15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA 9 5 KASIM 2020 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 8.4600 6.4 kuruş 9.9070 8 kuruş 11.0120 13.3 kuruş 15.44 0.05 puan 1.168 16.94 puan 3495.34 32.42 lira 518.76 5.59 lira Hazine Bakanı Albayrak harekete geçmek için ‘çok olağanüstü bir durum’ bekliyor TL’nin işi ABD’ye kaldı Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değeri, ABD’deki seçimlerin sonuçlarıyla ilgili dün yapılan açıklamalara göre sert dalgalandı. Trump’la yükselen TL, Biden’la düştü. Dolar/TL Merkez Bankası’ndan (TCMB) yeni sıkılaştırma adımlarının periyodik Para Politikası Kurulu toplantısını beklemeden gelecebileceği beklentileriyle önceki akşam 8.40 liraya kadar geriledikten sonra, dün ABD seçim sonuçlarına ilişkin küresel fiyatlamalara paralel sert dalgalandı. Gerçekten de dün Trump’ın seçim sonrası ilk konuşmasında kazandığını vurgulaması sonrası dolar/TL yönünü aşağı çevirirken, Trump’ın rakibi Biden’ın bazı kritik eyaletini almasının açıklanmasıyla yönünü yine yukarı çevirdi. Merkez de bekliyor Dolar kuru gün içinde 8.418.53 lira arasında dalgalandı. Ayrıca Bloomberg verilerine göre, TL’nin yıl başından bu yana değer kaybı yüzde 30’u aştı ve dünyada ilk sırada yer aldı. Buna karşın AKP’li milletvekillerine sunum yapan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, çok olağanüstü bir durum olmadıkça döviz kuruna müdahale edilmeyeceği mesajı verdiği öğrenildi. Borsa İstanbul’da (BİST) ise Trump’ın kazanacağı beklentisi hâkim oldu. ABD’de yargı sürecinde bulunan Halkbank’ın hisseleri yüzde 7’ye kadar değer kazanırken, BİST 100 Endeksi günü yüzde 1.47 artışla kapattı. InvestAZ Araştırma Müdürü Yusuf Topçu, “Yabancı sermayenin daha fazla reel getiri talep ettiği ortamda” TCMB’nin politika faizini değiştirmemesini ABD seçimlerinin sonucuna göre yol haritası çizmek olarak yorumlarken, şu vurguyu da yaptı: “Olası Biden zaferinde TCMB’nin yapmak durumunda kalacağı faiz artışı konuşulan miktarın çok daha üzerinde olmak durumunda kalır.” Ancak Topçu’ya göre, Trump yeniden kazanırsa TL varlıklar üzerindeki baskı azalacak. REK tarihi dipte Türkiye’nin fiyat düzeyinin ticaret yaptığı ülkelerin fiyat düzeylerine göre değişimini gösteren TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi (REK) ise geçen ay 60.66 ile tarihi düşük seviyeye geriledi. l Ekonomi Servisi SPK MANIPÜLATÖR PEŞINDE Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, özellikle yerli yatırımcıların borsaya artan ilgisini kendi çıkarları için kullanmaya çalışan manipülatörlerle çok ciddi şekilde mücadele ettiklerini belirterek vatandaşların da bu tuzaklara düşmemek için uyarılara kulak vermesi gerektiğini söyledi. Denetimler çerçevesinde 104 gerçek ve tüzelkişiye 80.6 milyon TL idari para cezası kesildiğini açıklayan Taşkesenlioğlu, yatırımcılara da şöyle seslendi: “Kapalı gruplardaki yönlendirmelere göre hep birlikte hareket edip bilmeden manipülasyon suçuna ortak olunmamalı.” Öte yandan geçen ay 121 bin 814 kişi artan Borsa İstanbul’daki yerli gerçek yatırımcı sayısı 1 milyon 874 bin 395’e ulaştı. Yabancılardaki azalma ise sürüyor. l Ekonomi Servisi MERKEZ’İN YORUMU Kur ve emtialar üreticiyi vuruyor Ekim ayı TÜFE ve YÜFE sonuçlarını yorumlayan Merkez Bankası, yıllık TÜFE’nin gıda ve temel mal gruplarında artarken, enerjide gerilediğini, hizmette ise yataya yakın seyrettiğini belirtti. Gıda enflasyonundaki artışta ise hem işlenmemiş hem işlenmiş gıda etkili oldu. Temel mallardaki yükselişte ise döviz kuru ve talebin etkilediği dayanıklı tüketim malları ana belirleyici. Banka YÜFE konusunda da imalata atıfla şu vurguyu yaptı: “Üretici fiyatlarında gözlenen bu artışta döviz kuru ve enerji dışı emtia fiyatlarındaki gelişmelerin belirleyici olduğu değerlendirilmektedir.” l Ekonomi Servisi OPEC ve Rusya kesinti arayışında Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve Rusya, salgın nedeniyle petrol üretiminde 2021 başında daha fazla kesinti yapmayı değerlendiriyor. Öte yandan Türkiye’de, bugünden geçerli benzinin litre fiyatına 17 kuruş, motorine 16 kuruş zam yapıldı. AVM’lerdeki kapalı otoparklar için yeni düzenleme yapıldı LPG’liler için ayrı kapı olacak Resmi Gazete’de yayımlanan yasal düzenlemeyle AVM’lerdeki kapalı otoparklara LPG sistemli araçların girmesine izin verilecek. LPG’li araçların alınabileceği kapalı otoparklar, 1. bodrum katlardan daha aşağı konumlandırılamayacak. Giriş ve çıkışları diğer araçların alınacağı otoparklardan ayrı olarak düzenlenecek. Bu otoparkları tescil belgesinde LPG’li olduğu belirtilen ve geçerli muayenesi bulunan araçlar kullanabilecek. Otopark sorumluları araçları bu şartlar açısından kontrol edecek. TÜROB DESTEK VERDI Turizmcilerden ortak test arayışı Avrupa Komisyonu’nun tüm ulaşım türlerinde Covid19 test ve karantina uygulamaları konusunda “ortak yaklaşım” planına, Türkiye Otelciler Birliği’nden de (TÜROB) destek geldi. Turizmciler, ortak test ve karantina arayışında şunları öneriyor: 4 Asemptomatik yolcular için antijen testleri gibi hızlı ve ucuz test yöntemlerinin kullanılması. 4 Varışta ikinci bir testten kaçınmak için üye ülkeler arasında test sonuçlarının karşılıklı olarak tanınması. 4 Düşük risk profiline sahip kişiler için karantina gereksinimlerinin kaldırılması. l Ekonomi Servisi T.C. BOZOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı :2019/235 Esas Davacılar, ABDULKADİR DOĞAN, ABUZER DOĞAN, ADİL DOĞAN, AYTEN VURAL, FADIL DOĞAN, FADİLE DOĞAN, GÜLTEN DOĞAN, KADRİYE YILDIRIM, KEMAL DOĞAN, MEHMET DOĞAN, MUSTAFA DOĞAN, RESMİYE ÖZDEMİR, SALİHA DOĞAN ileDavalılar , BOZOVA MALİYE HAZİNESİ, ŞANLIURFA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI arasında mahkememizde görülmekte olan Tapusuz Taşınmaz Tescili (Kişilerce Açılan) davası nedeniyle; Dava konusu Şanlıurfa İli Bozova İlçesi Tatarhöyük Mahallesinde / Köyünde kain olup Bozova İlçesi, Tatarhöyük köyü sınırları içinde 248 parselin bitişiğinde bulunan 46.125 m2’lik taşınmaz olan komşu parselleri 251,250,252,253,254,260 parsel sayılı taşınmazlara komşu olan pafta no: N41a.8.cd parsel 244 nolutapulama harici taşınmaz üzerinde hak iddia eden kişilerin, Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinde yargılaması devam eden davaya müdahil olarak 16/04/2020 tarihine kadar katılmaları ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1250309) T.C. ESKİŞEHİR TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO : 2016/1785 KARAR NO : 2017/2212 Davacı AKBANK TAŞ ve Davalı Selçuk SİVRİ aleyhine mahkememizde açılan Satıcının Açtığı İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Mahkememizce davalı Selçuk SİVRİ’nin (TC Kimlik No: 47527027486) bildirilen adresine ve Uyap sisteminde bulunan adreslere tebligat yapılamadığından dolayı gerekçeli karar tebliğinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup, Mahkememizce yapılan yargılama sonunda “Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; 1Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2014/9019 Esas sayılı dosyasının yapılan itirazın kısmen kabulüne, takibin kaldığı yerden DEVAMINA, 2Bahse konu takibin 34.936,88 TL Asıl Alacak, 1.415,32 TL işlemiş faiz, 212,29 TL BSMV ve 185,68 TL akdi faiz ve 4,13 TL masraf olmak üzere toplam 36.754,30 TL üzerinden takip tarihi esas alınarak YÜRÜTÜLMESİNE, 3İcra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE, 4Davacının ödediği harcın iadesine, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 5Davacı tarafından yapılan toplam 359,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6Karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir olunan 4.192,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7Artan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, Dair davacı vekilinin huzurunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili hukuk dairesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. “ şeklinde 02/11/2017 tarihinde karar verilmiştir. Gerekçeli karar tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1250373) T.C. BANDIRMA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO : 2020/280 Esas Davacı BALIKESİR SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ tarafından Davaya konu Balıkesir ili, Bandırma ilçesi, Kuşcenneti Mah. 2628 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için mahkememizin 2020/280 Esas sayısında kamulaştırma davası açılmış olup, 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 27/10/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1249514) T.C. BANDIRMA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO : 2020/278 Esas Davacı BALIKESİR SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ tarafından Davaya konu Balıkesir ili, Bandırma ilçesi, Ergili Mah. 2538 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için mahkememizin 2020/278 Esas sayısında kamulaştırma davası açılmış olup, 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 30/10/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1249507) T.C. PÜTÜRGE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI Sayı :2020/14 Esas 28/10/2020 Karayolları Genel Müdürlüğünün 18/02/2019 tarih 2019/83 Sayılı Kamu Yararı Kararına istinaden kamulaştırılması kararlaştırılan, davası konusu Malatya ili Doğanyol ilçesi Çolak Mahallesi 1591 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına ve taşınmazın davacı Karayolları Genel Müdürlüğü adına tesciline, tespit edilen bedelin davalılar Bedriye Özten (27664588972 TC.) mirasçıları, Fikriye Özten (39787277190 TC.) mirasçıları, Şükran Özten (14018472872 TC.) mirasçıları, Halime Özten (35632933228 TC.) mirasçıları, Ömer Faruk Özten (16472571788 TC.), Tülin Özten (35575935136 TC.), Bedir Özten (16466571916 TC.), Tülay Özten (16463572060 TC.), Şaban Murat Özten (16460572124 TC.), Hülya Önal (16469571852 TC.) adına Pütürge Ziraat Bankasında açılacak banka hesabına bloke edileceğine, davalıların ve murislerinintebligat veya ilan tarihinden itibaren 30 gün süre içerisinde kamulaştırma işlemine ve davacı Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceğine, taşınmazın mali değerine ilişkin tüm savunma ve delillerini tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememizin yukarıda esas numaraları yazılı dosyaya sunması için 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanunun 10/4 Maddesi gereğince ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1249574) Liberal demokrasinin sonu mu? ABD başkanlık seçimlerinde yaşananlar bizi başlıktaki soruya götürüyor. Liberal demokrasi, ABD liderliğinde Batı’da, siyaset, ekonomi seçkinlerine (Davos Man), üniversitelere, kültür endüstrisine (medya) göre Soğuk Savaş’tan sonra kapitalizmin ve teknolojinin giderek daha da bütünleştirdiği dünyada, insanlığın evriminin bu aşamasına en uygun yönetim modeliydi. “Tarihin sonu” da sınıf “sorununu” başarıyla çözmüştü. Bu modeli egemen kılmak, küreselleşmedeki “çatlak”ları kapatmak, liberal demokrasinin lideri olarak ABD’ye düşüyordu. Bu görevin getirdiği “rejim değişikliği”, “ulus inşa” projeleri ülkeleri yıktı, işgal etti, yüz binlerce insanı öldürdü, milyonlarcasını yerinden yurdundan etti; “çatlakları” kapatamadı. Gerileme ve çöküş Kapitalizmin “bütünleştirmekte olduğu” dünya, şimdi kapitalizmin basıncıyla yeniden parçalanıyor. Küresel kapitalizm yerini yine ulusal kapitalizmlere bırakmaya hazırlanıyor. Teknoloji, “hakikat sonrası”, “sahte haber” dünyasının doğuşunun ebeliğini yaparak kültür savaşlarını hızlandırarak liberal demokrasinin en temel dayanaklarını (ortak duyarlılıklar, ortak dil ve değerler üzerinde mutabakat) yıkıyor. Bilimseleleştirel düşünceye dayalı bir rasyonalizm yerini, dini hurafelere dayalı bir irrasyonalizme bırakıyor. Liberal demokrasinin vatanı olan ülkelerde hükümetler, ölümcül bir sağlık krizini yönetemiyorlar. Obama ile “ırk sonrası” döneme geçtiği hayal edilen ABD, Trump döneminde, adeta yeni bir “GüneyKuzey” savaşının eşiğine geldi. ABD ve İngiltere’de “Siyah Yaşamlar Önemlidir” hareketi, liberal demokrasinin, emperyalist ırkçı, köleci, soykırımcı, yüzünü bilinçlere çıkararak tarihsel meşruiyetini, “Batı”nın kültürel, ekonomik siyasi modelinin üstünlük iddialarını yıkıyor. Şimdi “Batı”nın, geçen yüzyılda bu zamanlarda, Oswald Sepengler’in (Der Untergang des AbendlandesBatı’nın Çöküşü 1920) uygarlıkların yaşam evrelerindeki, “gerileme ve çöküş” olarak tanımladığı son aşamada olduğu söylenebilir. Bu aşamada, insanlar salt “yaşam dünyalarının tehlikede olduğuna” inanıyor, dahası “bu dünya içindeki konumlarını da anlayamıyorlar”. “Bilişsel harita” parçalandıkça insanların simgesel dünyasını, komplo teorileri, kurtarıcı Mesih imgeleri işgal ediyor. Böylece liberal demokrasi işlevsizleşiyor, yerini güçlü adamlara, kendini Sezar / Sultan olarak gören tiplere, aslında “bir kahramanı oynamaya çalışan opera tenorlarına” (Spengler) bırakıyor. ...Ve seçenekler daha karanlık Liberal demokrasi çöküyor ama gündemdeki seçenekler, en az onun kadar karanlık. Bunların hiçbiri, bir süredir artık canavarlaşmaya başlamış kapitalizmin tetiklediği uygarlık krizine çare değil. Başta Çin olmak üzere kimi Asya ülkelerinin pandemiyi denetim altına almada, ekonomilerini yeniden canlandırmadaki başarıları, liberal demokrasi çökerken “seçeneksiz değiliz” düşüncesini güçlendiriyor. Ancak bu seçeneklere yakından bakınca, karşımıza yalnızca tüm çelişkileri ve sorunlarıyla kapitalist ekonomiler değil, aynı zamanda yüksek teknolojilerin getirdiği olanaklardan yararlanarak halklarının günlük yaşamını, evlerinin içine kadar izleyen ve denetleyen, Çin ve Singapur gibi baskıcı, hatta “süreç olarak faşizmin” birçok özelliğini barındıran totaliter rejimler çıkıyor. Liberal demokrasinin çöküşüne bir cevap, ırkçı milliyetçi nostaljilerle, bir başkası da “teknototaliter” kapitalist önerilerle geliyor. Kimileri de cevabı bir başka nostaljide, geçen yüzyılın çökmüş “seçeneklerinin” enkazlarında arıyor. Gerek dün gerekse de bugün alternatif olarak sunulan, aslında tarih olmuş örnekleri de artık eleştirel aklın süzgecinden geçirmek gerekiyor. İşçi hareketi ve eleştirel entelijansiya, 19. yüzyılda liberal demokrasinin yetersizliklerine karşı “serbestliği” değil, özgürlüğü hedefleyen “toplumsal (sosyal) demokrasiyi” üretti. Bu “toplumsal demokrasi” daha sonra liberal demokrasiye teslim oldu, radikal tarihsel rolünü terk etti. Ben çözümün, bu ilk çıkış noktasındaki ilkelerden, bu ilkeleri günümüzün teknolojik ekolojik ve sınıfsal şekillenmelerine, en geniş adalet ve özgürlük taleplerine göre yeniden canlandırmaktan geçtiğini düşünüyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle