19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ BORSA 9 6 HAZİRAN 2020 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.7810 1.6 kuruş 7.6580 3.6 kuruş 8.6220 8.81 11.2 kuruş sabit 110.022 485 puan 2.470.93 31.53 lira 366.62 4.31 lira Hesabında 1 milyon liradan fazla mevduatı olan mudi sayısı 267 bine ulaştı Koronavirüs milyonerleri Yaklaşık 17 milyon kişi devlet yardımına muhtaçken, iki aylık salgın döneminde milyoner sayısı 30 bin 470 kişi arttı. Korona günlerinde dar gelirlinin ayakta kalma ni sağlamak zorunda. Toplam 16 milyon 831 bin 210 kişi, aldığı sos sı daha da zor hale ge yal yardımlarla ayak lirken, milyonerler ise ŞEHRİBAN ta durabiliyor. Buna son bir yılda servetle KIRAÇ karşın ülkenin mil rini 408.6 milyar TL yoner sayısı da ser yükselterek 1.7 trilyon lira vetleri de hızla artıyor. ya çıkardı. Türkiye’de koronavirüs sal Yüzde 33 artış gınının yaşandığı iki aylık Bankacılık Düzenle dönemde bile milyoner sayısı me ve Denetleme Kuru zirve yaptı. Şubat 2020’de he mu (BDDK) verilerine gö sabında 1 milyon TL ve üze re, hesabında 1 milyon lira ri para olanların sayısı 236 veya üzeri parası olan yurti bin 370 iken koronavirüs çi ve yurtdışı yerleşik mudi le geçen mart ve nisan ay sayısı, 2020 Nisan dönemin larında 30 bin 470 kişi art de geçen yılın aynı dönemi tı. İki aylık sürede milyoner ne göre 66 bin 733 kişi yani ler servetlerine 202.5 mil yüzde 33 artışla 266 bin 844 yar TL kattı. Açlık sınırının 2 kişiye yükseldi. Bu milyo bin 438 TL, yoksulluk sınırı nerlerin toplam mevduatı da nın ise 7 bin 942 TL’ye yük 1 trilyon 659 milyon liraya seldiği Türkiye’de yaklaşık çıktı. Milyoner başına düşen 10 milyon çalışan aylık 2 bin ortalama mevduat tutarı da 324 TL asgari ücretle geçimi 6 milyon 926 bin lira oldu. Mevduatın büyük kısmı dövizde Yurtiçinde yerleşik milyonerlerin sayısı 2020 Nisan’da bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 60 bin 945 kişilik artışla 239 bin 502 kişiye fırladı. Aynı dönemde yurtiçinde yerleşik milyonerlerin toplam mevduatları 1 trilyon 551 milyar liraya çıktı. Bu dönemde yurtiçinde yerleşik milyonerlerin mevduatlarının 693 milyar 892 milyon lirası yerel para cinsi, 826 milyar 934 milyon li rası döviz tevdiat hesabı, 30 milyar 217 milyon lirası da kıymetli maden depo hesaplarından oluştu. Yurtdışında yerleşik mudi sayısı 2020 Nisan sonu itibarıyla 27 bin 342’ye yükseldi. Öncelik bütçe değil ‘Endüstri 4.0’ gıda güvenliği için şart TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, dünyada her yıl 400600 bin kişinin gıda kaynaklı hastalıklardan yaşamını yitirdiğini açıkladı. 7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü nedeniyle açıklama yapan Oda, bu kapsamda sınırlı gıda hammaddesinden daha verimli ve verimi yüksek ürün elde etmek için teknolojiye vurgu yaparak şu noktalara dikkat çekti: n Elleçleme, seçme ve ayıklama dahil olmak üzere sıyırma, soyma, yüzme, kesme ve parçalama yöntemlerinde ye ni teknikler sayesinde daha az fire ile çalışılacak. n İnsanlık olarak erişmekte zorlandığımız gıda ile ulaşılan gıdanın insan sağlığına yararlı olma halini tarif eden gıda güvenliğinin sağlanmasında anahtar Endüstri 4.0 olacak. n Herkes için güvenli ve besleyici gıda sağlamanın hükümetlerin asli görevi olduğu ilkesinden yola çıkılmalı. n Dünyada açlık varsa bu yetersiz tarım hayvancılık ürünleri ve gıda arzından değil, adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanıyor. Kişi başı balık tüketimi 6.26 kg TÜİK’in “Su Ürünleri, 2019” raporuna göre, su ürünleri üretimi 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 33.1 artarak 836 bin 524 ton oldu. Bu üretimin yüzde 44.8’ini avcılık yoluyla elde edilen deniz balıkları, yüzde 6.8’ini avcılık yoluyla elde edilen diğer deniz ürünleri, yüzde 3.8’ini avcılık yoluyla elde edilen iç su ürünleri ve yüzde 44.6’sını yetiştiricilik ürün leri oluşturdu. Avcılık yoluyla yapılan toplam üretim 463 bin 168 ton olurken, yetiştiricilik üretimi ise 373 bin 356 ton olarak gerçekleşti. Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre yüzde 52, iç su ürünleri avcılığı yüzde 4.8 arttı. Kişi başına yıllık ortalama su ürünleri tüketimi 6.14 kg’dan yüzde 2 artarak 6.26 kg’a çıktı. l Ekonomi Servisi istihdamı korumak ABD’deki dava 30 Haziran’da New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam eden Halkbank davasında bankanın avukatlarının, 9 Haziran’da yapılacak olan ara duruşmanın 45 gün sonraya ertelenmesini istemesinin ardından, hâkim Richard Berman talebi değerlendirerek duruşmanın 30 Haziran’da yapılmasına hükmetti. İddianamede şu suçlamalar vardı: “ABD’yi dolandırmak amacıyla komplo kurmak, ‘Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı’ İran’a para transferleri yaparak ihlal etmek için komplo kurmak, ABD bankalarını dolandırmak, ABD bankacılık ve finans sistemini dolandırmak amacıyla komplo kurmak, kara para aklamak, kara para aklamak amacıyla komplo kurmak.’’ Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, İstihdam Koruma Kalkanı Paketi hazırlandığını söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonomi basını ve ekonomistlerle Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya gelerek pandemi döneminde ekonominin performansını değerlendirdi. Önceliğin bütçe dengesi değil istihdamı korumak olduğunu söyleyen Albayrak, “İstihdam kalkanı paketi hazırlıyoruz” dedi. Enflasyonun hazirandan itibaren düşmeye başlayacağını söyleyen Albayrak’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle: n İktisadi faaliyetler açısından mayısnisana göre daha olumluydu, haziran da mayısa göre daha olumlu olacak. 3 ve 4’üncü çeyrekle birlikte yılı, birçok tahminlerimizi tutturacağız. n Bütçe performansı olarak iyi başlamıştık. Ama olağanüstü bir dönemden geçerken bütçe açığı performansı önceliklerimiz arasında değil. Önceliğimiz, istikrarı, istihdamı muhafaza etmek. Paket hazırlıyoruz. n Son haftalarda dünyanın birçok büyük tedarik ve üretim noktasındaki büyük kurumlarla çok ciddi görüşmeler yapmaya hali hazırda başladık. n Swap konusu piyasa uzmanlarınca tam anlaşılmadı. Konunun temelinde ticaret dengesi var. Bu konuda Merkez Bankası yoğun teknik çalışma yürütüyor. n Bağımsız bir ülkeyseniz o ülkenin para biriminin itibarını korumalısınız. Dünyada Türkiye kadar sermaye hareketi rahatlığı kolaylığı olan ülke var mı? DOLAR 6.80 TL SINIRINDA Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin para birimleri Covid19 nedeniyle bu yıl dolar karşısında kaydettikleri kayıpları büyük ihtimalle yaklaşık bir yıl telafi edemeyecek. Reuters’ın anketine katılan analistlere göre bu paralar toparlanma yolunda. Ancak TL’nin bir yıl içinde bugüne kadar kaydettiği tüm kazanımları geri vereceği ve diğer para birimleriyle kıyasla en kötü performans gösteren paralardan olacağı tahmin ediliyor. Dün ise ekonomilerin yeniden açılmasının yarattığı iyimserlik ve ABDÇin gerilimi kaynaklı endişelerle dolar/ TL gün içinde 6.746.80 arasında dalgalandı. Günü ise 6.79 seviyesinde kapattı. Yumurtacının gözü İran’da Yumurta üreticileri İran üzerinden ihracata başlamaya hazır. Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Başkanı İbrahim Afyon, salgın sonrası normalleşme sürecinin başlaması ve gümrük kapılarının tekrar açılmasıyla İran üzerinden yumurta ihracatına hemen başlayacaklarını bildirdi.Afyon, “İran üzerinden Kuveyt, Türkmenistan ve diğer doğu ülkelerine satış yapıyoruz” dedi. Öte yandan Covid19 tedbirleri kapsamında uzun süre geçişlere kapatılan Türkiye ile İran arasındaki kara hudut kapılarının ticarete açılması, Van ve Hakkari’de de sevinçle karşılandı. Jeotermalde hedef ilk üç Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, Türkiye’nin jeotermal enerji potansiyeline dikkat çekti. Şentürk şu bilgiyi verdi: “Bugün ülkemizin elektrik enerji ihtiyacının yüzde 5.3’ünü, 1536 megavat (MW) kurulu gücümüzle karşılıyoruz, yıl sonu hedefi 1700 MW kurulu güç. 2023 hedefi ise YEKDEM’in de uzatılması halinde 3 bin MW olacaktır. Türkiye, jeotermalde istikrarlı yatırımlarıyla 1526 MW kurulu kapasitesiyle ABD, Endonezya ve Filipinler’in ardından dördüncü sırada yer alıyor. Hedefimiz ise yakın zamanda ilk üçe girmek.” l Ekonomi Servisi Ortalama ‘sepet’ 70 lira İstanbul Perakendeciler Derneği (PERDER) Başkanı Faruk Güzeldere, martnisan aylarında geçen senenin aynı dönemine göre market cirolarının yüzde 50 arttığını belirtti. Güvenilir Ürün Platformu katkılarıyla düzenlenen “Perakende Sohbetleri” toplantısında ekonomi basını ile bir araya gelen Güzeldere, şöyle devam etti: “Bu artış metrekareye göre müşteri alma ve yoğun çeşitlilik sunulmasıyla nedeniyle ger çekleşti. Meyve sebze de paketleme uygulamasına geçilmesi gibi konular da artışları etkiledi. Alışveriş sepeti cirosu 70 liraya dayandı. Normal zamanda 35 lira civarındaydı. Ancak küçük mahalle arası bakkallarda ciro anlamında bir gerileme tespit edildi.” l Ekonomi Servisi Faruk Güzeldere Karşılıksız çeklere ek süre AKP dün, ekonomiyle ilgili 18 nin yüzde 10’unun ödenmesi maddelik yeni bir torba tek şartıyla açan düzenlemede 26 lifi Meclis Başkanlığı’na sundu. Haziran’da dolacak olan süre Bu kapsamda Çek Kanunu’nun uzatılıyor, 9 ay daha ek süre vegeçici beşinci maddesinde deği riliyor. Teklife göre, elektronik şiklik yapılarak, karşılıksız çek haberleşme hizmetleri için söznedeniyle cezaevine girenle leşmeler elektronik de yapılabirin cezalarının infazlarının dur lecek. Abonelik sözleşmelerinin durularak tahliyelerinin önü feshedilmesinde yazılı bildirim nü 3 ay içerisinde çek bedeli koşulu kaldırılacak. Alper Gökgöz ING’ye yeni genel müdür ING Türkiye Genel Müdürlüğü görevine Alper Gökgöz atandı. Bankaya 2012’de katılan ve bugüne kadar farklı yönetici görevleri üstlenen Gökgöz, 1 Ocak 2018’den bu yana genel müdür yardımcısıydı. ING Grubu Rekabetçi ve Büyüme Odaklı Ülkeler Başkanı Aris Bogdaneris, “Dijital bankacılık stratejisiyle güçlenmeyi hedeflediğimiz Türkiye’de, Gökgöz’ün bu alandaki deneyiminin bundan sonrası için de önemli değer yaratacağına inanıyoruz” derken, Gökgöz şu vurguyu yaptı: “ING Türkiye’ye liderlik edecek olmaktan büyük heyecan duyuyorum.” l Ekonomi Servisi Ağırlaşan ekonomik tablo ve artan baskılar Siyasi iktidarın sürpriz biçimde 3 milletvekilinin hapse girmesine neden olan kararı, önümüzdeki dönem her alanda baskının daha da artacağının bir işareti olarak algılandı. Bu kararın ekonomideki tablonun giderek ağırlaşması ve kısa dönemde çözüm bulunamayacağının görülmesiyle yakından ilişkili olduğunu tahmin ediyorum. Önceki gün TBMM’nin gündemine Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın imzasıyla gelen talep üzerine, mahkeme kararlarının okunmasıyla, bir CHP, iki HDP milletvekilinin yeniden hapse girmelerinin önü açıldı. Bu da yetmezmiş gibi 3 milletvekili aynı gece aceleyle tutuklanıp cezaevine gönderildi. Büyük tepki çeken bu karar, TBMM’ye yazının geldiği makamın bürokrat olması nedeniyle, “TBMM’ye, yani milli iradeye darbe” olarak nitelendirildi ve büyük tepki çekti. Bununla birlikte siyasi partiler, iktidarın amacını gördükleri için verecekleri tepki konusunda kendilerini ikircikli tavır içinde buldular. Gündemi değiştiren bu kararın ardından, hep konuşulan İş Bankası’nın Hazine’ye devrinin yine gündeme gelebileceği, yeni kurulan siyasi partilerin seçime girmesini engellemek için yapılacak yasa değişiklikleri, Barolar Birliği düzenlemesi gibi geniş kesimlerce tartışılacak sivil toplum düzenlemelerinin de kamuoyunun gündemini değiştirmek amacıyla TBMM’ye getirileceği belirtiliyor. Bu arada anketlerde baraj altı gözüken MHP’nin bir erken seçimi engellemek için büyük bir çaba içine girmesi, bu nedenle daha önce karşı çıktığı düzenlemelere şimdi büyük destek vermesi de dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’nin ortak kararla ittifakın uğradığı erozyonu durdurmak adına böyle bir yöntemi belirlediği konuşuluyor. Bu arada pandeminin yönetilmesinde yapılan hatalar da daha görünür olmaya başladı. Bilim Kurulu tavsiyelerine rağmen, iktidar artık ekonomik ve politik tercihlerine öncelik veriyor. Maske fiyaskosu, geç alınan sokağa çıkma yasağı kararları hafızalardayken, yine sokağa çıkma yasağı kararında bir fiyasko daha yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir gece önce alınan bu hafta sonu sokağa çıkma kararını dün öğlen saatlerinde “kaldırıyorum” diye açıklama yapması şaşkınlık yarattı. Bu hafta yasak uygulanmayacağı varsayımıyla hafta sonuna yapılan THY gibi rezervasyonları düşünmeden alınan bu kararın, daha 12 saat dolmadan iptalinin açıklanması “düşünmeden alınan kararlar” için bir örnek daha oldu. Bununla birlikte doğal olarak, “tek adam rejimi kararları”nın niteliği daha da sorgulanmaya başladı. Veriler kötü geliyor Pandemi sürecinden çıkış adımları atılırken, nisan ve mayıs aylarına ilişkin ekonomik veriler, zaten pandemiye kırılganlıkta yakalanan Türkiye ekonomisinin iyice zora girdiğini gösteriyor. İşin kötü yanı diğer ülkeler yüklü doğrudan yardımlar yaparken, siyasi iktidar daha çok yükümlülükleri öteleyerek ve kredi imkânlarını artırarak ekonomiye müdahale etmeyi tercih ettiği için ekonomide normalleşmenin çok daha uzun süreceği görülmeye başlandı. Buna karşılık ekonomik imkânlar sınırlı olduğu için atabileceği adımların da sınırlı olacağını gören iktidar, ekonomide kötüleşmenin yaratacağı toplumsal karşı çıkışları da belli ki ötelemeye çalışacak. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomide dibin görüldüğü nisan ayının ardından mayısta kıpırdanmalar görülüyor. Veriler kıpırdanma olduğunu ama toparlanma demek için uzun bir sürecin gerekeceğini ortaya koyuyor. Türkiye ekonomisinde tüm makro verilerin bozulmaya devam ettiği görülüyor. Örneğin bu yılki büyümeyi kurtaracak denilen ilk üç aylık büyüme rakamı beklentilerin altında, yüzde 4.5 olarak açıklandı. Talep yok, ihracat düşüyor ama dış ticaret açığı azalacağına büyüyor. Turizm geliri de kesilince cari açık, dolayısıyla gereken ek döviz ihtiyacı da artmaya devam ediyor. Buna karşılık yaklaşık 4 bin 500 ürünün ithalat vergisi artırıldı ama bu kez de ihracattaki maliyet etkisi ve enflasyona yapacağı katkı tartışılır oldu. Mayıs ayı enflasyonu beklentilerin çok üstünde çıktı ve bu yıl çift haneden aşağı gelemeyeceği konuşulur oldu. Buna karşılık baskıyla indirilen faizler ve negatif faiz etkisiyle TL mevduatlar düşmeye başladı ama hükümet bankalara “herkese kredi verin” baskısını hâlâ devam ettiriyor. Hükümetin işsizlik rakamlarının yüksek gözükmemesi için makyaj tedbirleri hazırladığı anlaşılıyor ama ekonominin bu gidişiyle, şimdi değilse 6 ay sonra, gerçek işsizlik oranları mutlaka ortaya çıkacak. Özetle artık mızrak çuvala sığmıyor; siyasette ve ekonomide kötü yönetimin sonuçları giderek daha görünür oluyor. Bu gerçeği görüp gerekli tedbirleri almak yerine ekonomideki ve siyasetteki baskıyı artırmak, sonucu değiştiremez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle