19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 26 HAZİRAN 2020 CUMA DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.8700 0.1 kuruş 7.7050 2 kuruş 8.5270 4.1 kuruş 8.94 Sabit 114.139 310 puan Jale Özgentürk YAKIN PLAN [email protected] Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin arasında pandemi süreciyle başlayan gerilim tırmanıyor. Sağlık nedeniyle başlayan gerilim, dünya ekonomisini de yeniden altüst edecek bir yola girmiş durumda. Donald Trump hükümetinin amacı, ABD’li şirketlerin Çin’de olan tedarik zincirlerini ülkesine taşımak. Önceki gün Reuters’ta bir haber yer aldı. Habere göre Çin’in “Kuşak Yol” projesine alternatif yaratmak için kurulan “Yeni Amerikan Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kurumu, üretimini ABD’ye taşıyan şirketlere milyarlarca dolar kredi verebilecek” bilgisi yer alıyordu. Türkiye ile ABD arasında bir süredir 100 milyar dolarlık bir ticaret hedefi var. ABD Başkanı Donald Trump’la Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arası da bütün engellere rağmen iyi. Bu ilişkilerin ısınmasında TürkiyeABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın başrol oynadığı da bilinen bir gerçek. TAİK’in önceki gün de bir konuğu vardı. ABD’li Senatör Lindsey Graham ile online toplantı düzenlendi. Bu toplantının ana konularından biri de tedarik zincirlerinin Çin’den kaydırılmasıydı. Senatör Graham, toplantıda “Şahsen Türkiye’nin yerinde olsaydım, Çin’in tıbbi ve ilaç sanayiinde üstünlüğüne alternatif olabilmenin yollarını arardım” dedi, ama bir şartla. “Çin konusunda bazı hassasiyetlerimiz var. Mesela en son gör 5G’yi TrumpA,BTDürkÇiyine’eykiodneoymanikıngdearigliömrmindeke istiyor ama şartları var Çin’den almayın Çin’deki tedarik zincirini ülkesine çekmek isteyen ABD, ilaç ve sağlık konularında ise müttefik ülkelerle hareket etmek istiyor. Bunun için milyarlarca dolar kredi ayırdı. Türkiye’nin liste başında olduğu söyleniyor. Ancak önemli şart, Huawei ile çalışmaların durdurulması. mek isteyeceğimiz şey müttefikimiz Türkiye’nin Huawei ile çalışmasıdır. Ortak çalışan ülkeleri tolere edemeyiz. 5G’yi bizden alın.” Bu sürecin Türkiye’ye nasıl yansıyacağını Yalçındağ’a sordum, yorumları şöyle: 4 ABD yönetimi tedarik zincirlerini müttefiklerine kaydırmak önemli gündem maddeleri arasında. Türkiye bu anlamda listenin başında geliyor. Bu gerilimi yeni bir fırsat penceresi olarak görmek gerektiğine inanıyorum. ABD ile Çin gerilimi bütün dünyada heyecanla izleniyor. Ucuz maliyetin peşinden Çin’e giden üreticilerin kararı ne olacak? Zaman gösterecek. UZUN SÜRMÜŞ BIR SATIŞ HIKÂYESI Aras Kargo, 1979’da Meral ve Celal Aras tarafından küçük bir ofiste kurulan bir şirket. Bugün ise 10 binden fazla kişinin çalıştığı Türkiye’nin en büyük lojistik firmalarından biri. Aras Kargo, 2013’ten beri yabancı ortağı Austrian Post’la yılan hikâyesine dönen bir satış süreci yaşıyordu. Şirketin ortakları Evrim Aras ve annesi Meral Aras’a göre, satış adil değildi ve kandırılmışlık duygusu yaşıyorlardı. İddialar arasında ise gasp, manipülasyon, kötü niyet, FETÖ gibi ciddi suçlamalar vardı. Anlaşmazlık, İsviçre’de Tahkim Mahkemesi’nde, Türkiye’de çeşitli ticaret ve ceza mahkemelerinde açılan davalarla uzun yıllar sürdü. Son üç yıldır ise şirketi kayyum yönetti. Önceki gün Avusturyalı Österreichische Post’un şirketi devralmak için Rekabet Kurumu’na başvuru yaptığı haberi geldi. Öğrendiğime göre davalar karşılıklı çekilmiş. Evrim ve Meral Aras şirketten çekilirken Baran Aras yüzde 20 ile ortaklığa devam edecekmiş. Evrim Aras’a ulaşamadım. “Bu Türk sermayesine karşı bir gasptır ve kumpastır” diyen Aras, umarım “onur mücadelesinden iç rahatlığıyla” çıkmıştır! Destek sürmezse çok kapıya kilit vurulur Yeme içme sektörü, pandemi sürecinde en büyük yarayı alan sektörlerden. Kısa çalışma ödeneği sayesinde büyük bir istihdam kaybı yaşanmasa da gelecek parlak görünmüyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, turizm belgeli tesislere Ziraat Bankası kanalıyla kredi desteği verileceğini açıkladı. Ancak sektörde 30 binden fazla yeme içme mekânı varken belgeli olanların sayısının sadece 400 olduğu belirtiliyor. Gamze Cizreli, bu sektörde BigChefs markasını yaratan önemli girişimcilerden biri. 6 Haziran’da yüzde 40 kapasite ile 6 şube hariç restoranları açtıklarını söylüyor. Tahmini, haziran ayını yüzde 40 performansla kapatmek. Kiralar düzene girsin Şirketlerin henüz tam başlamaması nedeniyle öğlen ciroları etkilenmiş. “Krizin başından itibaren hiçbir çalışanımızı işten çıkarmadık. Kısa çalışma ödeneğinden faydalandık. Eğer ikinci bir dalga ol mazsa ekim ayından itibaren işlerimizin eski performansına yaklaşacağını öngörüyoruz” diyor. Cizreli, pandemiden sonra sektörde yepyeni bir düzen olacağını söylüyor ve şunları vurguluyor: 4 Önümüzdeki süreçte devletin personel maaşlarına desteğinin devam etmesini öngörüyoruz. Kiralar da ciroya endekslenerek bir düzene oturtulabilirse sektördeki pek çok mekân ayakta kalabilir. 4 Aksi takdirde tüm dünyada olduğu gi bi ülkemizde de restoranla rım pek çoğu kapılarına kilit vurmak zorun da kalacak. 4 Tüm Türkiye’de Gamze Cizreli 3 milyona yakın istihdama sahip. Bütün sektör adına istihdam desteği, uzun va deli sektöre özel krediler en büyük bek lentimiz. Önce arabulucu, sonra tahkim İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC) dün gerçekleştirilen imza töreni ile arabuluculuk ve tahkimde ye ni bir dönem başlattı. Adalet Ba kanlığı Hukuk İşleri Genel Müdü rü ve ISTAC Yönetim Kurulu üye si Hakan Öztatar ile ISTAC Başka nı Prof. Dr. Ziya Akıncı’nın katılı mıyla, 130 arabulucu luk merkezi ve ISTAC işbirliği protokolü im zaladı. Artık arabulucuda çözümlenemeyen tica ri uyuşmazlıklar, ara bulucular tarafın dan mahke me yerine ISTAC’ye yönlendiri lecek. Atı lan imza Ziya Akıncı larla ara İstanbul Tahkim Merkezi, 130 arabuluculuk merkezi ile işbirliği protokolü imzaladı. 83 bini aşkın ticari uyuşmazlık dosyası hızlı çözülecek. buluculuk kurumlarında anlaşma sağlanamayıp çözümsüz kalan 83 bini aşkın ticari uyuşmazlık dosyası tahkime yöneltilerek hızlı ve kolay çözüme kavuşabilecek. Hakan Öztatar, iş ve ticaret dünyasını MedArb Projesi’nin uyuş mazlık çözüm fırsatlarından yararlanmaya çağırdı ve “Burada dünyada bir ilki gerçekleştiriyoruz. 2013’te başlayan arabuluculuk alanında 16 bin 500 arabulucumuz, 200 de arabuluculuk merkezimiz var” dedi. l Ekonomi Servisi DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK ISTAC Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı da Türkiye’de gerek arabuluculuk gerekse tahkim alanında önemli mesafeler kaydedildiğini vurgularken şimdi bu iki alternatif uyuşmazlık çözüm yolunun birlik te işleyişine zemin yarattıklarını söyledi ve “Arabuluculuk&Tahkim yani (Mediation&Arbitration) MedArb, kazankazan mantığıyla oluşturduğumuz bir proje... Dünyaya örnek olacak bir proje” diye konuştu. Şemsi Kopuz GIDADA GÜVENLI ÜRETIM IŞBIRLIĞI Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) salgın sonrası gıdada güvenli üretim belgelendirme ve standardizasyon konularında işbirliğine gitti. TSE Başkanı Adem Şahin, salgının, hijyen ve sanitasyon ile sağlıklı üretim ve yaşam meselesinin toplumun gündeminde yer almasına sebep olduğunu söyledi. TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Kopuz da federasyon olarak gelecekte gıda kalite ve güvenliği konusunda yapacakları iyileştirmelerde TSE ile hareket edeceklerini belirtti. l Ekonomi Servisi T.C. EDİRNE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NDAN T.C. İSTANBUL ANADOLU 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Hazırlık Numarası: 2018/3708 23/06/2020 Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca Mahsun TAŞCİ (TC NO:29896574044) hakkında PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiası ile 2018/3708 Sr.numaralı dosyasında soruşturma yürütülmekte olup, şüphelinin tüm adreslerine usulüne uygun tebligat gönderilmesine karşın bugüne kadar kendisine ulaşılamamıştır. 15 gün içinde gelmediği takdirde CMK 247. maddesinde yer alan şekli hükümler yerine getirildikten sonra hakkında kaçak olduğuna dair karar verileceği ve CMK 248.maddesinde yer alan “Türkiye’de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçlı orantılı olarak Sulh Ceza Hakimliği veya mahkeme tarafından el konulabileceği gerektiğinde idaresi için kayyım atanabileceği” hususu ihtar olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1179570) ESAS NO: 2019/724 Esas KARAR NO: 2019/492 Davacı RAHMİ ÇAKIR tarafından mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; Davanın kabulü ile1Trabzon ili, Of ilçesi, Sıraağaç mah. Cilt No:102, Hane No:67,BSN:113, TC No: 24980566684 olarak kayıtlı Baba adı: Ali Rıza, Anne adı: Melihat, Doğum yeri: Of, Doğum tarihi: 01/01/1954 olan davacının nüfus kayıtlarında Çakır olarak yazan soyadının iptali ile Çakıroğlu olarak kaydının yapılmasına, Nüfus kayıtlarının bu şekilde değiştirilmesine karar verilmiş olup ilan olunur. 22/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1180246) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/77 Esas KARAR NO: 2020/194 Davacı EDA ÖZTÜRK tarafından mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;50278064518 kimlik nolu, Erbil ve Nermin’den olma, 17/04/1995 Bakırköy doğumlu, Eda Öztürk’ün nüfusta Eda olan adının “ Eda Mavi “ olarak değiştirilmesine, karar verildi.22/06/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1179760) 2614.61 17.72 lira 381.07 95 kuruş Tehdit: Virüs, iklim ve ötesi... Çözüm: Bilim, sosyal adalet Hortum, fırtına, sel... Ve kötü haber: Uzmanlar uyarıyor, artık çok daha sık yaşanacak. Neden mi? Çünkü “küresel ısınma” artık öyle uzak bir tehlike değil. Hemen yanı başımızda, ölümcül nefesi ensemizde... Gelip geçti sanmayın, tarladaki ekinden ormanlara, denizlerden kent yaşamına kadar insanlığı bekleyen en büyük tehlikelerden biri. Verkhoyansk kasabası dünyanın en soğuk kasabasıdır. Sibirya’nın kuzeydoğusunda... Kış ayları ortalama eksi 50’lerin altında seyreder, yazın ise en yüksek ortama sıcaklık 20 derecedir. Geçen günlerde yapılan ölçümler şaşırtıcıydı. Hava sıcaklığı 38 dereceyi bulmuştu. Bu, Sibirya’da bugüne kadar kaydedilen en yüksek sıcaklık dalgası olarak tarihe geçti. İlk görülür etkisi ise erken orman yangınları oldu. Uzmanlara göre bu yaşananların küresel etkisi hayli fazla olacak. Ölümcül sıcaklıklar daha sık yaşanıyor, oysa bu sıcaklıkların 2100’lü yıllarda yaşanacağı öngörülüyordu. Tabii doğa, canlı yaşamı ve biz insanlar üzerindeki etkileri de hayli fazla: 1 milyon tür yok olma, tehdidi 1 milyardan fazla insan ise göç tehdidi altında! Koronavirüs hâlâ en güncel ve ciddi tehlike... Ve kötü haber: Bilim insanları uyarıyor, COVID19 son pandemi olmayacak. Günümüzde birden fazla virüs ailesi küresel tehdit oluşturuyor: Pikornavirüsler, pnömovirüsler, paramiksovirüsler, ortomiksovirüsler... Hemen hemen hepsi zozonotik.. Yani hayvanlarda bulunan ve insanlara geçen virüsler. Hayvanlarda bulunan yaklaşık 800 bin virüsün insanlara geçme potansiyeli var anlayacağınız. Her iki alarm verici tehdidin altında da ekosistemin tahrip edilmesi yatıyor. Doğal yaşam alanlarına insanlar tarafından yapılan müdahalenin, biyolojik çeşitliliğin azalmasının ve ekosistemdeki bozulmanın virüslerin daha geniş bir ölçekte yayılma olasılığını artırdığını ortaya koyuyor. İlk kez rastlanan bulaşıcı hastalıkların sayısı 1980’lerden bu yana her on yılda bir üçe katlanmış durumda. Bunların üçte ikisi hayvan kaynaklı ve bunun yüzde 70’i de vahşi hayvanlardan insanlara bulaşıyor. Bunlar arasında Ebola, HIV, domuz gribi ve kuş gribi var örneğin. Baş sorumlu: Siyaset, siyasi liderler Böyle devam edemeyeceği aşikâr. Ekonomi politikalarından üretim ve tüketime, beslenme, barınma, enerji, ulaşım, kentleşmeye her alanda radikal kararlar alınması ve uygulanması gerekiyor.. Paris İklim Anlaşması ile ülkelere ev ödevleri verilmişti, siyasi liderlerin sorumluluk almaları gerekiyordu. 197 ülke tarafından ve tarihin en büyük katılımı ile 2016 yılında imzalanmıştı. Anlaşmanın hedefi küresel sıcaklık artışını 2100 yılının sonuna kadar sanayi öncesi seviyenin 1.5 santigrat derece üstü ile sınırlamak. Ayrıca anlaşma 2020 sonrası süreçte, iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyoekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini hedeflemekteydi. Ancak gerekli politik adımların atılması siyasi liderlerin gündemine bir türlü oturamadığı için istenen yol alınamıyor. Tabii bu arada Türkiye’nin, anlaşmayı imzalamasına karşın onaylamayan 10 ülkeden biri olduğunu anımsatalım. Türkiye iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerden birinde yer alıyor. Tahminler, Türkiye’de ortalama sıcaklığın 2100 yılına kadar 5 °C kadar yükseleceği yönünde. 2019 Küresel İklim Riski Endeksi Türkiye’de iklim değişikliğinden kaynaklanan felaketlerin 19972017 yılları arasında yaklaşık 2 milyar dolar değerinde bir ekonomik kaybın oluşmasına neden olduğunu gösteriyor. İki çıkış yolu Koronavirüs salgını, aslında iki çıkış yolunu gösterdi tüm dünyaya: Bilim ve sosyal adalet. Aşı ve ilaç çalışmaları, küresel bilimsel ağların ve işbirliklerinin hızlanması; alınacak siyasi kararlarda bilim odaklı olmanın önemi.. Küresel anlamda sosyal adaletin de başrol oynadığı anlaşıldı. Zengin ve yoksul arasındaki uçurumun büyümesinin aslında zengini de bir noktada vurabileceği... Oy kaygısı ile yapılan imar aflarının, plansız kentleşmenin, emek sömürüsünün bedelinin eninde sonunda herkesi etkileyeceği.. İnsanlığın ve tabii gezegenin tek kurtuluşu: Büyük bir ekonomik ve toplumsal dönüşüm hareketinin başlaması.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle