Katalog

7 ŞUBAT 2019 PERŞEMBE SAYISAL LOTO 02, 05, 08 13, 16, 35 6 BİLEN: 797 milyon 729 bin 10 TL (1 kişi) 5 BİLEN: 4 bin 306.80’er TL 4 BİLEN: 65.50’şer TL 3 BİLEN: 10.45’şer TL ŞŞAANNSS 03, 11, 15 TTOOPPUU 17, 23 +06 5+1 BİLEN: 165 milyon 656 bin 75 TL (4 kişi) 5 bilen: 2 bin 008.35’şer TL 4+1 bilen: 228.15’şer TL 4 bilen: 26.70’şer TL 3+1 bilen: 14.60’ar TL 3 bilen: 3.45’şer TL 2+1 bilen: 4.85’şer TL 1+1 bilen: 2.90’ar TL EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN YAŞAM BELİRTİSİ 33 yıl sonra Çernobil’de ilginç keşif Sovyetler Birliği döneminde tarihin en büyük nükleer facialarından biri olarak tarihe geçen Çernobil faciasından 33 sene sonra facianın yaşandığı kasabada yaşam izlerine rastlandı. Ukrayna’nın başkenti Kiev’de facianın yaşandığı 26 Nisan 1986 tarihinde Sovyetler Birliği topraklarında yaşanan tarihin en büyük nükleer santral felaketi olarak tarihe ge çen ve tüm Karadeniz’de canlılar üzerinde olumsuz etki bırakan Çernobil faciasından 33 yıl sonra bilim adamı James Beazley önemli bir çalışmaya imza attı. Facianın yaşandığı Çernobil kasabasında yaşama dair izler arayan Beazley, kasabaya kamera ve hareket sensörleri kurdu. Ekibiyle birlikte kurduğu kamera ve sensörler ile kayıtlar alan Beazley, ilginç bulgular saptadı. Şu an bile girilmesi yasak olan kasabaya kurulan kameralar tarafından kasabada kurt, rakun, su samuru, kartal ve balık leşleri yiyen kuzgun gibi canlı türlerine rastlandı. Bu canlıların kasabanın kıyı kesimlerinde bol sulak ve ormanlık alanlarda yaşadığı tespit edildi. Facianın yaşandığı zamandan sonra bölgede hiçbir canlı nın yaşamadığı düşünülürken, Beazley tarafından ilk kez yapılan araştırmada somut olarak canlılara rastlanmış oldu. 26 Nisan 1986 tarihinde yaşanan Çernobil nükleer faciasından sonra bölge kaderine terk edildi. Felaketin ardından 120 binin üzerinde insan Avrupa’nın çeşitli yerlerine göç etti. Bardak çelişkisiŞULE ÇET’İN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN DAVA BAŞLADI Çet’in patronu sanık Çağatay Aksu birçok soruya ‘Bilmiyorum, hatırlamıyorum’ yanıtı verdi ALİCAN ULUDAĞ Ankara’da bir plazanın 20. katında ön ce cinsel saldırıya uğ rayan, ardından aşağı atılan ünivesite öğren cisi Şule Çet’in ölü müne ilişkin davada, Çet’in patronu olan tutuklu sanık Çağatay Aksu, bir çok soruya “Bilmiyorum, hatırla ŞULE ÇET mıyorum” yanıtını verdi. Şule Çet’in ölümüne ilişkin “kas ten öldürme”, “nitelikli cinsel is tismar” ve “hürriyeti tahdit” suçla rından haklarında dava açılan Ça ğatay Aksu ve Berk Akand’ın yar gılanmasına Ankara 31. Ağır Ce za Mahkemesi’nde başlandı. Aile Bakanlığı’nın katılma talebini ka bul eden mahkeme, sivil toplum örgütleri ve milletvekillerinin yap tığı çok sayıda talebi ise reddetti. Tutuklu sanık Aksu, “Biz Şule’ye dokunmadık dahi” diyerek Çet’in “düştüğünü” söylediği olayı şöy le anlattı: “Şule, 03:53 sırasında yerinden kalktı, ben gidiyorum gi bi bir şey söyledi. Peşinden gittim. Gittiğimde pencereden sarkık va ziyetteydi. Tutmaya çalıştım. Bu sırada parmağımın tendonu kop tu. Berk diye seslendim ancak mü zikten dolayı duymadı ve gelmedi. Şule, elimden kaydı düştü.” Aksu, Şule Çet’in olay gece si arkadaşına yazdığı “Keşke gel meseydim”, “Bu adam bana abayı yakmış salmıyor” mesajlarının eve gitmemek için yazdığı mazeretler olduğunu ileri sürdü. Olay yerin de temizlik yapılarak delillerin yok edildiği iddiasına ilişkin olarak da Aksu, “Olay bardakları yıkamam dan 1520 dakika sonra meydana geldi” dedi. Sanık Berk Akand ise Çet’in yanından kalktığını hatırladığını ancak daha sonra “içinin geçtiğini” belirterek “Çağatay’ın Berk diye bağırıp beni dürttüğünü hatırlıyorum. Önce müzik kapandı. Ondan sonra bilgisayarın kapanma sesini duydum, gözümü açtım. Bardak yıkama sesi de o sırada oluyor” iddiasında bulundu. Plazadaki güvenlik görevlisi Arif Deniz, olayın ardından plazadan ayrılan sanıklara yanlarındaki kadının nerede olduğunu sorduklarında Akand’ın “çıktı, gitti görmedin mi lan diye üzerine geldiğini” dediğini söyledi. Çet’in aile avukatı Umur Yıldırım hazırlanan bilirkişi raporunu mahkemeye sunarak cinsel saldırı olduğunun delillerle ortaya konulduğunu belirtti. Avukata babadan tepki Sanık avukatları Şule Çet’in majör depresif olduğunu iddia ederek, “İçtiği ilaçlar intiharı tetikledi” dedi. Sanık avukatlarının savunmasına Şule Çet’in babası İsmail Çet, “Senin kızın olsa dayanır mıydın” diye tepki gösterdi. Sanık avukatı “Davacılar 02.45’te cinsel saldırı var diyorlar ama kızın güle oynaya resimleri var” diyerek Çet’nin fotoğraflarını gösterdi. Mahkeme, Çet’in vücudunda bulunan kırıkların nedeninin tespit edilmesi ve parmaklarında sanık Akand’a ait olduğu tespit edilen DNA örneklerinin tokalaşmayla geçip geçmeyeceğinin belirlenmesi için rapor alınmasına karar verdi. Duruşma 15 Mayıs Çarşamba tarihine erteledi. l ANKARA ATASAYAR CİNAYETİNDE SANIĞA CEZA İNDİRİMİ Tahliye edildiSKKAARNADRA!L ALİCAN ULUDAĞ ya indirecek olan “kasten Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan hüküm kurulmasını istedi. başkentte bir rezidans Bozma kararı üzerine ta Ayşe Atasayar’ı öldüren dün Ankara 12. Ağır Ce Murat Akar’a “kasten öldür za Mahkemesi’nde yeni me” suçundan verilen 25 den görülen davada Atasa yıllık hapis cezasını bozmasının üzerinden davayı yeni ATASAYAR yar ailesinin avukatı, mağdurun çok yoğun şiddete den görüştü. Yargıtay’ın bozma ka uğradığını, vücudunda 66 yara ol rarına uyan mahkeme, sanığa “Kas duğunu, kafasına sert cisimli vurul ten yaralama sonucunda ölüme ne duğunu ve sanığın öldürme kastıy den olma” suçundan 12 yıl hapis la hareket ettiğini kaydetti. cezası verdi. Mahkeme, bununla da Ancak mahkeme, Yargıtay’ın boz yetinmeyerek 3 yıldır tutuklu olan masına uyarak sanığa daha önce sanığın tahliyesine karar verdi. “kasten öldürme”den verilen 25 yıl Yargıtay 1. Ceza Dairesi, adı Fa hapis cezasını geri çekerek, “yara tih Projesi yolsuzluğuna da karışan lama sonucunda ölüme neden ol Murat Akar’ın Milli Eğitim Bakan ma” suçundan 12 yıl hapis cezası lığı çalışanı Ayşe Atasayar’ı döv na hükmetti. 3 yıldır tutuklu olan dükten sonra 2 gün hastaneye gö sanığın tahliyesine de karar verildi. türmeden ölümünü bekleyerek iş Tahliye gerekçesi olarak mahkeme, lediği cinayete ilişkin davada Akar “Temyiz incelemesi uzun sürerse, hakkında “kasten öldürme” suçun sanık açısından tazminat gerektiren dan verilen 25 yıl hapis cezasını, bir durum olabilir. Bu da devletin sanık lehinde bozdu. Yargıtay, sa tazminat yükümlülüğü altına girme nığın, cezasını neredeyse yarı yarı sine neden olur” dedi. l ANKARA İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU: ARAÇLAR DURACAK Öncelik yayaların İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Öncelik Hayatın, Öncelik Yayanın” kampanyasını ülke genelinde eşzamanlı olarak başlattı. Soylu Ankara’da düzenlenen törende şunları söyledi: “Yeni kanunda 74. madde, yaptığımız değişiklik çok net: Artık kavşaklarda, trafik lambası olmayan yaya geçidinde, ayrıca trafik polisinin olmadığı yerlerde araçlar yaya geçidini gördüğü zaman ve yayayı da gördüğü zaman yavaşlayacaklar. Eskiden ne zaketle yol veriliyordu. Veya vermiyorlardı. Şimdi araçlar gelecek, yaya geçidinde duracak, yayanın geçmesini bekleyecek ve ardından yolculuklarına devam edecekler.” Kuzuların ahıYeşil Yol ahırları yıktı, kış gecesi soğukta doğan kuzular öldü Yeşil Yol köylülerin kâbusu oldu. Yol projesi, köylüleri ve yaylacıları meralardan koparıyor. Hayvancılıkla uğraşan köylülerin ahırları yol nedeniyle yıkıldı, söz verilen yeni ahırlar yapılmadı Hayvancılıktan başka işimiz yok. Bir taraftan devletimiz çiftçiye destek ve hibe veriyor, bir taraftan da bizi mağdur ediyor. Asıl işimiz bu. Bizim bundan başka bir gelir kaynağımız yok. Koyun bakıyoruz, keçi bakıyoruz, zaten burada başka bir iş de yapılamaz. Doğu Karadeniz’de, bölgedeki 8 ilin yaylalarını birbirine zorunda kaldı. Koyunların doğum yapma zamanı olduğu bağlayıp turizme açma için kuzuların dışarıda yı amaçlayan fakat büyük bir doğa katliamına neden ÖMER ŞAN doğduğunu ve gece doğan kuzuların soğuk olan Yeşil Yol projesi, yay tan öldüğünü anlatan lacıları, hayvancılıkla uğraşan Turgut Turpçi, şunları söyle aileleri ve köylüleri yaylalar di: “Bizi devletimiz mağdur et dan ve meralardan koparıyor. ti. Bizim burada kendi ahırları Bölgede küçükbaş hayvancılık mız vardı. Yeşil Yol çalışmala la uğraşan köylülerin ahırla rına karşı gelmedik, devlet de rı da yolun geçeceği güzergâha di diye ahırlarımızı kaldırdık. rastladığı için yıkıldı. Bize ‘ahırları yeniden yapaca Soğuktan öldüler ğız’ dediler, bizim yapma gücümüz yok. Hayvanlar şu an Yetkililerin sözüne güvenen da dışarıda, her gece doğuran ailelerin hayvanları soğuk ve hayvanlar oluyor, kuzular do yağışlı havalarda dışarıda kal ğuyor. Her gece 12 kuzu bura dı. Bölgede küçükbaş hayvan da telef oluyor.” cılıkla uğraşan, Rize Merkez’e bağlı Küçükçayır (Andon) kö Köpeklerle nöbet yünden Turgut Turpçi’nin “10 kişilik bir aileyiz, hay ahırları da, yolun geçeceği vanlar soğuktan etkilenme güzergâha rastladığı için, yı sin diye mecburen hayvanla kıldı. Ahırlar, söz verildiği gibi rı eve koymak zorunda kaldık. bu süre zarfında yapılmayınca Akşamları hasta babam, kö kış vakti kar ve soğukta hay peklerle beraber sabaha kadar vanlar dışarıda kaldı. Aylardır bekliyor. Bu gidişle sadece ku yayla yolu ile Askoroz Deresi zuları değil, bütün hayvanları arasındaki açık alanda bekle kaybedeceğiz. Şimdi, bize veri yen hayvanlar, karlı ve soğuk len sözler tutulmadı diye yine kış şartları altında yaşamak biz mağduruz.” l RİZE HADIMKÖY’DEKİ DEV ARAZİYE İNŞAAT İZNİ VERİLDİ Askeri alan imara açıldı Çevre protestolarına komplo diyen bakan istifa etti Belçika Flaman Bölgesi Çevre Bakanı Joke Schauvliege, ülkede iki aydır devam eden ve on binlerce kişinin katıldığı çevre protestolarını komplo olarak nitelendirmesine gelen tepkiler üzerine istifa etti. Belçika medyasında yer alan haberlere göre Schauvliege’in, katıldığı bir radyo programında istihbarat servisinden aldığı bilgilere göre çevrecile rin düzenlediği protestoların komplo olduğunu iddia ederek, “(Çevreci) Protestocuların çoğunun önceden kurgulanmış bir planın parçası olduklarından haberleri yok” değerlendirmesinde bulunması tepki çekti. Haberlerde, bakanın söz konusu söylemlerine ilişkin özür dilemesinin partisi tarafından yeterli bulunmadığı ve bakanın istifa ettiği belirtildi. l AA HAZAL OCAK Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Hadımköy’de 111 bin 235 metrekare büyüklüğündeki bir askeri alanı imara açtı. Bakanlığın yaptığı imar planı değişikliğine göre arazi sanayi, sosyal tesis, rekreasyon ve yol alanı olarak yeniden planlandı. Arazi TOKİ’ye ait. Planlara 5 Mart’a kadar itiraz edilebilecek. Bakanlık Arnavutköy Hadımköy’deki askeri alan için hazırladığı yeni imar planlarını önceki gün askıya çıkardı. Raporda “Plan değişikliği teklifine konu alan, askeri alanlardan çıkartılarak sanayi alanı, sosyal tesis alanı, rekreasyon alanı ve yol alanı olarak yeniden planlanmıştır” denildi. Toplam 202 bin 41 metrekarelik arazinin 111 bin 235 metrekarelik bölümü üzerinde değişiklik yapıldığı ifade edildi. Alanın 45 bin 406 metrekaresi sanayi alanı, 48 bin 856 metrekaresi rekreasyon alanı, 9 bin 652 metrekaresi sosyal tesis ve 7 bin 319 metrekaresi de yol olarak ayrıldı. Sanayi tesis ve sosyal tesis alanında inşaat koşulları emsal 1.20, yükseklik 3 kat olarak belirlenirken rekreasyon alanında ise inşaat koşulları emsal 0.05 ve maksimum 4.50 metre yükseklik olarak belirlendi. Sosyal tesis alanına kreş, kurs, yurt, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, yaşlı ve engelli bakımevi, rehabilitasyon merkezi, toplum merkezi, şefkat evleri gibi yapılar inşaa edilebilecek. Rekreasyon alanında ise sökülüp takılabilir elemanlardan oluşan büfe, tuvalet, çay bahçesi ve açık otopark gibi alanlar yer alabilecek. C MY B