12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 19 OCAK 2020 PAZAR [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Leonardo giderken Beethoven gelirken ERHAN KARAESMEN Toplumların kendi gelişme akışlarına ve evrensel ölçüde tüm dünyadaki sos yoekonomik, kültürel ve tek nolojik ilerlemelere kaynaklık eden temel unsurların bilimsel ve sanatsal yaratıcılık ürünle rinden yola çıktığı yaygın bi çimde kabul edilir. Bilimtek noloji, sanatkültür alanlarının tümünde toplumsal ve evren sel gelişmelere katkıda bulu nan değişik olayların ve bunla rı oluşturan büyük insanların bulunduğu da bilinir. Uygarlı ğın gelişmesine katkıda bulun muş bu özel insanlar evrensel bir kadirşinaslık örneği olarak zaman zaman hatırlanır, anıları önünde saygı duruşu yapılır. Beethoven Doğumlarının ya da ölümlerinin üzerinden yuvarlak rakamlı (50,100 ve ötesi) yılların geçtiği dönemlerde de bu saygılı anmalar yıl boyu süren etkinliklere dönüşür. noloji Dergisi’ne yaptığı katkılar çerçevesinde “Leonardo: Bir Kafatasında Dört Beyin” başlıklı bir yazı dizisi yayımlamış olduğu da hatırlanmalıdır. 2019 yılı mühendis, bilim insanı ve ressam olarak uygarlık tarihinin özel bir köşesine ‘Hoş geldin Beethoven’ oturmuş bulunan Leonardo da 2019 sona erdi. “Güle Güle Vinci’nin ölümünün 500. yı Leonardo” diyoruz ve bu büyük lıydı. İtalyan Rönesansı döne insanı bir kez daha saygıyla minin, Mona Lisa gibi çok ön anıyoruz. 2020’ye ise “Hoş gel de gelen bir başyapıtı din Beethoven” diyerek nı ortaya çıkaracak kadar üstün bir ressam ve bu Beethoven, özel müzik giriyoruz. 1770’te Almanya’nın Bonn Kenti’nde nun yanı sıra meraklısı olmayan dünyaya gel insan bedeninin ve özellikle iskelet yapısının ayrın kişiler ve kesimler tarafından da çoksesli müziğin en önde gelen miş bulunan Ludwig van Beethoven’ın doğumunun tılarını çizgilerle ve desenlerle anlatan bir fizyolojik biyoloji simgelerinden biri 250. yılı ulus olarak, kabul edilmiştir. lararası ölçekte kutlanacak. Ülkemizde de bazı et araştırmacısıydı. Ye kinlikler gerçekleşti ni makineler icat ve imal rilmesi beklenmelidir. Be eden, bu arada İstanbul’da Ha ethoven müziğinin ses kayıtla liç üzerinde yapılabileceği ta rı ve geçmişten gelerek sırasıy savvur edilen bir köprünün la taş plak, plastik kara plak, mühendislik tasarımını deği uzunçalar plak, kaset, kom şik ölçekte maketlerini de ha pakt disk (CD) aracılığı ile mü zırlayarak geliştiren çok deği zik severlerin dinletisine yüz şik bir yaratıcıydı. İtalya devle küsur yıl boyunca sunulmuş tinin de sahip çıkmasıyla kısa bulunduğu bilinegelir. Son dö ca Leonardo olarak bilinen bu nemlerde flash diskflash bel büyük dâhiyi geniş toplum ke lek olarak adlandırılan elektro sitlerine tanıtacak olağanüs nik araçlar yardımıyla ve inter tü bir sergi yıl boyunca dünya net kanalıyla doğrudan bilgi üzerinde dolaştı. İstanbul’da sayara ses indirme tekniği ile da kısa duraklamalar yapan bu her türlü müziğin dinlenilme sergi dolayısıyla, bu satırların sine yeni olanaklar sağlanmış yazarının Herkese Bilim Tek tır. 2020 ve sonrasında Beetho ven müziği için de bu olanakların seferber edilmesi beklenmektedir. Ancak, artık “daha klasikleşmiş” gözüyle bakılan tekniklerle ve araçlar yardımıyla Beethoven’ın ses kayıtlarına ulaşmada 2020 yılı boyunca yoğunluk yaşanması doğal olacaktır. Ses kayıtları olgusunun yanı sıra, dünyadaki büyük konser dinletisi etkinliklerinin tümünde ve belli ölçüde ülkemizde de Beethoven müziği canlı dinleti programlarında daha sık yer alacaktır. 1991 yılında Mozart’ın ölümünün 200. yılı ve 2000 yılında J.S.Bach’ın ölümünün 250. yılı dolayısıyla dünyada yaşanmış bir saygı sunuşunun bir benzerinin de Beethoven için gerçekleşmesine doğal gözüyle bakılmalıdır. Beethoven, bilindiği gibi, özel müzik meraklısı olmayan kişiler ve kesimler tarafından da çoksesli müziğin en önde gelen simgelerinden biri olarak, hatta çok geniş bir çevre için en önde gelen simgesi olarak kabul edilmiştir. Olağanüstü bir güç Melodi zenginliğinin yanı sıra, seslerin yer yer ürpertici bir kudretle yan yana gelişi Beethoven’ın yaratıcılık dünyasının belirgin bir özelliğidir. Kendisinden önceki büyük besteciler Bach, Haydn ve Mozart’ın eser üretme yoğunluğunun yanında, Beethoven daha az yapıt bestelemiş bir besteci olarak bilinir. Ancak, sa yı azlığının mü ziksel ürünün din leyicide uyandır dığı hazzın yo ğunluğunu arttı rıcı ya da azaltıcı bir unsur olup ol madığı tartışılage len bir konudur. Beethoven’ın daha az sayıda ancak, tokluğu ve ses yo ğunluğu daha yük sek eserler üretti ğini düşünen tut kulu müziksever ler olduğu da bilin mektedir. Bu met Mona Lisa nin yazarı “Uçsuz Bucaksız Bir Dün yada Gezinirken” başlığını taşıyan, yakında çı kacak kitabında Beethoven’ın sayısı ilk bakışta çok yüksek gibi durmayan eserlerinin çe şitliliğini dile getirmektedir. Beethoven geniş kamuoyun da ve özellikle müziksever kit lelerde senfonik müzik türü nün büyük bestecisi olarak bi linir. Sadece 9 senfoniyle ta mamlanmış bulunan ve bir kaç uvertürle de desteklen miş olan orkestra yapıtların da olağanüstü bir güç sergile nir. Bu tür yapıtların müzik ta rihi boyunca en ileri kamuoyu ilgisine ulaşmış olarak bilinen ve insan sesinin de orkestrayı çok etkileyici bir biçimde des teklediği ünlü 9. Senfonisi’nin (dokuzuncu) bu çerçevede altı çizilmelidir. Ancak Beethoven, yapıt tü rü çeşitliliği yönünden piya no başta olmak üzere bazı ön de gelen tekil çalgılar için yap tığı besteler ve başta kuartet türü olmak üzere düzenledi ği oda müziği yapıtları ile de müziksever kitlelerin içten likle benimseyerek kucakladı ğı bir büyük yaratıcı olmuştur. Kuartet (dörtlü) türü yapıtları nın yaşamının son iki senesi ne sığdırdığı son örneklerinde ulaştığı ifade yoğunluğu tutku lu müziksever çevrelerin hay ranlığını çekegelmiş ve yukar da sözü edilmiş bulunan, yaza rın “Uçsuz Bucaksız Bir Dün yada Gezinirken” adlı geniş in celeme metninde ayrıntısıyla ele alınmıştır. ‘Yanlış da olsa düşünmek hiç düşünmemekten daha iyidir’ DR. CENGİZ KUDAY Bazı kadınlar dünyayı aydınlatmak için ışık oldular. Ama bu ışığı söndürmek için birileri ellerinden geleni yaptı. Bazıları dünyayı daha güzel bir yer yapmak için, yurdunu korumak için canlarını ortaya koydu. Bazıları JanDark gibi dinci yobazlarca yakıldılar. Bunlardan bir kısmı insanlara düşünmeyi öğretti. Bilim alanında parladılar. Fakat insanlan onları kendi aralarına almayı reddettiler. Örneğin Madam Curie’yi bilim akademisine almadılar ve hatta Nobel ödülünün bir kadına verilmesinin yanlış olduğunu söylediler. Bir kadın, insan aklının aynı zamanda onun kanatları olduğunu söyledi. (Bir kanadında hümanizma, öbür kanadında bilim ve beceri) Bunlardan tarihte en eski bilinen İskenderiye’de, 2. yüzyılda yaşayan düşünür, matematikçi, astronomi bilgisine sahip, filozof cesur bir kadındır. Cümleleri bugün dahi güncelliğini koruyor. Tarih boyunca her türlü saldırıya açık olan bilimden ve akıldan uzak kalan halkları korkutmak özellikle kolay olmuştur. Bu korkuyu yaratanların mimarları, korkulardan beslenen dogmatik inançlardır. Şu sözleri tarihe geçmiştir: “Hurafeleri ger Masallar masal diye, efsaneler efsane diye anlatılmalıdır. Boş inançları gerçek diye göstermek ve öğretmek korkunç bir şeydir. Bugüne bakıldığında görülen ilk şey hâlâ aramızda yaşayan korkusuz düşünenlerin olmasıdır. çek gibi öğretmek olabilecek en korkunç şeydir.” Bu kanatları kırmak için, din adına birçok yobaz kişi seferber olmuştur. Ama bazı kadınlar yılmayıp, canlarını dişlerine takıp karanlığa karşı durmuşlardır. Geç de olsa üniversitelere kabul edilmelerini sağladılar ve seçme seçilme hakkını kazandılar. Hypatiya Sporcu oldular, ülkelerini başarı ile yukarı taşıdılar. (ABD Başkanı bile kadın futbol takımının dünya şampiyonu olmasını alaya aldı) Uzun zaman ileri Batı ülkelerinde dahi kadınların cerrah, doktor, savcı vb. olmaları önlendi. Ama bazı kadınlar karanlığa karşı koydular ve hemcinslerine örnek oldular. Radyum, polonyum ve radyoaktivitenin mucidi Marie Curie iki farklı alanda Nobel Barış Ödülü’nü alan ilk ve tek insandır. Hâlâ aydınlatıyor Masallar masal diye, efsaneler efsane diye anlatılmalıdır. Boş inançları gerçek diye göstermek ve öğretmek korkunç bir şeydir. Bugüne bakıldığında görülen ilk şey hâlâ aramızda yaşayan korkusuz düşünenlerin olmasıdır. Bu aydınlıkları yayan kadın, kilise tarafından kışkırtılan yobaz halk topluluklarınca 1600 yıl önce linç edildi, vücudu parçalara ayrıldı ve bir kilise avlusuna sürüklenerek yakıldı. Ama o ve onun gibilerin yaydığı ışık, insanlığı hâlâ aydınlatıyor. Kaynak: Hypatia Yanlış da olsa düşünmek hiç düşünmemekten daha iyidir, Yılmaz Şener Adaletin ‘hali pürmelali’ Türkiye eski Korgeneral Metin İyidil hakkında verilen, birbirine zıt ifadeleri bile alınmadan serbest bırakıldı. HHH “MüebbetBeraatTutukla 6) Hâkimler ve Savcılar Ku ma” kararlarını ve olaya karı rulu (HSK), İyidil’e beraat ve şanların kimliklerini, ilişkile tahliye kararı veren (istinaf) rini tartışıyor! Ankara Bölge Adliye Mahke HHH mesi 20. Ceza Dairesi Baş Medyadan derlediğim ha kanı ve üyeleri hakkında so berlere göre: ruşturma başlattı. Daha önce Genelkurmay Başkan Çorum’a, Daire üye Personel Başkanlığı görevin leri ise Eskişehir’e ve Konya’ya de bulunmuş olan, Kara Kuv tayin edildi. vetleri Komutanlığı, Eğitim ve 7) Son hukuki gelişme ola Doktrin Komutanlığı, Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı, eski Korgeneral Metin İyidil, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine katılmış olduğu iddiasıyla Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde rak, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, 20. Daire’nin beraat kararına tekrar itiraz etti ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne başvurdu. 8) Bu arada OdaTV’de, tah yargılandı. 1) İyidil, “Anayasal düze ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. liye kararı veren mahkemenin Başkanı’nın FETÖ/PDY ilişkisi olduğuna ilişkin bir haber yayımlandı. 9) Cumhuriyet Gazetesi de dün, İyidil hakkında FE Dosya Ankara Bölge Ad TÖ ile ilişkili olduğuna dair ra liye Mahkemesi 20. Ceza porlar varken korunduğunu ve Dairesi’ne geldi. 2) Yaklaşık 1314 aylık in celemeden sonra Daire, Metin İyidil’in beraatına ve salı 2015 yılında emeklilik dilekçesi vermesine karşın, üçlü kararname ile yeni görevine atamasının yapıldığını belirten bir ha verilmesine karar verdi. ber yayımladı. İyidil tahliye edildi. HHH Bunun üzerine İstinaf Baş Türkiye’deki “Adalet Meka savcısı karara itiraz edip, dü nizması”, ülkenin en zengin zeltme talebinde bulundu. müteahhitlerinden biriyle ak 20. Ağır Ceza Dairesi, kara raba olan bir eski korgenera rında direndi. li “FETÖ/PDY’nin darbe giri Dosya 21. Ağır Ceza şimine katılmak” suçundan, Mahkemesi’ne gönderildi. taban tabana zıt kararlarla, 3) 21. Ağır Ceza Mahkeme önce müebbete mahkum et si İyidil’in tahliye kararın kal tiği halde, sonra beraat etti dırılmasına ve sanığın tutuk rip tahliye eder ve en sonra lanmasına karar verdi. da yine tutuklarken: Tekrar yakalanması için Te İktidar “İkinci Adalet Re rörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri İyidil’in evine baskın yaptı. İyidil evde yoktu, başka bir eve götürüldüğü belirlendi. Polis 3. eve yaptığı baskında İyidil’i, Batuhan Özdemir’in eşi Aslı Özdemir’in ailesinin evinde yakaladı. 4) İyidil ile birlikte Futbol Federasyonu Başkanı ve devletten en büyük ihaleleri alan beş şirketten birinin sahibi olan Nihat Özdemir’in oğlu Batuhan ile gelini Aslı ve İyidil’in avukatı Abdullah K. de gözaltına alındı. 5) İyidil’i kaçırma teşeb formu Paketini” açıklıyor... Ve HDP’nin Cumhur başkanı adayı Selahattin Demirtaş’la birlikte... (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Anayasa’ya göre bütün mahkemeleri bağlayıcı olan kararında: “Hakları ihlal edilmiştir, tahliye edilmeli” dediği) Osman Kavala, hâlâ içerde çile dolduruyordu! HHH YİNE VE YENİDEN, DAHA DA KUVVETLE: YAŞASIN, KUVVETLER AYRIMINA DAYALI DEMOKRATİK VE LAİK SOSYAL HU büsünde bulundukları iddia KUK DEVLETİ! sıyla gözaltına alınan Avuka Not: Bugün saat 15’te Cad tı ile Özdemir’in oğlu ve ge debostan Kültür Merkezi’nde, lini, bir habere göre savcıya Kırmızı Kedi Kitabevi’nde im ifade verdikten sonra, başka za günüm var. Sevgili okurları bir habere göre ise savcılıkta mı beklerim. 13 OCAK 17 OCAK Haftanın üzerinden en çok konuşulan olayı eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kitabı Devran’dan uyarlanan tiyaroyu, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ve Canan Kaftancıoğlu’nun Demirtaş’ın eşi Başak Demitraş ile izlemesi oldu. Dört kadının tiyatro izlemesini, AKP’liler başta olmak üzere Cumhur İttifakı’nın erkek vekilleri eleştirdi. Transfer atağı Siyasetteki transfer atağı, futbolcuları solladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, törenle iki bağımsız birer CHP’li, İYİ Partili ve Saadet Partili olmak üzere toplam 5 belediye başkanına AKP rozeti taktı. AKP’ye 100 civarı belediye başkanının geçeceği ifade edilirken, transferler hem parti içinden hem dışından sert tepki altı. Karamollaoğlu, olayı “haysiyetsizlik’” olarak niteledi. Tweet’e tepki yağdı MHP’li Düzce Kaynaşlı Belediye Başkanı Birol Şahin, Olimpiyatlara katılmaya hak kazanan Filenin Sultanları ile ilgili tweet’ine tepki yağdı. Şahin, tepkiler üzerine partisinden ihraç edildi. Beraat ve tutuklama 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen eski Korgeneral Metin İyidil önce beraat etti, ardından tahliye edildi. Hemen ertesi sabah erken saatlerde hakkında çıkarılan yakalama kararı ile yeniden gözaltına alındı ve tutuklandı. Hâkimler ve Savcı lar Kurulu (HSK) İyidil’e beraat veren 20. Ce za Dairesi’nin başkan ve üyelerini görevden alarak il dışına atadı. Terfi şartı Artık hâkim ve savcıların terfileri yapılırken, “AİHM ve Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan incelemelerde ihlal kararına sebebiyet verip vermedikleri, neden oldukları ihlalin niteliği ve ağırlığı ile ilgililerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve anayasa ile teminat altına alınan hakların korunması konusundaki gayretleri” de dikkate alınacak. Bütçede ‘dev’ açık Hükümetin sınır tanımayan harcamaları nedeniyle bütçe 2019’da 123.7 milyar lira açık verdi. 80.6 milyar lira olan ilk açık hedefini 125 milyar liraya çıkaran hükümet, Merkez’in 42 milyar liralık “ihtiyat akçesi” ile rahatladı. Aksi takdirde açık 166 milyar lira olacaktı. Haftanın bir diğer önemli gelişmesi, Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini 75 baz puan daha düşürerek yüzde 11.75’e çekmesi oldu. Görüşmeler sonuçsuz Türkiye ile Rusya’nın Libya’da silahların susması çağrısının ardından, ateşkes rejiminin koşullarına ilişkin iç savaşın taraflarıyla Moskova’da yürüttükleri görüşmeler sonuçsuz kaldı. Ateşkes ve siyasi çözüm için gözler şimdi Almanya’nın öncülüğünde ve BM tarafından desteklenen Berlin Konferansı’nda. İran’ın Irak’taki ABD üslerini hedef aldığı 8 Ocak günü düşen Ukrayna uçağıyla ilgili sis perdesi dağıldı. Tahran, uçağın füze sanılarak vurulduğunu kabul etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle