19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 6 HAZİRAN 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Kendisine kadro açtı!Dekan,kimsebaşvurmasındiyeAlmancaşartıkoyuptekkişilikkadroyakendisiyerleşti Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vahap Engin Gülal, Jeodezi Anabilim Dalı kadrosundayken Ölçme Tekniği Anabilim Dalı’nda tek kişilik kad ro ilanı verdirterek Almanca şartı koydurttu. Doktorasını Almanya’da Hannover Üniversitesi’nde ZEHRA yapan ve tek AlÖZDİLEK manca bilen profesör şartını sağlayan kişi olan Gülal, açtırdığı tek kişilik kadroya kendisi yerleşti. İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Ölçme Tekniği Anabilim Dalı, Almanca ders dinleyebilecek ya da ders açılabilecek bir bölüm de değil. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) mart ayında öğretim elemanı alım ilanı vererek başvuru şartlarını açıkladı. İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bö lümü Ölçme Tekniği Anabilim Dalı’nda bir kişilik kadro açılarak “Almanca ders veriyor olabilme” şartı konuldu. Bugüne kadar Almanca eğitimi verilmeyen YTÜ’nün ilanının içine böyle bir şartın neden konulduğu sonradan ortaya çıktı. Kadro ilanından 3 ay sonra İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vahap Engin Gülal’in kurum bilgilerinde Doktorasını Almanya’da Hannover Üniversitesi’nde yapan ve tek Almanca bilen profesör şartını sağlayan kişi olan Gülal, açtırdığı tek kişilik kadroya kendisi yerleşti. Üstelik bölüm için Almanca gerekli değil. Anabilim Dalı kısmında Ölçme Tekniği yazdığı görüldü. Akademisyenden tepki YTÜ’de iki yıl araştırma görevlisi olarak çalıştıktan sonra ABD’de The Ohio State Üniversite’sinde Araştırmacı olarak görev yapan akademisyen Müge Albayrak, bu duruma isyan ederek, “1949’da kurulan YTÜ’de Almanca eğitim hiç verilmedi. Zaten Jeodezide anabilim dalında profesör olan ve İnşaat Fakültesi Dekanı olan Sayın Gülal’ın Ölçme Tekniği bölümüne profesör olmak için böyle bir şart koydurmasını ve kadroları bu şekilde kullanmasından dolayı oldukça üzgünüm. Kendisinden başka kimsenin bu kadroya başvurmaması için kendisinin dahi Almanca bilimsel yayın yapmadığı bir bölümde, öğrencilere Almanca ders verilmeyecek olmasına rağmen böyle bir şart koymuş. Fakülteler, bölümler kimlerin ellerine kaldı. Kadroların bu şekilde kullanıldığı bir ülkede, biz yurtdışında bulunan akademisyenler ülkemize neden dönmek isteyelim?” diye konuştu. Albayrak, Gülal’ın kendi özel işi için araştırma görevlilerini kullandığını ve karşı çıkanları tehdit ettiğini de söyledi. l İSTANBUL ‘Kiralık’ bakanlık Alınan tren setleri depolarda çürümeyi bekliyor Sağlık Bakanlığı “yandaş şirketlere” kiralık araç için 3 ayda 193 milyon 874 bin TL verdi. ŞEYMA PAŞAYİĞİT “Yandaş şirketlerden” milyonlarca liralık makam aracı kiralayan Sağlık Bakanlığı’nın “kiralık” hizmetlerini yurt geneline yaydığı ortaya çıktı. İhalelerinin ayrıntılarına Cumhuriyet ulaştı. Sağlık Bakanlığı, yılın ilk 4 ayında hizmet alımı için sözleşmesini imzaladığı 150’ye yakın ihaleyi tamamladı. İhalelerin yüzde 95’ini araç kiralama kapsamındaki alımlar oluşturdu. Bakanlık, ilk çeyrekte yaptığı araç kiralama işleri için ülke genelinde kamu bütçesinden 193 milyon 874 bin TL ayırdı. İhale sonuçlarına göre, bakanlık, 74 açık ihalenin yanı sıra 61 pazarlık usulü araç kiralama ihalesi gerçekleştirildi. Bakanlığın araç ihalelerinin yarısından fazlasını “doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması” maddesi kapsamında gerçekleştirdi. Bu ihalelerin çoğunda sadece tek bir teklif yer aldı. Maliyet katladı Bakanlık, sadece Ankara’da personel taşıma işi için 3 yılda şirketlere 40 milyon TL ödedi. Mart sonunda biten sözleşmenin ardından yapılan açık ihale 2020 sonuna kadar açık usulle yeniden düzenlendi. Bakanlık, kiralanan 174 servis aracı için 21 milyon 338 bin TL bütçe ayırdı. Bakanlığın servisler için 2017’de aylık 500 bin TL olan harcaması, 2018’de 811 bin TL’ye yükseldi. 2020 sonuna kadar yapılan ihalede aylık fatura 1 milyon TL olurken, bakanlığın yılbaşında 3 aylık pazarlıkla hizmet alımının aylık faturası ise 1 milyon 395 bin TL oldu. Son 3 yılda servis aracı kiralanmasında aynı şirketlerle çalışan bakanlığın “pazarlık usulü” olarak gerçekleştirdiği ihalede 1 milyon TL’ye yakın ‘zarar’ etmesi dikkat çekti. Güney Kore’den ithal edilen vagon ve lokomotif setlerinin ağırlık testleri Edirne’de kum torbaları konularak yapıldı. 478 milyon Avro’luk fiyasko! MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin kamuda tasarruf söylemi yine sözde kaldı. Marmaray Projesi kapsamında alınan milyonlarca Avro değerindeki trenler işletmeye alınmadığı için istasyonlarda atıl bekliyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, yolcu sayısına göre işletmeye alınacak olan trenlerin istasyon sahalarında depolandığını bildirdi. “Düzenli bakım ve temizliklerini yapıyoruz” diyen Turhan, bu nedenle de kamu zararı oluşmadığını ileri sürdü. İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Meclis’te, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Türkkan, 2013 yılına kadar Marmaray Projesi kapsamında Güney Kore’den ithal edilen ancak gerekli uzunlukta raymakas sistemi olmadığı için hizmete alınamayan 10’lu vagondan oluşan 38 tren setinin Haydarpaşa ve Edirne Gar müdürlüklerinde atıl bekletildiklerine dikkat çekti. Türkkan ne kadar kamu zararı oluştuğu hakkında bilgi istedi. Önergeye yanıt veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Marmaray Projesi “GebzeHaydarpaşa, SirkeciHalkalı banliyö hatlarının iyileştirilmesi” işi kapsamında 34 set 10 araçlı ve 20 set 5 araçlı tren seti olmak üzere toplam Marmaray için alınan milyonlarca Avro değerindeki tren setleri, gerekli uzunlukta raymakas sistemi olmadığı için depoya kaldırıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan, “temizlik ve bakım” yapıldığı için kamu zararı oluşturmadığını iddia etti. 54 set (440 araçlı) tren temin edildiğini bildirdi. 10 araçlı tren setlerinin taşıma kapasitesinin 3 bin 56 yolcu ve 5 araçlı tren setlerinin taşıma kapasitesinin de 1530 yolcu olduğuna işaret eden Turhan, filo büyüklüğünün 2025 hedef yılı yolcu sayıları ve sistem tasarımına göre hazırlanan işletme planı doğrultusunda yedek araç gereksinimi hesapları da göz önüne alınarak belirlendiğini kaydetti. Turhan, iş kapsamında 1 adet 5 araçlı tren setinin fiyatının 5 milyon 624 1628 Avro ve 1 adet 10 araçlı tren setinin fiyatının da 10 milyon 750 bin 366 Avro olmak üzere toplam 440 aracın (34 set 10 araçlı ve 20 set 5 araçlı tren seti) sözleşme fiyatının 478 milyon 5 bin 400 Avro olduğuna dikkat çekti. ‘Gare sahalarında depolanıyor’ Yedek parça, sarf malzeme ve özel aletlerin fiyatının da 14 milyon 960 bin 954 Avro olduğuna işaret eden Turhan, şimdiye kadar 5 milyon 968 bin 589 Avro yedek parça, sarf malzeme ve özel alet alındığını bildirdi. Turhan, 440 aracın 140’ının Güney Kore Hyundai Rotem tesislerinde yapıldığını, 300 aracın ise montaj ve testlerinin Sakarya Eurotem Fabrikası’nda gerçekleştirildiğine dikkat çekti. GebzeHalkalı banliyö hattında 19 adet 5 araçlı tren seti ile 24 adet 10 araçlı tren seti olmak üzere toplam 335 vagon çalıştığına işaret eden Turhan, “Öte yandan, yolcu sayısı artışına göre işletmeye alınacak olan diğer trenler, düzenli bakım ve temizlikleri yapılarak gare (istasyon) sahalarında depolanmaktadır” dedi. Turhan, bu nedenle de herhangi bir kamu zararı oluşmadığını savundu. Ayrılık ÇeşmesiKazlıçeşme arasında kullanıma açılan Boğaz Demiryolu Tüp Geçişi için TCDD tarafından 5’li dizilerle işletme yapılmasına karar verildiğini, 19 adet 5’li dizinin TCDD’ye devredilerek işletmeye alındığını belirten Turhan, “Diğer araçlar GebzeHalkalı arası banliyö hatları yenileme işleri tamamlanana kadar Sirkeci, Edirne ve Haydarpaşa gare sahalarında dinamik garelemeye tabi tutulmuş olup, yine bu sahalarda statik ve dinamik testleri tamamlanmıştır” dedi. l ANKARA ‘GAZETECİLERE GÖRÜNTÜ ALMASINLAR DİYE ÇARPTI’ İDDİASI Kaptan Alper S. Muğla’nın Bodrum ilçesinde, haber çalışması yapan 3 gazetecinin bulunduğu balıkçı teknesine çarpan sürat teknesinin kaptanı Alper S., Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Güvenlik kamerası görüntülerinde sürat teknesinin hız kesmeden Hürriyet gazetesi muhabiri Cenker Tezel, TV 100 muhabiri Metehan Ekşi ve Habertürk TV muhabiri Onur Aydın’a çarptığı görülürken; yaşananlara otel yetkililerinin gazetecilerin görüntü almasını engellemeye çalışmasının sebep olduğu iddia edildi. Alper S. ifadesinde tekneyi fark etmediğini söyledi. Olaydan yara almadan kurtulan gazetecilerden TV 100 muhabiri Metehan Ekşi, “Biz haber çalışması için bölgedeydik. El sallayıp uyarmaya çalıştık. Ancak hız kesmeden bizim üzerimize gelmeyi sürdürdü. Çarpma anından kısa süre önce ise kendimizi denize attık. Ben havadayken çarpma sesini duydum. Teknenin üzerinde kalsak, belki de ölebilirdik. Biz gazeteciler şanslıydık ama kaptanımız bacağından ağır yaralandı” dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan (TGS) yapılan açıklamada “Bu cinayete teşebbüstür. Soruşturmanın takipçisiyiz!” denildi. l Haber Merkezi tarikat okulu SKANDALI devam ediyor Tarikatla işbirliği yaparak okul yönetimini devreden müdürün yöneticiliğini alan MEB, öğrencilerini korumak isteyen müdür yardımcısını da sürgün etti. Tarikata karşı çıkan öğretmen sürgün edildi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kapatılan okula ilişkin yürüttüğü soruşturmada yandaş müdür ile tarikatla mücadele eden müdür yardımcısını aynı kefeye koyarak, cezalandırdı. OZAN ÇEPNİ lüğü elinden alındı. Tarikat Cumhuriyet’in kamuoyuna “Sarıklı Cübbe ile birlikte çalışan okul müdürünün kadrosu bir başka okula Din Kültürü ve Ahlâk li Ders” ve ‘Yine tarikat yi Bilgisi öğretmeni olarak ak ne istismar’ manşetleri ile tarıldı. Ancak soruşturma duyurduğu tarikat okulu nın müdür ile sınırlı kal kapatılsa da MEB yeni bir madığı öğrenildi. Bakanlık skandala imza attı. MEB ve yetkilileri, tarikat liderinin Diyanet’in tarikat ile imza şikâyeti üzerine kapatılan ladığı protokolün ardından okulun müdür yardımcısı senelerce çocukların yaşa na da soruşturma açıldığı dıklarını görmezden gelen nı aktardı. Müdür yardımcı bakanlığın, kapatılan oku sının okul müdürünün aksi la ilişkin yürüttüğü soruş ne tarikatla mücadele ettiği turmanın ayrıntılarına da için cezalandırıldığı belir Cumhuriyet ulaştı. Tarikat tildi. Müdür yardımcısının, liderinin sınıflarda ders ver okul kapatılmadan önce ilk diği, MEB müfredatı yerine olarak tarikata karşı tutum tarikat eğitim modelinin uy aldığı, müdür ile öğrencile gulandığı, binasına çürük rini korumak için tartıştığı, raporu verilen, ço tarikat liderinin cukların istisma de öğretmeni okul ra uğradığı imam dan kovmakla teh hatip ortaokulun dit ettiği öğrenil da, okulu yönet di. Kaynaklar, öğ mek görevini tari retmen hakkında kata devreden mü ilk şikâyetin de ta dür ile yaşananla rikat lideri Ahmet ra karşı çıkan mü Dilmen tarafından dür yardımcısı ay gerçekleştirildiği nı disiplin cezası ni aktardı. Bu kap na çarptırıldı. samda sürdürü Tarikatın hedefinde len soruşturmada tarikatla mücadele eden müdür MEB kaynaklarından edinilen bilgiye göre, tarikat yönetimindeki oku yardımcısına da Bakan Selçuk müdür ile aynı ceza verilerek, baş ka bir okula sürgün edildi la ilişkin haberlerin yarat ği öğrenildi. tığı tepki ile başlatılan soruşturmanın ardından imam hatip ortaokulu ba Selçuk’un gündeminde kanlık tarafından kapatıl MEB kaynakları, Ankara İl dı. Ancak yatılı olarak faaliyet gösteren Kuran kurs Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verdiği cezanın bakanlık larına ise Diyanet dokun gündemine de taşındığını madı. Tarikat güdümündeki aktardı. MEB de tarikat oku okulun yöneticilerine de so luna karşı çıkan genel mü ruşturma açıldığı belirtildi. dürlerin soruşturmadan ha Okula ilişkin soruşturma berdar olduklarını, il mil da, “MEB müfredatının sağ li eğitim ile iletişime geçildi lıklı bir şekilde işlenemedi ğini ancak tarikat baskısı ile ği, kurs idaresinin daha çok hedefteki öğretmene verilen ön planda olduğu, okul mü sürgün cezasından geri adım dürlüğünün insiyatif kul atılamadığını aktardı. Kay lanmadığı” itirafında bulu naklar, öğretmenin, verdi nan bakanlık, okul müdürü ği itiraz dilekçelerinin ardın nün de ayrı bir soruşturma dan yaşananları Bakan Zi ile “idareci sıfatları açısın ya Selçuk’a ilettiğini belirtti. dan itibar ve güvenini kay Selçuk’un talimatına karşın bettiği kanaati oluşturdu son 1 aydır ise herhangi bir ğundan” denilerek, müdür adım atılmadığı öğrenildi. Anlaşma 30 yıllıktı Tarikat önce Kuran kursu açılması için Ankara Müftülüğü ile protokol imzaladı. 2014’te Diyanet İşleri Başkanı ve dönemin Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Ali Erbaş’ın katıldığı törenlerle Safa Merve Erkek Yatılı Kuran Kursu açıldı. Ardından ise öğrencilerin kursta tam zamanlı yer almasını isteyen tarikat, zorunlu eğitim kapsamında öğrencilerin başka bir okula gitmesini engellemek için MEB ile masaya oturdu. Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzalanan protokolde bakanlığın tarikatla 30 yıllık anlaşma imzaladığı ortaya çıktı. Okulun “Abdulkadir Geylani İmam Hatip Ortaokulu” olarak ismini de tarikat verirken, masrafları da üstlendi. MEB ise sadece tabela asarak kadrolu öğretmen görevlendirme yoluna gitti. Ancak kısa sürede anayasal sınırlarla belirlenmiş MEB müfredatı işlenmesi gereken okul, tarikata devredildi. Kaymakamlığın resmi yazısına karşın okul saatinin tarikatın eğitim modeline göre, ders içerikleri ve öğretmenlerin de tarikat kontrolünde gerçekleştirildiği öğrenildi. Tarikat mensubu kişilerin “eğitmen” adı altında herhangi bir yeterlilik aranmaksızın hem Kuran kursunda hem de okulda derse girdikleri belirlendi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle