25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 25 MART 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Hekimler: Maske, eldiven, koruyucu önlük gibi malzemeler gönderiliyor ancak... TTB’den korona anketi: Yetkiyse yetki, kararsa karar Konunun uzmanı bilim insanları tüm dünyayı büyük bir ciddiyet ve sorumlulukla uyarıyor. Anladığımız şu: Bu virüs bir şekilde nüfusun çoğunluğunu etkileyecek. Dolayısıyla yapılacak şey belli: Aşı, tedavi bulunana kadar virüsün yayılım hızını zamana yaymak. Yani hastanelerin, yoğun bakım ünitelerinin, solunum cihazlarının ve en önemlisi hekim sayısının yetersiz kalacağı düzeyde bir virüs yayılımını, buna bağlı olarak da ölü sayısının artmasını önlemek. İlk amaç bu. Bunu başarmanın da iki yolu var: Ya hızlıca ve bol miktarda test yaparak yayılım çevresini denetim altına alabilirsiniz, yani karantinayı sınırlandırabilirsiniz ya da sosyal yaşamda fiziksel teması önlemek adına, genel bir karantina, sokağa çıkma sınırlaması uygulayabilirsiniz. Güney Kore, Singapur gibi Asya ülkeleri akıllı ve hızlı davranarak ilk yolu izledi. Bol miktarda test yaptılar; yayılımı çevresiyle birlikte hızla denetim altına aldılar. Şimdi virüsün ağırlık merkezi Avrupa kıtasına ve ABD’ye kaymış durumda. Burada ise ikinci yol izleniyor ağırlıkla. Gecikmenin de etkisiyle. Sosyal ve ekonomik hayatı neredeyse tamamen durdurmak, karantina uygulamasını genişletmek ve hatta sokağa çıkma yasakları uygulamak bu kapsamdaki tedbirler arasında. Bu tedbirlerin alınabilmesi, yani sokağa çıkmanın tamamen kısıtlanabilmesi için; özellikle bundan mağdur olacak toplum kesimlerinin geçim, sağlık ve barınma gibi ihtiyaçlarının devlet eliyle desteklenmesi, karşılanması gerekiyor. Yani devlet bir yandan vatandaşı sosyallikten, sosyal yaşamdan çekilmeye çağıracak; ama bunu yaparken devletin kendisi de daha fazla sosyal nitelik kazanacak. İşçiyi, emekçiyi, çiftçiyi, esnafı, geçim için sokağa çıkmak zorunda olanları işinden, ekmeğinden etmeyecek bir çözüm paketini devlet sosyal açıdan devreye sokacak. Formül bu. Şimdi bizde iktidarın karşı karşıya olduğu sıkışma da burada. Yetki deseniz yetki var; olağanüstü bir devlet düzenine geçiş anlamına gelen anayasa değişiklikleriyle birlikte rejimin merkezi Cumhurbaşkanlığı’na, Saray’a aktarıldı. Kararnamelerle neredeyse her konuyu düzenleyebiliyor Saray. OHAL deseniz, sıkıyönetim tedbirleri de OHAL’in içine katıldı ve ilan etme yetkisi tek kişiye, yani Cumhurbaşkanı’na verildi. Dolayısıyla karar almak, sokağa çıkmayı tamamen sınırlamak açısından yeni rejimin hiçbir otorite ya da yetki eksikliği yok. Öyleyse artık sorunun “yetki eksikliği”nden kaynaklandığını iddia edemez iktidar çevreleri. ‘Kendi OHAL’imiz’ İlginçtir, devlet yetkilileri “Evinizde kalın” çağrısı yaparken, “zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayın” demeyi de ihmal etmiyorlar. İyi ama, kimler çıkıyor dışarı? Geçinmek için çalışmak zorunda olanlar. “Dışarı çıkmayın” demek kolay; devlet buna uygun olarak sosyal tedbirleri almalı. Ancak ekonomik gerçeklikler ve iktidarın ekonomik açıdan kayırdığı kesimlerin ihtiyaçları, iktidarın bu konudaki kararını yavaşlatıyor. Yeni sistem, hızlı karar almayı kolaylaştırmayacak mıydı oysa? Zor gücüyse zor gücü, yaptırımsa yaptırım, olağanüstü halse olağanüstü hal, denetimsizlikse denetimsizlik, tek adamlıksa tek adamlık... Yeni sistemde hepsi oldu, yaşandı. Öyleyse şurası açık: Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorun, gücün kaç kişide toplandığı ya da kararların kaç kişi tarafından ne kadar zamanda alındığı değilmiş sadece; bu mutlak gücün ekonomik olarak kimlerin çıkarlarıyla iç içe geçtiği; yönetenlerin kimlerin önceliklerine göre hareket etmeyi tercih ettiği, kararları öncelikle kimlere göre aldığı da en az ilki kadar önemli sorun. Görüyoruz. İktidarın o çok meşhur ve mutlak zorlama gücünün de sosyal kapasitesinin de sınırlarını; sermaye ile ilişkileri ve tercihleri belirliyor. Bu, o mutlak yetkiyi kullanmayacakları anlamına gelmiyor. Kullanırlarsa, yine kimlerin çıkarlarıyla uyumlu olarak devreye sokacaklarını kavramamız için bir turnusol kâğıdı bu yaşananlar. Tam da bu yüzden, sadece demokrasi demek yetmez. Demokrasinin sosyalleşmesi, halkın kendisini etkileyen ekonomik kararlara katılabilmesi, sınırlı bir azınlığın çıkarının hepimizin çıkarı gibi sunulmasının engellenmesi gerekiyor. Bu önemli bir yol ayrımı. Sağlığa, halkına, çalışan çoğunluğa yatırım yapan sosyal bir devlet zorunlu. Ama yol ayrımı sadece burada değil, devam edeceğiz. ZANLIYA ELEKTRONİK KELEPÇE İhsan Amca’ya özür SOYLU ARADI İçişleri Bakanlığı, Ankara’da hastaneye gitmek için dışarı çıkan yaşlı bir yurttaşı “Neden dışarı çıktın?” diye taciz ederek videoya çekip sosyal medyada paylaşan M.T.E’nin yakalandığını, zanlıya15 gün elektronik kelepçe takma cezası verildiğini açıkladı. Zanlı, virüs tehlikesi geçtikten sonra haftada iki gün de huzurevinde yaşlıları ziyaret edecek. Açıklamada, “Hepimizi üzen görüntülere neden olan M.T.E., Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanıp hakkında işlem başlatıldı. Videoya çektiği İhsan Amcamızı kaymakamımız ziyaret ederek Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ile telefonda görüştürdü. Amcamızdan bu münasebetsizlik adına özür diledik” ifadelerine yer verildi. l ANKARA / Cumhuriyet YETMIYOR EKSİKLER Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Sağlık çalışanlarının malzeme sıkıntısı yok. Bu iddia küçük örneklerin kasıtlı olarak genelleştirilmesidir” açıklamasına yanıt veren sağlık meslek örgütleri, “Malzemeler göndesibel riliyor ancak halen yeterbahçetepe siz. Eleştirmek için değil uyarmak için söylüyoruz. Bakan ‘maksatlı açıklamalar’ diyor ama ‘ne maksadımız olabilir” görüşünü dile getirdi. ‘Yolladılar ama yetmiyor’ Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, bakanlığın hastanelere malzeme yolladığını ancak yetersiz kaldığına dikkat çekerek “Malzemeler yetişmiyor” dedi. “Nasıl malzeme eksikliği yok? Üniver VİRÜS BULAŞAN HEKİM SAYISI 20’yi geçti Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr. Özlem Sezen, “Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları risk altında. Koronavirüs tanısı alan aile hekimlerinin sayısı giderek artıyor. Sayı 20’leri geçti ve her geçen gün de sayı artacaktır. Hekimler ve sağlık çalışanları için endişeliyiz” dedi. Sezen, “Bakanın doğru bilgilendirilmediğini düşünüyoruz. Çünkü aile hekimlerinin malzeme sıkıntısı pek çok ilde devam etmekte. Yavaş yavaş dağıtılan malzemeler var. Bunlar yalnızca eldiven ve maske şeklinde sayılı olarak veriliyor. Diğer istediğimiz koruyucu ekipmanlar, gözlük, tek kullanımlık önlük gibi malzemelerimiz yok” diye konuştu. HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da sosyal medyadan yaptığı açıklamada koronavirüsün Hacettepe Hastanesi’nde 3’ü doktor olmak üzere 6 sağlık çalışanına bulaştığını ileri sürdü. site hastaneleri 100 tane. Aile sağlığı Merkezleri, kamu hastaneleri var. Birçok yerde maske, eldiven, koruyucu önlük gibi eksikler var” diyen Adıyaman, “Yolladılar, kabul ediyoruz ama yetmiyor. Mesela Ankara’da aile sağlığı merkezi diyor ki ‘bize gönderdiler bugün bitti, gelmezse yarın hiç bir şeyimiz yok’ Malzemeler yetişmiyor. Bakan, açıklamalar maksatlı diyor ama ‘ben de ne maksadımız olabilir’ diyorum” değerlendirmesini yaptı. Bir maskenin iki saatte bir değiştirilmek zorunda olduğuna dikkat çeken Adıyaman, bu nedenle malzemelerde sıkıntı sorunu yaşandığını söyledi. Bakan Koca: 7 hastayı daha kaybettik Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün 343 yeni koronavirüs tanısı konulduğunu ve 7 hastanın yaşamını yitirdiğini açıkladı. Son açıklama ile birlikte koronavirüs tanılı hasta sayısı bin 872’ye, yaşamını yitirenlerin sayısı ise 44’e yükseldi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Koca, şunları kaydetti: “Kaç kişi? 195 ülkede her gün bu soruluyor. Ka yıplar versek de Türkiye için geç değil. Tedbir, artışın önünü kesebilir. Son 24 saatte toplam 3 bin 952 test yapıldı. 343 yeni tanı var. 7 hastamızı kaybettik. Biri KOAH hastasıydı. Altısı ileri yaştaydı. Aldığımız tedbir kadar güçlüyüz.” Koca’nın son açıklaması ile birlikte bugüne kadar toplam 27 bin 969 tes yapılmış oldu. l ANKARA/Cumhuriyet Çin’den gelen ilaçlar 40 ile dağıtıldı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin’den koronavirüs için alınan ilaçların Türkiye’ye geldiğini ve ambulans uçaklarla 40 ile dağıtıldığını açıkladı. Koca, “Yoğun bakımda tedavi süresini kısaltan yeni ilaçlar, yoğun bakım ünitelerinde tedavi gören Covid19 hastaları için kullanılacak” dedi. Aşı çalışmaları hakkında da bilgi veren Bakan Koca, “Bakanlığımızın Aşı Enstitüsü, Covid19’a karşı aşı geliştirilmesi için harekete geç ti. Umut verici her bilimsel çabayı destekleyeceğiz. Maliye Bakanlığımız fon oluşturmaya hazır” ifadelerini kullandı. Üniversitede de ‘tavan’ Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, üniversite hastanelerindeki çalışanlara performans ödemelerini 3 ay tavandan yapacaklarını belirterek, bu kapsamda 1,2 milyar liralık bir ek destek sağlayacaklarını bildirdi. l ANKARA/Cumhuriyet bin bin bin bin 18 295 Dünya genelinde can kaybı 6 820 İtalya’daki can kaybı 3 281 Çin’deki can kaybı 2 696 İspanya’daki can kaybı 1934 İran’daki can kaybı Vedat ArIK % 38 eldiven 74 % 74 % 71 kent % 52 Gözlük Tek kullanımlık Önlük 1820 Önlük tulum % 78 % 60 sağlık forma çalışanı katıldı N5 maske Tıbbi maske Sağlık çalışanlarının yüzde 70’i, çalıştığı sağlık kurumunda birden fazla korona hastası olduğunu, yüzde 6’sı bir sağlık kurumunda teyitli korona hastasıyla yüz yüze teması olduğunu belirtti. Gençler dolaşırsa İtalya gibi oluruz Küresel Sepsis Ödülü’ne layık görülen bilim insanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, “Yaşla ilgili bir yanlış algılamamız var. Yaşlılar daha çok ölüyor ama hastalığı dışarıda alıp yaşlılara getiren kişiler gençler. Dolasıyla 65 yaş ve üstüne sokağa çıkma yasağı koysak bile gençlerin sokakta dolaşmasına engel olamazsak bu işin yayılmasına engel olamayız. İtalya gibi oluruz” dedi. l Haber Merkezi İyileşen tekrar yakalanabilir Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Baş hekimi Prof. Dr. Ahmet Demircan, koronavirüste bağışıklığın tek seferde oluşmayabileceğini, virüse yakalanan bir kişinin iyileştikten sonra tekrar hasta olabileceğini söyledi. l İHA Şimdi de Hanta Global Times’ın haberine göre, Yunnan’dan Shandong’a otobüsle dönen bir kişi araçta hayatını kaybetti ve yapılan testte Hanta virüsünün pozitif olduğu belirlendi. Otobüsteki diğer 32 yolcuya da test yapıldı. İnsandan insana geçmeyen, kemirgenlerin dışkılarının ya da vücut artıklarının havaya karışıp solunmasıyla bulaşan virüsün kuluçka süresi 12 ile 24 gün arası. l İHA 10 kişiden 4’ü l Virüsten etkilenmem tedbir almıyor l Yakında çözülür LEYLA KILIÇ Gezici Araştırma Şirketi’nin koronavirüse ilişkin 1068 kişi ile yaptığı ankette, Türkiye’de her 10 kişiden 4’ünün herhangi bir tedbir almadığı belirtildi. Salgının ardından yurttaşlara ilaç ve erzak stoku yapıp yapmadığının sorulması üzerine yüzde 52.4’ü stok yaptığını, yüzde 35.2’si ise normal ölçülerde alışveriş yaptığını söyledi. Ankette yurttaşların yüzde 64.2’si salgına karşı bireysel tedbirler aldığını belirtirken yaklaşık her 10 kişiden 4’ünün ise hâlâ bir tedbir almadığı kaydedildi. Önlem almama nedenlerinin de sorulduğu yurttaşlar, “kısa sürede virüse çözüm bulunacağı” ve “kendisinin virüsten etkilenmeyeceği” gibi yanıtlar verdi. İktidarın aldığı önlemlerin yeterli olup olmadığı sorulan yurttaşların yüzde 70.8’i memnun iken tedbirleri yetersiz bulanların oranı yüzde ise 20.8’de kaldı. Yakın zamanda salgına çözüm bulunacağını düşünenlerin oranının yüzde 52.3 olurken, salgın sonrasında ruhsal problem yaşayanların oranı ise yüzde 24.2 çıktı. Yurttaşlar, virüsten korunmayı sağlayacak bilgileri ilk olarak sosyal medyadan öğrenirken onu görsel medya ve yazılı medya izledi. Ankette halkın yüzde 14.2’sinin de virüs salgını sonrası sosyal medyada hesap açtığı belirtildi. l İSTANBUL PANDEMİ DÜNYAYI DEĞİŞTİRECEK Virüsün getireceği durumu değerlendiren Gezici Araştırma Şirketi Başkanı Murat Gezici, koronavirüsün pandemiye (salgın hastalık) dönüşmesinin insanlık açısından önemli sonuçları olacağını belirterek, “Görülen şudur ki bu salgın gerek siyasal ve gerekse toplumsal ve ekonomik anlamda çok köklü dönüşümleri de beraberinde getirecektir. Covid19 pandemisi liberal Batı ülkelerinde sosyal politikalara daha fazla ağırlık verilmesi sonucunu doğuracak. Kripto paralar önümüzdeki günlerde daha konuşulur hale gelecek. İş tanımı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan organik dayanışma da önemli ve köklü değişiklikleri beraberinde getirecek. 5G, Nesnelerin İnterneti, Endüstri 4 gibi kavramlar etrafında yeni siyasal seçmen davranışları ortaya çıkacak” dedi. İMZA KAMPANYASI Diyanet’in bütçesi sağlığa aktarılsın Koronavirüs salgını nedeniyle giderek artan malzeme eksikliğinin giderilmesi ve sağlık çalışanlarını koruyucu önlemlerin artırılması için Change.org üzerinden bir imza kampanyası başlatıldı. İki günde 55 bin yurttaşın imzaladığı kampanyada, “Camiler kapalı, din görevlileri evinde oturuyor. Sağlık personeli canını ortaya koyarak görevine aralıksız devam ediyor. Kısıtlı kaynakları doğru kullanmak açısından Diyanet’in bütçesi acil olarak en çok ihtiyaç olan yere, sağlığa aktarılmalıdır!” çağrısı yapıldı. l Haber Merkezi Kapı önüne mama ve su Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Eskişehir İl Temsilcisi Ayten Tutkun, özellikle kafeterya ve restoranların geçici süreyle kapatılmasının ardından sokak hayvanları için besin bulmakta güçlük çekildiğini vurgulayarak “Bu zor günlerde onları da unutmayalım. Kapı önlerine su ve mama koyalım” diye konuştu. Vedat ARIK Virüs yayma alanı Eczaneler önlem istiyor SİBEL BAHÇETEPE Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği (PGED) Yönetim Kurulu Başkanı eczacı Armağan Ener, eczanelerin risk alanı olduğunu ve eczacılığın risk alanı yüksek meslek grubu haline geldiğini belirterek özellikle yaşlılar, hastalık semptomlu veya taşıyıcı kişiler ile gebeler gibi yüksek risk grubunda olanların eczanelerde bir arada olmasının salgını körükleyeceğini söyledi. Ener, şöyle konuştu: “Kepenk arkasından satış yapılması, bariyer çekilmesi, randevulu müşteri alma, belirli sayı ile içeriye alma ve temassız alışveriş, eczanelerin Sağlık Bakanlığı veya belediyeler tarafından düzenli olarak dezenfekte edilmesi gibi hızlıca alınacak önlemlerle tedbir sağlanması mümkün olabilir.” Reçete tarama ertelensin Tüm Eczacı İşverenler Sendika sı (TEİS), Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a, koronavirüs tedbirleri kapsamında SGK’nin reçete tarama işlemini süresiz ertelemesi çağrısında bulundu. TEİS Genel Başkanı Nurten Saydan, SGK’nın 24 Aralık 2019’da eczanelerin kâğıt reçeteleri tarayarak elektronik ortama aktarmaları gerektiği ile ilgili bir duyuru yayımladığını söyledi. Saydan, koronavirüs hastalığının Türkiye’de de görülmesiyle eczacıların iş yükünün arttığını belirterek “Kâğıt reçete tarama işleminin süresiz ertelenmesi gerekiyor” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle