19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET 5 26 HAZİRAN 2020 CUMA TAHLIYE OLAN TERKOĞLU, HUKUK KULLANILARAK GAZETECILERIN ENGELLENMEYE ÇALIŞILDIĞINI SÖYLEDI: Kaldığımız yerden devam ZEHRA ÖZDİLEK Gazetemiz yazarı ve OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, önceki günkü duruşmada hakkında tahliye kararı verilmesinin ardından gece 02.00 sıralarında cezaevinden çıktı. Gazetecilik yapmaya devam edeceklerini söyleyen Terkoğlu, “Onlar en iyi bildiği şeyi yapıyorlar, hukuku kullanarak insanların yazdığını engellemeye çalışıyorlar. Biz de en iyi bildiğimiz şeyi yapacağız, gazetecilik yapacağız. Kaldığımız yerden devam edeceğiz” dedi. Libya’da şehit olan MİT mensubunun bilgilerinin ifşa edildiği iddiasına ilişkin yargılamayı yürüten İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteciler OdaTV Haber Müdürü ve gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ile Yazıişleri Müdürü Aydın Keser’in tahliyesine karar vermişti. Tahliye kararı verildikten 4 saat sonra jandarma Terkoğlu, Çelik ve Keser’i cezaevine en yakın bulunan Karbey dinlenme tesisine bıraktı. Özgürlüklerine kavuşan gazeteciler aileleriyle ve arkadaşlarıyla kucaklaştı. Terkoğlu Burada bir açıklama yapan Terkoğlu, “Ben bugün tahliye oldum ama kendi tahliye kararımı içim kan ağlayarak dinledim. Ne bir dakika eksik ne bir dakika fazla, içerideki bütün arkadaşlarımın tıpkı benim gibi burada olması gerekiyordu. Müyesser Abla’nın da burada olması gerekiyordu. Bu dava tıpkı bizim daha önce karşılaştığımız davalar gibi açıkça kalemimizi kırmak, bizim yazdıklarımızı engellemek için görülen bir dava. Onlar en iyi bildikleri şeyi yapıyorlar, hukuku kullanarak insanların üzerinde baskı kurmaya, insanların kalemini kırmaya, insanların yazdıklarını engellemeye çalışıyorlar. Biz de en iyi bildiğimiz şeyi yapacağız. Gazetecilik yapacağız. Biz de yazmaya, araştırmaya devam edeceğiz. Kaldığımız yerden bıraktığımız gibi devam edeceğiz” diye konuştu. Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yö Kılıçdaroğlu’ndan ‘Geçmiş olsun’ telefonu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cezaevinden tahliye edilen gazetemiz yazarı ve OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu ile Aydın Keser ve Ferhat Çelik’e “geçmiş olsun” dileğinde bulundu. CHP’den yapılan açıklamaya göre Kılıçdaroğlu, Terkoğlu, Keser ve Çelik’i telefonla aradı ve geçmiş olsun dileklerini iletti. l ANKARA/Cumhuriyet netmeni Ferhat Çelik, yaptığı açıklamada, 4 aydır gazeteciliğin onurunu savunduklarını söyledi. Bu süre zarfında seslerini duyurmakta zorlandıklarını ifade eden Çelik, davanın siyasi saikler ile açıldığını dile getirdi. Çelik, “Gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Başımız dik mücadelemize devam edeceğiz. Bu süreçte bize güçlü destek verildi. Destek veren herkese teşekkür ederim” dedi. Gazetenin Sorumlu Yazıişleri Müdürü Aydın Keser de dava süresince kendilerine destek veren herkese teşekkür etti. l İSTANBUL CHP’li Altay, AKP’lilerin barolarla ilgili yasa teklifi için yaptığı ziyareti değerlendirdi: Müzakere edilecek bir yanı dahi yok CHPGrup Başkanvekili Engin Altay, AKP’nin barolar konusundaki teklifinin bir ilde yüzde 10’u oluşturan avukat grubunun ya da 5 binden fazla avukatın olduğu illerde 2 bin avukat grubunun baro kurmasını öngördüğünü belirterek “Bu teklifle İstanbul’da 25 baro kurulabilecek. Teklifin üzerinde müzakere edilecek yanı dahi yoktur” diye konuştu. CHP’li Altay, TBMM basın kapısı önünde yaptığı açıklamada, iktidardan Türkiye’nin sorunlarıyla ilgili önerilere karşı cevap alamadıklarını ifade etti. Siyasette söz vermenin çok kolay, asıl önemli olanın ise milletin yüzüne bakmak olduğunu kaydeden Altay, “3600 meselesi Türkiye’nin öncelikli meselelerindendir” dedi. Türk polisinin şehit olmaktan korkmadığını ancak emekli olmaktan korktuğunu ifade eden Altay, “Hükümetin buna seyirci kalması tahammül edilebilir bir durum değildir” dedi. AKP grup başkanvekillerinin önceki gün muhalefeti ziyaret ettiğini anımsatan Altay, “İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara mantığıyla gelmişler” dedi. Teklifin siyasi ahlaktan yoksun bir teklif olduğunu kaydeden Altay, iktidarın mealen barolardan rahatsız olduğu için onları bölmek istediğini ifade etti. Altay, şunları söyledi: “Teklifleri şunu getiriyor: Bir ilde 30’dan az olmamak kaydıyla ildeki toplam avukat sayısının yüzde 10’unu bulan baro kursun. Ya da en az 2 bin avukat olan bir ilde yüzde 10’u yani 200’ü bulan her avukat grubu baro kursun. Ya da 5 bin ve üstü avukat olan illerde böyle 7 ilimiz var 2 bin avukat bir araya geldiğinde baro kurulsun. AK Parti diyor ki, orta ölçekli illerde 2 baro olsun birisi AK baro olsun İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük illerde çok baro olsun. Orada Pelikan baro ayrı, AK baro ayrı olacak. Bu teklifle 25 baro İstanbul’da kurulabi ‘BÜYÜK BIR UTANÇ SAYFASI’ Aralarında gazetemiz yazarı ve OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun da olduğu gazetecilerin yargılanmasına da değinen Altay, Çağlayan Adliyesi’nde hukuk katliamı yaşandığını kaydetti. Altay, “Tahliye olanlara ‘pardon’ kararı verildi. Bu, bir burun sürtme politikasıdır. Devletin ceberutlaşmasının cisimleşmiş halidir” dedi. Altay, yargının karar alınırken “Erdoğan ne düşünür acaba” diye karar almasının Cumhuriyet tarihi için büyük bir utanç sayfası olduğunu dile getirdi. Altay, Türkiye’de demokrasinin yere düştüğünü, hukukun katledildiğini, milletin perişan halde olduğunu ve devletin çürüdüğünü ifade etti. Engin Altay lecek.” İktidarın memleketteki kaotik ortamın adliyelerde de oluşması için her şeyi yaptığını belirten Altay, “Mesele şu: TBB’ye hâkim olmak istiyorlar. Hâkim olamadıkları baroları bölmek suretiyle barocuklar üreterek adliyeye siyaset tohumu ekmek istiyorlar. Teklifin üzerinde müzakere dahi edilecek bir yanı yoktur” dedi. ‘Talimatı doğru bulmuyoruz’ Mümtaz Er Türköne hakkındaki davanın henüz kesinleşmeden MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Yeniden değerlendirilsin” açıklamasının bir talimat olduğunu kaydeden Altay, “Bunu doğru bulmuyoruz. Çok sayıda yanlış karar olduğunu biliyoruz. Birçok hükmün yeniden yargılanma noktasında değerlendirilmesi zarurettir” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet TBB’de Feyzioğlu’na tepki istifaları Türkiye Barolar Birliği’nde (TBB) Metin Feyzioğlu’na yönelik tepkiler artarken Adli Yardım Komisyonu’ndaki 6 üyenin dördü, İnsan Hakları Merkezi’nde ise 2 üye istifa etti. Avukatlar, Sibel Torun, Cem Cemal Coşkan, Ferhat Karataş ve Bayram Baykal görevden ayrıldı. Daha önce de TBB İnsan Hakları Merkezi Genel Sekreteri Mustafa Kemal Karahan ve TBB Adli Yardım Üst Kurulu üyesi Bayram Baykal da istifa etmişti. l ANKARA/ Cumhuriyet CHP BAŞVURMUŞTU AYM infaz paketini esastan görüşecek Anayasa Mahkemesi, yaklaşık 90 bin adli mahkumun tahliye edildiği, buna karşılık “düşünce suçluları”nı kapsamayan infaz düzenlemesinin iptali istemiyle açılan davanın esastan görüşülmesine karar verdi. İnfaz paketi olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, 14 Nisan’da TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ertesi gün yasayı onayladı. İnfaz düzenlemesiyle cezaevlerinden 90 bin mahkum tahliye edildi. CHP, Terörle Mücadele Yasası kapsamında işlenen suçların paketin kapsamı dışında tutulması nedeniyle aralarında gazeteci, siyasetçi ve avukatların bulunduğu “düşünce suçluları”nın yararlanamadığını ve bunun da eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek dava açtı. Dilekçede, düzenlemenin tümünün anayasanın 87. ve 88. maddelerine aykırılığı nedeniyle iptali istendi. Aksi karar verilecekse 14 ayrı maddesindeki bazı düzenlemlerin iptal edilmesi talep edildi. AYM, dün CHP’nin talebinin ilk incelemesini yaptı. Başvuruda eksiklik bulmayan mahkeme, davanın esasına geçilmesine karar verdi. AYM’nin önümüzdeki günlerde şekil ve esas yönünden yapılan başvuruları birlikte görüşerek son kararını vermesi bekleniyor. AYM’nin olası bir iptal kararı vermesi halinde infaz düzenlemesinden yararlanacak kişilerin sayısı genişleyecek. HDP’ye ret AYM, HDP’li Musa Farisoğulları ve Leyla Güven’in kesinleşmiş mahkumiyet kararlarının TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla milletvekilliklerinin düşürülmesinin iptali talebini de görüştü. Konunun, AYM’nin yetkisinde olmadığını belirten mahkeme, karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. l ANKARA/Cumhuriyet ANKARA’DAN BOLTON’A TEPKİ: Hezeyanlarla dolu bir kitap Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın Beyaz Saray’da geçirdiği on yedi yılı anlattığı “The Room Where It Happened” (Olayın Yaşandığı Oda) adlı kitabına Türkiye’den sert tepki geldi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “kitabın hezeyanlarla dolu olduğunu” söyledi. Katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtlayan Kalın, ABD yönetiminin Bolton’a karşı tepkili oduğunu söyledi. Kalın, “Bolton’ın kitabı hezeyanlarla dolu bir kitap. Ben görevim gereği bu kişilerle görüşürüm. Cumhurbaşkanımızla ilgili ifadelerin hiçbir objektifliği olmadığını görüyoruz. Bir yerlere mesaj vermek amacıyla bu değerlendirmeleri yaptığını düşünüyorum. Bunlar siyasi analizler değil, saplantılar. Türkiye’nin bir bölge gücü olduğunu hazmedemeyenlerin oluşturduğu bir dil üzerinden Cumhurbaşkanı mızın analizi bir eleştiri değil, karalamadır. Böyle bir zihniyetin önemli görevler aldıktan sonra böyle çarpıtmalar yapması düşündürücü” dedi. Kalın, Libya ile ilgili de “ABD başta Hafter’e destek verirken daha sonra Hafter’in Rusya yakınlaşması neticesinde onlar da mesafe koydular” dedi. Kalın, “Ne Suriye’de ne Doğu Akdeniz’de ne de Kuzey Afrika’da, yahut Akdeniz’in kuzey bölgelerinde Türkiye’siz bir oyun kuramazsınız” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump arasındaki görüşmelerin kitapta tek taraflı, manipülatif ve yanlış yansıtıldığını savunan İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise “Eski üst düzey yetkililerin, ciddi diplomatik görüşmeleri ve müttefikler arasında süregelen meseleleri çözüme kavuşturma çabalarını iç siyasi gündemleri için kullanmalarını kabul edilemez buluyoruz” dedi. l Haber Merkezi AKAR: TÜRKLER VE KÜRTLER ET VE TIRNAK GIBIDIR Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Türkler ve Kürtler et ve tırnak gibidir. Biz kardeşiz” dedi. Akar, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen yarışmanın ödül törenine katıldı. Mehmetçiğin gerek Suriye’nin gerekse Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği operasyonları bazı mihrakların “Türkler, Kürtlere saldırıyor” şeklinde lanse etmeye çalıştığına dikkati çeken Akar, “Bu kesinlikle doğru değil. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hiçbir zaman hedefinde Kürt kardeşlerimiz yoktur, olmaz, olamaz. Türkler ve Kürtler et ve tırnak gibidir. Biz kardeşiz. Omuz omuza, birlikte, Çanakkale’yi, Milli Mücadele’yi yaptık, şimdi de hep birlikte ülkemizin ve milletimizin güvenliği ve refahı için çalışıyoruz” dedi. Libya halkına karşı her türlü insan lık suçunu işleyen darbeci Halife Hafter’i destekleyen bir kısım devletlerin suskunluğuna dikkati çeken Akar, “Maalesef bazı devletler, hükümetler kendi şahsi ihtiraslarını gerçekleştiremeyeceklerini anlayınca başları döndü, sarhoş oldular ve son derece tutarsız birtakım iddialar, eylemler peşindeler ki bunlar hiçbir şekilde çıkar yol değil” dedi. Kayıtları ortaya koyduk Akar, “Türk donanmasının bir Fransız gemisini taciz ettiği” iddiasına ilişkin olarak “Biz bütün açıklığıyla olanları NATO’ya ilettik. Hiçbir şekilde oradaki Türk gemilerinin kural dışı bir faaliyette bulunmadığını video çekimleri, fotoğraflar, radar kayıtları ile çıkardık, ortaya koyduk” diye konuştu. l İç Politika Sevdiğim kadın adları “Kadın” kelimesinin genellikle muhafazakâr sıfatlarla tanımlandığı ama kadınların kendi adlarının pek önem taşımadığı bir atmosferden seslenen ve “Ak Parti gelene kadar ‘kadın’ kelimesinin adı yoktu” diyen AKP milletvekili Özlem Zengin için küçük bir liste: Semiha Berksoy, hayatını son anına kadar dilediği gibi yaşayan çılgın ve muhteşem bir opera sanatçısının adıdır. Halide Edib, Atatürk’e kafa tutabilecek kadar kendi olmayı göze almış, akademisyen ve politikacı olmasının yanı sıra hitabet yeteneğiyle de adını tarihe yazdırmış bir edebiyatçının adıdır. Behice Boran, Türk solunu peşinden sürüklemiş, Meclis’te fırtınalar estirmiş bir politikacının adıdır. Adalet Cimcoz, on parmağında on marifet, cesur ve kendine güvenli, dublajdan köşe yazarlığına, çeviriden seslendirmeye birçok alanda mükemmel olabilmiş bir yaratıcının adıdır. Jale İnan, ülkenin arkeoloji tarihinde çok derin izler bırakan, önemli kazılarda başkanlık yapmış, Anadolu’daki tarihin izlerini sürmüş ve sayısız öğrenci yetiştirmiş efsane bir arkeoloğun adıdır. Duygu Asena, erkek hâkimiyetindeki bir dünyada pervasızca kendisini ifade etmeyi başarmış, feminizmin ülke gündemine girmesini sağlamış, cesur bir gazetecinin adıdır. Bahriye Üçok, dogmalara savaş açmış, bilimsel düşünceden hiç sapmamış, doğru bildiklerini söylemekten kaçınmamış ve evine bombalı paket gönderilerek öldürülmüş yürekli bir ilahiyatçının adıdır. Türkan Saylan, tüm hayatını yoksul kız çocuklarına eğitim imkânı sağlamaya adamış ve mevcut iktidar tarafından taammüden yıpratılmış, sahte delillerle yargılanmış, hapse atılmış, karalanmış bir tıp doktorunun adıdır. Ve Huysuz Virjin. Bir zamanlar çok sevilen ve AKP’nin iktidarda söz sahibi olmaya başladığı süreçte sahnelerden, ekranlardan sinsice silinen yetenekli bir sanatçının adıdır. Kadın adlarından oluşan bu listeyi sayfalarca uzatabilirsiniz. Sadece tanınmış değil, tanınmamış ama kendi hayatında, kendi çevresinde, evinde, mahallesinde, dünyasında, kendi ismiyle varlık göstermiş güçlü, yetenekli, cesur, farklı, önemli, özgür kadınların adlarını alt alta yazarak arşa varabilirsiniz. Kendi adıyla, kendi işiyle, kendi kişiliğiyle, kendi farklılığıyla, kendi cesaretiyle, kendi yetenekleriyle anılan ve anılacak olan sayısız kadının yaşadığı ve yaşayacağı bu topraklarda... İktidar partisinin muhafazakâr camiada kadınların önünü açarken belirlediği kriterlerin ve taşıdığı niyetlerin tuzağına düşen... Politik kurtlarla birlikte koştuğunu zanneden ama aslında o kurtlar tarafından politikaya koşulan kadınlar... Doğaldır, AKP’den önce kadın kelimesinin adı yoktu sanırlar. Çünkü kadının kelimesinin değil bizzat kendisinin adı olabileceği fikrine uzaktırlar. Onların yakın olduğu dünyada... Kadın kelimesinin adı önce türbandır. Kadın kelimesinin adı önce iyi bir eştir. Kadın kelimesinin adı önce iyi bir annedir. Kadın kelimesinin adı önce itaattir. Kadın kelimesinin adı önce namustur. Kadın kelimesinin adı önce edeptir. Ve kadının kendi adından önce, kadın kelimesinin böyle bir adı olması gerektiğini düşünen, inançla biçimlenmiş aklıyla kadını ya “korunmaya muhtaç” ya da “yoldan çıkarıcı” olarak belleyen erkektir. AKP’Lİ ZENGİN’DEN TUHAF İDDİA: AKP gelene kadar ‘kadın’ın adı yokmuş! AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, TBMM Genel Kurulu’nda süren ikinci yargı paketinin görüşmeleri sırasında “Bu ülkede AK Parti gelene kadar ‘kadın’ kelimesinin anlamı yoktu” iddiasında bulundu. TBMM Genel Kurulu’nda, ikinci yargı paketinin önceki günkü görüşmeleri sırasında, HDP’nin “kadına yönelik şiddet ve cinayetlerinin araştırılması” yönündeki grup önerisi gündeme alındı. Önerinin görüşmeleri sırasında AKP İstanbul Milletvekili İffet Polat, “HDP il binası önünde salgına karşın evlat nöbetlerini sürdüren Diyarbakır Anneleri’nin direnişinin görmezden gelindiğini” belirterek HDP’yi “samimiyetsiz bulduğunu” ifade etti. Polat’ın bu sözleri genel kurulda tartışma yarattı. HDP’li Dirayet Dilan Taşdemir, AKP’li vekilin kürsüye gelirken ne diyeceğinin bilindiğini ve 2020’nin son 3 ayında 66 kadının katledildiğini belirterek “Şimdi bunun cevabını verin, bu ülkeyi siz yönetmiyor musunuz” diye sordu. Bu sözlere AKP sıralarından “Kandil’de tecavüze uğrayan kadınların haklarını da söyle” tepkileri geldi. Bunun üzerine AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin söz istedi. Zengin, tartışmalara neden olan şu sözleri kaydetti: “Ben de siz kürsüye geldiğinizde de, bu önergeyi verdiğinizde de kelime kelime ne söyleyeceğinizi biliyorum. Asla yeni bir şey söylemiyorsunuz. Bu ülkede AK Parti’den önce ‘kadın’ kelimesinin adı yoktu ya Türkiye’de, adı yoktu.” Zengin’in bu sözleri muhalefet sıralarında gülüşmelere neden oldu. İYİ Partili Fahrettin Yokuş, “AK Parti gelmeden önce Türkiye yoktu ya” diyerek Zengin’in sözlerine esprili bir biçimde yanıt verdi. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle