26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 5 21 HAZİRAN 2020 PAZAR Kıdem sonbahara kaldı ama 25 yaş altı ile 50 yaş üstü için düzenleme Meclis’e geliyor Kıdemde sinsi adım! Hükümet, “istihdam kalkanı pake Hükümet, işçi ve işveren örgütlerinden kendi aralarında de ti” olarak adlandı ğerlendirme yapma rılan “torba yasa önerisini” bu haf MUSTAFA larını ve önerilerini ÇAKIR sunmalarını istedi. ta TBMM’ye suna Cumhurbaşkanlığı’nda cak. Daha önce paketin son yapılan toplantıda hü içerisinde kıdem tazmi kümet kıdem tazmina natı değişikliği de vardı. tı değişikliği konusunda Ancak işçi ve işveren ör kararlılığını dile getirdi. gütlerinin itirazları üze Meclis’in temmuzda tati rine kıdem düzenlemesi le girmesi bekleniyor. Bu nin “torba öneriden” çıka nedenle kıdem tazminatı rıldığı öğrenildi. Bu konu değişikliğinin ekim ayın da işçi ve işveren örgütle da, Meclis açıldıktan son ri arasında uzlaşma yok. ra, yeniden gündeme geti rileceği dile getiriliyor. Hükümet, kıdem taz minatını fona dönüştürerek Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin bir parçası yapma hazırlığını erteledi ancak bu hafta Meclis’e gelecek pakette 25 yaş altı ile 50 yaş üstü çalışanlar için düzenleme olması bekleniyor. Hükümet 25 yaş altı ile 50 yaş üstüne esnek, kısmi zamanlı çalışma getiriyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bu gruplarda parttime, kısmi zamanlı çalışmayı teşvik edeceklerini söylemişti. Esnek çalıştırılan personel için işverenlere destek verilmesi bekleniyor. Ancak burada çalışanların kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmayacakları konusunda ciddi sıkıntı var. İşçinin kıdem tazminatı hakkını elde edebilmesi için yasada bazı şartlar aranıyor. “Belirli süreli iş sözleşmesi”nin kararlaştırılan sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona er mesi hali, kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren haller arasında sayılmıyor. Bu nedenle de kıdem tazminatı ödenmiyor. Yargıda da bu yönde alınmış kararlar bulunuyor. Hükümetin getireceği paket ile 25 yaş altı ve 50 yaş üzeri için “belirli süreli iş sözleşmesi” öngörülmesi halinde bu yaş gruplarında kıdem tazminatı zora giriyor. Böyle bir durumda bu işçilerin kıdem tazminatı alamayacakları vurgulanıyor. l ANKARA TÜRKİŞ’TEN İKTİDARA TES UYARISI: ‘Yanıtımız genel grev olur’ Kıdem tazminatının kaldı nünü kaybedeceği, kıdem rılıp yerine Tamamlayı parasının ise enflasyon kar cı Emeklilik Sigortası (TES) şısında eriyip yok olacağı getirilmesine yönelik dü bildirildi. Notta, TES ile işçi zenlemenin 34 sendika ye kıdem için prim ödeme başkanının yer aldığı Türk yükümlülüğü getirilmek is İş Başkanlar Kurulu’ndaki tendiği, böyle bir durumda görüşmelerinde ‘genel grev’ maaşından her ay prim ke vurgusu yapıldı. silecek işçinin maaşının da Türkİş, görüşmenin ar ha da düşeceği belirtildi. dından yayımladığı ve tüm Bilgi notunda, TES’te teşkilatlara dağıtılmasını is primlerin her ay kesilecek tediği değerlendirme no olması nedeniyle bugün ya tunda, salgın döneminde kı tırılan primlerin 3040 yıl dem tazminatının gündeme sonra faiz getirisine rağmen getirilmesinin çalışma haya enflasyon karşısında eri tının huzurunu bozduğu be yip azalacağı bildirildi. Türk lirtilerek, “Türkİş’in kıdem İş notunda ayrıca TES’in bir tazminatının fona devredil tür kredi kuruluşuna dönü mesi, süresinin azaltılma şeceği uyarısı da yer aldı. sı gibi bu hakkın tasfiyesine Notta, “SGK primlerini bi ya da zayıflatılmasına yöne le ödemeyen işveren TES lik her türlü girişimin kar primlerini ödemeyecek, ka şısında cevabı, ‘genel grev’ yıtdışılık artacak, işveren olacaktır” uyarısı yapıldı. maliyeti azaltmak için daha Sözcü’nün haberine göre az işçi çalıştırmayı hedef değerlendirme notunda ay leyecek böylece istihdam rıca yeni sistemin devreye azalacak, işsizlik artacaktır” girmesi halinde işçinin 30 uyarısı yapıldı. günlük kıdeminden 12 gü l Haber Merkezi BÖLEREK TEPKİYİ AZALTACAKLAR İşçiye alicengiz oyunu oynanıyor Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ni yalnız özel sektör çalışanı üzerine kuran hükümet bir taşla iki kuş vuracak. Hem kıdemi kırmızı çizgi gören işçinin birlikteliğine darbe vuracak hem 1 milyon üyeli Memur Sen’i koruyacak. OLCAY BÜYÜKTAŞ Kıdem tazminatının fona devri anlamına gelen TES’e, yalnız özel sektör çalışanlarının katılacağının duyurulması yeni tartışlamaları da gündeme getirdi. Çalışma Bakanlığı’nın tüm tarafları çağırmadığı bir toplantı ve yine tüm taraflara verilmeyen bir taslağa göre, kıdem tazminatıyla ilgili iki ayrı fon oluşacak. Çalışma “İşçilerin hem kıdem tazminatı hem de emeklilik maaşları artacak” diye pazarlanıyor. Kamuoyu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın da açıkladığı bu tasarının ayrıntısını üç gün önce Anadolu Ajansı’nda yer alan haberden öğrendi, o haberde pek de vurgulanmadan geçen bir cümleye göre, “Sistem 1 Ocak 2022 itibarıyla başlayacak ve tüm özel sektör çalışanları yeni sisteme girecek.” Aynı bilgi sosyal güvenlik uzmanı Doç. Resul Kurt tarafından Star.com.tr’de yazıldı. Peki hükümet neden çalışanları kamu ve özel diye ayırdı? İlk akla gelen unsur, yıllardır her kıdem tazminatına el uzatıldığında çok sert tepki veren işçinin birlikteliğini ve gücü kırmak. Zira 16 milyon civarındaki işçinin yaklaşık 1.7 milyonu kamuda. Kıdem tazminatı kapsamındaki emekçilerin ağırlıklı bölümü özel sektörde. Kamudaki işçilerin sendikalılık oranı Çalışma Bakanlığı verilerine göre yüzde 67, özelde bu oran yüzde 12, 13’ler civarında. Kıdem tazminatında yapılacak bir değişiklikte, örgütlülüğü düşük bu kesimin sesini gür bir şekilde çıkaramayacağı bekleniyor. İktidar, önce greve çıkması zor olan ve kamu işçisinin desteğini almakta güçlük yaşayacak olan özel sektör emekçilerinden başlamak istiyor. Memur gündemde yok Katılımı zorunlu olacak TES’te, önce memurlara “sizlerin emekli ikramiyesini vermeyeceğiz. Parça parça emekli maaşınıza ekleyeceğiz” denilmesi beklenirdi. Ama ortada kamuya dair bir şey yok. Son verilerle sayıları 2.4 milyon civarında olan memurların bunu kolaylıkla kabul etmeyeceği ortada. Asgari ücret kadar maaş alan bir memur, 25 yıl sonra 25x2900 lira alacakken, ona denecek ki “Hak ettiğinin dörtte birini vereceğiz, geri kalanı da 15 yılda taksit taksit emekli maaşına ekleyeceğiz”. Bu söylenir söylenmez memurla sendikası karşı karşıya gelecek, üyesi sayısı 1 milyonu aşan Memur Sen, iktidar ile üyesi arasında seçime zorlanacaktı. Kamuyu bu işin dışında tutan hükümet kendisine yakın sendikayı da üzmemiş olacak. Kamuda da özelde de kolay kolay kabul görmeyecek bu sistem, Meclis’te çıksa bile uzmanlara göre ayrımcılık yapıldığı için Anayasa Mahkemesi’nden dönecektir. Şehidin kız kardeşleri törende tabuta sarılıp gözyaşı döktü. Şehit Ömer Kahya toprağa verildi PençeKaplan Operasyonu bölgesinde çıkan çatışmada şehit olan Uzman Onbaşı Ömer Kahya (23) dün memleketi Kahramanmaraş’ta gözyaş ları içinde toprağa verildi. Şehit Kahya’nın Türk bayrağına sarılı naaşı, Yukarı Pazarcık Mahallesi Hacı Ahmet Mezarlığı’na getirildi. Törende fenalaşan şehidin ailesi ne sağlık ekipleri müdahale etti. Şehit Kahya, ikindi namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası mahalle mezarlığına defnedildi. l Haber Merkezi SAYIŞTAY ELEŞTİRMİŞTİ Saray’ın ihalesi tanıdık şirkete Koronavirüs salgını sürecinde Cumhurbaşkanlığı’nın açtığı 14 yeni araç kiralama ihalesi sonuçlandı. Mayısta yapılan ihaleyi, tek teklifi sunan S.G.S.Turizm Taşımacılık İnşaat Petrol Ürünleri Temizlik ve Gıda Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi kazandı. İhalenin toplam maliyeti 3 milyon 893 bin 469 TL 68 kuruş olarak belirlendi. Araçlar Cum hurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın şehir içinde veya dışında yürüteceği faaliyetlerde görevlendirilecek. Cumhurbaşkanlığı’nın araç kiralama işlerini alan şirket olarak bilinen S.G.S.Turizm Taşımacılık, Cumhurbaşkanlığı’nın 2019 ve 2020 yıllarında kullanacağı araçları da temin etmişti. Akmercan ailesine ait şirketler Hakkâri ve Şırnak ile Zonguldak, Bartın, Artvin, Tunceli ve Mardin’de de doğalgaz dağıtım lisansına sahip tek firma olarak dikkat çekiyor. Mardin’e atanan kayyım döneminde yapılan harcamalar Sayıştay raporunda yer almıştı. Raporda kayyım atanan Mardin Belediyesi’nin şirketle yaptığı protokol ve çalışmada belediyenin zarara uğratıldığı belirtilmişti. l Haber Merkezi CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN Salgında kötüye gidiş itirafı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Kars Barajı açılış törenine video konferans yöntemiyle katıldı. Törende koronavirüsle ilgili açıklanan son rakamları da değerlendiren Erdoğan “Son günlerde yayımlanan rakamlar salgınla mücadelede mevzi kaybetmeye başladığımıza işaret ediyor. Salgının üstesinden gelmenin yolu, maske, mesafe ve temizlikten geçiyor. İnşallah bu kurallara riayet ederek salgını gündemimizden çıkaracağımıza inanıyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Vahdettin Köşkü’nde Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaru Sissoko ile basına kapalı bir görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan, ardından Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Hastanesi Açılış Töreni’ne katıldı. n Erdoğan, hastaneye Prof. Dr. Asaf Ataseven’in adının verileceğini söyledi. l İç Politika AKŞENER’DEN ERDOĞAN’A: Ulufe dağıtıyor İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün Bir Ülke Bir Kent TV YouTube kanalında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akşener, “Bugün Sayın Bahçeli’nin beyanatını okudum, şoka girmiş durumdayım, erken seçimi kim konuştu. Kendileri söylüyorlar, kendileri hakaret ediyor. Zaman ne gösterir bilmeyiz ama 2023’ten önce olacak gibi bir öngörüm var. Ancak muhalefet seçim istiyor diye bir durum yok” dedi. Akşener, Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu’na güreşçi Hamza Yerlikaya’nın atanmasının Yerlikaya’nın itibarı açısından yanlış olduğunu belirterek “Ben onun yerinde olsaydım kabul etmezdim” dedi. Akşener, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in Halkbank Yönetim Kurulu üyeliğine atanmasını da eleştirerek “RTÜK Başkanı dördüncü maaşını alacak. İntihar eden babalar varken 4 maaş 5 maaş böyle bir aç gözlülük olabilir mi? Bu sistemlere deniliyor ki, sultancıl yönetimler. Ulufe dağıtıyor arkadaşımız. Padişahın ulufeleri” diye konuştu. l İç Politika Mustafa Necati: Silinmez Cumhuriyet devrimcisi! Dünyanın her ülkesinde, o devleti kuranlara, kuruluşunda payı olanlara ayrı bir yer verilir. Yaşadığı evler müzeleştirilir. Adları verilir. Şehrin rehberinde görülmesi gereken yerler listesinde yer alır. Türkiye’de böylesi yerler ancak özel ilgi gösterilirse, haberleştirilirse korunuyor. AKP döneminde ise adeta bir intikam aracı olarak kullanılıyor. Kurtuluş Savaşı’nın örgütlenmesinden harf devrimine kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamalarının hemen hemen tümünde sorumluluk alan Mustafa Necati’nin Ankara’da Mithatpaşa Caddesi üzerindeki evine yapılan saygısızlık bunun son örneği. Mimarisiyle Ankara’nın korunmuş ender yapılarından biri olan ev, uzun yıllar kaderine terk edilmişti. 1999 yılında arkadaşımız Işık Kansu’nun konuyu Cumhuriyet’te gündeme getirmesiyle dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay devreye girmiş, restore ettirerek amacına uygun biçimde kullanılmasını sağlamıştı. AKP döneminde önce kuru fasulyeciye verilmek istendi, tepkiler üzerine vazgeçildi. Şimdi de Mustafa Necati Evi, “Nuri Pakdil Edebiyat Müzesi” haline getirildi. HHH Müzeye gelen bir öğrenci binanın girişinin yanındaki küçük tabelaya bakacak: “Mustafa Necati Evi”. Öğretmene soracak: Mustafa Necati kim? Öğretmen anlatacak: 35 yıl yaşamış ama 35 kitaba sığmayacak hizmetler vermiş. 1894’te İzmir’de doğmuş. İstanbul’da hukuk okumuş. 1914’te İzmir’e dönmüş. Yunan işgali gündeme gelince halkı işgale karşı örgütlemiş. 15 Mayıs 1919’da işgalcilere ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin’in arkadaşı. Altay kulübünün kurucularından. İzmir işgal edilince Balıkesir’e geçmiş. Burada İzmir’e Doğru adında gazete çıkarmış. Balıkesir İdman Yurdu kulübünün kurucularından. Mustafa Kemal gibi büyük bir istiklal tutkunu. İzmir’in kurtarılacağına yürekten inanıyor. Bölgede Kuvayı Milliye’yi örgütlüyor. 1920’de Saruhan mebusu olarak Meclis’e giriyor. Savaşların getirdiği yıkımların üstüne Yunanistan’la mübadele gündeme gelince, Atatürk’e imar ve iskân işlerine bakacak bir bakanlık gerektiğini söylüyor. Kuruluyor, ilk İmar ve İskân Bakanı oluyor. 1924 Anayasası hazırlanırken Adalet Bakanı. Hukuk birikimiyle katkı sağlıyor. 1928 harf devrimi sırasında Milli Eğitim Bakanı... Türkiye’de eğitimin temelleri adına ne yapılmışsa hemen hepsinde harcı var. Millet mektepleri, muallim mektepleri, Talim Terbiye Kurulu, bölge yatılı okulları onun eserlerinden bazıları... Bugün Gazi Üniversitesi’nin çekirdeğini oluşturan Gazi Eğitim Enstitüsü’nün kurucusu... Muhtemel çalışma yoğunluğu nedeniyle ağrılara aldırmadı, 1 Ocak 1929’da apandisit patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Falih Rıfkı Atay, Çankaya kitabında, Atatürk’ün ölüm haberini alınca ağladığını yazar... Öğrenci Mustafa Necati’yi dinledikten sonra başını o tabeladan kaldırıp binanın cephesine konan tabelaya bakacak, “Nuri Pakdil Edebiyat Müzesi”. Öğretmenine doğal olarak soracak: Nuri Pakdil kim? Öğretmen onu da anlatacak: Şair ve yazar. 1934’te Kahramanmaraş’ta doğdu. Cumhuriyet dönemini ağır ifadelerle eleştirdi. Atatürk’e firavun diyecek kadar ileri gitti. Kendisini antifiravunist ilan eden yazısı için, “Atatürk’ü mü kastediyorsun” diye sorduklarında, “Beni okuyanlar, tanıyanlar kimi kastettiğimi bilir” yanıtını verdi. 2014’te ilk kez verilen Necip Fazıl Ödülü’nü aldı. 2019’da öldü. HHH Mustafa Necati’nin evine, onun yaptıklarına karşı çıkan bir kişinin adını verirken belli ki intikam aldıklarını düşünüyorlar. Mustafa Necati, Cumhuriyetin en inançlı devrimcisi olarak tarihteki yerini aldı. Kimse silemez... Ancak... Nuri Pakdil dile gelse: “Eyy yaşamımda bana övgü düzenler, ödül verenler. Adımı yaşatmak için düşüncelerine karşı çıktığım bir kişinin evini mi buldunuz? Yaptığınız onca saraylar, dev binalar hep sizin için mi? Bana bir göz oda yok muydu? Beni başkasının evini çalmış gibi bir hale getirmeye ne hakkınız var?” Ne diyeceksiniz? Dönün bu yoldan... Mustafa Necati’yi de rahat bırakın Nuri Pakdil’i de...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle