19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 26 HAZİRAN 2020 CUMA EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Kıdem tazminatına dokunulmamasını isteyen CHP’li Veli Ağbaba, ‘Aile Destek Sigortası’ önerdi: 30 milyon yoksulluktan kurtulur Böl ve yönet Kindar ve dindar kuşaklar yetiştirmeyi amaçladığını açıkça dile getirmiş olan AKP, iktidarını bugüne kadar sürdürebilmeyi toplumu her alanda birbirine düşman saflara bölmekle başarmıştır. Ülkenin şu anda içinde bulunduğu koşullar, 18 yıllık dinci yağmacı iktidar deneyiminin öğrettikleri bu yöntemi artık geçersiz kılmakadır. Ama karar mercii bunun hâlâ farkında değildir. Her neyse, bugüne kadar aslında emperyalizmin yöntemi olan böl yönet taktiğini başarıyla uygulamış olan AKP iktidarı, şimdi hukukun üstünlüğünü savunarak kendisiyle ters düşen barolar konusunda bir kez daha aynı yöntemi denemek isteyince kıyamet koptu. Hemen belirteyim ki esas kavga İstanbul, Ankara ve İzmir baroları ve dolayısıyla Türkiye Barolar Birliği üzerinde cereyan etmekte. HHH İktidar, hukukun üstünlüğünü savunan her kişi ve kuruluş gibi kaçınılmaz olarak AKP ile ters düşmüş olan, baroların icabına bakmanın yollarını bir süredir aramaktaydı. AKP bir türlü bu üç büyük baroda ve geniş olanaklara sahip olan onların üst kuruluşu TBB’de kendi doğrultusunda olan, kendisiyle hukukun üstünlüğü konusunda ters düşmeyecek bir yapıyı oluşturamadı, oluşturabileceği de yok. O zaman klasik böl ve yönet taktiğine başvuruldu ve şöyle bir sistem düşünüldü: 5 bin avukatı aşan illerde her 2 bin avukat için bir ayrı baro kurmak imkânı olacak. Bu sistem aslında hepsinin de üye sayısı 5 bin avukatı geçen İstanbul, Ankara ve İzmir baroları için geçerli olacak. Türkiye Barolar Birliği’nin de baroların üye sayılarına göre seçecekleri delgeler yerine her barodan aynı sayıda kişiden oluşması hem üç büyük baro hem de TBB bir ölçüde işlevsizleştirerek, AKP’yi bir dertten kurtaracaktı. Şimdi AKP’liler bunu tezgâhlama peşinde. Bu kurnaz taktik uygulanır ve çoklu baro sistemine geçilirse dünyada bir eşi daha olmayan gayet garip bir durum doğacaktır. Örneğin 46 bin üyesi olan İstanbul Barosu’nun yerine her 2 bin kişiye bir baro esasına göre, tam 26 baro olacaktır. Her aklına gelen etnik grup, tarikat, dernek, kulüp, siyasi parti 2 bin üyeyi bulur bulmaz kendi barosunu kurabilecek ve dünyanın en büyük barosu unvanına sahip İstanbul Barosu’nun yerine değişik etnik veya siyasi grupları ya da tarikatları temsil eden 23 tane baro olabilecektir. Barolar aynı zamanda kamusal hizmet gören, avukatlara eğitim vermenin yanı sıra avukatlık ruhsatını da veren kamu kuruluşlarıdır. Şimdi 23 baronun olduğu bir yerde hangi baro bu işlevleri yüklenecektir? Hangi baro avukatların disiplin işlerine bakabilecek ve yaptırım gücüne sahip olacaktır? Bu sistemi kimsenin uygulamaması boşuna mı? 23 barolu İstanbul uygulamasıyla yargı parçalanmayacak mı? 23 barolu İstanbul’da etnik ve siyasi çekişmeleri de içeren, barolar çatışması olmayacak mı? Herkesin kendi kafasına göre kendi barosu olması, avukatların üyesi oldukları baro dolayısıyla damgalanmasına yol açmayacak mı? Herkesin kendi barosu uygulamasını ardından herkesin kendi hukuku diye çok hukukluluk istemi gelirse ne yapacağız? Baro çokluğunu hukuk çokluğu mu izleyecek? HHH Bu saçmalığa karşı koymak üzere Türkiye’nin dört bir yanından baro başkanları Ankara’da bir araya gelerek Anıtkabir’e yürüme kararı aldılar. Baro başkanları Ankara’ya geldiklerinde Ankara Baro Başkanı tarafından karşılandıkları sırada polisin engellemesiyle karşılaştılar ve Ankara’ya sokulmayarak bir arada, adeta gözaltında tutuldular. Sonunda baro başkanlarının azmi, iktidarın inadını kırdı da engelleme kaldırılabildi. 2223 Haziran günleri meydana gelen utanç verici olaylar sırasında anayasal haklarını kullanan baro başkanlarına yapılan zulme polislerin aldıkları emre ek olarak kendi kişisel katkılarını da katmaları ise polisin hukuka karşı tavrının acı bir göstergesidir. İYİ PARTI LİDERİ AKŞENER: AKP yoksulluğu yöneterek iktidarda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, AKP’nin yoksulluğu yöneterek iktidarda kaldığını belirterek “Tarihe not düşüyorum, Sayın Erdoğan gelecek seçimde Cumhurbaşkanı olamayacak” dedi. İYİ Parti lideri Meral Akşener, dün Karar TV’nin internet sitesinde canlı yayına katılarak gündemi değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halen daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı perspektifiyle ülkeyi yönettiğini söyleyen Akşener, “Kimse bu görevi küçümsediğimi düşünmesin. Belediye başkanı hizmet için seçilir. Ama insanlara iş bulmak, tarımı geliştirmek gibi görevleri yoktur. İstanbul’un güvenliğinden belediye başkanı sorumlu değildir. AKP yoksulluğu kaldırmadı, yoksulluğu yönetti. Belediye başkanları bir göz kırpmayla görevden alınıyor, kural yok. Artık her şey Erdoğan’ın iki dudağının arasında. Tarihe not düşüyorum, Sayın Erdoğan gelecek seçimde Cumhurbaşkanı olamayacak” diye konuştu. Varlık Fonu hakkında ise “Bizdeki Varlık Fonu yangından mal kaçırmak. Norveç gibi değil. Biz Varlık Fonu’nun içinde ne var bilmiyoruz. Bu paralel evren gibi” dedi. l İç Politika CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, kıdem tazminatının kaldırılmasıyla ilgili tartışmalarda “Tamamlayıcı Emeklilik Sigortası” (TES) modeli yerine “Aile Destekleri Sigortası” (ADS) modelinin hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Ağbaba, yaptığı açıklamada TES’ten tamamen vazgeçilip ADS modeline geçilmesi halinde emeklilerin yaşlılık aylığının artacağını, 30 milyona yakın insanın yoksulluktan kurtulacağını ve kıdem tazminatını yok etme gerekçesinin ortadan kalkacağını söyledi. ADS modelinin yoksulluk eşiğinin altında gelir elde eden ailedeki her bir bireye her ay belirli bir miktarda sosyal destek ödenmesini öngördüğünü ifade eden Ağbaba, şunları dile getirdi: “Yaşlılık aylıkları, yani emekli maaşları bir düzenlemeyle kolaylıkla artırılabilir. Ancak gerçek amacın yaş Veli Ağbaba lılık aylıklarını artırmak değil, kendilerine rahatça kullanabilecekleri İşsizlik Fonu gibi yeni ve devasa bir kaynak yaratmak olduğunu tüm sendikalar görüp net tavrını ortaya koydu. Madem konu ülke gündemine geldi. Biz TES yerine ADS yani Aile Destekleri Sigortası modelini öneriyoruz. Böylece yoksulluk sınırının altında kalan herkese ADS modeli ile her ay belirli bir ilave ödeme yapılacak. Yoksulluk devlet desteğiyle tümden ortadan kaldırılacak, TES benzeri fırsatçılıklara ihtiyaç kalmayacak.” Fon ya da bireysel hesap türü sistemlerin asla hayata geçirilmemesi gerektiğini belirten Ağbaba, “25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar için gündeme getirilen belirli süreli iş sözleşmesi uygulamasından vazgeçilmeli” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Hükümetin kıdem tazminatını fona dönüştürme girişimi karşısında işçi sesini yükseltiyor İşçi 81 ilden seslenecek ‘YENİ TAKSİ’ TEKLİFİ ‘REDDEDİLDİ’, YENİDEN GÜNDEME GELECEK Türkİş, pazartesi günü 81 ilde basın toplantısı yapacak. İşçiler, bir kez daha kıdem ve ihbar tazminatının kaldırılmasına “Karşıyız” diyecek. Toplantı sürerken bazı taksiciler görüşmeyi izlemek için UKOME binası önünde toplandı. İBB’den ‘Anne ve Bebek’ paketi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), pandemi döneminde geliri düşen ya da olmayan yurttaşlara destek olmak için başlattıkları çalışmaları genişletti. İBB, ihtiyaç sahibi yurttaşları kapsayan “Askıda Fatura” uygulamasına iki yeni destek paketi dahil etti. İBB’den yapılan açıklamada “Kardeş Aile Paketi” ve “Anne Bebek Paketi” uygulamalarının başlatıldığı ve ihtiyaç sahiplerinin, Alo 153’ü arayarak Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Sosyal Destek Programı’na müracaat edebilecekleri belirtildi. Başvuru esnasında İstanbulkart numarası kaydı alınacağı ve onaylanması halinde ailelerin kartlarına yükleme talimatı oluşturulacağı kaydedildi. Bakiye yüklenen ihtiyaç sahiplerinin ise İstanbulkart’ları aracılığıyla anlaşmalı marketlerden alışveriş yapabilecekleri belirtildi. Başlangıç olarak Kardeş Aile’de ihtiyaca göre 100 TL ile 250 TL, Anne – Bebek için 1 çocuklu aileye 125 TL, 2 çocuklu aile de ise 200 TL verileceği açıklandı. Taksi teklifine ret Öte yandan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki gün Twitter hesabından 5 bin taksi plakası projesine ilişkin “Taksi emekçileri dahil tüm İstanbullular bir dünya şehrine yakışan hizmet istiyorlar. Mevcut düzen birkaç yüz kişiyi mutlu ederken, milyonlar yıllardır mağdur” diyerek Ulaşım Koordinasyon Merkezi’ne (UKOME) teklif gö FATIH’IN PORTRESINI İBB ALDI Venedikli ressam Gentile Bellini’ye ait olduğu bilinen üç Fatih Sultan Mehmet portresinden, özel koleksiyondaki tek örnek İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından satın alındı. Fatih Sultan Mehmet’in portresi, “Sultan 2. Mehmet, mevki sahibi genç ile birlikte” ismiyle dün Londra’da müzayedeye çıkarıl dı. Gentile Bellini’nin yaptığı ve özel koleksiyondaki tek portreye, 770 bin sterline (6 milyon 500 bin lira) alıcı çıktı. Müzayede yetkilileri, masraflarla birlikte alıcının 935 bin dolar ödeyeceğini duyurdu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı açıklamayla portrenin İBB tarafından satın alındı ğını duyurdu. İmamoğlu portreyi paylaşarak şu ifadeleri kullandı: “Londra’da açık artırma ile satılan, Fatih Sultan Mehmet Han’ın günümüze kadar gelebilmiş üç orijinal portresinden biri olan, İtalyan ressam Gentile Bellini’nin atölyesinden 15. yüzyılda çıktığı tahmin edilen yağlıboya tabloyu İBB olarak satın aldık.” l Haber Merkezi türeceklerini açıkladı. İBB, dün UKOME ile bir toplantı gerçekleştirerek 5 bin taksi plakası düzenlemesini görüştü. Toplantıdan önce teklif 6 bin taksi plakasına çıkarıldı. İBB Genel Sekreteri Yavuz Erkut’un başkanlık yaptığı toplantıya oy hakkı bulunan 11 İBB bürokratı ile çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarından 16 üye katıldı. Toplantıda teklif UKOME tarafından reddedildi. Alt komisyona havale edilen teklifin önümüzdeki toplantıda yeniden gündeme geleceği kaydedildi. Vapurlar 5 kuruş Bu arada, İBB, vapur ücretlerini 31 Ağustos’a kadar 10.0016.00 saatleri arasında 5 kuruşa düşürdü. İndirim yapılan hatlar, ÜsküdarEminönü, KadıköyEminönü, KadıköyKaraköy, KadıköyBeşiktaş ve 3 iskeleden fazla uğramalı hatlar olarak açıklandı. Adalar seferleri indirimlerden muaf tutuldu. l İç Politika Demirtaş’ı tehdit eden saldırgana 1 günde tahliye! Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a sosyal medya hesabından cinsiyetçi saldırı ve tehditte bulunduktan sonra 16 Haziran’da çıkarıldığı Sakarya 3. Sulh Ceza Hâkimliği’nde “suç işlemeye alenen tahrik etme” suçlamasıyla tutuklandığı bildirilen Vedat M. adlı kişinin tutuklandıktan bir gün sonra serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Gazete Duvar’da yer alan habere göre, avukatının tutuklama kararına karşı yaptığı itirazı inceleyen Sakarya 1. Sulh Ceza Hâkimliği, Vedat M.’nin evden ayrılmama şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliyesine karar verdi. Vedat M’nin avukatının savunmasında müvekkilinin paylaşımı ile ilgili “Tamamen o anda şehitler ile ilgili şehitler ile alakalı hakaret içerikli sözleri görmesi üzerine manevi duyguları kabardığından böyle bir paylaşımda bulunmuştur” iddiasında bulundu. l Haber Merkezi İzmir KöyKoop Başkanı Neptün Soyer ayrıntıları açıkladı Kadınlar için ‘Anahtar’ İzmir Büyükşehir Belediyesi, kadın alanındaki çalışmaları “bütünsel hizmet anlayışı ve ortak akıl ile yürütmek” üzere “Anahtar” projesini geliştirdi. Örnekköy’de yer alan Büyükşehir Belediyesi’ne ait yerleşkede açılış hazırlıkları süren “Anahtar” adlı kadın dayanışma merkezinde, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminden mesleki kurslara ve kadın istihdamına yönelik çalışmalara kadar pek çok hizmet bir arada sunulacak. Belediye bu merkezleri sivil toplum kuruluşlarının kullanımına de açacak. Yıllardır kadın alanında faaliyet gösteren derneklerle birlikte çalışan İzmir KöyKoop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, “Sivil toplum kuruluşları nın maddi imkânsızlık ya da fiziki olanaksızlıklar nedeniyle dağınık olması kadınlara yönelik sosyal ve ekonomik çalışmaları güçleştiriyor. Bu sorunun çözümü için bir anahtar olabileceğini düşündüğümüz için bu merkeze Anahtar adını koyduk. Burası bir üs, kadınla ilgili çalışmaların tüm İzmir’e yayılacağı, kilitleri açacak bir yer. Anahtar, bir paylaşım ve dayanışma yeri olacak” dedi. Proje kapsamında, kadınlar ücretsiz olarak hukuki ve psikolojik danışmanlık alabilecek, sağlık, insan hakları, ayrımcılık, şiddetle mücadele, medeni haklar, iletişim gibi kişisel gelişimlerini hedefleyen eğitimlere katılabilecekler. l İZMİR/Cumhuriyet YİK Üyesi Arınç’tan FETÖ yanıtı ‘HİÇBİRİMİZ MASUM DEĞİLİZ’ Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, FETÖ’ye ilişkin, “Masum değiliz hiçbirimiz. Benim söylediğim sözleri Binali Yıldırım da söyledi, Sayın Erdoğan da söyledi” dedi. Dün akşam katıldığı canlı yayında soruları yanıtlayan Arınç, FETÖ’ye ilişkin, “Masum değiliz hiçbirimiz. Türkçe Olimpiyatları’nın hepsine katıldım. Meclis Başkanıyken ödül de koydum. Türkiye aleyhine hiçbir faaliyet sezinlemedim. Benim söylediğim sözleri Binali Yıldırım da söyledi, Sayın Tayyip Erdoğan da söyledi. Hiçbir istihbarat raporunda bunlar 15 Temmuz gibi bir kalkışma yapabilirler diye bir not gelmedi. Eğer bizi aldatmışlarsa bu suç bizim değil” diye konuştu. Arınç DEVA ve Gelecek Partisi’ne ilişkin “Babacan ve Davutoğlu, Erdoğan’a ihanet etmedi. Ama ittifakların içinde yer alırlarsa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sıkıntı çıkabilir” dedi. Arınç, Melih Gökçek ile arasında geçen “parsel parsel” tartışması ile ilgili, “Onun iftiraları damadım, kızım ve torunlarımı pe rişan etti. Ben onun kolunu kestim o benim sakalımı tıraş etti. Sakal gür çıktı ama kol yerine gelmiyor” ifadelerini kullandı. İBB seçimlerine de değinen Arınç, “Biz geç kaldık. HDP seçmeniyle PKK’yi aynı kefeye koymak büyük bir yanlıştır” dedi. Cumhur ittifakına ilişkin ise “Cumhurbaşkanımız ittifaka zarar verecek söylemlerden herkesin kaçınmasını istiyor. İçimizden ne düşünürsek düşünelim bunu dışarıda söylemek imkanından mahrumuz” açıklamasını yaptı. l Haber Merkezi Hükümetin kıdem tazminatını fona dönüştürme girişimi karşısında işçi sesini yükseltiyor. Türkİş bugün kıdem tazminatını görüşmek üzere başkanlar ku rulunu toplantıya çağırdı. Pazartesi günü ise 81 ilde basın toplantısı yapılarak “kıdem tazminatında fona hayır” deni lecek. Sendika binaları, işyerle ri, evler, arabalar posterlerle do natılacak. Türkİş ayrıca 25 yaş MUSTAFA ÇAKIR altı ile 50 yaş üstüne getirilmek istenilen “belirli süreli sözleşmelerin” de kıdem ve ihbar taz minatını ortadan kaldıracağına dikkat çeke rek “Karşısındayız” vurgusu yapacak. Türkİş Başkanlar Kurulu bugün saat 10.00’da toplanacak. Toplantının günde minde kıdem tazminatı var. Toplantı sonra sında da başkanlar kurulu bildirisinin ya yımlanması bekleniyor. Türkİş, bölge ve il temsilciliklerine gönderdiği yazıda 29 Ha ziran pazartesi günü saat 11.00’de düzenle necek basın toplantılarına ilişkin bilgi ver di. Toplantıya şube başkanları, yöneticileri ve işyeri temsilcileri ile birlikte salgın ön lemlerine dikkat edilerek geniş bir katılım sağlanması istendi. Türkİş basın toplantı sında yararlanılmak üzere bölge ve il tem silciliklerine açıklama metni de gönderdi. Pazartesi günü basın toplantılarında oku nacak olan bu metinde, son günlerde çalış ma yaşamında sıkıntılı bir durum yaşan dığı, kıdem tazminatıyla ilgili bazı düzen lemeler yapılmak istendiğine dikkat çekil di. İşsizlik Sigortası Fonu kesintilerinin ar tırılmak istendiği, 25 yaş altı ve 50 yaş üs tünde çalışanlara esnek çalışma getirilerek kıdem ve ihbar tazminatının ortadan kal dırılacağına işaret edilen metinde, kıdem tazminatı kaldırılarak yerine tamamlayıcı emeklilik sistemi getirileceği ancak ortada paylaşılan bir taslak olmadığı vurgulandı. ‘Grev kararının arkasındayız’ Değişiklik için sosyal tarafların talebinin bulunmadığı, mutabakat da olmadığına işaret edilen metinde, ekonomide mevcut sıkıntıların aşılması için çözümün yine işçide arandığı, faturanın işçiye kesildiği belirtildi. Kıdem tazminatı hakkının masaya yatırılmak istendiği, daha esnek bir çalışma düzeninin kabul ettirilmeye çalışıldığı dile getirilen metinde, “Bunların hiçbirisini kabul etmiyoruz. Görüşümüz net. Kıdem tazninatı, koşulları ve çerçevesi kanunla çizilmiş, uzun yıllardan beri fiilen var olan temel bir müessesedir. Türkİş genel kurullarında oybirliğiyle alınan kararımız (genel grev kararı) herkes tarafından bilinmektedir. Alınan kararın arkasındayız. Kıdem tazminatı, Türkiye işçi sınıfının ve Türkİş’in kırmızı çizgisidir” denildi. l ANKARA 18 YILDIR AYNI HIKÂYE! Hükümetin kıdem tazminatını fona dönüştürmede uzlaşı sağlayabilmek için “bilim kurulu” oluşturacağı öğrenildi. Kıdem için “bilim kurulu” yeni değil. Fon ile ilgili tartışmalar 4857 sayılı İş Yasası’nın hazırlık çalışmaları ve sonrasında da gündeme geldi. 2001 yılında Bilim Kurulu tarafından hazırlanan İş Yasası Taslağı’nda fona yer verildi. Bilim Kurulu tarafından hazırlanan kıdem tazminatı fonu ile ilgili yasa taslağı Haziran 2002’de gündeme taşındı. Taslağa göre, fon Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı, özel hukuk hükümlerine tabi, mali ve idari yönden özerk, özel bütçeli ve tüzelkişiliğe sahip bir kamu kuruluşu olacaktı. Fon Yönetim Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın önerisi üzerine müşterek kararname ile atanacak bir temsilci ile en fazla işvereni temsil eden işveren konfederasyonu tarafından seçilen iki ve en fazla işçiyi temsil eden işçi konfederasyonunca seçilen bir üyeden oluşacaktı. 2002’de Bilim Kurulu tarafından hazırlanan bu taslak özellikle işçi kesiminden gelen eleştiriler nedeniyle rafa kaldırıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle