11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected]. TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1127 OCAK 2020 PAZARTESİ Ev ısınmıyor file boşEurostat verilerine göre Türkiye’de nüfusun yüzde 20’si evinde yeterince ısınamıyor CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın: Şu anda doğalgaz abonesi evlerin büyük kısmında insanlar doğalgazı kapatmış soba yakıyor. Faturaları ödeyemedikleri için elektriği gazı kesiliyor. CHP milletvekili Ahmet Akın, Şehriban Kıraç’a konuştu. ŞEHRİBAN KIRAÇ Artan soğuklar nedeniyle tüketilen doğalgaz ve elektrik miktarı da arttı. Ancak zamlar nedeniyle yurttaşlar ısınmak ve daha az fatura ödemek için olmadık yöntemlere başvurmaya başladı. Son 2 yılda doğalgaza gelen yüzde 60’ın üzerindeki zam nedeniyle yurttaş artık doğalgazı yakmak yerine tek odaya girip ısınmak ya da sobaya dönme yöntemlerine başvuruyor. Geçen yıl ağustos ve eylül aylarında doğalgaza yapılan yüzde 14.9’arlık zamlarla birlikte 2019 yılında doğalgaza yapılan zam yüzde 30’u buldu. Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat verilerine göre Türkiye’de nüfusun yüzde 20’si evinde yeterince ısınamıyor. Türkiye, hane içi ısınmada Avrupa ortalamasının gerisinde. Avrupa’daki 34 ülke ülke arasında Türkiye, 2017 verilerine göre, evini yeterince sıcak tutamayan ülkeler sıralamasında 6’ncı basamakta yer aldı. Tek odaya sığındılar CHP Balıkesir Milletvekili CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi Ahmet Akın’a göre, 2002 yılında Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı yüzde 66 iken şu anda yüzde 77’ye çıktı, enerjide yüksek zamların yapılmasının ana nedeni de bu bağımlılık. “Şu anda doğalgaz abonesi olan elverin büyük bir kısmında insanlar doğalgazı kapatmış soba yakıyor. Tek odaya sığınmışlar orada yatıyorlar, kalkıyorlar çalışıyorlar orada yaşıyorlar. Bu ayıptır” diyen Ahmet Akın ile son dönemde artan do TERMIK SANTRAL SOBA GIBI ÇALIŞIYOR ğalgaz ve elektrik faturalarını, CHP’nin enerji politikalarını ve kendi başkanlığında kurulan Enerji Politikaları Birimi’nin hedeflerini konuştuk. n Şu anda yurttaşın ana gündemi geçim derdi, doğal gaz elektrik faturalarını bi le ödeyemiyorlar, bu sorunu çözmek için neler yapılabilir? 2017 ile 2018 arasında 14 milyon 314 bin kişinin elekt rikleri borcundan dolayı en az bir kez kesildi. Bu sayı şu anda daha fazla artmıştır. Millet perişan durumda. Yaklaşık 5 mil Özelleştirme değil peşkeşyon kişinin de doğalgazı kesil di. Neden kesiliyor çünkü son 2 yılda bile yüzde 60’ı aşan zam n Enerjide yapıtığınız ça dılar. Bunu aldıklarında artık dönüyor. Sonra hükümet ko lar yapıldı. Ama halkın geli lışmalarda en çok hangi ri aynı oranda artmadı. Asga alanlarda eksikler ve yan SYOARNUITLSAIZRrtsvymğğsrksguiiaaiaaaioınlesrdnürolzr.gamkı.ıellcbŞnalaaBcrküamıundzreenurayatdaüdapne5ülöniobmapvau0dkğbdolatn0eikeanbianrnlrülaTiaeddrnaLkgioikaldecetlçieedıiynneÇümksküısdonisernıkoralvü”rdrİeaddvknioğruteierymyiiHğnadleafiddaduaaynsanmeeroıogtvsruzsr.aioazdıMtszmruasdoekmnourysadruğlaeuyılalpuşıllaaşyaaElmmnraorna“aaıunardtdrnçk?zıcöıggnnıoezvsföedakıvoirrlzamasdröuapgzüetlöeağmdnçrlriıiüldlale.keiıkzzüyişlö.?ekdtznAi.erekikmmÖntlayelğaşzetarealşaınieişeştprtdbaöeşıılkitmıerıitluldzer.aadişpeerm2nştaeilile1erş mış soba ya verecek cevapları yok. Vatandaşın da di. 12.7 kayıp kaçak bitecek dediler, elektirik fiyatları ucuzlayacak dediler. Bu şirketler kâr edecek kazanç da ülkemize dönecek dediler. Ne dedilerse tam tersi oldu. Zamlar yapılıyor. Yurttaşın ödediği fatura artıyor. Şu anda Türkiye’deki elektrik üretimi ihtiyacın iki katı. Çünkü plansızlık var. Ülkede plansız bir enerji var. Denetimin ise d’si yok. Temiz enerjiye ve kendi kendine yeten enerjiye ulaşmak bir ütopya değil. Enerji kooperatifçiliği projemiz var. 10 tane kooperatif kurduk. operatfiçilği yönetmelikten çıkardı. n Şu anda enerji üretimi için kooperatif kurulamıyor mu? Bu bizim projemizdi. Halk elektrikte söz sahibi olacak diye ödleri patlıyor. Dağıtım şirketleri de bunu istemiyor. Çünkü halkı ballı müşteri olarak görüyorlar. Kooperatifçiliğin dünyada da örnekleri var. Ben bunu yaymak için gerekirse o kooperatifçilik yapmak isteyenleri bakanlığın önüne götüreceğim. Belediyelerimiz öncülü kıyor. Dolar artık biraz sesini çıkarması gerekiyor. milyar Halk kendi enerjisini üretsin ğünde kooperatifler kurduk. 7 TL’ye çık İnsanlar kendi cebine, hayatına dolar güneş panellerini kursun, 4 Hem temiz enerji üretecek tığında her etrafına baksın. File dolmuyor ev para al yıl içinde de yatırımınız geri ler hem de ucuz. kes fırsat bulup zamlar yaptı. Sonra dolar indi zamlar yerinde kaldı. Bu bir hırsızlıktır. ısınmıyor. Milletin içine inmeyen sorunlarını da bilmez. Asgari ücretle evi ısıtmak fileyi doldurmak kolay mı hükümet yetkilileri kendisi denesin. El ele temiz geleceğe Doğalgaz fiyatları dünyanın her yerinde indi biz n Enerji Politikaları Birimi olarak ne tür çalış yoruz. Dünyada bir ülke ekonomi politikalarında ne ma çalışmaları yürtüyoruz. Enerji verimliliği bizim de zam geldi. Dünya dinamik malar yürütüyorsunuz? kadar bağımsız olursa o ka için çok önemli. Bana göre lerini uygulamaları gerekiyor. Yurtdışında MIT ve dar hızlı büyüyor. Türkiye’de en büyük yerli enerji kayna Artık yurttaş adına bakanlıkla Cambridge üniversiteleriyle halkı enerjiden kopardılar. ğı enerji verimliliğidir. Ulus ra sorduğumuz sorulara da ar çalışmalar yapıyoruz. Dün Çünkü orada büyük bir rant lararası bir şirketle anlaş tık yanıt alamıyoruz. yanın trendlerini takip edi var. Akademisyenler ve gö mak üzereyiz. Belediyere nüllülerden oluşan yaklaşık lirimzle bir araya gelecek. 60 kişilik birim, sektör tem Oradaki enerji verimliliği ile silcileriyle işbirliği halinde, ilgili çalışmalar yapıyoruz. dünyadaki uygulamaları da Buna da “Verimli Kent inceleyerek, yerel yönetim ler Projesi” dedik. Bunun lerde kullanılmak üzere pro la elektrik faturalarını yüz jeler geliştiriyoruz. Her be de 20 ile yüzde 50 arasında n Sizin çalıştığınız projeler arısında sadece yenilenebilir enerji mi var? Hayır. Termik santraller de var. Ama orada dönüşüm şart. Termik santrallarda süper ultra kritik sistemler var. Diyoruz ki mevcut santralları rehabilite edin. Hem verimsiz çalışıyorlar hem de zehir saçıyorlar. Kapatın demiyoruz. Şu anda termik santraller yarı yarıya verimle çalışıyor. Hiçbir maliyet insan hayatından daha değerli değil. Termik santrallarda hiçbir denetim olmadan soba gibi çalıştırıyorlar, filtre yok. İktidarın 13 termik santralla ilgili aldığı kararlar baştan sona vatandaşlarımızın mağduriyetine yol açıyor. Soma’da yaşananlar ortada! Buradaki mağduriyet için bugün değil yıllar öncesinden önlemler alınmalıydı. Ancak iktidar vatandaşı değil yandaşı düşünürse ortaya böyle garabet sonuçlar çıkar. lediyeye özel olarak hazırlanan projeleri birer birer uygulanmaya da başladık. CHP’ye bağlı belediyeler ve yine 11 büyükşehir belediyesiyle kapsamlı çalışmalar yapıyoruz. CHP’li belediyelerle el ele temiz bir geleceğe diyoruz. Biz de diğer partilerin kapısını çalıyoruz onlar da geliyorlar. Enerji politikaları bir siyaset aracı olmamalı, bu tamamen milli bir konudur. n Hayata geçirdiğiniz somut projeler var mı? Var tabii. Atık eylem birliğini kurduk. Atık çöpten sudan atıklardan enerji üretiyoruz. Malkara’da tesis kurduk üretime başladık. Malkara’da şu anda gübre üretiyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile çok sıkı çalışma içerisindeyiz. Burada da yakında atıktan bir enerji üreten tesis kurmak istiyoruz. Adana’da ek bir tesis kur indirebiliyoruz. Mesela belediye girdiğinizde sensörlerle lambalar yanıp sönüyor. Bilgisiyarlar da sersörlerle devreye giriyor. Akıllı sistemler devreye giriyor. Çöp tenekeleri dolmadan çöp kamyonu gitmiyor. 1001 Çatı Projemiz de var. 1’i CHP Genel Merkezi olmak üzere 252 belediyemize 1000 güneş paneli kuracağız. Kuracağımız paneller o binanın elektriğini üretecek. Bu çalışmayı da toplumda farkındalık yaratmak için yürüyüş yolları üzerine, halkın rahatlıkla görebileceği noktalarda yapacağız. Hem temiz, hem de yerli ve milli enerjimizi halkla buluşturuyoruz. Halkımızı güneşle tanıştırmak istiyoruz. Şu anda 350 tane anlaşma yaptık. Yıl bitmeden 1001 çatıya ulaşacağız. Türkiye’nin en büyük kaynağı enerji verimliliğidir. Yeni bir vizyon yaratıyoruz. Davos’ta kafalara dank etmiş Dünya Ekonomik Forumu (DEF) Davos toplantısına katılanların nihayet kafasına dank etmiş. Hem demokrasiyi hem de kapitalizmi aynı anda kurtarmak mümkün olacak gibi görünmüyor. Toplantılara katılabilmek için en az 19 bin doları gözden çıkarmak gerekiyor. Ben panellerdeki tartışmaları internet üzerinden izliyorum. Tabii, 300600 bin dolar aidat vererek, arka odalarda yapılan toplantılara katılma hakkı kazananların ne konuştuğunu bilmek olanaklı değil. Adını koymak zor Davos’ta, finansal kriz günlerinde, örneğin 2008’de tam anlamıyla bir şaşkınlık hâkimdi: Katılımcılardan “Yıllardır bize, ‘merak etmeyin piyasalar riskleri dağıtarak azaltıyor ve kaynakları optimal düzeyde dağıtarak ekonomileri dengeliyor. Devletlerin ekonomiye karışmasına gerek yok’ diyordunuz. Şimdi ne oldu” gibisinden öfkeli sorular geliyordu. Ana toplantıda adeta kavga çıkmıştı. Bu yıl bir şey “kafalara dank etmiş” gibiydi. Panellere katılanlar, iklim krizi, gelir dağılımında aşırı bozulma, göçmenler ve vatandaşlık kurumundaki aşınma, demokrasi ile kapitalizm, ekonomi ile devlet, uzun dönemli toplumsal sorunlarla şirketlerin ve siyasetçilerin kısa dönemci bakışları, finansallaşma ve reel ekonomi gibi ikilemlerdeki çelişkileri görüyorlar ama çözüm üretmeye gelince her kafadan bir ses çıkıyor. Örnek olarak, “Demokratik kapitalizm: Bir çıkmaz sokak mı yoksa ortak bir kader mi?” (23 Ocak) başlıklı, ilginç paneli alabiliriz. Kolaylaştırıcı Ngarie Woods, Oxford, Princeton, IMF, UNDP. Paul Polman, Unilever CEO’su (20092018), IMAGINE adlı STK’nin kurucusu, BM Global Compact Başkan Yardımcısı. Nial Ferguson, Stanford, Oxford, Harvard, kendi deyimiyle, muhafazakâr tarihçi. Dambisa Mayo, Afrikalı, Oxford, Harvard Küresel Ekonomi profesörü, Chevron’ın ve 3M’in yönetim kurulu üyesi, TIME magazinin en etkili 100 kişisinden biri Martin Wolf, Oxford, Dünya bankası, Financial Times baş ekonomisti ve editör. Bir şeyler yapmalı Panelin başlığından anlaşılacağı gibi egemen algı şöyle: Demokrasi ve kapitalizm tehlikede. Wolf’a göre böyle giderse ya faşizm ya sosyalizm. Ancak Wolf esas tehlikenin faşizm olduğuna inanıyor. Polman’a göre finansa odaklanmış ekonomik sistemin ağırlaştırmaya devam ettiği bir gelir dağılımı sorunu var, teknoloji insanları korkutuyor, iklim değişikliği yoksulluğu artırıyor. Finansal sermayenin ötesine geçip, toplumsal ve çevresel sermaye üzerinde odaklanmamız gerekiyor, finansı reel ekonominin hizmetine vermemiz gerekiyor. Bu noktada, Ferguson öfkeli bir sesle, Polman’ın, sözünü kesti, “nasıl yapacaksınız bunu” diyerek lafa girdi. Yalnızca devlet ve ekonomi yok, sivil toplum da var çözümler orada, dedi. Woods, Wolf’a döndü. Wolf, “Ben bu ikisinin arasında bir yerdeyim” diye başladı, lafı iyice dolaştırdı, kesin bir şey söyleyemedi. Ferguson, konuşmasında eğitim sisteminden yakındı. İnsanlara kapitalizm doğru öğretilmiyormuş, üniversitelerde düşünce çeşitliliği, yeterince muhafazakâr tarihçi yokmuş, entelektüel sınıf piyasadan nefret ediyormuş. Mayo, şirketlerin ve hükümetlerin “kısa dönemli bakışı” ödüllendirmesini eleştirdi. Halbuki, teknoloji, eşitsizlik, iklim değişikliği, nüfus artışı gibi yapısal sorunlar vardı, ama devletler sorumluluklarını yeterince üstlenmiyorlardı. Mayo’ya göre, o zaman sosyal politikaları tanımlamak şirketlere ve STK’lere kalıyordu. Demokrasi bu değildi. Wolf, “provokatif olacak ama demokrasiyi yaşatmak için sınırları, gerçekçi biçimde denetlemek gerekir” dedi ve ekledi, demokratik sistem bir coğrafyaya ilişkindir. O coğrafyada yaşayan vatandaşlar siyasi sistemin kendilerine ait olduğunu düşünürler. Denetimsiz göçmenlik, onlara kimliklerinin bu kritik bileşeninin mezata çıkarıldığını, siyasi sistemlerini artık denetleyemediklerini düşündürür. Wolf, denetimsiz, yasadışı göçmenlikten iş çevrelerini sorumlu tuttu. “Demokrasiyi korumak için sınırları denetlemek gerekir” düşüncesinde ısrar etti. Mayo, “Kimse durup dururken kendi ülkesini terk edip başka yere göç etmek istemez” dedi, göçmenlerin ezici çoğunluğunun Batı’nın dış politikalarının yıkıcı etkilerinin kurbanı olduklarını anımsattı... Perşembe günü devam ediyorum. ‘Hukuk dışı el koyma’ İzmir Çeşme ve Urla’daki Alaçatı ve Zeytinelli mahallerindeki “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” kapsamındaki taşınmazların acele kamulaştırılmasına yönelik kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından DİSK Genelİş Sendikası, arazinin özelleştirilmek için kamulaştırıldığını iddia etti. Arazinin sit alanı içerisinde olduğu belirtilen sendikanın açıklamasında, “1975’te işçilere tatil yeri yapmak için alınan taşınmazımıza iktidar tarafından hukuk dışı el koyma girişimi başlatılmıştır” denildi. TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ’NDEN Şubemiz 15. Olağan Genel Kurulu aşağıda belirtilen gün ve saatte yapılacaktır. Üyelerimizin katılımı önemle rica olunur. Çoğunluklu Genel Kurul Toplantısı: Seçimler: Tarih: 15.02.2020 Tarih: 16.02.2020 Saat: 09:0017:00 Saat: 09:0017:00 Yer: TMMOB JMO İstanbul Şubesi Yer: TMMOB JMO İstanbul Şubesi 19 Mayıs Mah., Tayyareci Cemal Sok., 19 Mayıs Mah., Tayyareci Cemal Sok., İnan Bey Apt., No: 3, Kat: 12, D: 12 Sok.,İnan Bey Apt., No: 3, Kat: 12, Şişli / İSTANBUL D: 12 Şişli / İSTANBUL Çoğunluksuz Genel Kurul Toplantısı: Seçimler: Tarih: 22.02.2020 Tarih: 23.02.2020 Saat: 09:0017:00 Saat: 09:0017:00 Yer: TMMOB JMO İstanbul Şubesi Yer: TMMOB JMO İstanbul Şubesi 19 Mayıs Mah., Tayyareci Cemal Sok., 19 Mayıs Mah., Tayyareci Cemal İnan Bey Apt., No: 3, Kat: 12, D: 12 Sok., İnan Bey Apt., No: 3, Kat: 12, Şişli / İSTANBUL D: 12 Şişli / İSTANBUL GÜNDEM: 1. GÜN: 1 Açılış 2 Başkanlık Divanı Seçimi, 3 Saygı Duruşu Ve İstiklal Marşı, 4 Şube Çalışma Ve Mali Raporlarının Okunması Ve Değerlendirilmesi, 5 Şubenin Yeni Dönem Yıllık Bütçesinin Görüşülmesi Ve Değerlendirilmesi, 6 Şube Yönetim Kurulu Ve Delegelerin Asıl Ve Yedek Adaylarının Belirlenmesi, 7 Dilek Ve Temenniler, 2. GÜN: 8 Seçimler. MAL ALIMI İÇİN İHALE İLANI Parpen Plastik Tekstil Gıda İthalat İhracat Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi, Çukurova Kalkınma Ajansı 2019 Yılı Yeni Ürün Geliştirme Mali Destek Programı kapsamında sağlanan mali destek ile Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Acıdere Mah. Toros Cad. 10 Sarıçam / Adana’da “PVC Kapı Pencere Panjur Sistemleri Profil İmalatına Geçiş İle Yenilikçilik” için bir mal alımı ihalesi sonuçlandırmayı planlamaktadır. LOT – 1 (1) 1 adet 39 MM PANJUR LAMELI KALIBI (2) 1 adet 47 MM PANJUR LAMELI KALIBI (3) 1 adet 55 MM PANJUR LAMELI KALIBI (4) 1 adet 155 MM PANJUR KUTU PROFIL KALIBI (5) 1 adet 155 MM PANJUR KUTU PROFIL KALIBI (ALT) (6) 1 adet 155 MM YAN RAY PROFIL KALIBI (7) 1 adet PANJUR BITIS PROFIL KALIBI (8) 1 adet 2000 MM HAVUZ İhaleye katılım koşulları, isteklilerde aranacak teknik ve mali bilgileri de içeren İhale Dosyası Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Acıdere Mah. Toros Cad. 10 Sarıçam / Adana adresinden veya www.parpen.com.tr ve www.cka.org.tr internet adreslerinden temin edilebilir. Teklif teslimi için son tarih ve saati: 17.02.2020 Saat: 13:30 Gerekli ek bilgi ya da açıklamalar; www.parpen.com.tr ve www.cka.org.tr adresinde yayınlanacaktır. Teklifler, 17.02.2020 tarihinde, saat 13:30’da ve Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Acıdere Mah. Toros Cad. 10 Sarıçam / Adana adresinde yapılacak oturumda açılacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle