18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE [email protected] 7 21 HAZİRAN 2020 PAZAR Başkan Trump’ın görevden almak istediği Başsavcı, Halkbank soruşturmasını da yürütüyor ABD’de yargı gerilimi İki ülke arasında Doğu Akdeniz gerilimi sürerken Türkiye, Yunanistan’da yapılan NATO’nun Ariande2020 tatbikatına bir mayın avlama gemisi ve bir hafif otonom sualtı aracı timiyle katılıyor. SİSİ’DEN MÜDAHALE TEHDİDİ: Sirte’ye saldırı kırmızı çizgimiz Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi, Türkiye’nin desteklediği Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ne (UUH) bağlı güçlerin Sirte kentine saldırması durumunda Mısır’ın doğrudan çatışmaya girebileceğini söyledi. Libya sınırındaki Sidi Barrani Askeri Üssü’nde konuşan Sisi, stratejik öneme sahip Sirte kenti ve Jufra Hava Üssü’ne saldırılmasının Kahire’nin ‘kırmızı çizgilerini aşmak’ anlamına geleceğini belirtti. Olası bir saldırı girişiminin, ülkesinin doğrudan askeri müdahalesine neden olacağı tehdidinde bulunan Sisi, güvenlik güçlerine “Sınırlar içinde veya gerekirse dışında herhangi bir görevi yerine getirmek için hazırlıklı olun” mesajını verdi. Sisi, Libyalı kabilelere silah ve eğitim desteği vermeye hazır olduklarını da kaydetti. Libya ordusuna bağlı Sirte ve Cufra Ortak Operasyon Dairesi Sözcüsü General Abdulhadi Dırah ise Mısır Cumhurbaşkanı’na tepki göstererek “Sisi’nin açıklamaları, ülkemizin iç işlerine apaçık müdahaledir. Bunu Libya’ya yapılmış açık bir savaş ilanı sayıyoruz. Tüm bölgeleri kurtarmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi ÇAVUŞOĞLU VE LAVROV Libya’yı görüştüler Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçen hafta Türkiye ziyaretini son dakikada iptal eden Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile telefonda görüştü. İkilinin Libya’da ateşkes başta olmak üzere bölgesel konular, ikili ilişkiler, koronavirüs salgını ve turizm konularını ele aldığı belirtildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Çavuşoğlu’nun talebiyle yapılan görüşmede Libya’da çatışan taraflar arasında ateşkes sağlanması ve siyasi diyalog sürecinin başlatılması konusunun ele alındığı, iki ülkenin eşgüdüm içinde atacakları adımların, bu ülkedeki siyasi çözüm için taşıdığı öneme vurgu yapıldığı belirtildi. Açıklamada iki bakanın da ikili ve bölgesel meseleler hakkında yakın temasın sürmesi konusunda uzlaştığı ifade edildi ancak Rus bakanların ertelenen Türkiye ziyaretinin yapılıp yapılmayacağı konusunda bilgi verilmedi. 14 Haziran’daki görüşmenin iptalinin ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu beraberindeki heyetle 17 Haziran’da Trablus’a giderek Ulusal Uzlaşı Hükümeti Başbakanı Fayez Sarraj ile görüşmüştü. l ANKARA/Cumhuriyet AKAR’DAN FRANSA’YA YANIT: Taciz iddiası gerçekdışı PençeKaplan Operasyonu’nu gece boyunca sınır bölgesindeki harekât merkezinden idare eden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Fransız yetkililerin “Türk donanması, NATO misyonu yürüten bir Fransız gemisini taciz etti” iddiasına da yanıt verdi. Akar, “Bilgi, belge, gemimiz ve karargâhlarımızdaki tüm kayıtlar dikkate alındığında söz konusu iddianın tamamen gerçekdışı olduğu görülmektedir. Türkiye’nin haklılığını kanıtlayan bilgi ve belgeler müttefikler ve NATO karargâhındaki sivil, askeri yetkililerle paylaşıldı” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ABD’de Trump yönetiminde yargıya müdahale krizi yaşanıyor. Adalet Bakanlığı’ndan önceki gün yapılan açıklamada Halkbank soruşturmasını da yürüten New York Güney Bölgesi Başsavcısı Geoffrey Berman’ın istifa ettiği duyuruldu. Berman’dan ise “İstifa etmedim, etmeye de niyetim yok” çıkışı yükseldi. ‘Soruşturmalar sürecek’ Adalet Bakanı William Barr imzasıyla yapılan açıklamada, “Başkan Trump’ın NY Güney Bölge Başsavcılığı’na Jay Clayton’ı aday göstereceğini açıklamaktan memnuniyet duyuyorum. Başkan, halen New Jersey Bölge Savcısı olan Craig Carpenito’yu vekâleten NY Güney Bölge Başsavcılığına atamıştır. 2.5 yıldır yürüttüğü görevin ardından koltuğundan ayrılan Geoffrey Berman’a da teşekkür ediyorum” denildi. Clayton’ın Trump’ın teklifini kabul ettiği, onunla birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini söylediği de aktarıldı. Carpenito’nun de görevi 3 Temmuz’dan itibaren vekâleten yürüteceği kaydedildi. “İstifasına” dair haberi bakanlığın basın açıklamasında gördüğünü belirten Berman ise “İstifa etmedim ve etme niyetim de yok. Ancak Başkan tarafından önerilen bir aday Senato tarafından onaylanınca görevimden ayrılacağım” ifadelerini kullandı. Berman ayrıca, halen masasında bulunan soruşturma dosyalarına aynı hızla bakmaya devam edeceği Adalet Bakanı’nın görevinden ayrıldığı açıklamasına New York Güney Bölgesi Başsavcısı Berman’dan “İstifa etmedim, etmeye de niyetim yok” yanıtı geldi. Berman ni bildirdi. Trump’ın adayının öncelikle resmen Kongre’ye iletilmesi ve Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’da onay alması gerekiyor. Başsavcı Berman, Rıza Sarraf, Hakan Atilla ve Halkbank davasını açan bir önceki başsavcı Preet Bharara’nın yerine yaklaşık iki buçuk yıl önce atanmıştı. Berman, Başkan Donald Trump’ın eski avukatı Michael Cohen, halihazırdaki avukatı ve yakın dostu Rudolph Giuliani’yle ilgili de soruşturma başlatmıştı. ABD basınına konuşan bazı Adalet Bakanlığı yetkilileri, bakanlıkta üst düzey birkaç pozisyon önerilen Berman’ın bunları reddettiğini savundu. CNN’e konuşan bir kaynak ise “Barr’ın önceki gün baş başa bir görüşmede Berman’ın istifa etmesini istediğini ancak savcının bunu kabul etmediğini” iddia etti. Donald Trump başkan olduktan kısa süre sonra görevine son verilen eski savcı Bharara, Twitter’dan atı lan adımın zamanlaması ve şeklini tuhaf bulduğu açıklamasını paylaştı. “Bir başkan neden New York Güney Bölgesi’nde kendi eliyle seçtiği başsavcıyı bir cuma gecesi, seçimlere 5 aydan az süre kalmışken devre dışı bırakır?” ifadesini kullandı. Temsilciler Meclisi’nin Adalet Komisyonu Başkanı Demokrat Partili Jerry Nadler da Adalet Bakanlığı’nın bu adımına tepki gösterdi. Nadler Twitter’dan “Çarşamba günü bu konuyla ilgili bir oturumumuz var. Berman’ı ifade vermek üzere oturuma davet edeceğiz” diye yazdı. ‘Erdoğan’a söz verdi’ İstifa polemiği Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton’un tartışma yaratan kitabını akıllara getirdi. Bolton’un gelecek hafta piyasa çıkması beklenen, Trump ekibinin engellemeye çalıştığı kitaptaki iddialar arasında Halkbank davası da bulunuyor. Kitapta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Trump arasında, Halkbank ile ilgili bir görüşmeden bahsediliyor. Savcıların kendisinin değil selefi Obama’nın adamları olduğunu söyleyen Trump’ın, Halkbank davasına dair meseleyi çözeceğine ve yerlerine başkalarını atadığında sorunu halledeceğine dair Erdoğan’a güvence verdiği öne sürülüyor. IRKÇILIĞA YER YOK! ABD’de siyah George Floyd’un gözaltında polis tarafından öldürülmesiyle alevlenen ırkçılık ve şiddet karşıtı protestolar dünyanın pek çok ülkesine yayılırken konu Avrupa Parlamentosu’nun (AP) da gündeminde. AP’nin önceki günkü toplantısında, eylemlerin simge sloganı “siyahların hayatı değerlidir” vurgusu yapıldı. Genel Kurul oturumunda “Floyd’un korkunç ölümünü şiddetle kınayan” karar 104’e karşı 493 oyla kabul edildi. Bu arada önceki gün ABD’nin pek çok bölgesinde köleliğin kaldırılmasının 155’inci yıldönümü çerçevesinde binlerce kişi meydanları doldurdu. Washington’da protestocular ırkçılık uygulamalarıyla bilinen konfederasyon dönemi generallerinden birinin heykelini indirdi. Kremlin’den Trump çıkışı VEFAT 1946 Pamukpınar Köy Enstitüsü mezunu aydınlık insan Meliha Meriç’i kaybettik. Işıklar içinde yatsın. Nilay Armağan Sinan Aylin Gülay Erdener Washington ile Moskova arasında gözler yarın yapılması planlanan “silahların kontrolü” görüşmelerine çevrilirken Kremlin, ABD Başkanı Donald Trump’a “güvenilirlik” konusunu gündeme getirdi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD’de protestolar sürer ken Trump’la yapılan anlaşmalara nasıl güvenebileceğine ilişkin kaygılı olduğuna işaret etti. Rus medyasına yansıyan habere göre Peskov, Washington’ın giderek artan öngörülemez adımlarının dünyanın pek çok başkentinde kaygı yarattığı görüşünü dile getirdi. Bu arada ABD Başkanı Özel Temsilcisi Marshall Billingslea ile Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov’un nükleer silahlara ilişkin anlaşmanın geleceği konusunda yarın Avusturya’da görüşmeye başlaması bekleniyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Viyana’daki görüşmenin iki gün süreceği belirtilirken toplantıların Çin’in katılımına açık olunduğu vurgusu da dikkat çekti. Rusya ile ABD arasında nükleer silahlara ilişkin New start Stratejik Silahları Azaltma Anlaşması’nın süresi gelecek şubat ayında dolacak. Trump yönetimi Moskova ile kimi silah kontrolü anlaşmasından çekilirken buna Rusya’dan da misilleme gelmişti. İki ülke START’ın yenilenmesi konusunda arayışını ise sürdürüyor. Washington’ın, yenilenecek anlaşmaya Çin’i de dahil etme çabasında olduğu yorumları daha önce gündeme yansımıştı. Karantinadan çıkamadım... Herkesin karantinası bitti. Benimki bitmedi. Eşimin nükseden hastalığı nedeniyle yeniden klinikteyiz. Karantina günlerinde başladığım Thomas Mann’ın “Büyülü Dağ”ını da beraberimde getirdim. Kendimi bir İsviçre senatoryumunda tedavi gören yeğenini görmeye giden ve bu küçük, kapalı evren içinde aylar, yıllar geçiren Hans Castorp gibi hissediyorum çünkü. Hans Castorp gibi tam, zaman algım değişti. Zaman ve zaman dilimleri tümüyle doktorlar, hemşireler, ziyaret ve yemek zamanları ile tanımlanır, şekillenir oldu. Gündelik yaşam ve dış dünya ile arama Berghof senatoryumundakilerinkine benzer görünmez bir perde indi. Böyle hayli özel bir psikoloji ile okuduğum için belki, 700 sayfalık kitaba kendimi tamamen kaptırdım. Ama elbette ki Mann’ın başyapıtına bağlanmak veya hayranlık duymak için bir klinikte, senatoryumda ya da herkesin heyhat artık deneyimlediği karantina hapsinde olmak gerekmiyor. Romanı, yazıyı sevmek yeterli kitabı elinize aldığınızda bir daha bırakmamanız için. Burjuvazinin dünyası bu kadar mı iyi anlatılır, bir yolculuk böyle mi iyi betimlenir diye hemen her sayfada yazarın kalemine hayran kalıyorsunuz. Mann, özetle edebiyat nedir, roman nedir, yazar kime denir sorularının cevaplarını tek elden sunuyor. Bununla beraber “Büyülü Dağ”, biraz Rus romanları gibi okunması kolay değil. Konsantrasyon ve pürdikkat, algılarınızın açık olmasını gerektiriyor. Bir de her yaşın romanı değil. Marguerite Yourcenar’ın, “Hadrianus’un Anıları” gibi içine girebilmek için belli yaşın üzerinde olmak gerekiyor. İnsan bedenini muharebe meydanına dönüştüren hastalık nedir, yaşam nedir, tutku nedir, ölümle yüz yüze gelmek nedir... tüm bunlarla hesaplaşmış olmak, üzerlerinde bir nebze olsun düşünmüş olmak icap ediyor. Büyülü Dağ’ın zaman burgusu Thomas Mann, bu olgunluk çağı romanını karısına eşlik etmek için gittiği bir İsviçre senatoryumundaki izlenimlerini doğrudan derleyerek yazmış. Romanına konu ettiği karakterleri bizzat tanımış. Vaktiyle Mann ve karısına ev sahipliği yapan senatoryum bugün hâlâ duruyor. Ama tabii artık senatoryum değil, bundan böyle finas kapitalizmi ile anılan Davos’un beş yıldızlı otellerinden biri olmuş. Adı Schatzalp. Namı diğer “Büyülü Dağ” olarak anılıyor. Döneminin en lüks senatoryumlarından olan Schatzalp 1900’de açılmış. Thomas Mann ile karısı buraya 1912 yılında gelmiş ve birlikte bir ay geçirmişler. Mann, dış dünyadan kopma ve zamanın dışına çıkma duygusunu bire bir doğrudan tecrübe ettiği için, zaman burgusunu bu kerte büyük bir beceri, derinlik ve gerçekçilikle satırlarına taşımış. “Büyülü Dağ” sonuçta zamanın askıya alındığı, başka türlü aktığı yerin adı oluyor. Bu temsili dağa tırmandığınızda başka bir yere, mekâna ve zamana taşınmış oluyorsunuz. “Büyülü Dağ” bununla beraber sadece başkarakter Hans Castrop’un yaşamındaki hastalık parantezini anlatmıyor. Aynı zamanda bir yangın yerine dönüşmekte olan Avrupa’nın çöküşünü hikâye ediyor. “Belle époque” olarak ifade edilen 20. yüzyıl başındaki teknolojik atılımlar, büyük düşler ve iyimserlik döneminin tuz buz oluşunu irdeliyor. İnsan çağını yaşar Mann, “Büyülü Dağ”ı, Davos’ta geçirdiği Birinci Dünya Savaşı arifesinde 1912 baharında yazmaya başlamış. Bu yüzden konu Hamburglu genç gemi mühendisi Hans Castrop’un kişisel öyküsü ile sınırlı değil, Avrupa uygarlığının büyük travması ve dönüşümü de ön planda. Berghof senatoryumu ise sadece bir metafor. Yalnız Berghof konukları değil hasta olan. Bugünkü gibi akılcılıktan hızla uzaklaşan Avrupa da çok ağır hasta. Dörtnala milyonların yaşamına mal olan bir savaşa doğru ilerliyor. Berghof, Eski Kıta’nın da hastalığı ve çöküşünü, engellenemez biçimde badireye yuvarlanışını simgeliyor. COVID sendromunun bugün gözler önüne serdiği dekadans bundan yüz yıl önce özetle başka biçimde yaşanmış. Ölümsüz yazar “Büyülü Dağ” da bu çürümeye ayna tutuyor. “İnsan yalnızca kendi kişisel hayatını yaşamaz” diyor Mann; “Bilinçli ya da bilinçsiz olarak çağını ya da çağdaşlarınınkini de yaşar.” 20. yüzyılın şafağında olduğu gibi 21. yüzyılın başında bugün de okuru hipnotize etmekten geri kalmıyor Thomas Mann. Yüzyıl öncesi ile günümüz arasındaki izdüşümlerine meraklı olanlara ve tüm “yazıyı sevenlere” öneririm. Broşür savaşları Kuzey Kore, Seul’le iletişimi kesmesinin ardından sınırda propaganda broşürü misillemesi yapacağını duyurdu. Güney Kore’de bazı grupların sınırdan Kuzey Kore karşıtı broşür göndermesiyle gerilim alevlenmiş, Pyongyang bunu kendisine yönelik bir saldırı olarak değerlendirdiğini belirtmişti. Seul ile sınır ötesi iletişim hatlarını kesme hamlesinin ardından Kuzey Kore’nin 16 Haziran’da Koreler arası bir irtibat bürosunu havaya uçurduğu haberi gündeme yansımıştı. Seul’den ise dün Kuzey Kore’nin sınırdan Güney karşıtı broşürler gönderme planına tepki yükseldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle