19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DİŞ MACUNLARINDA KANSEROJEN MADDE Fransa’da yapılan bir araştırmaya rak değerlendiriyor. Araştırmaya göre diş macunlarının üçte ikisi sağlığa zarargöre, 59’u çocuk diş macunu olmak üzere toplam 408 diş macunundan 271’i, lı titanyumdioksit içeriyor. Kansere yol açabilecek bu kimyasal maddenin adının titanyumdioksit içeriyor. Sağlığa zararlı titanyumdioksit, olası kanserojen ola ambalajlarda yer almaması bazı sivil toplum örgütlerinin tepkisine neden oldu. 31 MART 2019 PAZAR EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Angelina Jolie’den hükümetlere çağrı: Denizde de varızKursa katılan 18 Mersinli kadın balıkçı: Gücümüzün farkına vardık Sivilleri korumak öncelikli görev ABD’li oyuncu ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) İyi Niyet Elçisi Angelina Jolie, savaş ve çatışmaların kurbanlarının yarısından fazlasının kadın ve kız çocukları olduğunu belirterek “Sivillerin korunması hükümetlerin birincil sorumluluğu” dedi. Jolie, BM Genel Kurulu’nda barış gücü misyonları toplantısında konuştu. Ünlü oyuncu, 18 yıl önce BMMYK ile çalışmaya başladığında dünyada mültecilerin sayısının 20 milyondan az olduğunu, bugün ise bu sayı sının 65 milyonu geçtiğini dile getirerek, her geçen gün savaşların ve mültecilerin sayısının da arttığı uyarısında bulundu. Savaş ve çatışmaların kurbanlarının yarısından fazlasının kadın ve kız çocukları olduğunu, mültecilerin, tecavüz ve cinsel şiddet kurbanlarının çoğunun yine kadınların oluşturduğunu ifade eden Jolie, “Kadına yönelik şiddet karşısında sessizlik alarm verici boyutlarda. İlerleme olsa da hükümetlerin yeni adımlar atması gerekiyor” diye konuştu. l AA Adana, Portakal Çiçeği’ne hazır Karnavala 4 var SAVAŞ KÜRKLÜ Adana’yı dünyaya tanıtan, “Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı” bu yıl 3 7 Nisan tarihleri arasında yapılacak. Bu yıl 7. kez kent merkezindeki cadde, sokak ve Merkez Park’ta gerçekleşecek etkinliklerde, yurtiçi ve yurtdışından katılacak sanatçıların performans sergileyeceği karnavalın yine görkemli ve renkli görüntülere sahne olması bekleniyor. “Nisan’da Adana’da” sloganıyla, 2013 yılından bu yana on binlerce kişiyi, porta kal ağaçlarının çiçek açtığı ve o büyülü kokuyu tüm kente yaydığı dönemde buluşturan, Türkiye’nin ilk sokak karnavallarından Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nı Adanalılar ile karnaval için kente gelen binlerce yerli ve yabancı konuklar, “Dostluk ve sevgi” mesajını her yıl olduğu gibi bu yıl da, yine binlerce kişinin rengârenk kostümlerle katılmasının beklendiği karnavalın simgesi durumundaki, “Kostümlü Kortej Geçişi” ile 6 Nisan Cumartesi saat 17.00’de tüm dünyaya duyuracak. l ADANA Ayaküstü yemek 2 bin yıllıkbMaölışnka,ürpdaeepytvnuairzrlvue İtalya’daki Pompeii antik kentinde yapılan kazılardaki bu Antik kentin farklı yerlerinde 150 kadar thermopolium bu luntular, ayaküstü atıştırma lunuyor. Antik Roma’da bu tip kültürü tarihinin 2 mekânlara özellik bin yıl önceye le liman kentleri gittiğini ortaya gibi hareketli koydu. Arke liğin çok ol ologlar, An duğu bölge tik Romalı lerde rastla lar tarafından nıyor. ‘thermopolium’ Pompeii, olarak adlandırılan MS.79 yılında Ve ve ayaküstü yemek yenilen züv Yanardağı’nın patla mekânlardan birini gün yüzü ması nedeniyle kentte yaşayan ne çıkardı. 2 binden fazla insanla beraber NTV’deki habere göre mönü lavlar altında kaldı. Pompeii An lerinde ise tuzlu balık, pişmiş tik Kenti UNESCO’nun dünya peynir, mercimek, ekmek ve mirası listesinde bulunuyor. baharatlı şarap bulunuyordu. l Cumhuriyet Taşıyıcı anneanne İngiltere’nin Coventry kentinde Emma Miles (55), rahimsiz doğan kızına taşıyıcı annelik yaparak torununu doğurdu. İki çocuk annesi Miles, bunun için 38 kilo verdi ve hormon ilaçları aldı. Miles, 16 yaşında rahmi olmadığını öğrenen ve “çocuk sahibi olamayacağı için üzülen kızına büyük bir hediye vermek için” taşıyıcı annelik fikrini ortaya attığını söyledi. l Cumhuriyet Emma Miles Mersin Erdemli’de, kadın balıkçılara yönelik düzenlenen Uzatma Ağı Donamı ve Avcılığı Kursu’na katılan 18 kursiyer, “Gücümüzün farkına vardık. Balıkçılıkta, denizde artık biz de varız” diyor. WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Küçük Ölçekli Balıkçılık Ortak Yönetimi projesi kapsamında, Erdemli’de, kadın balıkçılara yönelik düzenlenen Uzatma Ağı Donamı ve Avcılığı Kursu’na destek veriyor. 20 Mart 18 Nisan 2019 tarihleri arasındaki kursun sonunda, 18 kadın kursiyer, Uzatma Ağı Donamı ve Avcılığı Sertifikası alacak. 18 kadın 1000 kişiye ulaşacak Balıkçılıkta toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine 2000 yılından beri araştırma yapan Ege Üniversitesi’nden Dr. Huriye Göncüoğlu Bodur, “40 bin aileden bahsediyoruz. 40 bin aile, Türkiye’de kayıtlı 40 bin balıkçı demek, 40 bin kadın demek. Varlıkları ve potansiyalleri yüksek” dedi. Kurs çerçevesinde düzenlenen atölye çalışmasında, Dr. Göncüoğlu, kursiyerlere ve Erdemlili kadın balıkçılara, “Dünyada ve Türkiye’de Kadın Balıkçılar” başlıklı sunum yaptı. Etkinlikte liderlik ve toplumsal cinsiyet konularında da atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Göncüoğlu, “Kadınlar ve erkekler, balıkçılık mesleğini yüzyıllardır birlikte yapıyor. Dünyada, balıkçılık sektöründe kadın varlığı sadece resmi kayıtlarda değil, sanatın yaşamın her alanında görünür durumda. Emine Sümer Türkiye’de ise kadın balıkçıların meslekteki varlığının bilinmesi ve karar alma süreçlerine katılımı ülkemiz ve balıkçılık adına olumlu, ancak yapacak daha çok iş var. Erdemli’de kadın balıkçılar, kadın istihdamının ve işgücünün artmasına katkı sağlıyor. 18 kadın balıkçının öncülüğünce başlayan bu çalışma, önce 180 kadına sonra çarpan etkisiyle 1000 kişiye ulaşarak istihdam alanı yaratma potansiyeline sahip” diye konuştu. l Haber Merkezi CANSU KABAKÇI ‘gsÖuünzyuelelyloikrlekri’ Kurs sonunda kadınlar, sertifikalarını alacak. Ardından denize açılacak, ağ atacaklar. 18 kadın balıkçının öncülüğünce başlayan bu çalışma, önce 180 kadına sonra çarpan etkisiyle 1000 kişiye ulaşarak istihdam alanı yaratma potansiyeline sahip. Emine Sümer, Mersin’de uzun yıllardır balıkçılık yapıyor. Sümer, deniz ve balıkçılıkla ilişkisini, “Ben sahil kenarında doğdum, denizde büyüdüm. Deniz zaman içinde tutku haline geldi. İlk başlarda balıkçılık yapmam alay konusuydu çevremde. Oysa bütün sıkıntılarımı, dertlerimi unutuyorum denizde. Deniz öyle güzellikler sunuyor ki bize adeta doğayla bütünleşiyorum” sözleriyle özetliyor. Sümer, kadın balıkçılara yönelik kursu ve atölye çalışmasını da, “Bu kurs ve atölye çalışmasından önce yaptığımız işin önemini fark etmiyorduk. Bu sayede bilinçlendik, gücümüzün farkına vardık ve ‘artık biz de varız’ diyoruz. Pek çok kadına ekmek kapısı açıldı. Geleceğe umutla, güvenle bakıyoruz” sözleriyle değerlendiriyor. Kadınlar, çok önemli role sahip 9Akdeniz ülkesi ile birlikte, küçük ölçekli balıkçıların gelir kaynaklarının iyileştirilmesi, balıkçılıkla ilgili yönetim süreçlerine katılımlarının sağlanması amacıyla ‘Küçük Ölçekli Balıkçılık Ortak Yönetimi’ başlıklı uluslararası bir proje yürüten WWF Türkiye’nin Genel Müdürü Aslı Pasinli, “Kadınlar, küçük ölçekli balıkçılığın değer zincirinin her hal kasında çok önemli bir role sahip. Süreçteki kilit rolleri doğa koruma yaklaşımı açısından da büyük bir önem taşıyor. Balıkçılık sektöründeki kadınlar ağırlıkla işleme ve pazarlama süreçlerinde yer alsa da küçük ölçekli balıkçılığın her aşamasında daha fazla rol almaları ve karar alma süreçlerine dahil olmaları gerektiğini düşünüyoruz” diyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ‘İddialar ve Gerçekler’ kitapçığına tepki: Ağaç diktiniz otel mi oldu 3 yıl önceki Adrasan Yangınında, gerçekte 2 bin hektarın yandığı belirtildi. Durmuş: Bakanlık yanan alanları az gösteriyor Kitapçıktaki “Son 16 yılda yaptığımız ağaçlandırma çalışmaları ile orman varlığımızı yüzde 8.6 artırdık. 10 yıllık verilere göre 2018’de yanan alanda yüzde 63 azalma sağlandı” ifadelerine Durmuş şu sözlerle itiraz etti: “Tam tersi yanan alanlar neredeyse yüzde 60 artmıştır. Bakanlık yanan alanları az gösteriyor. 10 yıldır ya nan alanların hiçbiri gerçek rakamlarla kayda alınmıyor. Örneğin, Antalya Kumluca’da 2016’da gerçekleşen Adrasan Yangınında, yanan alanı 250 350 hektar arası kayda geçtiler. Oysa orada 2 bin hektar yandı. Ormanın yanında köy bile yandı. 250 hektar deyip konuyu kapattılar. Adrasan’da yanan alanlar şu an boş duruyor.” Tarım ve Orman Bakanlığı muhalefet kanadından gelen “tarım ve ormancılığın fişini çektiler” yorumlarına karşı kendini kitapçıkla savundu. Tarım Orman İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş kitapçıkta yer alan “yanan alanların ağaçlandırıldığı” iddiasına, “Bodrum’da daha önce yanan orman alanında şu an 3 tane beş yıldızlı otel var. Hani ağaçlandırılıyordu? Buralara ağaç diktiniz de sonradan otel binası mı oldu” sözleriyle itiraz etti. Tarım ve Orman Bakanlığı, “Kamuoyunda Gündeme Gelen Asılsız İddialar ve Gerçekler” adlıyla çıkardığı kitapçıkla bakanlığa yönelik gelen eleştirelere yanıt verdi. Durmuş, “Orman Kanunu’ndaki ‘taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan alanların orman dışına çıkarılması’ değişikliği ile özel likle maki bitki örtüsünün bulunduğu, iklimden dolayı yoğun bitki örtüsüne sahip olmayan Türkiye’nin Akdeniz’deki kıyıları da ranta açıldı” dedi. ‘15 dakikada imkânsız’ “Kurulan ‘Erken Uyarı Sistemi’ ile orman yangınlarına müdahale süresini 40 dakikadan ortalama 15 dakikanın da altına düşürdük” maddesinin de gerçeği yansıtmadığını söyleyen Durmuş, şunları kaydetti: “İlk müdahaleye bir aracın yetişmesi asla 15 dakikada olmaz. Erken uyarı sistemi ile tespit etmeniz yangınları söndürmeye başladığınız anlamı taşımaz. Helikopter varsa sevk ve idaresi kolaydır ama yangında 15 dakikada havadan müdahale edilse bile bu yeterli değildir. Esas etkili olan söndürme yöntemi “yer hareketi” ve fiili müdahaledir”. l ANKARA / Cumhuriyet Güvercinlik’te yanan alanda 3 beş yıldızlı otel var. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle