19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 23 HAZİRAN 2020 SALI EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: SERHAN EREN HABER Gazetecinin namusu Dürüst, çalışkan, titiz, saygın kişiliğiyle mesleğimizin yüz aklarından biri olan Saygı Öztürk bu niteliklerine karşın, politikacı Süleyman Soylu’nun namus celladı, namussuz gibi, kimsenin onaylamayacağı sözlerle saldırmasına maruz kalmaktan kurtulamadı. Olay, Saygı Öztürk’ün, Trabzon milletvekili Bahar Ayvazoğlu’nun, işçi statüsüyle belediyede çalışmakta olan kocası Ali Ayvazoğlu’nun önce Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne getirilmesi, ardından da Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne atanmasını haberleştirmesi üzerine patlak verdi. Saygı Öztürk, AKP Kadın Kolları Başkanı ve Trabzon Milletvekili Bahar Hanım’ın zevcinin Trabzon’da herkesin dilinde olan bu görülmemiş baş döndürücü yükselişini haber yapınca Süleyman Soylu tarafından namus düşmanı ilan edildi, namussuz olarak nitelendi ve herkes tarafından boykot edilmesi istendi. Soylu’nun davranışı, herhangi bir yolsuzluk, usulsüzlük veya saldırı yaptıktan sonra hemen kutsal kalkanının ardına sığınan dinci sağın klasik taktiğidir. Yadırgamadım. Bu tavrı kınamakla yetiniyorum. Ama gazetecinin namusu kavramının biraz üstünde durmak gerekir sanıyorum. HHH Halkın, ne olup bittiğini öğrenme, başka bir deyişle haber alma özgürlüğünün aracı olan gazetecinin namusu her şeyden soyut olarak oluşmaz. Gazetecilik namusunu destekleyip, besleyecek bilinç, yürek, gerçek tutkusu, görev duygusu, aydın sorumluluğu ve çelik irade gereklidir. Meslek yaşamım boyunca bunların canlı örneklerine rastladım. Yürekliliği, 12 Mart döneminde, bir sıkıyönetim askeri mahkemesinde, İlhan Selçuk’un “Tanzimat kafası” yazısını yayımladığı için mahkumiyeti istenen o zamanki Cumhuriyet Yazıişleri Müdürü (sonra Genel Yayın Müdürü) Oktay Kurtböke’den öğrendim. Kurtböke, savunmasında İlhan Selçuk’un yazısında gerçekleri dile getirdiğini söyledikten sonra ekledi: Neymiş İlhan Selçuk’un suçu? Doğruları söylemek, bu yazı da doğruları söylüyor, bin kere önüme gelse bin kere yayımlarım. Tabii sonra da mahkeme salonundan doğru askeri hapishanenin yolunu tuttu. HHH Gazetecinin yürekliliği davranışlarının sonucunda meydana gelecekleri görmemek olarak anlaşılmamalıdır. Gazeteci, bu davranışının başına iç açacağını bilir, hapse düşmekten korkar ama yine de doğru bildiğini yazar. Bunun canlı örneği Oktay Akbal’dır. Oktay Akbal, 12 Eylül döneminde, hapse düşmekten çekiniyordu. Ama gazeteden de çoğu kişinin, “ayağını denk al! Dikkatli yaz, seni de atacaklar içeri!” diye uyardığı halde o 12 Eylül Anayasası için hayır oyu vereceğini yazdı. Sonra da girip içeride yattı. “Bilmiyordum, nasıl bilebilirdim ki” mazeretini kabul etmeyen, gerçeği öğrenmek mecburiyetinin canlı örneğini de Melih Cevdet Anday’da gördüm. 1980’li yılların ikinci yarısıydı. Bir kısım aydın, 1937’de Sovyetler Birliği’nde Stalin mahkemelerinde yargılanan ve çoğu idama mahkum edilen aydınların, devrimcilerin itibarlarının iadesi için imza kampanyası açmışlardı. Melih Bey istenen imzayı vermedi ve gerekçe olarak da şunu söyledi: Ben o zaman, o yargılamaları desteklemiştim. Ama o zaman gerçek koşullarını bilemezdiniz ki, diyenlere yanıtı şu oldu: Bilemezdin diye bir mazeret yok. Bilmeliydim, bilmek zorundaydım. Çelik iradenin canlı örneği ise şu anda hapisteki hücresinde dahi özgürlüğünü, demir parmaklıkları aşan ve bizi aydınlatan yazılarıyla koruyan Barış Terkoğlu olarak duruyor karşımızda. Gazetecinin ve aydının namusu ile ilgili yaşayarak gördüğüm daha çok olay anlatabilirim. Bizim cenahta bunların örnekleri çok. Ama Süleyman Soylu namussuz gazeteci arıyorsa, onu boş yere bu yakada aramasın. Onlar için tek adam sultasına alkış tutanların saflarına baksın! Orada onlardan çok var. İKİKÖPRÜ BELEDİYE BAŞKANI HDP’li Hatice Taş gözaltına alındı Yerine kayyım atanan Batman’ın HDP’li İkiköprü Belediye Eşbaşkanı Hatice Taş, dün evine düzenlenen baskınla gözaltına alındı. Yapılan operasyonda Taş ile birlikte 7 HDP’linin gözaltına alınarak Batman Jandarma Komutanlığı’na götürüldükleri öğrenildi. Operasyon kapsamında İkiköprü Belediyesi Eşbaşkanı Osman Karabulut’un da evine baskın düzenlendiği, ancak evde bulunmadığı için gözaltına alınamadığı açıklandı. l İç Politika OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK n Baş tarafı birinci sayfada Bu son derece önemli ve stratejik istihbarat alanındaki bir görevi, 15 Temmuz’dan sonra dört yıldır işgal eden kıdemli başçavuş M.K’nin yakalanması nedeniyle Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı takdir edilmeli ve ödüllendirilmelidir. En Hassas Nokta Bu haber, o derece önemlidir ki TSK’nin en “hassas”, en “stratejik” ve önemli bir makamı, dört yıldır FETÖ kriptosu tarafından denetleniyor. Bütün önemli bilgiler sızdırılıyor. FETÖ, üç katmandan oluşur. Birinci katman, dinsel hassasiyetle FETÖ’yü destekleyen, onun bir hizmet yaptığına inanan halk kesimi. İkinci katman, orta tabaka olup FETÖ düzenlemeleriyle ve siyasal iktidarın destekleriyle ekonomik çıkarlar sağlayan kesim. Üçüncü katman, stratejik makamlara yerleşerek oradan devşirilen “istihbarat” bilgilerini CIA’ya aktaran kesimdir. Casusluk Olayı FETÖ olayı dini bir hareket değil düpedüz bir casusluk örgütüdür. Son olarak yakalanan “kripto yaver” de bunun bir casusluk olayı olduğunu açıkça ve hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak bir biçimde ortaya koymuştur. FETÖ’nün casusları hep en hassas noktaları ele geçiriyorlar. Örneğin: Genelkur may Başkanı’nın emir subayı “albay” değil miydi? Daha geçen ay yakalanan Ege Ordu Komutanı’nın emir subayı binbaşı değil miydi? Şimdi de yakalanan, Genelkurmay İstihbarat Başkanı’nın emir astsubayı değil midir? Bu casuslar topladıkları bilgileri önce FETÖ’nün ABD’deki merkezine gönderiyorlar, bu bilgiler de oradan CIA’ya, Pentagon’a gidiyor. Bu kriptolar casustur, vatan hainidir. Bu olayın aslında TSK için “bir zaaf” olduğu bilinmelidir. Kuşkusuz bu konuda gerekli kovuşturmaların yapılması gerekir. Bu haber o derece önemliyken, pazar günü hiçbir gazetede bu habere yer verilmiyor, bu haberden söz edilmiyor. Sa dece Sözcü gazetesi bu habere iç sayfada yer vermiştir. Diğer gazeteler; ister ortada, ister muhafazakâr, ister yandaş basın, bu haberi görmedi. Cumhuriyet ise konuyu 8 sütun manşete taşıdı. Cumhuriyet, vatanın bütünlüğünden ödün vermez. Cumhuriyet, Cumhuriyet ilkelerine inanır. Cumhuriyet, bir casusluk örgütü olan FETÖ’ye kesin olarak karşıdır. Ve her vesile ile FETÖ’nün Atlantik ötesinde, CIA’ya hizmet ettiğini açıkça belirtmekten bir adım geri durmayacaktır. Bu sert yazıyı yazdığımız için Basın İlan Kurumu, “olayı deşifre ediyorsunuz”, “Pentagon, CIA diyorsunuz, ABD ile ilişkilerimizi bozuyorsunuz” gerekçesiyle acaba Cumhuriyet’e ilan kesme cezası verecek mi? Bekleyeceğiz, göreceğiz. BEYTEPE SU KENT KONUTLARI KAMU YARARINA AYKIRI BULUNDU Gökçek’in oyunu yargıdan döndü Melih Gökçek “Beytepe Su Kent Konut Projesi”, Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclisi’nde 2005 yılında “iki katlı ve bahçeli seyrek yapılaşma” koşullarına sahip olan konutlar olarak onaylandı. Alan, 2011’de yine meclis kararıyla gerekçesiz olarak “Özel Proje Alanı” olarak ilan edildi ve emsali 6 kat artırılarak 35 katlı gökdelen haline getirildi. Şehir Plancıları Odası’nın (ŞPO) bu usulsüz emsal artışına karşı açtığı dava sonuçlandı. Mahkeme, konutların dikimini kamu yararına aykırı bularak plan değişikliklerinin iptaline karar verdi. ŞPO Ankara Şubesi’nden yapılan açıklamaya göre, mahkeme süreci uzun yıllardır devam eden Beytepe Su Kent Konut Yapı Kooperatifi planları davasının sonuçlandığı belirtildi. Dava konu su alanda, 2005 yılında ABB Meclisi’nin kararıyla emsali 0.50 olan “iki katlı, bahçeli ve seyrek yapılaşma koşullarına sahip” imar planı yapıldığı belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Ancak, ABB tarafından 2011’de alınan kararda, dava konusu parseller, bilimsel ve hukuksal hiçbir gerekçesi olmaksızın ‘Özel Proje Alanı’ olarak belirlenmiştir. Bu kararla nüfus 753 kişiden 3 bin 80 kişiye yükseltilmiş, inşaat yoğunluğu ise 90 bin metrekare artırılmıştır. Yeni bir plan değişikliğiyle kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilerek alanın yapılaşma koşulları değiştirilmiş, ilave nüfus getirilmiştir. Bilirkişi raporuna göre planda, emsal yaklaşık 3.1 olarak hesaplanmıştır. Bu durumda geçmiş tarihlerde 0.50 olarak belirlenen emsal 6.2 katına çıkarılmıştır.” Mahkemeye rağmen... Mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarında “ayrıcalıklı imar hakkı yaratmanın” amaçlandığı belirtildi, plan değişikliğinin iptal edilmesi talep edildi. Mahkeme, ABB Meclisi’nin plan değişikliğini 2013’te iptal etti. İptal edilen plan, 2014 yılında ABB Meclisi’ne değiştirilmeden tekrar geldi ve onaylandı. ŞPO, süreci tekrar mahkemeye taşıdı. 11. İdare Mahkemesi, 2020’nin mart ayında verdiği kararda, “Plan değişikliklerinin öngörülen yapı ve nüfus yoğunluğuna aykırı olduğuna, imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığına” karar verdi. Mahkeme, değişiklikleri kamu yararına aykırı bularak plan değişikliğinin iptaline karar verdi. ‘Kat kat ayrıcalıklı imar’ Açıklamada, Melih Gökçek yönetimi eleştirilerek “Ankara Büyükşehir Belediyesi her fırsatta kamu yararının karşısında, sermayeyle beraber olmayı seçmiştir. Söz konusu meclis kararlarıyla Ankara’yı parsel parsel sattıkları yetmemiş gibi kat kat ayrıcalıklı imar hakları vermenin de tüm yolları denenmiştir” denildi. İptal kararlarına karşın 6 adet 35 katlı rezidansın yapımının devam ettiği belirtilen açıklamada, “Planlama, denetim, ruhsat iptali, inşaatı mühürleme ve ceza gibi yöntemlerle mahkeme kararlarının ilgili yerel yönetimler tarafından uygulanması gerekmektedir. Yerel yönetimleri görevlerini yapmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı. l ANKARA/Cumhuriyet AMASYA GENELGESİ’NİN HAZIRLANIŞININ 101. YILDÖNÜMÜ İÇİN TÖREN ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ AÇIKLADI: Asbestli boruların ihalesi temmuzda 101. YIL KUTLANDI MEHMET MENEKŞE Mustafa Kemal Atatürk’ün 22 Haziran 1919’da ulusal kurtuluşun ve ulusal bağımsızlığın yol haritasını çizen, Kurtuluş Savaşı’nın manifestosu, “Cumhuriyetin doğum belgesi” olarak tanımlanan “Amasya Genelgesi”nin yayımlanışının 101. yıldönümü dün düzenlenen törenle kutlandı. Yavuz Selim Meydanı’nda Atatürk anıtına çelenk sunuldu, saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu. Koronavirüs tedbirleri nedeniyle bu yıl ulusla rarası ve ulusal etkinlikler yapılamadı. Etkinliğe Vali Mustafa Masatlı, Garnizon Komutanı Piyade Albay Mehmet Atlı, Belediye Başkanı Mehmet Sarı katıldı. Sivas Devlet Tiyatrosu oyuncuları genelgenin hazırlanışını canlandırdıktan sonra genelgeyi okudu. Temsili Milli Mücadele ateşinin yakılmasının ardından da tören sona erdi. Ulusal Kurtuluş Savaşı sürecinde millet iradesinin ilk vurgulandığı Amasya Genelgesi’nin yıldönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl da kutlama mesajı yayımlamadı. Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya hesabından ABB Meclisi’nde AKP ve MHP oylarıyla kredi talebi geri çevrilen “asbestli boruların değişimine” iliş Yavaş kin açıklama yaptı. Yavaş, açıklamasında “İnsan sağlığının 2020 yılında temiz su gibi en temel haktan mahrum edilmesi, hiçbir siyasi çekişmenin altından kalkamayacağı bir bedeldir. Bu sebeple asbestli boruları değiştirmek için temmuz ayında ihaleye çıkıyo ruz. İlk etapta 186 kilometrelik şebeke hattını yenileyeceğiz” ifadelerini kullandı. ABB’den yapılan açıklamada ise ASKİ Genel Müdürlüğü’nce, 3 Temmuz 2020 tarihinde Polatlı ve Beypazarı ilçeleri, 9 Temmuz 2020 tarihinde ise Nallıhan ve Ayaş ilçelerindeki asbestli boruların değiştirilmesi için ihaleye çıkılacağı bilgisi verildi. Açıklamada, Ankara’nın 13 ilçesinde 220 kilometrelik asbestli borunun, bir yıl içinde değiştirileceği de belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet TKP’Lİ MAÇOĞLU VE CHP’Lİ BOZDOĞAN Belediye başkanları Covid19’a yakalandı Türkiye Komünist Partili (TKP) Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun önceki gün boğaz ağrısı şikâyetiyle Devlet Hastanesi’nde yaptırdığı koronavirüs testi pozitif çıktı. Maçoğlu sosyal medya hesabından Maçoğlu Devlet Hastanesi’nde tedavisinin başladığını belirtti. Mersin’in CHP’li Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, dün koronavirüs testinin pozitif çıktığını duyurdu. Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamasında, sosyal mesafe kurallarına titizlikle uyulma Bozdoğan sını isteyen Bozdoğan “Karantina sürecim bittiğinde, yine Tarsus için çalışmaya devam edeceğim” dedi. l İç Politika FEN İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI İmamoğlu’ndan İBB’ye atama İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün Fen İşleri Daire Başkanlığı’na Recep Korkut’u atadı. Korkut, 1979 yılında Mardin’de doğdu. 2002 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden şeref derecesi ile mezun olan Korkut, The University of Iowa, IIHR Hydroscience and Engineering Enstitüsü’nde, aynı yıl araştırma görevlisi olarak yüksek lisans çalışmalarına başladı. Yüksek lisanstan 2004 yılında mezun olan Korkut, 20122019 yılları arasında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nda uzman ve müdür olarak ihale ve uygulama dairelerinde görev yaptı. Görev süresi boyunca birçok hastane, stadyum, altyapı, askeri tesis, kültür merkezi ve önemli kamu binalarının ihale süreçlerini yönetti. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle