27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 19 7 HAZİRAN 2020 PAZAR ‘ATATÜRK ÖYLE BIR CUMHURIYET KURMUŞ KI TEMELI ÇOK SAĞLAM’ n Nasıl bir Türkiye hayal edersiniz? Elbette, demokratik bir Türkiye, gerçek demokrasiye sahip bir Türkiye hayal ederim. İnsanların ötekileştirilmediği bir Türkiye... Özgürlükçü bir Türkiye ve tabii tüm insanların refah içinde yaşayabilecekleri bir Türkiye... Bu ne yazık ki çok mümkün olamıyor... 13 yaşımdan beri böyle. Bir taraf ta çok parası olan insanlar, diğer tarafta evine yiyecek ekmek götüremeyen insanlar var. Orta sınıfın yok olduğu bir Türkiye var şu an. Türkiye çok köklü ve altyapısı çok sağlam bir devlet. Mustafa Kemal Atatürk öyle bir Cumhuriyet kurmuş ki ne kadar sarsılırsa sarsılsın temeli çok sağlam. Türkiye’ye hiçbir zaman bir şey olmaz. DOĞUŞ SUBAŞILAR ‘Hayalim gerçek demokrasiye sahip Türkiye’ ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Şarkıları ve sesiyle hafızalarımıza yer eden Nilüfer, gerçek demokrasi istiyor. Orta sınıfın yok olduğu bir Türkiye var şu an diyen sanatçı, “Bir tarafta çok parası olan insanlar, diğer tarafta evine yiyecek ekmek götüremeyen insanlar var” diyor 1990’lı yıllar başımızda kavak yelleri... Dilimizde caddelerde aşk var şarkısının sözleri... Gözleri ‘NILÜFER OLMAK IÇIN ÖZGÜRLÜĞÜMDEN VAZGEÇTIM’ miz dolu, dudaklarımızda tebessüm... Daha sevdiklerimiz gitmemiş, daha bir pembe dünya... Çok mu dertlendik, çok mu sevdalandık, yoksa çok mu isyankârdık bilmiyorum ama daha bir güzeldi her şey... Nilüfer şarkıları ile büyüdük biz, sonra daha bir büyüdük. Bugün bu yazıyı yazmanın tuhaf bir hüznü var içimde... Anılar, anılar... Benim için hep güçlü bir kadın simgesi Nilü ‘TELIF KONUSU TÜRKIYE’NIN YARASI’ n Hükümetin sanata ve sanatçıya bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Çok uzun yıllardır telif konusu Türkiye’de çok büyük bir yaradır. Meslek birlikleri o kadar az oldu ki hâlâ da müzik yazarları, müzisyenler, sinema ve tiyatro sanatçıları teliflerini alamıyorlar. Örneğin n Nilüfer olabilmek için hayatınızda nelerden vazgeçtiniz, ödün verdiniz? Hayatımda vazgeçtiğim şey aslında sadece özgürlük oldu diyebilirim. Yaşım küçükken özgürlüğümden vazgeçtiğim zamanlar oldu... Toplumun önünde olan insanların dikkatli olması gerekiyor. Hata yapmamaya çalıştım. Mutlaka hatalarım olmuş daki seyircilerle öyle bir alışveriş içerisinde oluyorum ki, aramızda inanılmaz bir sinerji oluşuyor. Onların güzel bakışlarını, gülümsemelerini, gözlerini gördükçe çok mutlu oluyorum. Zaman zaman şarkı söylerken ayaklarımın yerden kesildiğini ve başımın döndüğümü hissedebiliyorum. Bu çok güzel bir duygu. Çok şanslıyım her zaman söylüyo fer... Mütevazı, hepimiz gibi... Sanki bir şarkı yazarının, sadece meslek birlik tur ama büyük hatalar yapma rum. Allah’ın verdiği bu hediyeyi, binlerce insanla konuşmuş ve sonra tüm duyguları bir araya getirip öyle lerinden alınan teliflerle hayatını sürdürebilmesi imkânsız. Herhalde bir elli se maya çalıştım. bu sesi değerlendirme şansı bul n Şarkı söylerken nasıl his dum. Biraz şansım yaver gitti sa söylüyor şarkılarını... İçten ve gerçek. Nilüfer ile dünü, bugünü, ne daha geçmesi lazım bunun biraz daha oturabilmesi için. sediyorsunuz? nıyorum biraz da doğru adımlar Özellikle sahnedeyken karşım atarak devam ettirebildim. Türkiye’yi, demokrasiyi, özgürlüğü, şarkıların güzel liğini konuştuk.. yal medyada gördüğüm kadarıyla zel sesi olan genç sanatçılar var ve Şarkı söylemenin kendi pek çok şarkının piyasaya sürüldü son yıllarda müzik piyasasında yer si için çok şey ifade ettiği ğünü gördüm. Sanırım insanlar ko aldılar. Zaman içinde kalıcılıkları ne ni söyleyen Nilüfer, sahne rona sürecine o kadar konsantrey kadar olacak, ne kadar dayanabile deyken ayaklarının yerden di ki bence pek müzik dinleyecek cekler görülecek. Şöhret ayrıca zor kesildiğini de ekliyor söz ve müzikte yeni bir şey keşfedecek bir şeydir hazmedilmesi de taşıma lerine. psikolojide değillerdi. Şahsen ben sı da zordur. Nilüfer olabilmek için bu süreci sadece haber kanalları iz n Bugünün şarkılarının çoğunun özgürlüğünden ödün ver leyerek geçirdim. içi boş, çoğunu bilmiyoruz bile... Ye diğini belirten sanatçı, nDevlet nasıl önlemler almalıydı? nilere tavsiyeleriniz neler? Türkiye’de telif konusunun Önlemler düzgün ama 2 milyon Arada iyi müzikler de yapılıyor. büyük bir yara olduğunun test sayımız var ki bunun az oldu Ama onlar daha az ilgi görüyor. Onu altını çiziyor. Hayalinin ğunu düşünüyorum Rusya ve Al görmek çok üzücü. Ama çoğunluk gerçek demokrasiye sahip manya ile kıyasladığımızda... Bun la içi boş ve kötü müzikler oluyor. bir Türkiye olduğunu vur dan sonra antikor testleri başlaya Ama bu her dönem vardı. Fakat top gulayan Nilüfer, İnsanların cakmış ve bunun da gecikmeden lumun kulağı kötü müziğe alıştırıl ötekileştirilmediği, özgür yapılmaya başlanması lazım. Nor dı diyelim. lükçü bir Türkiye istiyor. Düşünme dönemi... malleşme süreci başladı ve birçok yer açılmaya başladı... Fakat ben biraz erken açıldığını düşünüyo Kötülüğe varan hırslar n Nedir Nilüfer’i Nilüfer yapan... n Evlere kapandığımız rum. Restoranlar, parklar, plajlar, Sesi mi? Yorumu mu? Mütevazı ha bu dönemde, neler yapı oteller. Elbette ekonomiyi düşün yatı mı? yorsunuz? Neredeyse zamanımın ta mamını evde geçiriyorum. Duruyorum, bekliyorum, Nilüfer, “Ciddi bir rahatsızlık geçirdiğim için beş aydır ka rantinadayım” diyor. düğümüzde çarkın dönmesi için bu yerlerin açılması gerekiyor ve milyonlarca insan geçimini bu işlerden sağlıyor. Fakat dilerim ki bu Aslında her şeyi bir paket olarak düşünüyorum ben. Tabii ki bir şarkıcının tabii ki sesi, tabii ki yorumu, özellikle yaşadığımız ülkede özel hayatı düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte neler yapacağım, nasıl bir hayat beni bekliyor, müzik konusunda mesleğimle ilgili neler yapabilirim, neler yapmalıyım diye... Biraz durma ve düşünme dönemi geçiriyorum diyebiliriz. n Koronavirüsten dolayı ülke hatta dünya olarak beklemedeyiz. dır karantinadayım diyebilirim. Şarkı söylemeyi ve sahne almayı elbette özledim ancak biraz kaygılıyım açıkçası. Ciddi bir rahatsızlık geçirdiğim için biraz hassas bir durumda bedenim. Çok güvenilir bir ortam olmadıktan sonra sahne almam çok kolay olmayacak gibi duruyor. normalleşmeyle birlikte yeni patla malar olmaz. n Çocukluğumdan bugüne kadar sizin şarkılarınızı dinliyorum. İçten, hissederek söylüyorsunuz, bize de bunu hissettiriyorsunuz. Nedir bu işin sırrı? Evet şarkılarımı hissederek söylü yorum. Zaten karşımdakilere geçi çok önemli... Ama iyi şarkılar olmadığı zaman bir şarkıcının başarılı olması neredeyse imkânsız. Evet, mütevazıyım, hatta çevremdeki arkadaşlarım fazla mütevazı olduğumu söylerler ama ben böyleyim. Üstelik önceki yıllara göre daha çok gevşedim. Şöhretin büyütülecek bir şey olmadığını düşünüyorum. İnsan ne Tüm sanat beklemede... Sizin de Müzik piyasası etkilendi rebilmek, o hissi karşıya yansıtabil ise öyle davranmalı. Çok büyük lüks konserleriniz iptal olmuştur. Özlediniz mi sahneyi, şarkı söylemeyi? Ben maalesef çok ciddi, ağır bir rahatsızlık geçirdim ocak ayında. Virüs beni hastanelik etti ve 20 gün hastanede kaldım. Akciğerlerimin temizlenmesi oldukça büyük bir zaman aldı ve daha sonra uzun bir süre tedavim sonra evde devam etti. Bu sırada salgın baş gösterdi. Yani ben 5 ay n Bu durum müzik piyasasını nasıl etkiledi sizce? Müzik piyasasını çok etkiledi tabii ki. Sahne etkinliklerinin devam etmemesi, durması müzisyenleri birçok açıdan olumsuz etkiledi. Ekonomik açıdan çok büyük darbe yaşadılar ve problemler yaşadılar. O yüzden bir an önce normale de dönmesi lazım. Onun dışında, bu süreçte sos mek çok önemli. Bir şarkıcının sadece çok iyi bir sesi olması yeterli olmuyor. Yorumculuk başka bir şey ve böyle doğulduğuna inanıyorum. Düzgün şarkı söylemenin tekniğine çalışabilirsiniz. O şarkıyı söylerken, o şarkının ruhunu verebilmek, bu duyguyu seyirciye geçirebilmenin doğuştan ve Allah’ın verdiği bir yetenek olduğuna inanıyorum. Mutlaka çok gü te, parada, ihtişamda hiçbir zaman gözüm olmadı. İyi ve kalıcı şeyler yapmaya ve takdir görmek, dürüst olmak gibi önemli kavramları özümseyerek yaşamaya çalıştım. Her zaman iyi bir insan olmak gerektiğine inanıyorum. Kısa bir ömrümüz ve bir tane hayatımız var. Kötülüğe varan hırslarla yaşamanın, insanın önce kendisine zarar vereceğine inananlardanım. Yaşar Kemal çevre bilincinde öncüdür 5Haziran Dünya Çevre Günü’ydü. Çevrenin en çok talan edildiği ülkeler arasında yer alan ülkemde de yaşadığımız “Kara Tablo” bol bol ortaya konuldu. 17 yıldır yok edilen yeşil alanlar, ormanlar… Betonlaştırılan kentler… Tüketilen koylar, kıyılar… Kurutulan göller, nehirler, dereler… Hepsi ortaya döküldü. Elbet yandaş medyada değil, sosyal medyada, dijital ortamda ve muhalif medyada… Salda Gölü’nden Olimpos Koyu’nun imara açılmasına, Gökova’da yazlık saray inşaatından İstanbul Kanal tahribatına, bütün bu hoyratlığı incelerken benim içime Yaşar Kemal ve romanlarındaki doğa tutkusu gelip yerleşti. (Bakın görün işte: Kültür sayfasında edebiyata yönelmek daha emin sularda yüzmek anlamına geliyor.) Benim için Yaşar Kemal, birçok alanda öncüdür. Romanlarıyla, çevrecilik konusunda, çevre bilincinde de öncüdür. Doğa başroldedir Pandemi günleri öncesinde Adana’da Yaşar Kemal Vakfı’nın “Yaşar Kemal Aramızda” anma etkinlikleri kapsamında “Ölümsüzlüğünün 5. yılında Yaşar Kemal ve Eserlerinde Doğa” paneli yapmıştık. Ayşegül Tözeren yönetiminde, Güven Turan, Aydın Uğur, Ercan Karakaş ve ben konuşmacıydık… Orada da anlatmaya çalıştığım gibi: Yaşar Kemal’de doğa bir dildir, bir destandır. Yaşar Kemal’de doğa, bireyle bütünlenir, toplumla bütünlenir, yaşamla bütünlenir... Bunu başka türlü de söyleyebiliriz: Doğa yaşamın bir parçasıdır. İnsanın bir parçası, toplumun bir parçasıdır... Ama aynı zamanda doğa yaşamın bütünüdür. Yaşar Kemal’de doğa, olaylara bir fon oluşturmaz, olayın kendisidir. Doğa sıfat değil öznedir. Yaşar Kemal’de doğa, karakterlere eşlik etmez, bir “atmosfer” yaratmaz. Başlıbaşına bir karakterdir. Bir roman kişisidir. Başroldedir. Yaşar Kemal’de doğa insandır. Ama aynı zamanda bir devinimdir, bir ses, bir koku, bir ışık, bir susuştur, bir derinliktir... Bütün duyularımıza seslenir. Ama sessiz kalmayı da bilir. Özetle Yaşar Kemal’in kitaplarında doğa düşüncedir. Doğa duygularımızdır. Bunları söyledikten sonra yukarıdaki her satırbaşını eserlerinden alıntılarla örneklemeye çalışmıştım... En çok da seçim yapmakta zorlandım. Örnekler bitecek gibi değildi. Her biri, ötekinden daha zengin, daha büyülüydü... İnsan gibi yaşamak için Hiç unutmuyorum. Boğaziçi Üniversitesi’nde kendisine fahri doktora verildiğinde Yaşar Kemal şöyle diyordu: “... İnsan, yaşama sevincine, dünyanın güzelliğine doyamıyor. Ancak korkarım ki bu gidişle eski mitlere sığınacağız. Çağımızın getirdiği en büyük kötülük olan ve tehlikesini yeterince anlamadığımız, DOĞA KIRIMI karşısında, atalarımız gibi korku mitleri yaratacağız. Sözün gücüne her zaman inandım. Roman, sözlü sanatın en önemli koludur, çünkü her okuyucu bir romanı okurken okuduğu romanı başından sonuna kadar yeniden yaratır. Diyelim ki bir zeytin ağacı geçiyor romanda, okuyucunun bahçesindeki zeytin ağacı gelir romanın içine oturur. Bir ovayı okursa bildiği, yaşadığı ovayı getirir gözlerinin önüne. Hiç ova görmemişse bir ova yaratır, oraya koyar. Romanların gücü bu yaratmaya bağlıdır. (...) Roman insanlara insan olduklarını söyler. Onca acıyı, zulmü, savaşı, doğa kırımını romanda yeniden yaratarak yaşayan insan, insan gibi yaşamayı özler değerlerine sahip çıkar.” Doğru söze ne denir! İnsanın aklına şu geliyor: Belki de iktidardakilerin doğaya karşı bunca hoyrat, bunca acımasız, bunca kaba, hırçın, bencil, sevgisiz, saygısız bunca rant düşkünü, bunca açgözlü davranmalarına neden, hiç roman okumamalarıdır. En azından Yaşar Kemal okumadıkları ortada! Okusalardı böyle davranamazlardı. NOT: Üç gün önceki “Yazıdan Görsele” ve “Sahte Nâzım’lar”la ilgili yazıma okurlardan en çok 2 soru geldi. 1) Şu dizeler de mi sahte?.. Lütfen kendiniz araştırın. Ben olsam kitaplara geçmemiş, sadece internette yer alanlara kuşkulu bakarım. 2) Sergilenen eserleri nasıl göreceğiz? Şimdilik sadece dijital ortamda görebilirsiniz. N.H. Kültür ve Sanat Vakfı sitesinde ya da TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi sitesinde… Balkan Panorama Film Festivali’ne dev jüri Bu yıl 6’ncısı düzenlenecek Balkan Panorama Film Festivali’nin Danışma Kurulu belli oldu. Altı kişiden oluşan danışma kurulu üyeliklerine Türk sinemasının duayenlerinden Ediz Hun, Balkanlar’ın önemli yönetmenlerinden Milcho Manchevski, Yugoslavya’nın eski efsane oyuncularından Igor Ga Ediz Hun lo, oyuncu ve yapımcı Lazar Ristovski, Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Yıldız ve Beykent Üniversi tesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Makal seçildi. 14 Balkan ülkesini kapsayan festival uzun metraj , kısa metraj kurmaca ve belgesel filmlerin başvuruları 19 Haziran’a kadar sürecek. Festivalde 4 dalda en iyi filme ödüller verilecek. Balkan Panorama Film Festivali 1521 Ekim tarihleri arasında Buca Belediyesi’nin himayesinde İzmir’de düzenlenecek. (www.bpff.art) Haziran boyunca ‘Müzikli Sohbetler’ İstanbul Müzik Festivali’nin “Müzisyen Destek Fonu” kapsamında düzenlenen Hakan Şensoy ile Müzikli Sohbetler sosyal medyada canlı yayımlanmaya devam ediyor. Her salı saat 21.00’de İstanbul Müzik Festivali’nin Facebook ve Instagram sayfaları ile İKSV YouTube kanalında Hereous’un teknik desteğiyle canlı yayımlanan program, Şensoy’un moderatörlüğünde, haftanın konuğuyla sohbet ve kısa bir dinletiden oluşacak. Programda ayrıca Müzisyen Destek Fonu’ndan faydalanmaya hak kazanan müzisyenle rin kayıtları da yayımlanacak. Müzisyen Destek Fonu projesi festivalin gösteri sponsorlarından STONELINE desteğiyle hayata geçiyor. Program şöyle: 9 Haziran / Konuk: Cihat Aşkın (keman), 16 Haziran / Konuk: Efdal Altun (viyola), 23 Haziran / Konuk: Derya Türkan (kemençe). MÜZELER AÇILIYOR Suna ve İnan Kıraç Vakfı kültür kurumları, Pera Müzesi 16 Haziran ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü 15 Haziran’da kapılarını ziyaretçilere açıyor. Haziran ortasından itibaren faaliyetlerini kademeli şekilde fiziksel ortama taşıyacak olan kurumlar, dijital etkinliklerine de ara vermeden devam edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle