Katalog

4 27 OCAK 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET HABER Dsaorıslıptuağnlaad ı DEPREMDE KALP KRIZI GEÇIREN KÖPEK MERSIN’DE TOPRAĞA VERILDI En zor günümde yanımdaydın Elazığ’da meydana gelen depremin hissedildiği Gaziantep’te, sarsıntıdan etkilenerek kalp krizi geçiren İngiliz cocker cinsi 7 yaşındaki “Tosun” adlı köpek öldü. Kentte hayvan mezarlığı bulunmadığı için Tosun Mersin’de sahiplerinin gözyaşları arasında toprağa verildi. Aslıhan Akbal, “Nasıl dayanacağım ben? Benim en zor günümde sen yanımdaydın. Ayakta duramazken sen durdurdun beni. Niye yaptın oğlum bana bunu? Niye bıraktın beni” diye ağladı. Öte yandan depremde Elazığ’da 48 ahır yıkılırken, 86 büyükbaş ile 110 küçükbaş hayvan öldü. Malatya’da ise 95 ahırda hasar olduğu ve 55 büyükbaş, 21 küçükbaşın öldüğü belirlendi. Oyadraalandı YARALANAN HAYVANLARA ÜCRETSIZ TEDAVI Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Elazığ’da yaşanan 6.8’lik depremin ardından yaralanan hayvanların kurum hekimlerince ücretsiz tedavi edileceğini duyurdu. TVHB, “Elazığ için Cazim bulut: 0 532 216 29 71 ve Kamil Özdemir: 0 532 579 07 26, Malatya için Ergün Koşar: 0 532 547 92 62, Ekrem Ayaz: 0 536 469 18 51 ve Mesut Akdağ: 0 534 354 87 81 numaralarına ulaşabilir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Köyler ağır yaralı60’tan fazla köyü dolaşan HDP’den Elazığ raporu: İhtiyaçlar sürüyor Yardım kutusunda duygusal notTküammpyaunrtytaa İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, Aydın, Muğla ve Manisa’da yardım kampanyası başlattı. Dün sabah saatlerinde battaniye, kuru gıda ve kışlık giysiden oluşan ilkyardım TIR’ı yola çıktı. Belediyelerin bazıları da arama kurtarma ekiplerini deprem bölgesine gönderdi. İstanbul Ataşehir’den deprem bölgesine ulaşan bir yardım kutusunun içinde “Kusura bakmayın yenilerini alabilecek durumumuz yoktu. Olabilenlerden elimizden geldiğince paylaşmak istedik. Siz en iyilerine layıksınız ama bunları da kabul edin” notu çıktı. 17 Ağustos 1999 depreminde büyük hasar gören ve kayıpların verildiği İzmit’te yardım kampanyası başlatıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AFAD koordinasyonunda İstanbul, Konya, Kayseri ve Bingöl’den, Elazığ ve Malatya’ya yardım götürmek için yola çıkan TIR’ların deprem bölgesine ulaştığını bildirdi. Hatay’ın Kırıkhan Belediyesi tarafından yardım için “Bir Can da Sen Ol” kampanyası başlatıldı. Mersin’in Yenişehir ve Mezitli ilçelerinde, depremzedeler için yardım kampanyası başlatıldı. Otobüs desteği Türkiye’nin önemli taşımacılık firmalarından Kamil Koç, deprem bölgesine ücretsiz sefer düzenlemeye başladığını duyurdu. Yine Metro Turizm de ücretsiz otobüs seferleri başlattı. Ücretsiz kargo UPS Kargo Batı Karadeniz Bölge Müdürlüğü, Zonguldak, Karadeniz, Ereğli, Bartın’dan depremin yaşandığı Elazığ’a koli gönderecek yurttaşların yardımlarını ücretsiz ulaştıracağını açıkladı. Başına düşen sac parçası öldürdü Elazığ’daki depremde yaşamını yitiren Güven Kartal’ın (38) sarsıntı sırasında oturduğu kıraathaneden dışarı çıkarken çatıdan başına sac parçasının düşmesi sonucu öldüğü belirtildi. Kartal’ın cenazesi, yakınları tarafından Sancaklı köyünde toprağa verildi. Berna Laçin’e soruşturma Oyuncu Berna Laçin’e Elazığ depremi sonrası yaptığı paylaşımlar nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Laçin’in eleştirileri hükümete yakın medya organları tarafından ‘provokasyon’ olarak gösterilmişti. Elazığ’da depremin ardından incelemelerde bulunan HDP heyeti hazırladığı raporu açıkladı. HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “60’tan fazla köyü ziyaret ederek, yurttaşlarla bir araya gelerek hasar ve ihtiyaç tespiti yaptık. İncelemeler sonrasında, köy ve mahallelerde ihtiyaçların hiçbirinin karşılanmadığı tespit edilmiştir. Söz konusu köy ve mahallelerde yaşayan ve cemevlerine sığınan yurttaşlarla ilk teması heyetimiz kurmuştur. Yapılan ziyaretler sonrasında bölgede çadır, battaniye ve kuru gıda ihtiyacının devam ettiği belirlenmiştir. İlk etapta Ergani ve Siirt belediyelerimiz aracılığıyla toplanan kuru gıda, 50’ye yakın çadır ve 1000 adet battaniye yola çıkarıldı” dedi. Ziyaret edilen köylerde hiçbir hasar tespitinin yapılmadığına tanık olduklarını söyleyen Başaran, “2 ölü, biri ağır 3 yaralının olduğu Çevrimtaş köyüne kimse ulaşmamış. Bu köyde insanlar kendi olanaklarıyla arama kurtarma çalışmaları yapmışlar. Yolları kapalı olduğu için Elazığ’a gelememişler ve cenazelerini Malatya’ya götürmek zorunda kalmışlar. Yine Sivrice’de gördük ki bu depremin hasarı bugünden kaynaklı değil. 2007 depreminden kalan hasarların daha da büyüyerek karşımızda durması söz konusu. Hiçbir binada önlem alınmamış” ifadelerini kullandı. Yardımların AKP il çe başkanının eliyle yandaşlarına dağıtıldığını öne süren Başaran, “Çadır ulaştırılan yerlere ısıtıcı verilmemiş. Tüp verilen yerde başlık, katalik verilen yerde tüp verilmemiş” dedi. HDP’nin yardımına ret Öte yandan HDP’den yapılan açıklamada Ergani’den yola çıkan 2 kamyon yardım kolisinin, Elazığ Valisi’nin emriyle kente sokulmadığı ve polis eşliğinde geri gönderildiği belirtildi. Siyasi hesapların bir kenara bırakılması gerektiği vurgulanan açıklamada “Acılar hepimizin acılarıdır. Gerekli tedbirleri almayan iktidar, insani yardımlara da müdahale etmektedir” denildi. l İç Politika YÜSRA BEBEK Babası kalkan olmuş Elazığ’daki 6.8’lik depremde Mustafa Paşa Mahallesi’nde yıkılan binanın enkazından yükselen kadın sesi üzerine harekete geçen jandarma ekiplerinin çalışması sonucu 2.5 yaşındaki Yüsra Yıldız 24 saat sonra kurtarıldı. Yüsra’yı kurtaran ekipte yer alan itfaiyeci, Yüsra’nın babasının ailesine kalkan olduğunu söyledi. Gözleri dolan itfaiye eri, ‘’Oradaki baba da bir kahramandı. Bir kalkan vazifesi görmüş. Onların hayatta kalmasına vesile olmuş. Bu bir kahramanlıktır. Yüsra’nın babasını unutmayacağım’’ dedi. 24 saat sonunda enkaz altında kalan 2.5 yaşındaki Yüsra Yıldız sağ çıkarıldı, annesi Ay şe Yıldız ise kızından 4 saat sonra kurtarıldı. Hastaneye kaldırılan anne ile kızı tedavi altına alındı. Yüsra’nın kardeşi ve babası ise kurtarılamadı. Yüsra ve annesini kurtaran ekipte yer alan Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekibinden Ali Güneş kurtarılma anlarını anlatırken duygulandı. SURIYELI MAHMUD AZIZE’NIN ANNESINI ILE BULUŞTULAR ENKAZDAN ÇIKARDI Elazığ depreminin yaşanmasının hemen ardından Sürsürü Mahallesi’nde yıkılan binaya koşan Suriyeli üniversite öğrencisi Mahmud, elleriyle kazarak enkazdan çıkardığı Dürdane Aydın ve eşi Zülküf Aydın ile bir araya geldi. Buluşmada duygulu anlar yaşandı. Elazığ’da UMKE görevlisinin telefonla konuşup kurtardığı Azize Çelik’in annesi olduğu öğrenilen Sakine Düşmez’in cansız bedeni enkazdan çıkarıldı. O anları anlatan itfaiye eri gözyaşlarını tutamadı. l İHA ‘Erdoğan Elazığ’da meydana gelen depremin ardından göçük altında ka lan bir yaralının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölgeye ge gelecek leceği için enkaz altında yaklaşık 1 saat bekletildiği iddia edildi. diye yaralıyı Depremin ardından Elazığ’a gi enkazda den gazeteci Serdar Akinan, KRT TV yayınında Erdoğan’ın geleceğini beklettiler’ öğrenen kurtarma ekiplerinin yaralı yurttaşı enkazda tuttuğunu söyledi. Akinan, “Benim bulunduğum noktada önümüzdeki ekip battaniye istedi ve çalışma görünmesin diye bariyer oluşturdu. Ekipten bir kadın telsizle içeride yaralı olduğunu söyledi ve telsizden bekletin talimatı geldi” dedi. Erdoğan’ın göçük alanına gelmesiyle battaniye indirilerek yaralı kadının enkazdan çıkarıldığını iddia eden Akinan, “Cumhurbaşkanı geldiği an sedye önüne geldi. İnanılır gibi değil” ifadelerini kullandı. Öte yandan Sendika.Org muhabiri Murat Bay, tanık olduğu olayı “Üzerinde AFAD ceketi olan bir kişi enkaz üzerindekilere eliyle ‘Ne durumda’ işareti yaptı ve ‘Çıkarabiliyorsanız hemen gönderin’ minvalinde şeyler söyledi. Daha sonra Erdoğan’ın yanına giderek ona bir şeyler söyledi. Kısa süre sonra enkazdan çıkarılan yaralı sedye üzerinde Erdoğan’ın yanına getirildi” sözleriyle anlattı. l Haber Merkezi Öngörü mü, songörü mü? Öngörü, sonradan olacakları kestirmek. songörü, olanların neden olduğuna akıl erdirmek. Her ikisi de bireyler için de, toplumlar için de yaşamsal önem taşıyor. Uğur Mumcu, öngörüsü güçlü bir araştırmacıydı. Yazdıkları, söyledikleri sonradan hep doğru çıkmıştır. Bir anlamda Uğur Mumcu, toplumun sis çanı olmuştur. 1970’lerde, 1980’lerde yaptığı uyarılar sonradan bu toplumun yaşadıklarının özetidir. O ünlü üçgeni, “inanç sömürüsüsiyaset kandırmacasıticaret çıkarcılığı” sonraki yıllarda olup bitenleri açıklayan sosyal bir uyarı denklemidir. RABITA olayına ilişkin araştırması, dinsel sömürü çevrelerinin iktidarı nasıl desteklediğinin belgesidir. Her şeyi araştırması, belgelerle ortaya koyması, nedenleri ve sonuçlarıyla açıklaması onu “araştırmacı gazetecilik” alanının yıldızı yapmıştır. Güvenilir kişiliği bütün toplumu öylesine etkilemiştir ki, 1993 yılında o alçakça suikasttan sonra veda töreninde bir milyondan fazla insan, kadınlı erkekli yağmur altında yürüdü. Ankara’da o kararlı kitleyle birlikte yürürken görmüştüm ki, bu toplum güvendiği insanı yalnız bırakmazdı. Uğur Mumcu, o şaşmaz öngörüsüyle, o tarihlerde cemaat ve tarikat okullarında beyni yıkanan öğrencilerin ilerde savcı, yargıç, polis, kaymakam, vali olacaklarını ve ülkeyi ele geçirmek isteyeceklerini açıklıyordu. Bunların hepsi adım adım gerçekleşti. Dinci siyasetin korumasında, laik kesimin “ama yapamazlar ki” aymazlığında adım adım hepsi gerçekleşti. Şimdi artık dile getirilmiş ama adı konmamış bir “şeriat düzeni”ne geçmenin alıştırmaları yapılıyor. AKP ve başkanı bu son aşamanın ön hazırlıklarının gizli planlarını yapıyorlar. Laik kesim gelecekte toplanacakları gettolardan habersiz gibi davranarak “yapay bir demokrasi oyunu”nu sürdürmeyi durumun güvencesi sayma aymazlığını sürdürüyor. Haşlanmakta olan kurbağanın “ama su daha kaynamıyor” diye kayıtsız kalmasına benzer bir durumdur bu. Yargı başkanın emrinde. Yürütme başkanın emrinde. Yasama başkanın emrinde. Daha neyi bekliyorsunuz, daha neyi umuyorsunuz? Kanal İstanbul bir “cambaza bak” yutturmacasıdır. “Yerli ve milli otomobil” bir illüzyon gösterisidir. Toplum bunlarla işgal edilirken “İhvancı siyaset” mutlak iktidarın son adımını atmaya hazırlanmaktadır. Ey CHP, sen bu oyunun top toplayıcısı olma. Gündelik gündem oyunlarına kapılıp hazırlanan plandan habersizmiş gibi davranma. Dinci iktidar senin bu oyuna katılmandan güç alıyor. Senin gücün, bu oyunu bozmaya yetecektir. Toplumun bütün akılcı gücünü seferber ederek oynanan oyunun karşısına dikilmen gerekir. Cumhuriyetçilaik bütün güçler. Sadece ortak hedefinize odaklanarak hazırlanan karanlık geleceğin karşısına dikilin. Korkacağınız tek şey, kendi korkunuz olacaktır. Çünkü, karşınızda “songörüsüz bir iktidar grubu” var. Songörüsüz iktidar grubu Bu iktidar grubu, bir dinci koalisyondur. AKP, cemaatleri, tarikatları yanına alan bir çıkar topluluğuna dönüşmüştür. AKP kurucuları bile oradan ayrılmış, ayrı partiler kurma hazırlığına girişmiştir. Songörüsüz oldukları için de, yaptıkları işlerin nasıl olup da yüzlerine gözlerine bulaştığını bile anlayamazlar. Başarısız oldukları yerlerde yaygara, şamata, yetmezse tehdit, şiddet ve saldırı ile suçlarını örtmekteler. Güç aldıkları şey, aymazlık, duralama, korku ile harekete geçememe olmaktadır. Siz bunları yeneceksiniz Siz, bu aymazlığı, bu duralamayı yeneceksiniz. Korkunuzu haklılığınızla, doğruluğun cesaretiyle yeneceksiniz. Asla teslim olmayacaksınız. Uğur Mumcu bugün de yaşıyor, gelecekte de yaşayacak. Mustafa Kemal Atatürk aramızda yaşıyor, gelecekte de yaşayacak. Hepimiz faniyiz, bir gün öleceğiz. Ama bizi biz yapan doğruluğumuzun, haklılığımızın gücü sonsuza kadar yaşayacak... Mansur Yavaş: Bizi sadece acılar mı birleştirecek? Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Elazığ’da yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depreme işaret ederek “Bizi sadece acılar mı birleştirecek?” dedi. Yavaş, dün akşam katıldığı televizyon programında Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin çalışmalarına da değinerek “Belediye meclisindeki arkadaşlar iyi niyetli fakat seçim sonuçlarını hazmedemeyen bir kişi önergelerimizi reddettiriyor” dedi. Yavaş, Dikimevi metrosunu 6 durak uzatmak için çalışmalara başladıklarını kaydetti. l ANKARA/Cumhuriyet