25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 25 MART 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN kültür Turancılıktan Kemalizm’E, bir insanın kendini keşfetme öyküsü En yakın dostumuz müzik Bu günlerde bizi gündemden koparıp ruh sağlığımızı korumamıza yardımcı olacak en yakın dostumuz sanat olacaktır. Sanatın da en çabuk tedavi edecek dalı müziktir. Madem şu sıralar eve kapandık, sevdiğimiz müziği bulup dinlemek moralimizi yükseltecektir. Müzik sevmek için mutlaka o konuda donanımlı olmak gerekmez. Herkesin kafasında dönüp duran bir ezgisi vardır. Dünyanın en ücra köşesindeki kadın içinden yükselen bir nağmeyle çocuğuna ninni söyler. Farklı kültürlerde farklı müzik zevkleri, çalgılar ve teknikler gelişmiştir. Müzik tutkunu olanların kendilerine has “müzikle iyileşme” reçeteleri vardır. Örneğin Haydn ve Mozart gibi Klasik Dönem bestecilerinin yapıtları müzik tutkunları kadar müziği dışarıdan izleyenlere de seslenir. Psikologlar bu bestecileri dinleyen hastaların nekahat döneminde daha çabuk iyileştiklerini söyler. Ayrıca uzun ameliyatlar sırasında ameliyathanedeki operatörlere de Klasik Dönem müziği dinletilmekte. Evlere kapandığımız ve ne zaman yeniden eski düzenimize döneceğimizi bilmediğimiz şu zamanda her tür müziğe kapılarımızı açmalıyız. Evinize kimselerin gelip gitmediği dönemde müzik gibi bir arkadaşınız varsa, sizi televizyonun haber kanallarındaki karabasandan, dolayısıyla depresyondan koruyacak bir zenginliğe sahipsiniz, demektir. Günün değişik saatlerinde değişik dallardan seçip dinlediğiniz müzik, ruhunuzu hafifletecektir. Eğer bir çalgı çalıyorsanız, uzman filan olmanıza gerek yok, oturup onu ilerletmeyi deneyebilirsiniz. Yaşamınızdaki günlerin yoğunluğunda “bir zamanlar piyano çalmıştım” deyip geçiştirdiğiniz piyano özleminizi giderecek bol bol zamanınız olacak. Şimdi piyanonuz akortsuz, elleriniz durmuş da olsa bir konsere hazırlanmadığınızı, kendiniz için çaldığınızı düşünün. En basit parçaları bile çalabildiğinizde yeni bir mutluluk tadacaksınız. Gitarınızı duvardan indirin, kemanınızı kutusundan çıkarın, onların dostluğunu bir kez daha anımsayın. Beethoven’den cesaret almak Dün Ayla Erduran ile konuştum. Saatlerce keman çalışıyormuş. Beethoven’in mi minör ve fa minör kuvartetlerini, Kreuzer sonatını; Schubert’in Ölüm ve Genç Kız kuvartetini çalıyormuş. Ama ne piyanisti var ne de kuvartet için gereken diğer çalgılar. O kendi partisini, tek başına çalışıyor. “Beethoven’den cesaret alıyorum, çünkü o sağırlığını öğrendiğinde intihar etmek istemiş ama sonradan cesaretle hayata sarılmış ve ne eserler yaratmış” diyor. Müzik dinlemekten zevk almak, bir çalgıyı çalabilmek kadar değerlidir. Yalnız klasik müzikle sınırla kalmadan, müziğin her dalına uzanan ve günün değişik saatlerine göre bizi motive edecek, mırıldandığımızda anılarımızı çağrıştıracak ezgilere değinmek isterim: Akşam basmak üzereyken Sadettin Kaynak’tan “Enginde yavaş yavaş, günün minesi soldu / Derdim bana arkadaş / Bugün de akşam oldu” şarkısı romantik bir ruh halini yansıtacaktır. Gecenin daha geç saatlerinde dinleyeceğiniz Mozart’ın flütlü kuvartetleri, her cümlesiyle ferahlatacak ezgileri içerir. Sabah uyanınca Johann Strauss’ın valsleri veya Şecaattin Tanyerli’nin tangoları, örneğin, Papatya: “Papatya gibisin beyaz ve ince / Eziliyor ruhum seni görünce / İsmin dudaklarımı yakıyor neden / Nedir bu çektiğim senin elinden.” Veya puslu bir sabaha Vivaldi’nin Flüt konçertosu “İl Gardinello” ne kadar yakışır. Gün boyu size eşlik edecek kanun, klavsen, viyolonsel gibi çalgılar bize evde yalnız olmadığımız duygusunu verir. Ayrıca bugüne dek fırsat bulup dinleyemediğiniz müziklerin de bir listesini çıkartıp sıraya koyabilirsiniz. Geniş zamanlar umarak beklettiğimiz müzikleri dinlemek için iyi bir fırsat. Behçet Necatigil’in dediği gibi: “Siz geniş zamanlar umuyordunuz... / Gizli bahçenizde / Açan çiçekler vardı / Gecelerde ve yalnız. / Vermeye az buldunuz / yahut vaktiniz olmadı.” İŞTE O CEVAPLAR Sinema filmleri bulmacası dünkü kültür sayfamızda yayımlanmıştı. İşte cevaplar: 1. Çılgınlar Kraliçesi (Breakfast at Tiffany’s) 2. Kuzuların Sessizliği 3. Mary Poppins 4. Atlara Fısıldayan Adam 5. Zodiac 6. Kızarmış Yeşil Domatesler 7. Bir Geyşanın Anıları 8. Brokeback Dağı 9. Bayan Daisy’nin Şoförü 10. Kayıp Balık Nemo 11. Karlar Ülkesi 12. Pelikan Dosyası 13. E.T. 14. Sherlock Holmes 15. Kızgın Güneş 16. Shrek 2 17. Milyoner 18. Şişir Beni 19. Tabana Kuvvet 20. Zor Para 21. Mezun 22. Paranın Rengi 23. Blair Cadısı 24. Three Hours 25. Tarzan 26. Darısı Başıma 27. Altıncı His 28. Yukarı Bak 29. Mesajınız Var 30. Sefiller 31. Bay ve Bayan Smith 32. Ayı Teddy 33. Sapık 34. 17 Yeniden 35. Sıkıysa Yakala 36. Şeytan Marka Giyer 37. Oude Liefde 38. Makas Eller 39. Alacakaranlık Efsanesi: Yeni Ay 40. Crying with laughter 41. Dört Nikâh Bir Cenaze 42. Ghostbusters 43. Gözleri Tamamen Kapalı 44. Tepeden İndim Dağa 45. İyi, Kötü ve Çirkin 46. Point Break 47. Matrix 48. Kurtlarla Dans 49. Sisteki Goriller 50. Breaking Away 51. Postacı Kapıyı İki Kere Çalar 52. Yasak Dans 53. Özgür Willy 54. İlk Aşk, İlk Dans 55. Bülbülü Öldürmek 56. New York’ta Sonbahar 57. Zero 58. Bulutların Ötesinde 59. Marcelino Pan y Vino 60. Pi’nin Yaşamı ‘Suyu Arayan Adam...’ Türk yazar ve düşünür Şevket Süreyya Aydemir, bundan tam 44 yıl önce yaşamını yitirdi. Ömrü boyunca kendi kişiliğini yollarda arayan Aydemir, Orta Asya çöllerinde yitirdiği Turan hayallerinden Moskova’da komünizme, Türkiye’ye dönüşüyle ise Kemalizm’e yöneldi. Aydemir, bu “kendini arama” öyküsünü de “Suyu Arayan Adam” adlı kitabında anlattı... Aydemir’in kitabı, bir yangının anısıyla başlar. Bu, Aydemir’in kendi yaşantısına ait anımsadığı ilk olaydır... Okulunu Askeri Rüştiye’de okuyan Aydemir, da ha 11 yaşında İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye olur. Nâzım sayesinde... Burada kendisine Turancılık hayalleri aşılanan Aydemir, gönüllü olarak 1. Dünya Savaşı’na katılır ve Kafkas Cephesi’nde yer alır. Aydemir’in cephede yanından hiç ayırmadığı kitap ise yazar Müfide Ferit’in yazdığı ve kendine soyadı olarak aldığı “Aydemir” kitabı olur... Daha sonra Turan hayalleriyle Azerbaycan’a öğretmen olmaya giden Aydemir, Turancılıkta umduğunu bulamaz... Aydemir, ardından iktisat eğitimi al maya Moskova’ya gider. Orada komünizmi benimseyen ve Nâzım Hikmet’le arkadaş olan Aydemir, şair sayesinde ömrünü paylaşacağı kadınla tanışır... Eşiyle beraber Ankara’ya yerleşen Aydemir, komünist düşünceden ayrılır. Atatürk’ün isteği üzerine yazar Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile “Kadro” dergisini çıkaran Aydemir, Kemalist ideolojinin altyapısını oluşturmayı hedefler. Derginin kapatılmasıyla Türkiye’nin yakın tarihini konu edinen “Tek Adam” ve “İkinci Adam” gibi kitapları kaleme alan Aydemir, ömrünün son yazılarını da ga zetemiz Cumhuriyet’te yazar. Yaşamöyküsüne “Suyu Arayan Adam” başlığını koyan Aydemir, bunun nedenini de şu sözlerle anlatır: “Hikâyem bir yangınla başlamıştı. Ama şimdi serin bir su başındayım. Bütün ömrüm boyunca aradığım su, belki de buydu. Bu su, bazen masum bir hayal, bazen bir gençlik rüyası, bazen ideal, bazen aşk şeklinde beni arkasından koşturdu. Bazen onu kaybettim. Bazen buldum sandım. Ama onu her zaman aradım. Bu arayışta aldanışlarım da inanışlarım kadar güzeldi...” l ANKARA/ Cumhuriyet Tekir mi sarman mı diye değil, dadaist mi, minimalist mi diye soruyorlar! Hangi kediyi seversiniz Kitabın adını duyar duymaz, bunu ben yazacağım diye atıldım: İki kedi annesi ve sanat tarihine ve özellikle resme meraklı biri olarak bu benim işim! Kita bın adı “21 Kedide Sanat Tarihi”. Zaten kitabın tanıtımında da “kedileri ve sanat tarihini seviyorsanız bu kitap tam size göYAZGÜLÜ re” yazıyor. Kitapta zaALDOĞAN ten iş yaşamında sadece kedi üzerine çalışan Nia Gould’un 21 kedi için yaptığı illüstrasyonlar var. Ve bu illüstrasyonları Diana Vowles ve Jocelyn Norbury “etlendirmiş” yani o illüstrasyonları yorumlamış, yazmış. Türkçesi de Ebru Berrin Alpay’a ait. Belli ki yazarlar da illüstratör de kedi seviyor. CoBrA Zaten kedi sevmemek mümkün mü? Nasıl da kendine özgü bir canlı. Bir kere her cinsi ayrı güzel, çok estetik. Çok özgür ruhlu. Çok cool! Çok kişilikli. Her biri başka bir dünya. Kimseyi umursamaz, kimseyi takmaz, sevdikleri vardır, onları seçer, sever, kendi istediği kadar yaklaştırır yanına. Sevgi arsızı değildir, lütfettiği zaman sevebilirsiniz onu, istemezse asla. Yaşadığı evin sahibidir, kararları o verir ve asla istemediği şeyi yaptıramazsınız. Kimi sosyaldir, kimi kalabalıktan, sırnaşanlardan hoşlanmaz. Çok da yetenekli, hızlı koşar; çevik: Yüksek atlar; cesur, köpeklere kafa tutar. İşte bütün bu özellikleri belli ki kitabın yaratıcılarını da çok etkilemiş ve kediler üzerinden bir sanat tarihi kitapçığı hazırlamışlar. Ama bu özelliklerini değil, sadece güzelliğini kullanmışlar. Magritte’ten Dali’ye... Sonuç olarak bu bir kedi kitabı değil, kedilerin görselliğini kullanan bir sanat tarihi kitabı! Sanat akımları sırasıyla 500’lü yıllardan, Antik Mısır’la başlayan eşleştirmeler 1988’li yıllarda Genç Britanyalı sanatçıların kedileriyle bitiyor. Antik Mısır’da kedilerin ne kadar önemli olduğu malum. Bir tür tanrı. Kitabın özelliği, bir sanat akımını anlatmak için kullanılan kedi illüstrasyonunun yerleştirildiği iki sayfanın ardından gelen iki sayfada o illüstrasyonu oluşturan bütün ayrıntılar, kediden soyutlanıyor ve tek tek özellikleri anlatı lıyor, adeta kedi soyutlanıyor. Bu güzel tasarım için Bülent Erkmen ve Barış Akkurt’a teşekkür etmek gerekiyor herhalde. İlk kedi, Mısırlı; oradan Bizanslı kediye geçiliyor. Rönesans kedisi olarak Mona Lisa’ya benzetilmiş kedi en az hoşlandığımdı, çok zorlama olmuş. Çok yakın olmadığım halde Fovizm’i temsil eden kediye ise bayıldım. Resimde en sevdiğim akım olan Sürrealizm’i anlatan kedi de en sevdiğim desen olmadı. Oysa Magritte’in o her resminde yer alan siyah melon şapkası, Miro’nun yıldızlı gökyüzü, Dali’nin bıyıkları, ne ararsan var. Ama sanki tam bir sürrealizm değil. Simgecilik diye çevrilmiş olan sembolizmi yansıtan kedi ise pek havalı. Kübik kediyi, grafiti kediyi sevdim. Ama asıl ve en çok, bu sanat akımlarını anlatmak için yapılan soyutlamayı sevdim. Kediye, bıyığına, kuyruğuna bakayım derken kitabı yalayıp yutuyor ve bir saatte farkına bile varmadan 21 sanat akımı üzerine bilgi ediniyor, bir müzeye gittiğinizde, bir sanat eseri gördüğünüzde anlamak ve hatta anlatmak gibi bir imkâna sahip oluyorsunuz. Ve tam da bu nedenle, aslında kedileri ve sanatı sevenlerin değil, herkesin edinip okuması uygun düşüyor. Özellikle yaşsız bir kitap bu. Ergenlikten başlayarak her yaştan okuru olabilir, zevk ve bilgi verir. Hatta böylece resim ve sanat tarihine merak sarabilir, başka akımları ve onları yansıtacak kedileri siz kendiniz düşünebilirsiniz! Zaten Nia’nın yaptığı kedili başka ressamlar yok değil. VakıfBank Kültür Yayınları’ndan. Antik Mısır’ın anlatıldığı bölümde yer alan siyah kedi çizi mi, aşağıda. Solda ise 1948 yılında kuru lan CoBrA grubunu anlatan çizim. Antik Mısır Web’de konserler Birlikte Güzel’in “Ev’de” konseptiyle başlattığı canlı müzik buluşmalarının ilk konukları Ekin Beril ve Gökhan Türkmen oldu. Birlikte Güzel’in Instagram hesabı üzerinden yayımladığı konserler geçen cuma akşamı başladı. Konserler öncesinde takipçiler de #birlikteguzel hashtag’i ile favori şarkılarını sıralayacak ve en çok istek alınan şarkı sanatçı tarafından çalınacak. Konserler ile ilgili detaylı bilgi için @birlikteguzel Instagram hesabı takip edilebilir. PEN’den çok sert sansür açıklaması PEN Türkiye Yazarlar Derneği, Buket Uzuner’in “Ayın En Çıplak Günü” isimli 19 baskı yapan kitabının “müstehcen” ilan edilmesine yönelik açıklama yaptı. Açıklama şöyle: “Koskoca kadınlar ve adamlarsınız. İşi gücü bırakmış milletin yazdıklarıyla uğraşıyorsunuz. Hiç yakışıyor mu? Eğer çoluk çocuğunuz varsa, akşam eve gidince, onlara da övünerek bir söyleyin bakalım, ‘Biz bugün bir kitabı daha yasakladık!’ deyin! Bakalım ne diyecekler size, ‘Anne, baba hangi çağdayız, ne kitap yasaklaması, toplatması?’ demezlerse, biz de hiçbir şey bilmiyoruz demektir. Bu ne kardeşim böyle, okumuş yazmış insanlarsınız, gidin ciddi işlerle uğraşın, millete, devle te, vatandaşa faydanız dokunsun biraz! Yok, oturacaksınız, insanların göznuru, alınteri döküp yazdığı kitaplar için, ‘zinhar yasaktır, tez vakitte toplatıla, yasaklana, imha edile!’ filan diye fetva vereceksiniz! Bırakın bu işleri, millet virüsten kırılıyor, halkı uyarmaya, aydınlatmaya çalışın, aydınlatanları karartmaya çalışmak yerine! Ha bu arada yasakladığınız kitap da dünyaya mavi gözlükleriyle, hep gülümseyerek bakan, çevre eğitimi görmüş, doğa, kedi köpek, insan dostu olan sevgili arkadaşımız, büyük romancımız Buket Uzuner’in kaç yıllık ‘Ayın En Çıplak Günü’ adlı öykü kitabı! 34 yıllık! Müstehcenmiş ha! İşte buna katıla katıla katıla güleriz! Bu komediye ağlayacak halimiz yok ya!” Asteriks’in yaratıcısı yaşamını yitirdi Ünlü çizgi roman serisi Asteriks’in yaratıcısı Fransız illüstratör Albert Uderzo 92 yaşında hayatını kaybetti. Sanatçının yakını Bernard de Choisy, “Albert Uderzo, Neuilly’deki evinde geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi” dedi. İlk kez 1959 yılında “Pilote” dergisinde yayımlanan çizgi roman René Goscinny ve Uderzo’nun kaleminden çıkmıştı. Bugüne kadar 100’den fazla dile çevrilen Asteriks, 11 filme de konu oldu. T E L E V İ Z Y O N Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK YAYI N A K I Ş I cumtv@cumhuriyet.com.tr Mehmet’in öyküsü “Kalandar Soğuğu” bu akşam saat 21.00’de TRT 2’de gösterilecek. Filmin yönetmenliğin Mustafa Kara üstleniyor. Sisler içerisindeki Karadeniz’in bir dağ köyünde, küçük ailesiyle yaşayan Mehmet, bir yandan geçimini birkaç hayvanla sağlamaya çalışırken, diğer yandan büyük bir tutkuyla dağlarda maden aramaktadır. Çabaları artık gitgide umutsuzluğa dönüşürken, aldığı haber Mehmet’i Artvin’deki boğa güreşlerine sürükler... 07.30 Günaydın Türkiye 10.00 Güçlü Kadın 11.00 Medya Mahallesi 14.00 Dış Politika 15.00 Haber Masası 16.00 Günün Raporu 19.30 Mehmet Tezkan 20.00 Ana Haber 21.00 Siyaset Kültürü 23.00 Ayrıntılar 07.00 Kelimeler Ve Şeyler 10.50 The Morricone Duel ‘Danimarka Ulusal Senfoni Orkestrası’ 12.30 Hayat Sanat 13.30 Mimarlık 07.45 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.45 Çağla ile Yeni Bir Gün 12.15 Yasak Elma 14.00 Temizlik Benim İşim 16.00 Zuhal Topal ile Sofrada 19.00 Fatih Portakal ile Anahaber 20.00 Öğretmen 23.45 Yasak Elma Söyleşileri 15.30 Bizim Resmimiz 16.00 İhmal Edilebilir Nasihatler 21.00 Yerli Sinema: Kalandar Soğuğu 03.00 Hayat Sanat 07.30  Günaydın Türkiye 10.00 Televizyon Gazetesi 12.30 Gün Ortası 16.00 Haber 16.00 17.00 Nasıl Yani 18.30 Ana Haber 20.00 Yeni Dünya 21.00 Gündem Özel 23.00 Gece Görüşü 07.00 Güne Bakış 10.30 Biz Bize 12.30 Söz İstanbul’da 13.00 Haber 13.30 İllerimiz 14.00 Haber 14.30 Ellerin Türküsü 16.00 Güncel 17.30 Müzelerin Dili 18.00 Ekonomi 18.30 Günce 20.00 Ana Haber 21.00 Bizim Türküler 07.00 Gün Başlıyor 09.30 18 Dakika 11.00 Kulis 13.00 Haber 13 14.00 Gün Ortası 16.00 Tele Ekonomi 17.00 Sağlık Masası 18.00 Ana Haber 20.00 18 Dakika 21.00 Türkiye’nin Geleceği 23.00 Gün Bitiyor 08.30 Geçmişin Gölgesinde 10.45 Büyük Mücadele 11.40 Takıntılı 13.25 Su Savaşları 15.15 Doğu’nun Kayıp Siluetleri 15.45 Ulak 17.30 Rikki’nin Türkiye Rotası 18.00 Gizemli Tarih “Göbekli Tepe” 09.27 Sokak Dahisi 09.55 Yıldızlarla Buluşma 10.50 Otoyol Cehennemi 11.45 Pozitif Enerji 12.40 Bear Grylls ile Yabanda 13.35 Sokak Dahisi 14.25 Yıldızlarla Buluşma 15.20 Ahmak Bilimi 16.10 Otoyol Cehennemi 17.05 Sokak Dahisi 19.00 Ahmak Bilimi 20.00 Activate 23.00 Sınır 08.00 Güne Başlarken 09.25 Geri Sayım 10.50 Doktorunuzla 3 dk 13.00 Öğle Bülteni 13.50 Piyasa Ekranı 15.20 Çalışma Hayatı 16.00 Günün İçinden 17.35 Gece Gündüz 18.00 Günün İçinden 18.40 Spor 20.00 Ana Haber 20.50 Piyasa Ekranı 21.00 Küresel Salgın 23.55 Hava Durumu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle