28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Bir damla suyaKÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1319 NİSAN 2019 CUMA bile muhtacız National Geographic’te 22 Nisan Pazartesi günü saat 21.00’de yayımlanmaya başlayacak ‘25 Litre’ belgeseli, toplumu bilgilendirerek bireysel alışkanlıkların değiştirilmesini ve yakın gelecekte suyun tükenmesini önlemeyi hedefliyor. Güney Afrika’nın başkenti Cape Town, son yıllarda kuraklıkla mücadele ediyor. Cape Town ye rel yönetimi su kıtlığına karşı önlem olarak kişi başı su tüketiminin günde 25 litre ile sınırlanacağı “Sıfır Günü” uygulamasını hayata geçi recek. Belgesel kanalı Na tional Geographic de “Sı fır Günü” uygulamasından ORHUN ATMIŞ esinlenerek bu sınırlamayı Türkiye’ye uyarladı ve “25 Litre” isimli bir belge sel hazırladı. Finish işbirliğinde hazır lanan belgesel, günlük su tüketim alış kanlıklarında yapılacak değişikliklerin gelecek için ne denli büyük bir etkisi olabileceğine odaklanıyor. Belgesel bilim insanlarından tarih grubunun solisti Gökhan Özo ğuz üstleniyor. Senaryolu bö lümlerde ise günlük su tüketi minin kişi başı 25 litre ile sınır landığı İstanbul’da yaşayan genç bir doktorun ve çevresindekile rin bu durum ile değişen hayat hikâyeleri ekrana geliyor. Belgeselin ön gösterimi, 17 Nisan Çarşamba günü Çırağan Belgeselde Özoğuz ve Özge Özpirinççi yer alıyor. Sarayı’nda yapıldı. “25 Litre” belgeseli 22 Nisan Pazartesi gü çilere kadar birçok uzmanın görüşüy nü saat 21.00’den itibaren Nati le öngörülen su kıtlığı sorununun kay onal Geographic’te yayımlanmaya baş nağının yanı sıra bu olası senaryoların layacak. gerçeğe dönüşmemesi için hem birey Etkinlik, National Geographic Avru lere, hem de kuruluşlara düşen sorum pa ve Afrika Pazarlama Grup Başka lulukları ve çözümleri anlamaya çalışı nı Rebecca Hill ve Reckitt Benckiser yor. Bu bölümün anlatıcılığını Athena Pazarlama ve ArGe’den Sorumlu Yö netim Başkan Yardımcısı Fabrice Beaulieu ev sahipliğinde gerçekleşti. Etkinliğe katılan ve belgesele de görüşleriyle katkıda bulunan İklim Bilimci ve Bilim Yaygınlaştırıcı Prof. Dr. Levent Kurnaz “Dünya genelindeki iklim değişikliğini durdurabilmemiz mümkün olmayabilir ama elimizdeki suyu dikkatli ve doğru kullanmak kesinlikle mümkündür. Bunu sağlamak için de bulduğumuz her fırsatta suyun önemini ve doğru kullanmanın önemini herkese anlatmak zorundayız” ifadelerini kullandı. Öte yandan kurulan “yarınınsuyu. com” internet sitesiyle birlikte, siteye girenler Türkiye’de bir kişinin ortalama tükettiği su miktarıyla kendi ortalamasını karşılaştırabiliyor. Öğretmen Almanya’da çocuk yazınının önemli bir adı olan Erich Kästner, Türkiye’de Can Yayınları’nca 42. baskısı yapılan Uçan Sınıf adlı romanında, işlevini müdüröğretmenöğrenci dayanışmasıyla yerine getiren bir liseyi anlatıyor. Aralarında sorun yok mu? İnsanın olduğu her yerde sorunsuzluk eylemsizliğe yol açar. Onların ortamında, sorun, aynı dayanışma duygusuyla çözülüyor. Sorun denince, bizde, temel amacı eğitmek olan kurumun bakanlarından birinin, “Şu okullar olmasa eğitimde sorun kalmayacaktır” dediğini anımsıyorum. Çağdaş öğretmen Gelişimini tamamlayamamış birçok ülkede bile övgüyle göklere çıkarılan “otorite öğretmen” algısı ortadan kalkmıştır. Adaletli olmayı anayasalarının temeli sayan ülkelerde ise “sıfırcı” öğretmen kavramı ancak karikatürlere konu olabiliyor. Bu bağlamda baskıcı eğitim uygulamasına son verildiği, özgürlükçü bir eğitim ortamı yaratıldığı bile söylenebilir. Büyükküçük, annebabaçocuk, öğretmenöğrenci ilişkilerinde dayatıcı öğretimin ne tür yıkımlara yol açtığı yaşanan nice olaylardan anlaşıldı. Davranışta, yetenekleri yönlendirmede, bir konunun benimsenip kavranmasında, ahlak kurallarının yerleştirilmesinde, bitkinin uygun toprakta yetişeceği gibi, eğitimin de ya Duayen sanatçı ratılan ortamda gerçekleşeceği anlaşıldı. Atatürk daha el kadar çocukken sopa lı eğitimden kaçıp soluğu çağdaş eğitim ilkelerinin uygulandığı okulda almıştır. Eski eğitim uygulamalarını gerçekleştirmeye çalışanlar ondan ders çıkarsalardı, 30. Uluslararası Ankara Film Festivali’nin dün akşam MEB Şura Salonu’nda düzenlenen açılış töreninde, Aziz Nesin Emek Ödülü, Kadir İnanır’a verildi. Ankara’da film baharı başladı 30. kez Ankara’daki izleyicileriyle buluşan Ankara Uluslararası Film Festivali, dün akşam kapılarını sinemaseverlere açtı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen, gazetemizin de katkılarını sunduğu 30. Uluslararası Ankara Film Festivali dün akşam açılış töreniyle başladı. MEB Şura Salonu’nda düzenlenen açılış töreninde 50. yılını kutlayan Moğollar grubu da konser verdi. Törende, festivale özgü Onur Ödül leri de sahiplerini buldu. Sunuculuğunu Şenay Gürler ve Ünsal Ünlü’nün yaptığı törende Aziz Nesin Emek Ödülü, Kadir İnanır’a; Sanat Çınarı Ödülü, Ankaralı yazar Nazlı Eray’a Kitle İletişim Ödülü de Gülse Birsel’e verildi. Ödülünü alan Kadir İnanır, “Eğer demokratik ülke olmak istiyorsak bu ülkenin düşünen, konuşan, cesur ve aydın insanlara ihtiyacı var. Aziz Nesin böyle bir aydındı. Bu ödüle layık görüldüğüm için son derece onurluyum” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Oğuz Tansel Şiir Ödülleri sahiplerini buldu Oğuz Tansel Şiir Ödülleri’ne Gültekin Emre ve Haydar Eroğlu, değer görüldü. Oğuz Tansel Şiir Ödülleri’ne 415 başvuru yapıldı. “Sere Sepe” kitabının yazarı Gültekin Emre ve “Hayig’ler” eserinin sahibi Hay dar Eroğlu, ödüllere değer görüldü. Ödüller, her yıl yayımlanmış ve yayımlanmamış bir yapıta veriliyor. 2009’da başlanan ödül terönlerinde, Cevat Geray, değerlendirme kurulunun onur başkanıydı. l ANKARA/Cumhuriyet Odunpazarı’nda Türkiye’nin duayen sanatçılarından Göksel Kortay, Odunpazarı Belediye Tiyatrosu’nun onur konuğu olacak. Kortay, 25 ve 27 Nisan’da “Ünlü Ayçiçeği Dinlenme Tesisleri” ve “İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı” oyunlarını izleyecek. Valantin Kataev’in yazarlığını, Göksel Koray’ın ise çevirisi ve uyarlamasını yaptığı “Bugün Git Yarın Gel” oyunu daha önceden Kenter Tiyatrosu başta olmak üzere birçok özel tiyatro ve kurum tiyatrosunda oynamıştı. 20182019 sezonunda Odunpazarı Belediye Tiyatrosu tarafından “Ünlü Ayçiçeği Dinlenme Tesisleri” adıyla yeniden sahneye konuldu. Vodvil ya da bulvar komedisi türündeki oyunun yönetmenliğini Elçin Elmalıoğlu Karaahmet, yaparken oyuncu kadrosunda ise Armanç Toktaş, Büşra Aslan, Ceren Tüysüz, Derya Dobrişan, Hüseyin Demir, İpek Uzkalan, Melike Sever, Olcay Çelik, Osman Erdal, Serhat Demirtaş, Sezer Sarıbardak yer alıyor. Oyun “bir dinlenme tesisine evrak imzalatmak içinde gelen Şefik beyin, süreç içine düştüğü komik durumları” anlatıyor. İkinci kez Geçmiş yıllarda ilk defa Devlet Tiyatrosu’nun Göksel Kortay oynadığı oyun Türkiye’de 2. defa Odunpazarı Belediye Tiyatrosu tarafından 20182019 repertuvarında yer alarak sahneye konuldu. Ali Cüneyd Kılcıoğlu’nun yazarlığını yaptığı “İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı” oyununun yönetmenliğini ise Atilla Savumlu yaparken, oyun cu olarak ise Ömer Burak Ünal yer almakta. Tiyatro literatüründe kara komedi olarak geçen tek kişilik oyun “işsiz bir gencin iş arama sürecinde başından geçenleri seyirci ile paylaştığı” renkli bir oyun. l Kültür Servisi ‘İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı’ karanlık bir yolda olduklarını anlarlardı... Öğrenci algısı Romanında öğrencinin öğretmen algısına yer vererek bu yöntemi Kästner’in de benimsediği görülüyor: “Öğretmen kesinlikle değişime açık olmalıdır. Yoksa öğrenciler erkenden yataklarına yatar, derslerini de kasetten dinlerlerdi. Yo, hayır, insan olan öğretmenlere ihtiyacımız var, iki bacaklı konserve kutularına değil! Bizi geliştirmek istiyorlarsa, önce kendileri gelişmek zorunda olan öğretmenlere ihtiyacımız var.” Her kuşak, yaşadığı çağın eğitimini de biçimlendirir. Bu anlayışla çağımızın eğitimi, öğretenle öğrenen arasında incelemeyi, araştırmayı öngören üretici etkileşimlere dönüşmüştür. Bilim gayyası Çağdaş romanın öncülerinden Michel Butor’un Dereceler (Yapı Kredi Yayınları) adlı romanında öğretmenöğrenci arasında gelişen kavram açıklamasında bunun örneğiyle karşılaşıyoruz: “Öğretmen sorar, ‘Çok şey bilen biri için çoğu zaman bilim kuyusu gibi bir adam denir.’ Bir öğrenciye yönelerek ‘Bu deyimi kim açıklayabilir bana, siz, ne diyorsunuz’ diye sorar, kendisi açıklamayı sürdürür: ‘Kuyu ne demek? Su almaya gittiğimiz yer demek. Maden kuyusu ne demek? İçinde kömürü, madenleri, yer yuvarlağının derinliklerinde saklı tüm metalleri aradığımız yer. O halde bilim kuyusu, bize bilimi sağlayan, gereksindiğimiz bilgileri sağlayan kimse demek. Ama dikkat edin Rabelais bilim kuyusu demiyor, bilim gayyası diyor. O zaman bu gayya sözcüğü ne demek?’ Öğrenci: ‘Çok derin bir şey, dağda bir delik ya da denizin dibinde bir çukur.’ Öğretmen, ‘Evet doğru, dibine dokunamadığımız bir çukur, bir mağara, bir kuyu, yani kapasitesini ölçemediğimiz bir derinlik, tükenmez bir kaynak, yani Rabelais için bu küçük mağaraların, değerli madenlerin uyuduğu yeraltının iç derinliklerinin tükenmez oluşu gibi...’ der.” Bu metin, düşüncenin, kavramlar açıklanarak belirgin kılındığına iyi bir örnektir. Kuyu, somut verilerle betimleniyor. Gayya ise “yeraltının iç derinlikleri” söz kalıbıyla soyut algılara yol açıyor. Barok müzik Duygu Asena, doğum gününde sahnede anılacak cazla buluşuyor İş Sanat Konser Salonu, 25 Nisan’da saat 20.30’da dikkat çekici topluluk L’Arpeggiata’yı ağırlayacak. 2000 yılında Christina Pluhar ön Emel Çölgeçen ve Pelin Öztekin’in başrollerini paylaştığı “Aslında Özgürsün” oyunu, Duygu Asena’nın doğum günü olan bugün, Kadıköy Duru derliğinde kurulan topluluk, klasik müzik sanatçıları ve caz müzisyenlerinden oluşuyor. L’Arpeggiata, ortaçağ ve barok müzikte kullanılan antik çalgıları ile dikkat çekiyor. Konserde ise soprano Céline Scheen, kontrtenor Valer Sabadus sahne alacak. l Kültür Servisi Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’ndeki konserde dansçılar da yer aldı. Mersin’de iki usta 18. Mersin Uluslararası Müzik Festivali, usta kemancı Hanine Al Alam ile kanun virtüözü Ahmet Baran’ı Mersinli sanatseverler için önceki akşam aynı sahnede buluşturdu. Konser, Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Konsere 6 dansçı eşlik etti. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği konser de, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir dinleyici olarak salonda yerini aldı. Sanatçılar, konser sonunda dakikalarca ayakta alkışlandı. l Kültür Servisi Tiyatro’da sahnelenecek. Duygu Asena’nın aynı adlı kitabından uyarlanan oyunun süresi 80 dakika. Yönetmenliğini Ali Kemal Güven’in üstlendiği oyunda, seyirci özgürce konuşan iki kadının İstanbul’daki aşk maceralarına tanık oluyor. “Aslında Özgürsün”ün etkinlik takvimi şöyle: Bugün saat 20.30 Kadıköy Duru Tiyatro, 3 Mayıs Cuma saat 20.30 Kadıköy Boa Sahne, 9 Mayıs Perşembe saat 20.30 Uniq Glassroom, 24 Mayıs Cuma saat 21.00 Bursa Podyum Sanat Mahal. l Kültür Servisi ‘Esaretin Bedeli’ Bursa’da sahnelendi Başrolünü tiyatro sanatçısı Kerem Alışık’ın üstlendiği “Esaretin Bedeli” adlı oyun Bursalı sanatseverler için perde açtı. Teyyare Kültür Merkezi’nde sahnelenen oyunun yönetmeni Şakir Gürzumar. Stephen King’in ölümsüz eseri ve sinema tarihinin en iyilerinden olarak görülen aynı isimli filmden uyarlanan oyunda Kerem Alışık’ın yanında Kaan Taşaner, İştar Gökseven, Fuat Onan ve Erhan Alpay yer alıyor. l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle