28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 18 EYLÜL 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER ‘Eğer iş yoksa özgürlüğün ne faydası var?’ Pazar günü Tunus’ta devlet başkanlığı seçimlerinin ilk turu gerçekleşti. Seçim iki açıdan önemli. Birincisi, katılım oranı 2014 seçimlerinde yüzde 64’tü; şimdi yüzde 45’e düştü. İkincisi, kesin sonuçlar açıklanmasa da ikinci tura kalması beklenen iki isim de kendilerini mevcut siyasal yapının ve partilerin dışında gösteren bir kampanya yürüttü. Mesela Brookings Enstitüsü’nden Sharan Grewal’ın aktardığına göre, seçimde birinci gelen Kais Saied, hiçbir partiye üye olmayan, pazar günkü seçimler hariç daha önce hiç oy kullanmayan ve parlamenter demokrasinin sonunun geldiğini düşünen bir üniversite hocası. Ve dikta sonrası dönemin hem laik hem de İslamcı mutabakat partilerinin adaylarını geride bıraktı bu söylem. Özetle, Arap Baharı’nın ateşinin yakıldığı ülkede, temsili demokrasiye ve onun yeni aktörlerine duyulan güven kısa sürede aşındı.  İşaretleri gelmekteydi aslında. 2018’de yapılan Afrobarometre araştırmasına göre “demokrasi en tercih edilir yönetim şeklidir” diyenlerin oranı yüzde 46’ya düşmüştü Tunus’ta. Oysa bu oran, diktatör Benali’nin devrilmesini izleyen ilk yıllarda, örneğin 2013’te yüzde 70’ti. Temsili demokrasinin çekim gücü zayıflarken, “tek parti ya da tek adam yönetimi çaredir” diyenlerin oranı da yeniden yüzde 40’lara yaklaştı. Gençler içinde durum daha vahim. Gençlerin yüzde 69’u seçimlerin bir şeyi değiştirmeyeceğine inanıyor artık. Belirttim az önce; Tunus, Arap Baharı sürecinin tetikleyicisiydi. Aralık 2010’da seyyar satıcı genç Muhammed Buazizi, tezgâhına zabıtalarca el konulmasının ardından bedenini ateşe vermişti. Bireysel bir geçinememe isyanıydı; ancak genç işsizliği ve hoşnutsuzluğu iyiden iyiye artmaktaydı ülkede. Böyle bir dönemde Buazizi’nin kendini yakmasıyla isyan ülke geneline yayıldı. Tepkilerin odağında diktatör Benali vardı; çünkü halk, ekonomik durumlarının kötülüğüyle ülkenin otoriterce yönetilmesi arasında bir ilişki görüyordu. Adı tam böyle konmasa da, demokrasi gelirse iş, ekmek, refah artacaktı. Nitekim Benali gitti. Ardından çalkantılı bir dönem geldi. Siyasal İslamcı İhvan yükselişe geçti. İç karışıklıklarla geçen sürecin sonunda İslamcı ve laik yapılar arasında güç paylaşım mutabakatı sağlandı. 2010’da gençlerin isyanıyla başlayan değişim süreci, 2014’te 87 yaşındaki Essibsi’nin devlet başkanı seçilmesiyle sonuçlandı. Makasın yeniden açıldığına kanıttı. O arada İhvan hareketinin partisi, Arap Baharı dalgasının geri çekilişinin ve Siyasal İslamın alanının daralacağının bilinciyle kimi tavizler vererek, İslamcı siyaseti tamamen tasfiye ettirmeden oyunda kalmanın yolu olarak bu yeni iktidar mutabakatına katıldı. Çözülen mutabakat Neydi bu iktidar mutabakatı? Eski rejimin kimi aktif unsurlarıyla İslamcı güçleri iktidar paylaşımında uzlaştırma; ekonomideyse IMF programlarından sapmadan, neoliberal modeli kesintisiz uygulamayı sürdürme. Peki sonuç ne oldu? Halkın hayatını iyileştirecek bir ekonomik programdan yoksun demokrasi söylemi yetmedi. İşler daha iyiye gitmedi. İşsizlik oranının yüzde 15 olduğu, hatta gençler arasında yüzde 35’i zorladığı, hayat pahalılığının daha da arttığı, toplumun beklentilerinin karşılanmadığı bir ortamdan söz ediliyor bugün Tunus’ta. New York Times seçim için Tunuslu gençlere mikrofon uzatmış, Benali’nin devrilmesinden bugüne yaşanan değişimi sormuş. Benali’yi deviren protestolara da katılmış işsiz bir mühendis gencin saptaması çarpıcı: “Hayat daha da kötüye gitti. Borç ve suç arttı. Eğer iş yoksa özgürlüğün bize ne faydası var ki?” Bu şu demek: Halkın çoğunluğu için demokrasi ya da tek adamlık bir hedef değil; iyi yaşam için araç sadece. Yani insanlar, özellikle de geçim derdi çeken çoğunluk bir rejimin iyi olup olmadığını o rejimin ahlaki değeriyle değil, ekonomiye ve hayatlarına etkileriyle, somut işleviyle ölçüyor. Kıssadan hisse yazısı bu. Bizde de özellikle muhalefette giderek yayılan bir söylem var: “Ekonomi kötüye gidiyor; çünkü demokrasi yok, adalet ve özgürlük yok.” Güzel, ekonomiyle siyaseti ilişkilendiriyor. Ama bir otomatik beklenti yaratıyor; kendiliğinden iyileşme beklentisi. Yani tek adamlıktan temsili demokrasiye geçince ekonomi düzelecek. Tunus, bunun yetmediğinin kanıtı. Demokrasiye geçiş, yeni bir siyasal sözleşme, birlikte yaşamı garanti eden bir hukuk devleti. Evet, bunlar şart. Ama halkın demokrasiye özlemini işle, refahla, adil bir ekonomik düzenle, sosyal haklarla tamamlayacak, neoliberal modelin dışında bir halkçı programa da ihtiyaç var. Bunu bugünden kurmak, anlatmak, işlemek gerekiyor. Sadece “israf” vurgusu yetmez. Aksi halde Tunus örneği önümüzde. TRT’den açıklama Gazetemizde dün yayımlanan “TRT’de oyun üs tüne oyun” başlıklı haberle ilgili TRT Genel Müdürlüğü kamuoyuna yönelik bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’na toplu personel alımı yapılması kesinlikle söz konusu değildir. Firmalar üzerinden taşeron statüsünde çok uzun yıllardır zaten TRT’ye hizmet etmekte olan personelimizin statüsü değiştirilerek Özel Hukuka Tabi Personele dönüştürülmüştür. Yeni işe alınmış gibi verilen personel rakamlarını, halihazırda TRT’de çalışmakta olan bu arkadaşlarımız oluşturmaktadır” denildi. l Haber Merkezi AKP, Davutoğlu ve Babacan’ın kuracağı partilere geçişleri engellemeye çalışıyor Kopuşa ‘makam’lı önlem Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve arkadaşlarının AKP’den ayrılmasının ardından eski vekiller ve teşkilat başkanlarından neredeyse her gün bir istifa haberi gelirken; AKP yö netimi geçişleri engellemek için çeşitli arayışlara girdi. Eski vekil ve teşkilat başkanlarına, özellikle büyükşehirlerde belediye şirketlerinde üst düzey yöneticilik vaadin emine kaplan de bulunulduğu, kırgın ve küskün eski yöneticiler zi yaret edilerek, ekim ayın da başlayacak kongrelerde yönetimde görev önerildiği belirtiliyor. Erdoğan’ın muhalefet partileri de dahil tüm bü yükşehir belediye başkanlarını Saray’a çağırmasının altında yatan nedenler den birinin de “Parti kapsayıcı politika larına geri dönüyor” algısı yaratılması olduğu kaydediliyor. İhraç istemiyle disipline sevk edi len eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, 3 eski milletvekili ve 2 eski il başka nının basın toplantısıyla AKP’den is tifa ettiklerini açıklamalarının ardın dan AKP’den ne kadar istifa olduğu na ilişkin henüz bir rakam ortaya çık AKP’DEN İSTİFALAR SÜRÜYOR Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun AKP’den istifa etmesi ter hesabından dün istifasını duyuran Pulcu, edevlet üzerinden AKP nin ardından partiyle üyelik ilişkisini ile üyelik ilişkisini sonlandırdı sonlandıranlar artıyor. Partiden son ğı ekran görüntüsünü paylaşarak olarak 26. Dönem İstanbul Milletve “Kamuoyunun dikkatine” ifadeleri kili Mehmet Ali Pulcu istifa etti. Twit Pulcu ni kullandı. l Haber Merkezi mazken, AKP yönetimi de üye sayısının düşmesini önlemek ve sayıyı artırmak için çalışma yapıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, son il başkanları toplantısında partinin üye sayısının 290 bin düştüğünü açıklamış, bu sayının da yüzde 95’inin ölümlerden kaynaklandığını söylemişti. Erdoğan, partinin üye sayısının 10 milyonun üstünde olduğunu açıklamasına karşın Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’nın verilerine göre üye sayısının son 1 yılda 800 bin azalarak 9 milyon 874 bine düştüğü ortaya çıkmıştı. Vaatler veriliyor AKP yönetimi, her ne kadar yeni oluşumların partiye bir zarar vermeyeceği, geçişlerin sınırlı kalacağı, siyasette kalıcı olamayacakları, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ı yüzde 50’nin altına düşürmeyi hedefledikleri, bunda da başarılı olamayacaklarını savunsa da üye kaybını önlemek ve yeni partilere geçişleri engellemek için bir dizi çalışma başlattı. Davutoğlu’na yakın isimler, partide bir dönem etkin olan, ancak daha sonra dışlanan ağır topları Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu, bakan yardımcılıkları, bankalar ve kamu şirketlerinin yönetim kurulu üyeliklerine atama yönteminin şimdi de özellikle büyükşehirler olmak üzere belediyelerin şirketlerinde uygulandığını belirtiyor. Partiden istifa etmemeleri için eski milletvekilleri ve teşkilat başkanlarının aranarak makammevki önerildiğini kay deden aynı isimler, kırılmış ve küsmüş eski yöneticilerin ziyaret edilerek partiden kopmamaları istendiği, belde, ilçe ve il kongrelerinde yapılacak yönetim değişikliklerinde kendilerine de görev verilebileceğinin söylendiğini dile getiriyor. ‘Geçmişe dönüş’ havası 23 Haziran İstanbul seçiminden önce sık sık “Belediye meclislerinde çoğunluk bizde” diyerek muhalefet partilerinin belediye başkanlarını çalıştırmayacakları mesajı veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, muhalefet parti ayrımı yapmaksızın 30 büyükşehir belediye başkanını toplantıya çağırmasıyla oluşan yumuşama havasının altında yatan nedenlerden birinin de yeni parti hazırlıkları olduğu yorumu yapılıyor. İstanbul seçiminin ardından “Parti fabrika ayarlarına dönmeli, kutuplaştırıcı değil tüm toplum kesimlerini kapsayıcı siyaset izlenmeli” eleştirilerine üzerine “Parti kapsayıcı politikalarına geri dönüyor” algısının yaratılarak, parti içinde ve tabanındaki rahatsızlığın giderilmesinin amaçlandığı yorumu yapılıyor. l ANKARA CHP, milletvekili kampı öncesi Türkiye genelinde sahaya inerek vatandaşın sorunlarını dinleyecek Vekiller nabız tutacak MAHMUT LICALI Kılıçdaroğlu, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan’la bir araya geldi. Kılıçdaroğlu ‘seçim olabilir’ dedi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın dış politikasını eleştirdi, yerel vekili Kazım Arslan adına yapılan parkın açı çimlerde de tekrarlayacaklarını anlatan Kelışını da gerçekleştirdi. Burada yurttaşla mal Kılıçdaroğlu, “Önümüzde belki seçim seçimlerde kazandıkları başarıyı genel se ra seslenen Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Do ler olacak. O seçimlerde de yerel seçim çimlerde de tekrarlayacaklarını söyledi. ğu Akdeniz’de kaybettiğini ileri sürerek, lerde kazandığımız başarıyı kazanacağız. Çeşitli temaslarda bulunmak üzere “Bize karşı birleştiler. İçlerinde Katar da Ülkesini, vatanını, bayrağını seven herkesin Denizli’ye gelen Kılıçdaroğlu, ilk olarak Ba var. Ağızlarını açıp Katar’a laf edemiyorlar. destek vermesini istiyorum. Herkesin ka badağ ilçesini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, Ayıptır, günahtır, yazıktır. Bunu birilerinin zandığı ve tefecilerin kaybettiği bir düzeni yaklaşık 4 ay önce geçirdiği kalp krizi son söylemesi lazım. Kime yakışır” dedi. Yerel kurmak zorundayız” diye konuştu. rası hayatın kaybeden CHP Denizli Millet seçimlerde kazandıkları başarıyı genel se l İç Politika BC1RH0OP0’Ş.DÜYEIRLNÜ Kurtuluş mücadelesi kronolojik olarak anlatıldı MAHMUT LICALI CHP, 19 Mayıs’ta başlayan 29 Ekim 2023’e kadar devam edecek Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’nin önemli tarihi anlarının kutlanacak 100. yıldönümleriyle ilgili özel bir broşür hazırladı. 81 ile gönderilen broşürde Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’nin tarihi anları kronolojik olarak sıralanırken, broşürü hazırla yan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Türkiye’nin kuruluşundaki temel taşlar olan önemli tarihlerin 100. yıllarını daha büyük coşku ile kutlanması gerektiğini kaydetti. İlgezdi şunları söyledi: “Bu ülkenin nasıl kurtarıldığını ve nasıl kurulduğunu, hangi imkânsızlıkları başardığını sistematik bir şekilde unutturmak isteyen 16 yıllık bir süreci yaşıyoruz. Daha vahimi Ulusal Kurtuluş Mücadelemizi veren kazanılan başarının mimarları olan Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarını yok sayanların, onların yerlerine başka kahramanlar devşirmeye çalıştıklarını üzülerek görüyoruz. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkedeki tüm insanların kalbindeki Atatürk ve Cumhuriyet sevgisi onların bu emellerine engel olmaya devam edecek.” l ANKARA CHP’de gerçekleştirilecek kamp öncesi, bütün milletvekili ve parti meclisi (PM) üyelerinden oluşan heyetlerin Türkiye genelinde illere ziyaretler yapması hedefleniyor. İllerde vatandaşların sorunlarını dinleyecek ve siyasi iklimi gözlemleyecek heyetlerin, milletvekili kampında ziyaretlerle ilgili ilgili rapor sunacağı ifade ediliyor. CHP’nin yeni dönemdeki politika ve yol haritası belirlenirken söz konusu raporların dikkate alınacağı kaydediliyor. Geçen hafta gerçekleştirilen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında ilk önce CHP’nin oyunun artabileceği değerlendirilen 24 ile yapılacak ziyaretlerle ilgili karar alınmış ve ziyaretlere ilişkin görevlendirilmeler yapılmıştı. Kamp öncesi milletvekillerinden oluşan heyetler ilk önce Adıyaman, Aksaray, Bayburt, Çankırı, Çorum, Düzce, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Gümüşhane, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Kilis, Konya, Nevşehir, Osmaniye, Rize, Şanlıurfa, Trabzon, Uşak ve Yozgat illerini ziyaret edecek. Edinilen bilgiye göre kamp öncesi 24 ilin dışındaki illere yönelik de PM üyeleri ve milletvekillerinden oluşan yeni heyetlerinde görevlendirilmesi planlanıyor. CHP böylece yeni yasama yılı başlamadan 81 ilde yapacağı ziyaretlerle sahanın nabzını tutacak. l ANKARA Karamollaoğlu: Demirtaş bırakılmalı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin “Münakaşaya girmeden her konuyu gündeme aldık. Adaletin bir an önce kendi rayına girmesi gerektiğini ifade ettim kendilerine. Mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini de ifade ettim. Kendisi kesin bir ifade kullanmadı, ama birtakım hazırlıklar içinde olunduğu intibasını ben açıkçası hissettim” dedi. Dün akşam katıldığı bir canlı yayın programında soruları yanıtlayan Karamollaoğlu, tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da tahliye edilmesi gerektiğini ifade ederek “Eğer ‘adalet tecelli’ edecekse Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi doğrudur. Kararın doğru olup olmadığını ben değil yargı bilecek” şeklinde konuştu. l Haber Merkezi ESKİŞEHİR İL ÖRGÜTÜ CHP yönetimine kayyım ARİF ANBAR Eskişehir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi, CHP il yönetimine 45 günlük süreçte yapılacak olağanüstü kongreye kadar 3 kayyım atanmasına karar verdi. CHP’nin eski il başkanlarından Sinan Özkar ve beraberindeki heyet, CHP İl Başkanlığı’na dilekçe vererek “parti tüzüğü gereği olağanüstü kongre yapılsın” talebinde bulundu. Bu talebin karşılık bulmaması nedeniyle yine eski CHP İl Başkanı Rabia Akman ve Butay Erdoğan, “hukuksuz bir biçimde il yönetiminin görev başında olduğunu” savunarak, mahkemeye gitmiş ve mahkemeden “olağanüstü kongre yapılması için kayyım atanmasını” talep etmişti. Mahkeme, olağanüstü kongreyi yapması için geçici kurul (kayyım) atadı. Geçici kurul da Yahya Çelik, Hikmet Bingöl ve Şuayip Çapar’dan oluştu. l ESKİŞEHİR İYİ Parti’de İzmir’e kayyım talebi İzmir’de bazı İYİ Partililer, İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı’na kayyım atanıp olağanüstü kongre yapılması için yargıya başvurdu. Bazı partililer Ekim 2018’de yapılan atamalar sonrası kanuni süre içerisinde kongre yapılmadığını iddia etti. l İZMİR CHP BALIKESİR MİLLETVEKİLİ AYTEKİN: Borçtan camileri satıyorlar CHP Balıkesir Milletvekili ve İçişleri Komisyonu üyesi Ensar Aytekin, Balıkesir’in AKP’li Dursunbey belediyesinin vergi borçlarına karşılık camileri satışa çıkardığını iddia etti. Aytekin, özetle şunları söyledi: “Dursunbey’de belediyenin 22 milyon TL’lik borcuna karşılık, ilçe genelindeki 8 caminin satışa çıkarıldığını şaşkınlıkla izliyoruz. Belediyenin ağustos ayı meclisinde 86 No’lu kararla ilçe genelindeki 8 caminin mül kiyeti, vergi borçlarına karşılık tapularıyla birlikte Maliye Bakanlığı’na bırakılıyor. Bu bir skandaldır. İlçemizde başkanın yaptığı harcamaların insanların ibadet ettiği caminin satışıyla finanse edilmesi büyük bir saygısızlıktır. Yıllarca CHP’ye olur olmaz iftiraları atanlar, Kurtuluş Savaşı’nda camileri ahır yaptılar yalanını uyduranlar, şimdi kendi borçlarına karşılık Allah’ın evi diye bildiğimiz camileri satışa çıkardılar.” l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle