19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 2 HAZİRAN 2020 SALI EDİTÖR: HAKAN AKARSU HABER/YORUM Koronayla ‘uzatmalarda’ ölüm dansı... Silivri’ye Ergenekon’dan kapatıldıktan sonra, gönderildiğim Haseki Hastanesi’nde yatarken “kanserin mi faşizmin mi daha beter olduğunu” düşünürken Mustafa Balbay’ın çığlığını daha sonra kitabında okudum: “Yaşasın, Erol Hoca kansermiş...” diye bağırmış, çok sevinmiş, faşizme karşı olarak tabii... Bugün korona şeytanına karşı evlere kapatılan benim gibi “olgun yaştakilerin (!)” ironisini düşünüyorum: Korona mı, faşizm mi sorusuna yanıt arıyorum... Arjantin kaynaklı “tango”nun, fakir mahallelerin, ıstıraplı insanlarının dansı olduğu bilinir. Ama ben, sevgili Müjdat Gezen’in Pera müzikalini izledikten sonra bu köşemde, “Pera’da Müjdat’la volta atmanın keyfi” diye yazmıştım. Ancak bugün Beyoğlu koronaların işgali altında, yasak bölge olmuş, Taksim’e çiçek koymak bile imkânsız... Başımdan geçmedik kalmamış, öğrencilik ve asistanlık yıllarımdan beri: Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı (TMGT) yıllarım, İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci iken hocam, Rektör Sıddık Sami Onar’ın 1960’ta faşist “fruko”lar tarafından sürüklenerek götürülüşünün ıstırabını yaşamak: 60’lı yıllarda 1961 “özgürlük anayasasının” 1971’e kadar tadını çıkarmak. 12 Mart 1971 ertesinde Cihangir’deki daireme 12 Martçıların kapıyı kırıp girmeleri: üniversitedeki akademik görevim dolayısıyla 3 yıllık askerlik tecilim geçerli iken, apar topar derdest edilip Polatlı’ya 12 Martçılar tarafından sürülmem: 2000’lere kadar devam eden fikir tartışmaları: nihayet 2009’da FETÖ (ve arkasındakiler) tarafından Silivri’ye gönderilmem. 47 yıllık İÜ İktisat Fakültesi hocalığımda “tedrisimden geçen” kaç bin öğrenci olduğunu bilmiyorum. Bugüne kadar İnönü sonrasındaki tüm siyasilerle (askerler hariç) aynı masada sohbet, fikir alışverişi, biraz da kavga! Ecevit, Demirel, Denktaş, Erbakan, Özal, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan: hepsini de bir bir “Yolumun Kesiştiği Ünlüler” kitabımda yazdım. Ve 96. yılını kutladığımız dev çınar Cumhuriyet gazetesinde çok uzun yıllardan beri süren beraberliğim, yazılarım: 1970’lerde başlayan, İlhan Selçuk’la olan beraberliğimiz. Bir yandan emeklilik hayatımı yaşarken öte yandan ülkenin demokratikleşmesi için süren çabalar, yetmişin üzerinde yayımladığım kitaplarım. 600 dolayında ulusal ve uluslararası konferans. Ve tam bu uzatmaları yaşayıp, anılara da ağırlık veren yayınlarımı sürdürürken korona birdenbire dünyanın ve de 7.5 milyardan biri olarak benim karşıma çıkageldi. Doktorum hareket etmem, yürümem gerektiğini söylerken korona karşıma dikilmiş, “hele bir çık” dercesine sopa gösteriyor. Ancak işin en ironik yanı “koronanın, doğanın tarafında yer alması”! İnsanın en büyük düşmanı korona, doğanın en büyük dostu oluvermiş. İnsanların saldırılarından dağlara, ormanlara sığınan canlılar, biz insanlar ortadan çekilince eski doğal ortamlarına, “evlerine” dönmeye başlamışlar. Domuzlardan kuşlara, yunuslardan tilkilere ortalığa çıkmışlar. Oğlum Barış, Ortaköy’ün orta yerinde, Ortabayır Sokağı’nda güneşlenen koca bir yılanın fotoğrafını çekmiş. Sait Faik’in “Alemdağ’da Var Bir Yılan” eserini anımsatırcasına... Evet, “uzatmaları oynarken” korona ile yüzleşmenin ironisi bu... Son “Yüzleşme” kitabımı yazarken korona ile yüzleşeceğimi aklımın ucundan bile geçirmemiştim! Eskiden sokağa çıktığımda “eskicilere” de sık sık uğrardım. Bana “Ne arıyorsunuz” diye sorduklarında, “Aramadığım bir şeyi bulmaya çalışıyorum” derdim, çok şaşırırlardı. Eskicilerle bu sohbetlerim bana koronayı anımsattı. Korona ne aradığım, ne de aramadığım gibi, hiç de bulmak istemediğim bir şey. Evet, acımasız dünyamız bir anlamda korona sayesinde (!) kendi ikiyüzlülüğü ile karşılaştı: Korona adeta, bir “turnusol kâğıdı” oldu. İnsanlara, “özellikle de kimi iktidarlara ve şirketlere” suçlarını gösterdi. Salda Gölü’nü talan edenler, İstanbul’un Kuzey Ormanları’nı, Olimpos’u yok etmeye çalışanlar, dağları delip milyonlarca ağacı yok edenler, insana nefes alacak temiz hava bırakmayanlar ne yazık ki kendi faturalarını tüm insanlara ödetmeye başladılar: ama kendilerinin bile artık saklanacak yerleri bulunmuyor... 2 HAZİRAN 2020 SAYI: 34569 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 03:31 05:27 13:07 17:06 20:38 22:25 Ankara 03:23 05:15 12:52 16:48 20:19 22:02 İzmir 03:55 05:42 13:14 17:08 20:37 22:16 “Korona(taç)virüs” bütün dünya ekonomisi gibi, Türkiye ekonomisi ler de büyüyebilir… l İhracatta yüzde 1 dü şüşe karşılık ithalat, yüzde ni de olumsuz etkilemeyi sürdü 22.1 artış olunca, “ekono rüyor… Acaba bu yılın ilk çey mik büyümeyi” aşağı reğinde, “virüssüz ortamda, çekti… (ocakşubatmart ayları)”, Tür l İthalatı sınırlandırmak Virüssüz 3 Ay… kiye ekonomisi nasıl bir gelişme gösterdi, hükümet ne gibi önlemleri devreye soktu? için art arda “gümrük vergileri” getiriliyor. En son çarşamba günü 3 binin üze İlk çeyreğe göz atalım: l Yılın ilk 3 ayında yüzde 5.2 büyümesi beklenen Türkiye ekonomisi ancak yüzde 4.5 büyüyebildi. Yatırımlarda azalma dikkat çekti. 2019’un ekimaralık dönemine göre yüzde 15.4 oranında küçüldü! l Bütçe açığı geçen yıl 55 milyardı, bu yıl 72.8 milyara çıktı! Bütçe açığının özellikle virüslü yılın ikinci çeyreğinde kesinlikle daha da artacağı öngörülüyor… l Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), cari fiyatlarla, geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 16.2 oranında artarak 1 trilyon 71 milyar 98 milyon TL oldu. Ancak GSYH, bir önceki çeyrek döneme göre, cari fiyatlarla yüzde 10, dolara göre de yüzde 14.3 oranında l 2002’den bu yana bol kaynak aktarılan, büyümenin en önemli itici gücü olarak kullanılan “inşaat sektöründe” 2018’in 3’üncü çeyreğinde başlayan küçülme bu yılın ocakmart döneminde yüzde 10.2 daha küçülerek kötüye gidişini sürdürdü… l Bu dönemde devletin “tüketim” harcamaları yüzde 6.2, halkın tüketim harcamaları yüzde 5.1 artarken “yatırıma” yönelik harcamalar yüzde 1.4 azaldı… *İşgücü ödemeleri, ilk çeyrekte, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 14.6 arttı ancak, işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payı 0.4 puan azalarak yüzde 38.6’ya geriledi. Merkez Bankası’na göre salgın, işsizliği artıracağı için batık kredi rinde malın ithalatına uygulanan vergi oranları artırıldı. Önceleri tüketici ürünlerine gümrük vergileri getirilirken, şimdi üretimde kullanılan malların ithalatına da vergi uygulandı… Hazine ve Maliye Nazırı Damat Paşa Berat Albayrak, “Stratejik ve üretim olanağı bulunmayan ürünler dışında, ithalat kolay olmayacak. Birileri bir dönem ülkemizi ‘ithalat cenneti’ yapmaya çalıştı!” dedi… Gerçekte bu açıklama ile kendi iktidarlarının ekonomi siyasasına da eleştiri yapmış olmadı mı? l 2020 yılının ilk çeyreğinde büyüyen ekonomi değil, devlet harcamaları, özel tüketim ve cari açık ile işsizlik büyüdü… l Türkiye’den sermaye çıkışı, virüs salgınından çok öncele küçüldü… l Türkiye, 2019’u 753.7 mil yar dolar GSYH ve kişi başına 9 bin 127 dolarla kapatmıştı. Türki ye, bu yılın ilk çeyreğinde, 12 ay lık döneminde 758.1 milyar dolar GSYH ve 9 bin 148 dolar kişi ba şına gelire ulaştı… l Yılın ilk çeyreğinde sanayi, yüzde 6.2; imalat sanayisi yüzde 6.7; hizmetler sektörü yüzde 3.4 büyürken tarımda büyüme yüzde 3’te kaldı… ri başlamıştı. Merkez Bankası’nın açıkladığı mart ayı ödemeler bilançosu verilerine göre, yalnızca mart ayında Türkiye’den çıkan yabancı sermaye (tahvil, borsa ve banka mevduatından) 7.7 milyar dolar… Salgının, bu çıkışı hızlandırdığı gözleniyor… l Yabancı yatırımcılar paralarını Türkiye’den çıkarırlarken, yeni yatırımcılar ise gelmiyor! Türklerin artan döviz talebi, yeniden artan cari işlemler açığı, kurlar üzerinde baskının oluşmasına ve TL’nin değer yitirmesine neden oluyor… l Kurların yükselişini sınırlamak için kamu bankaları üzerinden yapılan döviz satışı da devam ediyor. Bütün bu gelişmeler etkisini Merkez Bankası’nın rezervlerinde gösteriyor ve açıklanan rakamlar rezervlerin hızla eridiğini ortaya koyuyor. l Bu nedenle dolara bile vergi konuldu. 100 ABD Doları alacak bir kişi, 1 ABD Doları da vergi ödeyecek… l Bu dönem içinde ülkenin toplam dış borcu 470 milyar dolara yaklaştı! l Maliye Nazırı Albayrak, “Yıldızımız parlayacak!” dedi… l 1 Haziran Sabah: Maliye Nazırı Albayrak, “Dev kredi destek paketi hazır. 3 kamu bankası, sosyal ihtiyaçlar, tatilseyahat ve konut olmak üzere vatandaşa uzun vadeli kredi açacak!” “Kredi” ne demek? Türk Dil Kurumu’na göre “borç, ödünç” demek… Anlaşılan Damat Paşa, devleti borçlandırdığı yetmiyormuş gibi, şimdi vatandaşı daha da borçlandıracak! Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın 109’uncu yıldönümünde konuşan Akar: TSK için uzay gücü şart Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşunun 109’uncu yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda etkin, caydırıcı ve saygın bir Silahlı Kuvvetler için güçlü kara ve deniz kuvvetlerinin yanı sıra güçlü bir “hava ve uzay gücünün” de şart olduğunu belirtti. Akar, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluş yıldönümü dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında “Türk Hava Kuvvetleri, ‘İstikbal göklerdedir’ sözünden aldığı ilhamla kendisini sürekli geliştirerek bugünkü üstün hava teknolojisine kavuşmuş ve bu ileri teknolojiyi kullanma kabiliyetine sahip, yüksek eğitimli, nitelikli personeliyle dünyanın önde gelen hava kuvvetleri arasındaki saygın yerini almıştır” dedi. Barışa destek gücü Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın yurtiçi ve sınır ötesi operasyonlarda eşsiz yeteneklerini kullanarak büyük başarılar elde edilmesine önemli katkıda bulunduğunu vurgulayan Akar, “Türk Hava Kuvvetleri terörle mücadele harekâtındaki görevlerinin yanı sıra uluslararası alanda üstlendi ği barışa destek faaliyetleri kapsamındaki görevleri de başarıyla yerine getirmekte ve asil milletimizin gurur kaynağı olmaya devam etmektedir. Türk Hava Kuvvetlerimizin kuruluşunun 109’uncu yıl önümü vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatanımızın, mavi vatanımızın, semalarımızın ve asil milletimizin huzuru ve güvenliği için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, hayatta olan kahraman gazilerimize saygı ve şükranlarımı sunuyor, acil şifalar diliyorum” ifadelerine yer verdi. Milli Savunma Bakanlığı ayrıca Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluş yıldönümü dolayısıyla envanterdeki uçaklara ait görsellerin yer aldığı bir video paylaştı. “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ayrılmaz parçası, gökyüzünün çelik kanatları Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın 109’uncu kuruluş yıldönümü kutlu olsun” ifadelerine yer verilen paylaşımdaki videoda ağırlıklı olarak F16 savaş uçaklarının operasyon görüntüleri ile tanker, Türk Yıldızları ve A400M tipi uçakların görüntüleri yer aldı. l ANKARA/Cumhuriyet KALBİNDEN BIÇAKLANDI Ankara’da 20 yaşındaki genç Barış Çakan, ezan okunurken yüksek sesle müzik dinleyen grubu uyarmasının ardından çıkan kavgada öldürüldü. Şehit polise veda Bursa’nın Yıldırım ilçesinde iki grup arasında çıkan kavgaya müdahale ederken açılan ateş sonucu şehit olan polis memuru Erman Özcan (37) için dün Orhangazi ilçesinde tören düzenlendi. Şehidin naaşı ilk olarak Orhangazi ilçesi Arapzade Mahallesi Oktay Özçelik Caddesi’ndeki baba evinin önüne getirildi. Şehidin annesi Hatice, eşi Emine ve ağabeyi astsubay Erhan Özcan, evin önünde kurulan çadırda taziyeleri kabul etti. Erman Özcan’ın eşinin polis yeleği, oğlunun da polis üniforması giydiği gö rüldü. Cenaze, helallik alınmasının ardından Gazi Orhanbey Camisi’ne taşındı. Cami bahçesinde öğle vakti kılınan cenaze namazına şehidin yakınlarının yanı sıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, siyasiler, şehidin mesai arkadaşları ve yurttaşlar katıldı. Törenin ardından şehidin Türk bayrağına sarılı tabutuna bir süre omuz veren Bakan Soylu, Özcan’ın eşine taziyede bulundu. Şehidin naaşı, daha sonra ilçe mezarlığında toprağa verildi. Öte yandan polis ekipleri kavgaya karışan 20’den fazla şüpheliyi gözaltına aldı. l AA Batman’da terör cephaneliği ele geçirildi İçişleri Bakanlığı, Batman İl Jandarma Komutanlığı’nca, bölücü terör örgütüne ait silah ve mühimmatın gizlendiği bilgisi üzerine Kozluk ilçesi kırsalına operasyon düzenlendi. Operasyonda kayalıkların altına saklanmış çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi. Bölgedeki operasyonların sürdüğü belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet Ankara’da 20 yaşındaki Barış Çakan adlı genç, çıkan bir kavga sonucu kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Sosyal medyada Çakan’ın Kürtçe müzik dinlediği için saldırıya uğradığı iddia edildi. Ancak iddiaları yalanlayan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, dinlenen müziğin Kürtçe olmadığını ve Çakan’ın ezan okunurken yüksek sesle müzik dinleyen şüphelileri uyardığı için öldürüldüğünü belirtti. Ankara Valiliği de “Konunun başka mecralara çekilerek tahrik unsuru olarak kullanılmasının iyi niyetten uzak olduğu aşikârdır” açıklamasını yaptı. ‘Bir laf için öldürülür mü?’ Çakan, dün Söğüt Camisi’nde düzenlenen cenaze töreniyle toprağa verildi. Çakan’ın babası Nihat Çakan, oğlunun arkadaşıyla buluşmak için dışarıya çıktığını belirterek “3 kişi araçla gelip yanlarına yüksek sesle normal müzik dinlemişler. Çocuğumun ar Barış Çakan kadaşı, ‘ezan okunuyor, ezana saygısızlık yapmayın’ demiş. ‘Siz bize Müslümanlığı mı öğretiyorsunuz?’ demişler. Daha sonra birbirlerine giriyorlar. Arkadaşları kaçıyor, çocuğum aralarında kalıyor. Askere gidecekti. Celp işlemlerini yapmıştık. Bu insanlar gencecik. 20 yaşındaki çocuğu sebepsiz yere, bir laf için bir insan mı öldürülür? Ben gerekli cezaları almalarını istiyorum” dedi. 3 kişi tutuklandı Olay anı, mahallede bulunan bir işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, bıçakla yaralanan Çakan’ın koşarak uzaklaştığı ve çevrede bulunan vatandaşların kavgayı ayırmaya çalıştığı görüldü. Olayla ilgili gözaltınan 4 kişiden, şüpheliler K.Y., A.B. ve Ö.Y. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Öte yandan İçişleri Sözcüsü İsmail Çataklı, Diyarbakır’da polis memuru Atakan Arslan’ı şehit eden şüpheli M.C.E’ye gözaltı sırasında “işkence yapıldığı” iddialarını da yalanladı. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ İstanbul’un 1 Haliç kıyısın 2 da, Sokollu 3 Mehmed 4 Paşa’nın Mimar Sinan’a yaptırdığı caminin adı. 2/ 5 6 7 “Avizeağacı” 8 da denilen 9 A L AYUNT T R AKAM İ L E GO KUMP İ R USKURU MA Ş AZ ŞANS T A L AS EM İ EZA İ R İ G KABAL GAR T AKOFOB İ ve süs bitkisi olarak kullanılan, odunsu gövdeli ve uzun yapraklı bir ağaççık... Tombul bir fındık türü. 3/ Belirti, iz... Şarkı, türkü. 4/ Büyük sözlük... Yiğit, kahraman. 5/ İlave... İki yapı gereci arasında kalan aralık; derz. 6/ Antal ya ilinde, Likya bölgesinin en önemli liman kenti... Bir renk. 7/ Sahip... Gemi omurgası. 8/ Güven. 9/ Süs için yapılmış giysi kıv rımı... “Melâli anlamayan nesle değiliz” (Ahmet Haşim). YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İstanbul’un Cibali semtinde, Mimar Sinan’ın eseri olan bir hamamın adı. 2/ Argoda gizli yere verilen ad... Soylu. 3/ Başarısızlık, sonuçsuzluk... Boru sesi. 4/ Beyaz iş işlemekte kullanılan bir tür parlak pamuk ipliği. 5/ Notada durak işareti... Eski bir Hint tanrısı. 6/ Ağız mukozasında oluşan ve “pamukçuk” da denilen yüzeysel yara... Toplanan süprüntüleri alıp atmakta kullanılan saplı kap. 7/ İtalya’nın en uzun akarsuyu... Altın elementinin simgesi... İtici neden, güdü. 8/ “Çobanpüskülü” de deni len, diken yapraklı bir ağaççık. 9/ Atların ayaklarında görülen ve rahat yürümelerini engelleyen bir hastalık.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle