18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] 13 MART 2019 ÇARŞAMBA 2019 Duygu ‘KaranlığınızdanAysaepnılaaÖndtüölrüe,nle Cumartesi Anneleri’ne Korkmuyoruz!’verildi İstanbul’un en eski orkestrası Ödül, Duygu Asena’nın kız kardeşi İnci Asena ve Pen Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı Zeynep Oral tarafından, Cumartesi ca yıldır... PEN ödülünü özellik le bir kadın direnişi olarak öne çıkan ve süren Cumartesi Anneleri’ne sunmak hem doğal hem İstanbul Devlet Senfoni, İstanbul’un en eski orkestrası, yıllardır göçebe olan topluluğumuz! AKM boşaltılalı beri değişik binalarda prova yapar, hemen her hafta değişik bir salonda konser Anneleri’ni temsilen törene katılan Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak ve kız kardeşi de çok anlamlı olur diye düşündük. Duygu Asena Ödülü’nü, kayıpları ka verir. Her bir mekânın akustiğine uyum sağlamaya çalışır. Tek değişmeyen şey ona uzun yıllardır bağlı olan dinleyicisidir. Ellerinde prog Maside Ocak’a verildi. yıbımız, acıları acımız ram kataloğu, İDSO’yu dikkatle ta dır duygusuyla, yılmaz kip ederler. Son yıllarda değişme PEN Türkiye Yazarlar Derneği’nin Cumartesi Anneleri’ne vereceğini duyurduğu 2019 Duygu Asena Ödülü, 11 Mart’ta MayaCüneyt Türel Sahnesi’nde yapılan bir törenle takdim edildi. Ödül, Duygu Asena’nın kız kardeşi İnci Asena AYÇA ve Pen Türkiye Yazarlar HAN Derneği Başkanı Zeynep Oral tarafından, Cumartesi Anneleri’ni temsilen törene katılan Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak ve kız kardeşi Maside Ocak’a verildi. ‘Belleksiz bir toplum’ Ödül törenine yazar Adnan Özyalçıner, yazar Tuncer Cücenoğlu, gazeteci yazar Sevin Okyay, yazar Emin Karaca, gözaltı kayıplarından Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak ve kız kardeşi Maside Ocak, Duygu Asena’nın kız kardeşi İnci Asena, PEN Türkiye Başkanı Zeynep Oral, yazarşair Halil İbrahim Özcan, yazar Tülin Dursun ile “Cumartesi Anneleri” şiir kitabının yazarı Aydın Öztürk katıldı. PEN Türkiye ayrıca, Aydın Öztürk’ün “Cumar Cumartesi Anneleri’ne saygıyla, hayranlıkla sunuyoruz” sözleri yer aldı. Ödül törenine, Okyay, Adnan Özyalçıner, Tülin Dursun, Emine Ocak, Tuncer Cücenoğlu, ‘Korkmayın’ İnci Asena, Aydın Öztürk, Halil İbrahim Özcan ve Maside Ocak’ta katıldı. Ödülü Cumartesi An tesi Anneleri” adlı şiir kitabını “Ayın kitabı” olarak belirledi. Açılış konuşmasını yapan Zeynep Oral, PEN’in yaşamında Duygu Asena Ödülü’nün çok özel bir yeri olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: “Bu ödül Duygu Asena adı üzerine ama bir kere kadın sorununa bunca yürekten sahip çıkan çok sevgili bir arkadaşımız olduğu için; ama aynı zamanda farkındalığı sürekli diri tuttuğu için özel... Ülkemizdeki toplum ne yazık ki çok belleksiz bir toplum ol karşı çıktılar, bayrağı lanetlediler, dine sövdüler diye bir demeç vermesi oldu. Bu ülkede kadına karşı şiddet neden artıyor diye bence hiç düşünmeyelim, cevabı hepimiz biliyoruz” dedi. ‘Anneler İlahisi’ Duygu Asena Ödülü’nün Cumartesi Anneleri’ne verilme gerekçesini okuyan Oral, Gülten Akın’ın polis tarafından dövülerek öldürülen genç gazeteci Metin Göktepe için yazdığı “Anneler İlahisi” şiirini paylaştı. Gerekçe neleri adına, gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak ve kız kardeşi Maside Ocak aldı. Törende konuşan Maside Ocak, şunları söyledi: “Türkiye’de kadın hak ve özgürlüklerinin kamuoyunun gündemine gelmesine öncülük eden Duygu Asena adına verilen bu ödülü almak, baskı altında olduğumuz bir dönemde güzel bir dayanışma ifadesi oldu. Cumartesi Anneleri bir hafıza eylemidir, kaybedilmiş sevgilinin, evladın, kardeşin hatırasını yaşatma ısra du ve farkındalık hemen yok ediliyor, li kararda “Metin’in annesi, Hasan’ın rıdır. Ülkemizin üzerinde ağır bir ka hemen unutturuluyor... Duygu Ase annesi, bazılarının ablası, kız kardeşi, ranlık var ve bu hepimizi derinden et na Ödülü’nü, bizler sağ olduça sürdür babası, hepsi; yakınlarını, yitiklerini, kiliyor, Duygu Asena’nın ‘Korkmayın, mekten yanayız.” Son 8 Mart eylem gidip de dönmeyenleri, bir daha haber yaparsınız. Ruhunuzda o tutsaklığı leri sırasında yaşananlara da değinen alınamayanları, işkencede, gözaltın duymayın yeter’ önermesi bugün bi Oral, “Polisin giriştiği o saldırıdan da da kaybedilenleri, bir gece yarısı götü zim de konuşmamızı bitiriş cümlemiz ha acıtıcı ve daha vahşi olan birkaç rülenleri, faili meçhule gidenleri, yar olsun. Karanlığınızdan korkmuyoruz, gün sonra ülkenin en yetkili ağzının gısız infaz edilenleri, dirisi değil ölü adalete ve hakikate ulaşmayı başara bunu nasıl saptırıp, bu kadınlar ezana sü bile bulunamayanları arıyor onlar cağız Cumartesi Anneleri olarak.” yen bir başka şey de topluluğun büyük destekçisi Deniz Bank’ın sponsorluğu. Eh, dinleyicisi ve sponsor katkısı olan bir orkestra iyi programlar hazırlamak, daha gönülden çalmak için elinden geleni yapacaktır. Son zamanlardaki müdürü flüt sanatçısı Bülent Evcil’in de dünyanın değişik sahnelerinden tanıdığı ünlü şef ve solistler topluluğa renk katıyor. İDSO’nun ünlüler kadar, genç solistlerimizi ve şeflerimizi desteklemesi, Türk bestecilerine yer vermesi altı çizilecek maddeler. Geçen hafta hem orkestra şefi hem de flüt solisti olan ünlü Fransız sanatçı Patrick Gallois’yı ve sahnelerin yeni yıldızlarından çellist Jamal Aliyev’i dinledik. Gallois’nın deneyimine, Aliyev’in ateşli yorumuna hayran olduk. Brahms’ın 2. senfonisi boyunca ressam Tiina Osara’nın yaptığı doğaçlama tablo da çok ilgi çekiciydi. Bütün bunlar gayretli atılımlar, ancak kadro sorunlarının endişesi ve Fulya’daki Süleyman Saba Salonu’nun mekân ve akustik olarak yetersizliği her güzel şeye gölge düşürüyordu. Neyse ki bundan son ra konserlerin çoğunun İ.B. Cemal Ahmet Kaya Reşit Rey salonuna alınacağı müjdesini duyduk. Konumu ve akustiğiyle kentin en güzel salonunda çalmak, dahası prova yaptıkları filmi muamması mekânda konser verebilmek orkestra üyelerini de yüreklendirecektir. Şef Jean Pêrisson’u 19. yüzyıl oryantalizminin genel bağlamında, Nicolas Dufetel ve Aylin Koçunyan küratörlüğünde düzenlenen serginin odak noktasını Liszt’in 1847’de İstanbul’da geçirdiği beş hafta oluşturuyor. İstanbul Lisztomanias Ahmet Kaya’nın hayatını konu alan “Ahmedo İki Gözüm” adlı filmle ilgili Gam Müzik’ten açıklama yapıldı. Konuya ilişkin Ahmet Kaya’nın eserlerinin yayın haklarını elinde bulunduran Gam Müzik’ten yapılan açıklamada ise “Sanatçının yasal varisleri ve temsilcileri ile hiçbir ilgisi yoktur” denildi. Ayrıca Gam Müzik tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı; “Ahmet Kaya’nın yasal varislerinin, kendilerinden izin alınmadan Ahmet Kaya’yı natçının yasal temsilcileri tarafından açıklanmayan ya da doğrulanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemesini rica ederiz. Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri ve savcılıkları bakımından, bu açıklamanın aynı zamanda bir “suç duyurusu” niteliği taşıdığını da bilgilerinize sunmak isteriz.” Türkiye, Almanya ve İsviçre ortak yapımı olan “Ahmedo İki Gözüm” adlı filmin yönetmenliğini İranlı sinemacılar Adnan Osman Shanaz ile Arafat Rüzgar üstleniyor. Senaristliğini Gö yitirdik Geçen hafta ünlü şef Jean Périsson 95 yaşında yaşama veda etti. 1924’te Güney Fransa’da doğmuş, Paris Konservatuvarında okumuş, 196570 arasında Paris Operası’nın sürekli şefi olmuş. Strazburg, Nice, Paris, San Francisco, Monte Carlo, Viyana, Japonya gibi dünyanın önemli sahnelerinde konser ve operalar yönetmiş. 197275 arasında Ankara’da CSO’nun daimi şefliğini yapmış ve 1973’te Tarcan’ın Keman Konçertosu’nun ilk çalınışını; 1976 yılında Ulvi Cemal Erkin’in ölmeden önce yazdığı “Senfonik Bölüm” ün ilk seslendirisini yapmış. Gürer Aykal onun için şöyle der: “Perisson Festivali başlıyor dolaylı ya da dolaysız konu alan, çağ nül Aktürk’ün yaptığı, filmde Ahmet Karıştıran, onun hikayesinin anlatıldığı ya ya rolünü kimin oynadığı ise henüz açıkda esinlenmeler içeren, eserlerinin yer lanmadı. Çekimleri Malatya, İstanbul ve son derece müzisyen bir orkestra şefiydi. Fransız eserlerini onun kadar güzel yöneteni, dünyada bile pek aldığı hiçbir projeye Türkiye Cumhuri Paris’te yapılacak olan film 16 Kasım dinlemedim. Bana da, genç bir şef NotreDame de Sion (NDS) Fransız Lisesi, ünlü besteci Franz Liszt’i dönemi ve dönemine etkisi bağla yon destek veriyor. Uluslararası ve Disiplinlerarası Ko lokyum, 15 16 Mart günleri arasın yeti sınırları ve tüm Dünya kapsamında izinleri de yoktur. Değerli kamuoyu ve sevenlerinin, sa 2019’da Türkiye ve 27 ayrı ülkede aynı anda seyirciyle buluşacak. l Kültür Servisi olarak, CSO’daki görevim için çok destek olmuştu.” mında anmak için, 13 Mart 10 Mayıs günleri arasında Châteauroux Lisztomanias Festivali (Fransa) ile işbirliğiyle NDS Galeri ve konser salonunda İstanbul Lisztomanias Festivali gerçekleştiriyor. Sergi, uluslararası kolokyum, dört konser ve bir gösterinin yer aldığı festival halka açık olacak. Festivalin açılışı yarın “Liszt, Doğu’dan İzdüşümler” sergisiyle başlayacak. 19. yüzyıl oryantalizminin genel bağlamında, Nicolas Dufetel ve Aylin Koçunyan küratörlüğünde düzenlenen serginin odak noktasını Liszt’in 1847’de İstanbul’da geçirdiği beş hafta oluşturuyor. Sergide el yazısı belge, partisyon, kitap, tablo, gravür, portre ve aralarında Sul da dört oturumda “Tanzimat Karşısında Yazarlar, Müzisyenler ve Sanatçılar: Estetik ve İdeolojik Tartışmalar” ana başlığıyla NDS ve IFEA iş birliği ile gerçekleşecek. Paris CNRS’den Sarga Moussa ve Nicolas Dufetel’in bilimsel danışmanlığı ve moderatörlüğündeki kolokyum, Yann de Lansalut’nün (NDS Müdürü) açış konuşmasıyla 15 Mart Cuma günü 9.30’da başlayacak. Farklı disiplinlerden akademisyen ve araştırmacılar: Edhem Eldem, Nurmelek Demir, Aylin Koçunyan, Christophe Corbier, Daniel Lançon, Timur Muhidine, Christine Peltre, Zeynep İnankur, Zeynep Çelik, Emre Aracı bildiri sunacaklar. Fransızca ve Türkçe eşzamanlı çe Herzog filmleri AUFF’de izlenecek Yönetmen, senarist, yazar, oyuncu ve opera yönetmeni Werner Herzog’un 6 önemli filmi bu yıl, 1828 Nisan arasında yapılacak 30’uncu Ankara Uluslararası Film Festivali’nde izleyiciyle buluşuyor. Goethe Enstitüsü’nün katkılarıyla düzenlenecek Herzog Retrospektifi’nde, yönetmenin 1972 yapımı “Tanrının Gazabı”; 1977 yılında hem Berlin hem San Sebastián hem de Toronto Ulusla pan filmi “Stroszek”; Alman oyun yazarı Georg Büchner’in aynı isimli bitmemiş oyunundan uyarlanan filmi “Woyzeck”; hem Bram Stoker’ın 1897 tarihli romanı Dracula’nın hem de Dracula’dan esinlenen F. W. Murnau’nun Bir Dehşet Senfonisi’nin kaba bir uyarlaması olan “Nosferatu Vampyre”; San Sebastián Uluslararası Film Festivali’nden de OCIC Ödülü almış olan filmi “Fitzcarraldo” ve yönetmenin Klaus Kinski ile yaptığı son film olmasıyla öne çıkan, 1987 yapımı “Yeşil Kobra” filmleri izlenebile Bir rock’n roll hikâyesi: Leto Yönetmen Kirill Serebrennikov’un gerçek bir yaşamöyküsünden sinemaya aktardığı Leto, 17 Mart Pazar günü Yapı Kredi bomontiada’da Başka Sinema işbirliğinde izleyicisiyle buluşacak. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan Leto, 1980’ler Leningrad’ında bir yaz günü başlıyor ve Sovyetler Birliği’nde rock’n’roll’un kaderini değiştiren kahramanları mercek altına alıyor. Saat 17.00’de başlayacak gösterimin biletlerini Molibet’ten temin edebilirsiniz. l Kültür Servisi Ay’dan Mars’a bir sergi tan Abdülmecit’in verdiği Nişanı İftihar madalyası beratı ile Çırağan Sarayı’ndaki konserlerinden sonra Sultan’a armağan ettiği gümüş enfiye kutusunun olduğu objeler yer alıyor. Sergiye, Topkapı Sarayı, Osmanlı Arşivi, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi, Atatürk Kitaplığı, Salt Araştırma, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Budapeşte’deki Liszt Müzik Akademisi Anıt Müzesi ve Araştırma Merkezi’nin de aralarında olduğu Türk, Alman, İngiliz, Fransız pek çok kurum ve koleksi viri olacak. Festival boyunca piyanistler: Bru no Rigutto, Metin Ülkü, Vahan Mardirossian, Olivier Moulin verecekleri konserlerde bestecinin eserlerini seslendirecekler ve OrientaLiszt topluluğu, “Liszt’in Doğusuna Bir Seyahat” temalı müzik gösterisi yapacak. İlk konseri Bruno Rigutto açılış akşamı 20.30’da verecek. Rigutto, MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Prof. Metin Ülkü piyano sınıfıyla 13 Mart Çarşamba günü ustalık atölyesi de yapacak. l Kültür Servisi rarası Film Festivali’nde gösterim ya cek. l Kültür Servisi Werner Herzog’un San Sebastián Uluslararası Film Festivalinden de ödül almış olan filmi “Fitzcarraldo” da festivalde gösterilecek filmler arasında yer alıyor. Bulgar sanatçı Krassimir Terziev’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi “Future Unforgettable”, Versus Art Project’te devam ediyor. Üretimlerinde kendini oldukça derin bir araştırma sürecine adayan sanatçı Krassimir Terziev sergisin de, medenileştirilmiş bir ‘uzay’ yaratma çabasının çelişkilerini görünür kılmayı deniyor. “Future Unforgettable” 13 Nisan’a kadar Versus Art Project’te ziyaret edilebilecek. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle