Katalog

KANLI DARBE GİRİŞİMİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: SERHAN EREN 13 15 TEMMUZ 2020 ÇARŞAMBA Eski GATA Yüksek Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Levent Doğancı askeri sağlık sisteminin önemini anlattı: Askerin motivasyonu kalmaz Sabahtan gece yarısına 15 Temmuz anılacak TBMM’deki törenlere katılacaklardan Covid19 testi istendi Darbe girişiminde hasar gören araçlar, bugün düzenlenecek 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Meclis’e getirildi. Sergilenen hasarlı araçlar arasında tanklar tarafından ezilen, uçak ve helikopterlerden açılan ateşle vurulan ticari taksi, polis araçları ve vatandaşlara ait otomobiller yer alıyor. Araçlarda tankların palet izleri ve mermi delikleri görülebiliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle TBMM’de düzenlenecek programa katılacak. Erdoğan, TBMM 15 Temmuz Şehitler Anıtı önünde gerçekleşecek anma töreninde bir konuşma yapacak. TBMM Genel Sekreterliği’nin ise Meclis’te grubu bulunan siyasi parti temsilcilikleri ile temasa geçerek törene katılacaklardan koronavirüs testi yaptırılmasını istediği öğrenildi. TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 15 Temmuz darbe girişiminin 4. yılında, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve beraberindeki heyet, saat 10.00’da Karşıyaka Mezarlığı 15 Temmuz Demokrasi Şehitliği’ni ziyaret edecek. Ardından, TBMM 15 Temmuz Şehitler Anıtı önünde saat 12.00’de anma töreni düzenlenecek. Erdoğan ile Şentop’un konuşma yapacağı törende, Meclis bahçesine atılan bombanın düştüğü alana karanfil bırakılacak. Ayrıca, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca 81 ilden Ankara’ya getirilecek sporcular saat 22.30’da TBMM 15 Temmuz Anıtı önünde demokrasi nöbeti tutmaya başlayacak. Saat 22.45’te saygı duruşunda bulunulacak ve İstiklal Marşı okunacak. 15 TEMMUZ TRENI YOLLARDA TCDD tarafından 15 Temmuz görseliyle giydirilmiş yüksek hızlı tren (YHT), Ankara’dan İstanbul’a gitmek üzere yola çıkarak ilk seferine başladı. Ankara YHT Garı’ndan saat 10.00’da hareket eden tren, Ankaraİstanbul, İstanbulKonya ve AnkaraEskişehir hatlarında iki ay sefer yapacak. Trenin yolcu kapasitesi 411 olmasına karşın yeni tip koronavirüs nedeniyle 217 koltuk satışı yapılıyor. İlk seferinde Ankara’dan hareket eden trenin tüm koltukları satıldı ve yolculuk tam kapasiteyle başladı. Trenin, iki ayda 43 bin 370 kilometre yol yapması ve 23 bin 920 yolcu taşıması planlanıyor. TRT’de ise 15 Temmuz Belgeseli yayımlanacak. Darbe girişimi sırasında darbeci general Semih Terzi’yi vurarak darbe girişimini engelleyen isimlerin başında gelen Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in şehit edildiği saat olan 02.16’da kırmızı beyaz renklerdeki balonlar uçurulacak. Demokrasi nöbeti tutacak sporcular, Meclis’te 15 Temmuz gecesi 02.32’de bombalanan alana çelenk bırakacak. Ayrıca, Meclis’te, 30 kişiyle Kuran hatmi yapılacak ve hatim duası okunacak. Meclis’teki törenler, TBMM Camisi’nde sabah namazının kılınması ve şehitler için duaların okunmasıyla sona erecek. TBMM Genel Sekreterliği’nin, Cumhurbaşkanlığı’nın talebi doğrultusunda siyasi partilere törene katılacaklardan Covid19 testi yap tırılmasının zorunlu olduğunu aktardığı öğrenildi. CHP törene katılmayacak CHP, Meclis bahçesinde yapılacak törene katılmayacağını duyurdu. Açıklamada, 15 Temmuz gazilerinin törenlere davet edilmediği anımsatılarak “15 Temmuz gazilerimizin davet edilmediği, milletvekillerine Covid19 testinin zorunlu kılındığı bir töreni, içimize sindirmemiz mümkün değildir. Tören daha önce olduğu gibi TBMM Genel Kurulu’nda özel gündemle yapılmalı ve muhalefete söz hakkı verilmeliydi. Ancak; şehit ve gazilerimiz için toplanan paranın ne olduğunun sorulmasından korkan saray düzeni, milletin tüm temsilcilerini kapsayan bir töreni yok etmiştir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet Eski GATA Yüksek Bilim Konseyi Üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı, “Askeri sağlık sistemi, askere bir güvenceydi. Yaralı bir askerde, ‘Askeri hastaneye gittiğimizde ölmeyeceğiz’ psikolojisi vardı. TSK, operasyonel bir ordu olduğu için sağlık sistemine muazzam ihtiyacı var” dedi. Prof. Dr. Doğancı, TBMM Savunma Komisyonu’nda Cumhur İttifakı or tağı MHP’nin gündeme getirdiği “askeri hastanelerin yeniden açılması” talebini Cumhuriyet’e değerlendirdi. Askeri hastanelerin ve SENA GATA’nın kapatılmasındaki YAŞAR yanlıştan önce, bu kurumların FETÖ’nün eline bırakılmasının yanlış olduğuna dikkat çeken Doğancı, “Fethullah Gülhane’de bir günde yapılanmadı. GATA’da 198687’de Sızıntı dergileri çıktı. Büyük mücadele de edildi ama ondan sonra rölantiye alındı, ‘bunları kazanacağız’ dendi. Halbuki bunlar kazanılmazdı. Bunlar, küçük yaşta alınıp bu ideoloji doğrultusunda yetiştirilmiş insanlar” dedi. GATA’daki FETÖ yapılanmasında “ağababaların” cezalandırılmadığını söyleyen Doğancı, şunları kaydetti: “Bu işin ‘patronları’ olanlar ya büyük paralar vererek dışarı çıktılar, kaçtılar yahut bir süre sonra zaten dosya açılamadığı için serbest bırakıldılar. Bunlar hâlâ özel hastanede çalışıyorlar. FETÖ’nün ayak takımı içeride.” ‘SISTEMDE SIYASETIN YERI OLMAMALI’ Yeni bir askeri sağlık sistemi kurulurken nelere dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Doğancı, şunları kaydetti: “Türkiye önce yeni bir askeri sağlık sistemi için karar verecek. Askeri sağlık hizmeti Prof. Dr. Doğancı gereklidir ve bunu kuralım diyecek. Bu konuda politik düşünmeyecek. GATA’dan çıkan Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne bakıyoruz ama hep tepede kendi eski milletvekilleri var. Daha bağımsız birinin olması gerekiyor. İktidarlar, bağımsız ve objektif bir sistem kurmazsa yeni gelenler başka şeyler yapmaya kalkar. Silahlı Kuvvetlerin siyaset üstü olması gerekir. Askeri sağlık sisteminin içine de ‘yandaşların’ sızmasına izin verirseniz, bu çok tehlikelidir. Objektif, eski yanlışlardan ders alınarak, yeni bilimsel bir sistem kurulmalıdır. Bu sistemde siyasetin yeri sıfır olmalıdır.” ‘Silah arkadaşlığı şart’ Doğancı, askeri sağlık sisteminin önemine de dikkat çekti. “Cephede sağlık görevlisi en önde, çatışmanın içindedir” diyen Doğancı, “Güneydoğu operasyonlarında, Kore’de, Kıbrıs’ta şehit ve gazilerimiz var. Her takımın, her manganın içinde müdahale edebilecek sağlıkçılar vardır. Bir sivilin bunları algılaması mümkün değil. Bir sivil sağlık memuruna, ateş altındayken ‘yaralımı al çıkar oradan’ diyemezsin, burada silah arkadaşlığı lazım. Askeri sağlık sisteminin temeli en uçtaki cepheden başlar, en son cephe gerisindeki Gülhane’ye kadar gelir. Bu bir zincirdir, eğer bu zinciri kırdıysanız bu zinciri tekrar kurmanız 50 60 yıldır” diye konuştu. Ön cephede Kızılay var Askeri hekimin muharip sınıf sayılması gerektiğine dikkat çeken Doğancı, “Hekim silah taşımaz ama cephenin en ucundadır. Biz hiçbir zaman rütbe peşinde de değiliz. ikinci büyük yanlışlık da odur. Doktorun kendi rütbesi vardır” dedi. Doğancı, sistemdeki en büyük hatalardan birinin anabilim dalı başkanlıklarını sınırlandırmak olduğunu da söyledi. TSK’nin geniş bir alanda operasyonel görev aldığına dikkat çeken Doğancı, “Ordunun, askeri sağlık sistemine muazzam ihtiyacı var. Şu an Suriye’de yaralanan askeri alıp Kilis Devlet Hastanesi’ne getiriyorsunuz. En ön cephede yer alan Kızılay haricinde hiçbir şey yok” dedi. Doğancı, cephe yaralanmasıyla sivil yaralanmasının farkına da dikkat çekerek, “Yüksek hızlı gelen mermilerin tedavisi, patlamaların, NBC’lerin tedavisi başkadır. Bunu sivilde pek yapamazsınız. Askeri psikiyatristler yaralanma sonrası travmada özel çalışırdı. Eskiden askerde ‘Askeri hastaneye kapağı attık mı yaşayacağız’ psikolojisi vardı. Bunun en büyük örneği de Diyarbakır Askeri Hastanesi’ydi. Buraya gelen yaşıyordu. Bu da askerin motivasyonuydu. Askeri sağlık sistemi güvenceydi. Fransız ve İngiliz ordusuna bakıyorsunuz, bizden daha küçük bir ordu. Ama sağlık sistemleri çok daha iyi. Ameliyat yapabilecek zırhlı personelleri var. Ve bunlar hiçbir zaman cephe gerisinde değil en uç noktadalar. Türk ordusu, dünyada en çok operasyonda bulunan ordulardandır. Müttefik dediğimiz ülkelerle çatışma içine giriyoruz. Böyle bir ordunun sağlık sisteminin olmaması düşünülemez” dedi. l ANKARA DARBE GIRIŞIMI ÜZERINDEN 4 YIL GEÇTI, TOPLANAN PARALAR HÂLÂ ÖDENMEDI ‘Bu para bu insanların hakkı’ ZEHRA ÖZDİLEK 15Temmuz’un üzerinden geçen 4 yıla rağmen, darbe girişimini engellemeye çalışırken şehit ve gazi olanlar için başlatılan kampanyada toplanan 309 milyon TL’lik bağış hâlâ sahiplerine ulaşmadı. Yıllardır seslerini duyurmaya çalışan şehit yakınları ve gazilerin sık sık sesine kulak veren ve konuyu gündeme getiren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel gazetemize konuştu. “Bu insanlardan intihar edenler, evini satılığa çıkaranlar oldu. Vatandaşımız bu kampanyaya niye destek oldu? O insanlara para verilsin diye destek oldu. Vatandaşlarımızın iyi niyetli duygularının iktidar partisi ve genel başkanı tarafından istismar edildiği, kötüye kullanıldığı anlaşılıyor” diyen Özel, AKP’nin şehit yakınlarına ve gazilere verdiği sözü tutmadığını vurguladı. Özel, “Toplanan miktarın 309 milyon TL olduğu ifade edilmiş, daha sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bu miktarın Ziraat Banka sı ve Halkbank’ta tutulduğunu belirtmiştir. Nemalandırıldığı bizzat Cumhurbaşkanı Yardımcısı tarafından ifade edilen miktarın 1 Ocak 2020’de vakıf hesabına 338 milyon TL olarak geçtiği ortaya çıkmıştır. 4 yıl önce 309 milyon TL olarak toplanan paranın, devletin en düşük faizini hesaplarsak, 475 milyon TL olması gerekirdi. Bu nemalandırmanın resmi faizden daha düşük olması hayret vericidir. Aradaki fark fahiştir. Bu paranın vakfa aktarıldıktan sonra nemalandırıldığı ve şehit yakınları ile gazilere pandemi nedeniyle ancak toplam 9 milyon TL iletildiği anlaşılıyor. Kaldı ki pandemi nedeniyle doğan bir ihtiyacın da vakıf parasından değil Hazine’den karşılanması daha doğru olacaktır” dedi. ‘Her kuruşa ihtiyaç var’ Eşi Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok’u 15 Temmuz’da kaybeden Nihal Olçok da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Avrasya tünelinin açılışında tünelin bir yıllık gelirini şehit ailelerine bağışladığını hatırlatarak ailelerin bu sözü de unutmadığını söyledi. Nihal Olçok, “Şehit aileleri ve gazilerin oradaki her kuruşa ihtiyacı var. İnsanlar parçalanarak öldüler. Ruhsal travmaları çok büyük. Bu para bizim hakkımızdı. Belki benim ihtiyacım yok ama belki Abdullah için okul yaptıracağım, belki burs vereceğim, belki vakıf kuracağım” dedi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası şehit ve gazi yakınları için başlatılan bağış kampanyası kapsamında 309 milyon TL bağış toplanmıştı. Fuat Oktay, şehitler için toplanan paranın Hazine kurumlar hesabına aktarıldığını ve söz konusu paraların nasıl değerlendirileceğine kurulan vakfın karar vereceğini söylemişti. Vakıf kuruldu, aradan 4 yıl geçti fakat paralar bir türlü dağıtılmadı. Şehit yakınları ve gaziler Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde bir araya gelerek nöbet tuttu ama seslerini bir türlü duyan olmadı. FETÖ operasyonlarında çok sayıda gözaltı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, FETÖ’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tespit edilen gaybubet evlerine, bu sabah eşzamanlı operasyon düzenlendi. 25 şüphelinin yakalanarak gözaltına alındığı operasyonda, evlerde yapılan aramalarda 40 bin 90 TL, 1550 Euro, 3 bin 55 dolar ile 34 cep telefonu ve bir miktar ziynet eşyası ele geçirildi. Başka bir soruşturma kapsamında ise terör örgütünün kripto haberleşme programı ByLock kullandıkları tes pit edilen 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Şüphelilerin İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa ve Manisa’da tespit edilen adreslerine sabah saatlerinde operasyon yapıldı. Operasyonda, meslekten ihraç edilen komiser yardımcısı İ.T.A. ve polis N.T. ile özel bir yurdun müdürü N.Y. gözaltına alındı. 7 şüphelinin yakalanması için operasyon sürüyor. Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından FETÖ/PDY’nin “adalet mahrem yapılanması”na yönelik soruşturma çerçevesinde örgütün mahrem imamlarıyla görüştüğü belirlenen 20 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği belirtildi. Açıklamada, Ankara Emniyet Müdürlüğü eşgüdümünde 5 ilde düzenlenen operasyonda, 19 zanlının yakalandığı, bir şüphelinin yakalanmasına yönelik işlemlerin sürdüğü bildirildi. l İZMİR / ANKARA / Cumhuriyet