22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 3 MAYIS 2019 CUMA EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER 1 Mayıs 2019 Türkiye 1Mayıs günü İstanbul’un çeşitli yerlerinden, Taksim’e çıkmaya teşebbüs edenlere polisin verdiği karşılığı, İstanbul’un bu ünlü meydanında kuş uçurtmamak üzere alınmış olanağanüstü önlemleri görenler, 1 Mayıs 2019’da Türkiye’nin en büyük sorununun Taksim Meydanı’na işçi ayağı değmemesi olduğunu sanabilirlerdi. 1 Mayıs 2019’da herkesi ilgilendiren devasa sorunlarla karşı karşıya olan Türkiye’deki iktidar her işi bırakmış kafayı Taksim Meydanı’na takmıştı. Oysa emek ve dayanışma gününün özgürce ve güven içinde kutlanmasının demokrasinin ana şartlarından biri olduğunu görmek için emekçi olmaya bile gerek yoktu. Nitekim, emek ve dayanışma gününü kutlayan Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski bu kutlamanın özgür ve güvenli koşullar altında yapılmasının, emeğe ve çalışan haklarına saygının, çağdaş bir demokrasi açısından şart olduğunu söylüyordu. 1969 DİSK yürüyüşü karşısında paniğe kapılmış olan, Ecevit’in uysal demokratik soluna karşı gazetelerde çarşaf çarşaf ilanlarla savaş açan, sermayenin emek karşısındaki tahammülsüzlüğünü hatırlayanlar, ister istemez ne olup da TÜSİAD’ın bu noktaya geldiğini soruyorlardı. Oysa olay basitti. Zaman içinde köprülerin altından çok sular akmış ve 1 Mayıs 2019’da Türkiye’de emek gibi sermaye de aynı tehlikenin tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı: Tek adam totalitarizmi. HHH 1 Mayıs 2019 Türkiyesi’nde emek de, sermaye de aynı tehdidin hedefindeydi. Sömürünün yerine, ondan daha da geride olan yağma ve talan düzenini yerleştiren AKP’yi başlangıçta sevinçle karşılayan TÜSİAD, iktidar açlığını yağma ve talan şöleninde gidermek isteyen yeni sınıf ile türedi iktidarının işbirliğinin ne gibi sonuçlara yol açtığını nihayet görüp, fark etmişti. Ürettiğinden çok üreyen ve tüketmeye çalışan güruhun, kaçınılmaz olarak yağma ve talana dayalı olan iktidarı kısa süre içinde kaynakları tüketip, ortada daha fazla yağmalanıp, talanlanacak bir şey bırakmayarak, ekonomiyi, sanayii, tarımı ve hizmet sektörüyle, siyaseti, yasaması, yürütmesi, yargısıyla iflasa sürükleyip de çıkmazı koyulaştırınca, sermaye emeğin sürekli talep ettiği demokrasinin onlar için olduğu kadar kendisi için de yaşamsal olduğunu nihayet fark etmişti. Yıllar yılı bir türlü çoğulcu, katılımcı, paylaşıcı olamayan, habire çoğunlukçuluk çukurunda debelenen, demokrasi benzeri rejim, hızla önce bir çoğunluk, sonra tek adam diktasına doğru evrilerek, emek ile sermayeyi aynı anda tehdit ederken, Türkiye’yi 1 Mayıs 2019’da, en büyük çelişkinin emek ve sermaye arasında değil, totaliterlik ile demokrasi arasında yaşandığı bir ülke konumuna getirmişti. HHH “Birikimlerimiz, kazanımlarımız elimizden gitmesin de varsın biraz da aydınlanma da olmayıversin!” diyenler, zamanla aydınlanmaya, özgürlüğe, emeğe yönelik tehditlerin sermayeye de yönelik olduğunu anlamışlardır. Türkiye’de milli gelirin üçte ikisini sağlayan, nüfusunun yüzde kırk beşini oluşturan kesiminde, talan ve yağmacı totaliter düzenin karşıtlarını sandıktan çıkaran 31 Mart seçimleri bu bilincin sandıksal yansımasıdır. TÜSİAD Başkanı Kaslowski’nin 1 Mayıs 2019 mesajı, demokrasinin, hem emeğin hem de sermayenin ortak talebi haline geldiği bir toplumun habercisidir. Zaten totaliterlikten demokrasiye, iflastan sürdürülebilir bir kalkınmaya çıkmanın böyle geniş tabanlı bir ittifaktan başka yolu da yoktur. Ankara’da belediye şirketi karıştı Özhaseki’nin ‘adamı’ genel kurulu reddetti Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) bağlı toplu konut projelerini yürüten PORTAŞ şirketi yönetimi, olağanüstü genel kurul toplantısının 7 Mayıs günü yapılmasına oy çokluğuyla karar verdi. Ancak şirketin yönetim kurulu başkanı ve ABB eski Genel Sekreteri Refik Tuzcuoğlu, genel kurul ilanının geçersiz olduğunu duyurdu. Özhaseki’nin Kayseri Belediyesi’nde danışmanlığını yapan, Çevre ve Şehircilik Bakanı iken Müsteşar Yardımcısı olan “sağ kolu” Tuzcuoğlu, seçimden hemen önce ABB Genel Sekreteri olarak görevlendirilmişti. Yavaş, mazbatasını aldıktan sonra Tuzcuoğlu’nu görevden almıştı. Duyurunun yayınlandığı gün Tuzcuoğlu’nun kalabalık bir grupla şirkete gittiği, Genel Müdür Ayşe Çalkan’ın odasına girerek karar defterini almak istediği iddia edildi. Çalkan ise belediyenin hukuk müşavirliğinden mütalaa istedi ve karar defterini buraya teslim etti. Tuzcuoğlu’nun Çalkan hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından savcılık jet hızıyla Çalkan’ı ifadeye çağırdı ve karar defterini istedi. l ANKARA/Cumhuriyet Hizmete itiraz edilmezYavaş’ı ziyaret eden CHP lideri meclisteki çoğunluğun önemli olmadığını belirterek yol gösterdi: Kılıçdaroğlu, “Vicdan sahibi herkesin, yatırımın Ankaralıların yararına olduğu sürece itiraz etmeyeceklerini düşünüyorum” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a gerçekleştirdiği ziyarette belediye meclislerinde çoğunluğun olup olmamasının önemi olmadığını belirterek “Siz Ankaralılar için bir hizmet yapıyorsunuz. Dolayısıyla vicdan sahibi herkesin, getirilen projenin, yapılacak yatırımın Ankaralıların yararına olduğu sürece, buna itiraz etmeyeceklerini düşünüyorum” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Yavaş’ı ziyaret etti. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Çankara Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in de eşlik ettiği ziyarette Kılıçdaroğlu ile Yavaş yaklaşık 30 dakika görüştükten sonra ortak açıklama gerçekleştirildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş, zorlu bir adaylık süreci geçirdiğine işaret ederek “2019 yılında adaylığım söz konusu olduğu zaman kamuoyunda, parti içinde farklı fikirler vardı ama bana güvenerek arkamda durdunuz” dedi. Borç 8.5 milyar TL Belediye meclisinde bazı tartışmalar olduğunu kaydeden Yavaş, “Bunları aşacağımızı düşünüyorum” dedi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin mali durumu hakkında bilgi veren Yavaş, belediyenin yaklaşık 14 milyar TL büt çesi olduğunu, 8.5 milyar TL borcu bulunduğunu ifade etti. Belediye şirketlerinin 890 milyon TL borcu olduğunu söyleyen Yavaş, “Belediyemizde toplam 28 bin 183 belediye personelimiz var. Bugüne kadar hiçbir zaman enkaz devraldık, borcumuz çok falan demedik. Ekip olarak bunların hepsini aşacağımıza inanıyoruz. Projelerimizin hepsini gerçekleştireceğimize hiç şüphem yok” diye konuştu. ‘Çözen başkan’ Kılıçdaroğlu da Mansur Yavaş isminin yalnızca Ankara’da değil, Türkiye’de bir marka olduğunu belirterek “Kentin pek çok sorunu var. Ancak sorunlardan şikâyet eden değil, sorunları çözen bir başkan kimliğiyle kendisini lanse etti. Önümüzdeki süreç içerisinde el birliğiyle, diğer belediye başkanlarıyla işbirliği yaparak pek çok sorunu aşacaktır” dedi. Belediye meclisinde çoğunluğun CHP lideri Kılıçdaroğlu, Yavaş’ı ziyaret etti. olup olmamasının büyük bir önemi olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: “Şunun için önemi yok: Siz Ankaralılar için bir hizmet yapıyorsunuz. Dolayısıyla vicdan sahibi herkesin, getirilen projenin, yapılacak yatırımın Ankaralıların yararına olduğu sürece, buna itiraz etmeyeceklerini düşünüyorum. Niye itiraz edecekler? Ankaralıların yararına ise yapılan harcamanın hesabı veriliyorsa herkes tarafından desteklenmesi lazım. Mecliste tartışmalar olabilir. Tartışmalar her zaman verilecek hizmetin kalitesini artıracaktır. Dolayısıyla biz kısır tartışmanın çok daha ötesinde Ankaralılara güzel hizmet veren bir belediye meclisi görmek ve yaşamak istiyoruz.” Yavaş, Kılıçdaroğlu’na Beypazarı’ndan Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamalarına katılmak üzere Ankara’ya giden heyetin yer aldığı tarihi bir fotoğraf hediye etti. l ANKARA/Cumhuriyet Politika birliği oluşturulacak MAHMUT LICALI CHP, büyük başarı kazandığı 31 Mart seçimlerinin ardından bütün belediye başkanlarının katılımıyla bugün ilk kez bir araya gelecek. 11 büyükşehir, 10 il belediyesi, 191 ilçe 51 belde belediyesi kazanan CHP’nin bütün belediyelerinde verilecek hizmetlerin standartlarının yükseltilmesi amacıyla politika birliği oluşturulması amaçlanıyor. CHP’li belediye başkanlarının katılacağı toplantıda dört farklı gündem tartışılacak. Bu kapsamda Mehmet Ali Çalışkan’ın “Seçmen Ne İstedi, CHP Ne Dedi”, Ateş İlyas Başsoy’un “Biz Kazandık, Geçmişi ve Geleceği ile Derman Belediyeciliği” başlıklı sunumları gerçekleştirilecek. Toplantının öğleden sonraki bölümünde, “Belediyelerde Önleyici Denetim, Mali ve Finansal Yapılandırma ve Kaynak Yaratmakta Çağdaş Finansman Yöntemleri” başlıklı kapsamlı bir sunum yapılacak. Sermaye Piyasası Kurulu uzmanları Metin Yüksel ve Yasemin Öney Cankurtaran, Hesap Uzmanı Alaattin Yalçın, Muhasabet Kontrolörü Hüseyin Soylu belediye başkanlarına bilgi verecek. Toplantıda daha sonra, CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın da Enerji Politikaları, Enerji Kooperatifleri, Atık Bertaraf ve Yerel Yönetimler konulu bir sunum gerçekleştirilecek. Toplantının son bölümünde belediye başkanlarının görüş ve önerileri alınacak. l ANKARA Altay, AKP’nin itiraz belgeleri için ‘ben sonra onları bulup geleceğim’ dediğini belirterek sert tepki gösterdi: Hukuki ve siyasi kepazelik MISRA ÖZ SEL DESTEK İSTEDİ İmamoğlu’na ‘adalet’ ziyareti Çorlu’daki tren kazasında yaşamını yitiren 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz Sel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret ederek, adalet mücadelelerine destek vermesini istedi. Saraçhane’deki İBB Başkanlık binasında Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret eden Mısra Öz Sel, hergün İstanbul’dan Çorlu’ya giderek, adaleti, adalet sarayının önünde aradıklarını belirterek, “O kadar acı bir şey ki bu, tabelada koskoca adalet sarayı yazıyor, biz altında adalet arıyo ruz, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Her şeye rağmen adalete inanıyorum. Çünkü bir şeyler değişecek bu ülkede. Değişim başladı, değişmeye de başlayacak, bunan inanıyorum. Benim çocuğum geri gelmeyecek. Ama bundan sonra başka diğer çocukların bu ülkede yaşaması gerekiyor. Kimi duyarsam yurtdışına gitme planı yapıyor. O yüzden de bu çocukların korunmaya ihtiyacı var” dedi. Ekrem İmamoğlu da Sel’in önemli bir misyon üstlendiğini vurgulayarak, “Bundan sonra topluma fayda verecek çok güzel işler yapacağınıza ina nıyorum. Çünkü hem kararlı bir kimliksin hem de duyarlı bir insansın. Bir çok konuda katkı sunacağına inanıyorum. Oğuz Arda bizi izliyor, görüyordur. Çünkü onlar bir melek” diye konuştu. Çorlu’da hatalı menfez nedeniyle 7 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazası sonrası sadece 4 TCDD görevlisi hakkında dava açılırken, aileler de “adalet nöbeti’”de tutarak savcılığın bürokratlar ve ilgili siyasiler hakkındaki takipsizlik kararının kaldırılmasını istiyor. l İç Politika YENİMAHALLE BELEDİYE BAŞKANI YAŞAR: ‘Yavaş, istihdamı gözetecek’ Ankara’nın Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, bazı şirketlerin tasfiye edilmesi yönünde verdiği talimata ilişkin “İş yapan şirketler kapatılmayacak. Hiçbir işçi zarar görmeyecek. Kapatılan şirketlerdeki haklarıyla diğer açık şirketlere geçiş yapacak” dedi. Başkan Yaşar, 31 Mart Mahalli İdareler seçimi sürecinde kendisini takip eden gazeteciler Yenimahalle Belediye Başkanlığı’nda kahvaltıda bir araya geldi. Yaşar, Organize Sanayi Bölgelerinden (OSB) alınan emlak vergisinin kaldırılmasına ilişkin yasal düzenlemenin adil olmadığını dile getirdi. İstifa eden AKP Pursaklar Belediye Başkanı Ayhan Yılmaz’ı “dürüst, namuslu, ülkesini milletini seven birisi” diye tanımlayan Yaşar, Yılmaz’ın istifasına yönelik, “Tahmin ediyorum, yani bildiğimden söylemiyorum, ‘Makam aracımı satıp, daha Yaşar, seçim döneminde kendini takip eden gazetecilerle buluştu. düşük maliyetli bir araç alacağım’ dediğine göre belediyenin borç yükünden korkmuştur. Biraz da titizdir” ifadelerini kullandı. Yavaş’ın büyükşehir belediyesi bünyesinde hizmet veren bazı şirketlerin tasfiye edilmesi yönünde verdiği talimata ilişkin ise Yaşar, şunları kaydetti: “Bu şirketleri zaten eski başkan Melih Gökçek de kapatacaktı. Kâr edeni sattı diğerle ri kaldı. Kapatılacak şirketlerin büyük çoğunluğu iş yapan şirketler değil. İş yapan Halk Ekmek, ANFA gibi şirketler kapatılmayacak. Hiçbir işçi zarar görmeyecek. Kapatılan şirketlerdeki haklarıyla diğer açık şirketlere geçiş yapacak. Zaten kapatılacak şirketlerde ciddi bir istihdam yok. Yavaş’ın kimsenin işine haksız bir şekilde son vereceğine inanmıyorum.” l ANKARA/Cumhuriyet CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 1950 yılından bu yana yaptığı bütün seçimlerde son 32 günde meydana gelenlerin hiçbir zaman yaşanmadığını belirterek “Sandığa düşürülen gölge, seçimin güvenliğini zedeler. Seçimin güvenliği zedelenirse demokrasi yok olur” diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da YSK’ye yargı eliyle baskı yapılmak istendiğine işaret etti. Yazılı bir açıklama yapan CHP’li Erkek, CHP’nin kazandığı seçimleri, AKP’nin somut bir delil barındırmayan dosyalarla ve polisiye yöntemlerle tersine çevirme amacında olduğunu ifade etti. Erkek, “Bugüne kadar seçimlerin iptaline gerekçe gösterdikleri, seçmen olmayanların ve oy kullanma hakkı bulunmayanların oy kullandıkları iddialarının maddi ve hukuki dayanakları olmadığı resmi olarak da anlaşıldı” dedi. AKP’nin devletin gücü ve imkânını kullanarak delil yaratmaya çalıştığına işaret eden Erkek, “YSK’nin 1950 yılından bu yana yaptığı seçimlerde son 32 günde yaşananlar, hiçbir zaman yaşanmadı. Seçim güvenliği zedelenirse demokrasi yok olur” diye konuştu. ‘Yargı eliyle baskı’ CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da TBMM’de yaptığı basın toplantısında YSK’ye yönelik baskı, basınç, etkileme, zorlama sürecine yargının da dahil olduğunu dile getirdi. Altay, “Maltepe, Kadıköy ve Ataşehir’de Anadolu Yakası Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma açmış, çeşitli ihbarlar üzerine. Bu talebi YSK, bir suç duyurusu olarak yapsa belki anlarız. Bunun pazartesi karar gününden önce YSK’nin kararına bir destek olmak amacıyla bu soruşturmanın başlatıldığı çok açık. Bu soruşturmayı AK Parti mi talep etmiştir, bu suç duyurusunda AK Parti mi bulunmuştur, YSK mi bulunmuştur?” diye konuştu. İstanbul’daki soruşturmanın talimat kapsamında açıldığına işaret eden CHP’li Altay, “YSK, bir basınç ve tasallut altındadır. YSK’nin saygıdeğer üyeleri, anayasadan aldığınız yetkiyi kullanıyorsunuz, kanunlara uygun kullanmak zorundasınız. İnsan içine çıkacak, çocuklarınızın, torunlarınızın yüzüne bakacak yüzünüz olsun. Kızılay’da sizi yürütmezler, yüzünüze tükürürler” diye konuştu. ‘Kaybetmeye mahkumlar’ Soruşturma kararına ilişkin Twitter’dan açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Milletin iradesine karşı Anadolu Ajansı eliyle gerçekleştiremedikleri sandık darbesini hukuku yok sayarak YSK’ye baskı aracılığıyla gerçekleştirmek isteyenlere karşı İstanbul halkını iradesine sahip çıkmaya devam ediyoruz. Oylarınızı, çocuklarınızın geleceğini sandıkta çaldırmadık, masa başında da çalmalarına izin vermeyeceğiz. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ve bu anlayışa düşman olanlar ne yaparlarsa yapsınlar kaybetmeye mahkumdur” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet, İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle