22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sağnak 4 31 MART 2019 PAZAR EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Amerikan Hegemonyasının Sonu  “Dünyanın Ağası” başlıklı bir yazı yazmıştım yıllar önce. Ondan kısa bir alıntı yaparak devam edeceğim.  “Dünyanın toplam yüzölçümü 510.065.284 km²  5.613.963 km² bunun ne kadarına denk gelir? Yaklaşık yüzde 1’ine... Bu, Amerika’nın dünya üzerinde asker bulundurmadığı toprakların yüzölçümünü gösteriyor. Geriye kalan 504.451.321 km²’lik alanda Amerika’nın askeri gücü var.” Bu bilgiler, Mother Jones dergisinde Amerika’nın dünyanın diğer ülkelerindeki askeri gücünü gösteren bir haritada yer alıyordu. Pentagon’un asker bulundurmadığı bölgeler haritada açık yeşil renkte gösterilmişti.  O bölgelere bakınca karşımıza şu liste çıkıyordu: Libya, İran, Kuzey Kore, Batı Sahra, Burkina Faso, Togo, Kongo Cumhuriyeti, Merkezi Afrika Cumhuriyeti, Papua Yeni Gine ve Fransız Guyanası...  Bunların yüzölçümlerini bulup toplayınca, dünya yüzölçümünün yaklaşık yüzde 1’i kadar olduğunu görmüştüm. O dönemde Bush, 2004 başkanlık seçiminden birkaç ay önce, Amerikan askeri üslerine ilişkin bir plan açıklamıştı. Soğuk Savaş’tan bu yana yapılan en sert plandı.  Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in hazırladığı düzenlemenin amacı, zayıf durumdaki savaş makinesine hayat vermekti. Bunun için yapılacak şey, eldeki kuvvetleri son teknolojiyle donatıp, daha az güçle daha çok iş yapabilecek ve aynı anda dört bölgede birden çatışma yürütüp baskı kurabilecek hale getirmekti.  Yazımı şöyle bitirmiştim: “151 yabancı ülkede 510.927 asker... Yaklaşık 120 milyar dolar ederindeki 761 askeri üs... 21. yüzyılda imparatorluk, parayla, silahla ve dünya yüzölçümünün yüzde 99’unda asker bulundurarak kuruluyor.” Yeni dünyanın düzeni değişiyor Şimdi elimde Mehmet Ali Güller’in Amerikan Hegemonyasının Sonu adlı yeni kitabı var.  Güller, kitabını 4 Temmuz 1776’da George Washington liderliğinde İngiltere’ye karşı savaşan 13 koloninin bağımsızlığını ilan ederek Amerika’yı kurduğu tarihten başlatıp günümüze kadar getiriyor.  Tarihi olayları, doktrinleri tek tek analiz ediyor ve Amerika’nın tek kutuplu dünyasının sona erdiğini, artık “Amerikan rüyası”nın bittiğini söylüyor.  Trump’ın uluslararası politikada sergilediği hoyrat tavrına bakarak, buna katılmayanlar olabilir. Ancak Güller, bugünü değil, yarını yazdığını belirterek, hegemonyanın sonunun henüz gelmediğinin altını çiziyor.  Amerika, hâlâ “Dünyanın Ağası”...  Amerikan emperyalizmi boş durmuyor. Venezüella’ya ekonomik ambargo uygulayıp halkı perişan ediyor; desteklediği kukla siyasetçi Guaidó ile ülkenin iç siyasetini yönetmeye kalkıyor.  Trump, İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini ilan ediyor. O topraklar sanki kendininmiş gibi adeta İsrail’e armağan ediyor... Bunu niye yapıyor? Çok açık ki Washington’ın politik etkisi zayıflıyor ve Netanyahu’ya her zamankinden daha çok ihtiyacı var.  Amerikan hegemonyası nasıl inişe geçecek?  Mehmet Ali Güller, ABD emperyalizminin bir süredir sadece tükettiğini, üretimi azalan her imparatorluk gibi onun da tarihsel gerileme içinde olduğunu belirtiyor.  Sonuçta geri çekilmeye zorlanacak. Taktikle mi, savaşarak mı, vekâlet bırakarak mı geri çekilecek? Kitabın son bölümünde, bunun nasıl olacağı çarpıcı biçimde anlatılıyor.  Umarım yarınlar, daha çok emek merkezli, eşitlikçi olur ve sadece insan merkezli olmaz.  Çünkü 6. büyük kitlesel yok oluşun başladığı yeryüzünün varlığı, insanın doğa ve hayvanlar üzerinde kurduğu hegemonyanın son bulmasıyla doğrudan ilgili.  İstanbul’da HDP müşahitlerine operasyon 31Mart yerel seçimlerinin arifesinde İstanbul’da polis, 127 adrese eşzamanlı baskın düzenledi. HDP belediye meclis üyesi ve sandık müşahitlerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. l İSTANBUL/Cumhuriyet 6 yıl sonra gelen beraatKurduğu kumpaslarla binlerce insanın yaşamını karartan FETÖ, Kastamonu’da iflasa neden oldu Kastamonu’da FETÖ’nün kumpas ve gizli tanık ifadeleriyle iflas ettirdiği hastanenin sahibi Atıf Uğurlu ve 6 doktor beraat etti. Kastamonu’da 2012 yılında hizmete giren Uğurlu Royal Hastanesi’nin, açılışının ilk haftasında sahibi Atıf Uğur lu dahil 6 doktor gizli tanık ifadesiyle tutuklanınca faaliyeti durdu. İlk duruşmada doktorlar tahliye edilmeyince hastane iflas ZEHRA etti. 75 gün tutuklu kalan ÖZDİLEK doktorlar 6 buçuk yıl sonra beraat etti. Hastanenin sahibi Uğurlu, “Hastaneyi açtığımızda bir cemaat hastanesi bizi rakip olarak gördü. Duruşmada bunu defalarca söylememize rağmen bize inanmadılar. 1725 Aralık sonrası inanmaya başladılar. FETÖ’ye ait olan hastane hâlâ korunuyor. Ama bizim hastanemiz hâlâ atıl halde, açılması için büyük çaba harcıyoruz” diye konuştu. ‘Bizi rakip olarak gördüler’ Uğurlu Royal Hastanesi sahibi Atıf Uğurlu ve 6 doktor “suç işleme amacıyla örgüt kurma”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, rüşvet vermek ve resmi belgede sahtecilik” suçlarını işledikleri iddiasıyla 2012 yılında tutuklandı. Uğurlu ve doktorlar yargılandıkları Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde bütün suçlamalardan beraat etti. Uğurlu ve doktorları gözaltına alan polisler dahil tutuklanmasında ve 6 buçuk yıl boyunca yargılanmasında etkili olanlar ise şu an ya firari ya da FETÖ’den Kastamonu’da uluslararası standartlarda hastane kuran suçlamada bulundular. İlk duruşma Atıf Uğurlu, FETÖ’nün dikkatini çekti. Kumpas ve gizli tanıkla Uğurlu ve 6 doktor tutuklanınca iflas kaçınılmaz sonrası serbest kalmayınca oluşan panik ortamında icraalar ve bankalar tarafından alıcakların aciliyet kazanma oldu. Uğurlu, “Rakibimiz olan FETÖ’ye ait hastane halen sı sonucu geri ödemeler başladı, dok kripto FETÖ’cüler tarafından korunuyor” dedi. torlar ayrıldı. Bir daha toparlanma olmadı. Kastamonu içerisinde daha ön ce böyle bir hastane ya pılanması mevcut değil di. Belediye Başkanı ve o zamanki Başbakan yerel seçim öncesi 1 hafta ka la Kastamonu’ya geldi. O zamanki Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na cemaat kumpası oldu ğunu söyledik. Birlik ve güvence mesajı verdi. Beraat eden Herhangi bir sonuç ala Atıf Uğurlu madık” dedi. hastanesini Uğurlu, “15 Temmuz yeniden kurmaya çalışıyor. sonrası kumpası kuran Özel Anadolu Hastanesi Yönetim Kurulu Başka Uğurlu Royal Hastanesi 2012 yılında hizmete açılmıştı. Ancak uzun ömürlü olamadı. nı Celal Civcioğlu tutuk tutuklu. 30 celse süren yargılama sırasın da zaman zaman FETÖ’nün kendilerine kumpas kurduğunu söylemesine rağmen kimseyi inandıramadığını anlatan Atıf Uğurlu, “1991 yılında Kastamonu’da Türkiye’nin o tarihteki çok az sayıda olan hastanelerinden birisini kurduk. Tek olarak bölgede ça de yaşanan gelişmeler sonucu uluslararası seviyede hastane kurmaya karar verdik. Cemaat hastanesi de bu şekilde rakip gördü. Yapamazlar, yaptırmayız gibi sözler söylediler” dedi. Kumpasçıların sonu Projeleri olan hastaneyi 14 Nisan 2012 tarihinde açmalarının ardından landı. Hastaneye kayyım atandı. Hisselerine el konuldu. Devlet ayağında ise iki emniyet müdürü tutuklandı. Ağır ceza başkanı, eşi, savcılar, başsavcı, adli tıpta aleyhine rapor veren doktorlar, sosyal güvenlik kurumu başkanı Fatih Acar görevden uzaklaştırıldı. Onun görevlendirdiği müfettiş de dahil” dedi. Uğurlu şöyle devam etti: “Hastanenin şu anda 3 milyon lıştık. Kastamonu’da 15 yılın sonunda tutuklandıklarını söyleyen Uğurlu, luk değeri var. Hastaneyi açma ça cemaat hastanesi kuruldu 3540 ya “Diyaliz merkezimizdeki birden fazla bamız hâlâ sürüyor. FETÖ’ye ait olan taklı bir hastaneydi. Belli bir süre son hasta taşıyan bir aracın kaza yapma hastane ise hâlâ korunuyor. Kripto ra bizi rakip olarak görmeye başladı sı sonucu sahte belgeler ve hastane FETÖ’cüler tarafından hâlâ korunma lar. 2002’den sonra sağlık sektörün deki bir hemşirenin gizli tanıklığı ile mevcut.” l İSTANBUL Tarım ve Orman Bakanlığı, memur olmak isteyen terör mağdurlarından ‘terör başvuru formu’ talep etti Mağdurlara tepki çeken soruşturma ŞEYMA PAŞAYİĞİT Tarım ve Orman Bakanlığı, memur olarak atanmak isteyen terör mağdurları ve yakınlarından “terör başvuru formu” adı altında evrak talep etti. Bakanlık, “terörle mücadele” kapsamında yakınlarını kaybedenlerden de güvenlik soruşturması istedi. Tarım ve Orman Bakanlığı, memur olarak atanmak isteyen terör mağdurlarının tepkisini çeken uygulamaya imza attı. Bakanlık, “Terörle mücadele kapsamında atanacaklar” adı altında 10 adet evrak talep etti. Bu evrakların içinde skandal isimlendirmeler yer aldı. Bakanlık, talep ettiği evrağa “terör başvuru formu” adını verdi. Terör mağdurları, memur olabilmek için terör başvurusunu doldurdu. Terör başvuru formu dışında, terör mağdurlarından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması formu istenmesi de dikkat çekti. Güvenlik soruşturmasının içinde askerlik durumu, terhis tarihi, aldığı cezalar ve birliğin adı ve yeri istendi. İstenen diğer bilgiler arasında; ceza davasına konu olup olmadığı, mahkumiyet hükmünün bulunup bulunmadığı, çifte vatandaşlık durumu da yer aldı. Terör mağdurlarından istenen diğer belge ise taşınmaz, kooperatif, banka ve menkul değerler, altın, mücevher, servet unsurları bilgilerini içeren mal bildirimi formu oldu. l ANKARA iğneli fırça zafer temoçin Anadolu Farm Bakanlıktan suç duyurusu SELDA GÜNEYSU Kayseri’den TBMM Dilekçe Komisyonu’na yazan Y.Ö, “Çiftlik Bank gibi bir oluşum olan ve piyasadan yüklü miktarda para toplayan Ekolium A.Ş. ve Anadolu Farm hakkında yaptığımız toplu şikâyet başvurularının akıbeti nedir” diye sordu. Yurttaşın sorusu üzerine komisyona yanıt gönderen Ticaret Bakanlığı, “Anadolu Farm faaliyetlerinin denetlenme raporunda, sistemin üyelik, kazanç, referans ve bayilik yapısının ticari amaçla yayılmasına ilişkin unsurları taşımasının kanuna aykırılık teşkil ettiği tespitlerine yer verilmiştir. Konu TCK çerçevesinde değerlendirilmek üzere ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilmiştir. Konu bundan sonraki süreçte adli mercilerce yürütülmektedir. Ticaret Bakanlığı’nca bu aşamada yapılacak bir işlem yoktur” yanıtını verdi. l ANKARA 43 milletvekili hakkında 83 fezleke Meclis’te CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli’nin de aralarında bulunduğu 43 milletvekiline ait toplam 83 dokunulmazlık dosyaları TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Fezleke düzenlenenler arasında AKP’li Hulusi Şentürk’ün de olması dikkat çekti. Meclis’e fezleke sunulan diğer vekiller şöyle: HDP: Ömer Öcalan, Hüseyin Kaçmaz, Mehmet Ruştu Tiryaki, Musa Farisoğulları, Murat Sarısaç, Mensur Işık, Mahmut Toğrul, Nuran İmir, Tayip Temel, Tuma Çelik, Semra Güzel, Abdullah Koç, Berdan Öztürk, Ayşe Acar Başaran, Sait Dede, Şevin Coşkun, Ayşe Sürücü, Remziye Tosun, Feleknas Uca, İmam Taşçıer, Dersim Dağ, Meral Danış Beştaş, Pero Dundar, Erdal Aydemir, Kemal Bülbül, Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Salihe Aydeniz, Garo Paylan, Necdet İpekyüz, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Adnan Selçuk Mızraklı, Bedia Özgökçe Ertan, Ebrü Günay, Hüda Kaya, Fatma Kurtulan, Dirayet Dilan Taşdemir, Nusrettin Maçin. CHP: Murat Bakan ve Kamil Okyay Sındır. TİP: Barış Atay Mengüllüoğlu. Son fezlekeler ile Meclis’e ulaşan dosya sayısı 292 oldu. l ANKARA TARSUS CEZAEVİ Gardiyanlar avukatları alıkoydu Tarsus Cezaevi’nde açlık grevindeki müvekkillerini önceki gün ziyaret eden dört avukat, müvekkillerinin sağlık durumları ile ilgili bilgi aldı. Avukatlar görüşme sırasında açlık grevinde olanların sağlık durumunu değerlendirmek için hazırlanan formdaki soruları sordular ve yanıtları kaydettiler. Ancak cezaevinden çıkmak istedikleri sırada gardiyanlar notları teslim etmelerini istedi. Avukatlar bunun mümkün olmadığını ve gardiyanların böyle bir yetkisi olmadığını söyledi. Ancak gardiyanlar avukatları cezaevinde bir saat kadar alıkoydu. Alıkonan avukatlardan Özgür Çağlar, “Çıkarken formları kendilerine vermemizi istediler. Yasal dayanağı olmadığını söyledik. Bu sırada dışarı çıkmamızı engellediler, kapıları kapattılar. Baro başkanını aradım, onlar ilgilendi. Cezaevi savcıları geldi, formlara el koydular ve sonra çıkabildik” dedi. l Haber Merkezi YARGITAY’DAN BOZMA İbrahim Yılmaz Eski Korgeneral Yılmaz’a tahliye Diyarbakır’da, 15 Temmuz darbe girişimi davasında “Adliyeyi işgal” iddiasıyla 12.5 yıl hapis cezasına çarptırılan eski 7’nci Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz’a ilişkin karar bozuldu. Yargıtay, Yılmaz’ın tahliyesine hükmetti. Son duruşmada esas hakkında mütalaasını sunan savcı, davanın 1 numaralı sanığı olan Yılmaz hakkında üç ağırlaştırılmış mübbet hapis cezası istemişti. İbrahim Yılmaz, 18 aydır tek kişilik hücrede tutuklu olduğunu ve bu süreçte aleyhine tek bir delil bulunmadığını söylemişti. Sıkıyönetim listesinde isminin iradesi dışında yazıldığını belirten Yılmaz, “Nefes almam bile suç sayılıyor. Darbe başarılı olsaydı ya infaz edilecektim ya da hapisteydim. Darbe kalkışmasını önledim, yine hapisteyim. Atatürkçü bir komutana büyük bir oyun oynanmıştır. Ne FETÖ’cü ne de darbeciyim. Laik demokratik Cumhuriyete inanan Atatürkçü bir Türk generaliyim. Gerçek FETÖ’cüler, itirafçı olanlar, FETÖ ile fotoğraf çektirenler, maddi destek sağlayanlar, birlikte yemek yiyenlerin hepsi serbest. Fakat darbeye karşı çıkan ben, 18 aydır tutukluyum” demişti. Korgeneral Yılmaz, FETÖ’nün darbe girişimi ardından tutuklanan 2’nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin yerine vekâleten göreve getirilmişti. Yılmaz 3 gün sonra gözaltına alınmıştı. 2’nci Ordu Komutanlığı’na Korgeneral İsmail Metin Temel atanmıştı. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle