Katalog

HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY 3 26 HAZİRAN 2020 CUMA Gözler Gülistan Doku soruşturmasında kamera görüntüleri incelendi. Aynı evde yaşayan şüpheli eski erkek arkadaşın görüntüleri tespit edildi fakat eski polis olan baba E.Y. hiçbir kayıtta görünmüyor babayı arıyor KÜBRA KÖKLÜ 5Ocak’tan beri kendisinden haber alınamayan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Gülistan Doku soruşturmasında yeni bilgiler açığa çıktı. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülistan Doku’nun (21) erkek arkadaşı Zainal Abarakov’un ve polis olan üvey babası E.Y’nin evlerinin yakınındaki kamera görüntülerini inceledi. Tutanakta Abarakov ve E.Y’nin aynı evde yaşadığı, ancak sabit kameranın Abarakov’a ait görüntüleri kaydederken E.Y’e ait görüntüleri tespit edemediği belirtildi. Savcılığa sunulan tutanakta Gülistan’ın kaybolduğu 5 Ocak günü sabah 08.00’den, gece 24’e kadar yapılan incelemede E.Y’nin ikamet ettiği mahallede sabit bir kameranın olmadığı, “AKP sabit 181” isimli kameranın kaydettiği görüntülerin ise yakınlaştırıldığında bozulduğu aktarıldı. Gülistan Doku 5 Ocak’tan beri kayıp. Gülistan Doku’nun 4 Ocak tarihinde çalıştığı işyerinden çıkıp eski erkek arkadaşı Abarakov’un ikamet ettiği yöne doğru gittiği, daha sonra da Abarakov’un ikamet ettiği apartmanın otoparkından çıktığı ve Abarakov’un aracına yöneldiğine ilişkin görüntüler de dosyaya girdi. 6 Ocak tarihli kamera incelemesinde ise AKP sabit 181 adlı kamera Abarakov’un arabasının otoparka giriş yaptığını çekti. Tutanakta, Abarakov ve E.Y.’nin aynı evde yaşadığı ancak AKP sabit 181 adlı kameranın Abarakov’a ait görüntüleri kaydederken E.Y’e ait görüntüleri tespit edemediği bilgisi dikkat çekti. E.Y’e ait hiçbir görüntüye ulaşılamadığının belirtildiği tutanakta, “Yapılan incelemede mahalleyi sabit gören bir kameranın olmadığı, AKP sabit 181 kamerasının görüş açısına göre bilgi sahibinin ikamet ettiği apartmanın giriş kapısının uzak olduğu, yakınlaştırma yapıldığında görüntünün bozulduğu, binaya giren ya da çıkan şahısların tespit edilemediği görülmüştür. Çarşım Market önü 185 sayılı kameranın dome (tavana monte edilen fanus biçimli kamera) olduğu, kameranın belirli zaman aralıklarında dönüş yaptığı, kameranın cadde istikametine dönüş yaptığı zaman dilimlerinde de E.Y isimli şahsın herhangi bir görüntüsü tespit edilememiştir” denildi. l İSTANBUL Çorlu’daki tren kazası duruşmasında aileler salonu terk etti Acıyı katmerlediler Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı ‘tren kazası’na ilişkin davanın 5. duruşması dün görüldü. Mahkeme heyetinin acılı ailelerin dinlenmesini istediği kişilere yönelik talepleri reddetmesi üzerine adalet arayan aileler salonu terk etti. Tren faciasında 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel ve eski eşi Hakan Sel’i kaybeden Mısra Öz Sel, adliye önünde sinir krizi geçirdi. Adliye önünde polisin kendisini kameraya almasına karşı tepki gösteren Mısra Öz Sel, “Çek çekinme, Saray’ın soytarısı hepsi. Hepsi üç maymunu oynuyor. Ben Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz çek beni! Bu hakimler beni sanık yaptı; onlara üç maymunu oynuyorlar dediğim için. Katilleri aklıyorlar. Bir kişiyi bile tutuklayamıyorlar. Evladım öldü benim, evladım. Allah belalarını versin. Hepiniz çekin. Ben sanık olabilirim, ben içeri de girebilirim, ama onlar yüz karası. Çek utanma, çek. Çünkü polissin, çek” diyerek isyan etti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Oğuz Arda Sel 9 yaşındaydı. SAVCI GELENE KADAR EYLEM Çorlu tren kazasında yakınlarını kaybeden aileler, Çorlu Adliyesi’nin önünde Cumhuriyet Savcısı Galip Yılmaz Özkurşun gelene kadar oturma eylemi yapacaklarını duyurdu. Aileler, “Gerekirse sabaha kadar bekleyeceğiz” dedi. Magna Carta Libertatum 1957 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’nde okudum. Kimliğimin ve kişiliğimin oluşmasına büyük katkısı olan bir yıldır. O yıldan iki hoca ve iki başlık: Prof. Dr. Bülent Nuri Esen (Anayasa Hukuku) ve Magna Carta Libertatum; Prof. Dr. Kudret Ayiter (Roma Hukuku) ve Corpus Iuris (Juris) Civilis. Türkçe yazılışıyla: Korpus Yuris Kivilis. Kudret Ayiter’in sesini ve söyleyişini anımsıyorum. Paul Koschaker’den söz etti. Büyülendim. Hukukta şiir vardı. HHH Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlük Sözleşmesi): İngiltere kralı Yurtsuz John (1166 1216) Fransızlara kaybedilen toprakları geri alabilmek için bir kez daha savaşmaya karar verdi ve ağır vergiler, angaryalar getirdi. Ama savaşta gene yenildi (1214). Bunun üzerine İngiltere’ye dönüşünde beylerin ve diğer soyluların başkaldırısıyla karşılaştı. Başkaldırının nedeni kralın getirdiği ağır vergiler ve diğer yükümlülüklerdi. 1215 yılında İngiliz soyluları, kral Yurtsuz John’a Magna Carta Libertatum’u (Büyük Özgürlük Belgesi) imzalattılar. Bu belgeyle kralın sonsuz yetkileri sınırlandı. Bu anlaşma kralla soylular arasında yapılmış olsa da imzalanan metin demokrasinin ilk adımı olarak kabul edilir. Magna Carta’nın 39. maddesi en evrensel ve çağdaş ilkesidir. “Özgür kişiler ülke kanunlarına göre yasal bir biçimde yargılanıp hüküm giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal ve mülkünden mahrum bırakılmayacak, kanundışı ilan edilmeyecek, sürgün edilmeyecek veya hangi biçimde olursa olsun zarara uğratılmayacaktır.” HHH Bu 39. madde neredeyse bütün anayasa metinlerine girmiştir: Evrensel özgürlük ve adaleti temsil eder. Yıl 1215. Aynı yüzyılda Osman Gazi, Bizans’a karşı genişleme politikasını uygulayarak İnegöl, Karacahisar ve Yarhisar’ı ele geçirdi ve bölgenin önemli merkezlerinden olan Bilecik’i alarak burayı 1299 yılında beyliğin merkezi yaptı. Bu tarih, devletin kuruluş tarihi olarak kabul edilir. Demek ki Osmanlı Devleti’nin beylik olarak kuruluşundan 84 yıl önce Adalet, Özgürlük ve Yasa kavramları bir belgeye yazılmış. Konu açılınca herkes onu referans alıyor. Adalet, devletin temelidir; Özgürlük insanın insan olma mertebesidir; Yasa, herkesi eşitleyen, herkesi eşit tartan kantardır. Boşuna “hak, hukuk, adalet” dememişler. Bunlar bir monarkın iki dudağı arasında olmamalı, taraflar tarafından imzalanan bir sözleşmeye yazılı olmalı. Yöneten de bu sözleşme metnine bağlı ve yürütmekle yükümlü olmalı ve yönetim buna uymalı. Hoşgörü iyidir ama adalet varsa hoşgörü gereksizdir. Hoşgörü iyi bir haslettir, erdemdir ama “hak” kutsaldır. HHH Bu nedenle ben anayasaları, yasaları, yönetmelikleri, tüzükleri kutsal metinler olarak görürüm. Kimliğimi, kişiliğimi, onur ve özgürlüğümü korumak için dayanaklarımdır bunlar. Bunları bildiğim zaman kendimi güvende hissederim. Bu türden metinlerde bir tür şiir vardır. Adalet, varlığı ve eylemiyle şiirdir. Dilin en yüksek aşaması şiir; insanlığın en yüksek aşaması ise adalettir. Adaletin olduğu yerde şiir vardır. Anayasaları şiir okur gibi okurum. Adalet şiirsel bir izlektir (temadır). Eylem kör olduğu zaman şiir ve adalet görür. Adalet üç ayak üzerine oturur: Yargı, iddia ve savunma ama savunma olmadan adalet olmaz. Savunma (avukatlık) olmadan, yargılama zorbalık ve cellatlıkla eşdeğerdedir. Bu nedenle, savunma eylemini şiirsel ve romantik bulurum. İyi bir savunmacı (avukat) iyi bir şairdir. HHH İktidarın polisi, hukukun şairi olan avukatları Ankara sınırlarında durdurdu, içeri almadı. Zorbalığın emrinde anayasa ve hukuku ayaklarının altına aldı. Benim ilk basımı 1987 yılında yapılan Zorba ve Ozan adlı elli şiirlik bir kitabım var. Kitabın son şiirini zorbalığa boyun eğmeyerek adalet ve özgürlüğü, dolayısıyla has şiiri savunan avukat kardeşlerime armağan ediyorum: HHH “Düşlerim hiç gerçekleşmeyecek sanıyorsun / dedi ozan, yargı gecesi, son söz olarak / ayırabilir misin sen düşü gerçekten? // Düşlerimle demir attım dünyaya, / gördükten sonra ışıkla gölgenin kavgasını / ne yapayım ben artık düşsüz hayatı? // Geçen zaman kazandığım topraktır benim, / yıktığın kent bir gün benim kalem olacak, / ölümümü gördün ve dirilişimi göreceksin. // O gün, İsrafil’in Sur’u üç kez çalınca / geri döneceğim kanatlı atımla birlikte; / diyeceksin, şaşkın gözlerle bakarak bana: // Hep buradaymış bu, hiçbir yere gitmemiş.” (Paris, 12.6.1986) Esenyurt’ta sel felaketine soruşturma İstanbul Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, 23 Haziran’da Esenyurt’ta meydana gelen selde bir kişinin ölümü, 4 kişinin yaralanmasıyla ilgili soruşturma başlattı. Savcılık ölümde sorumluluk tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması talimatı verdi. Dere yatağında bulunan bölgelere imar izni verildiği gibi iddialarla ilgili hazırlanacak raporlar doğrultusunda görevi ihmal ve kötüye kullanma suçlamasıyla soruşturmanın genişletilebileceği öğrenildi. l DHA Sakine: Yaşım kadar bıçak darbesi aldım Çorum’da bir şirkette özel gü venlik görevlisi olarak çalışan Sakine Begdillili, boşanma aşamasındaki eşi Muzaffer Begdillili tarafından 28 kez bıçaklanmıştı. Davanın görülmesine dün devam edildi. Sağlığına kavuşan Sakine Begdillili, “Hakim bey, 30 yaşındayım bedenimde yaşıma yakın bıçak darbesi var. Cezasını çeksin istiyorum” dedi. Duruşma ertelendi. l DHA İstismara 25 yıl İstanbul’da 2017 yılında yüzde 92 oranında engelli olan 12 yaşındaki yeğenine cinsel istismarda bulunan ve tutuksuz yargılanan Ömer D., 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. l DHA Cezaevlerinde 91 vaka TBMM İnsan Haklarını 25 HAZİRAN İnceleme Komisyonu Hü PERŞEMBE kümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’na 52 BİN 303 3.135.424 193 BIN 115 bilgi veren Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yılmaz Çiftçi, “91 pozitif vakamız 1458 21 5 BİN 46 941 var ve bunlardan yoğun bakımda ya da entübe olan 1472 369 165 BIN 706 kişi bulunmuyor” dedi. Çift çi, “Konya ve İzmir’de vaka çıkması halinde önlemler alı Çiftçi, 65 bin kişinin Covid19 lar sıfırlandı. Silivri’dekilerin nıyor” yanıtını verdi. Çiftçi, 91 izninde olduğunu, denetimli de bu hafta negatife dönmesi kişiden 51’inin tutuklandığın serbestlikle tahliye olan kişi bekleniyor” diye koruştu. da pozitif olduğunu söyledi. sayının da 47 bin civarında Çiftçi soru üzerine “Afyon ya İnfaz düzenlemesi tahliye olduğunu bildirdi. da diğer kurumlarda da vaka leri hakkında da bilgi veren l ANKARA/Cumhuriyet NÜFUS DAIRESI EVE GELDI Manisa’da Sarıgöl İlçe Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü, koronavirüs nedeniyle 65 yaş ve üzeri vatandaşların işlemlerini evde yapıyor. l İHA Maçoğlu’nun durumu iyiye gidiyor Koronavirüs testi pozitif çıkan ve tedavi gören Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun sağlık durumunun iyiye gittiği bildirildi. Tunceli İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Şikâyetlerinde gerileme olan hastamızın şu anda yoğun bakım ihtiyacı bulunmamaktadır” denildi. l AA Belge istenecek 65 YAŞA SEYAHAT IZNI 65 yaş ve üzeri yurttaşlar izin belgesiyle istedikleri yerleşim yerine gidebilecek; başvuruda, otel, yazlık, kiralık ev gibi tatil noktalarına ilişkin belge beyan edilecek. Başvurular, ALO 199 Vefa Sosyal Destek Hattı ya da eDevlet üzerinden yapılabilecek. Nizip’te vaka arttı TAZIYE VE BAYRAM ETKISI Gaziantep’in Nizip ilçesinde 10 evde yaşayan 42 kişi koronavirüs nedeniyle dün karantina altına alındı. Yaşanan artışın ilçeye dışarıdan taziye ve bayram ziyaretine gelenlerden kaynaklandığı, ilçede toplam 44 hanede 167 kişinin karantina altında bulunduğu bildirildi. l İHA