25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 26 HAZİRAN 2020 CUMA EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM Bir zamanlar... Değerli dostlar, gazetemiz Cumhuriyet’in başyazarlarından İlhan Selçuk ve çizerlerinden Turhan Selçuk kardeşlerin aramızdan ayrılışlarının onuncu yıldönümünde, “21 Haziran” günü, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesindeki mezarları başında anıldılar. Bu anma törenini Cumhuriyet’te okurken, insan kendini yıllar öncesinde buluyor... İlhan Selçuk’un, dört yıl süreyle Hukuk Fakültesi’nde hocası olan yılların Cumhuriyet yazarı Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nu 1980’de uzunca bir süre yattığı hastanede, her akşam hiç aksatmadan yaptığı ziyareti düşündüm. Onca yıl Cumhuriyet’in ikinci sayfasında sütun komşuluğu yapan bu ikilinin dostluğu, içtenliği gerçekten imrenilecek bir boyuttaydı... Cumhuriyet’in Başyazarı Nadir Nadi’nin bürosunda, gazetenin yazarlarıyla, yöneticileriyle, haftada en az iki kez yapılan, Babıâli’de pek ünlü olan, ayrıca da pek imrenilen o toplantıları da anımsadım, H.V. Velidedeoğlu’nun da zaman zaman katıldığı olurdu. Dönemin ünlü yazarları, Oktay Akbal, Melih Cevdet Anday da ikinci sayfanın yazarlarıydı; okuyucu yazarları da bu sayfada yer alırdı, onlarındı bu sayfa, bugünkü gibi... Mayıs ayına girince, “27 Mayıs”la ilgili konular, özellikle “1961 Anayasası” konusu bu sayfayı kaplardı, bugün de öyle; dahası iç sayfalarda da yer buluyor okuyucularımızın yazıları. Bilindiği gibi, “1961 Anayasası”, sosyal (toplumsal) nitelikli bir “Anayasa”ydı; emeği sahipleniyor, “emekçi”ye, kimi haklar tanıyordu; “sendikalaşmak”, “grev hakkı” gibi. Ayrıca, çağdaş demokratik yönetimlerin temel taşları olan “Kuvvetler Ayrımı”na da yer veriyordu. Ülkemizin yönetiminde aralıklarla olsa da uzun süre görevde bulunan Süleyman Demirel’e: “Memleketi bu yasayla idare edemem!” dedirtmiştir bu kural... Öte yanda değerli dostlar, “muhalefet”in her türlüsü de, bugün bile, “1960 Anayasası” der demez, “Uludağ Anayasası” demeyi sürdürür; nedenine gelince şöyle biraz geriye dönsek derim. “27 Mayıs 1960”tan sonra oluşan “Kurucu Meclis” de, “Anayasa Komisyonu”nda görev alan ve Hukuk Fakülteleri’nde görevli hocalarımız: “Sıddık Sami Onar, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Tarık Zafer Tunaya, Hüseyin Naili Kubalı, İsmet Giritli, Ragıp Sarıca, Naci Şensoy”dan oluşan, “Bilim Kurulu” hazırladıkları taslağı “Kurucu Meclis”e sundular; yapılan eleştirilerle, eklerle oluşan çalışmadan sonra, “yasa yazma” konusunu bilen, üstelik yazılacak olan bir “Anayasa” olduğuna göre, ayrıca bu konuda “deneyim sahibi” bir hukukçu olması gerekirdi. Çünkü bilindiği gibi her hukuk adamı “yasa yazıcı” değildir, her hukuk profesörü de. “Anayasa Komisyonu”nu oluşturan bilim adamlarımızdan, daha önce yasa yazmış, bu konuda deneyimi olan, “Kat Mülkiyeti Yasası”nı yazan H.V. Velidedeoğlu’nun bu görevi üstlenmesi istenir. Öyle de olur. Bu görevi üstlenen Velidedeoğlu kitaplarını, bilimsel makalelerini, pek çok çalışmasını yaptığı gibi, “1961 Anayasası”nı yazma çalışmalarını da Uludağ’da yapacaktır. Bu görevi üstlenen Velidedeoğlu, kitaplarını bilimsel makalelerinin çoğunu Uludağ’da yazdığı gibi, “1961 Anayasası”nı, “bir ay” gibi kısa bir zamanda yazar; yasa halkoylamasına sunulur; anımsanacağı gibi yüzde altmış iki (%62) oy oranıyla kabul edilir. Bu olayda Velidedeoğlu’nu en mutlu eden, “Kuvvetler Ayrımı”nın, “1961 Anayasası”nda yer almasıdır. Bu günleri görmüş gibidir... Haklı değil mi değerli dostlar? Ne dersiniz? ‘Emniyet’i bombaladık’ itirafını inkâr etti FETÖ darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 475 sanıklı davada, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nü bombalayan F16 uçağının pilotu İlhami Aygül soruşturma aşamasında verdiği itiraf niteliğindeki ifadelerini ve kendisine ait olduğunu belirttiği telsiz kayıtlarını da inkâr etti. Aygül savunmasında “Darbe girişiminde yer almadım, tersine pasif direniş gösterdim” ifadelerini kullandı. Aygül, daha önce, bombalamayla ilgili telsiz kayıtlarının kendisine ait olduğunu söylemiş, “Yanlış hatırlamıyorsam oraya bir seferde iki bomba attık” beyanında bulunmuştu. l İZMİR/Cumhuriyet 26 HAZİRAN 2020 SAYI: 34593 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 03:26 05:27 13:12 17:12 20:47 22:39 Ankara 03:19 05:15 12:56 16:54 20:28 22:15 İzmir 03:52 05:42 13:19 17:14 20:46 22:28 A yasofya’nın mimarisinde simgelerin önemi dikkati çe nümüzde İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak kul ker... lanılıyor... İmparator Justinien Beyoğlu’nda bazı bi neden “dikdörtgen” ya nalar onun imzasını ta pıda ve kubbede ısrar et şırlar... miştir? Binanın “dikdört Osmanlı, gen” olup üstünde “kub Ayasofya... (5) be” olmasının önemli si yasal nedeni var! “Dik Eminönü’nde “Limon İskelesi Karakolunu”, 1844’te Babıâli’de “Arz dörtgen” bina olması Odası’nı” ona gerçek nın nedeni; “Süleyman leştirtti... Tapınağı’nın” dikdörtgen biçimde olmasıdır! 1845’te, ilk “Darülfünun (üniversite)” binası Ayrıca, ilk Hıristiyan kiliselerinin mimarisinde tamamlanmıştı... Ancak Darülfünun yerine, önce “bazilikalar”, “dikdörtgen” biçimlidir... “Kubbe” Osmanlı yönetimi “Meclisi Mebusan”, sona “Ev ise Roma icadıdır! Roma’daki “Pantheon” “pagan kaf Nezareti (Vakıflar Bakanlığı)”, daha sonra “Ad (çoktanrılı)” imparatorluğun en önemli tapınağıydı. liye Nezareti” binaları olarak kullanılır...1930’larda Musevi olgusu binanın biçiminde, kubbede ise yandı! Roma etkisi görülür... Ayasofya da, Musevilik ve 18461848’de Osmanlı’nın ilk modern arşiv bi Roma etkisiyle bir çeşit “Pantheon” idi... nası olan “Hazinei Evrak binası” 2008’e kadar Süleyman Tapınağı ile Ayasofya planları arasın “Devlet Arşivi” olarak kullanılır, sonra “Araştırma, da yalnızca dönemsel farklar vardır. Arşiv, Belgeleme ve Okuma Salonu’na” dönüştü HHH rülür... İsviçre doğum Fossati, bu arada Galata’daki Aziz Pietro ve lu İtalyan mimar Gas Paoli Kilisesi’ni yeniden inşa eder, Galatasaray’da pare Trajano Fossa halen “Çiçek Pasajı”nın bulunduğu yerde yeni ti (18091883) yardımına getirdiği kardeşi Giusseppe Fossati ile Tanzimat döneminde İstanbul’un “İtalyan Tiyatrosu” da denilen “Naum Tiyatrosu”nu yapar. İstanbul’da 1830’lara değin ağırlıkla olan Ermeni mimarların etkilerini ortadan kaldıran “Levanten mimarisi” akınını başlatan mimardır... “siluetine” imzalarını atarlar... Gaspare, Ayasofya onarımı! İstanbul’da 20 yıl ya 1847’de Abdülmecid, Gaspare’yi “Ayasofya şar... Camii”nin onarımı ile görevlendirir... HHH “Yaşamı boyunca en önemli uygulaması” diye Beyoğlu yangının sözünü ettiği bu çalışma sıra da kül olan İstanbul Rus Elçiliği binasının Giusseppe Fossati sında hazırladığı resimlerden 25’ini, Abdülmecid’in deste yerine, büyük bir bi ği ile büyük boyutlarda bir al na inşa etmek üzere özellikle İstanbul’a gönderi büm olarak Londra’da yayım len mimar, 20 Mayıs 1837’de İstanbul’a gelir... 7 lar... Temmuz 1838’de inşaatı başlayan bina, “Rus İm Ayasofya’dan, Hz. İsa’nın paratorluk havasında” 1845’te açılır... mezar taşından bir parça, Osmanlı yönetimi, Fossati’yi denemek amacıy “Torino kefeni” denilen Hz. la 18411843’te “Babı Seraskeri Hastanesi” sipa İsa’nın sarıldığı bez, “Hz. rişini verir. Ancak, sonra “kışla ve tutuk evi” olarak Meryem’in sütü!” ve azizle kullanılır! “Bekirağa Bölüğü” olarak tanınır... Gü rin kemikleri gibi birçok kut Yakarış Mozaiği sal emanet ile altın ve gümüşten değerli eşyanın çalındığı, ayrıca kapılardaki altınların bile sökülerek Batı kiliselerine götürüldüğü söylenir... Çalışmaya başladığında, tonoz ve kemerler de ayıklanınca badana tabakaları altından Bizans mozaikleri ortaya çıkar... Fossati ilk mozaiğe rastladığında, davet ettiği Sultan Abdülmecid’in de “bu resimlerin ortaya çıkarılmasını istemesi” üzerine, mozaikler temizlenir! Bir mozaikte, sağda “Vaftizci” Hz. Yahya, solda Hz. Meryem, ortada ise Hz. İsa görülür... Mozaik, “kıyamet gününde insanlığın affedilmesi için” Hz. Meryem ve Hz. Yahya’nın; Hz. İsa’ya “Yunanca Deisis (yakarışlarını)” yansıtır! Bu nedenle mozaik “Yakarış” olarak adlandırılır... Hz. İsa sağ elinin başparmağı ile yüzük parmağını birleştirip serçe parmağını da bu ikisine yakın tutarak “kutsama” işareti yapmaktadır. Böylece kendisine bakanları, “baba, oğul, kutsal ruh” adına kutsamaktadır... Ziyaretçiler, Leonardo da Vinci’nin “Mona Lisa” tablosuna ya da Zeugma’nın “Çingene Kız” diye adlandırılan mozaiğinin gözlerine baktıklarında, nasıl kendi gözlerini ayıramazlarsa, aynı durum “Yakarış” mozaiğinde de geçerlidir... HHH “Venedik Sarayı’nın” (günümüzde İtalyan Elçilik Konutu) yenilenmesini ve Beyoğlu’ndaki Hollanda Elçilik binasını gerçekleştirdi. HHH Fossati kardeşlerin, önemli bölümü İstanbul’la ilgili olan bini aşkın desen, çizim ve belge, İsviçre’de “Bellinzona Cantonale Arşivi’nde”dir. Bu arşivi İstanbul’da Bizantolog Prof. Dr. Semavi Eyice ve yakın tarihlerde Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sema Doğan incelemişlerdir. Prof. Dr. Doğan’ın bu konudaki “Aya sofya” kitabı, keşke İngilizceye de çevrilse! Fossati’nin, Sultan Abdülmecid desteğiyle, Londra’da bastırdığı Ayasofya ve İstanbul ile ilgili gravürlerinin yer aldığı, en saygın yayını “Aya Sofia Constantinople” 162 yıl sonra yeniden dört dilde (Fransızca, Türkçe, Arapça, İngilizce) basıldı... FETÖ, askeri öğrencileri foseptik çukurunda süründürmüş Öğrencilere işkence İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri yapılanmasında, rütbelilere yönelik başlatılan soruşturma kapsamında örgüte mensup olmayanların ordudan atılmalarını sağladıkları iddia edilen ve örgüt elebaşısı Fethullah Gülen’i ziyaret ettikleri belirlenen 6’sı askeri öğrenci 15 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. İzmir İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı ekipler tarafından 8 ilde düzenlenen eşzamanlı operasyonlarda, 1’i kurmay 3 binbaşı, 4 üsteğmen ve 2 yüzbaşının da aralarında bulunduğu 12 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin, Maltepe Askeri Lisesi ile Menteş Askeri Kampı’ndaki örgüte üye olmayanlara mobbing ve baskı uyguladıkları, işkenceye varan uygulamalar gerçekleştirdikleri iddia edildi. Bunun yanı sıra şüphelilerin, örgüt üyesi olmayanların sicillerini de haksız yere bozdukları ve gerçek olmayan sağlık raporları hazırladıkları da iddialar arasında yer aldı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin, örgüt mensubu olmayan öğrencilere yaptıkları işkenceler ortaya çıktı. Baskıya uğrayan öğrenciler verdikleri ifadelerde, ağır hakaretlere maruz kaldıklarını, foseptik çukurları ve domuz pisliklerinin olduğu yerlerde FETÖ’nün para toplama taktiği Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, hakkında gözaltı kararı verilen 64 şüpheliye yönelik 10 Haziran’da yapılan operasyonda gözaltına alınan 61 şüpheliden 13’ü tutuklandı. İlk operasyonda gözaltına alınan ve örgütün kuryeliğini yaptığı öne sürülen Turgut S’nin, finansör olduğu iddia edilen ve ABD’de yaşayan bir örgüt üyesinden talimat alan Abdullah D. ile bağlantı kurduğu öğrenildi. Turgut S’nin, Abdullah D’yi cep telefonu rehberine ABDAdana kod adıyla kaydettiği, Abdullah D’nin ABD’den “garibanlar var” talimatıyla para topladığı öne sürüldü. l DHA süründürüldüklerini söyledi. Şüphelilerin, şok mangalarına eğitime aldıkları örgüt mensubu olmayan öğrencileri çöp kovalarına sokup ‘ben çöpüm’ diye, tuvaletteki pis suyu içirdikten sonra da, ‘ben işe yaramam’ diye defalarca bağırttıkları belirtildi. Mağdur öğrencilerden Ö.D ise ifadede sürünmekten dola yı dizinde oluşan yaralara bir üsteğmen tarafından tuz basıldığını ve acıdan bayıldığını söyledi. Bir başka FETÖ mağduru F.E’nin ise defalarca duvarla konuşturulmak zorunda bırakıldığı ve okul koridorunu sürünerek temizlediği de ifadelerde yer aldı. l İZMİR/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN 1 234 5 678 9 SAĞA: 1 GAZ EBO AU 1/ Osman 2 E K O T U R İ Z M lı maliye 3 N A N A H A N U örgütünde 4 İ Ş M U N İ S vergi top 5 Ş K İ R S E S lamakla 6 K O R N D İ V A yükümlü 7 E G O G E Y İ K kamu gö 8 A S P A R A Ç A revlisi. 2/ 9 Ü N A R İ L E R Padişah ve vezir kavuklarında bulunan tüy ya da püskül biçimindeki sorguç... Uyanık, gözü açık. 3/ İsa Peygamber’in doğum yeri olan köy... Galyum elementinin simgesi. 4/ Sevinç belirten bir ün lem... İncelik, naziklik. 5/ Yemek... Tırpana balığına verilen bir başka ad. 6/ Afrika’nın doğusunda toplu olarak yapılan yabanıl hayvan avı... Bağışla ma. 7/ Ekin biçme aleti... Bir nota. 8/ “Dosta el değmedik bulamadım” (Pir Sultan Abdal)... Hint müziğine özgü telli bir çalgı. 9/ Anadolu’nun bazı yö relerinde, geceleri insanların üzerine çöküp korkuttuğuna inanılan düşsel yaratık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İktisat kuramında, tek bir alıcının bulunduğu piyasa sistemine verilen ad. 2/ ABD’nin bir eyaleti... Çeşitli damıtık içkilere verilen genel ad. 3/ Osmanlı toprak düzeninde, yıllık geliri yüz bin akçeyi aşan dirlik... Harman yerindeki tahılın taş ve toprakla karışık kalıntısı. 4/ Teker biçiminde yassı nesne. 5/ Hintli kadınların ulusal giysisi... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler. 6/ Özellikle resim yapımında kullanılan sentetik bir boya. 7/ Sahip... İlgi eki... İskambilde koz. 8/ Yunanistan’a özgü bir tür susamlı pide... Utanma, hayâ. 9/ Uyku ile koma arasında derin baygınlık durumu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle