Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 19 OCAK 2020 PAZAR EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM Zehirlenen bir coğrafyada intiharlar... Bu hafta iki kadının fotoğraflarına bakıp durdum. Birinci fotoğraf, 47 yaşındaki Nurcan Bakır’a ait. 28 yıldır cezaevinde, yaptığım he saba göre 19 yaşında içeri girmiş. Örgüt üyeliğin den ve bu hafta Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nden Burhaniye Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürülmüş ve cezasının bitmesine iki yıl varmış. Kendini, koğuş arkadaşları uyurken banyoda asmış. Savcılara söylüyo rum, burada örgüt propagandası yap mak gibi bir niyetim yok. Ben bu coğrafya nın acılı bir kadınından söz ediyorum. Köy lerin en yoksulunda Nurcan Bakır doğmuş, Mardin Sulakdere köyünde, bir yığın kardeşiyle birlikte yarı aç yarı tok, çıplak ayak bir çocukluk geçirmiş. Oraları bilenler bilir, yer gök çocuktur ve bu çocukların eğitim hakkı, hatta ya şam hakkı bile yoktur. O da okula gitmemiş, oku ma yazması yok ve sadece Kürtçe konuşabiliyor. O coğrafyada çocukların kaderi doğarken çizil miştir, ya geçici tarım işçisi ya uyuşturucu baron larının ayakçısı ya da terör örgütü PKK’nin üç ya da dört yıl ömür biçtiği militanı. Başka seçenekle ri yoktur. Uyuşturucu baronlarının da, terör örgü tünün de genç insanlara ihtiyacı vardır. Gerektiğin de usulca ölüveren. Nurcan, örgüt üyesi olduğun da 19 yaşındaymış, bir gün dağ başında tek ba şına kalakalmış ve yakalanmış. Türkçe bilmeyen, korkmuş bir çocuk ve 30 yıl hapse mahkum edil miş, nedenini niçinini hiç bilememiş. Öylece yat mış, zamanlar geçmiş, Türkçe öğrenmiş ve hâlâ neden mahkum olduğunu, hayatını neden dört du var arasında geçirdiğini bilememiş. En çok bir ma ğarada geçen çocukluğunu özlemiş, yalınayak ço cukluğunu. Geçen hafta alıştığı Gebze Kapalı Kadın Cezaevi’nden Burhaniye Cezaevi’ne sürülmüş, ya zımın başında da söylediğim gibi kendini asmış. Cenazesi bir süre ailesine verilmemiş, daha sonra yoksul köylerin en yoksulu Sulakdere’de kadınlar onu omuzlarında taşıyarak mezarlığa götürmüşler. Bir haftadır baktığım ikinci fotoğraf ise gence cik bir kıza ait. Mer ve Kaçmış, gence cik bir arkeolog. Dü rüst, dinsel inançla rı kuvvetli bir kadın. Benim de memleke Merve Kaçmış tim Gaziantep’te Zeugma Müzesi’nde ça lışıyor. İşine deli gibi bağlı biri. Bilinmeyen bir ne denden 2018 yılında açığa alınıyor ama itiraz üze rine 2019’da yeniden görevine dönüyor ve İl Kül tür Müdürlüğü’ne tayin ediliyor. Tayini çıktığı için üzerine zimmetli olan 9 bin eseri başka bir çalı şana devretmesi gerekiyor. Ancak 9 bin eserden 100’ünün müze kayıt numarası bulunmuyor. Müze yönetimi bu 100 eseri hemen kendi zimmetine al masını istiyor. Merve de kayıt numarası olmayan eserleri kayıt defterindeki eserlerle karşılaştırdıktan sonra devralacağını söylüyor. Müze yönetimi bas kı uyguluyor. Ve Merve Kaçmış, Diyarbakır’da aile sinin evinde sekizinci kattan aşağı atlayarak intihar ediyor. Geride bıraktığı notta, “Ben yapmadım, ma sumum. Her yerde kameralar var, izleyince göre ceksiniz” diye sesleniyor. Tuhaf bir durum, intihar eden bir genç kız ve dünyanın en büyük müzelerinden biri olan Zeugma Müzesi’nde nerede olduğu belli olmayan 100 eser. Eğer bu eser ler kayıpsa değerlerine paha biçilmez. İnsanın aklına ister istemez kötü şeyler geliyor. Dini inancı kuvvetli bir genç kadın olan Merve nasıl bir baskıyla karşılaş tıysa kendini öldürüyor, hem de intiharların en kor kuncuyla, sekizinci kattan atlayarak! Şöyle oturup düşünüyorum, bu coğrafya zehir lendi mi? İntiharlar ardı ardına geliyor, kadın erkek fark etmiyor. Bu öyle bir zehir ki, ölümü acımıza son vermesi için yanımıza çağırıyoruz. Ve bu coğ rafyada artık iyimser olmak çok zor, ben iyimser değilim. Çünkü bu coğrafya ılımlı İslam adıyla baş layan ve sonunda “Türkiş Şeriata” dönüşen tuhaf bir sistemle hallaç pamuğu gibi atıldı. Her şey ha vada uçuşuyor. 19 OCAK 2020 SAYI: 34437 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:49 06:32 06:53 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:18 13:20 15:48 08:00 13:04 15:36 08:19 13:27 16:02 Akşam 18:11 17:58 18:25 Yatsı 19:35 19:21 19:45 Şam’daki Emevi Camii, Ortadoğu’da var olan dinlerin tipik bir yığınak örneğidir. antik çağda Roma tanrısı Jüpiter’e adanmış bir tapınak, 4. yüzyılda Hıristiyan azizi Vaftizci Yahya’nın adını taşıyan kiliseye dönüştürülmüş, 634 yılında camiye çevrilmiş; yetmiş yıl süreyle hem kilise hem cami olarak kullanıldıktan sonra 700’lü yıllarda tümüyle camileştirilmiştir. Mekân, Ortadoğu’nun en kutsal ortak ibadethanesi sayılmakta; barındırdığı Vaftizci Yahya ile Muhammed Peygamber’in torunu Hüseyin’in kafatasları, Yunus Peygamber’in kalıntıları ve bahçesindeki Selahaddin Eyyubi türbesiyle başta Şiiler, tüm İslam mezhepleri için ideolojik önemde olup Vaftizci Yahya geçmişi yüzünden Yahudi ve Hıristiyanların, en çok da bu iki dini birleştiren Amerikan Evangelist Kilisesi’nin de “gasp edilmiş mülk” özlemiyle baktığı stratejik bir mevkidir. Birbirlerine öykünerek, ama aralarında mutlaka husumet de geliştirerek yükselen dinler piramidinde; efsaneler de birbirinin taklidinden ibarettir. İnsanlığı kıyamet korkusunun sardığı zamanlarda Yahudi Hıristiyan müminlerin ortaya çıkıp her şeyi düzene koymasını beklediği Mesih figürü, İslamda Mehdi’ye dönüşmüş ve daha kucaklayıcı bir algı için Mesih de inkâr edilmeyerek, İsa olacağı varsayılan Mesih’in, Müslüman Mehdi’nin arkasında namaza duracağı öngörülmüştür. Mehdi’nin menzili de belli: Emevi Camii Müslümanların beklediği Mehdi caminin (nedense?) İsa Minaresi diye bilinen beyaz minaresinin dibinde ortaya çıkacak, arkasında saf tutan Mesih, İsa’yla namaz kılacaktır. Mehdi olduğuna inanan ya da Mehdi’yle yakınlaşmak isteyen bazıları, işte bu mucize beklentisiyle nak tutulan Kar tal Maltepe Zırh lı Tugay komutan lığı dönemine rast lıyor.* 2016’da Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı’na atanıyor. 28 Şubat’ta or dudan tasfiye edilen dinci askerler Beklenen Godot’lar: le önce ASDER, ardından tam da 28 Mesih, Mehdi ve Adnan’lar Şubat 2012’de Emevi Camii’nde namaz kılmak için SADAT’ı kuran Ad yanıp tutuşurlar. nan Tanrıverdi; başkenti İstanbul ola Caminin Müslüman Mehdi adayla rak saptanan “İslam devletleri kon rı ve Mesih bendelerinin “arzu objesi” federasyonu” zırvasına şeriat anaya oluşu; elbette ki Saidi Nursi’nin de sası hazırlayan ASSAM kongreleri gözünden kaçmamıştı. nin birincisini 2017, ikincisini 2018 ve Kıyamet sayılacak Birinci Dünya üçüncüsünü 2019’da, yani hepsini Savaşı’nda alenen Alman ajanı olup Cumhurbaşkanı danışmanıyken dü sonra İngilizler, sonunda ve hâlâ da zenledi... Amerikan Evangelist Kilise tarafın Ama danışmanlık görevinden T.C. dan kullanılan Saidi Nursi, 1909 yılın Anayasası’nı ilgaya teşebbüs (TCK da Emevi Camii’nde Şam hutbesi di m. 309) suçu olan ve pek çok kamu ye anılan bir konferans verdi. kuruluşunun da madden destekledi Said’in “Hutbei Şamiye”sinin 99. ği bu kongreler için değil, “Mehdi’ye yılı, 2008’de Esad’la arası güllük gü ortam hazırlamak” açıklaması yüzün listan olan AKP iktidarının gönderdi den istifa etti ya da ettirildi. ği elçiler ve Suriyeli din adamlarının Adnan Tanrıverdi’nin inanç ve katılımıyla yeniden Emevi Camii’nde amacını gizlediği söylenemez. Cum okundu, kutlandı. hurbaşkanı Erdoğan, kendisini baş Saidi Nursi’nin savunduğu İs danışman yaptığında nasıl biri oldu lam birliği projesi tam rayına otu ğunu elbette biliyordu. ruyordu ki Suriye’de iç savaş çıktı, Türkiye’nin muktediri Şia ile ortaklık Kediciklerin Mehdisi ve Esad’la dostluğunu gömüp; Sünni kökenli fanatik isyancıları desteklemeyi seçti. öteki Adnan Peki Adnan Oktar’la yakınlığını biliyor muydu? Mehdi’ye ortam hazırlayan Adnan Adnan Tanrıverdi, Adnan Oktar’ın sıkı dostuydu. Em.Tuğgeneral, 2000 yılından öteye kendisi gi Nakşibendi tarikatıyla yakınlı bi Mehdi’ci Adnan Oktar’ın Ha ğını gizlemeyen, ama aslen Sai run Yahya çakma adıyla yayımla di Nursi’nin fikirlerini birebir be dığı Yaratılış Atlası ile Yahudilik ve nimseyen Em. Tuğgeneral Adnan Masonluk başlıklı kitaplarını dev Tanrıverdi’nin Cumhurbaşkanı’yla let katında gönüllü dağıttı. Evrim te tanışıklığı; Erdoğan’ın İBB Başka orisinin müfredattan kaldırılmasın nı, Tanrıverdi’nin ise elinde bir dal da büyük rol oynadı. Defalarca A9 parçasıyla yatır aradığına dair tuta Kanalı’nda program yaptı. Yakın te ması, Adnan Oktar tutuklanıncaya kadar sürdü. Operasyon yapılınca kayıplara karıştı. Daha doğrusu Saray’a sığındı. İki Adnan’ın ilişkisi öyle derindi ki, Adnan Tanrıverdi istifa edince, Adnan Oktar hapishanedeki hücresinden avukatı aracılığıyla yargılanmakta olduğu İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ne “Sayın Cumhurbaşkanımızın milli güvenlik başdanışmanı Adnan Tanrıverdi’nin ‘Mehdi’ye ortam hazırlamalıyız’ konulu konuşması nedeniyle uğradığı saldırıların müvekkilin (Adnan Oktar) arkadaş camiasına kurulan kumpasın nedenlerinden birine işaret ettiğine dair” yazılı bir açıklama verdi! 7 Ocak 2020 tarihiyle kayıtlara geçen açıklamada, “Mehdilik konusunda AKP hükümetinin müvekille (Adnan Oktar), müvekkilin de AKP hükümetiyle benzer görüşleri savunduğu, dolayısıyla da Tanrıverdi’nin uğradığı saldırılara maruz kaldığı” ileri sürülüyor! Adnan Oktar’ın bu iddiasına kanıt olarak sunduğu konuşmalar da ilginç... Örneğin, “Tayyip Hocam Mehdi (as)’a zemin hazırlayan bir insan. Benim kanaatim, Mehdiyet devrinde de cumhurbaşkanlığını devam ettirecek. Çünkü ideal bir yönetici, ideal bir insan (14 Aralık 2014)” sözleri... Adnan Oktar’ın, kankası Adnan Tanrıverdi’yi sözde savunmak için mahkemeye verdiği yazılı beyan, gerek Cumhurbaşkanlığı gerekse Tanrıverdi tarafından hiç de hoş karşılanmayacak bir belge. Saidi Nursi’nin hayaletinin Evangelist Kilise’nin yaratıkları FETÖ ve Adnancı Oktar organize suç örgütü ile SADAT’ın kurucusu, müstafi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi’yi “Mehdi’yi bekleyenler’”şemsiyesi altında birleştirmesi; gerçekten şaşırtıcı, sevgili okurlarım. (*) Yavuz Selim Demirağ/Yeniçağ, 27.01.2018 ‘Tahkim’ taviziTürkiye, TANAP’ta BP’nin isteği üzerine değişikliğe gidiyor Azerbaycan gazını Türkiye ve Avrupa’ya taşıyan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) ortaklarından İngiliz petrol devi BP’nin isteğiyle anlaşmada değişikliğe gidiliyor. TANAP’ın TürkiyeYunanistan sınırındaki Avrupa bağlantı noktasının geçen ay açılışının yapılmasının ardından TBMM’de TANAP’la ilgili önemli bir yasa değişikliği gündeme geldi. TBMM Dışişleri Komisyonu’nun bu HÜSEYİN hafta yapılan son topHAYATSEVER lantısında TANAP Anlaşması’nda değişikliğin onaylanmasına ilişkin bir yasa teklifi kabul edildi. Teklifle Türkiye, TANAP’ın konsorsiyum üyesi olan BOTAŞ’ın hesaplarına ve mal varlıklarına yönelik bir tahkim kararına ilişkin dokunulmazlık iddiasından feragat etmeyi kabul etti. Böylece olası bir tahkim kararında oluşacak zararı BOTAŞ da üstlenecek. Teklif üzerinde TBMM Dışişleri Komisyonu’nda yapılan görüşmelerde Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, değişikliğin, BP’nin talebiyle yapıldığını doğ 30 Kasım’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev (soldan ikinci), İpsala ilçesinde MS4 Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) İstasyonu’ndaki TANAP Avrupa bağlantısı açılışını birlikte yaptı. rulayarak “Bütün taraflar arasında, TANAP, BOTAŞ ve BP arasında, daha sonra ilave olacak uluslararası şirketlerin de haklarının korunması anlamında, onlara da bir güvence sağlanması noktasında, projenin dengeli bir hukuki altyapısının oluşması noktasında bu değişiklik ihtiyacı hasıl olmuştur” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü Halil İbrahim Dere de olası bir tahkim davasına ilişkin “Eğer karşı taraf davayı kazanırsa, BOTAŞ’ın bir devlet şirketi olduğu, dolayısıyla tüm mallarının kamu malı sayıldığı, dolayısıyla haczedilemeyeceğine yö nelik bir iddia, ticari olarak projeye girmiş iki taraf arasında bir uyumsuzluk oluşturacaktır. Bu, algılanan bu riskin bertarafı amacıyla yapılmış bir düzenlemedir” ifadelerini kullandı. Bakan Yardımcısı Kıran, BP’nin TANAP’tan çekileceği haberleriyle ilgili olarak “BP’nin anlaşmadan çekileceğine dair haberlerle ilgili bize intikal etmiş herhangi bir konu hiçbir zaman olmadı” dedi. TBMM Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen TANAP Anlaşması’nda yapılan bu değişikliğin yakın zamanda TBMM Genel Kurulu’nda görüşülerek yürürlüğe girmesi bekleniyor. l ANKARA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Yazarımız bugünkü yazısını yazamamıştır. CUMARTESİ ANNELERİ ‘Adalet yerini bulana kadar mücadele’ Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 773. haftadaki eylemini İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde 17 Ocak 1996’da gözaltına alındıktan sonra ölü bulunan Abdullah Canan’ın akıbeti soruldu. Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını okuyan Maside Ocak “43 yaşındaki Abdullah Canan, Yüksekova’da yaşayan bir iş insanıydı. Canan, bölgede işlenen ağır hak ihlalleri nedeniyle 7 akrabasıyla birlikte Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şikâyetlerinden vazgeçmesini isteyen Yurdakul’un teklifini kabul etmeyen Canan, tanık beyanlarına göre Van karayolunda askerler tarafından otomobili durdurularak gözaltına alındı. 21 Şubat 1996’da ağır işkence görmüş Canan’ın cansız bedeni bir menfeze saklanmış halde köylüler tarafından bulundu. Yurdakul aleyhinde savcılığa başvuran Canan ailesinin delillerinin yeterli ve inandırıcı olmadığı sebep gösterilerek Kasım 1999’da Binbaşı Yurdakul hakkında beraat kararı verildi. Failler ve sorumlular üzerindeki koruma kalkanı kaldırılarak yeniden yargılanıp cezalandırılmaları sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı. Abdullah Canan’ın kızı Nuran Canan babası kaybolduğunda henüz 14 yaşında olduğunu belirterek “Adalet yerini bulana kadar mücadele edeceğiz” dedi. İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun 408. F Oturumu eyleminde de 2020 yılının ilk günlerinde 3 tutuklunun cezaevinde hayatını kaybettiği belirtilerek 457’si ağır olmak üzere 1333 hasta tutuklunun her saniye ölümle burun buruna geldiği belirtildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet SOSYALİST PARTİ KARAR ALDI MHP’lilerle görüşen başkana ihraç Belçika’nın başkenti Brüksel’de Türklerin yoğun olarak yaşadığı SaintJosse Belediye Başkanı Emir Kır, geçen aralık ayında MHP’li siyasetçileri makamında ağırladığı gerekçesiyle Sosyalist Parti’den ihraç edildi. Kır, 14 Ekim 2012 tarihinde yapılan belediye seçimlerinde yüksek oranda oy alarak Frankofon ilk Türk belediye başkanı olmuştu. Kır “Benimle ilgili çizilen ‘karikatürden’ çok uzaktayım. Ben sosyalistim ve sol değerlerini taşıyorum. Yerel ve federal seviyede elde ettiğim başarılar bunu kanıtlıyor. Hayatım, sosyal adaletin temini için çalışmaya ve insanlara hizmet etmek adadım” açıklaması yaptı. l Haber Merkezi