19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE [email protected] 7 6 HAZİRAN 2020 CUMARTESİ Protestocular eyalet meclisi binasını bastı. Öfke komşuya sıçradı ABD’nin ardından Meksika’dan da ölümcül polis şiddeti haberi geldi ABD’de siyah George Floyd’un polis şiddetiyle yaşamını yitirmesi sonucu fitili ateşlenen ve sınırları aşan protestoların yeni durağı Meksika oldu. Meksika’nın ikinci büyük kenti, Jalisco eyaletine bağlı Guadalajara’da yeni tip koronavirüs salgını (Covid19) önlemleri kapsamında maske takmayan Giovanni Lopez’in (30) güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü iddiaları üzerine önceki gün eylemler patlak verdi. Jalisco Valisi Enrique Alfaro’nun, güvenlik güçlerine maske takmayan vatandaşları gözaltına alma yetkisi verdiği, Lopez’in 4 Mayıs’ta gözaltına alındığı belirtildi. Alfa ro, Lopez’in maske takmadığı için gözaltına alınmadığını söyledi. Ancak daha fazla detay vermedi. Sosyal medyada yayımlanan bir videoda, inşaat işçisi olan Lopez, polis tarafından sert bir şekilde gözaltına alınırken görülüyor. Videoda, Lopez’in “Yardım edin” dediği duyuluyor. Çevredekiler serbest bırakılması çağrısı yapıyor. Ailesi bağımsız soruşturma istedi Ailesi genç adamı almak için karakola gittiğinde ise Lopez’in hastanede olduğu söyleniyor. Hastaneden yapılan açıklamada, Lopez’in kafasına küt bir cisim ile aldığı darbe sonucu yaşamını yitirdiği be lirtildi. Yerel basına yansıyan haberlere göre, Lopez’in ayağında bir de kurşun yarası vardı. Kardeşi ise Lopez’in vücudunda işkence belirtileri olduğunu söyleyerek bağımsız otopsi talebinde bulundu. Görüntülerin sosyal medyadan yayılmasıyla birlikte Guadalajara’da önceki gün protestolar düzenlendi. Polis ile kimi göstericiler arasında çatışma çıktı. Bir grup Eyalet Meclisi binasına girerek duvarlarını sprey boyalarla boyadı, bir grup da iki polis aracını ateşe verdi. Bazı yerel kaynaklar, bir kişinin motosikletli bir polisin üzerine benzin dökerek yakma girişiminde bulunduğunu savundu. Lopez’in gözaltına alındığı ana dair vatandaşlar tarafından çeki len görüntüler Twitter’da hızla yayılınca aralarında ünlü oyuncu Salma Hayek’in de olduğu yüzlerce kişi “JusticiaParaGiovanni” (Giovanni için Adalet) etiketiyle polis şiddetine tepki gösterdi. Lopez’in ölümünün ardından polisler hakkında bir işlem yapılmaması protestoların merkezinde. Vali Alfaro, tepkilerin büyümesiyle Lopez’in ölümünü “katliam” olarak nitelendirirken polisler hakkında soruşturma açıldığını duyurdu. Sonuçların en kısa sürede kamuoyuna açıklanacağını ifade etti. 105 bin 680 vakanın görüldüğü ülkede 12 bin 545 kişi yeni tip koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. ‘Suçlu dış güçler’! İspanya’da, salgında ölenler için saygı duruşunda bulunuldu. AB’den seyahat kısıtlamasını kaldırma çağrısı Yeni tip koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı dünya genelinde 393 bin 784’e yükseldi. Küresel çapta vaka sayısı ise dün itibarıyla 6.7 milyonu aştı. Salgını büyük oranda kontrol altına alınan ve “yeni normal” döneme ayak udurmaya çabalayan ülkelerde ikinci dalga endişesi sürerken ekonomik kaygılar nedeniyle gözler bir yandan da turizm sektöründe. Avrupa Komisyonu, AB üyesi ülkelere bu ay sonu itibarıyla birlik içindeki seyahat kısıtlamalarını kaldırma çağrısı yaptı. AB Komisyonu’nun üyesi Ylva Johansson, virüsle ilgili durumun iyileştiğini savundu. Vaka sayısı arttı Öte yandan, dünya nüfusunun beşte birinden fazlasını oluşturan Hindistan, Pakistan ve Bangladeş’te, koronavirüs önlemlerinin gevşetilmesinin ardından vaka sayılarının artmaya başladığı bildirildi. Salgının etkisini şu an en çok gösterdiği ülkelerde olan Brezilya’da ise can kaybı 34 binin üzerine çıkarak İtalya’yı geçti. Tasarruf için elçilik kapatıldı Bolivya’da Morales yönetiminin görevi bırakmasına yol açan tartışmalı bir sürecin ardından geçici Devlet Başkanlığı koltuğuna gelen sağ cepheden Jeanine Anez, ülkesinin Nikaragua ve İran büyükelçiliklerini kapatma kararı aldıklarını duyurdu. Bunun gerekçesini koronavirüsle mücadele harcamaları için yaptıklarını söyledi. “Bu ülkenin halklarına herhangi bir karşıtlığımız yok” dedi. Önlemler çerçevesinde 3 bakanlığı da kaldırdıklarını duyurdu. Koronavirüsten ölenlerin sayısının 400 olduğu ülkede şu ana kadar belirlenen vaka sayısı da 12 bin. ABD’de George Floyd’un beyaz bir polis memuru tarafından öldürülmesinin ardından eylemler onuncu gününde sürerken Adalet Bakanı William Barr, ülkenin dört bir yanını saran protestolardaki şiddet olaylarında “yabancı aktörlerin” rolü olduğunu öne sürdü. Barr, “Yabancı çıkar gruplarının” ve Antifa gibi gruplarla ilişkili olan “aşırılık yanlısı ajitatörlerin” toplumdaki ayrışmayı derinleştirme amacı güttüğünü savundu. ABD Adalet Bakanı, şimdiye dek şiddet olaylarıyla ilgili olarak 51 kişinin gözaltına alındığını ifade etti. Floyd için ilk cenaze töreni dün düzenlendi. Yaşamını yitirdiği Minneapolis kentindeki North Central Üniversitesi kampusunda düzenlenen törene, Floyd’un aile yakınları, arkadaşları ve bölge sakinleri ile birlikte, dini ve siyasi liderler de katıldı. Floyd’un tabutunun bulunduğu cenaze arabası tören binasına yaklaşırken Minneapolis Polis Şefi Medaria Arradondo ve Komiser Yardımcısı Dave O’Conner dizüstü çökerek saygı duruşunda bulundu. Törende, Floyd’un gözaltına alınırken yerde yatırıldığı süreye tekabül eden 8 dakika 46 saniye boyunca saygı duruşunda bulunuldu. ‘Nefes alamadık...’ Törende konuşan insan hakları aktivisti Al Sharpton ise Martin Luther King Jr’ın, 28 Ağustos 1963’te meşhur “I Have a Dream” (Bir Hayalim Var) konuşmasını gerçekleştirdiği yürüyüşün yapıldığı tarihe atıfla 28 Ağustos’ta Washington’da yürüyüş düzenlenmesini istedi. Sharpton, “George Floyd’un hikâyesi siyahların hikâyesi. 401 yıl öncesinden bu Floyd için dün Minneapolis kentindeki North Central Üniversitesi kampusunda tören düzenlendi. Cenaze aracı geçerken polisler dizlerin üzerine çöktü. yana olmayı istediğimiz ve hayal ettiğimiz kişi olamamamızın sebebi, dizinizi boğazımızdan çekmemeniz. Bizi gönderdiğiniz imkânları kısıtlı okullardan daha iyisini hak edecek kadar akıllıydık. Ama dizinizi boğazımızdan çekmediniz” dedi. “Tıpkı George gibi nefessiz kaldık diye tüm dünyada yürüdük. Akciğerlerimizde sorun var diye değil, diziniz boğazımızda diye nefes alamadık. Sizden iyilik falan istemiyoruz. Üzerimizden inin yeter. George adına artık ayağa kalkıp ‘dizinizi boğazımızdan çekin’ deme zamanı” ifadelerini kullandı. Floyd için bir sonraki resmi tören bugün doğum yeri olan Kuzey Carolina eyaletinin Raeford kentinde düzenlenecek. 9 Haziran’da ise Houston’da yapılacak törenin ardından toprağa verilecek. Trump’a dava Öte yandan ABD’deki insan hakları örgütleri, Trump hakkında dava açtı. New York merkezli ACLU dahil, çeşitli insan hakları örgütleri, Trump’ın elinde İncil’le fotoğraf çektirebilmek için Beyaz Saray’ın önündeki Lafayette Meydanı’nda bulunan barışçıl protestocuları polis müdahalesiyle dağıttırarak göstericilerin anayasal haklarını ihlal ettiğini savundu. Afganistan’daki Amerikan güçlerinin eski komutanı emekli Orgeneral John Allen da Trump’ı dini siyasete alet etmekle suçladı. New York ve Washington başta olmak üzere çok sayıda bölgede protestolar önceki gün, dün de devam etti. Venezüella’da Guaido bilmecesi Venezüella’da kendini geçici dev let başkanı ilan eden muhalif milletveki li Juan Guaido’nun başkent Caracas’taki Fransız elçiliğine sı ğındığı öne sürüldü. Guaido İddiayı dile getiren Venezüella Dışişleri Bakanı Jorge Ar reaza, bir diğer muhalif lider Leopol do Lopez’in de başarısız darbe gi rişiminin ardından İspanya elçiliği ne sığındığına işaret etti. “Herhan gi bir ülkenin büyükelçiliğinin tesis lerine, bu durumda İspanya veya Fransa’ya giremeyiz” dedi. Paris yalanladı Arreaza, bu nedenle söz konusu iki ismin tutuklanmasının “mümkün olmadığını” belirtti. İspanya ve Fransa’ya çağrı yapan Arreaza, “Umarız bu hükümetler doğrusunu yapar ve kaçakları Venezüella adaletine teslim ederler. İspanya’nın, Fransa’nın diplomasisi için bir utanç” diye konuştu. Fransa Dışişleri Bakanlığı ise id diayı yalanladı. Bakanlık sözcüsü Agnes von der Muhll, “Bunu Venezüella makamlarına birkaç kez belirttik” dedi. Fransa, Guaido’yu Venezüella’nın geçici başkanı olarak tanıyan 50’den fazla ülke arasında yer alıyor. Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, isim vermemekle birlikte “rakibinin” diplomatik bir temsilcilikte “saklandığını” duyurmuştu. Bunun üzerine Twitter’dan paylaşım yapan Guaido, “Size yalan söylüyorlar” demişti. İdlib tansiyonu yine yükseliyor Türkiye ve Rusya’nın geçen mart ayında varılan uzlaşı çerçevesinde Suriye’nin İdlib vilayetindeki ortak devriye faaliyeti devam ederken gözler bölgede etkinliğini sürdüren cihatçı örgütlerin çekilmesinin sağlanıp sağlanamayacağında. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, dün yaptığı basın açıklamasında, İdlib’de ateşkese genel olarak uyulduğunu, M4 karayolunda RusTürk devriyelerinin sürdüğünü, ancak 5 Mart tarihli ek protokolün uygulanmasına ilişkin çalışmaların, militanların aktif direnişi nedeniyle sekteye uğradığını kaydetti. Türkiye’nin İdlib gerilimi azaltma bölgesini kontrol eden radikal güçleri etkisiz hale getirme yükümlülüklerini yerine getireceğini umduklarını söyledi. Rusya ve İran destekli Şam güçlerinin vilayete olası bir operasyon için hazırlık yaptığı iddiaları hız kesmezken Türkiye’nin de bölgeye ek sevkıyat yaptığı haberleri gündeme yansıdı. Önceki gün ve dün, TSK’ye ait iki konvoyun bölgeye giriş yaptığı savunuldu. Daha önce de Rusya’nın Suriye’ye yeni Mig29 uçakları gönderdiği, Şam yönetimince doğrulanmıştı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları da dün Suriye sınırındaydı. Şanlıurfa’da sınır hattındaki birlikleri ziyaret eden Akar ve komutanlar İleri Müşterek Harekât Merkezi’nde toplantı yaptı. Toplantıya telefon 1 ŞEHIT 2 YARALI Milli Savunma Bakanlığı, İdlib’de zırhlı ambulans aracına yapılan saldırı sonucu 1 askerin şehit olduğunu, 2 askerin yaralandığını açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada ‘İdlib’de 5 Haziran’da zırhlı ambulans aracına yapılan saldırı neticesinde bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, iki silah arkadaşımız yaralanmıştır. Bölgede tespit edilen hedefler derhal ateş altına alınarak gerekli karşılık verilmiştir” denildi. Açıklamada, zırhlı ambulans aracının bölgeye neden sevk edildiği ve saldırının kim tarafından yapıldığına ilişkin bilgi verilmedi. Yerel kaynaklar, saldırının İdlib’in Cisr eş Şuğur kasabasının batısında M4 karayolu hattında olduğunu bildirdi. İdlib’de dün meydana gelen saldırı, 5 Mart’ta ilan edilen ateşkesten sonra TSK birliklerinin şehit verdiği üçüncü olay oldu. l ANKARA/Cumhuriyet la katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Irak’ın kuzeyi, İdlib ve Libya’daki faaliyetlere işaret ederek “Dayanışmamız dünyayı ülkemize hayran bırakacak, NATO içindeki durumumuzu daha güçlü hale getirecektir” dedi. Öte yandan Sputnik’in haberine göre Rusya Yüksek Mahkemesi, Rusya Başsavcısı İgor Krasnov’un başvurusu üzerine Heyet Tahrir elŞam (HTŞ) örgütünü terör örgütü ilan etti ve örgütün Rusya’daki faaliyetlerini yasakladı. Hafter, batıdaki son mevzisini kaybetti Libya’da Trablus merkez Trablus’un güneydoğusundaki li, Birleşmiş Milletler ve An tepelere kurulu olan bu kasaba, kara destekli Ulusal Uzlaşı Hafter güçlerinin başkenti ele Hükümeti’ne (UUH) bağlı güç geçirmek için 14 ay sürdürdü ler, ülkenin batısındaki çatışma ğü saldırılar için stratejik önem larda Hafter komutasındaki bir taşıyordu. UUH, Rusya, Mısır liklere karşı yeni bir zafer kazan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nce dı. Hafter’in başkent Trablus ya desteklenen Hafter güçlerine kınlarındaki son kalesi olarak bi karşı Türkiye’nin özellikle hava linen Tarhuna kasabası, UUH desteğiyle son dönemde önemli güçlerinin kontrolüne geçti. askeri başarılar elde etti. Putin’in ‘Rus ruleti’ Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ısrarla gündemde tuttuğu, bazılarının “kendi aya ğına kurşun sıkmak” olarak gördüğü anayasa değişiklikleriyle ilgili referandum beCENK lirsizliklerle dolu BAŞLAMIŞ bir ortamda yapılacak. Tarihi 22 Nisan olarak belirlenen ancak koronavirüs salgınıyla 1 Temmuz’a ertelenen referandum Putin’e isterse2036 yılına kadar iktidarda kalabilme yolunu açacak. Şu andaki anayasaya göre, görev süresi 2024’te dolacak Rusya liderinin yeniden aday olma hakkı bulunmuyor. Eğer değişiklikler halk tarafından kabul edilirse altışar yıllık iki dönem için aday olabilme imkânı doğuyor. Bu da şu anda 67 yaşında olan Putin’in 84 yaşına kadar iktidarda kalması, toplamda 36 yıl ülkeyi yöneterek rekor kırması anlamına geliyor. Ama oylama daha kötü bir zamanda yapılamazdı. Bir yandan düşen petrol fiyatları, diğer yandan virüs salgını ve ikisinin tetiklediği ekonomik sıkıntılar nedeniyle Kremlin zor günler geçiriyor. Dünyadaki en yüksek üçüncü vaka sayısına sahip olan Rusya’da korona kâbusu halkın yüzde 60’ının gelirlerini eritmiş durumda. İşsiz sayısının 10 milyona yani resmi rakamın beş katına çıkacağını ileri sürenler var. Putin’in salgın sürecinde halkın tepkisinin kendisine yönelmesini engellemek için kamuoyu önüne gerekmedikçe çıkmaması, çıktığında da sıkkın ve düşünceli görünmesi ve anketlerdeki saklaması zor düşüşü karamsar tabloyu tamamlıyor. Levada’nın nisan ayının sonlarında yaptığı ankette halkın sadece yüzde 47’si değişikliklere olumlu oy vereceğini söyledi. 20 yıllık iktidarı boyunca halk tarafından hep el üstünde tutulmaya alışmış bir siyasetçinin canını hayli sıkacak bir oran. 2024 sonrası planları... Peki, bu koşullarda, hem de başkanlık seçimlerine daha dört yıl varken Putin “Rus ruleti”ne benzeyen riskli bir manevrada neden ısrar ve acele ediyor? Öyle görünüyor ki uzun vadeli planlarının kısa vadede ekonomik sorunlara ve beklenen ikinci dalga virüs salgınına takılmaması için elini çabuk tutmaya, 2024 sonrası sistemin temellerini bugünden atmaya çalışıyor. Anayasa değişikliklerinin kabulü, Putin’in başkanlığa mutlaka tekrar aday olacağı anlamına gelmiyor. Tersine, Moskova’da konuşulan bir senaryoya göre başkanlığa aday olmayacak ancak referandumla yetkileri artırılacak devlet konseyinin başına geçerek iktidarını sürdürecek. (Zayıf bir olasılık görünse de diğer seçenek tümüyle köşesine çekilmesi.) 2024 planı Putin’in kafasında bile nihai şeklini almamış olabilir ama referandumdan beklediği “açık çek”i şimdiden cebine koyup rahatlamak istiyor. Anketler soru işareti yaratsa da Rusya’yı bilenler için sandıktan öyle ya da böyle “evet” oyu çıkması sürpriz olmayacak. Ancak Putin’in acele etmesinin bedeli düşük katılımlı bir oylamayı kıl payı kazanması, bunun sonucu da meşruiyetinin ilk kez sorgulanması ve gücünün erozyona uğraması olabilir. Yine de referandum öncesi bir kozu var: 2. Dünya Savaşı’nda Nazilere karşı kazanılan zaferin 75. yıldönümü olan 9 Mayıs’ta yapılması gereken ancak salgın nedeniyle 24 Haziran’a ertelenen askeri töreni gövde gösterisine dönüştürerek öfkeli, yılgın ve yorgun halkın milliyetçi duygularını harekete Putin geçirmek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle