Katalog

4 13 MART 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER İktidar için tek çare kutuplaştırma A lıştık. Her seçim öncesi iktidar yerli ve milli otomobil yapıyor, yerli uçağın göklere yükselmesi için tarih veriyor. Arada da ekonomi konusu açıldı mı, “en kötüsü geride kaldı” diyerek hepimizi rahatlatıyor. Özellikle son dönemde Damat Bey piyasalara güven veriyor; ne mutlu piyasalara. Ama yetmiyor. Sonuçta bu büyük hedeflere ulaşmamız mümkünken bunu engelleyenler var. Kim bunlar? Muhalefet edenler. Her seçimde muhalefetin ezana düşman olduğu, camiye ayakkabıyla girdiği, bayrak yaktığı yalanları dolaşıma sokuluyor. Keşif büyük. Seçim kazanılsın da, memlekete öğretmeye kalktıkları “ahlak, maneviyat” çıtası yere düşse de sorun yok. Ne diyor Mersin’deki AKP yöneticisi belediye adayları için? “Hırsızsa bizim hırsızımız.” Şimdi iş bu aşamaya gelince, zaten siyasette bir düzey aramak gereksiz. Kutuplaştırma, milleti ikiye bölme stratejisiyle varlığını sürdürmek zorunda olan iki parti memleketi uçuruma doğru sürüklüyor. Amaca giden yolda her şeyi meşru görüyorlar. Bunu da iman ve vatan sevgisi sosuyla süslüyorlar. Din ve vatanseverlik sömürüsünü ellerinden çekin alın, hiçbir şey kalmadığını göreceksiniz. Memleketi dışarıdan patates, soğan almaya; halkı tanzim kuyruklarına girmeye muhtaç etmenin örtüsü yaptılar bu değerlerimizi. İlginçtir; bu kutuplaştırmayı uzun süre CHP ve HDP üstünden yapmaya kalktılar. CHP’yi “din”, HDP’yi “vatan düşmanı” olarak kodlayarak ve elbette İYİ Parti ile Saadet’i yok sayarak. Mesajları belliydi: Seçim “milliyetçi muhafazakâr sağ ittifak” ile “dinsizvatansız sol ittifak” arasında. İYİ Parti ve Saadet tam da bu yüzden özel olarak yok sayıldı. “İyi de, ülkücümilliyetçiler, muhafazakârlar, sağcılar da var orada” denmesin diye. Nitekim 24 Haziran seçimlerine bu stratejiyle gitti AKPMHP. Buna rağmen, bir önceki seçimde aldıkları toplam oydan 11 puan kaybettiler. Yani “ezan, bayrak”, “sağsol” eksenli strateji yüzde 50 yüzde 50 bölünmesinin ötesine geçiremedi iki partiyi. Aksine, oy kaybettirdi. Yani tutmadı. Muhalefetin zaaf ve zayıflıklarına rağmen kaybın sürmesi ihtimali var bu seçimde. Ekonominin hali ortada. Bu yüzden Erdoğan doğrudan bir tweet atarak ve meydanlarda da ısrarla “Dörtlü Çete” diyerek muhalefetin kapsamını genişletti. İYİ Parti ve Saadet Partisi bu kez açıkça anılmaya başlandı. İlk stratejinin tutmadığının itirafı gibi. Diğer taraftan, AKPMHP bloku 24 Haziran’da 11 puanlık seçmenini büyük oranda İYİ Parti’ye kaptırmıştı. Bugün “konsolidasyon” sorununun merkezinde yine milliyetçi oyların bulunduğu açık. Erdoğan’ın Akşener’i ısrarla yok sayarken son bir haftadır hedefe koyması, hapis imasında bulunması, bu çerçevede okunabilir. Bu tutar mı? Riskli; uzun süredir özel olarak sadece Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bir kampanya yürütüyor Erdoğan meydanlarda. Yanıt vermediğini, sessiz kaldığını bildiği için. Ancak şimdi eksen çeşitleniyor. Akşener’e yarayabilir. Aynı anda Ankara’da Mansur Yavaş için 2017’de verilen bir şikâyet dilekçesinin apar topar işleme konulup dava açılmasını, AKP sözcülerinin Yavaş’ı hedefe koymasını da bu çerçevede okuyabiliriz. Belli ki Yavaş kazanıyor ve “kazansa da görev yapamayacak” mesajıyla son kozlarını oynuyor iktidar. Yine alttan alta tehditle. Çünkü AKPMHP ittifakının “konsolidasyon” sorununun açık kanıtı haline gelmeye başladı Yavaş’ın arayı açması. Bu arada, yargının haline ne demeli? Görünen o ki, AKPMHP bloku “milliyetçi seçmen” kitlesinin muhalefet blokuna geçişini engellemekte zorlanıyor. Bir yanda “ekonomi önemli” diyen seçmen kitlesinin kafa karışıklığı; diğer yanda milliyetçi seçmen kitlesini muhalefete kaptırma olasılığı. İktidar için işler pek de iyi gitmiyor. Beka korkutmasının istenen düzeyde bir seferberlik yaratmadığı açık. Seçime 18 gün var. İktidarın son “ezanı ıslıkladılar” yalanında olduğu gibi çaresiz karalamaları sürdüreceğinden ve daha da kutuplaştırıcı bir dil tutturacağından emin olabiliriz. Yok başka reçeteleri. Korkutarak kazanmaya mecburlar. Ekonomiyi gündemden düşürmemek, ama iktidarın yaratmaya çalıştığı olumsuz algı karşısında da sessiz kalarak iradesizlik görüntüsü vermemek aynı anda iki zor gündem, görev. Biri, diğerine tercih edilmemeli. İstiklal Marşımızın ilk sözcüğüne yaslanarak yürümek şart: Korkma. Erzincan’da muhtar adaylığı kavgası: 1 ölü Erzincan’ın Tercan ilçesine bağlı Mercan beldesinde muhtar adaylığı nedeniyle 2 grup arasında çıkan kavgada bir muhtar adayı öldü, 2 kişi yaralandı. Mercan beldesine 5 kilometre uzaklıktaki Gökçe köyünde muhtar adayı olan İsmail Şimşek ile rakibi A.Y’yi destekleyenler önceki akşam kavga etti. Kavga, köylülerin araya girmesiyle yatıştırıldı. Ancak taraflar dün beldede yeniden karşı karşıya geldi. A.Y’nin destekçileri S.K. ve M.K’nin bıçak, İsmail Şimşek’in çekiç kullandığı kavga sırasında muhtar adayı bir iş yerinin vitrinine çarptı. Kırılan cam ile birlikte düşen ve ağır yaralanan İsmail Şimşek kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. l İHA Yavaş yıktı geçtiCHP’nin Ankara Büyükşehir adayı Yavaş hakkındaki iddialara belgelerle yanıt verdi: Mansur Yavaş, hakkında iddialar ortaya atan Kesgin’in suç dosyalarıyla ilgili belgeleri açıklarken, ‘Kaybedeceklerini anlayınca iftira atmaya başladılar. Siyaset için bu kadar küçülmeye değer mi’ dedi. Yavaş, AKP Sözcüsü Çelik ve Özhaseki hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti. Millet İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş, hakkındaki sahte senetle icra takibi yaptığı iddialarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Haberi yapan gazete, yargıyı etkilemeye çalışan rakibi Mehmet Özhaseki ve Ömer Çelik ile ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyen Yavaş, “Bu kadar yalan ve iftiraya rağmen anketlerde fark kapatılamayınca bu yalana başvurdular” dedi. Yavaş hakkındaki iddialara yanıt verirken, iddiaları ortaya atan Necmettin Kesgin’e ilişkin de önemli belgeleri açıkladı. Yavaş’ın yaptığı açıklamalar özetle şöyle: Anketleri gördükçe iftiraların üzerine atladılar: Bu iftiralar, 23 ay önce bir yayın organında yer almıştı. Avukatımız aracılığıyla mahkeme kararlarını ve o şahsın işlediği suçları tekzip metninde yayımlamışlardı. Dolayısıyla bu iftiraları o zaman gündeme almayıp anketleri görünce üzerine atlamaları açık bir çaresizliğin sonucudur. İftiraların yeniden ortaya sürülmesi karşısında cevap vermek için iki nedenle bekledik: İlki kumpasın arkasında kimlerin olduğunu görmekti. Bu çukur siyasetinin arkasında kimler olduğunu biz de gördük, millet de gördü. İkincisi TCK gereğince devam edilen bir yargılama hakkında beyanda bulunulamaz. Özhaseki ve Çelik’e suç duyurusu: Gerek haberi yapan gazete ve bu gazetenin haberlerine dayanarak kasıtlı olarak adil yargılamayı etkilemek isteyen Özhaseki ve Ömer Çelik hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bir dahaki kumpas meçhul: Türkiye’de şeffaflık beyannamesini ilk imzalayan belediye başkanı benim. Mal beyanında bulunmam ve 1994’ten beri kamu görevi yapan rakibimin de mal beyanında bulunmasını istemem şu anda içinde bulunduğumuz iftira kam NECATİ SAVAŞ Yavaş’ın basın toplantısına CHP ve İYİ Partili vekiller ve yöneticiler de katıldı. panyasına sebep olmuştur. Rakibimizin nı yaptığı şirketlerden alacağı paradan farkı kapatamamanın verdiği eziklikle müştekinin avukatlık ücretini ödeyece bundan sonra hangi kumpaslara başvu ği yönünde güven sağlayarak kendisi racağı meçhuldür. ne ait olduğunu ve kendisi tarafından Asıl mağdur olan benim: Siyasi tari düzenlendiğini söyleyerek müştekiye himizin en ahlaksızca yürütülen kam sahte senet, bono verdiği, müştekinin panyasının özeti şudur: Rakibimizin bonoyu icraya koyması üzerine, sah can simidi gibi sarıldığı bu şahıs; resmi te olduğunu bildiği bu senede imza iti evrakta sahtecilik, şantaj suçla razında bulunup mahkemeyi araç rından hapis cesası almış olarak kullanmak suretiyle bir suçludur. Bu şantajcı şahıs avukatlığını yaptığım şirketin, Özhaseki’ye FETÖ göndermesi hem alacak miktarı kadar hem de hükmedilen icra inkârı tazminatı mikta şahsıma yapmak istediği ödemeyi alıp kaçmış ve buna karşılık daha önceden Ankara feda edilemez: FETÖ’ye yardım ve yataklıktan çoktan yargı önünde olması gereken, cürümlerinin ifadeleri dava dosyalarını dolduran, teröris rı kadar haksız menfaat temin edilerek sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suç ti ‘gerilla’ diyerek öven, ‘Niye öldükleri belli larını işlediği...” ifa şahsıma bırak değil’ diyerek şehitlerimiz şehadetlerini kü desi var. mış olduğu se çümseyen birisi için Ankara’nın feda edile 6.5 yıl hapis ce nedi icraya ver meyeceğini en iyi Ankaralılar bilir. İlk afi zası var: Bu şahıs mem sonucunda bu şahsın senetteki imzasının sahte olduğu ortaya çıkmış şi,dçiyomekebttea’ cşdkriüyadebnireraeeldikoşagalydiyırnuamığnneud‘sMı.bi adilzienimetnaizkbh eizle zalsaelnnedsreaıerhhkıltaıvepyeisorserd.nciAeğezdiyaiirçsıbicınayanldabaöecbreti tır. Yani burada asıl mağ ni icraya verirsen şöyle yapa dur benim. Bir suçun mağdu rım böyle yaparım demişti. Şantaj runu suçlu ilan etmek hangi çirkef zih yapmaktan dolayı toplamda 1 yıl 3 ay niyetin ürünüdür? Hakkımda verilmiş cezası var. Benimle yaptığı görüşmele bir ceza kararı da bulunmamaktır. ri kaydetmiş gizlice. Bunlar da ele geçi Mağdur Yavaş, suçlu Kesgin: Sahte rilince bundan da 1 yıl 3 ay almak üze liği iddia edilen senetle ilgili olarak id re toplamda 6.5 yıl hapis cezasına çarp dianamede “suça konu olan bu sene tırılmıştır. din şüpheli tarafından müştekiye ve Üniversiteye sahte belgeyle gir rildiğinin sabit olduğu” ifadesi var. İd miş: Yargılamalar sırasında delil ola dianemede; “Danışman olarak ser rak bazı bilgiler girince gördük. Sayın best meslek icra eden Şüpheli Necmet Ömer Çelik TV’lerdeki yayınlarda bu tin Kesgin’in baştan beri dolandırıcılık şahsı saygın bir işadamı diyor. Bu şahıs kastıyla hareket ederek, danışmanlığı kendisi hukuk fakültesinden ayrılmış, çıkan bir afla da geri dönüyor. Staj yaparken okul farkına varıyor, yaptığı incelemede ÖSYM’den gelen belgeyi 100 puan artırarak Gazi Üniversitesi’ne geçiş yaptığı tespit ediliyor. Karar kesin erteleme var. Şimdi önceki aldığı 6.5 yıl onanırsa bunu da yatacak. Çocuk istismarından yargılanıyor: Ayrıca dosyaya intikal eden belgelerden anlıyoruz ki; bu ‘saygın işadamı’ çocuk istismarından yargılanıyor. Aynı zamanda şizofren raporu var yüzde 80. Bu sahteci şahıs ne amaçlıyor? Karar onanırsa hapse girecek. İstismar dosyasından da ceza alma ihtimali yüksek. Kurtulmak için hem medyayı hem de rakiplerimizin adalet üzerindeki gücünü kullanmak için harekete geçiyor. Bu kadar küçülmeye değer mi?: Dün parti sözcüsü biz inceledik, inceledikten sonra bu açıklamayı yaptık dedi. Bilmeyerek bu suçlamaları yönelttiyseniz kötü; bilerek yapıyorsanız durum çok daha vahim. Şunu mu hedefliyorsunuz: 6,5 yıllık suçtan beraat etsin mi diyorsunuz. Çocuk istismarı dosyasından beraat ettirmeyi mi istiyorsunuz. Siyaset için bu kadar küçülmeye değer mi? Bu suçları işleyen şahsın yakalatıp hapse atılması gerekirken, bu şahsa sahip çıkıyorsunuz. Ergenekon davalarındaki gibi: Geçmişte Ergenekon davalarında kullanılan iftiracılar gibi bu konuda da hükümlü bir sahtecinin üzerinden giderek aynı yöntemle hareket edilmektedir. Bu şahsın şikayeti üzerine hakkımda savcılık tarafından sürekli dilekçe veriyor savcılığa daha önce kovuşturmaya yer yok kararı verilmişti. Benimle ilgili şikâyette bulunuyor, savcı bir yıl boyunca inceliyor. Savcılık, “müştekiyi tehdit ettiğine dair herhangi bir kelime ve cümlenin olmadığının görüldüğü, soruşturma izni verilmesine yer olmadığı” yazısını fezlekeye koydu. Savcı KPSS soruşturmasından sıkıntılı: Adalet Bakanlığı Mansur Yavaş’ın adaylığı kesinleşince soruşturma yapın diye dosyayı geri gönderiyor. Dosyayı geri gönderdiniz peki ondan sonra soruşturma aynı savcının elinden alınıyor, yeni savcı suç tipini değiştiriyor. Bu iddianameyi düzenleyen savcının da KPSS soruşturmasından dolayı sıkıntılı olması bu yöntemin nereden miras kaldığı noktasında fazlasıyla düşündürücüdür. l ANKARA/Cumhuriyet Yavaş’a yapılmak istenen kumpas, Kesgin için verilen mahkeme kararında ortaya çıktı İstismar, tehdit, şantaj! EHTSİAĞABYİEHIRLİDÇIE! AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in Mansur Yavaş’la ilgili iddialarını canlı yayımlayan TV kanalları Mansur Yavaş’ın iddialara cevap vermek için düzenlediği basın toplantısı sırasında yayımlarına ara vermediler. Tüm iddiaları verdiler cevabı yayımlamadılar AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in Mansur Yavaş’la ilgili iddialarını kesintisiz yayımlayan televizyon kanalları, Mansur Yavaş’ın cevap vermek için düzenlediği basın toplantısını canlı olarak vermedi. Ömer Çelik’in Yavaş’a ilişkin iddiaları tüm kanallarda canlı yayın olarak verildi. AKP’li Çelik’in konuşması yaklaşık bir saat sürdü. Çelik’in konuşmasıyla birlikte A Haber, Habertürk, CNN Türk, NTV, TGRT Haber ve devletin yayın organı TRT Haber yayına girdi. Sorucevap bölümü de dahil, AKP’nin sözcüsü Ömer Çelik’in CHPİYİ Parti adayı Mansur Yavaş’a ilişkin tüm iddiaları canlı olarak aralıksız verildi. Ömer Çelik’i canlı olarak yaklaşık bir saat veren NTV, CNN Türk, TGRT Haber, TRT Haber ve A Haber Mansur Yavaş’ın açıklamalarını canlı olarak vermedi. Habertürk ise, sadece 11 dakika Mansur Yavaş’ın konuşmasını canlı yayımladı. CNN Türk, Mansur Yavaş’ın konuşmasını kısa bir haberle geçiştirirken; devletin kanalı TRT Haber yaklaşık bir dakikalık kısa bir haberle Mansur Yavaş’ın açıklamalarına geçiştirdi. A Haber ve TGRT Haber ise Yavaş’ın açıklamasına yer vermeyerek, aynı saatte hükümetin Yavaş’la ilgili iddialarının konuşulduğu programı verdi. l Haber Merkezi ALİCAN ULUDAĞ Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin muhalefetin Ankara Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş’a sahte senet vermekten yargılanan Necmettin Kesgin’e sahtecilik, özel hayatın gizliliğni ihlal ve şantaj suçlarından verdiği 6.5 yıl hapis cezasının gerekçesi, Yavaş’a kurulmak istenen kumpası bütün ayrıntılarıyla ortaya koydu. Mahkemenin, 3 Ekim 2018’deki kararının gerekçesinde, iktidar medyasının sahiplendiği Kesgin’in Yavaş’a yönelik işlediği suçlar, şöyle anlatıldı: “Sanık Necmettin Kesgin’in bir süre birlikte yaşadığı ve tanık olarak dinlenen Seda Ağaç, sanık Necmettin’in kullandığı bilgisayarda davaya katılan Mansur Yavaş’a ait görüntü ve ses kayıtlarının bulunduğunu tanık olarak dinlenen Haluk Bayram’a bildirdi. Tanık Haluk Bayram’ın durumu katılan Mansur Yavaş’a iletmesi üzerine bilgisayar katılan Mansur Yavaş’a ulaştırıldı. Katılan Yavaş’ın şikâyet üzerine bilgisayarda katılana ait kaydedilmiş görüntü ve ses kayıtları bulundu. Katılanın sanık aleyhine icra takibi yapması üzerine sanık, katılana ait bu görüntü ve ses kayıtlarını kullanarak şantajda bulundu, posta kutusuna mektuplarla flash disk bıraktı, bu mektup ve flash diskte elinde gizli görüntüleri olduğu, eğer şikâyetçi olursa alacağı ve ilgili hukuki yollara başvurursa bunları kamuoyu ile paylaşaca ğına dair ifadeler yer aldı. Mahkememizce tanık olarak dinlenen Elif İğdir ifadesinden de anlaşılacağı üzere katılanın bürosunu telefon ile arayarak katılanın icra takibini geri çekmesi, ayağını denk almasını, aklını başına almasını, yoksa siyasi hayatının biteceği yönünde tehditlerde bulunduğu açıktır.” Sanık Necmettin Kesgin’in katılan Mansur Yavaş’a kendisinin imzalamadığı ikinci senedi vermek suretiyle hakkında daha sonra yapılacak icra takiplerini engellemeye çalıştığı belirtilen gerekçeli kararda, şöyle denildi: “Bu kapsamda katılan ile yaptığı görüşmeleri ve katılanın görüntülerini hukuka aykırı şekilde kaydettiği, özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarını zincirlemeli olarak işlediği inancına varılmış, böylece sanığın kendisi tarafından keşide edilmemekle birlikte kendisine ait olmayan, önceden hazırlanmış senedi katılana vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik, katılana şantajda bulunmak, katılanın özel hayatının gizliliğinini ihlal suçlarından cezalandırılması yoluna gidilmiş, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan ceza verilirken, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu, tehlikenin ağırlığı, meydana gelen zarar nazara alınarak tatbiki öngörülen yasa maddesindeki cezanın alt sınırından uzaklaşılarak teşdit uygulanmak suretiyle buna göre hüküm kurulması hususunda kurulumuzda tam bir inanç hasıl olmuştur.” C MY B