Katalog

HABER 3 5 KASIM 2020 PERŞEMBE 180/70 280/1 2 0 150/0 0 190/100 190/100 150/40 130/40 180/7 0 220/100 160/90 150/70 220/140 120/40 220/160 110/10 180/70 110/120 170/60 100/50 170/80 100/30 150/90 TARİHTE BUGÜN 1925: Ankara Hukuk Fakültesi, Atatürk tarafından açıldı. 2006: Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, 172 gündür tedavi gördüğü GATA’da vefat etti. Bakan Albayrak CHP’li Tarhan’ın deprem vergileri sorusuna internet sitesiyle yanıt verdi Bu link çok önemli MAHMUT LICALI CHP Kocaeli Milletvekili ve PM üyesi Tahsin Tarhan’ın 1999 yılından bu yana toplanan ve 35 milyar dolar tutarında olduğu belirtilen deprem vergisinin nereye harcandığı sorusuna Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bakanlığın bütçe istatiklerinin bulunduğu internet sitesinin adresine göstererek yanıt verdi. CHP’li Tarhan’ın deprem felaketinin ardından tekrar tartışılmaya başlanan deprem vergileriyle ilgili 21 Ağustos 2020 tarihinde verdiği soru önergesinde Bakan Albayrak’a ne kadar vergi toplandığı; depreme yönelik harcamalar dışında bir yerde kullanılıp kullanılmadığı sorularını yönelitti. Tarhan, seçim bölgesi olan ve 1999 depreminden etkilenen Kocaeli’ne deprem vergileriyle yapılan harcamaların neler olduğunu da sordu. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın İzmir’deki deprem felaketinden yaklaşık bir ay önce verdiği yanıt akılları karıştırdı. Bakan Albayrak’ın yanıtında deprem vergileriyle ilgili olarak bakanlığın istatiklerinin yer aldığı internet sitesinin adresi yer aldı. Albayrak, CHP’li Tarhan’ın önergesindeki hususlara ilişkin bilgilerin söz konusu adreste yer aldığını iddia etti. Söz konusu adreste, genel yönetim mali istatistikleri bulunurken merkezi yönetim bütçe verileri de bulunuyor. Adreste, genel bütçe ve özel bütçe istatikleri; gider ve gelir tabloları yer alırken, deprem vergisiyle ilgili özel bir bölüme yer verilmiyor. l ANKARA GERİYE KALAN Soyer, kira yardımı kampanyası başlattı MEHMET İNMEZ MUHAMMED ÖZMEN AFAD’a göre 6.6, Kandilli’ye göre 6.9 şiddetindeki İzmir depreminde yıkılan 17 binanın tümündeki aramakurtarma faaliyetleri sona erdi. Depremde toplam 114 kişi öldü. İzmir Büyükşehir Belediyesi, evsiz kalanlar için yeni bir dayanışma kampanyası başlattı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, hayata geçirilen “Bir Kira Bir Yuva” kampanyasının detaylarını açıkladı. Kampanyada 24 saat içerisinde 10 milyon 180 bin lira toplandı. Soyer, “Evi oturulamaz hale gelmiş, yıkılmış vatandaşların T.C. kimlikleri, isimlerini web sayfamıza koyuyoruz. Bu vatandaşlarımıza kira yardımı yapmak isteyenler için 2 bin liralık bir bedel öngördük. Kışı atlatmaları için 5 aylık bir zaman dilimi tespit ettik. 10 bin lira karşılığında 5 aylık ev kiralanması mümkündür. Güç sahibi vatandaşlarımız yardımda bulunabilir. İzmir’in sayfiyesinde, yazlıklarında birçok konut boş kalıyor. Buralarda evi olan, 5 aylık süreyle evini kullandırmak isteyen vatandaşlarımız için de seçenek sunuyoruz” dedi. Soyer, yüzde 23,5’lik payı belediyeye ait olan Hilton otelini en az 3 ay depremzedelere açacaklarını söyledi. Depremzedeler için Büyükşehir Belediyesi’nin Uzundere’deki 224 konutu da kullanıma açacaklarını açıklayan Soyer, “24 konutumuzun çamaşır makinesi, buzdolabı, ocak, fırın, yatak ihtiyaçlarını da biz temin edeceğiz. Bir de Gaziemir eski semt terminal alanında 58 yaşam alanını depremzedelerimiz için kullanacağız. Bin 762 hanemiz için bugünden itibaren yaşam alanı sunacak durumdayız” dedi. Soyer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan depremzedelerin listesini kendileriyle paylaşmasını da istedi. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, kampanyaya destek verdi. l İZMİR Konteynır kent kuruluyor Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Rıza Bey Apartmanı enkazı önünde yaptığı açıklamada “46 bin 300 metrekarelik alanda, Bayraklı’daki Smyrna Meydanı’ndaki alanda bin konteynırımızı kuracağız. 19 gün sonra vatandaşlarımız konteynır kentte barınma ihtiyaçlarını giderebilecekler” dedi. Kurum, şehir hastanemizin hemen yanında, yaklaşık 3 bin konutluk örnek bir proje geliştiriyoruz. 1 yılda tamamlayacağız” diye konuştu. 114 1035 3 bin 761 3 bin 274 21 bin 460 kişi öldü kişi yaralandı ağır hasar orta hasar az hasarlı birim Rıza Bey Apartmanı Az hasarlı tartışması AYDA’NIN ANNESI UĞURLANDI Rıza Bey Apartmanı enkazından 91 saat sonra kurtarılan 4 yaşındaki Ayda Gezgin’in aynı enkazda hayatını kaybeden annesi Fidan Gezgin (38), son yolculuğuna uğurlandı. HAZAL OCAK İzmir depreminden en çok etkilenen Bayraklı’da binalara ilişkin “az hasarlı” tartışması başladı. Bayraklı Manavkuyu bölgesinde yaşayan Mihriye Gizem Ergün, depremde hasar alan binasındaki ve dairelerdeki derin çatlakları gösterdi. Ergün, bakanlığın sitesine girdiğinde önce binasına “kullanılabilir durumda” yazısının verildiğini gördü, kısa bir süre sonra sistemde binaya ilişkin durum “az hasarlı”ya dönüştü. Bir sonraki doğal afeti asla kaldırabileceğini düşünmüyorum binanın yıkımını talep ediyorum” dedi. Pelin Kıpçak da binalara ilişkin dışarıdan gözle bakarak tespit çalışmalarının yapıldığını kaydederek “Binamızın rapor sonucu ‘hasarsız’. Sinirden gülüyorum. Sitemizde 3 blok var. 2 bloka paralel olan diğer blokta giriş kısmında oturma var. O bloka da ‘az hasarlı’ tespiti yapılmış. Rapora itiraz ettik. Bakanlıktan tekrar gelecekler” ifadelerini kullandı. Kolon ve kiriş önemli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan Can özetle şöyle konuştu: “Ekiplerimiz eğitimli. ‘Vatandaş duvarlarda çatlak var, az hasarlı verdiniz’ diyor. Duvar çatlağı istediği kadar derin çatlak olsun önemli değil ama yapısal hasar olan kolon, kiriş, bağlantı gibi bu tarz bir durum değil. Haliyle bu az hasarlıdır. O çatlağın yeri var, derinliği var. Oturulamayacak binalarda zaten hemen polis şeritlerini çekiyoruz.” Dostları da kurtarın Hayvanlar varken enkaz kaldırmayın. İzmir’de yıkıma neden olan 6.9 şiddetindeki depremde çok sayıda hayvan da enkaz altında kaldı. Aramakurtarma çalışmalarının 17’nci saatinde İnci Okan ile köpeği “Fıstık”, 29’uncu saatinde bir kedi, 65’inci saatinde Ares isimli bir köpek ve 68’inci saatte de yine bir kedi kurtarıldı. Enkaz altında hâlâ kurtarılmayı bekleyen hayvanlar da var. Deprem sonrası İstanbul’dan İzmir’e giden hayvansever Aydan Üstkanat, “Evcil havyanlar hâlâ enkaz altındayken binaları yıkmayın” diyerek yetkililere çağrıda bulundu. Üstkanat, bütün canlıların binadan çıkarıldıktan sonra binaların yıkılması gerektiğini vurgulayarak “Günlerdir kurtarılan havyanları sahipleriyle buluşturuyoruz. Bazı havyanların sahiplerini henüz bulamadık. İnsanlar, evcil havyanlarını bulabilmek için binaların çevresinden ayrılmıyor. İlk insan eliyle yıkılan binada, sadece benim bildiğim 50 kedi vardı. 14’ü kurtulabildi. Enkaz altında kalan hayvanları kurtarmak yerine üzerlerine binaları yıkıyorsunuz. Evcil hayvanlar, kendi imkânlarıyla enkazın altından çıkamaz. Enkaz altında kalan insanlar bulunana kadar binayı kimse yıkmıyorsa, aynı şekilde evcil hayvalarda çıkarılana kadar binayı kimse yıkmamalıdır. Enkaz altında kalan evcil hayvaları kurtarın. Girilmesi yasak olan binalarda ise durum daha kötü. Çünkü insanlar içeri giremedikleri için evcil hayvalarını alamıyor. Hayvanlar evlerde açlıktan ölecek” diye konuştu. l Haber Merkezi Ares depremin 65. saatinde kurtarıldı. mekle suçlanıyor. Peki, bu soruşturma nasıl başladı? Dosyaya bakarsanız, adı “Durmuş Özkan” olan bir ihbarcı, 17 Ekim 2019’da Er‘Yeni paraleller’ dal Baran’ın gizli bilgileri sızdırdığını Ankara Savcılığı’na ihkuyruğundan bar eden bir mektup yazdı. Nedense 17 yakalandı gün bekleyip 4 Kasım 2019’da Ankara’da bir postaneden savcılığa gönderdi. MekYerin yedi kat altından salona çıkardık. Her arada eksi yedinci kata tekrar tup 13 Kasım’da savcılık tarafından alındı. Orada da tam 16 gün işleme konmadan inerdik. Çünkü adına “saray” bekledi. Ve 29 Kasım’da soruşdenen adalet merkezinin en di turma açıldı. binde hapishaneden getirilenPeki, sonra ne olmalıydı? lerin zindanları olur. Avcı diyor ki “Erdal Baran’ın 9 yıl önce ilk duruşmalardan İstanbul’da kışlada görevli olbiriydi. Biz yedi katlı yolculu ması, İstanbul’da ikamet etmeğa yönelirken hâkimlerden bi si, işlediği iddia edilen suçu ri jandarmaların arasındaki So İstanbul’da işlediğinin belirtilmener Yalçın’a seslendi. Sasi” nedeniyle savcılığın soruşmizdat kitabını uzatıp “İmza turmayı İstanbul’a göndermesi lar mısınız” dedi. Yalçın, “Yan gerekirdi. Öyle olmadı. Avcı’ya lış anlaşılır” deyip reddetti. An göre soruşturmayı yürütencak hepimiz şaşırmış, “böyler “meselenin bir yerinden le hâkimler de varmış” diye Ankara’ya bağlanacağını” basöylenmiştik. Hiç tanışmadışından biliyorlardı! ğımız ama birlikte örgüt kurDevam edelim... makla suçlandığımız HaneAvcı’ya göre 3 satırlık ihfi Avcı’nın nasıl bir polis oldu bar mektubunu gönderen kişiğunu o an anladık: “Öyle dü nin ifadeye çağrılıp, ayrıntılı bilşünmeyin, aksine Fethullahçı giler alınması gerekiyordu. Öyolmasaydı herkesin içinde bu le ya bir casusluk şebekesi belki nu yapmaya cesaret edemez de açığa çıkarılabilirdi. Avcı didi”. Sahiden de sona yaklaşır yor ki “sanki ihbarcının uydurken Yalçın’ın tahliyesine tek ma olduğu biliniyor gibi” bu da itiraz eden Avcı’nın ilk şüphe yapılmadı. lendiği hâkimdi. FETÖ operas Dahası... yonlarının ardından tutuklandı. Dünyanın en aptal casusları Şimdi hangi cezaevinde bilmi dahi sırlarını telefonda konuşmayorum. yacağı için astsubay hakkında fiFilmlerde, dizilerde hırsız ko ziki takip kararı alınması gerekivalayan, ceset inceleyen, mer yordu. Çok tuhaf! Savcılık buna mi toplayan polisleri görüda gerek duymamış, sadece terüz. Oysa cinayetler, hırsızlık lefon dinleme kararı almıştı. lar, saldırılar düşünce ile çözü Üstelik... lür. İyi polis, delilleri birbirine Avcı’nın ifadesiyle “casusluk bağlayan boşluğu zekâsıyla suçlamasında şüphelilerin yakadolduran kişidir. lanıncaya kadar takip, izleme ve Derdim polislik dedinlemesinin devam etmesi geğil, önümde duran “uzman rektiği halde” Yıldız ve Baran’ın mütalaası”nın hikâyesini anlat telefon dinlemeleri gözaltına mak. Altında Hanefi Avcı’nın alınmadan 3 ay önce sonlandıimzası var. Konusu ise “devlet rılmıştı. içinde iş tutan kimilerini ürkütİşin ilginci, telefonda her kotüğü için” Sincan Cezaevi’nde nuyu konuşan Erdal Baran, baştutuklu bulunan gazeteci Mü kalarına da Yıldız’a anlattıklarını yesser Yıldız. söylediği halde, soruşturmanın neredeyse tek hedefi Müyesser FETÖ’nün mirasçıları Yıldız’dı. Bütün yazışmalar onun Hanefi Avcı, yıllarca Emniyet’in için yapılmış, bütün dosya onun en tepesinde yer almış bir mü üzerine kurulmuştu. dürken 2010 yılında kimsenin beklemediği bir iş yaptı. “Haliç’te Yasadışı dinlemeler Yaşayan Simonlar” adıyla bir kitap yazdı. Polisin içindeki FETÖ yapılanmasını deşifre etti. Ardından “kumpas fabrikası” onun için çalıştı. Muhafazakâr bir polis olduğu halde Devrimci Karargâh örgütüne üyelikten tutuklandı. TİKKO ve PKK propagandasıyla suçlandı. Bir de OdaTV davasında hapse atıldı. Yıllarca içerde kaldı. Ama sonunda haklı çıktı. Türkiye, “eski paralel devlet” ile hesaplaşma kararını verdi. Gelin görün ki yeni ellerin bazıları pek de temiz değildi. Avcı ile Yıldız’ın 9 yıl önce aynı davada sanık olduğunu hatırlayınca, mütalaaya farklı bir gözle baktım. Hanefi Avcı iki şey yapmıştı. Birincisi; Müyesser Yıldız’ın bir astsubayla telefon konuşmalarının “devletin gizli bilgileri” olup olmadığı sorusuna yanıt aramıştı. Davanın esası tabii buydu. Avcı, tek tek görüşmeleri incelemiş, içeriğindeki bilgilerin konuşmalardan önce hangi gazete ve televizyonlarda yer aldığını bulmuştu. Anadolu Ajansı’ndan TRT’ye, Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından uluslararayeniden Fakat daha da önemli bir detay var. Avcı, soruşturmaya giren bazı unsurların yasal telefon dinleme tarihleri dışında elde edilen bilgilerden geldiğini yakalamış. Şu yorumu yapıyor: “Müyesser Yıldız’ın adli soruşturma öncesi telefonlarının sahte isimler veya İMEİ, İMSİ vb. sadece GSM sisteminin bildiği numaralar üzerinden dinlendiği ve delillerinin bulunacağı kanaatindeyim.” Benim yorumum sanmayın. Avcı açık açık tabloyu da anlatıyor: “Asıl hedefin Müyesser Yıldız olduğu, adli soruşturma öncesi önce onun telefon ilişkileri incelenip, dinlenerek Erdal Baran ile ilişkilerinin içeriği belirlendiği, elde edilen bilgilerde Erdal Baran’da başlayan bir soruşturma yaratmak için suni bir ihbar yapıldığı, bu ihbar üzerine başlatılan soruşturmada önce Erdal Baran’ın dinlendiğinde, buradan Müyesser Yıldız’a ulaşılacağının baştan hesaplandığı...” sı ajanslara kadar birçok yerde yer alan bilgilerin, sırf Müyesser Yıldız’ı tutuklamak için dosyaya “devlet sırrı” olarak yazıldığını ortaya koymuştu. Elbette bu FETÖ mirasını yeni yöntemlerle sürdüren yargının alıştığımız bir pratiğiydi. Ancak... Hanefi Avcı, ikinci bir şey daha yapıyordu. Ne olduğunu anladığımda tüylerim diken diken oldu. “İşte yeni paralel devlet” dedim. Avcı, yıllarca bir polis olarak yürüttüğü soruşturmalardaki tecrübeyle dosyayı incelemişti. Devlet içinde örgütlü bir grubun Yıldız’ı tutuklamak için tezgâh kurduğunu delilleriyle ortaya koymuştu. Yeni paralel yapı Hanefi Avcı, “yeni paralel devleti” işaret ediyor. Hedef aldığı kişinin telefonlarını yasadışı yöntemlerle dinleyen, tezgâh kurmak için sahte ihbar mektubu yazan, suni soruşturmalarla hedef kişiyi tutuklatan yapının failleri bugün farklı olabilir. Ama hem yöntemleri hem araçları 9 yıl öncenin neredeyse aynısı. Pazartesi Müyesser Yıldız için yaratılmış davanın duruşması var. İyimserlik, aptallık değildir. Yıldız’ı elinde tutan “yeni paralel yapı” Yıldız’a yıllarca hapis cezası verebilir. Hatta ben dahil başka yurttaşlara da tezgâh kurmaÖnceden sonucu biliyorlar ya devam edebilir. Ancak unutmayın; FETÖ, kurduğu kumpaslar sayesinde Şöyle anlatayım... görünür olmuştu. Kendine en Erdal Baran isimli astsubay, güvendiği anda attığı adımlagazeteci Müyesser Yıldız’ı te rın pervasızlığı, kanıtlanabilefonla “çok gizli bilgileri” ver lirliğini sağladı. ‘Dağıtımda aksaklık var’ Türkiye Müdendis ve Mimarlar Odası Birliği İl Kordinasyon Kurulu (TMMOB) Sekreteri Aykut Aydemir yaptığı açıklamada “Mevcut durumda yardım çalışmalarının düzensizliği, yardımların gerçek hak sahiplerine adil olarak dağıtılması, gönüllülerin organize bir şekilde sevk ve idaresinde aksaklıklar görülmektedir” dedi. Yardım çalanlar tutuklandı Depremzedelere dağıtılan malzemeleri çaldığı iddia edilen, 8 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2’si tutuklanırken, 4’ü adli kontrol şartıyla olmak üzere toplam 6 şüpheli ise serbest bırakıldı.