18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 1 ŞUBAT 2020 CUMARTESİ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Bekçileri KPSS ile al, zor kullanma yetkisi verme HABER Çarşı ve mahalle bekçilerinin 54 yıllık yasasını teklifi; anayasa Hukuku uzmanı Prof. Dr. İbrahim yenileyen yasa teklifi çok tartışıldı. Tartışmalar Kaboğlu, ceza hukuku uzmanı Prof. Dr. Adem Sözüer, sonunda, “sıvazlayarak arama” yetkisi metinden TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi CHP milletvekili Ali İpek çıkarıldı. TBMM İçişleri Komisyonu’nda kabul edilen Öztunç ve eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’a sorduk. Özbey 1 Bekçiliğe karşı mısınız? Ali Öztunç: Hayır, bekçilik müessesine karşı değiliz. Bekçilik olmalı. Ancak bizim anladığımız anlamda bekçilik ile AKP’nin getirdiği düzenleme arasında dağlar kadar fark var. Osmanlı’dan bu yana bekçiler mahallenin sevilen, sayılan isimleridir. Mahallelidirler. Mahallenin adamı, çocuğu mahallenin bekçisidir. Çocukların bekçi amcası, gençlerin ağabeyi gibidir. Ama bugün gelen düzenleme ile bu bakış açısı değişiyor. 2 Yeni düzenlemeye muhalefet etme sebebiniz nedir? Ali Öztunç: Birkaç husus var. Birincisi AKP’ye güvenmiyoruz. Şu ana kadar 21 bin bekçi alınmış. 8 bin de bu yıl başlatılacak. Yani 30 bin kişilik bir silahlı kolluk gücü kuruluyor. Bu bekçiler KPSS ile değil yazılı ve sözlü sınavla alınacak. Liyakat ve adalet olmayacak. Bu alınan bekçilerin bir cemaate bırakılmayacağının garantisini de bu hükümet veremez, bu konuda da sabıkaları var. Geçmişte Emniyet’i nasıl FETÖ’ye teslim ettilerse bugün de on binlerce silahlı bekçiyi bir cemaate teslim edebilirler. Bu bekçilerin KPSS ile alınması gerekir. Eğer mülakatta ısrar ediyorlarsa mülakatların çekim altına alınması önerimizin kabul edilmesi gerekirdi. Ama etmediler. Ayrıca bekçilere 41 günlük bir eğitim yeterli deniyor. 216 saat eğitim verilecekmiş. Demokrasi ve insan hakları eğitimi 6 saat, temel hukuk 18 saat, silah ve atış 54 saat gibi. Bu kadar kısa eğitim ile bir insanın eline bu kadar yetki ve silah verilemez. Ayrıca en az ortaokul eğitim şartı var. Bu da kabul edilemez. En az lise mezunu olma şartı aranmalı. Polisin yetkilerinin tamamı bekçiye veriliyor. Oysa bekçi tespit yapıp kolluk kuvvetine haber veren kişidir. 3 Yurttaş ne tür mağduriyetler yaşayabilir? Ali Öztunç: Bekçiler bu kadar yetki ile kendisini polis yerine koyarak kendi başına uygulamalarda bulunabilir. “Makul sebep” bahanesiyle vatandaşa müdahale yetkisi veriliyor. Kime göre makul sebep? Bakışını sevmediği birini makul sebep bahanesi ile tutup arayabilir, polis gelene kadar gözaltı yapabilir. Bu kanun teklifinin yeniden düzenlenmesi gerekir. 1966 yılında çıkan kanunun güncellenmesi, bekçiliğin olması doğrudur. Ama bu şekilde yetkilendirilmesi ve bekçiliğin değiştirilmesi yanlıştır. 4 Düzenleme, hukuka uygun mu? Prof. İbrahim Kaboğlu: Teklifteki birçok düzenleme, hukuki belirlilik ve güvenlik ilkele Ali Öztunç İbrahim Kaboğlu rine aykırı, keyfi durumlar yaratmaya elverişli. Avrupa İnsan Hakları hukukunun temel ilkelerinden olan kişisel özerklik ilkesi uyarınca, kişinin hayatını, kendi tercihleri istikametinde özgürce yaşayabilmesi gerekse de kanun teklifi, muhtelif maddelerinde kullandığı belirsiz ifadeler ve bekçilere tanıdığı geniş yetkilerle, devletin ahlak polisliği yapması ve gece saatlerinde dışarıda olan bireylerin hayat tarzına müdahale etme riski taşıyor. 5 Keyfi durumlardan kastınız nedir? Prof. İbrahim Kaboğlu: Örneğin; düzenlemede, bekçinin halkın sükun ve istirahatini bozanları ve başkalarını rahatsız edenleri engellemek şeklindeki görevinde “engellemek” sözcüğüne dikkat çekmek isterim. Belirsiz bir ifadedir ve keyfi uygulamalara yol açabilir. Yine istisnai bir yetki olan kimlik sorma yetkisinin, 7. madde aracılığıyla yardımcı kolluk mensuplarına kadar genişletilmesi, keyfi durumlara yol açabilir. Adem Sözüer Sadettin Tantan 6 Makul bir sebebin bulunması halinde bekçinin durdurma yetkisini kullanabileceği ifade ediliyor. Bunun sakıncası var mı? Prof. İbrahim Kaboğlu: Olmaz mı? Polis Vazife Salahiyet Kanunu’na göre durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir. Bu makul sebebi belirlemeye ilişkin tecrübe ve içinde bulunulan durum ölçütlerinin muadilleri, bekçiler için öngörülmüyor. Bu idare hukukunun genel ilkelerine aykırı bir durum. 7 Zor ve silah kullanma yetkisi verilmesiyle ilgili yorumunuz? Prof. İbrahim Kaboğlu: Temel hak ve özgürlükler açısından birçok risk içeriyor ve son derece sakıncalı. Bir hukuk devletinde istis nai olan ve son derece sıkı şartlara bağlı olması gereken zor ve silah kullanma yetkisinin yardımcı kolluk mensuplarına kadar genişletilmesi başta yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler açısından tehlikelidir. Prof. Dr. Adem Sözüer: Bu zor kullanma yetkisi aslında çok özel bir eğitim gerektiriyor. Bekçinin yardımcılık fonksiyonuna uymuyor. Burada bir gece polisi oluşturulmuş durumda. 16. maddedeki silah yetkisi bir de yakalama amaçlı silah kullanma. Normal polis bile bu yetkisini doğru düzgün kullanamıyor. Biz eğer bekçiye bu yetkiyi vereceksek eğitimini de polisler gibi yapmalı, adına da gece polisi dememiz lazım. 8 Adaylarda aranacak şartlara itirazınız var mı? Prof. İbrahim Kaboğlu: Anayasayı görmezden gelmek suretiyle, hiyerarşik amiri kanun düzeyinde göstermemekte. 3. madde, adaylarda aranacak şartların ve mesleğe giriş sınavına ilişkin usul ve esasların belirlenmesini İçişleri Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmeliğe bırakmaktadır. Oysa, genel kolluğa dahil edilen, silahlı ve çok geniş yetki sabihi bekçilere ilişkin mesleğe kabul ve liyakat koşulları kanunda düzenlenmeli ve yürütmeye bu ölçüde bir yetki bırakılmamalı. 9 Eski bir İçişleri Bakanı ve polis olarak söyler misiniz, bekçi uygulamasına gerek var mı? Sadettin Tantan: İktidarsiyasetçi öyle uygun görmüş. Geçmişte bekçi teşkilatları kaldırılmıştı, şimdi bu iktidar siyaseten uygun gördü. 1718 yıllık dönemde AKP iktidarının iç ve dış güvenlik politikalarıyla ilgili ülkenin ve milletin kalkınması, refahı, özgürlüğü bakımından hiçbir eylemsel faaliyetinin olmadığı, ülkenin hak ve hukukunu savunmadığı, yandaşlarının büyük mali güce ulaştığı, cemaatlerin, terör örgütünün büyük güce ulaştığını biliyoruz. Türkiye’nin şu anda bir iç ve dış güvenlik politikası yok. Güvenlik politikaları bakımından yeniden gerek istihbarat teşkilatı, gerekse kolluk güçlerinin nitelikli eleman yetiştirmeye ihtiyacı var. Türkiye’nin temel altyapılarının yeniden gözden geçirilip yeniden inşasına ihtiyaç var. Sadece bekçi teşkilatı olarak baktığımızda işin içinden çıkamayız. Soru şu aslında, ülke genelinde güvenlik politikamız nedir? 10 Polis yetkisine sahip olmak için 41 günlük eğitim yeterli mi? Sadettin Tantan: Şu anda iş bulamayan bekçiler var. İktidarın kamu kurumlarına atama yaparken kendi yandaşlarını seçtiğini göz ardı etmeyelim. T.C. SARIZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN / BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2019/26 Esas DAVALI: ADEM ÇAPAR456*****650 Acıbadem Mh. Acıbadem Cad. Gunal Sok, /Gulevler Sıtesı M Blok Gulevler Sıtesı M Bl Daıre No:11, Uskudar Üsküdar/ İSTANBUL Davacı tarafından aleyhinize açılan Muhdesat Aidiyetinin Tespiti davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından ve yurtdışına gönderilen tebligatlardan da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve ön duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Ön inceleme duruşma gününün: 12/03/2020 günü saat: 14:50 e bırakıldığı,duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, dava dilekçesi ve ön duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1123926) T.C. SİVAS 1. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2018/657 Esas Duruşma günü: 06/03/2020 saat: 09:00Yer: Sivas Adliyesi 1. Aile Mahkemesi duruşma salonu Davacı Murat Kartal iledavalı Walaa Jolak arasında mahkememizde görülmekte olan boşanma davası gereğince Mohamad Abda ve Jamila kızı, 16/02/1996 dogumlu, 07180025923 kimlik nolud davalı Walaa Jolak’ın tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemediği için ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarda bildirilen sözlü yargılama duruşmasında mahkemede hazır bulunması,HMK 150. maddesi saklı kalmak şartıyla, duruşmada hazır bulunmadığı takdirde yokluğunda hüküm verileceği hususu, bu ilanın yayınlanma tarihinden itibaren 7 (yedi) gün sonra tebliğ etmiş sayılacağı davalı Walaa Jolak’a ihtar ve ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1124389) T.C. İZMİR 36. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO:2017/324 KARAR NO:2019/1108 HÜKÜM ÖZETİ: Sanığın Karşılıksız Yararlanma suçundan TCK.nun 163/3 Mad.uyarınca 1 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, Sanığın fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın gelecekteki olası etkileri dikkate alınarak TCK’nın 62/1. maddesi gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 10 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, Sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılması nedeniile TCK. nun 51/1 Mad. gereğince hapis cezasının ERTELENMESİNE Sanığın TCK.’nun 51/1 Mad. gereğince 1 YIL SÜRE İLE DENETİME TABİ TUTULMASINA, Dair verilen karar sanığın 04/12/2019 tarihinde gıyabında verilmiş olduğundan; Mehmet ve Safinazoğlu, 1975 D.lu,Nazilli doğumlu,3559 Sok. No:25 Gürçeşme/İZMİR adresinde oturur Selim DEMİR’e karar tüm aramalara rağmen tebliğ edilememiş olup, 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 28. ve müteakip maddeleri uyarınca hükmün Türkiye Geneli trajı 50.000. nin altında gazetelerin birinde İLAN yoluyla TEBLİĞİNE ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra muhataba tebliğ edilmiş sayılacağı, ilan ücretinin kendisinden alınacağı İLANEN TEBLİĞ olunur. 28/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1125058) T.C. GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2019/477 Esas Mahkememiz 05/12/2019 tarih 2019/477 E. 2019/310 K. say. ilamı ile, Mardin İli, Artuklu İlçesi, Çalışlı Mahallesi, Cilt:63, Hane:29, BSN:277’de Nfsa kayıtlı, Musab ve Leyla oğlu, 11/04/2019 Gaziosmanpaşa d.lu, 52411827820 T.C no’lu küçük ÖMER ASAF BENGÜ’nün kayden “ÖMER ASAF” olan adının”MAHİR” olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.İlan olunur.08/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1124443) İBB BİNAYI MÜHÜRLEMİŞTİ Vakıftan ‘provokatif’ pankart Hazal Ocak İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nin Üsküdar Belediyesi tarafından 49 yıllığına bedelsiz AKP’ye yakın vakıflardan Aziz Hüdayi Vakfı’na verilen Acıbadem’deki Şehit Mete Sertbaş Parkı bitişiğindeki arazide süren yurt inşaatını durdurmasının ardından vakıf binaya tepki çeken bir pankart astı. Pankartta mahallede “yaygara” çıkarıldığı belirtilerek “provokatif bir organizasyondur” denildi. Bölge sakinleri pankarta tepki gösterdi. Türkiye İş Bankası A.Ş. Mensupları Emekli Sandığı Vakfı (TİBAŞ) tarafından park ve bitişiğindeki arazi “belediye hizmet birimi” ve park olarak kamu yararına bedelsiz terk edildi. Arazinin Üsküdar Belediyesi tarafından Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı’na verildiği ortaya çıktı. Vakfın araziye yurt yapmasının da önü açıldı. Bölge sakinleri açtığı davayı kazandı. İstanbul 7. İdare Mahkemesi ne uygulama imar planında ne de açıklama raporunda belediye hizmet birimleri alanı fonksiyonunun kesin kullanım türünün somut olarak belirtilmediğine dikkat çekerek hukuka uymadığını anlattı. Telafisi güç zararlar doğabileceğini vurgulayan mahkeme, ruhsatın yürütmesinin durdurulmasına 25 Aralık’ta oybirliğiyle karar verdi. İBB de binayı mühürledi. ‘Yaygara değil, mücadele’ Vakıf binaya önceki gün tepki çeken bir pankart asarak 15 madde sıraladı. Vakıf pankartta özetle binanın kaçak olmadığını savunarak “İBB’nin yapmış olduğu mühürleme işlemi, bize göre hukuki sürece aykırı ve yetki gaspı içeren siyasi bir uygulamadır. Mahallede ortaya çıkarılan yaygara, olumsuz algı ve kavga ortamı oluşturarak siyasi çıkar sağlamak amaçlı provokatif bir organizasyondur. Bu organizasyonda yer alan kimilerinin niyeti ise kişisel menfaatlerinin kaybolma endişesidir” dedi. Pankarta tepki gösteren Acıbadem TİBAŞ Parkı Gönüllülerinin yaptıkları açıklamada ise “Plana ve imara aykırı her yapı kaçaktır dolayısı ile yapılan inşaat kaçak inşaattır. İBB’nin yapmış olduğu mühürleme işlemi siyasi bir uygulama değil, hukukun gereğidir. Mahallenin vermiş olduğu mücadele yaygara değil, Acıbadem halkının kamusal ve yeşil alanlarına sahip çıkmasıdır” denildi. l İSTANBUL Ercanlı: Yerli aşı karşıtlığı azaltır Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, Türkiye’de hızla artan aşı karşıtlığına ilişkin “toplumdaki sağlık okuryazarlığının düşük olduğunu” kaydederken, mültecilerin farklı hastalıkları Türkiye’ye taşıdığına ve bu Taner Ercanlı hastalıklara yönelik aşılamanın gerekliliğine dikkat çekti. Aşı karşıtlığının sebeplerinden birinin aşının ithal olmasından kaynaklandığını belirten Ercanlı, “Aşıda dışa bağımlılığımız ve komplo teorileri üzerinden yürüyen yanlış bilgilendirme var. Yerli aşı üretimimiz gerçekleşirse bu karşıtlığın da azalacağını düşünüyorum” diye konuştu. Ercanlı, aşılamanın düzgün uygulandığı ülkelerde ortalama insan ömrünün uzadığını ancak aşılamanın düzgün uygulanmadığı ülkelerde ortalama yaşam ömrünün oldukça kısa olduğunu belirtti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, 2012’de 387 olan aşı karşıtı aile sayısının, 2017’de 23 bine, günümüzde ise 100 bine ulaştığını belirtmişti. Hacettepe Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma ise Türkiye’de tam aşılı çocuk oranlarının 2018’te 1223 aylık çocuklarda yüzde 66.9, 2435 aylık çocuklarda ise yüzde 49.6’ya kadar düştüğünü ortaya koymuştu. l ANKARA/Cumhuriyet Eşini, kızını ve kendini öldürdü Antalya Kepez’de Birol Köse (40), uzaklaştırma kararına rağmen eski eşi Esma Polat’ın (35) evine gitti. Aralarında çıkan tartışmanın ardından Birol Köse, yanında getirdiği tabancayla Esma Polat’ı vurdu. Olay sırasında kızı Ekin’in (12), “Babam annemi öldürüyor” çığlıkları üzerine Köse, kızına da ateş ettikten sonra aynı silahı göğsüne dayayıp ateşledi. İhbar üzerine eve gelen sağlık ve polis ekipleri, Esma Polat’ın cansız bedeniyle karşılaşırken, ağır yaralı halde bulunan baba ve kızı ambulansla hastaneye kaldırdı. Birol Köse ile kızı Ekin Köse de tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle