18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Fransa’dan... Beş gündür (geçen hafta çarşambadan bu satırları yazmakta olduğum pazartesiye kadar) Fransa’nın Toulouse şehrindeyim. Fransa’yı her seferinde, nasıldıysa öyle, elimle koymuş gibi bulurum. Kafeler, restoranlar, müzeler, metro, insan davranışları, hepsi aynen, nasıldılarsa öyledirler... Başka ülkelerden gelenler de bir zaman sonra, bütün Batı ülkelerinde olduğu gibi, buralardaki âdetlere, kurallara, konuşma ve davranış biçimlerine uyarlar, uymak zorundadırlar. Kültürün gücü dediğimiz şey de bu olsa gerek. Başkasına benzemek değil, başkasını kendine benzetmek... Toulouse’a, bir buçuk ay sonra üçüncü yaşını tamamlayacak olan torunumu ve elbette kızımı görmeye geldim. Torunum buralarda doğdu, buralarda büyüyor. Eskiden olsa üzülürdüm buna. Artık üzülmüyorum... HHH Toulouse ilkbaharı yaşıyor. Parklar, çimenlere uzanmış bir şeyler okuyan, dinlenen, gürültüsüz patırtısız söyleşen gençlerle dolup taşıyor. Yerlere atılmış tek bir çöp, tek sigara izmariti yok. Büyüklerin sevgi ve ilgi odağı olarak çocuklar mutlu. Bir tek, bizde de epeyce yankı uyandıran Sarı Yelekliler hareketi işin tadını biraz kaçırmış gibi. Bulunduğum sürede bir eylemlerine tanık olmadım. Fakat cumartesi günü, yakınlardaki Albi şehrini ziyaretimizden döndüğümüzde Toulouse’da bazı caddeler polis barikatlarıyla kapatılmıştı. Devrilen çöp konteynırlarından çevreye saçılmış çöp yığınlarını, kırılmış birkaç bankamatiği gördüğümüzde mesele anlaşıldı. Yine de bu hareketin sönümlenmiş olduğunu, birkaç aşırıcı toplulukça arada bir bu gibi çıkışlarla sürdürülmekte olduğunu tahmin ediyorum. HHH Mezbahadan müzeye çevrilmiş “Musée Des Abattoirs”da dün gezdiğim “Picasso ve İspanya Sivil Savaşı” adlı sergi, bu Fransa yolculuğumun en değerli kazanımlarındandı. İspanya’daki faşizmden kaçarak Fransa’ya sığınan İspanyol sanatçılara, buraya önceden gelmiş Picasso’nun bu ölçüde kol kanat germiş olduğunu bilmiyordum. Sergi, düzenlenişiyle ve sergilenen (resim, fotoğraf, mektup vb.) ürünlerle de etkileyiciydi... Bilet gişeleri önünde kuyruklar uzayıp gitmekteydi. Sıram geldiğinde gişedeki esmer tenli, orta yaşlarını sürmekte olan güzelce hanımefendiye elimdeki 5 Avro’yu uzatarak “Bana 65 üstünde yaş veriyorsanız bunu alın, vermiyorsanız sekiz Avro’ya tamamlayayım” dedim... Gülümseyerek beş Avro’yu alıp giriş biletimi verirken, “Nerede oturuyorsunuz, yani nerelisiniz” diye sordu. “İstanbul” diye yanıtladım ve ucu açık görünen söyleşimiz geriye doğru uzayıp gitmekte olan bilet kuyruğunun en önünde böylece sona erdi... HHH İstanbul, evet... Bugün gece saatlerinde ayak basacak olduğum sevgili şehrim... Mutlu muyum? Hayır. Onunla aralarında bir gönül ve aşk ilişkisi olduğunu söyleyenlerin vıcık vıcık reklam afişlerinin yeri göğü kapladığı bu şehre dönmenin mutlu olunacak bir yanı yok. Hele bu sahte gönül ilişkisinin sonucunda ülkeyi milyonlarca yoksul Suriyeli göçmen, İstanbul’u Boğaz kıyılarından Adalar’a görgüsüz bir Ortadoğulu kalabalık kaplamış ve rant uğruna bozulup çirkinleştirilen şehrimizin dillere destan güzellikleri can çekişmekte ise... HHH Peki, burada mutlu muyum? 1970’lerden bu yana Fransa başta olmak üzere Batı ülkelerinde kısa ya da uzun sürelerde yaşamış biri olarak, bu ülkelerde kendimi şu son yılda olduğu kadar mutsuz ve üzgün hissetmedim. Paranız buradaki paraya göre altı kat değersizleşmiş, vitrinlere en küçük bir gereksinim ürünü ya da ufacık bir hediye almak için bakmayı bile canınız istemez olmuşsa, düşürülmüş olduğunuz küçültücü durum canınızı sıkmakta ve giderek kendinizi artık bu ülkelerin insanıyla eşit bir ülkenin yurttaşı gibi değil çok daha aşağı düzeyde bir ülkenin yurttaşı gibi hissetmeye başlamışsanız, buralarda duyabileceğiniz en alçakgönüllü mutlulukların da tadı bir hayli kaçmış demektir. 327 MART 2019 çarşamba Milyonları taşıdılar‘OlmayanSuriyeliöğrencilerin’taşınmasıiçinyapılanihaledenyolsuzlukçıktı “Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi” projesi adı al tında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile AB Türkiye Delegas yonu arasında im zalanan “Türki ye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı” anlaş OZAN ÇEPNİ ması ile yaratılan bütçe, İstanbul’da yolsuzluk ağına dö nüştü. Yıllardır Türkiye gene linde devam eden proje kapsa mında ihaleler devam ederken İstanbul’da Kâğıthane ilçesin de yöneticiler arasında yaşa nan tartışmanın ardından ba sına sızan ve milyonlarca lira lık yolsuzluğun ayrıntılarına Cumhuriyet ulaştı. Öğrenci yok Kâğıthane İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Suriyeli öğrencilerin taşınması için Eylül 2018’de servis ihalesi yaptı. İhale, 3 bin 336 öğrenci için 250 araç planlanırken işlem karşılığı olarak da özel bir şirkete milyonlarca lira ödendi. Ancak bakanlık verilerine göre, aynı dönemde eokul sisteminde öğrenci sayısının 2 bin 713 olduğu ortaya çıktı. Milyonlarca liralık ihaleye karşın, ilçe milli eğitim müdürlüğünün resmi yazışmalarında ise servis sayılarının farklı olduğu tespit edildi. Ay Kâğıthane’de 250 servis ihalesi yapılarak milyonlarca liranın şirketlere dağıtıldığı yolsuzluğun arkasından kasıtlı olarak okul okul girilen ‘yanlış’ veriler çıktı. MEB’in bir ilçede patlak veren skandalın ardından İstanbul genelinde soruşturma başlattığı öğrenildi. nı dönemde taşımalı eğitime ilişkin hazırlanan bir resmi yazının ekinde servis sayıları 129 olarak belirtilerek plaka plaka açıklandı. Yazın da ödeme Olmayan öğrenciler için ihale yapılmasına karşın, gerçekte olan tüm öğrenciler de servislerle taşınmadı. MEB sistemine bölgede kayıtlı 2 bin 713 öğrenci bulunurken taşındığı tespit edilen öğrenci sayısı 2 bin 64’te kaldı. İhale kapsamında servis sayısı ve öğrenci sayısı kadar ödeme yapıldığından MEB her ay bilinçli olarak zarara uğra tıldı. Bakanlık, ilçe yöneticilerinin üzerinden her ay fazladan 121 servis ve 1292 öğrenci için ödeme yaptı. Ayrıca, ilçe müdürlüğünün öğrencilerin taşınmadığı yaz aylarında da şirkete servis işlemi devam ediyormuş gibi ödeme yapmayı sürdürdüğü de öğrenildi. Evraklarda farklılıklar Milli Eğitim Müdürlüğü’nün resmi evrakları, bakanlık eokul sistemi verileri ve ihale verileri incelendiğinde yolsuzluk skandalının okullara kadar uzandığı belirlendi. İlçe genelinde bir elin parmağı kadar okul yöneticisinin sisteme Günah keçisi formülü MEB iddialar hakkında soruşturma başlatsa da ilk incelemelerde bir sonuca ulaşılamadı. Geçen yıl bedeli 2 milyon TL’yi aşan ihalede bir turizm firmasına ödenen ücretlerle yarı yarıya kamu zararı yaratılırken bakanlık faturayı sadece bir resmi evrakta ismi bulunan şube müdürüne kesti. TBMM’de sorulan soruları yanıtsız bırakan Milli Eğitim Bakanlığı’nın, tartışmaların büyümesinin ardından İstanbul genelinde taşıma ihalelerini yakın takibe aldığı ve kapsamlı bir soruşturma başlatıldığı öğrenildi. gerçek öğrenci sayısı kadar verileri girdiği belirlenirken, onlarca okulda bulunan Suriyeli öğrencilerin sayısını katlanarak girildi. Verilere göre, 88 Suriyeli öğrencisi bulunan bir imam hatip lisesi, sisteme öğrenci sayısını 170 olarak girerken 12 öğrencinin bulunduğu bir ilkokulda 100 Suriyeli varmış gibi veri girişi yapıldı. Bir başka ortaokulda ise 36 öğrenci, konu ihale olunca 140’a yükseldi. l ANKARA Göçmen faciası 1’i bebek, 4 ölüm Çanakkale Ayvacık’ta, Yunanistan’ın Midilli Adası’na giden göçmenleri taşıyan fiber tekne battı. Faciada, 1’i bebek 3’ü kadın 4 kişi yaşamını yitirdi. Dün sabaha karşı 04.00 sıralarında Kadırgaburnu açıklarında meydana gelen faciadan 11 kişi kurtarıldı. Teknede 4’ü İran, 11’i Afganistan uyruklu, 15 kişi bulunuyordu. l DHA Savcılık ‘intihar’da ısrarlı Giresun’un Eynesil ilçesindeki evinin önünde geçen mütalaa talebinde bulunduğu belirtilen açıklamada, yet nisan ayında yaralı bulunan kisiz kişilerce hazırlanan ra ve hastanede yaşamını yiti porla yargının ve kamuoyunun ren Rabia Naz Vatan’ın (11) yanlış yönlendirilmek istendi şüpheli ölümüne ilişkin soru ği ileri sürülerek “Anılan ku işaretleri hâlâ aydınlatılmadı. Rabia Naz rumdan soruşturma savcısının Baba Şaban Vatan, olayın bir resmi rapor talebi bulunmadı trafik kazası olduğu ve kızının yara ğı gibi, bir ihtimal değerlendirmesi lı halde evin önüne bırakıldığına yö içeren raporun hangi bilgi ve belge nelik iddialarını sürdürürken Giresun lere dayalı olarak düzenlendiği de bi Adli Tıp Kurumu’nun dün açıklanan linmemektedir” denildi. Açıklamada, raporunda, Rabia Naz’ın ölümünün “Adli Tıp Kurumu’ndan alınan iki ay “yüksekten düşmeye bağlı genel be rı raporla, ölümün genel beden trav den travması neticesinde meydana masına bağlı kırık ve iç organ yara gelmiş olabileceği” belirtildi. lanması sonucu meydana geldiği ve Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı yüksekten düşme olgusuyla uyum da dün yaptığı açıklamada soruştur lu olduğu tespit edilmiştir. Teknik manın sürdüğünü vurgulayarak ola bilirkişi, hızlanarak atlaması halin yın bir trafik kazası olabileceği yö de Rabia’nın bulunduğu yere düşe nünde “görgüye dayanmayan” iddi bileceğini mütalaa etmiştir” ifade aların bulunduğuna işaret eti. Şaban leri kullanıldı. Ayrıca savcılık, baba Vatan’ın, dosyadaki bazı belgeleri Vatan’ın akrabalarını tehdit ettiği yö sunduğu Hacettepe Üniversitesi Ad nünde iddialar üzerine de soruştur li Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan ma başlatıldığını aktardı. l AA/İHA Çiftlik Bank’ta İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen Çiftlik Bank soruşturma kapsamın 75 bin 260’ar da, 11’i tutuklu 7’si firari 48 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. Aralarında Mehmet yıl hapis istemi Aydın’ın da bulunduğu 18 örgüt yöneticisinin 75 bin 260’ar yıla kadar hapsi istendi. l DHA PEUGEOT iCockpit® MODÜLER TASARIMWHITE & COLOR VERSION Zénith® CAM TAVAN 8 İLERİ TAM OTOMATİK ŞANZIMAN C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle