Katalog

HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: EMİNE BİLGET Altyapı hazırlanıyorHukukçular, artan laiklik karşıtı uygulama ve söylemler için uyarıda bulundu 523 ARALIK 2019 PAZARTESİ DİYARBAKIR’DA MİTİNG Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, Türkiye’de artan laiklik karşıtı hareketlere dikkat çekerek “Diyanet İşleri Başkanlığı adım adım şeriatın altyapısını hazır lamaya devam ediyor. Laiklik, Cum huriyetin kuşkusuz tar tışma konusu edilebile cek değil değiştirilemez, vazgeçilemez niteliğidir. OZAN ÇEPNİ Artık söylem yerine eylem denilmeli ve uygulanmalıdır” dedi. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardım cısı Hüseyin Özbek de “Türkiye’nin hukuk devleti olup olmadığı konu sunda ciddi endişelere yol açmakta dır. Hukukçular ve hukuk kurumları da bu süreci kaygı ile izlemekte” di ye konuştu. Hukukçular, faizsiz finans kuru luşları denetçileri için İslami huku kun (fıkıh) referans alınarak Resmi Gazete’de yayımlanması ve son dö nemde artan laiklik karşıtı hareket ile söylemleri Cumhuriyet’e değer lendirdi. TBB Başkan Yardımcısı Hüseyin Öz Şeri hukukun referans alınarak Resmi Gazete’de yayımlanmasına dikkat çeken Eminağaoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığı adım adım şeriatın altyapısını hazırlamaya devam ediyor” dedi. TBB Yardımcısı Özbek, “Süreci kaygı ile izlemekteyiz” diye konuştu. bek, “Hukuk devletinde re faranslar hu kuk kaynak lı olmalıdır. Hukuku daya nak almalıdır. Hukuk dışın da, demokra si dışında re feranslar ara mak doğru Eminağaoğlu değildir. Tür kiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ken dilerini hukuk güvenliği altında hiss setmeleri için hukuk devletinin bütün kurumsallıkları ile yaşaması gerekir” dedi. Özbek, laiklik dışı uygulamalara ilişkin de “Bu tür çabalar Türkiye’nin hukuk devleti olup olmadığı konusun da ciddi endişelere yol açmaktadır. Da ha doğrusu Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan vazgeçeceği yolundaki endişeleri artırmaktadır. Bu nedenle hukukçular ve hukuk kurumÖzbek ları da bu süreci kaygı ile izlemektedir. Bütün bunlara rağmen yurttaşlarımız Cumhuriyetin kazanımlarından ve Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolundan, demokrasiden ve hukuk devletinden asla ödün vermeyecekler ve vazgeçmeyeceklerdir” ifadelerini kullandı. Özbek, yurttaşların ve meslek örgütlerinin demokrasi dışında bir tercihe izin vermeyeceklerini ifade etmeleri gerektiğini anlattı. Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu ise “AKP iktidarı tarafından yapılan düzenlemelerde artık doğrudan dini kurallara dayanılmaktan geri durulmuyor. Helal gıda standardı bile yaratılarak bunun gibi düzenlemelerle başlayan düzenlemelere her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Şimdi de etik kurallarda dinsel hükümlerin referans alınacağı belirtiliyor. Varlık nedeninden uzaklaşan ve kendisini anayasa ile bile bağlı hissetmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı da adım adım şeriatın altyapısını hazırlamaya devam ediyor. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olması bir yana her geçen gün din işleri devlet işi haline geliyor” dedi. Muhalefet ve demokratik kitle örgütlerinin, iktidar partisinin laikliğe aykırı eylemlerine karşı hukuk ve demokrasiyi sonuna kadar kullanması gerektiğine dikkat çeken Eminağaoğlu, “Gerçekleri her zaman halka aktaran Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırı da laikliğe saldırı demektir” ifadelerini kullandı. l ANKARA AKİT TV SUNUCUSU DAĞISTANLI’NIN GAZETEMİZİ VE YAZARIMIZ IŞIK KANSU’YU HEDEF ALMASINA TEPKİLER SÜRÜYOR AKİT TV için yargıya çağrı Basın Konseyi, yasal işlem başlatılmasını istedi. ÇGD Zonguldak Şube Başkanı Ayaroğlu kınadı. Akit TV sunucusu Fatin Dağıstanlı’nın canlı yayında “Şeriat Çalıştayı” başlıklı haberimiz ve yazarımız Işık Kansu’yu hedef alarak söylediği “Hep birlikte toplanıp Cumhuriyet gazetesinin önüne bir el bombası atalım” sözlerine basın meslek örgütlerinin tepkisi sürüyor. Meslek örgütleri, “Akit TV sunucusu hakkında yargı gereğini yapmalıdır. Nefret söylemi ve tehdit ile suç işleyen Akit’i şiddetle kınıyoruz” dedi. Basın Konseyi’nden yapılan açıklamada, Akit TV sunucusu Fatin Dağıstanlı’nın canlı yayında “manşetini beğenmediği” Cumhuriyet gazetesi ve yazar Işık Kansu’yu “bomba” ile tehdit ettiği anımsatıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bir sunucu bu sözleri nasıl söyler, bu cüreti nereden alır? Hakkında neden işlem yapılmaz? Anlaşılır gibi değil. Bu sözlerle bir gazete ve bir gazeteci, geçmişte şehit edilen onlarca gazetecinin katili karanlık odakların bombacılarına hedef gösterilmiştir. Bu sözler doğrudan tehdittir, nefret söylemidir. Demokratik hu kuk devletlerinde basın özgürdür, gazetecilerin hedef gösterilmesi, tehdit edilmesi asla ve asla kabul edilemez. Yargının iş işten geçmeden derhal devreye girmesini, Fatin Dağıstanlı ve Akit TV hakkında gereken yasal işlemi başlatmasını bekliyor, olayın takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.” ‘Geçmişini bilmeyen yok’ Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Zonguldak Şube Başkanı Ali Ayaroğlu da Akit TV’nin suç işlediğini belirterek “Gazete ve gazeteciler kamu adına görev yapmaktadır. Geçmiş dönemlerden sabıkalı Akit’in karanlık geçmişini bilmeyen yoktur. Nefret söylemi ve tehdit ile suç işleyen Akit’i şiddetle kınıyoruz” dedi. Cumhuriyet’e destek Bu arada, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Akit TV sunucusunun tehditlerine karşı bugün saat 12.00’de gazetemizin Şişli binası önünde bir araya gelerek basın açıklaması yapacak. TGS yaptığı açıklamada “Gazetenin ve emekçilerinin yalnız olmadığını ilan ediyoruz. TGS, olarak pazartesi günü saat 12.00’de gazetenin önünde yapacağımız basın açıklamasına tüm meslektaşlarımızı, dostlarımızı ve meslek örgütlerini davet ediyoruz” dedi. l Haber Merkezi KURTULUŞ ARI ‘Zulme boyun eğmeyeceğiz’ Kahramanmaraş’ta 24 Aralık 1979’da katledilen 111 kişi, katliamın 41. yıldönümünde İstanbul Sarıgazi’de düzenlenen yürüyüşle anıldı. Sarıgazi Cemevi’nin tarafından Sarıgazi Demokrasi Caddesi’nde düzenlenen anma etkinliğine birçok cemevi de destek verdi. “Maraş’ı unutma, unuttur ma” sloganlarıyla cadde boyunca yürüyen grup bir basın açıklaması yaptı. 41 yıl önce Kahramanmaraş’ta yaşanan katliamı unutturmamak için bir araya geldiklerini belirten grup adına yapılan açıklamada, “Aleviler emperyalizme, haksızlığa direnen, insanca yaşamın gereği için mücadele eden bir toplum oldukları için katledildi. İnsanlıktan çıkan bu toplumu besleyen zihniyet bugün hâlâ yaşıyor. İnsanları ayrıştırmaya devam ediyor. Kerbela’dan bu yana dinmeyen mücadele ve direniş inancımız gereğidir. Biz bu zulme baş eğmeyeceğiz. Bin yıl geçse de unutmayacağız” ifadelerine yer verildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet TEDAVİSİ İÇİN 12 BİN LİRA BORÇLANDI Gazi Ünal’ın ‘tedavi’ isyanı FETÖ’nün darbe girişimi sırasında yaralanan 15 Temmuz gazisi Sabri Ünal, tedavi olmak için 8 hastane dolaştığını ve 12 bin TL borç para bularak ameliyat olduğunu söyledi. Ünal, “Şehit yakınları ve gaziler için 300 küsur milyon TL para toplanmış ve ben ameliyat olmak için borç dileniyorum” dedi. Madalyasını iade etmişti Daha önce gazilik madalyasını iade eden Ünal, sosyal medya hesabından gaziler için toplanan paralara dikkat çekerek şehit ve gazi ailelerinin borç içinde olduğunu belirtti. Tedavi olmak için 8 hastaneye gittiğini ve istenen paraları karşılayamadığını anlatan Ünal, “Ameliyatım için İstanbul’da Nazif Bağrıaçık Hastanesi’nde 12 bin TL ameliyat ücreti istendi. Gereken ücreti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İlçe Müdürlüğü’ne ilettim. ‘Hastane masrafını siz ödeyin, biz size öderiz’ şeklinde yanıt aldım. Borç alarak doktorun verdiği ameliyat tarihinde hastaneye giderek ameliyatım gerçekleşti. Şehit yakınları ve gaziler için 300 küsur milyon TL para toplanmış ve ben ameliyat olmak için borç dileniyorum” dedi. Kolu için 240 seans, fizik tedavi için 36 bin TL’ye ihtiyaç olduğunu kaydeden Sabri Ünal, “İstanbul’da bir hastanede EMG çektirmek için 27 Ocak 2020 tarihine randevu verildi. Sekretere gazi olduğumu ve öncelik hakkımdan bahsettim. Kendisi de ‘Gazilerin bizim hastanemizde önceliği yok’ gibi laf kullandı. Fizik tedavim de yarım kaldı. Başvurduğum bol torpil arayan bir işyeri ‘o gazi AKP’li değil’ diye beni işe kabul etmedi. Siyaset, torpil, 15 Temmuz şehit yakınları için toplanan paralar boş işler. Nefes alıp verdiğiniz için şükredin! Ya Fettah! Ya Cengiz! Ya Kalyon! Ya Simit! Ya Ülker!” ifadelerini kullandı. l İç Politika Yolsuzlukları açıklayan başkana saldırı İYİ Parti Uşak Merkez İlçe Başkanı Hakan Savaş’a Uşakİzmir karayolu Hacıkadem kavşağında aracıyla kırmızı ışıkta beklediği sırada plakası belli olmayan bir minibüsten ateş açıldı. Saldırıyı son anda fark eden Savaş, başını yere eğerek saldırıdan yara almadan kurtulurken olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Basın açıklaması yapan Savaş, “Saldırıyı gerçekleştiren kişileri görmedim. Namluyu görünce hemen eğildim” dedi. Saldırıların hedefinde olan Savaş, daha önce iki kez Uşak Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Savaş, Uşak Belediyesi’nin bir iştiraki olan UTAŞ firmasının çalıştırdığı taşocağı üzerinden yapılan yolsuzlukları gündeme getirmişti. l İç Politika Miting alanına getirilen pankartta yer alan “savaş” ifadesi polis ekiplerince kesildi. ‘Savaş’ kelimesine yasak Diyarbakır’da düzenlenen “Toplumsal barış ve insanca bir yaşam için demokrasiyi inşa edelim” mitinginde savaş karşıtı pankartlar polis tarafından sansürlendi. “Ranta, talana, faize, israfa, savaşa değil emekçiye bütçe” yazılı pankart, “savaş” kelimesi kesildikten sonra miting alanına alındı. Amed Emek ve Demokrasi Platformu tarafından dün Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitinge çok sayıda sivil toplum örgütü, siyasi parti, sendika temsilcileri ile yurttaşlar katıldı. Farklı işkollarında örgütlü emekçilerin iki koldan alana girdiği mitingde, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. Mitingde “Kayyım atayarak, ihraç ederek, açığa alarak bizi susturamazsınız”, “Savaşa karşı barış” ve “Halkın bütçesini savaşa peşkeş çektirmeyeceğiz” pankartları ise içeriye alınmadı. “Savaşa, faize, israfa değil, emekçiye bütçe” pankartındaki “savaş” kelimesi bıçakla kesilerek miting alanına alınmasına izin verildi. Mitingde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, baskı ve yoksullaşmaya dikkat çekerek AKP’nin, bütçenin yükünü emekçilere yüklediğini söyledi. Artan işsizliğe dikkat çeken Gezen, “Bir yandan işsizlikten evine ekmek götüremeyenler ve çaresizlikten intihar edenler, diğer yanda bir yemeğe 50 bin lira verenler var. Bir yandan elektriğe gelen zamlar, elektrik borcunu ödemeyenler, diğer yandan elektrik borcunu ödeyemeyen çiftçiler var. Yetmiyor, İşsizlik Fonu’na el atıyorlar. Bu tablo uzayıp gider. İnsanlık dışı koşullarda yaşamaya, irademizin gasp edilmesine ırkçılığa, kadınların köleleştirilmek istenmesine hayır” diye konuştu. l Haber Merkezi ACİLLER YÜZDE 455 ARTTI Her gün 40 sağlıkçıya saldırı CHP tarafından hazırlanan hekimler ve sağlık personeline yönelik şiddetle ilgili politika notunda, “CHP, sagˆlık c¸alıs¸anlarının can gu¨venligˆini sagˆlayacak sert ve caydırıcı o¨nlemleri alacaktır. Sagˆlık c¸alıs¸anlarına kars¸ı is¸lenen suc¸lar adli suc¸ olarak degˆil, kamu sagˆlıgˆına kars¸ı is¸lenen suc¸ kapsamına alınacaktır” denildi. CHP’den yapılan açıklamaya göre, Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel başkanlığındaki CHP Bilim Platformu tarafından son dönemde artan hekimler ve sağlık personeline yönelik şiddetle ilgili politika notu hazırlandı. Türkiye’de her gün ortalama 40 sagˆlık çalıs¸anının, fiziksel, psikolojik ve sözel s¸iddet biçimlerinden birine maruz kaldığı belirtilen politika notunda, her saat bas¸ı birden fazla sagˆlık c¸alıs¸anının s¸iddete ugˆradığı bildirildi. Politika notunda sagˆlık c¸alıs¸anlarının do¨rtte u¨c¸u¨nün c¸alıs¸ma yas¸amlarında en az bir kere s¸iddete maruz kaldığı belirtildi. Türkiye’deki tu¨m hastanelerde acil servislere mu¨racaat sayısının 2002 yılında 20 milyonken 2015’te 111 milyona ulas¸tığına dikkat çekilen değerlendirmede, “13 yıl ic¸inde acile bas¸vurularda yüzde 455 artıs¸ yas¸anmıs¸tır. Tu¨rkiye, bir yıl ic¸inde acil servise bas¸vuru sayısının u¨lke nu¨fusundan fazla oldugˆu tek u¨lkedir” denildi. l AA