19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 318 EYLÜL 2019 ÇARŞAMBA SONBAHAR SERİNLİĞİ Hava sıcaklıklarının bugünden itibaren cumartesiye kadar 4 gün boyunca Balıkesir’de 14, Bursa ve Yalova’da 13, Çanakkale’de 8 derece azalacağı öngörülüyor. 330/1 8 0 330/1 8 0 250/1 3 0 300/2 0 0 340/1 5 0 260/9 0 240/7 0 300/1 4 0 300/1 9 0 340/2 0 0 290/1 4 0 290/2 1 0 170/1 0 0 310/2 2 0 210/9 0 100/6 0 210/1 1 0 280/1 5 0 180/1 1 0 290/1 7 0 240/1 4 0 290/1 8 0 TARİHTE BUGÜN 1851: Amerikan gazetesi New York Times yayımlanmaya başlandı. 1956: Efes’te 1926’dan beri sürdürülen arkeolojik kazılarda, ünlü Artemis heykeli gün ışığına çıkarıldı. 1970: Rock yıldızı Jimy Hendrix (28), aşırı dozda uyuşturucudan öldü. Büyük Çamlıca Camii’nin dibindeki Kirazlıtepe’de zoraki kentsel dönüşüm sürüyor İnşaat yargı beklemiyor AOÇABB İHALEYİ KAZANDI inşaattan kurtuldu Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) şirketi olan Metropol İmar A.Ş., ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın talimatıyla girdiği Atatürk Oorman Çiftliği (AOÇ) arazisi ihalesini kazandı. Atatürk’ün mirası böylece inşaattan kurtuldu. İhaleyi izleyen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan yaptığı açıklamada, “Atatürk’ün şartlı bağışına uygun şekilde örnek uygulama hayata geçirilmeli. Sonuçta burası bir tarım arazisi” ifadelerini kullandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) Ankara Çukurambar’daki AOÇ arazisini açık artırma yoluyla satışa çıkardığı ihale dün yapıldı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, AOÇ arazilerinin kiralanmasına ilişkin ihaleyi Ankara Büyükşehir Metropol A.Ş.’nin kazandığını duyurdu. Yaklaşık 350 bin metrekarelik iki arazi, yıllık 119 bin ve 190 bin TL’ye kiralandı. Yavaş: Vasiyete uygun olacak ABB Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “AOÇ’ye ait iki parsel arazinin kiralanma ihalesini belediyemiz iştiraki Metropol İmar A.Ş. kazanmıştır. Bu arazilerin Atatürk’ün vasiyetine uygun şekilde kullanılacağına dair vatandaşlarımıza söz veriyorum” dedi. Mansur Yavaş, paylaşımına Atatürk görseli ve AOÇ parsellerini gösteren bir fotoğraf da ekledi. Fotoğrafta, “Atatürk Orman Çiftliği Emin Ellerde” yazması dikkat çekti. l ANKARA/Cumhuriyet Yaşları 17 22 arasında Siber çetenin inanılmaz oyunu Kargo şirketlerinin veritabanına müdaha le ederek 2 milyon liralık haksız kazanç sağlayan ve aralarında Türkiye yazılım birincisi B.E’nin de olduğu, yaşları 17 ile 22 arasında değişen 14 zanlı yakalandı. Zanlıların, kargo şirketlerinin müşteri bilgilerini ele geçirdikleri ve sahte kimliklerle asıl müşterilerin gönderilerini teslim aldığı öğrenildi. Şüphelileri yakalamak için İstanbul, Manisa, Adana, Ankara ve Zonguldak’ta eşzamanlı operasyon düzenledi. Çetenin 20 yaşındaki lideri İstanbul’da lüks bir rezidansta yakalandı. Şüphelilerden 4’ü tutuklanırken 10’u adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l AA ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ Adliyede intihar Çağlayan’da, bulunan İstanbul Adliyesi’nde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan 39 yaşındaki Ferhat U. dün saat 16.15 sıralarında adliyenin otoparkında silahla intihar teşebbüsünde bulundu. Başından ağır yaralanan Uçar, kaldırıldığı Florence Nightingale Hastanesi’nde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Adliye personellerinin durumu bildirmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, U.’nun 8 ay önce adliyede çalışmaya başladığı öğrenildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet İŞ İNSANINA SALDIRI ‘Yanıp ölebilirdim’ Adana’da aracı durdurularak 2 kişi tarafından darp edilip üzerine siyah renk li sıvı madde dökülen iş insanı Ebru Berköz Karaca (48), “Yanıp ölebilirdim. Bu korku bambaşka bir şey. Eğer şikâyetimi çekmez sem beni Bergen’e benzeteceklerini söyle diler” dedi. Müteah hit ve işletmeci Eb ru Berköz Karaca, uzun süredir işlettiği tesise, gözaltına alı nan 3 kişinin zorla el koyduğu iddiasıyla 2 ay önce savcılığa şikâyette bulundu Karaca ğunu anlattı. l DHA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’un her yerinden görünmesini” istediği Büyük Çamlıca Camii’nin dibindeki mahallede sorun bitmiyor. Aylardır evlerinin yıkılmaması için mücadele eden yurttaşlar, bu kez Çevre ve Şehircilik hazal Bakanlığı’yla karşı karocak şıya. Bakanlığın resen bölerek çoğunluğu elde ettiği parselde dava süreci tamamlanmadan inşaata başlandı. Bölge sakinlerinin parselin bölünmesinin iptaline ilişkin açtığı dava ise sürüyor. Avukat Onur Cingil, “Hukuksuz bir şekilde hile ile 3’te 2 çoğunluğu elde ettiler. Bir de 100 No’lu parselde inşaata başladılar. Ortada bir plan yok, proje yok, ruhsat yok, proje sorumlusu, mimarı yok” dedi. Davaya müdahil olan mahalle sakinlerinin sayısı ise 100’ü geçti. Bölge sakinlerinin avukatı Onur Cingil, Kirazlıtepe’de yaşayan yurt Aylardır evlerinin yıkılmaması için mücadele eden Kirazlıtepe sakinleri, en son Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın paylarının satılması tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı. Dava süreci tamamlanmadı, ancak inşaat başladı ve sürüyor... taşların 2.5 yıldır tapulu evlerinin, arazilerinin zorla alınmaya çalışıldığını belirterek “3’te 2 çoğunluğu sağlayamayan Üsküdar Belediyesi ve bakanlık “parsel oyunları” yaparak eski parselleri böldü ve küçülen parsellerden 3’te 2 çoğunluğun sağlandığını iddia ederek hak sahiplerine evlerinden çıkmaları için tebligat gönderiyorlar. Ortada bir plan yok, proje yok, ruhsat yok, proje sorumlusu, mimarı yok. Bu yapılan hukuksuzluklara karşı yıllardır müca dele eden bölge halkı ile birlikte yapılan hileli işlemlere karşı birçok dava açtık” dedi. Davaya 110’a yakın hak sahibinin müdahil olduğunu anlatan Cingil, şöyle devam etti: “Bölge halkının elinden evleri bir muvafakatname ile alınıyor, ortada bir sözleşme, proje, plan, hukuki bir güvence yok. Üsküdar Belediyesi ve Bakanlık, olmayan evleri satıyor yani insanları kandırıyor, hayal satıyor. Aksini iddia ederlerse bu kurumlar o zaman, insanlara şurada evin olacak şu kadar metrekarede ve şu katta olacak diye yaptıkları bir tane sözleşme göstersinler ya da mahallede uygulanacak projeyi göstersinler. Burada hileli işlemler, gizli kapaklı faaliyetler sürdürülüyor. Mahalleli alın teri ile elde ettikleri evlerinden sürülecek. Halkı korkutuyorlar, herkes imza verdi, çoğunluk sağlandı diye kandırıyorlar, evlerinin etrafına moloz döküyorlar, paravanla çeviriyorlar, geç saatlere kadar inşaat yapıyorlar.” Sezen Zambak 21 ay cezaevinde kalacak Birinci olduğu okulda acı tören İzmir Bornova’daki Ege Üniversitesi kampusu içinde yolun karşısına geçmek istediği sırada traktörün altında kalarak yaşamını yitiren Sezen Zambak (23) için dün dereceyle bitirdiği Ziraat Fakültesi’nde ce naze töreni düzenlendi. Bölüm birincisi olarak bitirdiği okuluna bu kez Türk bayrağına sarılı tabutla gelen Zambak’ın isminin üniversitede yaşatılacağı belirtildi. Zambak, dün toprağa verildi. l DHA Ölüm yıldönümünde etkinliklerle anılıyor Feray’sız geçen 2 yıl Mersin’de 19 Eylül 2017 tarihinde öldürülen üniversi te son sınıf öğrencisi Feray Şa hin (23), ölüm yıldönümü nede niyle Gaziantep ve Mersin baş ta olmak üzere birçok şehirde yarın etkinlik ve basın açıkla malarıyla anılacak. Feray Şahin için, Mersin’de Kadın Platformu tarafından or Feray Şahin’in acılı ailesi adalet arıyor. taklaşa yapılacak basın açıkla dın Kolu basın açıklaması ile Fe ması ve etkinlik yarın saat 12.00 ray Şahin’i anarken İstanbul ve 13.00 arasında Mezitli’de Feray Şa Ankara’da da Ekmek ve Gül ekibi hin Parkı’nda yapılacak. Açıklama sosyal medya üzerinde etkin bir ça ya, demokratik kitle örgütleri, siyasi lışma yürütecek. Yine Ankara, İs partiler, kadın örgütleri, Feray’ın ai tanbul, Malatya, Antalya, Adana gi lesi ve arkadaşları katılacak. bi bir çok şehirde sevenleri ve du Gaziantep Kadın Platformu ise Ye yarlı kadınlar yapacakları etkinlik şilsu Parkı’nda yine aynı gün ve sa ler ile Şahin’i anarak kadın cinayet atte Şahin için basın açıklaması dü lerine dikkat çekecekler. l Haber zenleyecek. Hatay’da ise CHP İl Ka Merkezi Şortlu kadına tokat atan saldırgana ceza İstanbul Pendik’te minibüste yolculuk yaparken şort giy diği için saldırıya uğrayan Ase na Melisa Sağlam’ın dün İstan bul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen “haka ret” davası sonuçlandı. Sanık Er can Kızıltaş hakkında, Sağlam’a “edepsiz ve hayâsız” dediği için 5 ay ceza verilmesi kararlaştırı lırken; Kızıltaş, önceki dosyasıy la birlikte 45 ay ceza almış ol du. Mahkemenin üst sınıra yakın verdiği kararla birlikte Kızıltaş, 21 ay cezaevinde kalacak. Sağlam ise dava sonrasında sosyal medya hesabından yaptı ğı açıklamada, “Adalete ve beni hiç yalnız bırakmayan avukatlarıma, aileme, sizlere teşekkür edi yorum. Hak kında açılan bütün dava lar sonuçlandı. Toplamda 4 yıla yakın ceza Kızıltaş aldı. 2 seneye yakın cezaevinde kalacak” ifadelerini kullandı. ‘Örnek dava’ Sağlam’ın avukatı Pelin Pınar Kaya, davayla ilgili açıklama yaparak “Sanık SEGBİS ile bağlandı, cezaevinde zaten, başka bir suçtan dolayı hükümlü. Biz boyun eğmeyen kadınlar olarak oradaydık. Melisa da boyun eğmediğini gösterdi. Melisa’nın da çağrısı, kadınların asla boyun eğmemesi şeklinde oldu. Şimdi de Kızıltaş’a bir tazminat davası açmayı planlıyor. Bu örnek bir dava oldu bizim için” dedi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Polis kurşunuyla ölüme tahliye İstanbul Esenyurt’ta silahından çıkan kurşunla 16 yaşındaki lise öğrencisi Ömer Barış Topkara’nın ölümüne neden olduğu iddia edilen polis H.D.S., Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden hâkim karşısına çıktı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, sanık H.D.S’yi “Bilinçli taksirle öldürme” suçundan iyi hal indirimi uygulayarak 7 yıl 6 ay hapis cezasına Topkara çarptırdı. Daire, sanığın tutuklulukta kaldığı günleri dikkate alarak sanığın tahliyesine karar verdi. l DHA Çocuğa istismarda ‘iyi hal’ indirimi İzmir’de komşusunun kızı A.G.’ye (13) farklı zamanlarda cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan M.Y.Y. (39), 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılırken, mahkeme heyeti, eylemi birden fazla kez yapan sanığa “iyi hal” indirimi uygulayıp cezasını 10 yıl 5 aya indirdi. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dünkü duruşmada sanık, “Bel fıtığı hastalığım var. Mağdurun bahsettiği hareketleri yapmam mümkün değildir” dedi. Mahkeme, duruşmadaki “iyi hali” nedeniyle cezasını 10 yıl 5 aya indirirken, sanığın kaçma şüphesinin bulunmadığına kanaat getirip tutuksuz olarak kararın onanmasına hükmetti. Sanık, karar onanırsa cezaevine girecek. l İHA Yazma hevesi Yazma zorunluluğu olmasa, yayımlanacağını bilsem de her hafta sadece keyif almak ya da düşüncelerimi açıklamak için bir makale yazar mıydım, sanmıyorum. Zorunluluk dediğim şey hem yaptığım şeyin gereği, hem bir sorumluluk, hem de bir disiplin konusudur kuşkusuz. Canın yazmak istemese de yazacaksın! Bunun olumsuz yanları olduğu kadar olumlu yanları da olsa gerek... Olumsuz yan yeterince açık: Canın istemeye istemeye yazıyorsun, çünkü yazman gerek... Olumlu yan bence disiplin konusuyla ilgili. Sadece gazete yazarı değil, herhangi bir edebiyatçı da bunu bilir. Günün belli zamanlarında yazma alışkanlığı edinmek, yaratıcılık ve sonucundaki üretim bakımından önemlidir. Belli bir konu üzerinde çalışmaktayken söz konusu yazma düzeni zaten gereklidir. Her edebiyatçı gibi benim yaptığım da budur. Fakat belli bir konu yokken de, ressamın eskizler yapması gibi, rastgele bir şeyler yazmayı düzenli olarak gerçekleştirdiğim zamanlar olmuştur. Bu rastgele yazmalardan zaman zaman pek güzel dizeler de çıkmıştır... Fakat edebiyat yazarı canı istemediğinde yazmayabilir. Gazete köşe yazarının ise bu şansı yoktur. Yazma hevesin yoksa da yazacaksın... Arada bir ve şu anda da olduğu gibi... HHH Gazete yazarı için yazma hevesi, öncelikle, yazılacak şeyle ilgili olsa gerek... Neyi yazacaksın? Yazacak ne var? Ya da ne kaldı? Bir yazar için aynı şeyleri tekrarlamak kadar iç daraltıcı bir şey olamaz. Aynı iç daraltısı bu tekrarları okumak durumunda olan okur için de söz konusudur. Okur, tekrarı gördüğünde okumayı bırakma şansına sahiptir. Yazan kişinin ise böyle bir şansı söz konusu değil. İlle de yazacaksın... O zaman yukarıdaki soruları tekrar edelim: Yazacak ne var? Ya da ne kaldı? HHH Kötünün kötüsü bir dünyada ve kötünün kötüsü bir Türkiye’de yaşamaktayız... Dünya siyaseti hemen her yerde gelmiş geçmiş en çapsız, en değersiz, en sahtekâr, en despot siyasetlerin ve siyasetçilerin elinde... Ormanlar yanıyor, buzullar eriyor, hümanist ve bilimsel sosyalist düşüncenin beşiği ülkelerde faşist, ırkçı düşünceler ve oluşumlar yükseliyor. İnsanlığın yüzyıllardır biriktirdiği insancıl düşünceler, sevgi, saygı, adalet duygusu, eşitlik ideali, özgürlük tutkusu, ayaklar altında, alay ve aşağılanma konusu... Hurafe, fizik ötesi inanışlar, her yerde itibar görme bir yana, kendinde farklı düşünce ve inanışları boğazlama hakkını da görüyor... Ve belki hepsinden daha da önemli ve kaygı verici olanı, yaşamın da ölümün de ciddiyetinin kalmayışı. Çünkü yalan her şeyi örtüyor. Eylemsizlik ise söylenebilecek her ciddi sözün, uyarının ve hatta en cesur ve özverili de olsa tekil kalan her davranışın anlamını, ciddiyetini hızla tüketip yok ediyor. Bence dünya ve Türkiye böylesine kötü bir dönemi hiçbir zaman yaşamadı. HHH Bu hevessiz yazıyı, Cumhuriyet yazarı ve çalışanı arkadaşlarımızın (biri dışında) tahliyelerinin sevincini paylaşırken, az önce Halk TV’de Ayşegül Arslan’ın programında, sadece ülkemizin değil, bence dünyanın en önemli karikatür sanatçılarından Musa Kart kardeşimin bir sözü ve bu sözün bana çağrıştırdığı düşünce ile tamamlayayım. Söyleşinin bir yerinde Musa, Türkiye’de bugün her şeyin mizah olduğunu söyledi. Bunu anlamak ve katılmakla birlikte, kavramı genişletmek gerektiğini düşünüyorum... Mizah, evet, ama mizahın, en soyutunun bile bir anlamı vardır... Bugün bize yaşatılmakta olanları ise “saçma” sözü sanırım mizahtan daha iyi açıklayacaktır... Bildiğimiz mizahın ötesinde, Beckett’in (Godot), Ionesco’nun (Gergedan), Kafka’nın (Dava) mizahı bu. Saçmayı aşıp yaşamı yeniden anlama kavuşturmanın yolu ise bütün dünyada ve bizde, kıran kırana kitlesel eylemliliklerden geçmektir gibi geliyor bana... Cezaevine böyle gitti Adana’da erkek arkadaşıyla birlikte eşini öldürüp cesedini yakan ve 13 yıl boyunca maaşını çeken Fitnat Vural (51), sevgilisiyle birlikte yakalanıp tutuklandı. “Smile” (gülümse) yazılı tişört giyen kadının cezaevine giderken gülümsemesi dikkat çekti. l İHA Fitnat Vural Üniversitede silahlı kavga Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde, dün S.K. ile Y.G. (35) arasında tartışma yaşandı. S.K.’nin silahla ateş etmesi sonucu Y.G. ve Y.D. isimli öğrenciler yaralandı. Yaralanan öğrencilerin hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı. l İHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle