10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL 58 OCAK 2020 ÇARŞAMBA Çıkarılan 55 kararnamenin 31’i, diğer 24 kararnameyi düzeltmek için yayımlandı ‘Sistemin yetersizliğinin kanıtı’ MAHMUT LICALI CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kapsamında çıkarılan 24 asıl kararnameyi düzeltmek için 31 farklı kararname yayımlandığını belirterek, “55 Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 31’inin daha önce çıkarılan kararnamelerde değişiklik ve yanlışı düzeltmek için çıkarılmış olması bile sistemin yönetmekteki yetersizliğinin ve ülke yönetimindeki savrulmanın, ciddiyetsizli ğin örneğidir” diye konuştu. CHP’li Toprak, 1.5 yılını doldu ran Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini ele aldı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin parlamenter sisteme göre daha hızlı, etkili ve istikrarlı bir hükümet sistemi olduğu iddiasıyla getirildiğini belirten Toprak, yeni sistemde kararların daha etkili ve sağlıklı alınacağı savunulurken bu durumun tam tersi bir manzara yaşandığına işaret etti. Toprak, “Sistemde alelacele çıkan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri hemen arkasından tekrar değiştiriliyor, tekrar tekrar düzeltiliyor. Nerede hız? Nerede istikrar” dedi. Türkiye’nin yeni sistemle yönetilmeye başlandığı Temmuz 2018’den bu yana çıkarılan 24 Cumhurbaşkanlığı kararnamesindeki hatalar, eksikliklerin düzeltilmesi için bugüne kadar 31 yeni kararname daha çıkmak zorunda kaldığını anlatan Toprak, şunları dile getirdi: “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde o günden bu yana uygulamaya konulan 55 Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 31’inin daha ön ce çıkarılan kararnamelerde değişiklik ve yanlışı düzeltmek için çıkarılmış olması bile sistemin yönetmekteki yetersizliğinin ve ülke yönetimindeki savrulmanın, ciddiyetsizliğin örneğidir.” Bir kararname 16 kez değişti! 10 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde şimdiye kadar tam 16 ayrı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle değişiklik yapıldı. l ANKARA Yasal düzene tasfiyeDemirtaş, ana davada savunmasına devam etti, yargılanmasının siyasi olduğunu söyledi: Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son duruşmada tahliye kararı verilen ana sıtlılık uygulanmaktadır. Dosyama karartma uygulanıyor” dedi. Mahkeme, öğleden sonraki bölümde davada yargılanmasının “siyasi” ol Demirtaş’ın talebini kabul ederek, ana duğunu belirterek, “Burada amaç bir yargılama yapmak değil. İktida ALICAN davada kalan fezlekelerden savunmaULUDAĞ sını sürdürmesine hükmetti. Ayrıca rın, AKP hükümetinin cezaevi kapısında bekle özellikle AKP Genel ‘EKG’DE KALBIMBaşkanı Erdoğan’ın si yen yabancı heyetin duruşmayı izlemesine izin yasi hedeflerinin gerçekleşmesi. Muhale TEMIZ ÇIKTI’ verildi. Savunmasına kaldı fetin tasfiye edilmesi için yapılmış bir toplantıdır bu” dedi. Öğle arası sona erdiğinde mahkeme başkanı, Demirtaş ile sa ğı yerden devam eden Demirtaş, AİHM Büyük Daire’nin tutuklulu “Örgüt londaki HDP’li vekillerin sohbet et ğun siyasi olduğuna ka yöneticiliği”nin de aralarında bulunduğu çeşitli suçlardan tutuklu olan ve 2 Eylül’deki duruşmada hakkında tahliye kararı verilen Demirtaş’ın ana davada yargılanmasına Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Tahliye gerçekleşmeden savcı mesine izin verdi. Demirtaş, “Nazmi Bey saçlarınızı uzatmışsınız” deyince HDP’li Nazmi Gür, “Siz çıkana kadar saçımı kesmeyeceğim” karşılığını verdi. Demirtaş da “O zaman sana Rapunzel diyebiliriz” ifadesini kullandı. Vekillerin sağlık durumuna ilişkin sorularını yanıtlayan Demirtaş, “EKG’de kalbim temiz çıktı. Doktora, ben biliyorum dedim, kalbim temiz benim. (Gülerek) Doktor, yaşam biçiminizi değiştirin dedi. Koğuşta eskiden soldan sağa yürüyordum, şimdi sağ rar verdiğine dikkat çekti. Bu davanın yargılama aşamasının da siyasi olduğunu belirten Demirtaş, şunları kaydetti: “Burada amaç bir yargılama yapmak değil. İktidarın, AKP hükümetinin, özellikle AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın siyasi hedeflerinin gerçekleşmesi. Muhalefetin tasfiye edilmesi için yapıl lığın yeni soruşturma dan sola yürüyorum” dedi. mış bir toplantıdır bu. sında tutuklanan De Strasbourg’da 17 ülke mirtaş, duruşmaya SEG nin yargıcının katılımıyla BİS aracılığıyla tutuklu bulunduğu Edir yapılan duruşmada, ben değil sizin kararla ne Cezaevi’nden katıldı. Mahkeme başka rınız yargılandı.” nı, Demirtaş hakkında 5 ilde süren 5 farklı Demirtaş şöyle devam etti: “Şu anda ana davanın iddianamesinin de Ankara’daki da yasal düzen tasfiye ediliyor, ortadan kaldı vayla birleştirildiğini bildirdi. rılıyor. Tek adam rejimi kuruluyor. Buna Duruşmada söz alan avukatlar, diktatörlük değil, rekabetçi otoritarizm de Demirtaş’ın tahliye edildiği 2 Eylül’deki nir. Yönetim modeli anayasaya aykırı şe duruşmada mahkemenin kalan fezlekeler kilde feshedilmiş bir şekildedir. Fiili olarak yönünden sanığın savunmasının yapmış tek adam rejimine geçiliyor. Bunun önün sayılması kararını eleştirerek, adil yargı deki engeller ne? Her yönüyle muhalefet. lanma hakkı kapsamında bu karardan ge Tek adam rejiminin kurulmasına karşı çı ri dönülmesini istedi. Avukatlar, Danimar kan herkes hedefe konulmuş durumda.” ka Milletvekili Halime Oğuz’un arasında 15 Temmuz sonrasında devletin bütün bulunduğu yabancı heyetin de duruşmaya kurumlarının tasfiye edildiğini dile getiren alınmasını istedi. Demirtaş, “Yerine bir düzen inşa edilmiyor. ‘Karartma yapılıyor’ Erdoğan’ın kurmak istediği rejim kaos düzenidir. Devleti ele geçirme operasyonudur. Söz alan Selahattin Demirtaş, gelen bel Bu operasyona HDP’ye yönelik kapsam gelere duruşmadan önce UYAP’a yüklen lı tutuklamalar ile başlanmıştır. Görülmek mediği için erişemediklerini belirterek, te olan dava, bu kaos düzeninin anayasal “UYAP ortamında savcılar dosyama çok ra cumhuriyet rejimine ikame etmek için açıl hat ulaşırken, avukatlarıma fiili olarak kı mış davalardır” dedi. l ANKARA 27 Mayıs 1960 ihtilalinin Millî Birlik Komitesi üyesi, 1961 Anayasası ve Demokrasi Vakfı Başkanı Numan Esin’i, 7 Ocak 2020 günü, Selimiye Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra sonsuzluğa uğurladık. Cenazesi, Çanakkale Biga’daki aile mezarlığına defnedilmiştir. Tüm ailesi ve dostlarına baş sağlığı dileriz. 1961 Anayasası ve Demokrasi Vakfı CHP’Lİ ALTAY’DAN AÇILIŞ ELEŞTİRİSİ: AKP Sözcüsü Ömer Çelik de MİT tesisinin açılışında kurdeleyi kesenler arasındaydı. ‘MİT, AKP’nin değil devletin kurumu olmalı’ CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) yeni binasının açılış töreninde AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in bulunmasına tepki göstererek, “MİT, AK Parti’nin değil, parti devletinin değil, devletin kurumu olmalı, öyle pozisyon almalıdır. Ama görüyoruz ki tersi bir süreç işliyor. MİT binasının açılışı için tüm partilere davetiye gönderildi mi? Gönderilmediyse AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in o törende ne işi var” diye konuştu. CHP’li Altay, yaptığı açıklamada siyasetten ve günlük politikadan uzak, ülkenin milli güvenliğini her şeyin üstünde tutan bir anlayışı barındırılması gereken MİT’in tam tersi bir yaklaşımla bir siyasi par tinin her tür düzeydeki yöneticileri, eski vekilleri ve eski bakanlarıyla görüntü vermesinin kuruma büyük zarar verdiğine işaret etti. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 2015 milletvekili seçimleri için görevinden istifa ederek AKP’den vekil adayı olması ve sonrasında MİT’e tekrar dönmesinin kurumda ciddi güven erozyonuna neden olduğunu kaydeden Altay, “Tek adam yönetimi, ne yazık ki ülkenin tüm kurumlarını tahrip ediyor, kurum kültürlerini yok ediyor. Eğitimden sağlığa, adaletten dış politikaya tüm alanlarda yaşanan çöküş ve çürümenin de kaynağı işte bu tek adam zihniyetinin devletin kurumsal yapısındaki tahribatıdır” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Sözcü Kalın’dan İranABD gerilimi açıklaması: Arabulucu olmak gibi bir iddiamız yok Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İdlib’den Türkiye’ye yönelen mültecilere yönelik gerekli tedbirlerin alındığını belirtirken, Türkiye’nin İran ve ABD geriliminde arabulucu olma talebinin bulunmadığını kaydetti. Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan kabine toplantısına ilişkin konuştu. İranlı komutan Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin ardından İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Erdoğan ile görüşmesinde, “ABD’ye beraber karşı duralım” çağrısında bulunduğu iddiası anımsatılan Kalın, görüşmede Erdoğan’ın Ruhani’ye telkinde bulunduğunu belirterek, “Bu saldırının birtakım sonuçlarının olacağını herkes görüyor, ama verilecek cevapların ortauzun vadede bütün bölgeyi ateşe verecek adımlar haline gelmesinden herkesin kaçınması gerekir” dedi. Sürecin diyalog yoluyla yönetilmesi gerektiğini kaydeden Kalın, “Arabulucu olalım gibi bir beklentimiz, talebimiz, iddiamız yok. Türkiye hem ABD ile hem İran’la konuşabilen birkaç ülkeden belki de en önemlisi” ifadelerini kullandı. ‘İdlib’de anlaşamıyoruz’ Suriye’de rejim saldırılarının yoğun şekilde devam ettiğini kaydeden Kalın, İdlib’den gelecek on binlerce Suriyelinin Türkiye’nin öncelikli gündem maddelerinden olduğunu söyleyerek “Gerekli tedbirleri almış ol makla birlikte bu meselenin Türkiye’nin ötesine geçeceği bir hakikat” diye konuştu. Suriye rejiminin İdlib’de kalıcı bir barış sağlanması yönünde niyeti olmadığının anlaşıldığını kaydeden Kalın, “Bu konuda Rusya ile anlaşamadığıKalın mız bir sır değil” dedi. Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmelerde Suriye ve İdlib meselesi ile Astana sürecinin gündemde olacağını açıkladı. Kalın, Libya’da Türkiye’nin aldığı pozisyona ilişkin ise “Önceliğimiz çatışmaların durması, ateşkes ilan edilmesi ve bütün tarafların nisan ayındaki pozisyonlarına geri dönmesidir” ifadelerini kullandı. NATO zirvesinde Türkiye, Almanya, Rusya ve Fransa’nın katılımıyla gerçekleştirilen dörtlü zirvenin şubat ayında İstanbul’da da toplanmasının planlandığını kaydeden Kalın, “Bir de şimdi Rusya’nın olmadığı, İngiltere’nin olduğu bir başka dörtlü grup oluştu. Konular ortak olduğu için ‘bunları birleştirelim mi’ diye bir görüş alışverişi yapılıyor. Liderler mutabık kalırlarsa, toplantıyı bu formatta yapmak da söz konusu olabilir” dedi. Kalın, büyükşehir belediye başkanları ile Saray’da yapılan toplantı sonrasında alınan kararlar doğrultusunda çalışmaların sürdüğünü de belirterek “Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlarıyla bu yıl içerisinde ikinci bir toplantısı olabilir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Açlık Bu ülkede zamanında... Evlerde, kahvelerde, yazılı ve görsel medyada, sanal ortamda, Meclis’te ve sokakta... İstiklal mahkemelerinin ne olduğunu tartıştınız. Ermeni meselesine dair soykırım iddialarını tartıştınız. Dersim olaylarını tartıştınız. Komünistlerin vatan haini olup olmadığını tartıştınız. Faşistlerin vatansever olup olmadığını tartıştınız. 1960 ihtilalinin neye hizmet ettiğini tartıştınız. Menderes ve arkadaşlarının idamlarının ne anlama geldiğini tartıştınız. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarının doğru olup olmadığını tartıştınız. Ordunun hükümete müdahalelerinin gerçekten Cumhuriyet rejimini ve Atatürk ilke ve inkılaplarını korumak için yapılıp yapılmadığını tartıştınız. Poliste işkence olup olmadığını tartıştınız. Gözaltında kayıplar olup olmadığını tartıştınız. 1980 darbesinin aktörlerinin yargılanmasının gerekip gerekmediğini tartıştınız. Laikliğin dini inançlara bir hakaret olup olmadığını tartıştınız. Özal’ın icraatlarının ülkeye faydalarını ve zararlarını tartıştınız. Koalisyonların ülkeye faydalarını ve zararlarını tartıştınız. Türkan Saylan’ın kim, Ergenekon’un ne olduğunu tartıştınız. Başörtüsünün siyasi bir simge mi yoksa inançlı kadınlar için bir özgürlük bayrağı mı olduğunu tartıştınız. Atatürk’ün diktatör olup olmadığını tartıştınız. Dini siyasete alet edenlerin aslında ülkeye şeriat getirmeyi hedefleyip hedeflemediklerini tartıştınız. Fethullah Gülen’in CIA için çalışan tehlikeli ve derin bir örgütlenmenin lideri olup olmadığını tartıştınız. Türkiye’nin ılımlı bir İslam ülkesi yapılmaya çalışılıp çalışılmadığını tartıştınız. Tayyip Erdoğan’ın laikliğe düşman bir lider olup olmadığını tartıştınız. Ekonomi için özelleştirmenin iyi mi kötü mü olduğunu tartıştınız. Büyük Ortadoğu Projesi’nin gerçek olup olmadığını tartıştınız. Kürtlerin devleti yıkmayı ve kendi devletlerini kurmayı hedefleyip hedeflemediklerini tartıştınız. Dağda Türk ordusuna karşı savaşan Kürtlere gerilla denilip denilemeyeceğini tartıştınız. Öcalan’a “Sayın” denilip denilemeyeceğini tartıştınız. PKK’ya PKK’e demenin ne anlama geldiğini tartıştınız. AKP’ye AK Parti demenin ne anlama geldiğini tartıştınız. Tek adam yönetiminin ülkenin başına neler açabileceğini tartıştınız. Mevcut iktidarın önerdiği anayasa değişikliklerinin bedellerinin ne olabileceğini tartıştınız. Tüm bunları... Evlerde, kahvelerde, yazılı ve görsel medyada, sanal ortamda, Meclis’te ve sokakta... Hem de iştahla tartıştınız, tartıştınız, tartıştınız. Sonra gün geldi hiçbir şeyi tartışamaz, ağzınızı açamaz hale geldiniz. Çünkü, bu tartışmaların hararetiyle ısınan ve genleşen ve ülkenin üzerine kara bir bulut gibi çöken mevcut iktidar... Geçmişteki tüm tartışmaların üzerinden silindir gibi geçip gitmişti. O tartışmaların ateşli taraflarının başına gelen her türlü felaketten sanki kendisi sorumlu değilmiş gibi arkasına dönüp bakmadan tahtına kurulmuştu. Evlerde, kahvelerde, yazılı ve görsel medyada, sanal ortamda, Meclis’te ve sokakta, herkes nihayetinde tehlikeyi görmüş, anlamış ve susmuştu. Şu anda tek bir şeyi tartışmanıza izin var; Açlık. Siz... bir şekilde hayatta kalanlar, onların... hiçbir şekilde hayatta kalamayanların... Yoksulluk yüzünden bazen kendilerini ve bazen kendileriyle birlikte sevdiklerini de öldüren o yaralı insanların... Deli olup olmadığını... Yoksul olup olmadığını Gerçekten aç olup olmadığını... Tartışıyorsunuz. Açlığın ne olduğunu tartışıyorsunuz. İştahla. HHH İsterseniz artık susun. Kültür AŞ’den ihale İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) şirketlerinden Kültür A.Ş.’nin, organizasyon kapsamında 11 ayrı hizmet alım ihalesi 2326 Aralık 2019 tarihleri arasında gerçekleştirildi. 67 Ocak’ta açıklanan ihale sonuçlarına göre 11 ihaleden 3’ünü, müzisyen Ercan Saatçi’nin ortak olduğu ‘Saatçi Ajans A.Ş.’ aldı. Toplam bedeli 30 milyon 655 bin TL tutan 3 ihale, muhtelif tekstil ürünü ve bayrak alımı işi, muhtelif broşür, katalog, bülten ve dergi basımı işlerini kapsıyor. Diğer üç ihaleyi ise Eser Kırmızıtaş’a ait ‘Vesa Events Organizasyon Tic. Ltd. Şirketi’ üstlendi. Toplam bedeli 30 milyon 178 bin TL olan söz konusu ihaleler çadır temini ve kurulumu, sahne sistemleri hizmeti ve organizasyon hizmet alımı işlerini kapsıyor. Diğer 5 ihaleden 2’sini Birand Yapım A.Ş., bir ihaleyi Gens Popülist Medya Planlama Organizasyon Tic. Ltd. Şirketi, bir ihaleyi Kahraman Yeşilyurt, bir ihaleyi de Görsel C Ajans aldı. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle