19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EYLÜL 2019 SALI Düden Gölü kuruyor Konya Kulu’da, çoğu flamingo olmak üzere 185 kuş türüne ev sahipliği yapan Düden Gölü’nde, kontrolsüz sulama ve küresel ısınma nedeniyle başlayan kuraklık, kuşların yaşam alanını daralttı. “Kulu Gölü” olarak da bilinen göl, 860 kilometrekare alana sahip, kapalı ve sığ olma özelliği taşıyor. l DHA ON NUMARA 04, 05, 06, 07, 11, 12, 18, 19, 21, 26, 32, 42, 43, 50, 51, 58, 59, 66, 68, 71, 77 ve 80 10 BİLEN: 525 bin 483.50’şer TL (1 kişi) 9 BİLEN: 2 bin 919.50’şer TL 8 BİLEN: 140.15’er TL 7 BİLEN: 21.55’er TL 6 BİLEN: 3.85’er TL HİÇBİR NUMARAYI DOĞRU TAHMİN EDEMEYEN: 3.55’er TL EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET BİLİM İNSANLARI Gürbüz çocuk sevdasından vazgeçin Türk Gastroenteroloji Derneği ve Dünya Gastroenteroloji Organizasyonu işbirliğiyle İstanbul’da düzenlenen Dünya Gastroenteroloji Kongresi (World Congresss of Gastroenterology) sona erdi. Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı ve Dünya Gastroenteroloji Kongresi Eşbaşkanı Prof. Dr. Serhat Bor Behçet hastalığı ve karaciğer hastalıklarıyla ilgili bilgiler verdi. Prof. Dr. Serhat Bor, Behçet hastalığı tanısına ilişkin “Tekarlayan ağız içi yaralar kontrol edilmeli” dedi. Bor, “Hepatit B ve C artık ilaçlarla çok başarılı şekilde tedavi ediliyor, ancak karaciğer yağlanmasının ilaçla tedavisi yok” bilgilerini verdi. Prof. Dr. Cihan Yurdaydın ise çocukların gürbüz çocuklar olarak yetiştirilmesinden vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayarak “Obezite en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu kişilerde NASH, yani nonalkolik steatohepatit adı verilen hastalık, alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığı görülmektedir” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet sahiplendiler Kazı ekibinin Laika’sı Çorum’un Boğazkale ilçesinde Hitit medeniyetine başkentlik yapan Hattuşa’daki arkeolojik kazı alanı yakınlarında bulunan sahipsiz ve yaralı iki köpek, kazı heyeti tarafından biri ABD’de, diğeri de kazı evinde sıcak yuvaya kavuşturuldu. Kazı Başkanı Doç. Dr. Andreas Schachner, “Hattuşa’da bulduğumuz iki köpeği de tedavilerini yaptırıp sahiplendik. Şimdi birisi kazı evinde ekibimizin bir parçası oldu. Diğeri de ABD’nin Kaliforniya eyaletinde mutlu şekilde yaşıyor” dedi. Schachner, köpeğe “Laika” ismini verdiklerini söyledi. l AA ALAKIR Araziyi satan bilirkişi oldu Alakır Vadisi’nde, HES’lere karşı verdikleri mücadeleyle tanınan, toprak evlerinin yanındaki arazi kazılıp yeraltı su kaynağı HES şirketince kesilen Tuğba Günal ile Birhan Erkutlu’nun açtığı davada, bilirkişi ataması yapıldı. Mahkeme heyeti, araziyi şirkete satan kişiyi, bilirkişi olarak atadı. Tuğba GünalBirhan Erkutlu çifti, yaptıkları açıklamada, şunları kaydetti: “Mahkeme bizim hakkımızda kaymakamlığa ‘Terörist bunlar, kadınları ahlaksız’ dilekçesi veren Kuzca köyü muhtarından bilirkişi istemişti. Muhtar da suyumuzu kestikleri araziyi HES’çilere satan ve şirketin de bu suyla yaptığı hayratı onun dedesine adadığı kişiyi ‘bilirkişi’ olarak gösterdi. İtiraz etmiştik. Ancak dün mahkeme bu şahsı suyumuzun kesilmesi ile ilgili davada ‘bilirkişi’ olarak dinlemek üzere 17 Aralık günü mahkemeye çağırdı. Yorumsuz.” l DHA İsviçre Alpleri’nde yok olan buzul için cenaze töreni İYİ BİLİRDİK! 2006 2017 2019 İsviçre’de buzul olarak sınıflandırılan Pizol Dağı için İsviçre İklim Koruma Derneği tarafından cenaze töreni düzenlendi, ölüm marşı çalındı. İsviçre İklim Koruma Derneği’nden Alessandro Degiacomi ülkenin kuzeydoğusundaki Glarus Alpleri’nde yer alan Pizol adlı buzulun kütlesinin çok önemli bir kısmını kaybettiğini ve artık bilimsel olarak buzul olarak sınıflandırılamayacağını belirtti. Buzulun resmi olarak sonunun ilan edildiği törene 100 kişi katıldı. Siyahlar içerisindeki doğaseverler iki saatlik yürüyüşün ardından Pizol Dağı’nın 2 bin 700 rakımlı noktasında eriyen buzula ulaştı. Buzul anısına Alp borazanları ça lındı. Geçen ay da İzlanda’da kaybolan Okjokull buzulu anısına cenaze töreni düzenlenmiş, buzulun yerine bronz plaka konulmuştu. Pizol, İsviçre’nin kaybolan ilk buzulu olmasa da üzerinde en fazla bilimsel çalışma yapılan buzuluydu ve 1893 yılından beri takip ediliyordu. Bazı eylemciler cenazeye siyah yas kıyafetleriyle katıldı. AFP Pizol’un hacminin yüzde 80 ile 90 arasındaki kısmını sadece 2006’dan sonra kaybetmiş olması dikkat çekici. Çöpe atılan her gıda, onu üretmek için harcanan suyun da israf edilmesi demek Öldüren kısırdöngü BDÜNYA ÇIĞLIK ATIYOR... DUR!Türkiye’yi şikâyet ettilernbvsdldşkDZegıioeıiüeiufkrmrrNeıyndnivrlrirnşi”çreıuediaieğne.elmwşeAesisıkyBiyminşsön2ae’bMlYnemsdzet0atluöiosoelW,ıi,li5elrmllaşyrzanruem“0rkİairilniüninDMknreoı’’estyvidcelümibAliaihkeGeaelnumntilkBieredaiğnuykaöiçGDdtesludtgaaçiBneleuünelentBdetecMpüntrrırouehaa.ğeerrk(snseearşSGpirdaBdşaikrsr’tüseuedpeMie6ilt,aırkrnonyfsisakpİnt6).ıllkneua,ireieırcPğGbladlmr“üitdiDizmmriKeKaaleiinbkıooknbnnzunaugeeinttDdırdirerşenraeeaubieydaltçrçinyslşluonğSıdomiumertğkk.nsieılo’işakleTlnkloAekıkdaiscirkrdaklnlrltbıaiurzudm.elmaatraıaiolmelağtıataakçmnlneıiidhpznehraydımai,hse,yikopreçanüğ“amrıralnıpi.ı”tıeetkıt,4syiçbTFov2iBrççiseıoo0üaali0açikialCinnlnrirylş2i0yatrcnlkubueıb3ıyaraamğeibm’aca’yopyenğstnıieckleenrnirarhıaaelakzaı’uoieulndrry.blyğanmettjrraeühBiaiıcııebdnrnzrczeaaitAihsaa.iesaanıdtnktrtennişSdğnrilkeao,rkgaopeeaılnc1nlkae3erlbra.aaahesı5aıünt0lrönrakdakısaırfy’lmgılttöaidegıTyaMrorrladyaeisüaıirylülzkaeuılleyr4ynüneaıiltrırçkalüykıkıdrsimddkierırıniaksenisnpeue.lşeAiaslleıılı,taErnayilEnyvris4stuicrmmdrakıderütedimndborelelcediroiao”nem’imneıdAtiynğnğdytyiğimüvuiziıaiçaoeknln.i.r.eaiznenkiYreonYlAkm.z,uoise’ioa2gey“zhkpsamşlp0rnOe”aetaatijuleıiilçm2ryrdlavynİmtevm3ekıneüiarmnne’skleiıdtakkiışetreaemyinld.steeeiır. ryyyomlilöNeusiıaallnaenzamüİm,liss.dldykeBaıvkVüluoıorulkercceığrienyllçm.aüaluzulbadKdririişnüeıl1ıieimvy6mktdttgleallüe.ıeeaçie.mnçBvosrsdkAeoeıeeckoenarklcunornadAkçuyskdnulateriako,eunisjsvlrakT“nuuşiiızinBüyntnsğou!utrldutduleBimkiğuranamioGaBşuy’uiTdşuyunMretiheneakus,çb’uttylözFabdieaenmerzlpaekrbadlTlşşeğalneiıdihlinyrriarsakeluiaıog,andânzğn”o’r,i.yıgiibzsmnşkiAİeılfuencieuatllkdnrısamlndlgheueauirdğaeatımnz(btailna?1lyeidua6.tar) Bir pet şişe 400 yılda yok oluyor EMRE DEVECİ Küresel İklim Grevi, dikkatleri bir kez daha küresel iklim krizine çekti. Kıyı ve deniz kirliliği de yaşanan iklim krizinin önemli bir parçası. TURMEPA’nın (Deniz Temiz Derneği) paylaştığı verilere göre, okyanusların yüzeyindeki plastiklerin kapladığı toplam alan Türkiye’nin yüzölçümünü geçmiş durumda. 21 Eylül Uluslararası Kıyı ve Deniz Temizliği Günü’nde Aras Kargo ile TURMEPA işbirliğinde İzmir Çeşme’de Deliklikoy’da kıyı temizliği yapıldı. Koyda 11 kilogram kâğıt, 104.5 kilogram plastik, 50 kilogram metal, 64.5 kilogram cam atık ve 5 bin 200 sigara izmariti olmak üzere toplam 230 kilogram atık toplandı. Aras Kargo’nun gönüllü çalışanları ve ailelerinin oluşturduğu Doğa Dostu Araslar Platformu ile TURMEPA işbirliğinde 2016’dan bu yana toplamda 4 tona yakın atık toplandı. Atık toplama etkinliğine katılan Aras Kargo Genel Müdürü Utku Ayyarkın, tekrar doğaya karışabilen poşet kullanımına başladıklarını, çevre dostu ürünler ve doğaya saygılı iş süreçleri konusunda adımlar attıklarını dile getirdi. TURMEPA’nın paylaştığı bilgilere göre, bazı atıkların yok olma süreleri şöyle: Strafor 5 bin yıl 2 milyon yıl, cam şişe 4 bin yıl, plastik bin yıl, poliüretan (sentetik fiberler, yapıştırıcılar, halıların alt kısmı ve sert plastik contalar) bin yıl, su boruları bin yıl, pet şişe 400 yıl, deterjan 400 yıl, pil 300 yıl, alüminyum 100 yıl, sigara izmariti 12 yıl, bez parçası 6 ay, pamuklu kumaş 15 ay, kâğıt havlu 1 ay. l ÇEŞME Akpolat’tan destek Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, plastik kirliliğine dikkat çekmek ve daha sağlıklı denizler için Fransa’dan yola çıkarak Beşiktaş’a gelen Blue Panda teknesini ziyaret etti. 28 Eylül’e kadar İstanbul’da demirleyecek olan tekne insanları doğa ve deniz kirliliğine karşı bilinçlendirerek harekete geçirmeyi hedefliyor. Akpolat, “Doğa ve çevre kirliliği bilinci oluşturmak için her türlü proje ve çalışmayı destekleyeceğiz” dedi. Akpolat’a tekne ziyaretinde eşi Derya Akpolat ve çocukları da eşlik etti. l İç Politika OSMAN İKİZ BM(Birleşmiş Milletler) Genel Kurul çalışmalarına paralel olarak insanlığın önündeki en önemli sorun olan iklim değişikliğiyle ve bunu tetikleyen süreçlerle ilgili bir dizi toplantı daha yapılıyor. İklim değişikliğinden olumsuz etkilenen su ve gıda alanlarında “Sürdürülebilir tüketim” politikaları ele alınıyor. Uzmanlar bundan sonra “sürdürülebilir kalkınma” kadar “sürdürülebilir tüketim”den söz edileceğini, küresel ısınmanın 1.5 derecede durdurulabilmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğine dikkat çekiyor. Atmosfere emisyon salımının azaltılıp tümüyle durdurulabilmesi için başka hiçbir seçenek kalmadığına işaret eden uzmanlar, “Şansımız varsa küresel ısınmayı iki derecelik artışta durdururuz, aksi halde, yaşlılar, hastalar ve çocuklardan başlayarak kitlesel ölümlerle yüz yüze geleceğiz” diye insanlığı uyarıyor. Bütün kariyeri su sorunuyla uğraşmakla geçmiş olan BM Su Birimi (UN Water) Başkanı Dr. Olcay Ünver, iklim üzerinde baskı yaratan kalkınma sorunlarının bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceğini şöyle açıkladı: Nüfus artışı “2050’ye doğru dünya nüfusunun 10 milyara dayanması bekleniyor. Nüfus artışıyla gıda üretiminin de yaklaşık yüzde 50 artması gerekiyor. Gıda üretimi için su gerekiyor. İklim değişikliğiyle su rejiminin değiştiğini görüyoruz. Taşkınlar ve kuraklık önümüzdeki en büyük sorun. Yağışlar istikrarsızlaştı. Dolayısıyla gıda üretimi için tehlike çanları çalıyor. Bir diğer sorun fazla tüketim. Şu anda üretilen gıdaların üçte biri çöpe gidiyor. Çürüyen çöplerden yayılan metan gazı atmosfere yayılıyor. Bu aynı zamanda çöpe atılan gıda maddelerinin üretiminde kullanılan suyun da heba olması demek. Günümüzün bir başka sorunu obezite. Bu, açlık kadar büyük bir sorun haline geldi. Refah düzeyi yükselenler tahıldan et tüketimine yöneldi. Et tüketimi, hayvancılığın yayılması demek. Büyükbaş hayvanların çıkardığı metan gazının atmosfere yayılan emisyonlar arasında aşağı yukarı yüzde 12’lik payı var. Oysa biz atmosfere emisyon salımını sıfıra indirmek zorundayız. Bunların yanı sıra bir de sürekli göç hareketleri var. Kısacası iklim değişikliği su rejimini bozuyor, insanların göç etmesine yol açıyor, insanların aşırı tüketimi, seyahat gibi alışkanlıkları da iklim değişikliğini tetikliyor. Bu karmaşık denklemi çözmek için israfa yol açan alışkanlıklarımızı değiştirip ‘Sürdürülebilir tüketim’ bilincini göstermemiz gerekiyor.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle