11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 319 OCAK 2020 PAZAR Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 8/5 Ankara 3/3 İzmir 11/4 Antalya 14/8 Mersin 13/6 Trabzon 8/6 Diyarbakır 10/2 Kars 6/17 Bursa 90/30 Adana 140/7 0 Artvin 70/00 Çanakkale 100/50 Balıkesir 90/40 Sivas 20/ 5 0 Erzurum 50/1 4 0 Eskişehir 40/0 0 Aydın 130/6 0 Gaziantep 90/00 Konya 30/20 Atina 110/60 Berlin 80/60 Girne 150/8 0 Londra 70/10 Moskova 10/0 0 Paris 80/20 Madrid 90/0 0 Amsterdam 80/60 Roma 150/40 New York 20/ 2 0 Tokyo 90/10 TARİHTE BUGÜN 1950: Türkiye’de İş Mahkemeleri kurulması kararı alındı. 1966: Hindistan’da Nehru’nun kızı İndra Gandhi başbakan oldu. 2007: Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink (52), silahlı saldırıda öldürüldü. Karanlık kapıdaTEİAŞ 2018 YILI SAYIŞTAY DENETIM RAPORUNDAN ÇARPICI UYARILAR Sayıştay Başkanlığı, Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) 2018 yılı denetim raporunu tamamla dı. Çarpıcı verilerin yer aldığı rapor da kurumun hali gözler önüne seril di. 2018 yılında yatı rım programında olup hiç işlem görmemiş proje sayısının 653 ol duğuna dikkat çekilen raporda önemli projelerin zamanında iş HAZAL OCAK letmeye alınamama sı halinde 31 Mart 2015’te yaşanan ve tüm Türkiye’yi etkileyen elekt rik sistem oturması gibi tüm siste mi etkileyebilecek çok daha ciddi problemlerin oluşabileceği uyarısın da bulunuldu. Raporu değerlendiren CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, “Türkiye karanlığa gö mülebilir” dedi. 59 projede gecikme Sayıştay görevlileri tarafından hazırlanan 143 sayfalık raporda 2018 yılında yatırım programında olup hiç işlem görmemiş proje sayısının 653 olduğuna dikkat çekilerek “Diğer taraftan yatırım projelerinin iş bitim tarihleri incelendiğinde 2018 yılı yatırım programında olup geçici kabulü yapılan 100 yatırım projesinden 59’unda sözleşmeye göre iş bitim tarihinde gecikme yaşandığı tespit edildiğinden yatırım projelerinden istenilen verimin zamanında sağlıklı sonuçlar elde edilebilmesi mümkün gözükmemektedir” tespiti yer aldı. l İSTANBUL Raporda TEİAŞ yatırım programında yer alan önemli projelerin zamanında işletmeye alınamaması halinde, ülke kaynaklarının verimli kullanılamayacağının altı çizelerek özetle “İletim kısıtlarının artacağı ve bu kısıtlar sebebiyle zaman zaman sistemin tehlikeye gireceği, bölgesel sistem oturmalarının oluşabileceği ve hatta 31.03.2015’te yaşanan ve tüm Türkiye’yi etkileyen elektrik sistem oturması gibi tüm sistemi etkileyebilecek çok daha ciddi problemler ile karşı karşıya kalınabileceği, yakın gelecekte tamamlanacak santralların devreye alınamaması ya da mevcutlara da yük atma talimatı verilme zorunluluğu oluşacak olup iletim sistem güvenliği tehlikeye düşebilecektir” denildi. ‘CIDDI PROBLEMLER ÇIKABILIR’ FATURA VATANDAŞA Kurumun mali durumuna da yer verilen raporda, 2018 yılı faiz gideri tutarının 20 milyon 970 bin TL olması dikkat çekti. Raporu inceleyen ve değerlendiren CHP’li Deniz Yavuzyılmaz, “TEİAŞ’ın kur farkı zararı yıllık yaklaşık 1 milyar TL! 8 milyon 539 bin TL kısa vadeli borçlanma giderinin tamamı faiz giderine aittir. 925 milyon 732 bin TL uzun vadeli borçlanma giderlerinin 5 mil yon 496 bin TL’si faiz giderlerine, 920 milyon 236 bin TL’si kur farklarına aittir. Önceki dönemden devreden gider ve zararlarının 6 milyon 935 bin TL’si faiz giderlerinden oluşmaktadır. 2018 yılı faiz gideri tutarı ise 20 milyon 970 bin TL yani günlük yaklaşık 60 bin TL faiz ödemesi yapılıyor! Ekonomiyi yönetememenin TEİAŞ’a, vatandaşa faturası” dedi. bapkbroıi6llmej5e3aydeı ULUSAL GÜVENLİK UYARISI CHP’li Deniz Yavuzyılmaz, “Ulusal güvenliği dahi tehlikeye sokan bu durum dünyadaki en büyük elektrik arızalarının başında gelmekte. Bu olay, AKP’nin liyakatsiz kadrolarının elektrik üretim ve dağıtım planlamalarının çöktüğünü gösteren en acı ispat. Türkiye’nin elektrik iletim sistemini yönetemiyorlar. Türkiye’nin gelecek 10 yıl içindeki elektrik enerji ihtiyacını dahi öngöre miyor, açıklayamıyorlar” dedi. ‘Suça SürüklenenAvukatlar mağdur çocukları savunmak için grup kurdular Kadınlar, Gülistan için eylem yaptı Özgür Genç Kadın (ÖGK) üyesi kadınlar, kendisinden 5 Ocak’tan beri haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun (21) akıbetini sormak için İstanbul Kadıköy Süreyya Operası önünde dün akşam eylem yaptı. Kadınlar yaptıkları açıklamada “Etkili bir soruşturma yürütülmüyor. Yetkililerin verdiği bilgiler bizde şüphe uyandırıyor. Aramalar sınırlı yapılıyor” diyerek tepki gösterdi . l Haber Merkezi Son görüntü iddiası ‘Kesin odur diyemeyiz’ Tunceli’de 5 Ocak’tan beri kayıp olan Gülistan Doku’ya ait olduğu öne sürülen bir görüntünün, savcılığa teslim edildiği belirtildi. Doku’nun kaybolduğu 5 Ocak günü saat 12.24’te, Pertek karayolunda ilerleyen bir sürücünün aracında bulunan kameranın, Gülistan’ın telefon sinyalinin son alındığı Sarısaltuk Köprüsü üzerinde otururken görüntüsünü kaydettiği iddia edildi. Savcılığa teslim edilen görüntülerde, Gülistan olduğu iddia edilen haki rengi parka giyen ve kapüşon takan kişinin, bariyerlerin arasında çömelmiş halde durduğu görülüyor. Savcılık görüntüler için inceleme başlatırken gazetemize konuşan Gülistan’ın dayısı Mehmet Nur Kan, “Herhangi bir gelişme yok. Görüntülerdeki şahıs için ‘Kesin Gülistan’dır’ diyemeyiz. Net bir şey yok” dedi. l Haber Merkezi Çocuk’lardan rock Denizli Barosu’na kayıtlı müzik tutkunu avukatlar Ozan Orpak (37), Can Çapar (26), Ferhan Altun (25), Onat Ötnü (32) ve şu an askerlik görevini yapan Barış Açıkgöz (23), 2017 yılında bir araya gelip adını Suça Sürüklenen Çocuk koydukları rock müzik grubunu kurdu. Denizli ve İzmir olmak üzere başka illerde de çok sayıda konser veren grubun amacı çocuklar için adalet arayışını mahkeme salonları dışında sahnelere de taşıyarak farkındalık yaratmak oldu. Grubun baş gitaristi Ozan Orpak, “Çocuk Mahkemeleri’nde çok fazla suça sürüklenen çocuk gördük. Mahkeme salonlarında çocukların ve ailelerin yaşadığı acılara şahit olduk. Buna dik Konserlerden elde edilen gelir suça sürüklenen çocuklar, şiddete uğrayan kadınlar, sokak hayvanları için yapılan sosyal sorumluluk projelerine bağışlanıyor. kat çekmek için bu grubu kurduk. Amacımız suça sürüklenen çocukları tekrar hayata kazandırmak. Verdiğimiz konserlerin gelirleriyle suça sürüklenen çocuklara müzik eğitimi verdik. Bunlardan bazıları müzisyen oldu ve uyuşturucudan uzaklaştı. Hayata tekrar tutunmalarını sağladık” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet KAFEDEKİ DEHŞET GÖRÜNTÜLERİ SOSYAL MEDYADA PAYLAŞILDI Bıçaklı saldırgana polis kurşun yağdırdı İstanbul Bayrampaşa’da bir kafeye elinde bıçakla giren Bulgaristan uyruklu Milen Stoyanov Bachhevanov (33), polisin açtığı ateşte vücuduna 7 mermi isabet ederek öldü. Önceki gece Şehit Kamil Balkan Caddesi’nde bulunan bir kafeye elindeki bıçakla giren Bachhevanov, iddiaya göre içeridekileri rehin almaya çalıştı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, Bachhevanov’un olay yerine gelen polislere saldırmaya başladığı ve sonrasında polisler tarafından ateş açıldığı görülüyor. Yaralanarak yere yığılan saldırgana, çevredekilerin “tamam öldü” uyarısına rağmen polisin bir el daha ateş ettiği duyuluyor. Yaklaşık 20 el kurşunun sıkıldığı olayda, vücuduna 7 mermi isabet eden saldırgan olay yerinde hayatını kaybetti. Kafe çalışanı Halit Demirok, saldırganın bir süre kafenin alt katında oturduğunu söyleyerek, “İki kadın müşteri üst kata çıktı. Onların arkasından çıktı. Bıçakları çekince kadınlar aşağıya indi. Kimseye bir darbı, gaspı, rehin alma durumu olmadı. Hiçbir şey konuşmadı, polisler geldi. 1.52 saat ikna etmeye çalıştılar. Panikledi, eline ne geçirdiyse fırlattı. Bir bekçiyi yaraladı. Sonra o görüntüler oluştu” dedi. Emniyet kaynaklarından yapılan açıklamada 14 Ocak’ta Türkiye’ye giriş yapan saldırganın çantasından İncil ve Meryem Ana heykeli çıktığı ileri sürüldü. Şüphelinin HIV virüsü taşıdığı da iddia edildi. l DHA Atatürk, İzzetbegoviç ve İmamoğlu Tengri hepimizi kötü çevirmenin şerrinden korusun: Edebiyatımıza ve siyasete yaptıkları kötülükler Bağdat’a kadar duble yol olur. Bir zamanlar “Güdümlü Yazar”, “Güdümlü Edebiyat” vardı tukaka edilen. “Bir parti ya da bir ideoloji tarafından güdülen” anlamına geliyordu. Gerçekte tam tersi idi. “Angaje (engagé) olmak”, yükümlenmek, gönüllü olmak, savlı olmak anlamına geliyordu. Gönüllü, yükümlü, savlı olmak, sav sahibi olmak kolay değildir, özgür irade ister. Seçimi kendi özgür iradenle yaparsın, bir ideale bağlanırsın. Edebiyat alanında, bu konuda, bir kervan yükü yazı yazdım. HHH Örneğin ben, kimse tarafından güdülmeyen, güdülemeyen, savlı, gönüllü, yükümlü, angaje bir şair, yazar ve gazete yazarıyım. Hürriyet gazetesinden hükümet buyruğuyla atıldığım zaman güdümlü, güdülen, ücretli asker yazıcılar, “Devlet gazetesinin en laikçi yazarı Hürriyet’ten kovuldu” diye yazmışlardı. Dost ve düşman kim olursa, benim aydınlanmacı, cumhuriyetçi ve devrimci bir yazar olduğumu bilir. Bana bazı şeyleri yakıştırır, bazı şeyleri yakıştırmaz. Bu yazdıklarıma bakıp beni CHP’ye, TKP’ye, Sol Parti’ye falan yamamak isteyen çıkabilir. Yanlış olur! Çünkü savgüden bir yazar, aynı savın peşinde olsalar da hiçbir siyasal partiye bağlanmaz; özgür kalmak zorundadır. HHH İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir Basın Danışmanlığı ([email protected]) var. İmamoğlu öksürse, burnunu kaşısa hemen bildiri yapıp gönderiyor ama tıpkı Başyüce’nin bakanları gibi, sorulan hiçbir soruya cevap vermiyor.  Örneğin Ekrem İmamoğlu, Bosna Hersek’e gitmiş. Bununla ilgili bir haber metni gönderdiler: “Müslüman Boşnakların lideri ve BosnaHersek’in eski Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in Saraybosna’daki anıtmezarını ziyaret etti. İzzetbegoviç’in BosnaHersekliler için en önemli önder konumunda olduğunu vurgulayan İmamoğlu, ‘Buna benzer örneği de biz, kendi topraklarımızda, yine Balkanlar’ın bir çocuğunun önderliğiyle yaşadık; o da Mustafa Kemal Atatürk. O da zor koşullarda ülkemize önderlik etti, ülkemize ışık tuttu ve hâlâ geçerli olan; yurtta barış dünyada barış, cümlesini bize miras bıraktı. Böyle güzel liderlerin, bugünkü evlatları olarak, sizler ülkenize hizmet ediyorsu nuz, bizler de ülkemize hizmet ediyoruz. Şanslıyız. Ama bu şansı daha ileriye taşımak adına da çok çok çalışmalıyız onlara layık olabilmek için’ dedi. Yaptığı görüşmelerin ardından ‘Kovaçi Şehitliği’ne geçen İmamoğlu, halkına uluslararası arenada tanınan, bağımsız ve egemen bir devlet bırakan ve 19 Ekim 2003’te başkent Saraybosna’da vefat eden BosnaHersek’in kurucu lideri Aliya İzzetbegoviç’in anıtmezarını ziyaret etti. Daha sonra Aliya İzzetbegoviç’in anıtmezarına  çelenk ve karanfil bırakan İmamoğlu, ‘Bazen çok zor koşullarda toplumlara önderlik edip, onları geleceğe hazırlayan liderler doğarlar. Bu, çoğu zaman bazı toplumlara nasip olmaz ama burada Boşnak toplumuna çok değerli bir lider, böyle bir ışık tutmuştur, geleceğe dönük bir umut vermiştir. Şu anda bence buradaki insanlar o umudun ve tuttuğu ışığın altında aydınlanarak yol yürüyorlar. Biz de bunu hissediyoruz. (...) Buna benzer örneği de biz, kendi topraklarımızda, yine Balkanlar’ın bir çocuğunun önderliğiyle yaşadık.’ ” HHH Çok güzel! Bir dost ülkeye ziyarette bulunan bir siyasetçi elbette oranın en önemli simgesini ziyaret edecek, defter varsa izlenim ve duygularını yazacak, gazetecilere demeç verecek. Bizde bu yer Atatürk’ün Anıtkabiri’dir. Ancak Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı konuşmaya bir “savlı” yazar olarak itirazım var. İzzetbegoviç, Bosnalılar için çok önemli bir insan. Bosnalı Müslümanların gururunu okşayacak bir konuşma yapmak çok doğal... Ama İzzetbegoviç ile Atatürk’ü aynı bağlamda anmak bir bilinç savrukluğunun işareti. Neden? Çünkü Aliya İzzetbegoviç, Cumhuriyet düşmanı yurdumuz İslamcılarının “Bilge Kral” unvanıyla kutsallaştırdıkları, 1992’de El Kaide militanlarını Bosna’ya davet eden bir siyasetçi. İddiaya göre: İslamska Dekleracia adlı kitabında Atatürk’ü kötülüyormuş... Şu var ki İzetbegoviç koyu bir İslamcı, şeriatçı... Yoksa El Kaide’yi Bosna’ya neden davet etsin? HHH Müslüman Bosna Herseklilerin önderi olan İslamcı Aliya İzzetbegoviç’e kuşkusuz saygı göstermek zorundayız. Ama onun adıyla Atatürk’ün yan yana anılması bir gaflettir. Ekrem İmamoğlu Bey’e bu itirazımı iletecektim. İletişim kurmadıkları için bu yazıyı yazmak zorunda kaldım. FATIH’TE DÖRT KARDEŞ AYNI EVDE INTIHAR ETMIŞTI Borcu hayırsever kapattı İstanbul Fatih’teki evlerinde geçen 6 Kasım’da siyanürle intihar eden Cüneyt (48), Oya (54), Yaşar (56) ve Kamuran Yetişkin (60) kardeşlerin, mahalle bakkalına olan borçlarının bir “hayırsever” tarafından kapatıldığı ortaya çıktı. Oturdukları evin alt katında bulunan bakkal işletmesinin sahibi Yusuf Deniz, kardeşlerin kendisine 2 bin 380 lira borcu olduğunu ve adını vermek istemeyen bir kişinin tüm borçları ödediğini söyledi. Deniz, ‘Görünmeyen adam’ diye biri geldi borcu ödedi gitti. İsmini söylemedi. Öldükten üç gün, bir hafta sonra geldi. ‘Adam borçlu gitmesin mezara’ dedi. Sekiz aylık ki ra borcunu da ödedi diyorlar” dedi. Kardeşlere ait veresiye defterine ise “hayır niyetli ödendi” yazıldı. Hâlâ fatura geliyor Maddi durumu iyi olmayan dört kardeşe ait evin elektriğinin gecikmiş borcu sebebiyle kesilmesinden dolayı elektrik dağıtım şirketine 888 bin 397 lira idari para cezası kesilmesine rağmen eve elektrik ve doğalgaz faturası gelmeye devam ediyor. Üç aydır kapısında mühür bulunan daireye kasım ve aralık ayına ait 45 lira doğalgaz ve 129 lira su faturası geldiği görüldü. l Haber Merkezi Karne günüKÖTÜNOTLARKORKUTTU kayboldular Şanlıurfa Siverek’teki Yunus Emre Ortaokulu’nda eğitim gören Medine Baturalp (14) ile kardeşi Bünyamin Baturalp (10), önceki gün karnelerini aldıktan sonra ortadan kayboldu. Baturalp ailesi karne sonrası eve gelmeyen çocuklarının ilk saatlerde akrabalarına gittiklerini sandı, kardeşler saatler geçmesine karşın eve gelmeyince aile harekete geçerek Emniyet’e başvurdu. Otostop çekerek geldikleri Şanlıurfa kent merkezinde bulunan iki kardeşin karnelerindeki zayıf notlar nedeniyle korkup kaçtıkları ortaya çıktı. l İHA Yakalanınca intihar etti İstanbul Beşiktaş’ta, önceki gün akşam saatlerinde polis ekipleri, şüphelendikleri bir otomobili durdurmak istedi. Sürücünün dur ihtarına uymaması üzerine kovalamaca yaşandı. Ekiplerin otomobilin önünü kesmesinin ardından yakalanacağını anlayan Umut G., başına silahla ateş ederek intihar etti. Otomobilin arka koltuğunda ise başına ateş edilerek ağır yaralanmış halde bir kişi bulundu. Hayati tehlikesi süren yaralı Bekir H.’nin alacak verecek meselesinden dolayı iş ortağı olduğu belirlenen Umut G. tarafından otomobilin içinde vurulduğu değerlendiriliyor. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle