21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY / ASLAN YILDIZ 3 1 TEMMUZ 2020 ÇARŞAMBA 340/200 350/230 250 /1 7 0 360/230 350/190 290 /1 2 0 220/1 1 0 320/150 430/240 360/220 300/190 360 /25 0 290/170 330/230 240/150 250/150 270/150 350 /2 10 220/160 310/180 260/210 270/230 TARİHTE BUGÜN 1926: Deniz taşımacılığına ve ticaretine ilişkin esasları düzenleyen Kabotaj Kanunu yürürlüğe girdi. Kurtuluş Savaşı’nın denizlerdeki zaferi olarak nitelenen düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle yabancıların deniz ticaretindeki hâkimiyeti son buldu. 1926: Türk Ceza Kanunu yürürlüğe girdi. 1927: İstanbul’dan 16 Mayıs 1919’da ayrılan Mustafa Kemal, kurtuluştan sonra ilk kez İstanbul’a gelişinde büyük törenlerle karşılandı. 9 ülke ile ortak düzenlenen suç geliri operasyonunda 16 şirket, yarım milyar lira ve 67 gözaltı var Bataklıktaki servet İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “uyuşturucu ve suç gelirlerine yönelik Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarından” Bataklık Operasyonu’nun başlatıldığını bildirdi. 9 ülkede faaliyet gösterdiği tespit edilen uluslararası uyuşturucu şebekesinin FETÖ’ye finans sağladığı belirlendi. Operasyonla ilgili dosyanın bir yıldır gizli yürütüldüğünü aktaran Soylu, 2 ay önce operasyona bağlı olarak bir yakalama gerçekleştirildiğini anlattı. Soylu, şöyle devam etti: “Hollanda, Belçika, İspanya, İngiltere, İtalya, Şili, Ekvador, Peru ve Brezilya’yla bağlantılı gerçekleştirildi. Türkiye’de de 11 vilayette yapıldı. Yaklaşık 94 hedefi vardı, şu ana kadar 67 hedef gözaltına alındı. Ör gütün iki tepe yöneticisi var, birinin Brezilya ve Hollanda’da 26 yıllık hapis cezası ve kırmızı bülteni söz konusu. Şu ana kadar da 70 milyon liraya el konuldu. Tüm süreçlerle beraber 500 milyonun üzerine çıkabilecek nakdi ve suç gelirleri toplamı söz konusu olacak.” Operasyonda gözaltına alınan 94 kişiyle bağlantılı 16 şirkete de ulaşıldı. Türkiye’ye kaçmış Bakan Soylu’nun açıkladığı örgütün 2 tepe yöneticisinin, Nejat Daş ve Çetin Gören olduğu öğrenildi. Daş ve Gören, İstanbul’da polisin düzenlediği operasyonla gözaltına alındı. Örgüt liderlerinden Çetin Gören’in ‘Padişah’ yazılı fotoğrafının arama yapılan lüks adreste, duvarda asılı olması dikkat çekti. Çetin Gören’in, hem Brezilya hem Hollanda’da 26 yıl hapis cezasıyla INTERPOL tarafından kırmızı bültenle arandığı, adli kontrol altındayken elektronik kelepçesini kırarak Türkiye’ye kaçtığı belirlendi. Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, Kahramanmaraş, Kırşehir, Kilis ve Mersin’deki eşzamanlı operasyonlarla gözaltına alınan 67 şüphelinin çok sayıda lüks ev ve aracı ile banka hesaplarına el konuldu. Operasyonda; birçok taşınmaz malın yanı sıra, 20 otomobile, uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği tespit edilen 52 milyon 627 bin 760 lira ile 1 milyon 310 bin dolara, 7 kiralık kasaya, örgütün elebaşı, yönetici ve üyeleri ile bu kişilerin bağlantı lı olduğu 16 şirketin bütün banka hesapları ile malvarlıklarına el konuldu. Çete üyelerinin elde ettiği geliri, kuryeler aracılığıyla Türkiye’ye getirdiği de tespit edildi. Türkiye, Hollanda, Belçika, İtalya, İngiltere, İspanya, Brezilya, Ekvador ve Peru’nun aralarında olduğu çok sayıda ülkede faaliyetleri olduğu belirlenen suç örgütünün, 1993 yılında bir gemide ele geçirilen 11 tonun üzerinde esrar ve 2 ton 500 kilogram bazmorfin, 2000’li yıllarda ele geçirilen 140 kilogram eroin, 2012 yılında el konulan ve toplamda 18 tonun üzerindeki kokain, 2016 yılında bir gemide ele geçirilen 20 ton esrar ve ecstasy hap yakalanması olaylarının faili olduğu ortaya çıkarıldı. l ANKARA / Cumhuriyet l HER KESİMDEN TEPKİ YAĞDI Albayrak’a çirkin saldırı KAÇAK GÖÇMENLERI TAŞIYAN TEKNE KAYBOLDU VAN GÖLÜ’NDEN 5 CESET ÇIKARTILDI Albayrak çifti 4. kez çocuk sahibi oldu. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın eşi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak ile yeni doğan oğluna ilişkin sosyal medyada yapılan hakaret içerikli paylaşımlar büyük tepki çekti. Bir kişi gözaltına alınırken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Bakan Albayrak ve ailesi hakkında hakarete varan yorumlar yapıldığının anlaşıldığını belirterek, “kamu görevlisine hakaret” suçundan soruşturma başlatıldığını açıkladı. Albayrak çifti önceki gece dördüncü kez çocuk sahibi oldu. Bakan Albayrak, mutluluğunu kişisel Twitter hesabından duyururken, E.B., Albayrak’ın bu mesajının altına hakaret içeren bir paylaşım yaptı. Mersin’de gözaltına alınan E.B.’nin bugün adliyeye sevk edileceği öğrenildi. Tepki çeken paylaşımı aralarında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP’li Muharrem İnce, CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AKP Genel Başkan Yardımcısı Betül Sayan Kaya’nın da olduğu birçok isim kınadı. Başak Demirtaş ve Canan Kaftancıoğlu da kınadı Bir süre önce benzer saldırıya uğrayan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş Twitter’dan “Esra Albayrak’a çirkin ifadeler sarf edilmesini kınıyorum. Kadınlara yönelik bu saldırganlığa karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Yeni çocuğunun doğumunu tebrik ediyorum. Demokrasinin ve barışın olduğu bir ülkede yaşasın” paylaşımını yaptı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da “Aşağılık saldırı karşısında dayanışma duygularımı iletiyorum. Kadına karşı yapılan saldırılarda tüm kadınları yan yana bulacaksınız” mesajını paylaştı. l Haber Merkezi İkranur’dan acı haber Giresun’un Bulancak ilçesi İcili köyünde, cumartesi akşamı bahçede otlayan büyükbaş hayvanlarına bakmaya giden ve bir daha haber alınamayan İkranur Tirsi’nin (7) cansız bedeni evine 5 kilometre uzaktaki derede bulundu. AKUT Giresun Temsilcisi Dr. Cengiz Cindemir sosyal medya hesabında, “Maalesef kızımız derede ölü bulundu” paylaşımı ile olayı duyurdu. l DHA ‘50’DEN FAZLA GÖÇMEN VARDI’ Tekneden sağ kurtulduğu belirtilen Medeni Akbaş, tekne de 50’den fazla göçmenin olduğunu iddia etti. Van’ın Çarpanak adası yakınlarında battığı ve içinde tekneyi kullanan bir kişi ile 50’ye yakın kaçak göçmenlerin bulunduğu iddia edilen teknenin bulunması için sürdürülen çalışmalarda dün yabancı uyruklu oldukları değerlendirilen 5 kişinin cesedine ulaşıldı. Van Valiliği’nden yapılan açıklamada, Gevaş ilçesine bağlı Altınsaç Mahallesi’nden 27 Haziran Cumartesi saat 22.00 sularında kendi tekneleriyle Van Gölü’ne açılan Sedat ve Medeni Akbaş isimli kişiden uzun süre haber alınamaması üzerine kayıp ihbarının yapıldığı belirtildi. İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı’nca havadan ve karadan tüm imkânlar seferber edilerek aramatarama faaliyeti başlatıldığı bildirilen açıklamada, söz konusu çalışmalar sonucunda dün akşam saatlerine kadar yabancı uyruklu oldukları değerlendirilen 5 kişinin cesedine ulaşıldığı aktarıldı. Açıklamada, bölgede havadan ve gölden arama çalışmalarının devam ettiği vurgulandı. l Haber Merkezi/DHA Gökkuşağının renkleri soluk Bilime Emeritus Prof. Dr. adanmışHamit Fişek yaşamını yitirdi bir yaşam Bilim dünyası, özgürlüğe adanmış bir üyesini daha kaybetti. Boğaziçi Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Emeritus Prof. Dr. Hamit Fişek, 79 yaşında yaşamını yitirdi. Fişek, 1978’de doçent olarak girdiği Boğaziçi Üniversitesi’nde psikoloji alanında binlerce öğrenci yetiştirdi. Cenazesi dün kaldırılan Hamit Fişek, Türkiye Bilimler Akademisi TÜBA’nın kurucularındandı. İktidarın akademiyi kontrolü altına almasından sonra pek çok akademisyenle birlikte TÜBA’dan istifa edip bağımsız bir bilim akademisinin temellerini atmış, Akademi özerk olmalıdır” diyerek kurdukları Bilim Akademisi’nde KHK’lerle haksız yere görevden alınıp işsiz bırakılan akademisyenlerle birlikte dersler vermekteydiler. l Eğitim Servisi EMERITUS profesör, emeklilik yaşına gelen ancak bilgi ve birikimini paylaşmak üzere üniversitedeki konumunu koruyan akademisyenleri belirtmektedir. SON BEŞLİ l Monaco (11) l Rusya (10) l Ermenistan (8) l Türkiye (4) l Azerbaycan (2) Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Birliği’nin (ILGA) Avrupa ayağı, bu yılki Gökkuşağı Endeksi raporunu yayımladı. Verilere göre Türkiye, LGBTİ+ olmak için Avrupa’da en kötü ikinci ülke. 49 ülkenin yer aldığı endekste LGBTİ+ bireylerin hakları belirli bir formülle puanlanıyor. Raporda ilk beş ülke Malta (89), Belçika (73), Lüksemburg (73), Danimarka (68) ve Norveç (68). Türkiye 2010’daki değerlendirmede 47 ülke arasında 45. sırada yer alırken sonraki yıllarda Rusya, Azerbaycan, Ermenistan, Ukrayna, Makedonya ve Belarus gibi ülkelerde LGBTİ+ gruplara karşı artan baskılar LGBTİ+ olmak için Avrupa’nın en kötü ikinci ülkesi Türkiye. nedeniyle bu ülkeler endekste geriye gidince, Türkiye 41. sıraya yükselmişti. Raporun Türkiye’ye tavsiyeler bölümünde ise “Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet özelliklerine dayanan tüm suçları kapsayan nefret suçu ve nefret söylemi yasaları uygulanmalı. Cinsiyet tanımlaması için özgür iradeye dayanan adil, şeffaf bir yasal çerçeve geliştirilmeli. Toplanma özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı” yer aldı. l Haber Merkezi İZMİR’DE HEKİME ŞİDDET: 2 TUTUKLAMA İzmir’in Karabağlar ilçesinde aile hekimleri Savaş Avcı ve Mehmet Akça’yı darp ettikleri iddiasıyla gözaltına alınan Ç.Ş. (37) ile Ç.D. (21) ve Ç.V’nin (18) emniyetteki işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen şüp helilerden Ç.D. ve Ç.V. çıkarıldıkları nöbetçi hâkimlikçe tutuklandı, Ç.Ş. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Doktorların 3 kişiyi maske takmaları için uyardıkları, 3 kişinin bu yüzden doktorlara saldırdığı belirtildi. l DHA Siyasetin buyruğunda hukuk ya da insan yaşamıyla oynamak “Siyaset ve Hukuk” başlıklı geçen haftaki yazımda konunun kuramsal bir açıklamasını yapmaya çalışmıştım. Bu haftaki yazım siyaset buyruğunda yargının insan yaşamıyla nasıl oynamakta olduğunun somut örneği olacak. İçinden neredeyse çıkılmaz bir karışıklık içindeki ve sonuçta da 17 genç hukukçunun toplam 159 yıl hapis cezasına mahkum edilmiş olduğu Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlara yönelik “dava”dan söz ediyorum. Dava sözünü tırnak içine almamın nedeni, konuyla ilgili belgeler yığınını elden geldiğince gözden geçirme sonucunda, bunun bir hukuk davası değil aslında bir yargısız infaz olduğu sonucuna vicdanen, ahlaken, içtenlikle varmış olmamdır... HHH Bu yazı yayımlandığında avukat Ebru Timtik açlık grevinin yaklaşık altıncı, Aytaç Ünsal yaklaşık beşinci ayında, her ikisi ölüm oruçlarının (yanlış hesaplamadıysam) 87. günündeler. Dışarıdan bakan birine açlık grevi, ölüm orucu eylemleri anlaşılmaz görünebilir. Yaşama tutunmak varken insanlar neden canlarını tehlikeye atsınlar? Söz konusu “dava”nın süreçlerini sabırla gözden geçirdiğinizde, bu sorunun yanıtı karşınıza apaçık çıkacaktır. Engizisyonun bir ortaçağ zindanına kapattığı, kurtuluş ümidi bulunmayan kişinin belki yazgısına boyun eğmekten başka çaresi olmayabilir. Fakat hukukun, insan haklarının ulaştığı evrensel bir düzeyde, engizisyon hukuksuzluğundan farksız bir uygulamayla zindanlara tıkılan, hukuksal girişimleri hiçe sayılarak yaşamlarıyla oynanmakta olan, üstelik hukukçu ve gepgenç insanlarının seslerini duyurabilmek için canlarını ortaya koymaları karşısında duyarsız kalmak, en hafif deyimiyle vicdansızlık ve bilinçsizlik olur. HHH Söz konusu “dava”nın burada ayrıntılarına girmenin bir anlamı ve gereği yok. Bunu yapmak için zaten sayfalar dolusu yazmak gerekir. Kaldı ki ben hukukçu değilim. Fakat yine de açlık ve ölüm orucu eylemleri öncesindeki sürecin kısa bir özetini yapmak gerekiyor. Dernekleri 22 Kasım 2016’da kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi on yedi avukat, 12 Eylül 2017’de gözaltına alınıp sekiz gün sonra tutuklanıyor. İddianame altı ay sonra hazırlanıyor. Yargı karşısına bir yıl sonra çıkarılan avukatlar İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince oybirliğiyle tahliye ediliyor.. Duruşma savcısı saat 01.00 civarında karara itiraz ediyor.. Bu itiraz üzerine aynı mahkeme heyeti, tahliye kararının ertesi günü, cumartesi saat 16.30 civarında toplanarak yine oybirliğiyle “tutuklamaya yönelik yakalama kararı” veriyor... Devam etmeden önce burada durarak şu soruların sorulması gerekiyor: İddianame için altı ay, karar için bir yıl beklenilmesi neden? Bir mahkeme, verdiği kararın tam tersini on saat sonra neye göre verebiliyor? HHH Süreci izlediğinizde, karşınıza başsavcı olarak İçişleri Bakanı’nın, yanı sıra da Ergenekon’un da başsavcısı olduğunu söyleyen o zamanki Başbakan şimdiki Cumhurbaşkanı’nın çıktığını görüyorsunuz... Mahkeme heyetlerinin değiştirilmesi, pişmanlık yasasından yararlanan itirafçılar, ajanlar, bunun bir yargılama değil bütünüyle bir polis operasyonu olduğunu apaçık göz önüne seriyor. Suçlanan avukatlar bir terör örgütünün uzantıları imiş... Neye göre? Grup Yorum’a, Soma madencilerinin ailelerine, işlerinden atılan kamu görevlilerine sahip çıktıkları için mi? Başkaca da somut bir kanıt, bir suçlama zaten söz konusu değil... HHH Adalet Bakanı’na ve bu “dava” dosyası önlerinde olması gereken ilgili Yargıtay üyelerine sesleniyorum: Adli tatil başlamadan önce bu dosya görüşülmeli, yargının siyaset ve polis buyruğunda olmadığı kanıtlanmalı, tutuklulukları üç yıla yaklaşan avukatlar özgürlüklerine ve mesleklerine kavuşmalı, ölüm orucu eylemindeki iki avukatın haklı eylemi de böylece sona ermelidir.. Hukuk, vicdan, adalet, insanlık duygusu bunu gerektiriyor.. Bilinçli kamuoyu, bunun bir saniye bile gecikmeksizin gerçekleşmesini bekliyor, talep ediyor... Güleda davasında reddi hâkim talebi Isparta’da eski eşi Güleda Cankel’i (19), kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan Zafer Pehlivan (20), reddi hâkim talebinde bulundu. Duruşmayı izlemeye gelen CHP’li milletvekilleri ile mahkeme başkanının, koronavirüs tedbiri tartışması yaşadığı duruşma, reddi hâkim talebinin bir üst mahkemece değerlendirilmesi için ertelendi. Pehlivan hakkında ‘tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle