26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 23 HAZİRAN 2020 SALI Bir Beyaz Saray anısı Kitabın adı “The Room Where It Happened: A White House Memoir”. Türkçesi “Olayın Olduğu Yer: Bir Beyaz Saray Anısı”. Yazarı, Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Bakanı John Bolton. Haftalardır Trump’ın kitabın yayımlanmasını engelleme girişimleri konuşuluyor ama çabalar başarısız olunca kitap sonunda bugün piyasada. Bolton, geçen hafta Amerika’da ABC News’a verdiği röportajla gündem oldu. Kitapta yer alan iddialardan biri, Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Kısaca özetlemek gerekirse, ABD’nin nükleer faaliyetleri nedeniyle İran’a uyguladığı yaptırımları deldiği gerekçesiyle, Halkbank hakkında ABD’de soruşturma açıldı. ABD Adalet Bakanlığı, Ekim 2019’da Halkbank hakkında bir iddianame hazırlayarak dava sürecini başlattı. New York Güney Bölge Savcılığı, Halkbank’ı İran’a yasadışı yollardan 20 milyar dolar aktarmakla suçluyor. Halkbank bu iddiaların tümünü reddederken, ABD’deki yargı süreci devam ediyor. Bolton, Erdoğan’ın Trump’tan Halkbank üzerindeki baskının hafifletilecek bir anlaşmanın sağlanmasını istediğini yazıyor. Trump’ın da Erdoğan’a “New York’taki savcılar (eski ABD Başkanı) Obama’nın adamları, kendi adamlarımı içeri sokana kadar bekle, sonra bu işi hallederiz” dediğini söylüyor. Trump’ın Erdoğan’a söylediği bu sözlerin yargıya müdahale olduğunu da ekliyor. Kitabı elimize aldığımızda ayrıntıları öğreneceğiz ama bugün bu konunun farklı bir yönü üzerinde durmak istiyorum. HHH Olay medyada tartışılırken sık sık “Bolton’ın dedikleri doğruysa, demek ABD’de de işler böyle yapılıyormuş”, “Daha önce hiçbir ABD Başkanı hukuka böyle müdahale etmedi” şeklinde yorumlara rastladım. O yorumları duyup okudukça ben de dedim ki: Demek bazılarının hafızası bu konuda da çuvalladı! “Amerikan rüyası”, sadece çok çalışma ile başarı, refah ve şöhretin yakalanabileceği fikrine dayanmıyor; aynı zamanda o ülkede hukuku ön plana alan adaletli bir sistemin var olduğu düşüncesini de içeriyor. Buna kanıt olarak da devlet yönetiminde geçerli olan “check and balances” (denetim ve denge) ilkesi gösteriliyor. Devlet yönetiminde yetkilerin ayrılması ve karşılıklı denetimi ifade eden bu ilkenin ABD’deki devlet yapılanmasının temelinde var olduğu doğrudur. Aksamadan işletilebildiği dönemler de vardır elbette ama bu durum, ilkenin zaman zaman açıkça çiğnendiği gerçeğini değiştirmiyor. Ben o ülkede adaletsizliğin birçok alanda var olduğunu orada bizzat yaşayarak gördüm. Doğrudan siyasetin hukuk sistemini yönlendirdiği birçok olaya yıllar içinde tanık oldum. HHH Hepsini burada anlatmaya olanak yok ama bir tanesini hatırlatabilirim. George W. Bush’un göreve gelmesine yol açan seçim skandalı mesela... Amerika’da medya ve siyaset ilişkilerini yazdığım 30 Saniyede Bush adlı kitabımda bu konuyu ayrıntısıyla anlatmıştım. İkinci seçmenlerin oy sayım sürecinde Florida’da yaşanan ve bir ayı aşkın süre devam eden kaos, Florida Yüksek Mahkemesi’nin kararı ile Bush lehine sonuçlanmıştı. Kararda etkili olan isim ise bir anda tüm dünyanın ismini duyduğu Florida Eyalet Sekreteri Katherine Harris’di. Eyalet çapındaki oylamada kazananı yasal olarak onaylamaktan sorumlu bu kişi, sadece Cumhuriyetçi olmakla kalmayıp George W. Bush’un kardeşi vali Jeb Bush’un yakın arkadaşıydı ve G.W. Bush’un da Florida’daki seçim kampanyasının eşbaşkanıydı. Harris’in Bush’un Florida’yı kazandığını duyurmasıyla Beyaz Saray’ın yeni ev sahibi açıklanmış oldu. Sonrasında olanları herkes biliyor. Irak’ta kitle imha silahları olduğu yalanına dayanarak Ortadoğu’yu yerle bir eden savaşı başlatan da Bush’tu. HHH Dünya tarihinde siyasetin hukuka müdahale ettiği akıl almaz olaylardan biridir bu. Hukuk ile siyaset haftalarca savaşmış ve sonunda siyasetin dediği olmuştu. 20 yıl geçse de birçok Amerikalı’nın o travmayı atlatamadığını biliyorum. O nedenle hâlâ rakibi Al Gore’un popüler oylarda birinci gelişine atıf yaparak Bush için “500 bin oyla seçimi kaybeden ilk başkan” yorumu yapılıyor. “Amerikan rüyası” biteli çok oldu. Aslında mantıklı soru şu: En ücra köşesini bile kapitalizmin ağ gibi sardığı bir toplumda nasıl bir rüya görülür? Birileri rüya görürken diğerleri kâbus görüyorsa, o ülkenin bir “rüya âlemi” gibi görülmesi zaten baştan yalan değil mi? EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] SAĞLIK Körlük nedeni Sinsiceilerleyenve baş ağrısı yapan göz tansiyonu, migren ile karıştırılabiliyor SAĞLIK Uzmanlar uyardı: Türkiye’de tanısı konmuş glokomlu (göz tansiyonu) sayısı 550 bin kadar ve bu sayının en az 23 katı kadar tanı henüz konmamış Migren sanılan baş ağrısı aslında sinsice ilerleyen ve körlüğe yol aça Tekin Yaşar bilen göz tansiyon (glokom) has talığı çıkabiliyor. Bu nedenle de leri de vardır. çoğu kişi migren atağı sanarak göz tansi Dünyada 70 milyon insanı etkileyen glo yonu hastası olduğunu fark edemiyor. Glo komun 40 yaşının üzerinde görülme olasılı kom dünyada körlük nedenleri arasında 2. ğı yüzde 2’dir. Dünya körlük nedenleri ara sırada yer alıyor. Türk Oftalmoloji Derneği sında ikinci sırayı alan glokom nedeniyle, Glokom Birimi Sözcüsü Prof. Dr. Tekin Ya 6.5 milyon insan görmesini kaybetmiştir, şar, hastalığın başlangıçta şikâyet yarat bu sayı toplam körlüklerin yüzde 13.5’ini madığını belirterek “Bu yüzden hasta tara oluşturur. fından algılanması güçtür. Hastalık göz si n Göz tansiyonuna yol açan faktörler nirinde ilerleyici hasara neden olarak, gör neler? me fonksiyonlarımızda azalmaya yol aça En önemli nedeni, göz küresi içinde artan bilir” uyarısını yaptı. basıncın görme siniri üzerine olan baskısı Bilinçsiz kullanılan haplar dır. Bu basıncın hipertansiyon yani koldan ölçülen kan basıncı ile ilgisi yoktur. Yaşın Prof. Tekin ile glokom hakkında merak artışı, aile bireyleri arasında glokom hasta edilenleri konuştuk. sı olması, yüksek miyopi, diyabet ve özel n Göz tansiyonu nedir? likle kontrolsüz kullanılan kortizon hap ve Halk arasında göz tansiyonu ya da “ka damlaları glokom riskini arttırabilir. rasu” olarak bilinen hastalık görme siniri n Tanıda hangi yöntemler kullanıl üzerinde tahribat yaparak ilk dönemlerde maktadır? Tedavi nedir? hastanın çevresini görmeyi engelleyen, son Detaylı bir göz muayenesinin yanı sı dönemlerinde ise körlüğe yol açabilen bir ra başta görme alanı testi gibi yöntemler görme siniri hastalığıdır. Büyük kısmı eriş le görme fonksiyonlarının değerlendirilme kinlerde ve sinsi seyirli olmasına rağmen, si ve gelişmiş lazer teknolojileri ile göz sini yeni doğan bebeklerde ve erişkinlerde şid ri topografisinin yapılması da gerekli test detli ağrı ile ortaya çıkan nadir görülen tip lerdendir. Göz tansiyonunun düşürülme HASTALIĞIN BELİRTİLERİ sine yönelik tedavi günümüzde de temel prensiptir. Göz içi basıncının düşürülmesi amaçlı tıbbi tedavide ya göz içi sıvısının yapımını azaltan ya da sıvının dışa akışını artıran tedavi seçenekleri uygulanır. Bu tedavileri tıkalı bir suyolunun açılması ya da musluğun kısılması şeklinde düşünebiliriz. Glokomun cerrahi tedavisi göz içi basıncının gün içindeki aşırı oynamalardan uzak tutacak şekilde göz içi sıvısının dışa çıkışına imkân veren yeni bir kanal açılmasına yöneliktir. Şiddetli başağrısı n Migrenle karıştırılmasının nedeni nedir? Glokomun çok sık görülmeyen açı kapanması tipinde hastanın gözünde başa yayılabilen şiddetli bir ağrı olur ve migrenle karışabilir, ancak eşlik eden ciddi ve ani görme azalması ile migrenden ayırt edilebilir. Bazı migren tiplerinde de migren ağrısı öncesi, gözde renkli halkalar görme ve göz çevresinde ağrı görülebilmektedir. Bu yüzden bu iki hastalık nadiren karıştırılabilir. n Glokom, hastalığın başlangıcında şikâyet yaratmıyor. Bu yüzden hasta tarafından algılanması güçtür. n Hastalık göz sinirinde ilerleyici hasara neden olarak, görme fonksiyonlarımızda azalmaya yol açabilir. n Glokomun ilerlemesiyle kontrast görmede azalma (birbirine zıt tonları görmede zorlanma, silik görme), renkli görmede yetersizlik, karıştırma, görme alanında daralma gibi algılamada zorluk çekebileceğimiz başlangıç görme bozukluklarının yol açabileceği kazalar genellikle sakarlık sanılır. n Hastalık ilerledikçe görme alanındaki kayıp oranı artar ve hasta önce çevresel sonra merkezi görmesini kaybederek geri dönüşümsüz körlüğe doğru gidişat gösterir. KÖYÜNÜN EBESI ‘HAYAT MELEĞI’ OLDU Prof. Dr. İbrahim Berber Buket Çamlıca Gökhan Uslu Prof. Dr. Ülkem Çakır 28yaşındaki Gökhan Uslu’nun böbrekleri iflas etmişti. İstanbul’da oturan Uslu’nun “hayat meleği”; memleketi Sivas’ın Koyulhisar Ortakent köyünden geldi. Hem de ne geliş... Yıllar önce ebe olarak bir başına köye geldiğinde Uslu’nun ailesinin kol kanat gerdiği Buket Çamlıca (41), bir böbreğini Uslu’ya vererek genç adama hayat verdi. Böbrek nakli tesadüfen doğum gününe denk gelen Uslu, “Tam yaşamdan vazgeçmek üzereydim ki, 1 Ağustos’ta doğum günümde yeniden doğdum. Buket ablam artık benim ikinci annem” dedi. Tarifsiz mutluluk 3 yıl önce evlenen Gökhan ve Cansu Uslu’nun mutluluğu kızları Elif Mina’nın doğumuyla perçinlendi. CAPCANLI BIR GÖRÜNTÜYE KAVUŞTU Nefroloji uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakır, Uslu’nun başarıyla geçen nakil sonrası sağlığına, capcanlı bir görüntüye kavuştuğunu söyledi. Genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber de kadavradan nakil sayısının artması için herkesi duyarlı olmaya çağırdı. Ama bu mutluluk uzun sürmedi. Çünkü genç babanın böbrekleri iflas etmişti; bir yıl önce diyaliz süreci başladı. Yoğun halsizlik, kusma ve baş ağrısı şikâyetlerinden gözünü açamıyordu. 1.5 yaşındaki kızını kucağına bi le alamaz olmuştu. En zor günlerini yaşayan Uslu, dedesini son yolculuğuna uğurlamak, son görevini yapabilmek için gittiği köyünde hiç beklemediği bir haberle karşılaştı. Uslu dedesini toprağa verdikten sonra çeşmeden herkesin su içtiği bir esnada “Keşke ben de sizin gibi kana kana su içebilsem” dedi. Ama böbrek yetersizliği ile mücadele ettiğinden kana kana su içmek onun için hayal olmuştu. Bu söz, cenazeye gelen Buket Çamlıca’yı çok etkiledi. Uslu ve Çamlıca ailesi soluğu İstanbul’da aldı. Özel bir hastanede ameliyat olan Uslu yeniden hayata dönerken, Çamlıca da son derece başarılı bir operasyonla hemen ayağa kalktı. Ebe Çamlıca da “Bir hayat kurtarmak tarifsiz bir mutluluk” dedi. Korona dişleri vuruyor Covid19 nedeniyle yaşadığımız belirsizlik, karantina süreçleri ve sosyal izolasyon gibi süreçler, psikolojimizi olumsuz etkilerken, “dişimizi sıkmamıza” da neden oluyor. Gündüz kontrol altında tutabildiğimiz stres ve endişe geceleri, uyku sırasında diş sıkma ve diş gıcırdatma olarak kendini gösterebiliyor. Son dönemlerde diş sağlığı kliniklerine yapılan diş kırılması başvurularının büyük çoğunluğunun temelinde “diş gıcırdatma” ya da “diş sıkma” olarak bilinen bruksizm bulunuyor. Dr. Diş Hekimi Hatice Ağan, dişlerini sıkan kişilerde sıklıkla çene, baş, boyun, kulak ağrısının görüldüğünü kaydederek “Kulakta çınlama, çene açma kapamada ‘klik’ sesi, sabah ağrılı ve yorgun uyanma da şikâyetler arasında. Ayrıca bu kişilerde dişlerde ve dolgularda aşınma ve kırılmalar da gözlenebiliyor” dedi. SAĞLIK REHBERİ Anne adayları tatilde dikkat! Sıcakların kendisini hissettirdiği ve koronavirüs hastalığıyla mücadele ettiğimiz bu günlerde anne adayları dikkatli olmalı. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Opr. Dr. Ferda Erbay, şu önerilerde bulundu. 1Gebeler dışarıya çıkarken mutlaka maske takmalıdır. Ancak uzun yürüyüşlerde maske nefes darlığı oluşturabileceğinden çok az kişinin olduğu, sosyal mesafeye uyulan açık alanlarda anne adayları maskesiz yürüyebilirler. 2Bol, rahat, pamuklu ve hafif giysiler tercih edilmeli. 3Bol, bol sıvı tüketilmeli. 4Hemen hemen her gebede az veya çok ödem oluşur. Sıcakla birlikte artan ödemle mücadele etmenin en iyi yolu tuz kısıtlamasıdır. 5Gebeler, sıcak yaz aylarında mümkün olduğunca; hafif, az yağlı, az baharatlı gıdalarla beslenmelidir. Daha çok salata, mevsim meyve ve sebzeleri, süt ürünleri tercih edilmelidir. Öğünler, ufak porsiyonlar halinde ve sık tüketilmelidir. 6Normalde gebelikte en güvenli yolculuk, uçak seyahatidir. Genellikle 28 gebelik haftasına kadar uçuşların hiçbir sakıncası yoktur. Havayollarına göre farklılık göstermekle birlikte, doktor raporu ile 36 gebelik haftasına kadar uçuş yapılabilir. 7 Pandemi sürecinde ise en güvenli yolculuk kendi aracınızdır. Toplu taşıma araçlarını mümkün olduğunca kullanmayın. Kendi aracınızla yaptığınız seyahatlerde 3 saatte bir mola vermek ve bu sırada en az beş dakikalık yürüyüşler yapmak uygundur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle