21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY 3 17 TEMMUZ 2020 CUMA Çorlu tren katliamı davasında 2 yıl sonra keşif: Aileler alana alınmadı ‘Vicdan isteyecektim’ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren faciasına ilişkin bilirkişi heyeti olay yerinde keşif yaptı. 7’si çocuk 25 kişinin öldüğü faciada yakınlarını kaybedenler keşif alanına alınmadı, ailelerle jandarma arasında arbede çıktı. Faciada oğlunu yitiren Mısra Sel, “Kimsenin bilirkişinin işine karışacağı yok. Tek istediğimiz iki yıldır üstü kapalı yürütülen bu dosyaya ışık tutacak olan bu keşfin şeffaflıkla yürütüldüğünü görmek. Olay yerinde şu anda o gün trenden çıkan Ekrem Amca ve Hacer Abla var. Bu insanlar, o gün trenin içinden canlı çıktılar. İkisi de eşini kaybetti. Birinci derece görgü tanığı yani ikisi de. Olay yerine alınmamamız, karşımıza konulan jandarma bariyerleri bu acımızı daha çok tetikliyor” dedi. Tren faciasında kızını, iki kardeşini ve yeğenini kaybeden Zeliha Bilgin ise “Bilirkişiden sadece vicdanlı olmalarını isteyecektim. Nasıl acı çektiğimi görsünler istedim” dedi. ZEHRA ÖZDİLEK 7’si çocuk 25 kişinin öldüğü, 340 kişinin yaralandığı tren kazasıyla ilgili 4 sanık yargılanıyor. LGS’de 181 öğrenci tüm soruları doğru yanıtladı Kızlar daha başarılı FİGEN ATALAY Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan merkezi sınavın sonuçları açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı “Eğitim Analiz ve Değerlendirme Rapor”na göre 42 ilden 181 öğrenci, tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan aldı. Kız öğrenciler matematik dışındaki tüm alt testlerde erkek öğrencilerden daha başarılı oldu. Annebabanın eğitim düzeylerinin artmasının, merkezi sınav puanı ortalamalarını yükselttiği de belirlendi. Sınav sonuçlarının analizi şöyle: Merkezi sınava katılan öğrencilerin alt testlerdeki performanslarını değerlendirmek için doğru cevap sayısı dağılımları incelendi. Soru sayısı 20 olan alt testler arasında öğ Kâğıdı kaybolunca KIZLAR sınavı iptal edildi 20 Haziran’da LGS’ye Kadirli Şehit Musa Sarıgöz Ortaokulu’nda giren ve cevap kâğıdı kaybolan Pınar Akbaş’ın, sınav sonucu “sınavı iptal edildi” şeklinde açıklandı. Akbaş, “Sınavım iptal edilmiş olarak görülüyor. Sonucumu görmek isterdim” dedi. Annesi Sevgi Akbaş ise “Yetkililer de bize bir şey söylemiyor. Bugün gidip dava açacağız” şeklinde konuştu. l İHA ERKEKLER renciler en yüksek başarıyı fen bilimleri alt testinde (10.21) en düşük başarıyı matematik alt testinde (4.89) gösterdi. Türkçe alt testinde doğru cevap sayısı ortalaması 10.00 olarak he saplandı. Soru sayısı 10 olan T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük alt testinde doğru cevap sayısı ortalaması 5.05, din bilgisi alt testinde 6.39, yabancı dil alt testinde ise 3.53. OKUL SAYISI 5’TEN 10’A ÇIKTI LGS 2020 tercih ve yerleştirme kılavuzu da yayımladı. Lise tercihleri 20 Temmuz’da başlayacak ve 29 Temmuz saat 17.00’ye kadar sürecek. Özel ortaöğretim kurumlarının dün başlayan kayıt işlemleri, yetenek sınavıyla öğrenci alan okulların iş ve işlemleri ile kayıtları ise 29 Temmuz’a kadar sürecek. Kılavuzda, merkezi sınav puanı ile okul tercihinde tercih edilebilecek okul sayısı 5’ten 10’a çıkarıldı. Geçen yıl öğrencilerin 5 okul tercih hakları vardı. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde 5 okul tercihi velileri ve öğrencileri sıkıntıya sokuyordu. Merkezi sınav puanı ile okul tercihinde öğrenciler artık 10 okul tercih edebilecekler. Yerleştirme sonuçları ise 10 Ağustos 2020 tarihinde www.meb.gov.tr adresinden ilan edilecek. ‘İktidar Bozar’ Gazeteleri okurken 1958 yazı aklıma geldi. Gazi’de sınavlar bitmiş, herkes memleketine gitmişti. Benim Mersin’e gidecek param yoktu. Yani beni Mersin’e götürecek otobüse ya da trene bilet alacak param yoktu. Mersin’e gitsem ailemin bana harçlık verecek hali yoktu. Bir iş bulmam gerekecekti, ama nasıl? Gazi, bir okuldan çok bir yuva gibiydi. Tatillerde benim durumumdaki öğrenciler idare edilirdi. Aç bırakmazdı, karnımızı doyururdu. HHH Çalışmak için iş aradığımı öğrenen bir tanıdık, beni MTA’ya (Maden Tetkik Arama) bir dostuna gönderdi. Gönderdiği kişi orada müdürdü. Bana bazı sorular sordu. Beğenmemiş olacak ki “Biz sana haber veririz” deyip başından savdı. Durumu anladım. Bana iş vermeyecekti. Tanıdığım kişi iyi bir insandı. Bana mutlaka yardım etmek istiyordu. Çekmeceden bir kâğıt çıkarıp bir şeyler yazdı. “Rüzgârlı Sokak’ta Demokrat Parti’nin bir çalışma bürosu var, oraya git ve bu mektubu avukat Şükrü Bey’e ver” dedi. Sonra konuşmama dikkat etmemi tavsiye etti. Dediğinin ne anlama geldiğini anlamıştım. HHH Demokrat Parti merkezinde bir ekip 1959 yılı için bir kültür takvimi hazırlamaktaydı. Takvim yaprağının arkasında Demokrat Parti hükümetinin başarılı çalışmaları ve projeleri yer alacaktı. Özel günler için tarihi bilgiler olacaktı. Benim işim bakanlıklar, kurum ve kuruluşlara telefon etmekti. Avukat, bana bir konuşma formülü öğretmişti: “Efendim (ya da beyefendi) sizi Demokrat Parti Merkezi’nden arıyorum. Bir ekibimiz 1959 yılı için bir parti takvimi hazırlıyor. Sizden de bilgi ve belge almamız gerekiyor. Yarın size bir arkadaşımız gelecek kendisine müzahir olmanızı rica ederiz.” “Müzahir olmak” büyülü bir sözcüktü. Tam karşılığını bilmiyordum ama “Arka çıkmak, desteklemek, yardımcı olmak” anlamlarına geldiğini hissediyordum. HHH Kendisiyle konuştuğum müsteşar ya da genel müdür bana “Emredersiniz beyefendi, gereken eksizsiz yapılacaktır” diyordu. Telefonda “Sizi De mokrat Parti Merkezi’nden arıyorum” dediğim zaman, karşımdaki insanın ürküntü içinde konuştuğunu hissediyordum. Zavallı adamlar konuştukları kişinin 22 yaşında bir velet olduğunu bilmiyorlardı. Bunu düşündükçe, kendimden ve konuştuğum insan için utanıyordum. İşten hoşlanmamıştım. Ancak aklıma bir şeytanlık geliyordu: Beni işe almayan MTA müdürüne telefon etsem, “Müdür Bey size Demokrat Parti Merkezi’nden telefon ediyorum. Yeğenim Özdemir bir süre önce size müracaat etmişti, henüz kendisine bir haber vermemişsiniz” deseydim ne olurdu? Müdür bey geciktiği için özür dileyerek hemen işe alırdı. HHH Ertesi gün Demokrat Parti Merkezi’ne gitmedim. Çalıştığım günler için para vermediler. Okulda yatağım vardı, yemek de veriyorlardı. Okul kütüphanesinden aldığım kitapları bahçede, ağaçların gölgesinde okuyor ve bir yedek subay arkadaşımın getirdiği yarısı boş Asker sigarası içiyordum. “Bütün Şiirler”imin ilk cildine baktım o yaz hiç şiir yazmamışım.. HHH Deneyimli yazarlar yazdıkları yazıların kimilerinin dik başlı olduğunu ve yazarı istedikleri yere götürdüklerini bilirler. “İktidar Bozar” da beni istediği yere getirdi: AKP partinin bu istibdat döneminde yargıda, RTÜK’te, Basın İlan Kurumu’nda ve benzeri kuruluşlarda görev yapanların kurbanlık halleri gözümün önünde. Düşman başına! Aşağı tükürseler sakal, yukarı tükürseler bıyık! Ama her şeye karşın devlet memurları iktidara değil, Cumhuriyete ve onun anayasa ve yasalarına bağımlı olmak ve yozlaşmamak zorundadır. HHH Ne yazık ki bir kamu tüzelkişiliği olan RTÜK ve Basın İlan Kurumu, iktidarın baltası olarak bağımsız medya organlarını yıldırmak için çaba göstermekteler. Hesabını vermek zorunda kalacakları suçlar işlemekteler. Bozulmuş iktidarlar onurlu insanları köleleştirirler. Bozulmuş iktidarlar onursuzdur, bu nedenle emeğiyle geçinen insanların onurlarını kolayca ayak altına alırlar. Bozulmuş iktidarların zulmü altında onursuzlaşan insanların sığınacak hiçbir yerleri yoktur.Trajedi dedikleri işte bu durumdur. HHH Merdan Yanardağ’ın önerdiği gibi, cezalandırılmayan televizyonlar RTÜK’ü protesto için ekranlarını bir dakika karartacaklar mı; aydınlar, gazeteciler, akademisyenler, siyasetçiler tuzu kuru kanalların davetlerini geri çevirecekler mi? Göreceğiz! KIDEM TAZMİNATIMIZ İŞ GÜVENCEMİZDİR, DOKUNMA! Kıdem tazminaa işçi sınıının en önemli kalkanı, iş güvencesi ve geleceğidir. Kıdem tazminaa hakkında en ufak bir geriye gidişe asla izin verilmeyecekkr. HALKIMIZ CAN DERDİNDE, SERMAYE KIDEM DERDİNDE! Covid19 salgını sürecinde işi ve sağlığı arasında kalan milyonlarca işçinin temel sorunu; başta işçi sağlığı ve iş güvenliği olmak üzere, iş ve gelir güvencesinin sağlanmasıdır. Böylesi bir dönemde dahi kıdem tazminaanın fona devri düzenlemesinin gündeme geerilmesi kesinlikle kabul edilemez. İşçilerin gerçek gündemleriyle ilgilenilmeli, kıdem tazminaa ülke gündeminden çıkarılmalıdır. KIDEM TAZMİNATINA FON DEĞİL GÜVENCE İSTİYORUZ! Geçmişten günümüze işçilerin 84 yıllık kazanımı olan kıdem tazminaa hakkının fona devrini öngören çok sayıda tasarı gündeme geerilmişşr. Tasarıların isimleri değişmiş ancak amaç değişmemişşr. Yaklaşık 50 yıldır kıdem tazminaanı fona devretmeyi hedeşeyen girişimler hep gündemde olmuştur. Ancak bilinmelidir ki emeklilikte güvencemize, geleceğimize el konulmasına asla izin verilmeyecekkr. KIDEM TAZMİNATI İŞÇİLERİN BİRİKMİŞ EMEĞİDİR, EMEKLİLİKTE GÜVENCESİDİR! Türkiye işçi sınıının en önemli kazanımı olan kıdem tazminaa hakkının hangi isimle olursa olsun ortadan kaldırılmasına, esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaşşrılmasına, emeğin kazanılmış haklarına yönelik saldırılara Sendikamız TezKoopİş’in yanıı neer: Emeğin kazanılmış haklarına yönelik hiçbir saldırıya geçit verilmeyecekkr. KIDEM TAZMİNATI TÜRKİŞ’İN VE SENDİKAMIZIN KIRMIZI ÇİZGİSİDİR! TÜRKİŞ 21, 22 ve 23’üncü Olağan Genel Kurullarında kıdem tazminaanın fona devri ve benzeri hak kayıplarına yol açacak girişimlere karşı genel grev kararı almışşr. İşçilerin yıllardır döktüğü terin, verdiği ömrün karşılığı olan kıdem tazminaanın gaspına hiçbir biçimde izin verilmeyecekkr. TezKoopİş Sendikası Genel Merkezi Mebusevleri Mah. İller Sok. No: 7 Tandoğan/Ankara Tel: 0312 213 34 44 Faks: 0312 213 34 30 Email: [email protected] tezkoopis.org tezkoopissndk tezkoopissndk tezkoopis
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle