22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 5 KASIM 2019 SALI EDİTÖR: CAFER KURT HABER Hain mi, kahraman mı, casus mu?  “ABD hükümeti, tüm dünyada bugün yayımlanan kitabım hakkında dava açtığını duyurdu. Bu, hükümetin okumanızı istemediği kitaptır.” 17 Eylül 2019’da resmi Twitter hesabında bu açıklamayı paylaştı Edward Snowden. Söz ettiği kitap, Metropolitan Books tarafından yeni yayımlanan “Permanent Record”. Henüz Türkçe olarak basılmayan kitabın adı “Kalıcı Kayıt” anlamına geliyor.  Snowden, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın eski sistem analisti (NSA) ve Merkezi İstihbarat Dairesi’nin (CIA) eski çalışanı.  11 Eylül’den sonra Amerikan hükümeti, telefon konuşmaları ve internet üzerinden yapılan tüm iletişimi takibe alınca, Snowden, 2013’te gizli belgeleri gazetecilere sızdırmıştı. O dönemde belgeleri İngiltere’de The Guardian, Amerika’da The Washington Post gazeteleri yayımlayınca büyük bir tartışma başladı. ABD hükümet yetkililerine göre bu kitlesel izleme, bir daha 11 Eylül benzeri bir terörist saldırıya uğramamak için halkın güvenliği açısından yapılmıştı. Fakat telefon ve internet üzerindeki tüm iletişimin devlet tarafından gizlice izlenmesi, Amerikan anayasasına açıkça aykırı... Bu tartışma devam ederken, Snowden’ın sızdırdığı belgeleri yayımlayan gazeteler, ABD’nin en saygın gazetecilik ödüllerinden Pulitzer’in “kamu hizmeti” dalındaki ödülüne layık görüldü. Kimseye açıklanamayan bir sırla yaşamak  2013’ten beri Moskova’da yaşayan Edward Snowden’ın kitabını merakla okudum. Daha önce gazeteci ve yönetmen Laura Poitras ve Glenn Greenwald ile Hong Kong’da buluşarak gizli belgeleri onlara verdiği süreci anlatan Citizenfour adlı belgeseli de izlemiştim.  Kitapta, “Söylenemeyen bir sır ile yaşamaktan daha zor bir şey yoktur” diyor Snowden. Ama NSA ve CIA’da çalışıp bunu kurum dışındaki insanlardan saklamak zor olsa da, en azından kurumdaki çalışma arkadaşlarınızla paylaşabildiğinde, bir açıdan eğlenceli olduğunu da ekliyor.  Oysa birlikte yaşadığı insana bile tek kelime edemediği bir sırrı olduğunda, içine düştüğü yalnızlık tarifsiz.  Belgeseli gerilimli bir film gibi izlerken, Snowden’ın kendini kapattığı otel odasındaki endişelerinin aktarılışı ve sürece dair ayrıntılar çok ilgimi çekmişti.  NSA’dan bilgileri kopyalamak için taşınabilir bellek ve klasik bilgisayarları kullanışı, sınırlı zamanda kopyalamayı bitirmek için acele edişi çarpıcıydı. En önemlisi de, bu gerçek olayların kurgu görüntülerle değil, olaylar olurken gizlice kaydedilmiş görüntülerle yansıtılmasıydı. Liseyi dışarıdan bitiren gencin yükselişi 339 sayfalık kitapta daha önce açıklananlara ek olarak bomba etkisi yaratacak bir sır ifşası yok. Ama Snowden’ın ifadesiyle, “lisede ev ödevi yaparken 1000 kelimeden fazla yazma isteği duymayan” biri için ustalıkla kaleme alınmış.  Üniversite diploması bile yokken, liseyi dışarıdan bitirmiş bir insanın, çok genç yaşta sistem analisti olarak CIA’ya girip NSA’da yükselişine şaşırıyor insan... Sahil koruma görevlisi bir baba ile federal mahkeme çalışanı bir annenin bilgisayarlara meraklı oğlunun sıra dışı hayatını akıcı bir dille anlatan, iyi bir özyaşamöyküsü “Permanent Record”.  Yasaya aykırı sırları gizlemek suça ortak olmaktır Kitabı bitirdiğinde birçok insanın aklına gelen soru belli:  Hükümetin anayasaya aykırı gizli sırlarını gazetecilere veren Snowden vatan haini mi, kahraman mı, yoksa casus mu?  Bu olayda mutlaka henüz açıklanmayan sırlar var. Ama bence bir şey kesin:  Bireyler ya da kurum ve hükümet yetkilileri anasayasaya aykırı suç işlediğinde, susmanın suça ortak olmak anlamına geldiğine kuşkum yok.  Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri sahiplerini buldu Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin önceki başkanlarından Burhan Felek adına düzenlenen “Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri”ne değer bulunan 15 gazeteci dün ödüllerini aldı. Törende meslekte 50 yılını tamamlayan Ahmet Özdemir, Burçak Evren, Burhan Ayeri, Fikret Ercan, Filiz Ozankaya, Garbis Özatay, Güray Öz, Hasan Cemal, Nejat Seçen, Ragıp Zarakolu, Reha Erus, Sedat Sertoğlu, Süleyman Coşgun, Şahin Tekgündüz ve Şakir Şad ödüllerini aldı. Törenin ardından TGC’ye yeni üye olan gazetecilerin rozet töreni yapıldı. l Haber Merkezi Berin Nadi’yi özlemle anıyoruz Yaşamını Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet Devrimi’ne adayan Cumhuriyet Vakfı Kurucu Başkanı, gazetemiz eski İmtiyaz Sahibi Berin Nadi’yi aramızdan ayrılışının 18. yılında özlemle anıyoruz. Berin Nadi için bugün Edirnekapı Şehitliği’nde bulunan mezarı başında saat 14.00’te anma töreni düzenlenecek. Tö rene gazetemiz çalışanları ve yazarları katılacak. Atatürk’ün yakın arkadaşı şair Celal Sahir Erozan’ın kızı, Nadir Nadi’nin eşi (Yadigar) Berin Nadi, Nadir Nadi’nin sağlığının bozulduğu yıllardan itibaren sorumluluğunu üstlendiği Cumhuriyet gazetesinin yaşatılabilmesi, Cumhuriyet ilkelerinden ödün verilmeme si için çaba göstermişti. 1991’de Nadir Nadi’nin ölümünden sonra Cumhuriyet Vakfı’nı kuran ve İmtiyaz Sahibi olan Berin Nadi, mal varlığını Cumhuriyet gazetesinin bağımsızlığını koruyarak sürdürebilmesi için vakfa bağışlamıştı. Berin Nadi, 5 Kasım 2001 günü 91 yaşında hayata veda etti. l Haber Merkezi Berin Nadi Vaatler dağ olduMEB’in 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Programı, gerçekleşmeyen hedefleri ortaya koydu Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) “2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı”nda yer alan hedefleri, eğitim alanında gerçekleştirilemeyen vaatleri gözler önüne serdi. 2019’da tamamlanamayan hedefler önümüzdeki yıla aktarıldı. Bütçe yeter sizliği nedeniyle bekletilen vaatler süre sınırı konulmadan programa eklendi. 2019’da 22 politika/tedOZAN bir ve yürütülecek faaliyeÇEPNİ tin sıralandığı programda bu sayı 2020 yılında 63’e yükseldi. Programda, taslağı hazır olmasına karşın bütçe yetersizliği nedeniyle gündeme getirilemeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu, yerleştirme sorunları nedeniyle geri adım atılan tekli eğitime geçiş, 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması ve müfredatın yeniden şekillendirilmesi başlıkları yer aldı. 2019’da aralık ayını hedef süre olarak gösteren programda bu yıl 2019’da tamamlanamayan hedefler önümüzdeki yıla kaldı. Öğretmenlik Meslek Kanunu, tekli eğitime geçiş, 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması ve müfredatın yeniden şekillendirilmesi konularında bu kez süre belirtilmedi. Kadın üniversitesi de hedefler arasında yer aldı. herhangi bir süre belirtilmedi. Kadın üniversiteleri MEB, “milli, manevi ve evrensel değerler esas alınarak, küresel gelişmeler ve ihtiyaçlar” için yeniden müfredat değişikliğine gidileceği belirtildi. Programda, mesleki ve teknik eğitim için de “niteliğin artırılması” amacıyla özel sektörle protokoller imzalanması, “Sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda müfredat güncellenmesi çalışmalarına devam edilecektir” hedefi yer aldı. Lise öğrencilerinin üniversitedeki bilimsel etkinliklere katılımları, laboratuvar ve araştırma imkânlarından faydalanabilmeleri için işbirliği protokolleri, okul yöneticiliğinin profesyonel bir meslek haline getirilmesine yönelik çalışmalara da programda yeniden yer verildi. Japonya örneği incelenerek sadece kadın öğrencilerin kabul edildiği kadın üniversitelerinin kurulması, 2023 yılı itibarıyla en az 2 ünversitenin dünya sıralamasında ilk 100’e, en az 5 üniversitenin de ilk 500’e girmesi hedeflendi. Yükseköğretimde hukuk, sağlık ve mühendislik alanlarının asgari başarı puan şartının artılması ve uygulamanın kapsamının genişletilmesi, vakıf yükseköğretim kurumlarının akademik personelinin özlük hakları asgari düzeyinin devlet üniversiteleriyle aynı seviyeye getirilmesi için mevzuat çalışmasına başlanması planlandı. l ANKARA DevamsızlıĞA valiler BAKACAK Programda okulöncesi eğitimi zorunlu hale getirmeyi planlayan MEB, 5 yaşa yönelik 2018’de 75.1 olan net okullaşma oranını 2019’da sadece 75.2’ye taşıyabildi. 2020 hedefi de yüzde 77 olarak açıklandı. Tekli eğitime yönelik hedefleri de açıklayan MEB, ilkokulda yüzde 62.2 olan tekli eğitim oranını 2020’de yüzde 75’e, ortaokulda yüzde yüzde 70.1’den 73’e, liselerde de yüzde 94.2 olan oranı 2020’de yüzde 96’ya çıkarmayı planladı. Çocukların artan devamsızlık sorununa karşı da devamsızlık raporu ve “Devamsızlık Eylem Planı” hazırlanarak valilikler tarafından uygulanması hedeflendi. Poşetli okul yolu Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı İncirlik Cumhuriyet Mahallesi’nde oturan çocuklar okula gitmek için diğer yola göre 1.6 kilometre kısa olan tarla yolunu kullanıyor. Toprak yolun kış aylarında çamurla kaplı olması nedeniyle öğrenciler ayaklarına poşet geçirip engebeli yolu aşarak okula ulaşıyor. Bazı ve liler çocukları ile birlikte tarla yolundaki engebeleri aşarken, bazı çocuklar tek başına okula gidiyor. Yolda poşetleri parçalanan ve ayakları çamur olan çocuklar ise okul idarecilerinden uyarı alıyor. Çocuklarının her gün okula gitmek için zahmet çektiğini belirten veli Halime Beyrüz, “Başka yolumuz yok. Diğer yoldan gitmek için servise vermemiz lazım. Ona da durumumuz yok. 45 çocuğu okula giden veliler de var ve servis parasını verme şansları yok. Dar gelirli aileleriz hepimiz. Yollarımız çamur içerisinde. Okula perişan halde gidiyorlar, uyarı alıyorlar. Bir an önce bizim yollarımızın yapılmasını istiyoruz” dedi. l İHA chp’nin raporuna karşı İÇİŞLERİ BAKANLIĞI RAPORU Kılıçdaroğlu’na linci savunan rapor ALİCAN ULUDAĞ İçişleri Bakanlığı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çubuk’ta saldırıya uğramasına ilişkin CHP’nin hazırladığı rapora karşı “savunma” gibi bir “karşı rapor” hazırladı. “CHP’nin Çubuk Raporundaki İddialara İlişkin Gerçekler” başlıklı raporda, yaşananlar anlatılırken “saldırı” ifadesi yerine “protesto olayları” denildi. Yaşananlardan tamamen CHP lideri ve korumaları suçlanırken, olayın önceden “planlanan provokasyon” olmadığı savunuldu. İçişleri Bakanlığı tarafında hazırlanan 55 sayfalık raporda, saldırıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında “olaylara karıştığı değerlendirilen 90 şahıs hakkında inceleme yapıldığı, 11 kişinin kimlik tespit çalışmalarına devam edildiği belirtildi. Raporda, “Toplam 101 şahısla ilgili adli soruşturma halen devam etmektedir” denildi. CHP’nin raporunda saldırıya müdahale edilirken biber gazı kullanılmamasının eleştirilmesine karşılık, İçişleri Bakanlığı, “Biber gazı, açık alanda hava hareketiy le birlikte arzu edilmeyen alanlara da yayılan bir maddedir. Şehit cenaze töreni yapılmakta olan bir mahallede topluluğun dağıtılması için biber gazı kullanılması uygun görülmemiştir. Muhtemelen Kemal Kılıçdaroğlu da böyle bir uygulamaya arzu etmeyecektir” değerlendirmesini yaptı. Çubuk İlçe Jandarma Komutanının olaylardan önce planlandığı üzere, şark görevine tayin edildiği öne sürülen raporda, “CHP, bu komutanı şikayet etmiş olup, hakkında halen adli tahkikat yürütülmektedir. CHP’nin, bu personelin tayinini gündeme getirerek neyi amaçladığı anlaşılamamaktadır” ifadesi kullanıldı. Rapordaki tespitler Raporun sonuç kısmında, şu iddialarda bulunuldu: n Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP heyeti, Akkuzulu’daki şehit cenaze törenine katılma kararı verirken “kimseye haber verilmeksizin son anda törene katılmışlardır. Mülki makamlar ile bölgenin güvenliğinden sorumlu jandarma komutanlıkları önceden haberdar olmadıklarından bu katılım için zamanında risk değerlendirmesi ve buna uygun kuvvet planlaması yapamamışlardır. n Olayla ilgili çalışmalar yapılmış, olayda önceden planlanan provokasyon olduğu yönündeki iddialara dayanak teşkil edecek hiçbir emare bulunmamaktadır. n Tasvip edilmesi mümkün olmayan üzücü olayın engellenmesi adına tüm kurumlar ve kamu görevlileri ellerinden gelen tüm imkan ve çabayı kullanmış olmalarına rağmen, yaşanan olaylar çarpıtılarak yeni bir senaryo yaratılarak çok sayıda vatandaş ve kamu görevlisi suç örgütü mensubu gibi gösterilmeye çalışılmıştır. l ANKARA TED Başkanı Pehlivanlıoğlu, burs verdikleri öğrencileri ayrıştırmadıklarını belirtti. Hedef 10 bin öğrenciye burs Türk Eğitim Derneği (TED), maddi yetersizlikler nedeniyle öğrenim göremeyen öğrencilere burs sağlamak amacıyla “Cumhuriyet Balosu” düzenledi. TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, “Biz biliyoruz ki Türk gençliğinin eşit ve nitelikli eğitim alması, Türk eğitim sisteminin dünya standartlarına erişebilmesi için ayaktayız” dedi. Ankara’da bir otelde düzenlenen programa TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, TED Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Belgin Ayvaşık, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan, Türk Sanayici İşadamları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Veli Sarıtoprak’ın yanı sıra sanat, medya ve akademi dünyasının önde gelen isimleri katıldı. ‘Cumhuriyeti sevin’ TED Başkanı Pehlivanoğlu, yaptığı konuşmada, “Türk Eğitim Derneği’nin el uzattığı 3 bin burs alan öğrencimizi düşündüğüm zaman bu ülkenin geleceğine olan inancımın artmasıyla hissettiğim tek bir şey var; gurur. Çünkü bu 3 bin öğrenci bugün Türk Eğitim Derneği’nin gayretleriyle, sizlerin destekleriyle 10 bin öğrenciye çıkacak” dedi. 92 yıl önce kurulan TED’in bir “vasiyet” olduğunu belirten Pehlivanoğlu, burs verdikleri öğrencileri ayrıştırmadıklarını anlattı. Pehlivanoğlu, “Tek bir isteğimiz var; bayrağınızı sevin, insanınızı sevin, Cumhuriyeti sevin, demokrasiye inanın. Vatanı güçlü yapan nasıl yönetildiğidir, demokrasiye inanmaktır. Vatanı güçlü yapan, yetiştirdiğiniz her bireyin değerleriyle, inancıyla, kültürüyle ama Cumhuriyetine sonuna kadar bağlı çağdaş bir şekilde yetiştirilmesidir. Onun içindir ki Cumhuriyet kuşun kanatlarıdır. Cumhuriyet erdemli insanların rejimidir. Cumhuriyet, bir gün adil bir Türkiye ve adil bir dünya düzenine inanmaktır” dedi. Konuşmaların ardından, bu yıl 40. sanat yılını kutlayan Yeni Türkü grubu, burslu öğrenciler yararına konser verdi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle