25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: SERPİL ÜNAY 322 EYLÜL 2019 PAZAR Laiklik ne değildir CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Yunus Emre “CHP, devamlılık ve değişim” alt başlıklı Kökler (Tekin Yayınları, 2019) adlı bir kitap yayımladı. Kitabı CHP’nin çağdaşlaşma projesine katkıda bulunmak amacıyla yazmış. Ancak bazı temel ve evrensel kavramla ilgili yaptığı tanımlar çok öznel. Örneğin: “Laiklik yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demek değildir. Laiklik, bir mezhebin, bir cemaatin diğerinden üstün olmaması demektir” (s.37) diye bir tanım yapıyor. Çok şaşırtıcı!  Demek ki laiklik Cumhuriyet ve devrimlerinin yeminli düşmanı mezhepler, cemaatler ve tarikatlara karşı eşit mesafede duracakmış, hakemlik yapmayacakmış. Çok tuhaf! HHH Laikliğin gerçek anlamını kapsayan ve içeren en iyi tanımı Atatürk yapmıştır. Bu tanımı, Doğu Perinçek’in derlediği Atatürk, Din ve Laiklik Üzerine (Kaynak Yayınları, 1997) adlı kitapta buluruz: “Atatürk’ün El Yazısıyla CHP Kongresi İçin Program Taslağı”nda... Şöyle der: “Devletin esas kuramı: Türkiye; ulusaltcı, halkçı, devletçi, dışdinseltçi ve devrimci bir cumhuriyettir.” (s.243) “Dışdinseltçi” (dindışılık) sözcüğünü  “laiklik” yerine kullanıyor ki çok doğrudur. Ancak “dindışı olmak” yanlış anlaşılacağı ve çok iyi bir Türkçe karşılığı bulunamadığı için, çaresiz, laiklik sözcüğü kullanılmaya başlanmış. Laik(lik), devletin kuruluş ilkelerinde ve devlet kurumlarında dinsel ilke (şeriat) ve görüşlerin yer almaması anlamına geliyor. Yani: Anayasada, yasalarda, eğitim ve öğretimde, adliyede, askeriyede, sağlıkta... Bu dünyaya ait işlerde dinin buyruk ve kurallarına yer verilmiyor. Eskiler ve Araplar hem dindışı hem dinsiz anlamına gelen “ladini” sözcüğünü kullanır ki tehlikeli bir sözcüktür. Çünkü laikliğin dinsizlik gibi bir anlamı yoktur. Azeriler “dünyevilik” diyor ki bu çok doğrudur. HHH Türkiye Cumhuriyeti’nin tanım gereği herhangi bir dini yoktur ama sarayda kimi toplantılar Kuran tilavetiyle açılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nde devlet kurumlarının tamamı laiktir, dindışıdır ama kendini laik devleti yıkmaya adamış Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yıllık bütçesi Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin çok üzerindedir. Ve laiklik, CHP’li Yunus Emre’nin tanımına göre, DİB’in bütçesinden beslenen tarikatlara eşit mesafede duracakmış; cemaatler arasında eşitlik sağlayacakmış. Bu nasıl iş! CHP’nin yeni programında böyle bir madde yer alacak olursa Atatürk kabrinden sıçrar. Laikliğin görevi devleti, toplumu ve bireyi dinin baskısına; yobaz ve tüccar din adamının şerrine; dinbaz siyasetçinin tacizine karşı korumaktır. Laiklik budur! HHH Laik devlet inançlar arasında hakemlik yapmaz! Ancak, işe tarikatlar karıştığı zaman durum ve konum değişir. İnanma bireyseldir ama Tanrılaşmış şeyhlere duyulan aşırı bağlanma bireyselliği aşıp bireyi ve kişiliğini yok eder. HHH Laiklik konusunda dünya çapında bir otorite olan Henri PenaRuiz’e başvuracağım. Henri PenaRuiz Laiklik Nedir? (*) (Qu’estce que la laïcité) adlı kitabında tarikatlar hakkında şöyle diyor: “Laikliğin tanımlandığı düzey ile bireylerin seçtikleri inançlar düzeyi arasında da farklar vardır: İnsan hakları düzeyi ile anlatılmak istenirse, bu haklar tamamen özel inanç konumunda, yani din yöneticilerinden uzak kaldıklarında, bu düzey laik devletin istediği bir alanı oluşturur. Buna karşın inanç seçimleri bazen bir baskı ve güç gösterme aracı da olabilmektedir. Özellikle tarikatlar düzeyinde, kilisenin veya diğer din yöneticilerinin yaptıkları gibi, insanlar üzerinde bir üstünlük ve güç gösterme arenasına dönüşebilir.” HHH Yukarıdaki alıntının Cumhuriyetçi anlamı şudur: Anayasanın Din ve Vicdan Hürriyeti’yle ilgili 42. maddesine göre tarikatlar söz konusu maddenin koruması dışında kalır ve  30.11.1925 tarihli ve 677 sayılı yasa tarafından kapatılmışlardır. Bu nedenle bir CHP yöneticisine düşen görev anayasanın 174. maddesinin koruması altında olan Devrim Yasaları’nı savunmaktır. (Devam edecek.) (*) Gendaş Yayınları, 2007, s.8283. Mücadelesi miras kaldıKansere karşı verdiği savaşımla tanınan 21 yaşındaki Neslican Tay, bugün Rize’de uğurlanıyor Neslican Tay Tay, dün sosyal medyanın en çok konuştuğu ve paylaştığı kişi oldu. 2018’de kanser nedeniyle bir bacağını kaybeden ve kendisine ‘Demir Kadın’ diyen Tay, verdiği bir söyleşide, “Bacağım yok ama yaşam sevincim var! Ben bir bacaktan ibaret değilim ki… Çok daha fazlasıyım!” demişti. Rize’de bir bacağının kesilmesine neden olan kansere karşı verdiği mücadeleyle tanınan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Neslican Tay, son yolculuğuna uğurlanıyor. Kansere karşı verdiği savaşımla milyonların sevgisini kazanan Tay’ın cenazesi bugün Rize Sahil Merkez Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından toprağa verilecek. Bahçeşehir Üniversitesi’nde psikoloji bölümü öğrencisi olan Tay’ın ailesi dün gözyaşları içinde hastaneden Neslican Tay’ın cenazesini aldı. Neslican’ın ailesinin güçlükle ayakta durduğu görüldü. İmamoğlu’ndan ziyaret Neslican Tay’ın yaşamını yitirmesinin ardından Tay ailesini ziyaret eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başsağlığı diledi. Hastanede fenalaşan aileye taziyelerini ileten İmamoğlu’nun, çıkışta gözyaşlarını tutamadığı görüldü. İmamoğlu sosyal medyadan, “Dün hayata gözlerini yuman Sevgili Neslican’ın ailesinin acılarını paylaştık. Onun gülümseyen yüzüyle verdiği hayat mücadelesi artık hepimizin zihninde” mesajını paylaştı. Tay’ın dayısı Ömer Yazıcı, “Neslican’ın ruhu ve başlattığı mücadeleyi miras olarak kabul ettik. Neslican’ın sadece bedenini kaybettik. Ruhu yaşayacak” dedi. Baş sağlığı dilemek için hastaneye giden şarkıcı Haluk Levent, “Kesinlikle miras kaldı. O bu mücadelenin neferiydi. ‘Ben en azından savaşarak kaybederim’ diyen bir kızımızdı” dedi. Öte yandan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, 3. Kitap Günleri’nin Neslican Tay ve gençlere adanacağını duyurdu. l Haber Merkezi TCDD’nin ‘Emniyet Yönetmeliği’nde değişiklik “Demiryolu Emniyet Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikle, TCDD ve TCDD Taşımacılık AŞ ile faaliyetlerini sürdüren şehiriçi raylı toplu taşıma işletmecileri için gerekli emniyet yetkilendirmesi ve emniyet sertifikalarını alma süresi 4 yıldan 5 yıla çıkarıldı. Bu sürede TCDD, TCDD Taşımacılık AŞ ve şehir içi raylı toplu taşıma işletmecileri işletmecilik faaliyetlerine devam edebilecek. Süre, başlangıçta 3 yıl olarak ilan edilmiş, daha sonra yine uzatılarak 4 yıla çıkarılmıştı. l Haber Merkezi Cana kıymanın cezası yok İstanbul Kadıköy’de bir köpeği silahla vurarak öldürdükten sonra balkondan atan 3 kişi gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. l İHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle