25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY 1131 MART 2019 PAZAR Bu fiyatlarla aş pişmezBir elma 1 TL, üç biber 2.4 TL, iki patates 4.5 TL olurken Türkiye’de karın doyurmak zorlaştı 4 Büyükşehirde yaşayan 4 kişilik bir aile, yeme içmeden yol ücretine, aylık market alışverişinden fatura ve kiraya kadar günlük en az 178.5 TL harcamak zorunda kalıyor. Son dönemde iğneden ipliğe her ürün ve hizmete gelen zamları yurttaş iliklerine kadar hissediyor. 4 kişilik bir aile yeme iç mesinden fatura ve kirasına kadar günlük en az 178.5 TL harcamak zorunda. Yani 4 ki şilik bir ailenin yalnızca kı sıtlı sayıdaki gıda harcaması, ula şım ve fatura gi derleri aylık 5 GAMZE BAL bin 355 TL’ye geliyor. Ailelerin tüketim alışkanlık ları değişmekle birlikte, kü çük çocuklu ailelerin yeme ve içme harcamalarını kısmadığı durumlarda bu tutar günlük 233 TL’ye kadar çıkıyor. Bu nun da aylık tutarı 6 bin 900 TL’yi aşıyor. Türkİş’in mart ayı yok sulluk sınırı ise 6 bin 561 li ra idi. Tanesi bile pahalı 4 kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarının günlük tutarını görmek için, çarşı pazar ve market gezip bir yemeğe ne kadar ürün giriyorsa gram gram maliyetini hesapladık. Buna ortalama kira ve fatura fiyatlarını da ekleyip günlük bir masraf çıkardık. Baklagil ağırlıklı bir tencere yemek 29 TL’ye pişerken, sebze ve etin ağırlıklı günlerde bu tutar günlük 70 TL’ye kadar çıkıyor. Çocukların akşam uyumadan önce içeceği birer bardak sütün günlük masrafı 1.8 TL olurken; kişi başı birer elmanın günlük maliyeti ise 4.4 TL. Yemeğe katılacak 3 tane biberin fiyatı da 2.4 TL. Geçen sene bu aylarda 3 kilosu 4.9 TL olan patatesin, şimdi 2 tanesi 4.5 TL’ye satılıyor. Aynı ürünün aynı gramajını, farklı markaların fiyatlarıyla kıyaslayıp, ortalamasını alarak oluşturduğumuz bir market sepeti ise 310.7 TL’ye mal oldu. Ağırlıklı olarak temizlik ürünlerinden oluşan, çoğu gıda ürünün yer almadığı, olanların da gramajını düşük tuttuğumuz bu sepetin ailelere günlük tutarı ise 10.3 TL oldu. 4 Asgari ücretin 2 bin TL olduğu Türkiye’de yalnızca aylık ortalama kira, elektrik, doğalgaz, su ve telefon faturalarının toplamı 1525 TL. Yoksulluk sınırı 7 bin TL’ye koşuyor. Eski SPK Başkanı Prof. Cansızlar, yabancı yatırımcının güveninin azaltılmaması çağrısı yaptı Döviz lazım, önlem alın Malatya’dan 112 ülkeye kayısı Malatya’dan geçen yıl 112 ülkeye 95 bin 350 ton kuru kayısı gönderilirken karşılığında 261 milyon 397 bin dolar gelir elde edildi. Türkiye’deki 17 milyon kayısı ağacının 8 milyonuna sahip Malatya’da, yaklaşık 50 bin aile geçimini bu üründen sağlıyor. Malatya kayısısı, Türkiye’de ‘Antep baklavası’ ve ‘Aydın inciri’nden sonra Avrupa Birliği tarafından coğrafi işaret alan üçüncü ürün durumunda. Malatya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan, bu yıl 100 bin ton kayısı ihraç etmeyi hedeflediklerini söyledi. Tarım projelerinde son tarih uzatıldı Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik yeni tesislerin inşası ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanan yeni seraların yapımı gibi yatırımların da aralarında olduğu, tarıma dayalı yatırım projelerinin tamamlanma tarihi 1 Nisan 2019 yerine 1 Ağustos 2019 olarak belirlendi. l Ekonomi Servisi 9Boal2annk.a9yduarMt1i0çIibLyienYrllieOraşdiNkamn uazdimseayvıdsuı atı MUDI SAYISI AZALDI Türkiye’de parasını mevduat hesaplarında tutanların sayısında azalma görülüyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre, şubat sonu itibarıyla bankalarda mevduat hesabı olan “yurtiçi yerleşik” mudi sayısı yüzde 0.8 düşüşle 94 milyon 581 bin 957 oldu. Bu sayı 2018 sonunda 95 milyon 329 bin 83’tü. Bu kişilerin toplam mevduatı ise yüzde 3.2 artışla 1.9 trilyon lirayı aştı. Milyoner sayısı arttı Bu kapsamda, yine yurtiçi yerleşik olan ve hesabında 1 milyon liradan fazla mevduatı olan mudi sayısı ise 164 bin 865’e çıktı. 2018 sonunda bu sayı 161 bin 800’dü. Bu milyonerlerin toplam mevduatı ise yüzde 2.8 artarak 1 trilyon 53 milyar lira oldu. Öte yandan, Türkiye’deki bankalarda mevduat hesabı olan “yurtdışı yerleşik” toplam mudi sayısı yüzde 1.2 artarak 1 milyon 274 bin 923’e yükseldi. Bu kişilerin toplam mevduatı ise yüzde 0.2 düşerek 153 milyar lira oldu. Yurtdışında yerleşik milyoner mudi sayısı ise 18 bin 326’dan 18 bin 742’ye çıkarken, bunların mevduat toplamı da yüzde 1.7 düşüşle 84.4 milyar liraya indi. l Ekonomi Servisi Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) eski Başkanı Prof. Dr. Doğan Cansızlar, seçim öncesi piyasalarda aşırı dalgalanmaların önüne geçilmek amacıyla alınan önlemler sonucu gerek mal gerekse finansal piyasalardaki iyileşmelerin geçici olduğunu dile getirerek “Ekonomideki durgunluk, işsizliğin giderek artıyor olması, bir yıl içinde kısa vadeli ve cari açık olarak yaklaşık 200 milyar dolar dış kaynağa olan ihtiyaç gibi konular dikkate alındığında kalıcı yapısal önlemlerin alınması zorunluluk arz etmektedir” dedi. Finansal piyasalarda geçen hafta yaşanan gelişmelerin döviz kurlarının ve faizlerin artmasına, borsa endeksinin düşmesine neden olduğunu belirten Prof. Dr. Cansızlar, “Merkez Bankası gerekli önlemleri zamanında ala rak bu spekülatif atağı engellemiş ve ilk etapta Dolar/Türk Lirası kur seviyesi gerilemiştir. Bu arada döviz kurunun düşmesini fırsat bilen yerli yatırımcılar da döviz almaya devam etmektedirler” değerlendirmesinde bulundu. Tedbiri abartmayın Yaptığı yazılı açıklamada, Merkez Bankası’nın tedbirleri üzerine yatırımcıların TL borçlarını kapatmak için dövizi zararına bozdurduğunu belirten eski SPK Başkanı, “Ancak unutmayalım ki, ülkemizin dış finansmana ihtiyacı vardır. İhtiyacımız olan dövizleri de ülkemize yabancı yatırımcılar getirmektedirler. Bu bakımdan alınan tedbirleri çok abartmamak ve yabancı yatırımcıların güvenini azaltmamak gerekir” uyarısında bulundu. l Ekonomi Servisi Yöneticinin gündemi belirsizlik KPMG Türkiye ortağı Şirin Soysal, bu yıl yavaş ekonomik büyüme, ekonomi ile ilgili belirsizlikler, artan ticaret savaşları ve politik kaygıların şirket yöneticilerinin gündeminde yer almaya devam edeceğini belirtti. Türkiye’de yaptıkları bir çalışmayla, yönetim kurul larının 2019’da karşılaşabileceği olası zorluk ve baskı alanlarını ortaya koyduklarını belirten Soysal, bu kapsamda yöneticilerin, şirketlerinin kriz önleme süreçlerini ve krize hazır olup olmadığını yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguladı. l Ekonomi Servisi Finansal telaş! Finansal piyasalarda fırtınalı bir haftayı geride bıraktık... Öyle bir fırtına ki, 22 Mart’ta JP Morgan Yatırım Bankası, müşterilerine açık bir raporla liradan çıkmaları ve fonları değerlendirme yollarını tavsiye etti. Ederken de bir cümleyi eklemeyi unutmadı: Seçim sonrası, Türk Lirası’nın ABD Doları değerini yaklaşık olarak 5.90 olarak öngörüyoruz. Bu açıklama 115 Mart’a kadar olan süreçte Merkez Bankası’nın rezervlerinde bir eksilmenin piyasa yapıcılarından gizlenmesi iddialarına dayanmaktaydı.. Bu bilinmezlik liradan çıkışı hızlandıran en büyük etkendi. Bu çıkışla dolar 6 liraya yaklaştı ama kıyamet ondan sonra koptu. Ne mi oldu? Sermaye kısıtlamasına gittik ve swap piyasasında lira arzını azalttık. Liradan çıkıp dolara dönmek isteyen yatırımcı, lira bulmakta güçlük çekti. Liranın gecelik faizleri yurtdışı piyasalarda yüzde 1000’leri geçti. Yatırımcılar zararını en aza indirgemek için bu defa da borsadan çıkış yapıp, aldıkları lira ile yatırım pozisyonlarını kapattılar. HHH Tüm bunlar maliyeti ile geldi üzerimize... Lira yine değer kaybetti, faizler yükseldi, borsa yüzde 10’lara varan düşüş gördü ve büyük bir yabancı sermaye çıkışı yaşandı. Diğer bir ifade ile, döndüğümüz yola geri geldik ama büyük ekonomik maliyetleri de yüklenerek... Reel ekonomiyi unuttuk (mu)! Finansal piyasaların ulusal gelire göre hacmi arttıkça gelişen ekonomilerde kırılganlıklar da artar. Sermaye birikiminin dış borç ve fon akımına dayalı olduğu böyle ekonomilerde, kırılganlığı etkileyen en önemli faktör “verimliliğin seyri”dir. Bu seyir sermaye birikim hızının üstüne çıktığı sürece kırılma olasılığı da azalır. HHH O kırılma oldu ekonomimizde... Brüt dış borçlar 448 milyar dolara, net dış borçlar 282 milyar dolara ulaşırken, bunların üretim gücümüze oranı ilk defa 2001 krizindekinin üstüne çıkarak yüzde 60’lara yaklaştı. Daha da önemlisi, kısa dönemli borç yükümüz Merkez Bankası rezervlerini oldukça aştı. İşsizliğin enflasyonla yüksek oranlardaki birlikteliği ve yükselen tahvil faizleri de resmin diğer ayrıntılı karelerini oluşturdu. Fakat iki gösterge kırılmayı kısa dönemde etkilemeleri bakımından diğerlerinden ayrılır oldu: Özel sektör dış borç miktar ve oranı ile sanayideki üretim daralması. 200 milyar doları yakalamış (finans sektörü dışı) “özel sektör net döviz pozisyonu”nun sanayide yüzde 7’yi bulan daralma ile aynı karede buluşmasının, finansal piyasalarda son 1520 günde yaşadığımız telaşın ve gelgitlerin yarıdan fazlasını açıklar durumda olduğunu söylemek zor olmasa gerek. Makroekonomik temelleri yeniden karıp, üzerine tarım ve sanayideki dönüşümü koymak için ne kadar bekleyeceğimizi sormak isterim. Mercedes’in Rusya fabrikasını inşa ettiler MercedesBenz’in, Moskova Esipovo Endüstri Parkı’ndaki yeni fabrikasını Türk şirketi Esta Construction inşa etti. Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Demirbilek, 250 milyon Avro yatırım değeri olan fabrikayı 18 ay gibi bir sürede tamamlayarak üretim bandını çalışmaya hazır hale getirdiklerini söyledi. Ayrıca Türk müteahhitlik sektörünün ciddi bir altyapı, teknik ekipman ve insan kaynağının oluştuğunu belirten Demirbilek “Dünyada artık çok eskimiş altyapılar var, bunların hepsini yenilenmesi için Türk firmaların çok büyük iş düşüyor” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle