19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 7 HAZİRAN 2020 PAZAR EDİTÖR: BETÜL BERİŞE [email protected] DIŞ HABERLER UUH güçleri Sirte’ye dayanırken Kahire, Hafter’e destekle ateşkes çağrısı yaptı Libya’da kritik hamleler Akdeniz’e uzanan stratejik önemdeki Libya’da Birleşmiş Milletler’in tanıdığı, Ankara destekli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) güçleri, Hafter cephesine karşı sahada ilerleyişini sürdürüyor. UUH güçlerinin Trablus çevresinde hâkimiyeti yeniden sağlamasının ardından yönünü Sirte’ye çevirdiği gündeme yansıdı. Dün akşam saatlerinde UUH kaynakları, birliklerin Trablus’un yaklaşık 450 km. uzaklığındaki Sirte’nin dış mahallelerine girdiğini duyurdu. Ayrıca Hafter güçlerinin bölgedeki mevzilerine hava saldırıları düzenlendiğini belirtti. TSK’ye ait bir geminin Hafter güçlerini vurduğu iddiasını askeri kaynaklar yalanladı. UHH, Petrol Tesisleri Güvenliği Müdürlüğü en büyük petrol sahası Şerare doğalgaz alanı ile Melite Petrol Kompleksi arasındaki bağlantı borusunun vanalarını açtığını duyurdu. ‘Geçiş yönetimi’ önerisi Tobruk cephesi güçlerinin liderliğini yapan Halife Hafter ise geri çekilme manevrasına girişirken soluğu Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte kendisine destek veren Mısır’da aldı. AnkaraKahire ilişkilerinde gerginlik sürerken Hafter ile bir araya gelen Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi, Libya’da ateşkes için yeni bir girişim başlattıklarını söyledi. “Kahire Bil Trablus çevresinde yenilgiye uğrayan Hafter, Mısır’la gövde gösterisine girişti. Ankara destekli Ulusal Uzlaşı Hükümeti’nden ise müzakerelerde Hafter’e yer olmadığı çıkışı yinelendi. UUH güçleri Sirte yoluna yönelirken sevinç gösterileri yaptı. neminin” yapılmasını öngördüklerini söyledi. Salih, girişimin BM Güvenlik Konseyi’nin önerileri ile Libya’ya ilişkin ocak ayında düzenlenen uluslararası Berlin Konferansı’nın sonuçlarına uygun olduğunu da savundu. Hafter de Berlin Konferansı’nın sonuçlarına uyduğu iddiasında bulundu, diyalog toplantısı yapılmasını önerdi. dirgesi” çerçevesinde Libya’daki iç savaşta taraflara yarından itibaren ülke genelinde ateşkes çağrısında bulundu. Daha önce olduğu gibi müzakare süreci için Birleşmiş Milletler’in (BM) devreye girmesini istedi. Bildirge çerçevesinde, Libya’da bulunan “yabancı paralı askerlerin ülkeyi terk etmesi, milislerin silahları bırakması, Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun güvenliği ele alması” talebi aktarıldı. Görüşmeye Hafter’le birlikte katılan Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih de daha önceden teklif ettiğine benzer şekilde, Libya’da hükümetin temelini oluşturan Başkanlık Konseyi isimli yapıda “bir başkan ve iki yardımcısının belirlenmesinin” yanı sıra “bir buçuk yıl süreyle bir geçiş dö Rusya, ABD ve Fransa’dan destek Kahire’nin girişimine Rusya’nın yanı sıra ABD, Fransa, Ürdün, Suudi Arabistan, BAE ve Arap Birliği’nden de destek geldi. ABD’nin Libya temsilciliği, tüm taraflara BM liderliğinde siyasi çözüme yönelik diyalog ve ateşkes çağrısına katıldıklarını belirtti. Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ortadoğu ve Afrika Ülkeleri Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov “Bir an önce çatışmaların durdurulmasına yönelik her türlü teklifi destekliyoruz” ifadesini kullandı. AA’nın haberine göre, ateşkes çağrısı ise UUH’den üst düzey isimlerden olumlu yanıt görmedi. Hafter’in inandırıcılığı olmadığı görüşü dile getirildi. Trablus merkezli yönetimin Eğitim Ba kanı Muhammed Ammari Zayid, “Vatan toprağının tamamını kurtarmaya devam edeceklerini” belirtti. Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el Mişri de “Hafter’in gelecek müzakerelerde yeri olmadığını” belirtti. Kimi yorumda Hafter’in sahadaki yenilgisini durdurma amacıyla zaman kazanma çabasında olduğu savunuldu. UUH’nin lideri Sarraj, geçen perşembe günü Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından “Libya’nın tamamını kontrol altına almakta kararlı olduklarını” söylemişti. Erdoğan da bölgede doğal zenginliklere yönelik aramasondaj faaliyetleri de dahil pek çok alanda işbirliğinin artırılacağı vurgusu yapmıştı. Hafter’den kopuş Öte yandan Tobruk cephesinden Tümgeneral İdris Madi’nin Hafter’e verdiği desteği geri çektiği haberleri de gündeme yansıdı. UUH güçlerinin, “Arap Baharı” sürecinde devrilip öldürülen Devlet Başkanı Kaddafi’nin doğum yeri olarak bilinen Sirte’nin batısındaki Vişke beldesini Hafter güçlerinden aldığı da duyuruldu. UUH’nin Hafter cephesine karşı askeri başarısında Türkiye’nin İHA’lar dahil desteğinin etkili olduğu yorumları sık sık dile getiriliyor. ABD, ALMANYA’DAN KISMİ ÇEKİLMEDE ABD’nin Almanya’da kalıcı olarak bulunan 34 bin 500 Amerikan askerinden 9 bin 500’ünü geri çekeceği bildirildi. Reuters ajansının üst düzey bir ABD’li yetkiliye dayandırdığı habere göre Başkan Donald Trump, Savunma Bakanlığı Pentagon’a asker çekme talimatını verdi. Yetkili, çekilecek 9 bin 500 askerin bir kısmının Polonya ve diğer müttefik ülkelere konuşlandırılacağını, bazılarının ise ABD’ye geri döneceğini savundu. Berlin’e baskı Trump, savunma harcamalarını artırması için Berlin yönetimine uzun süredir baskı uyguluyordu. Almanya’da federal koalisyon hükümetinin büyük ortağı olan Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili birçok politikacıdan Trump yönetiminin asker çekme planına eleştiri yükseldi. Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Johann Wadephul, “Tüm NATO üyeleri ittifakın birliğinden yararlanacağını, sadece Rusya ve Çin’in anlaşmazlıktan fayda sağlayacağını” dile getirdi. Bu çerçevede Washington’un daha dikkatli bir tutum izlemesi gerektiğini söyledi. BAŞBAKAN DA DİZ ÇÖKTÜ Floyd’un öldürülmesinin ardından ABD’de başlayan ve tüm dünyaya yayılan protesto gösterilerinde önceki gün ve dün on binlerce kişi sokaklardaydı. Avustralya’da eylemciler Floyd’un yanı sıra yerel halk Aborjinlerin gözaltında öldürülmesini protesto etti. Kanada’da ise Başbakan Justin Trudeau, yüzünde siyah bir maske ile Floyd için Ottawa kentinde düzenlenen gösteriye diz çökerek destek verdi. Trump belediye ile kavgalı ABD’de siyah vatandaş George Floyd’un polis şiddetiyle ölümüne yönelik protestolar sürüyor. Başkent Washington’da ise Belediye Başkanı Muriel Bowser ve Başkan Donald Trump arasında gerilim tırmanıyor. Bowser’ın yaptığı açıklamalarda, kentte Ulusal Muhafızları ve diğer askeri birlikleri istemediğini söylemesi, Trump karşıtı söylemleri ve Beyaz Saray’ın karşısındaki yola “Black Lives Matter” (Siyahların Hayatı Değerlidir) yazdırması, bir caddenin is mini bu şekilde değiştirmesine Trump’tan tepki geldi. Trump, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Bowser, fena halde beceriksiz ve hiçbir şekilde Washington DC gibi önemli bir şehri yönetecek kadar yetkin değil” dedi. Ulusal Muhafızların, Washington DC’deki gösterilerde son günlerde “büyük utançların” önüne geçtiğini savundu. Trump’ın, “Bowser, Ulusal Muhafızlara iyi davranmazsa, biz daha farklı bir grup getiririz” ifadesi dikkat çekti. Bu arada Buffalo kentinde 75 yaşındaki Martin Gugino adlı bir kişiyi iterek yere düşüren ve yaralanmasına neden olan iki polis hakkında “darp” suçlamasıyla dava açıldı. Uygulamaya yasak Öte yandan Floyd’un öldürüldüğü Minneapolis kentinde, polisin gözaltı esnasında zanlının boynuna diziyle bastırması veya koluyla çevreleyerek boynunu sıkıştırmasının yasaklanması kararı çıktı. T.C. İSTANBUL 7. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/108 Esas DAVALI: MHD BASSAM ALNABELSI (Hussam Eddın ve Rım’den olma 30/03/1991 Şam doğumlu Vatandaşlık No:01030102677, Kimlik No:11077966) Molla Gürani Mah. Sefai Efendi Aralığı Sok. No:1 Fatih/ İSTANBUL Davacı Kerime Tepe tarafından davalı Cemal Tepe aleyhine açılan Nafaka Artırımı davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce davalının “Molla Gürani Mah. Sefai Efendi Aralığı Sok.No:1 Fatih/İSTANBUL” dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli davetiye çıkarılmış olup, tebligat yapılamadığı, adres araştırmasından da bir netice alınamadığı, bu haliyle davalının adresinin meçhul olduğu anlaşılmakla dava dilekçesi ve tensip tutanağının ilanen tebliğine karar verilmiştir. HMK.’nun 139/1 maddesi gereğince belirlenen 24/09/2020 günü saat 11.50’de yapılacak ön inceleme duruşmasında hazır olmadığı taktirde diğer tarafın davayı takip etmemesi durumunda dosyanın işlemden kaldırılabileceği, aksi halde yokluğunuzda yargılamaya devam olunacağı, sulh için gerekli hazırlığı yapmanız, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın onun muvaffakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ve HMK.’nun 186/1 madde gereğince sözlü yargılama için belirlenecek gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadığınız taktirde yokluğunda hüküm verileceği hususu işbu ilamın yayınladığı tarihten itibaren 7 gün sonra yapılmış sayılacağı hususu ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1170612) T.C. İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN T.C. BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2019/770 Esas Davacı, MUHAMMET AKİF ÖMER YÜCE ile Davalı, ANADOLU ADLİYESİ NUFUS MÜDÜRLÜĞÜ arasında mahkememizde görülmekte olan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davası nedeniyle;Trabzon ili, Çaykara ilçesi, Yeşilalan Mahallesi, cilt no 23, Hane No:2 BSN: 130’da nüfusa kayıtlı Tunahan Hilmi ve Ayşegül oğlu, 2000 doğumlu, 63037288704 TC kimlik nolu MUHAMMET AKİF ÖMER YÜCE’nin isim hanesinin “ÖMER” olarak değiştirilmesine. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1170568) ESAS NO: 2019/673 Esas KARAR NO: 2020/96 Davanın kabulüne, Rize İli İyidere İlçesi Çiftlik Köyü Cilt 64 Hane 19 BSN 58’de nüfusa kayıtlı Baba Adı Sabit Ana Adı Sabit Rize 02/06/1973 doğumlu 19838633472 TC Kimlik numaralı davacının adının “Sibel” olarak düzeltilmesine ve tesciline, kararın ilanına,karar verilmiştir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1170479) T.C. İSTANBUL 4. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/670 Esas DAVALI: BÜLENT BİLİCİ Örnek Mh. 1454. Sk. No: 35/6 Esenyurt/ İSTANBUL Davacı Safiye BİLİCİ ile davalı Bülent BİLİCİ arasında mahkememizde görülmekte olan Boşanma davasında; Davalı Bülent BİLİCİ’nin sözlü yargılama aşamasına geçildiğinden, duruşmanın bırakıldığı 18/06/2020 günü 09:45’de mahkememizde hazır bulunması, aksi taktirde yokluğunda karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1170564) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/681 Esas KARAR NO: 2020/95 Davanın kabulüne,İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, Yenimahalle Mahallesi, Cilt 19, Hane 743, BSN 8’de nüf. kay. Kadeerawuti ve Hailinishayidahong’dan olma, 09/04/1976 Xinjiang/Çin doğumlu, 67432334080 TC Kimlik numaralı davacının adının “MEHTUBE” olarak düzeltilmesine ve tesciline, kararın ilanına karar verilmiştir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1170482) T.C. İSTANBUL 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/1114 Esas KARAR NO: 2020/40 Davacının davasının kabulü ile,Tekirdağ İli, Malkara İlçesi, Camiatik Mahallesi, Cilt no:1, Hane no:106 ve BSN 32’de da nüfusa kayıtlı, 39680047388 T.C. Kimlik numaralı Naciye DOKTOR’un “Naciye” olan adının “Naciye Bilge’” olarak tashihine, Kararın TMK’nın 27. maddesi gereğince ilanına, İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1170435) ABD muz cumhuriyeti mi oluyor? Demokrasisi gelişmiş Batı ülkelerinde beni en etkileyen şeylerden biri yüksek koruma duvarları ardında gizlenmeyen, kent merkezleri ortasında inşa edilen parlamentolar, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı saraylarıdır. İslamcı terörün tırmandığı son yıllara kadar bu binalar genelde göze hiç batmayan şekilde korunur, yurttaşların el kol mesafesinde bulunurdu. İtalya’da örneğin parlamentonun, başbakanlığın önünden bugün de dilediğinizce geçebilirsiniz. Kuşku çeken bir görünümünüz yoksa “Hop! Dur!” diyen olmaz. Bu mekânların önünden geçerken hâlâ yurttaşlarla ne kerte iç içe olduklarına hayret ederim. Büyükelçilikler bile güvenlik gerekçesiyle neredeyse surların ardına çekilirken, İtalyan senatosunun bir kaldırım üzerinde olması sözgelimi beni şaşırtır. Batı’da bu simgesel yapıların halka bu derece yakın olmaları tesadüf değildir. Bu tercihin altında çok belirgin bir “Burası yurttaşlardan soyutlanmış bir kurumu değil, yurttaşı temsil etmektedir” mesajı vardır. Washington’ın göbeğinde yükselen Beyaz Saray da işte vaktiyle bu konseptle yapılmış. Dünyadaki muadillerine göre çok iddialı ve görkemli olmayan Beyaz Saray’ı ilk Başkan George Washington mimarlara ısmarlamış ve onlardan özel olarak “halka yakın ve açık bir mekân” talep etmiş. Şimdi başkanlık sarayının etrafının Floyd gösterileri nedeniyle yüksek demir çitlerle çevriliyor olması, bu nedenle büyük sembolik önem taşıyor ve bir geri dönüşü ifade ediyor. Amerika ile örülen duvar ABD yönetiminin kalbini oluşturan Beyaz Saray, en azından görünüm itibarıyla halkıyla yan yana, el ele bir mekân olmaktan çıkıp halkından korkan bir liderin kalesine dönüşüyor. Trump sağcıları hariç bu nedenle tüm kesimlerin eleştirisini alıyor. Twitter’da bu eleştirilerin dört koldan örneği var. Önüne gelene duvar çekmeye meraklı Trump’ın duvar saplantısını “Bakın Meksika’ya öremeyince Beyaz Saray’a duvar çekti. Meksika acaba bize bunun parasını verir mi?” diye tiye alanlardan, “Trump başkanlığı için Beyaz Saray’la Amerika arasına duvar örmekten daha isabetli bir metafor olamaz!” diyenlere dek her eleştiriye rastlanıyor. Beyaz Saray duvarı, göstericiler üzerine asker salarak “tahakküm kurmak” isteyen, derken biber gazı sıktıran ve pervasızca bayrakdin simgelerini kullanan Trump’ın başvurduğu son numara. Bu tırmanış karşısında öyle ki Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi artık, “Bunlar ne anlama geliyor?” diye soruyor: “Biz bir muz cumhuriyeti mi olduk?” Soruyu sayfalarına taşıyan etkili yayın organı “New Yorker”ın yanıtı kısa: “Henüz orada değiliz ama her halükârda yerinde bir soru bu. Amerikan demokrasisinin geleceği belirsiz!” Floyd gösterileri özetle ırkçılık karşıtı bir azınlık hakları gösterisinin çok ötesine geçmiş durumda. Derin devlet restleşmesi Trump, Beyaz Saray’ı kaleye çevirirken Washington’ın Demokrat Partili siyahi Belediye Başkanı Muriel Bowser da Beyaz Saray ın burnunun dibindeki bulvar genişliğindeki 16. Cadde’nin zeminine boydan boya “Siyahların Yaşamı Önemlidir/Black Lives Matter” sloganını yazdırıyor... Göstericilere karşı Trump’ın tabanındaki beyaz sağcı Hıristiyanlara yönelik “ittifak içindeyiz” mesajı vermek amacıyla önünde İncil’le poz verdiği ‘Aziz John Kilisesi’nin meydanının adı da keza gene yerel yöneticiler tarafından Floyd gösterilerinin sloganıyla vaftiz edilerek değiştiriliyor. Devletin içinde, devlet katmanları arasında beri yandan gösterilerin tetiklediği ve dozu artan bir bilek güreşi ve restleşme var. Kimileri bunu “askeri ve Cumhuriyetçi derin devletle Trump arasında bir ayrışma” olarak da adlandırıyor (Repubblica). Trump’ın ilk savunma bakanı Jim Mattis’in özellikle “The Atlantic” dergisine gönderdiği ve “Amerikalıları birbirlerine karşı kışkırtan, bölen” Trump’ı “anayasaya tehdit” olarak tanımladığı mektup, “derin devletteki ayrışmalar”ın en belirgin örneği gösteriliyor. Eski bir general olan Mattis’in böyle bir mektubu ordu mensuplarıyla danışıp görüşmeden hiçbir şekilde kaleme almayacağı, mektuptaki görüşlerin bu bakımdan eski bakanın kişisel değerlendirmeleri olmasının ötesinde bizzat Pentagon içindeki rahatsızlıkların ifadesi olduğu yapılan en yaygın yorumlardan biri. Eyleme büyük gözaltı Kazakistan’da dün düzenlenen hükümet karşıtı gösterilerde100’den fazla kişi gözaltına alındı. Eylemlere öncülük eden Kazakistan’ın Demokratik Seçimi Partisi ve Demokratik Partililer, hükümet baskısını gerekçe gösterdi. Kimi eylemcilerin ise komşu Çin’in ülkenin petrol zengini bölgelerinde ekonomik yayılmasını protesto ettiği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle