15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: EMİNE BİLGET 5 24 NİSAN 2020 CUMA OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK n Baş tarafı birinci sayfada “İngiliz işgal gücü askerle ri, Atatürk’e yardım edip, onun Anadolu’da bir Meclis açmasına destek olmak amacıyla İstanbul’daki Osmanlı Meclisi’ni bastı ve kapattı” diyebilen ve bu cümleleri daha birkaç gün önce söyleyebilen aklını yitirmişlerden umut bekleyemeyiz. Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler bunları bilerek Cumhuriyet rejimini savunmak zorundadırlar. Bu bağlamda Cumhuriyet gazetesinin son kale olduğu unutulmamalıdır. Cumhuriyet gazetesini susturmak için içleri telaşla ve heyecanla dolu olan kişilerin olduğunu da bilmemiz gerekiyor. Cumhuriyet aydını, Cumhuriyet okuyucusu bu tehdidi görmektedir. Cumhuriyet gazetesine bu nedenle sahip çıkmaktadır. Zaten Cumhuriyet gazetesi de bundan 96 yıl önce Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete sahip çıkmak ve savunmak için bizzat Atatürk’ün yönlendirmesiyle kurulmuştur. Cumhuriyet bir yaşam biçimidir. Milli iradedir, çağdaşlaşmadır, aydınlanmadır, padişahlık ve saltanata karşı olmaktır. Cumhuriyet, çoksesliliğin gerçekleşmesi, hukuk devletinin evrensel ilkelerinin uygulanıp demokrasiye ulaşmasıyla taçlanır. Cumhuriyetin tam demokratik yöne gitmesi için, çağdaş hukuk ilkelerine dayalı, kuvvetler ayrılığı ilkesini ve hukukun üstünlüğünü benimsemiş bir yola doğru süratle gitmemiz gerekiyor. KILIÇDAROĞLU, TBMM GENEL KURULU’NDA 23 NİSAN ÖZEL OTURUMUNDA KONUŞTU Yeni anayasa çağrısı CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 23 Nisan özel oturumunda tüm toplumsal, siyasal ve kültürel kesimlerin katılımıyla kuvvetler ayrılığı ilkesine ve güçlü bir parlamenter sisteme dayalı yeni bir anayasa yapılması çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, “Yeni anayasanın omurgasını, cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılması olarak nitelendirdiğimiz yeni ve güçlü bir demokratik parlamenter sistem oluşturmalıdır” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu’nda yapılan özel oturumda yaptığı konuşmada, “Sorunlarımızın kaynağı, TBMM’yi büyük ölçüde etkisizleştiren darbecilerdir ve onların uygulamaya koydukları darbe yasaları ve bu yasaların sonucu olarak ortaya çıkan darbe hukukudur” dedi. 16 MADDELIK ÇAĞRI CHPlideri Kılıçdaroğlu, TBMM’nin açılışının 100. yılında 16 maddelik bir çağrıyı özel oturumda kürsüden şöyle duyurdu: 1Tüm toplumsal, siyasal ve kültürel kesimlerin katılımıyla yeni bir demokratik anayasa yapmalıyız. Bu anayasanın temeli kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanmalı, demokrasilerde olması gereken denge, denetim esası sağlanmalıdır. 2Yeni anayasanın omurgasını cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılması olarak nitelendirdiğimiz yeni ve güçlü bir demokratik parlamenter sistem oluşturmalıdır. 3Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukuk devletinin en önemli ayaklarından biri olan yargı kurumunun bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır. Adalete erişim hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. 4Kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir diğer önemli ayağı da yasamadır. TBMM’de milli iradenin en geniş haliyle temsil edilmesini sağlayacak yeni bir seçim sistemi yaşama geçirilmelidir. Ayrıca, siyasetçi ile vatandaş arasındaki güveni güçlendirmek için yeni bir siyasi ahlak yasasına ihtiyaç vardır. 5Yürütme tüm icraatıyla mutlak denetime ve hesap verebilirliğe açık olmalıdır. TBMM adına görev yapan Sayıştay, tüm kamu kurum ve kuruluşlarını denetlemelidir. TBMM’de kurulacak kesin hesap komisyonunun başkanlığı da muhalefet partilerine verilmelidir. 6Yerel yönetimler rant ilişkilerini düzenleyici kurumlar olmaktan çıkarılmalı, refah devletinin asli unsurları haline getirilmelidir. İyi tanımlanmış bir işbirliği ve iş bölümü çerçevesinde yerel yönetimlerin işlevleri artırılmalıdır. 7Kamu istihdamında nepotizmden uzak, liyakate dayalı bir personel politikasına ivedilikle geçilmelidir. 8Liyakate dayalı istihdam politikaları kapsamında özellikle eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve güvenlikte sıfır istihdam açığı hedeflenmelidir. 9Vatandaşlarımıza asgari bir gelir güvencesi sağlanmalı; bu bağlamda aile yardımları sigortası kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır. Türkiye aile yardımları sigortasını çıkaracağını 1971 yılında parlamentonun onayladığı bir yasayla topluma açıklamıştır. 19712020 takdirlerinize sunuyorum. 10Demokratik standartlarda, adaletli ve denetime açık bir kamu ihale sistemine geçilmelidir. 11Vergi politikası üretimi ve istihdamı özendirecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Ücretliler üzerindeki vergi yükü makul düzeylere çekilmelidir. 12TÜİK verilerine göre her 3 kişiden biri kayıtdışıdır. Kayıtdışı istihdamla toplumsal destek sağlanarak mücadele edilmelidir. 13. Türkiye, yeni bir planlama anlayışı çerçevesinde, katma değeri yüksek ürün üretme hedefine kilitlenmelidir. 14Sağlık hizmetlerine önkoşulsuz erişim bir haktır ve ücretsiz olmalıdır. Koruyucu ve sağlık hizmetleri bu doğrultuda planlanmalıdır. 15Planlamada tarım temel stratejik sektörlerden biri olarak ele alınmalıdır. Bu bağlamda gıdaya sağlıklı koşullarla erişim hakkına ilişkin yasal düzenlemeler yapılmalıdır. 16Eğitim, Türkiye’nin kalkınma stratejisinin en önemli, en temel parçası olarak yeniden ve paydaşlarıyla birlikte planlanmalıdır. Eğitim politikalarının tek hedefi fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür nesiller yetiştirmek olmalıdır. Üniversitelerimizde her türlü düşünce, fikir özgürce tartışılmalı, her türlü bilimsel çalışma özgürce yürütülmelidir. l ANKARA/Cumhuriyet Diyanet’ten ilk kez mesaj Diyanet İşleri Başkanlığı, uzun yıllar sonra ilk kez 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda kutlama mesajı yayımladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesinde 2010 yılından bu yana paylaşılan haberler arasında, başkanlığın 23 Nisan mesajı ilk kez yer aldı. Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 2010 ile 2017 yılları arasında başkanlık görevini yürütmüştü. l ANKARA/Cumhuriyet TBMM 100 YAŞINDA Birinci Meclis’te gerçekleştirilen törende ilk konuşmayı yapan Sinop Mebusu Şerif Bey’in konuşması dinletildi. Kutlamalarda salgın önlemi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 100. yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için TBMM’de, Anıtkabir’de ve 23 Nisan 1920’de açılan ilk Meclis binasında düzenlenen törenler, yeni tip koronavirüs önlemleri nedeniyle ilk kez kısıtlı katılım ve maskeli şekilde gerçekleştirildi. TBMM’nin açılışının 100. yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle 3 farklı yerde tören düzenlendi. Kutlamalar, TBMM’deki Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen tören ile başladı. Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM başkanvekilleri Süreyya Sadi Bilgiç, Levent Gök ve Celal Adan, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ile TBMM idari personeli katıldı. Kutlamaların ikinci durağı ise Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir oldu. Resmi bayramlarda yüz binlerce kişinin ziyaret ettiği Anıtkabir’e, 23 Nisan kutlamalarına yönelik salgın önlemleri kapsamında devlet erkânı dışında ziyaretçi kabul edilmedi. Sınırlı katılımın olduğu, sosyal mesafenin korunduğu ve heyettekilerin maske kullandığı törende, Meclis Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Meclis başkanvekilleri Bilgiç, Gök ve Adan, Milli Eğitim Ba ÇOCUKLARLA İSTIKLAL MARŞI OKUDU Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılı dolayısıyla ulusa seslendi. Erdoğan, konuşmasının ardından İstiklâl Marşı’nı çocuklarla beraber okudu. Ancak bu esnada çocuklara dokunan, başlarını okşayan ve küçük bir alanda çocuklarla birlikte dip dibe duran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal mesafe kurallarına uymadığı görüldü. Erdoğan, konuşmasında ise şunları söyledi: “İstiklal Harbimizin Başkomutanı, TBMM’nin ilk Başkanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyorum. İlk Meclis’te tecessüm eden iradeye uygun şekilde hiç kimseyi dışlamadan, ayrıştırmadan 83 milyonun tamamını kucaklamanın gayreti içinde olduk. Bugün de koronavirüs salgınına karşı verdiğimiz mücadeleyi aynı azim, inanç ve umutla yürütüyoruz.” l Haber Merkezi kanı Ziya Selçuk, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve milletvekilleri hazır bulundu. Anıtkabir’in ardından bir tören de 23 Nisan 1920’de açılan, Ulus’taki Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlendi. Buradaki törene ise Anıtkabir ziyaretinde yer alan isimlerin yanı sı ra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve bazı milletvekilleri katıldı. Törende, Birinci Meclis’te ilk konuşmayı yapan Sinop Mebusu Şerif Bey’in konuşmasının ses kaydı dinletildi. l ANKARA/Cumhuriyet Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun’un kaçak yaptırdığı şömine ve çardak yıkılmıştı ‘Kuzguncuk baskısı’ sürüyor Cumhuriyet’in “Boğaz’da kaçak var” başlığıyla duyurduğu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yaptırdığı şömine ve çardağın yıkılmasına ilişkin haberimizin ardından baskı ve yasaklar bir bir geliyor. Haberimize getirilen erişim engeli sürerken, Basın İlan Kurumu da gazetemizden savunma istedi. CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında da “suçu ve suçluyu övme, suça teşvik” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet gazetesinin “Boğaz’da kaçak var” başlıklı haberiyle Türkiye’nin koronavirüsle mücadele ettiği günlerde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde yer alan Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yol, şömine ve çardak gibi peyzaj düzenlemesi yaptırdığını ortaya çıkarmıştı. Haberimizin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “Terör örgütlerine hedef göstermek” suçundan soruştur IĞNELI FIRÇA ma başlatmıştı. “Boğaz’da kaçak var” başlıklı haberimize de İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 17 Nisan’da jet hızıyla erişim engeli getirilmişti. Altun’un avukatı Sez ZAFER TEMOÇIN gin Tunç, Basın İlan Kurumu’na haberimize ilişkin şikâyette bulunarak gazetemizin cezalandırılmasını istedi. Basın İlan Kurumu da gazetemizden konuya ilişkin savunma istedi. Altun’un avukatı Tunç gazetemize reklam ve resmi ilan cezası kesilmesini istedi. Kaftancıoğlu’na soruşturma İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş hakkında Altun’un evini fotoğrafladığı iddiasıyla “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçlamasıyla soruşturma başlatmıştı. Özçağdaş’ın İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın talimatıyla ifadesi alınmıştı. CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Özçağdaş’ın söz konusu araziye gitmesi için partisinin talimat verdiğini ve inşaatın yasak olduğu araziyi kontrol etmek amacıyla gittiğini belirtmişti. Bunun üzerine Fahrettin Altun’un avukatı Kaftancıoğlu hakkında “suçu ve suçluyu övme, suça teşvik” iddiasıyla suç duyurusu yaptı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da Kaftancıoğlu hakkında yeni bir soruşturma başlattı. l Haber Merkezi 23 Nisan kutlu olabilir mi? Bugün 24 Nisan, dün “neşe dolan insan”, bugün artık kendisine bazı sorular sorabilir. Dünyanın ilk ve tek çocuk bayramına sahip bu ülkesinde, çocuğun ve bayramın ve iktidarın ne anlama geldiğini sorgulayabilir. Çocuk dilencilerin sokaklarında dolaştığı... Mülteci bebeklerin cesetlerinin kıyılarına vurduğu... Kız çocuklarının kaç yaşından itibaren kadın sayılabileceğinin ve evlendirilebileceğinin tartışılıp durduğu bir ülkede; Çocuk işçilerin varlığından yüksünmeyen... Anneleriyle birlikte cezaevlerine giren çocukları gözetmeyen... Berkin’in katilini aramamış, bulmamış... Aladağ’daki yurt yangınında ölen çocukların hesabını sormamış... Tarikat yurtlarında tecavüze uğrayan çocukları korumamış... Aile içi şiddetten yaralanan hatta hayatını kaybeden çocuklar için bir şey yapmamış... Çocuğunun cesedini sırtında taşıyan insanlara kayıtsız kalmış.... Böylesi bir siyasi iklimde; Meclis’i işlevsiz kılmayı başaran bir iktidarı tam yetkiyle tahta çıkarmayı başardıktan sonra... mesela; 23 Nisan gerçekten kutlu olabilir mi? TBMM’nin 100’üncü kuruluş yıldönümünün anısına ve çocuklar adına, sanki onca şey hiç olmamış gibi, kutlamalar yapılabilir mi? Meclis’in açılışının ve 23 Nisan’ın çocuklara armağan edilmiş bir bayram olmasının üzerinden geçen 100 yıl içinde, çocukların ve Meclis’in başına gelenler görmezden gelinebilir mi? Ne milli egemenlik, ne Meclis, ne de çocuklar açısından kutlamayı hak edebileceğimiz bir yakın tarihimiz yok. Dersini iyi çalışmayan ve bağımsızlık ve egemenlik adına verilen tüm sınavlardan kalan bir toplumun aklını başına toplayamadığı, Cumhuriyete sahip çıkamadığı bir ortamda... Cumhuriyetin olanaklarını kullanarak... Ve halkın tercihleri, korkuları, hevesleri, aymazlıkları ya da basiretsizliklerinden müteşekkil merdivenlere tırmanarak iktidara gelenler, işe bu ülkenin çocuklarını çalarak başladılar ve işi Meclis’i işlevsiz kılmaya dayandırdılar. Bir avuç aydın yıllar boyu haykırdı. “Bunlar” dediler “Çaldıkları çocuklar üzerinden uzun vadeli bir siyasi yapılanmayı planlıyorlar”. O aydınların, örgütün niyetini deşifre etmeye çalışmasına kulak asan olmadı, o çocukları o örgütün elinden kimse kurtarmaya çalışmadı. Nihayetinde örgütle işbirliğini hiç saklamayan bir siyasi hareket, medyadan, devletten, askerden, hukuktan, akademilerden, iş dünyasından ve halktan destek alarak, göz göre göre iktidara geldi. Ve yüz yıl önce millete verilen egemenliği, milletten aldı, tek adama geçirdi. O tek adamın da bugün çocuklara dair kurduğu hayaller, taşıdığı hassasiyetler belli. Bu yüzden 23 Nisan denildiğinde “neşe dolmak”tan çok çocuklar için endişelenmeli. Ellerde sallanan bayraklar... Pencerelerden dışarıya taşan marşlar... Çocukların kameralar karşısında tatlı beceriksizliklerle okudukları şiirler ve şarkılar... Birtakım resmi makamların dişlerinin arasından, samimiyetsiz bir kibarlıkla, mecburiyetten dökülen kutlamalar... Gerçeği değiştirmiyor. Zorluklarla kazanılmış bir zaferi nasıl kolayca kaybettiğini bu ülke hâlâ görmezden geliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olmasına göz yummaya devam ediyor. Ve çocuklara en doğru, en hakiki tarikatın medeniyet tarikatı olduğunu anlatmanın yolunu kaybettikçe kaybediyor. GENEL BAŞKAN MERAL AKŞENER: İYİ Parti, HDP’yi PKK’nin yanında konumlandırıyor İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin HDP’yi terör örgütü PKK’nin yanında konumlandırdığını ifade etti. Akşener, dün katıldığı televizyon programında sunucunun, “İYİ Parti HDP’yi nereye konumlandırıyor?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi: “PKK terör örgütünün yanına konumlandırıyor. Hep bunu söyledik. Millet İttifakı’nın bileşenlerine baktığınız zaman, 24 Haziran’da Demokrat Parti, Saadet Partisi var, İYİ Parti ve CHP var. Yerel yönetimlerle ilgili sadece İYİ Parti ve CHP var. Seçmen oy vermiştir, söyleyecek bir sözümüz yok. Seçmenler hiçbir zaman hiçbir siyasi partinin tapulu malı değildir.” l Haber Merkezi MİT’in İsveç’ten getirdiği PKK’li terörist tutuklandı Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) İsveç makamlarıyla sürdürdüğü koordineli çalışmalar kapsamında önceki gün hava yoluyla İstanbul’a getirilen terör örgütü PKK’nin gençlik yapılanması Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi’nin (YDGH) sözde Cizre Sorumlusu ‘Zibo’ kod adlı Resul Özdemir, tutuklandı. Bakırköy Adliyesi’ne sevk edilen Özdemir’in yüzüne, “terör örgütü üyeliği” suçundan hakkında kesinleşmiş15 yıl hapis cezasına ilişkin karar okundu ve cezaevine gönderildi. l AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle