22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 19 OCAK 2020 PAZAR HABER OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK >> Baş tarafı 1’de Dış politikadaki güçlü yazarlarımız, bu gelişmelerle ilgili arka plan bilgileri ile donanmış en etkin değerlendirmeleri yapmaktadırlar. ArtılarEksiler Türkiye, Ortadoğu’nun kalbindedir. Ortadoğu’daki her gelişme ülkemizin ulusal çıkarlarını birinci derecede ilgilendiriyor. Bu nedenle, tüm bu konulardaki gelişmelerin objektif ve yansız değerlendirmesini makro düzeyde yeniden yapmakta yarar var: 1. Siyasal iktidar, Suriye konusunda başlangıçta çok hatalı bir politika izledi. ABD’nin o günkü politika yönlendirmesine ayak uydurarak Suriye’de iktidarın değişmesini ve Devlet Başkanı Esad’ın bir an önce devrilmesini istedi. Bir hafta içinde Emevi Camii’nde namaz kılacağız söyleminin gerçeklerden uzak ve ne kadar hatalı olduğu 8 yıldır süren Suriye savaşı nedeniyle artık herkes tarafından kabul edilmektedir. 2. Türkiye, Mısır’daki iktidar değişikliğini de yanlış değerlendirmiş, konuya mezhepsel referanslardan yaklaşmış, “Müslüman Kardeşler Hareketi”ne destek veren bir politika izlemiştir. Devlet Başkanı Sisi’ye ağır ithamlarda bulunulmuştur. Sonunda Mısır’daki Sisi yönetimi Ortadoğu’da Türkiye’nin tam karşıtı blokta yer almış, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile birlikte hareket etme yoluna gitmiştir. Nitekim Mısır, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail, İtalya, Ürdün ve Filistin’in aralarında bulunduğu yedi ülke Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun oluşturulması için geçen perşembe günü Kahire’de bir araya geldi. Ama bu oluşuma Türkiye, Suriye, Lübnan, Libya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) davet edilmediler. Oysa Doğu Akdeniz’in istikrarı için o masada tüm tarafların yer alması gerekiyordu. 3. Türkiye’nin gerek PKK/PYD terör unsurları ve gerekse Suriye kuzeyinde oluşturulmaya çalışılan “İsrail Koridoru”na karşı çıkması, milli çıkarlarımız açısından çok doğrudur. 4. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan etmesi isteniyordu, bu konuda geç kalındığı belirtiliyordu. 5. Doğu Akdeniz’de GKRY, İsrail, Yunanistan, Mısır, Filistin ve Suudi Arabistan’ın oluşturduğu petrol ve doğalgaza dayalı çıkar koalisyonunun etkinliğinin bir noktada kırılması gerekiyordu. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın yıllardır hazırlığını yaptığı “TürkiyeLibya MEB” projesinin ilanı, geç kalınmış ancak ulusal çıkarlarımız açısından gerçekçi ve önemli bir karardır. 6. KKTC’de 2004 tarihinde yapılan “Evet be annem” sloganıyla yürütülen halkoylamasında “yetmez ama evet”çilerle kol kola giren AKP siyasal iktidarının bu tutumu hatalıydı. Ancak Rumlar bu halkoylamasında “hayır” oyu kullanarak istemeden de olsa Türkiye’nin ulusal çıkarlarına yardımcı oldular. 7. Doğu Akdeniz’deki çıkar çatışması AKP iktidarının gözünü açtı ve şimdi Türkiye, yakın bir süre önce KKTC’de Deniz Kuvvetleri için bir liman, ayrıca hava sahasının kontrolü için bir üs kurma yoluna gitmektedir. Geç kalınmakla birlikte, bu da Türkiye için olumlu bir adımdır. 8. 6 Ocak’ta, Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye’ye geldi. ErdoğanPutin görüşmesinde, Libya konusunda Moskova’da ateşkes için girişimler ve bu konuda arabuluculuk yapılmasına karar verilmişti. Oysa Erdoğan, bu tarihten iki gün önce “Libya’da asla arabuluculuk yapmayız” demişti. Görüş değiştirmek, milli çıkarlar doğrultusun da olduysa ve özellikle Libya’da ateşkes sağlanacaksa, konunun olumlu yönden de ele alınması gerekir. Libya’da barışcıl girişimler desteklenmeli, Türk askerinin Libya iç savaşına müdahil olarak katılması çok büyük hatadır. Bunun sakıncaları her vesile ile belirtilmelidir. 9. Moskova’da MİT Müsteşarı Fidan’ın Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memlük ile görüşmesi, önemli bir gelişmedir ve desteklenmelidir. Öteden beri haklı olarak Suriye Merkez Hükümeti ile resmi ilişki kurulmalıdır tezi daima ileriye sürülmüştür. Bu yönde bir adım atıldığına göre, konu olumlu olarak değerlendirilmelidir. 10. Türkiye’nin sadece Suriye ile değil, Mısır’la da Doğu Akdeniz politikaları konusunda ortak hareket etmesi gerekiyor. Bu konuda AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay ve AKP Sözcüsü Ömer Çelik olumlu yönde açıklamalar yaptılar. Bu girişimler desteklenmelidir ve cesaretlendirilmelidir. 11. Ortadoğu’da “İhvancı”, “mezhepçi” bir politika yürütülmesi hatalıdır. Bu nedenle, mezhep ağırlıklı dış politikadan kesinlikle uzaklaşılmalıdır. Mısır ve İsrail’de büyükelçimiz yoktur. Bu hatalı yoldan dönülmeli ve süratle Tel Aviv ve Kahire’ye yetenekli büyükelçiler gönderilmelidir. GAZİEMİR’DE UĞUR MUMCU PANELİ DÜZENLENİYOR 24 Ocak bir dönüm noktası Bombalı suikastla katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, İzmir Gaziemir’de panel ile anılacak. “Basında ve Siyasette İfade Özgürlüğü Paneli” 24 Ocak Cuma günü saat 20.30’da Gaziemir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Panele, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Bursalı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel’in konuşmacı olarak katılacağı paneli Sözcü Gazetesi İzmir Temsilcisi Gökmen Ulu yönetecek. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Uğur Mumcu’nun laik, demokratik ve çağdaş bir Türkiye mücadelesi verdiğine dikkat çekerek “Mumcu, Türkiye Cumhuriyeti’nin yönünün la iklikten ve çağdaşlıktan uzaklaşmasını isteyen güçler tarafından katledildi. Bu saldırının arkasındaki gerçek suçlular halen daha bulunamadı. Araştırmacı kimliği ile bizleri aydınlatan Mumcu’yu arıyoruz. Onu susturmak istediler, ama başaramadılar. Uğur Mumcu’nun yazıları bizleri aydınlatmaya devam ediyor. Aradan geçen 27 yılda ülkemizde basında ve siyasette ifade özgürlüğü alanında önemli kazanımları kaybedildi. 24 Ocak ifade özgürlüğü alanında dönüm noktalarından biridir. Onu kaybettiğimiz günün yıldönümünde hem bu hak kayıplarını konuşmak hem de Mumcu’yu anmak adına panel düzenliyoruz” diye konuştu. l İZMİR / Cumhuriyet PROF. DR. EROL MANİSALI Hedef: Dinci iktisat Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı, Tarihçi Kitapevi’nde düzenlenen “Birey Toplum İlişkisinde Azgelişmişlik ve Gelişmişlik” başlıklı söyleşide okurlarla bir araya geldi. Manisalı, “İktisat bilimi bu dünyanın, yaşayan dünyanın nesnel öğelerinin ele alındığı bir bilim dalıdır. ‘Öbür dünya’ meseleleri ile uğraşan kimi inanç çevreleri bilimsellikten ve nesnellikten uzak olarak; iktisat meselelerine öbür dünyanın melek ve şeytanlarını sokuyorlar! Diyanet, bu dün yanın bilimsel (ve nesnel) meselesi olan faiz işini, ‘inanç dünyasının icazetleri ile’ çözmeye çalışıyor. Bu dünyadaki iktisatçıların ‘reel ve nominal faize göre belirlediği kimi kuralları’ öbür dünyanın inancına göre ‘ayarlayıp’ uygulatmak saplantısına giriyor. Adeta, liberalizm, sosyalizm gibi iktisadi ideolojilerin yanına ‘dinci iktisat’ boyutunu yerleştirmeye kalkıyor. Geordano Bruno, 1600 yılında, boşu boşuna öldürülmüş, meğerse” diye konuştu. l İSTANBUL T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 39. HUKUK DAİRESİ Sayı:2019/109 Esas BASIN İLANI Davacı, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI ile MEHMET HÜSEYİN TELLİ, ve diğerleriarasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Bedel Tesbiti Ve Tescil) davası nedeniyle; Üsküdar İlçesi, Çengelköy Mahallesinde bulunan 884 ada, 40 parsel hakkında Dairemizce verilen 17/10/2019 tarihli 2019/109 Esas 2019/184 Karar ilamı ile; 1Davacı idare vekilinin istinaf başvurusununHMK.nun 353/1b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2Alınması gereken 44,40TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 13,00TL harcın davacı idareden alınarak hazineye gelir kaydına, 3Yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılmasına, 4İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK.nun 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile karar verilmiştir. Kararın Mehmet Hüseyin TELLİ bilinen adresinde bulunamadığında, tüm aramalara rağmen yazışmaya yarar açık adres tespit edilemediğinden kararın ilgili kişi Mehmet Hüseyin TELLİ’ye ilanen tebliğine. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1118720) T.C. İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2018/168 Karar No:2019/285 Karar tarihi 30.05.2019 Suç Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma Sanık Kimliği İSMAİL ÇAKMAK Yusuf ve Ayten den olma 01.05.1978 d’lu Kilis Merkez Acar Mah N K Karar özeti:Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan 6000 Tl adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir Adı geçen sanığa mahlkeme kararı bütün aramalara rağmen kendisinin yada konutunun bulunmaması nedeniyle tebliğ edilememiş ve ilanen tebligat yoluyla tebliğine karar verilmiştir. 7201 sayılı kanunun 29 maddesine göre hüküm özetin gazetede ilan edildiği tarihten 15 gün sonra tebliğ edilmiş olacaktır Sanığın kararı tebliğ tarihinden başlayarak 7 günlük süre içerisinde CMK 291 maddesi uyarınca mahkememize dilekçe verilerek veya zabıt katibine beyanda bulunulmak süretiyle İstanbul Anadolu ağır ceza mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiği ilanen tebliğ olunur 15.01.2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1118735) T.C. FOÇA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Mahkememiz 07/09/2018 tarih ve 2018/560 Esas, 2018/1015 Karar sayılı kararı ile Hükümlü veya Tutuklunun Kaçması suçundan TCK’nın 292/1,53/1,58 maddeleri gereğince hakkında MAHKUMİYET kararı verilen Sıraç ve Türkan oğlu, 18/02/1997 doğumlu Ozan ÇAKMAK tüm aralamalara rağmen bulunamamış, gerekçeli kararı tebliğ edilememiştir. 17201 sayılı Tebligat Kanununun 29. Maddesi gereğince hüküm özetinin GAZETEDE İLANEN TEBLİĞİNE,2Hüküm fıkrasının ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağına karar verilmiş olup, İLAN OLUNUR.15/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1118627) T.C. İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/649 KARAR NO: 2019/682 Davanın kabulü ile 29092901866 TC Kimlik Nolu,Servet ile Vadad oğlu, 22/08/2019 doğum tarihli, İstanbul ili, Beykoz ilçesi, İshaklı mah/köy 41 Cilt, 91 Aile sıra no, 5 sırada nüfusa kayıtlı, İdris Sezer OCAK’ın, İDRİS SEZER olan adının iptali ile SEZER olarak değiştirilmesine ve nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine, ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1118220) T.C. BAKIRKÖY 3. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2018/716 Esas Davacı, NADIRA YULDASHEVA ile Davalı, ABDİRAHMANOV ZAKİR İBRAGİMOVİÇ arasında mahkememizde görülmekte olan Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma davası sonucunda; 1Davanın HMK’nun 120/2 maddesi gereğince gider avansı eksikliğinin giderilmemesi nedeniyle HMK’nun 115/2 maddesince USULDEN REDDİNE, 28.11.2019 tarihinde karar verilmiştir. 2 Kararın davacı vekili tarafından 25.12.2019 tarihinde; 1) Mahkeme kaleminin uygulamasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olmasından, 2) Tarafımıza yapılan bilgilendirmede herhangi bir problem olduğu bildirilmemesine rağmen usulen redde karar verilmesine yol açacak bilgi akışı eksikliği yaşandığından, 3) Birkaç gün arayla düzenlenen belgelerin masraflı bir yol olan ilanen tebligatı yapılırken usul ekonomisi ilkesi gözetilmeksizin farklı iki ilanla yapılmasının Anayasa md. 141’e aykırılık teşkil etmesinden mütevellit yerel mahkeme tarafından verilen işbu kararın bozulmasına, haklı davamızın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi gerekçeleri ile İSTİNAF edilmiş olup; İşbu ilanın yayınlandığı tarihten itibaren GEREKÇELİ KARARIN VE İSTİNAF DİLEKÇESİNİN 7 gün sonra tebliğ yapılmış sayılacağı, tebliğden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinafa cevap verilebileceği tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1118660) T.C. RİZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/99 Esas DAVALI: EBRU ALAN Kıran MahKıran Toki Evleri S3/B Kat:4 Daire:20 İlkadım/ SAMSUN Davac tarafından aleyhinize açılan Satıcının Hakem Kurulu Kararına İtirazı davasının yapılan yargılamasında; Mahkememizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, yeterli bir adres olmadığı gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 18/02/2020 günü saat: 09.20’de duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1118696) T.C. İSTANBUL ANADOLU 18. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2018/960 Esas Davacı, KUBRA AYDIN ile Davalı, NESİMAYDIN arasında mahkememizde görülmekte olan Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davası nedeniyle; Davalı NESİM AYDIN’ın bilinen adresine birden fazla tebligat çıkarılmasına rağmen kendisine ulaşılamadığı anlaşılmış olmakla, tebligat yerine geçmek üzere dava dilekçesini ve duruşma gününün gazete ile ilanen tebliğine karar verilmiş olup; Davacının dava dilekçesinde özetle; Müşterek çocuklarının olmadığını, fikren ve ruhen farklı yapıda olduklarını ve bu nedenle sık sık tartıştıklarını aralarında görüş ayrılıkları olduğunu beyanla boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı NESİM AYDIN; ŞERH:1HMK.122 md.uyarınca işbu davetiyenin tebliğinden itibaren 2hafta içinde davaya karşı cevap verebileceğiniz, 2HMK’nun 121.ve 129/2 Md.gereğince davaya ilişkin delil olarak göstereceğiniz belgeleri dilekçenize ekleyerek ibraz etmeniz ve başka yerlerden getirilecek belgelere ilişkin gerekli bilgileri vermenizgerektiği, 27/02/2020 günü saat: 09:20’de yapılacak tahkikat duruşma gün ve saatinde duruşmaya katılmadığınız veya katılıp da davayı takip etmediğiniz takdirde yokluğunuzda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz ve diğer tarafın muvafakatınız olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği hususu davetiye yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1118506) CHP iktidar söyleminde... Eğitim tepeden tırnağa değişecek CHP anladığım kadar “iktidar olmaya” hazırlanıyor! Böyle nitelendirelim CHP içindeki gelişmeleri. Bunun işaretlerinden biri, bir ülkedevlet yönetim programı hazırlığı. Programlarında başka ne var bilmiyorum ama dün CHP, Eğitim Çalıştayı düzenledi. Arkadaki amaç, iktidara gelirsek nasıl bir eğitim modeli uygulayacağız idi. Zaten Kılıçdaroğlu’nun son zamanlardaki söylemi de değişti. İktidara gelince çıkartılacak yasalardan bahsediyor. Bu bağlamda, öğretmenleri devlet memuru statüsünden daha bir üst ve ayrıcalıklı düzeye yükseltecek “Öğretmen Mesleği Yasası” çıkartacaklarını söyledi. Yapılacak çok iş var: Çalıştay’ın oluşturulan 6 grubunun konuşmatartışma başlıklarına bakar mısınız, hemen hepsi çok derin eğitim meselelerimiz, hepsinin içeriği çağdaş, evrensel ve ülkenintoplumun ihtiyaçları doğrultusunda doldurulmalı, bu gerçekleştirilemezse, ülkeden bir gelecek beklenmemeli... Toplantının sahibi, Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya: * Eğitim Hakkı ve Eğitime Erişim Sorunları; * Laik ve Bilimsel Eğitim, * Öğretmen Yetiştirme Politikaları ve Öğretmen Sorunları * Yüksek Öğretim Politikaları ve Sorunları, * Eğitimde Özelleştirme Politikaları, * Teknolojik Eğitimde Yeni Yaklaşımlar ve Mevcut Sorunlar. Bu başlıklar altında genel görüşler ve eğilimler belirlendi ve parti politikası olarak önerildi. İdeolojiye peşkeş çekilen eğitim Eğitim kadar yapboz tahtasına çevrilen, her bakan zamanında yeni bir modelin denendiği, hiçbirine çağdaş diyemeyeceğimiz, her yıl müfredatın içinin biraz daha bilimsellikten uzaklaştırılıp dini öğeler, mutlaklıklar, söylemler ve motiflerle donatıldığı, hele hele bu yıl öğrencilere neredeyse dinsel öykülerden başka seçmeli bir ders bırakılmadığı, öğrencilere istekleri dışında, ya şu isimli kılıflı ya bu isim kılıflı imam hatip okuluna gitmenin dayatıldığı, öğretmenlerin köylerden uzaklaştırıldığı ve yıllardır taşımalı eğitimle okula gitmenin zehir zıkkım edildiği veya yine köylük bölgelerde bir dizi sapkın, çocuklarımızın başına, bedenine ve canına musallat olan tarikat cemaat yurtlarında kalmaya mecbur edildikleri, büyük kentlerde bile mahallesinde düz bir okulun bırakılmadığı bir düzen kurdular. Felaket, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu iktidara kadar asla yaşanmamış bir “eğitim” düzeni... Beylerin çocukları lüks okullarda Politika şu: Yoksul, parasız, dar gelirli halkın çocukları imam hatip kılıflı okulların cenderesine kapatılırken, çocukları tarikat yurtlarına peşkeş çekilirken, iktidar elemanlarının tek bir çocuğu bu okullarda eğitim görmüyor. Hepsi nitelikli okullarda, liselerde, üniversitelerde, çoğunlukla yurtdışında... Ama niteliği düşük, doğru dürüst bilimsel eğitimin verilmediği bu okullarda okuyan emekçi çocuklarının hemen hepsinin PISA sınavlarında en diplerde gezindiği bir sistem. Kapitalizmin ağababalığına terfi etmiş, ihalelerle durmadan milletin hazinesine kendini göbeğinden bağlamış iktidardaki asalak kapitalist sınıf, kurduğu eğitim sistemiyle kendini iktidarda tutacak seçmenleri durmadan üretecek bir sistem kurduğunu sanıyor. Yanılıyor. Bu düzen hayata ve emekçiye karşı  Çünkü hayatın gelişme sürecine karşılar. Kurdukları düzen de karşı. Milletin, emekçilerin, yoksulların isteklerine de karşılar. Bu derin çelişki onları iktidardan uzaklaştıracak. Türkiye’nin gelişmesi de böyle bir eğitimi reddediyor. Bu devran sürmeyecek. Gördüğüm, muhalefetin,  CHP’nin, tüm vatanseverlerin böyle yeni bir döneme hazırlandığı. Müfredatın çağdaş ve uygarca bir niteliğe, içeriğe kavuşturulmasından tutun öğretmenlerini ülkenin, toplumun baş tacı etmesine varıncaya kadar kısa sürede çözülmesi gereken bir eğitim sorunu ile karşı karşıya ülke..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle