Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 15 TEMMUZ 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: SERHAN EREN KANLI DARBE GİRİŞİMİ FETÖ kumpaslarının mağdurları darbe girişimine giden süreci anlattı: Mücadelede 2 hata FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonucunda 251 yurttaş yaşamını yitirdi, 2 bin 196 kişi yaralandı. Darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçti. Ancak birçok kez tartışma konusu olan FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadı. İktidarın FETÖ ile mücadelede yetersiz kaldığı zaman zaman eleştiri konu su olurken, muhalefeti baskı altına almak için kullandığı yöntemler de “FETÖ taktiği” olarak SEYHAN değerlendiriliyor. 15 AVŞAR Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde FETÖ’nün kumpaslarıyla mağdur edilen isimler Türkiye’deki kurum ve kuruluşların halen FETÖ’den temizlenmediğini belirtirken iktidarın FETÖ ile mücadelede yaptığı yanlışlara dikkat çekti. ‘AKP FETÖ TAKTIKLERINE SARILDI’ Kumpas davalarının avukatı Celal Ülgen 4 yıl değil 14 yıl geçse de FETÖ kalıntılarının temizlenme olasılığının olmadığını aktardı. Ülgen, “Bunun nedeni ise FETÖ ile AKP arasında ayırıcı ve belirgin bir özellik bulunmadığı için kendilerini kolay gizliyor ve AKP’li gibi davranıyorlar. Bu açıdan AKP gerçekten istese bile kolay temizleyemez” dedi. FETÖ ile mücadelenin temel şartının aklın özgür olacağı ve eleştirel aklın egemen ola cağı bir eğitim sistemi olduğuna dikkat çekerek köy enstitülerini örnek veren Ülgen, “Hem onların eğitim şeklini kullanacak ve hem de FETÖ ile mücadele edeceksin bu mümkün değildir. Bu açıdan FETÖ figürleri olarak gördüğümüz bazı kişilerin AKP sıralarında etkin görevlere getirilmesi de bu mücadelenin ne kadar etkisiz ve yetersiz olduğunu gözler önüne sermektedir” diye konuştu. AKP’nin muhalefeti sindirmek için FETÖ taktiklerine sarıldığını belirten Ülgen “Darbe kalkışması sonrası Türkiyemizde özgürlüklerin artması beklenirken tam tersi oldu ve FETÖ’cülerin yargılama sistem ve taktikleri, FETÖ’cülerin düşünceyi açıklama konusundaki tahammülsüzlükleri geri döndü. Bu arada tek adam rejiminin monarşik karakteri de iyice su yüzüne çıktı. Bu konuda monarşik karakter artık FETÖ’nün değil tek adamın ve sistemin özelliklerini de sergiler oldular” dedi. ‘Öğretmenöğrenci gibi ilişkileri var’ FETÖ’nün açtığı kumpas davalarının mağduru emekli Kurmay Albay, eski CHP milletvekili Dursun Çiçek 15 Temmuz’a giden süreçte verdikleri mücadeleye iktidarın katılmadığını belirterek, katılmış olsaydı 15 Temmuz darbe girişiminin kesinlikle yaşanmayacağına dikkat çekti. 15 Temmuz öncesi siyasi iktidar ve FETÖ’nün ortaklığının çok açık olduğunu anlatan Çiçek, “Neye karşı bu ortaklık?.. Milli olan orduya karşı, devletin kurumlarına, milli çıkarlarımıza karşı. Çözüm sürecinden tutun da Kıbrıs referandumu da dahil şer odakları birlikte hareket ettiler. Sonraki süreçte de AKP’liler FETÖ’yü küçümsediklerini, darbe girişimi beklemediklerini ve alnını secdeye koyan insanların devlete silah çekeceğini beklemediklerini defalarca itiraf ettiler. Dolayısıyla 15 Temmuz’da yüzlerce şehit verdik. Binlerce gazimiz oldu. O gecenin bedelini çok ağır ödedik. Devletin kurumları büyük bir itibar kaybetti. 1 asırlık cumhuriyet kazanımları geriye adım atmak zorunda kaldı. 15 Temmuz gecesi bütün demokratik kurumların FETÖ’ye karşı alana çıkması doğru karardı. Aksi halde emperyalizme teslim olacaktık” dedi. FETÖ’nün siyasi ayağının iktidar partisiyle ilişkili olduğunu vurgulayan Çiçek, “İktidarın içerisinde FETÖ’nün önünü açan somut isimler var. Ancak iktidar seçim sandığında değişmeden siyasi ayağın sorgulanıp Türk yargısının önüne çıkarılmasını beklemek iyimserlik olur. Sadullah Ergin kritik bir kişi. Mesela Bülent Arınç, ‘masum değiliz’ diyerek kendi suçlarını da ortaya koydu. Abdullah Gül kritik bir kişi. Cumhurbaşkanı’nın konumu tartışmalı. ‘Aldatıldık, kandırıldık’ diyor. Biz de diyoruz ki, seni aldatanlar, kandıranlar kimse getirip yargıya teslim et. Onu da yapmıyor çünkü suç ortaklığı var” diye konuştu. İktidarın bir FETÖ projesi olan baroların seçim sistemine yönelik değişiklik yapmak istemesini de değerlendiren Çiçek, “Uzun bir süre FETÖ ve iktidar beraber çalıştıkları için öğrenci öğretmen ilişkileri var” dedi. Kritik soru: Engellenebilir miydi? FETÖ’nün kumpas mağduru emekli Tümgeneral Ahmet Ya vuz 15 Temmuz darbe girişiminin kendisi gibi yıllarını orduya vermiş biri için utanç verici bir gün olduğunu belirtti. Siyasi iktidarın cumhuriyet rejimiyle hesaplaşma ve kendi cumhuriyetini kurma iradesinin FETÖ’yü paralel bir devlet yapısına dönüştürdüğüne dikkat çeken Yavuz, “Örgütün geçmişinin daha eskiye dayanıyor olması bu gerçeği değiştirmez. FETÖ böylece palazlandı. Meşru kılınan gerekçe ‘askeri vesayeti’ bitirmekti” dedi. “FETÖ’nün okları iktidara dönünceye kadar aralarında bulunduğum kesime ülkeyi cehennem ettiler” diyen Yavuz, “Her türden uyarıya kulaklarını kapattılar. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) kumpas da valarıyla göz göre göre zayıflattılar. FETÖ’nün darbe girişimine giden yolun taşlarını döşediler. O meşum geceyi yaşadık ve darbe girişimine tanık olduk. Açık bir darbe girişimi oldu. Gecenin tartışılmaz kısmı darbe girişiminin FETÖ tarafından yapılmış olmasıdır. Kritik soru, darbe girişiminin engellenmesinin mümkün olup olmadığıdır. Eğer klasik devlet refleksiyle davranmış olsalardı o rezil geceyi yaşamazdık. Darbe girişimi önlenebilirdi. Belki de bu karanlık yapının açık bir suç işlemesi istenmiştir. Bu nokta griliğini korumaktadır” diye konuştu. FETÖ’nün tam olarak temizlendiği konusunun şüpheli olduğunu aktaran Yavuz özetle şunla MECLİS’TE ‘SAYIN’ KRİZİ 15Temmuz darbe girişiminin yıldönümüne gelinmişken, dün Meclis’te “FETÖ’nün siyasi ayağı” tartışmaları yaşandı. Tartışmalar sırasında söz alan AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş’un FETÖ lideri Fethullah Gülen’e “Sayın Gülen” demesi dikkat çekti. TBMM’nin dünkü oturumunda “FETÖ’nün siyasi ayağı” tartışmaları yaşandı. Genel Kurul’da söz alan CHP’li Engin Altay, 15 Temmuz darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı yapıldığına yönelik bir algı oluştuğunu belirterek “15 Temmuz darbesinin muhatabı demokrasimizdir, parlamentomuzdur, kuvvetler ayrılığıdır. FETÖ, AK Parti için yargıda taşeron, devlete ortak, bankaya patron oldu ve bu eziklikle Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Allah’ım beni affetsin, milletimden özür diliyorum’ demekle bu vebalin bedelini ödemiş olmaz. Şehitlerimizin kemikleri sızlıyor, iki elleri de hem bu dünyada hem öbür dünyada sorumluların yakasında olacak” diye konuştu. Ardından söz alan AKP’li Mehmet Muş “Sayın Recep Tayyip Erdoğan FETÖ’yle mücadele ediyorken CHP ezik ezik oy istiyordu. Darbeler her zaman iktidar lara karşı yapılır” dedi. Altay da “Siz FETÖ’yü ne zamandan beri terör örgütü olarak görüyorsunuz” diyerek “1725 Aralık’tan sonra Pensilvanya’ya gidip, diz çöküp ‘uzlaşalım’ diyen AK Partililer kimlerdi?” sorusunu yöneltti. Altay “Kontrollü darbe diyeni kınıyorum, diyorsun, ‘Bu darbe Cenabı Allah’ın bir lütfudur’ diyeni de ben kınıyorum o zaman” yanıtını verdi. AKP’li Muş ise “Peki siz ne zamandan beri terörist görüyorsunuz Sayın Fethullah Gülen’i söyler misiniz?” diye sordu. TBMM Başkanvekili Sadi Bilgiç’in “Sayın Muş sehven Sayın Fethullah Gülen dediniz, onu düzeltiniz” uyarısı üzerine Muş “Özür diliyorum Genel Kurul’dan” dedi. Muş’un ardından tekrar söz alan Altay “FETÖ sempatizanlarından, FETÖ yanlılarından ‘ezik ezik’ ifadesini kabul etmiyorum. Oy falan istemedik ama siz, onlarla çok pişkin pişkin, boy boy fotoğraflar verdiniz, banka açılışları yaptınız ve pişkin pişkin hâlâ kendinizdeki çamuru kazıyıp CHP’ye ve diğer partilere atmak konusunda anlamsız ve beyhude bir gayret içindesiniz. Çıkın, Tayyip Bey’in yaptığı gibi ‘Evet, geçmişte yanlış yaptık’ deyin” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet rı söyledi: “FETÖ çok büyük darbe yemiştir. Ancak iktidar partisi FETÖ ile mücadelede büyük iki hata yaptı. Birincisi kendi partisine zarar gelmesin istedi. İkincisi olağanüstü hal yetkisini hoşuna gitmeyen kim varsa onların da temizliği için kullandı. Devletin yeniden yapılandırması, ülke için yeni bir yönetsel yapıya geçilmesinin kendisi için bile zararlı olacağını önümüzdeki günler gösterecektir. Bu adımlar darbeyi fırsata çevirmesine yol açtı. Bunun en büyük zararını hukuk devleti gördü. Günümüzde yargı siyasi iktidarın vesayeti altına girdi. Zaman zaman FETÖ’nün yargıdaki hallerini çağrıştıran gelişmelere tanıklık ediyoruz. Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç ve Müyesser Yıldız yargılamaların son örneğini oluşturuyor. Hukuk devletini koruyamazsak darbe dönemi yaşamına mahkum oluruz.” Ahmet Zeki Üçok: Mücadele yetersiz FETÖ’nün Balyoz kumpası mağduru emekli Askeri Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok FETÖ ile bir mücadelenin sürdürüldüğünü ancak bunun yetersiz olduğunu söyledi. Üçok, TSK dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarındaki mücadelenin çok yetersiz olduğunu belirterek, “Kurumların kendi internet sitelerinde bugüne kadar FETÖ’den ihraç edilenlerin sayıları var. Onları incelediğimizde ihraç ortalaması yüzde 4. Şimdi TSK gibi girilmesi bir sürü aşamaları gerektiren bir kurumda yüzde 50’lerde örgütlenen FETÖ’nün Sağlık Bakanlığı’nda 1.6 ya da Hazine Müsteşarlığı’nda yüzde 2.1, Diyanet’te yüzde 1.1 gibi örgütlenmiş olabileceğini düşünmek doğru değil. Burada çok daha rahat ve çok daha fazla örgütlendiklerini düşünmeliyiz. Özellikle YÖK’te ihraç edilenlerin oranın 1.8, bu durum FETÖ ile yeterince mücadele edilmediğinin kanıtıdır” dedi. 15 Temmuz’un bilançosu l 15 Temmuz darbe girişiminde 251 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 194 kişi ise yaralandı. l 21 Temmuz 2016’da ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) 18 Temmuz 2018 itibarıyla sona erdi. OHAL toplamda 7 kez uzatılarak 2 yıl sürdü. l OHAL döneminde 37 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarıldı l OHAL kapsamında çıkarılan KHK’ler ile 131 bin 922 “tedbir” gerçekleşti. OHAL’de en az 125 bin 678 kamu görevlisi ihraç edildi, 270 kişinin öğrencilikle ilişiği kesildi, 2 bin 761 kurum ve kuruluş kapatıldı, 3 bin 213 personelin rütbe si alındı. l OHAL sürecinde toplam 204 medya kuruluşu kapatıldı. Kapatılan 179 medya kuruluşu arasında 53 gazete, 37 radyo istasyonu, 34 televizyon, 29 yayınevi, 20 dergi ve 6 haber ajansı bulunuyor. l 2 yılda 6 bin 81 akademisyen ve üniversitelerin idari kadrosundan bin 427 personel ihraç edildi, bu ihraç kararlarından bir kısmı OHAL komisyonu kararıyla kaldırıldı. l 234 bin 419 pasaport iptal edildi. Pasaport tahditleri aşamalı olarak kaldırıldı. l 80’i raportör 250 personelin görevlendirildiği OHAL Komisyonu’na toplamda 126 bin 200 başvuru yapıldı. Başvurudan 108 bin 200’ünü karara bağlandı. Başvuruların 96 binini reddeden ve 12 bin 200’ü ise kabul eden Komisyonda, 18 bin 100 müracaatın incelemesi ise sürüyor. Komisyonun kabul kararıyla çok sayıda kişi mesleğine döndü. Kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin başvuruları da değerlendiren komisyon, aralarında dernek, vakıf, öğrenci yurdu, gazete ve televizyon kanalının da bulunduğu 60 kurum ve kuruluşun tekrar açılmasını kararlaştırdı. l OHAL sonrası 2 bin 49 Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ihraç edil di, 176 emekli askerin rütbesi geri alındı. l 500 bini aşkın kişi gözaltına alındı, 30 binden fazla kişi tutuklandı. l Geçen yıl haziran ayında karara bağlanan Genelkurmay Çatı Davası’nda “Yurtta Sulh Konseyi” üyesi olmakla suçlanan 16 sanıktan her biri 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. l FETÖ’nün 15 Temmuz ihanet girişimi sırasında savaş uçakları ve zırhlı araçlarla can kaybının yanı sıra hasara neden olan darbeciler hakkında yaklaşık 127 milyon liralık tazminat davası açıldı. Dakika dakika darbe girişimi 15 TEMMUZ 2016’DA YAŞANAN DARBE GIRIŞIMININ SAAT SAAT ÖZETI: n 14.30: Kara Havacılık’ta görevli binbaşı O.K., MİT’e giderek Hakan Fidan’ın kaçırılacağını, bunun darbe girişimi olabileceğini bildirdi. n 16.16: MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler’i telefonla arayarak bilgi verdi ve ayrıntıları anlatması için Müsteşar Yardımcısını Genelkurmay’a gönderdi. n 17.32: MİT Müsteşar Yardımcısı, Yaşar Güler’i bilgilendirdi, n 17.54: Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı bilgilendirdi. n 18.10: MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Karargâhı’na gelerek Hulusi Akar ve komutanların yaptığı toplantıya katıldı, “gelen ihbarın daha büyük planın parçası olabileceğini” beyan ederken, darbeden hiç söz etmedi. n 18.30: Akar, havada bulunan araçların indirilmesi emrini verdi. n 19.25: Orgeneral Akar, 4. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Gürak’ı arayarak, Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu’ndan hiçbir tank ve zırhlı aracın çıkmaması emrini verdi. n 19.26: Hakan Fidan, Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aradı, ulaşamayınca koruma müdürüyle güvenlik önlemleri hakkında görüştü, ancak darbe ihbarından hiç söz etmedi. n 19.26: Yaşar Güler’in özel kalem müdürü Yarbay Bünyamin Tümer, darbeci general Mehmet Partigöç’ün odasına giderek komutanlar ve MİT Müsteşarı arasında yapılan görüşmeler hakkında bilgi verdi. n 20.22: Hakan Fidan, karargahtan ayrıldı. n 20.23: Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda toplanan 33 Özel Kuvvetler görevlisi Genelkurmay Karargâhı’na doğru bir otobüs ile yola çıktı. n 20.46: Darbenin gece saat 03.00’te başlayacak olması nedeniyle karargahtan erken ayrılan Genelkurmay Stratejik Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, Genelkurmay Karargâhı’na geri döndü. n 21.00: Tümgeneral Mehmet Dişli, Hulusi Akar’ın makam odasına girdi, kendisine “Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz” diyerek darbeyi tebliğ etti. Akar’ın tepki göstermesi üzerine darbeciler içeri girdi ve Genelkurmay Başkanı’nı derdest etti. n 21.20: Akıncı’dan yola çıkan 33 özel kuvvetçi Genelkurmay Karargâhı’na ulaşarak komuta katına yöneldi. n 22.21: Genelkurmay Karargâhı mesaj ve evrak dağıtım sistemi (MEDAS) üzerinden “SIKIYÖNETİM DİREKTİFİ” konulu mesaj “tüm bakanlıklar” adreslerine gönderildi. n 22.28: Haber kanallarında “İstanbul Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin Anadolu’dan Avrupa’ya geçişi Jandarma tarafından trafiğe kapatıldı” şeklinde son dakika haberleri yapılmaya başlandı. n 22.35: Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan 6 adet F16 uçağı izinsiz kalktı. Ankara semalarında alçak uçuş yapan uçaklar, Akıncı Üssü’ne indi. n 23.02: Başbakan Binali Yıldırım, NTV’ye telefonla bağlanarak “Emir komuta dışında bir kalkışma olduğunu” açıkladı. n 23.03: Hulusi Akar, Genelkurmay’dan helikopterle Akıncı Üssü’ne götürüldü. n 23.05: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, darbeye teşebbüs eden askerlerle ilgili soruşturma başlattı. n 23.18: Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı, darbeci F16’lar tarafından bombalandı. 7 kişi şehit oldu. n 00.00.33: Emniyet Özel Harekât Daire Başkanlığı vuruldu. 44 polis şehit oldu. n 00.02: MİT helikopterlerle tarandı. n 00.13: Darbeci askerler TRT’de zorla darbe bildirisi okuttu. n 00.24: Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNNTürk haber televizyonuna bağlanarak darbeye karşı halkı meydanlara çağırdı. n 00.56: Ankara Emniyet Müdürlüğü binası bombalandı. n 01.31: Erdoğan kendisini Dalaman Havalimanı’na getiren helikopterden inerek Cumhurbaşkanlığı ATA uçağına bindi. Uçak 01.43’de havalandı. n 02.35: TBMM bombalandı. n 03.20: Erdoğan’ı taşıyan uçak İstanbul’a geldi. n 03.24: TBMM 2. kez bombalandı. n 04.00: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı yargı görevlileri, Yurtta Sulh Konseyi üyesi general, amiral ve askerlerle darbeye teşebbüs faaliyetine katılan askerler hakkında gözaltı kararı verdi. n 04.42: Erdoğan’ın Marmaris’te konakladığı ve gece yarısı ayrıldığı otele helikopterlerden ateş açıldı, helikopterlerden inen yüzleri maskeli ve ağır silahlar taşıyan askerler oteli ablukaya aldı. n 04.54: Erzurum’dan 2 adet F16 uçağı H188 yetkisiyle (Uçak Düşürme Yetkisi) kalktı. Darbeye teşebbüs faaliyetinin başlamasından itibaren, darbenin önlenmesi için ilk karşı hareket bu saat itibarıyla başladı. n 06.19: Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otopark bombalandı. n 06.52: Başbakan Binali Yıldırım tarafından Genelkurmay Başkanlığı’na vekâleten 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar atandı. n 08.03: Akıncı Üssü’ndeki pistler uçakların kalkmasını engellemek amacıyla bombalandı. n 09.06: Hulusi Akar’ı Akıncı’dan alan helikopter, Çankaya Köşkü’ne indi. n 12.57: Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde açıklama yaparak darbe girişiminin önlendiğini açıkladı.