18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ABD top çeviriyorWashingtonAnkara hattında Suriye’de ‘güvenli bölge’, YPG konusunda uzlaşı arayışları sürüyor Türkiye ile ABD arasında S400 ve F35’ler üzerinden gerginlik sürerken Washington’dan Suriye konusunda Türkiye’nin tepkisi ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, Ankara ile “sınırın belirli bir kısmında YPG güçlerinin olmadığı güvenli bir bölgenin oluşturulması için çalıştıklarını” söyledi. Ancak diğer yandan da YPG’nin ana omurgasını oluşturan SDG’ye desteğin süreceğine vurgu yaptı. ni azaltmaya yönelik bir mesaj geldi. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, “Türkiye ile Türk sınırının belirli bir kısmında YPG güçleri Suriye’de IŞİD’in elindeki son toprak parçası olarak görülen Bağuz’da SDG geçen hafta zafer ilan etmişti. nin olmadığı güvenli bir bölgenin oluşturulma sı için çalışıyoruz” dedi. “Suriye’de yeni bir Kan dil Dağı görmek isteme hüseyin yiz” ifadesini kullandı. hayatsever ABD Dışişleri Bakanlığı’nda katıldı ğı toplantıda gazeteciler Jeffrey’e, Türkiye’nin terör örgütü gördüğü YPG’nin ana omurgasını oluşturdu ğu SDG ve Suriye’de oluşturulması yönünde planların olduğu “güvenli bölge” konusuna ilişkin sorular yöneltti. Jeffrey, Türkiye ile Suriye’nin kuzeyinde YPG’nin olmadığı “bir güvenli bölge” üzerinde çalıştıklarını söyledi. “Türkiye, YPG ve onun PKK bağlantıları konusunda çok rahatsız ve biz de bunu anlıyoruz. Başkan Trump bunu net şekilde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletti. Ancak bazıları Kürt olan SDG ortaklarımızın kimse tarafından kötü muamele görmesini de istemiyoruz. Herkesin ihtiyacını karşılamaya çalışan bir formül üzerinde çalı şıyoruz” diye konuştu. ABD Başkanı Donald Trump, Suri ye’deki Amerikan askerlerini çekme kararı almasının ardından ocak ayında Suriye’nin kuzeyinde “güvenli bölge” kurmayı planladıklarını açıklamış, Türkiye de buna destek vermişti. Ancak Washington’dan Ankara’nın “güvenli bölge Türkiye tarafından kontrol edilmeli” çağrısına olumlu yanıt gelmemişti. Ardından da ABD, yaklaşık 400 askerin bölgede kalacağına ilişkin açıklama yapmıştı. Jeffrey, önceki gün yaptığı açıkla mada “güvenli bölgenin” hangi güçlerce kontrol edileceği konusuna açıklık getirmedi. Ancak Türkiye’nin de talebi olan bölgede YPG güçlerinin yer almayacağını açıklaması, Ankara’nın olumlu karşılayacağı bir mesaj olarak değerlendiriliyor. ‘İpleri kopartmak istemiyorlar’ Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan emekli tümgeneral Ahmet Yavuz, ABD’den gelen açıklamanın şaşırtıcı olmadığını belirterek “İlişki ler bir taraftan limoni ancak bir ta Tel Rıfat’ta Rusya’yla ortak devriye TSK, Suriye’de Afrin’in güneydoğusunda YPG kontrolünde bulunan Tel Rıfat bölgesi etrafında Rusya ile eşgüdümlü ilk bağımsız devriye raftan da işbirliği mesajları geliyor, kafalar karışık. İki ta faaliyetini gerçekleştirdi. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıkla raf da so mada “Tel Rıfat bölgesinde ateşkesi sağlamak, istikrarı temin etmek ve un runları surlarımıza yapılan saldırıları önlemek maksadıyla, daha önce varılan mutaba kat çerçevesinde, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Rus Silahlı Kuvvetleri ilk bağımsız koor dineli devriye faaliyetlerini icra etmişlerdir” denildi. Konuyla ilgili 12 Mart’ta basına bilgi veren yetkililer, Tel Rıfat bölge nın çok derinlikli olduğunu biliyor fakat ipleri koparmak istemiyor” dedi. Üzerinde birçok belirsizlik bulunan Suriye’nin kuzeyinde “güvenli bölge” kurulmasını halen “uygulanabilir” bulmadığını söyleyen Yavuz, “Orada yaşayan halkın büyük çoğunluğu 2030 kilometre derinliğinde yaşıyor. Bir taraftan 2030 kilometre derinlikte yerleşim yerleri var, bir taraftan da doğubatı istikametinde geçen bir yol var. Nasıl bir güvenli bölge kurulacak, bu bölge kimin güvenliğini sağlayacak; tüm bunlar Türkiye’yi kandırma çabaları gibi geliyor. Türkiye de eli çok güçlü olmadığı ve Suriye’deki genel politikası tam bir tutarlılık göstermediği için buna rıza gösterme eğiliminde olabilir” diye konuştu. ‘Türkiye yalnız kalabilir’ Türkiye’nin Suriye’de kendi çıkarlarını tam anlamıyla savunabilmesi için Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’la doğrudan temasın şart olduğunu dile getiren Yavuz şu değerlendirmeye yaptı: “Türkiye, Suriye devletiyle tam bir işbirliği içine girmedikçe ABD ile Rusya arasında gidip gelen politikalar öne çıkacaktır. Görüşmelerde nasıl sonuçlar çıktığını bilmiyoruz ama Suriye’nin geleceğinde Kürtler’in özerk bir yapıya kavuşturulmasıyla ilgili ABD’nin adımlar attığını, buna Rusya’dan da itiraz gelmeyeceğini, hatta Esad’ın da buna rıza göstereceğini dikkate almamız gerekiyor. sinden TSK ve ÖSO güçlerine yönelik saldırıların önlenmesi için Rusya ile çalışma yapıldığını bildirmişti. Böylece İdlib’in ar Gelişmeler bu istikamette seyreder dından dün Tel Rıfat çevresinde ilk kez iki ülke kuvvetleri eşgüdüm halinde bağımsız devriye gerçekleştirdi. TSK’nin geçen yıl se Türkiye tamamen bir yalnızlıkla Afrin’e düzenlediği Zeytin Dalı Operasyonu sona ererken Afrin’in güneybatısındaki Tel Rıfat kasabası YPG kontrolünde kalmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan, buranın YPG’den arındırılarak ÖSO’ya teslim edileceğini belirtmişti. l ANKARA/Cumhuriyet karşı karşıya kalabilir.” l ANKARA ABD: Türkiye F35 istiyorsa Patriot almalı ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan, NATO müttefiki Türkiye’nin F35 programında kalmaya devam etmesini istediklerini, ancak Türkiye’nin Patriot Füze Savunma Sistemi’ni satın alması gerektiğini söyledi. Shanahan, dün gerçekleştirilen Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesi toplantısında ABD’nin F35 programında Türkiye’yi isteyip istemediği sorusuna, “Kesinlikle istiyoruz. Türkiye’nin Patriot satın almasına ihtiyaç duyuyoruz” yanıtını verdi. ABD’nin S400’lerin varlığının F35 uçaklarının güvenliğini tehlikeye atacağını savunmasına karşın Türkiye, Rusya’dan satın aldığı S400 hava savunma sisteminden vazgeçmeyeceğini açıklamıştı. l İHA Yunanistan’dan ‘taciz’ protestosu Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın içinde bulunduğu helikopterin Türk savaş uçaklarının tacizine uğradığı iddiasına ilişkin Türkiye’yi protesto ettiği bildirildi. Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin dün Yunanistan Dışişleri Bakanlığına davet edildi. Görüşmede, Çipras’ın helikopterinin Türk jetleri tarafından taciz edildiği ileri sürülerek, Türkiye protesto edildi. Özügergin ise, “taciz” olmadığını vurguladı. Türk güvenlik kaynakları da Ege’de Türk jetlerinin taciz olayına karışmadığını, uçakların mutat görevlerini yaptığını belirtmişti. l AA Kadın astronota kıyafet engeli Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), 29 Mart’ta tamamı kadınlardan oluşacak uzay yürüyüşü planının “uzay giysilerinin bedenlerinde yaşanan sıkıntı” nedeniyle değiştirildiğini duyurdu. Sadece kadınlardan oluşan bir yürüyüş olması bakımından NASA tarihi açısından bir ilk olacak yürüyüşte görev alacağı duyurulan astronotlar Anne McClain ile Christina Koch’un “orta boy” giysiye ihtiyacı olduğu ve eldeki ekipmanın yetersiz olduğunun fark edildiği belirtildi. NASA’nın açıklamasında “29 Mart’a kadar sadece bir tane orta boy üst giysi yapılabileceği için, bunu Koch giyecek” ifadelerine yer verildi, Koch’a erkek astronot Nick Hague’ın eşlik edeceği duyuruldu. Kadınlar tarafından yönlendirileceği ilan edilen görevde Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan dışarı çıkacak astronotlar geçen yaz yerleştirilen pilleri değiştirecek. Gazze’de İsrail saldırısında Hamas yetkililerinin ofislerinin de aralarında olduğu binalar yıkıldı. Gazze’de kırılgan ateşkes Hamas’ın kontrolündeki Gazze Şeridi’nden fırlatılan roketin Tel Aviv’de bir eve isabet etmesi gerekçesiyle İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava operasyonlarının önceki gece geç sa atlere kadar sürdüğü bildirildi. İsrail ordusu Gazze’den topraklarına 30 roket atıldığını açıklarken Hamas ve İslami Cihat Hareketi’nin de dahil olduğu Filistinli gruplar, İsrail jetlerinin bombardıma nına roket saldırısıyla yanıt verdiklerini duyurdu. Karşılıklı saldırılar sonucunda İsrail’de 7, Gazze’de ise 10 kişinin yaralandığı bildirildi. 9 saatlik gerilimin ardından gece saatlerinde Mısır arabuluculuğunda ateşkesin sağlandığı gündeme yansıdı. Ancak İsrail’in çeşitli noktalara saldırılarının sürdüğü kaydedildi. Golan tepkisi büyüyor ABD Başkanı Donald Trump’ın uluslararası hukuka göre Suriye toprağı sayılan işgal altındaki Golan Tepeleri’ni İsrail toprağı olarak tanıma kararına karşı Rusya ve Körfez ülkelerinden tepkiler gelmeye devam ediyor. Trump yönetiminin İsrail yanlısı ve İran karşıtı bölge politikasının son halkası olan Golan kararıyla ABD, 52 yıldır süren fiili işgali yasal hale getirme girişiminde bulunmuştu. Kremlin, Golan Tepeleri bölgesine komşu Lübnan’ın Cumhurbaşkanı Mişel Aun’un Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin başta olmak üzere Rus liderlerle görüşmek üzere Moskova’yı ziyaret ettiğini duyurdu. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, ABD’nin Golan kararının Ortadoğu ve Suriye’de siyasi çözüm için olumsuz sonuçlar yaratacağını söyledi. ‘Sömürgeci anlayış’ Batısında İsrail, kuzeykuzeybatı hattında ise Lübnan’ın bulunduğu Golan Tepeleri, bölgede askeri hâkimiyet açısından stratejik öneme sahip. İsrail’in, Suriye’de iç savaş boyunca Golan üzerinden kendi topraklarına olası bir müdahaleyi önlemek üzere bölgedeki cihatçı gruplara destek verdiği öne sürülmüş, son olarak da İran destekli Hizbullah’a bağlı güçlerin bölgeden çekilmesi için Tel AvivMoskovaŞam hattında çetin pazarlıklar yürütülmüştü. İsrail ve ABD, İran bağlantılı güçlerin Suriye’den çekilmesini öncelikli gündem maddesi olarak görüyor. Bölge turunda bulunan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Lübnan Cumhurbaşkanı Aun ile Moskova ziyaretinden önce yaptığı görüşmede İran ile ittifaktaki Hizbullah’ı da gündeme getirdiği bildirildi. Aun’un Hizbullah’ın Lübnan siyasetinin meşru bir parçası olarak tanımladığı aktarıldı. Körfez ülkelerinden ise ABD’nin Golan kararına tepkiler dün yoğunlaştı. İran karşıtı politikada ABD ve İsrail ile büyük oranda ortaklaşan Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn ve Kuveyt, Trump’ın kararının bölgede barış süreci çabalarına ve istikrara zarar vereceğini duyurdu. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise ABD’nin Golan kararının “sömürgeci” bir anlayış olduğunu belirtti. Buteflika’ya ordu desteği bitti Cezayir Genelkurmay Başkanı Ahmed Gaid Salah, Devlet Başkanı Abdulaziz Buteflika’nın görevden alınmasını istedi. Salah, Cezayir Millet Konseyi Başkanı Abdelkader Bensalah’ın Geçici Devlet Başkanı olarak görev yapması gerektiğini savundu. Sağlık sorunları olduğu bilinen Buteflika’nın (82) beşinci dönem için adaylığını koy ması ülkede geniş çaplı protestoların merkezinde. Tepkiler üzerine Buteflika adaylığını geri çekmişti. Ancak gelecek ayki seçimleri erteleme kararını ve yeni anayasa yazılınca görevini bırakacağını açıklayan Buteflika cephesi göstericileri ikna etmiş değil. Başkent Cezayir’de dün Buteflika döneminin sona ermesi çağrılı eylemler vardı. [email protected] 27 MART 2019 ÇARŞAMBA 7 Macron’un evsahipliğindeki görüşmeye Şi, Merkel, Juncker katıldı. Çin’in gözü Avrupa’da Çin Devlet Başkanı Şi Cingping, ana gündem maddesi modern İpek Yolu projesi olarak yorumlanan “Tek Kuşak, Tek Yol” dosyası ile çıktığı Avrupa turunda dün Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker ile bir araya geldi. Şi, “Pekin ile AB arasında gelişen ilişkilere” işaret ederken “Düşünce farklılıkları ve rekabetin sürdüğünü ancak bunun pozitif bir rekabet olduğunu, karşılıklı şüphelerin aşılması gerektiğini” söyledi. Denge siyaseti vurgusu AB’nin çok taraflı bir proje olduğunu ve çok taraflılık sisteminde ikili ilişkilerin önem taşıdığını belirten Merkel ise “Ekonomi dahil dengelerin sürekli değiştiği dünyada çok dinamik gelişmeler görüyoruz. Bu yüzden büyük değişikliklerin olduğu dönemde her zaman bir dengenin bulunması lazım” dedi. Almanya Başbakanı’nın “ABD olmadan çok taraflılık olmaz” sözleri de dikkat çekti. Bu arada 8 Nisan’da bir ABÇin zirvesinin yapılacağı da duyuruldu. Hafta sonunda PekinRoma hattı “KuşakYol İnisiyatifi” için bir mutabakata imza atmıştı. Bu, İtalya’yı Asya’dan Avrupa’ya ulaşım ve ticaret bağlantısını içeren girişimde yer alma yönünde hamle yapan ilk G7 ülkesi konumuna getirmişti. Hem Çin hem de AB Trump’ın başkanlığındaki ABD ile ticaretten, İran ile yapılan nükleer anlaşmaya kadar sorunlu ilişkiler içerisinde. May’e bir darbe daha Avrupa Birliği’nden (AB) çıkışı (Brexit) henüz yasal bir çerçeveye kavuşmayan İngiltere’de parlamentonun Başbakan Theresa May hükümetine karşı süreçte kontrolü ele alma adımlarına bir yenisi eklendi. Avam Kamarası’nda önceki gece yapılan oylamada Brexit politikasında farklı seçeneklerin oylanmasını öngören teklif, hükümetin karşı çıkmasına rağmen 302’ye karşı 329 oyla onaylandı. Bu çerçevede, bugün vekillerin aralarında İngiltere’nin Ortak Pazar’da kalması, yeni referandum ve Brexit’in iptalinin de bulunduğu seçenekler arasında görüş belirtmesi bekleniyor. May hükümeti ise AB ile yapılan Brexit’i erteleme uzlaşısı çerçevesinde daha önce iki kez reddedilen boşanma anlaşmasını bir kez daha parlamentoya sunmaya hazırlanıyordu. 3 bakan istifa etti Önceki gece yapılan oylamada hükümete karşı oy kullanan düşük kademeli üç devlet bakanının ise istifa ettikleri bildirildi. Brüksel, İngiliz parlamentosunun anlaşmayı onaylaması halinde Brexit’in 22 Mayıs’a ertelenmesine onay vermişti. May hükümetinin ise anlaşmaya henüz yeterli destek sağlayamadığı biliniyor. Parlamentonun planı tekrar geri çevirmesi durumunda İngiltere’nin Brexit konusunda son kararını 12 Nisan’a kadar bildirmesi gerekecek. Müslümanlar dava hazırlığında Fransa İslamı İçin Müslüman Derneği (CFCM) isimli kuruluş, Yeni Zelanda’daki cami katliamı görüntülerini canlı yayımladıkları ve görüntülerin yayılmasına yol açtıkları için Facebook ve YouTube’un Fransa şubelerine dava açacaklarını açıkladı. Kuruluş, İslamofobi gözleme birimi tarafından bu yönde yasal başvuruda bulunulduğunu duyurdu. 15 Mart’ta Avustralyalı zanlı Brenton Tarrant’ın iki camiye düzenlediği ve 50 kişiyi öldürdüğü terör saldırısının görüntülerini sosyal medya üzerinden canlı yayımladığı ortaya çıkmıştı. Görüntüler tartışma yaratırken Facebook yüzbinlerce videoyu sildiğini açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da görüntüleri seçim mitinglerinde göstermesi tepki çekmişti. Yumurta insanları birleştirdi Yeni Zelanda’daki saldırının ardından ırkçı yorumlar yapan Avustralyalı senatör Fraser Anning’i protesto etmek için kafasında yumurta kıran 17 yaşındaki Will Connolly ise ilk kez konuştu. Kendisine verilen para cezasını ödemenin yanı sıra “daha fazla yumurta alabilmesini” sağlamak için toplanan yardım paralarını saldırıda yakınlarını kaybedenler için kullanılacağını söyleyen Connolly, “Yaptığım doğru değildi ama o yumurta insanları birleştirdi” dedi. Öte yandan dün Avusturya’dan Tarrant ile bağlantıları olduğundan şüphelenilen aşırı sağcı bir gruba baskın yapıldığı haberleri gündeme yansıdı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle