21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 54 EKİM 2019 CUMA CHP lideri Kılıçdaroğlu, Saray’ın Millet İttifakı’nı bozmak için çalıştığını söyledi İstihbarat devrede İYİ Parti için 3. ittifak senaryosu SELDA GÜNEYSU “HDP ile yakınlığı gerekçe göstererek CHP’den uzaklaşma sinyali veren” İYİ Parti için kulislerde, “üçüncü ittifak senaryoları” konuşulmaya başlandı. Buna göre İYİ Parti’nin, “AKP’ye tepkili seçmeni de bünyesinde tutmak” amacıyla, “CHP ile genel ve yerel seçimlerde yaptığı işbirliğini sonlandıracağı, bunun yerine ise 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine Saadet Partisi (SP), Demokrat Parti (DP) ve eski bakan Ali Babacan ile eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurmayı planladığı yeni partileri de içine alarak gitmek isteyebileceği” ifade ediliyor. “AKP’ye karşı merkez sağ hamlesi” olarak nitelendirilen bu hamlenin seyrini ise “yeni kurulacak partilerin belirleyeceğine” dikkat çekiliyor. ‘AKP ile işbirliği zor’ Parti kulislerinde İYİ Parti’nin “AKP ile yakınlaşma olasılığının zor olduğu” görüşü dile getiriliyor. Partinin “AKP ile bir işbirliği yapması durumunda, AKP politikalarına tepki gösteren ‘merkez sağ’ ve ‘ülkücü’ tabanın tepki göstereceği, 2023’e giden süreçte de oy kaybedebileceği” değerlendirilirken, “merkez sağ” ve “ülkücü” tabanı elinde tutmak isteyen İYİ Parti’nin “CHP ile işbirliğini sonlandırarak” SP, DP ve Babacan ve Davutoğlu’nun yeni partilerini de içine alıp “yeni bir bileşen altında bir araya gelebileceği” ifade ediliyor. Bu noktada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Karamollaoğlu’nun gerçekleştirdiği 2 saati bulan görüşme de anımsatılıyor. İYİ Parti’nin yeni parti için “kuruluş aşamasında izleyeceği yol, oluşturacakları parti politikası, AKP seçmeninden oy alma potansiyeli, partiye katılacak isimler” gibi kriterleri bulunduğuna da dikkat çekiliyor. Bu nedenle kulislerde konuşulan “üçüncü ittifak hamlesinde yeni kurulacak partilerin belirleyici rol üstleneceğine” işaret ediliyor. l ANKARA ‘KİRLİ SU’ YARGIYA TAŞINDI Yavaş’tan Gökçek’e suç duyurusu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında suç duyurusunda bulundu. Gökçek’in Ankara’nın içme sularının kirli olduğunu iddia ederek, son dönemde yaşanan salgın hastalıkları bu kirliliğe bağlaması yargıya taşındı. Yavaş, Gökçek hakkında, “halk arasında korku ve panik yaratmak amacı ile asılsız iddialarda bulunduğu” gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başkan Yavaş, asılsız sosyal medya paylaşımları nedeni ile Gökçek hakkında soruşturma yürütülüp kamu davası açılmasını talep etti. Bakan da yalanladı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da konu ile ilgili soruları , “İçme sularında geçmiş yıla göre bir farklılık olmadığı, gelen hastaların sıklığının da sayısının da geçen yıldan ciddi anlamda farklı olmadığını gördük. Salgın mevsimsel ve dönemsel. En azından sulardan olmadığını söyleyebiliriz” şeklinde yanıtlamıştı. l ANKARA/Cumhuriyet Kadıköy Belediyesi ile Hamidiye Su anlaştı Bazı kamu kurumlarının Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı seçilmesinin ardından belediyeye ait Hamidiye Su kullanmayı bırakmasına yönelik tepkiler sürerken Kadıköy Belediyesi, Hamidiye Su ile sözleşme imzaladı. Kadıköy Belediyesi’nin artık tüm birimlerinde Hamidiye Su kullanacağı açıklandı. Anlaşma kapsamında 19 birim için aylık ortalama 950 adet damacana, 27 bin adet pet şişe su alımı yapılacağı bildirildi. l İç Politika CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın sona ereceği iddialarına ilişkin, “Sanmıyorum” dedi. Kılıçdaroğlu, ittifakın bozulması için özel çaba sarf edildiğini belirterek “Araya pek çok kişiyi koyuyorlar, istihbarat elemanları dahil olmak üzere devreye konulup ‘Millet İttifakı’nı nasıl bozarız’ arayışı içindeler. Ben bu ittifakın bozulacağını sanmıyorum” ifadelerini kullandı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, önceki gün bir grup gazetecinin soruların yanıtladı. İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu’nun “CHP, HDP ile ittifak yaparsa biz orada yokuz” yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin ittifakını bozmaya yönelik bir Saray hareketi bu. Çünkü Saray, bu ittifakın bir şekilde bozulmasını istiyor. Araya pek çok kişiyi koyuyorlar, istihbarat elemanları dahil olmak üzere devreye konulup, ‘Millet İttifakı’nı nasıl bozarız’ arayışı içinde Kılıçdaroğlu, “İstihbarat elemanları dahil olmak üzere devreye konulup, ‘Millet İttifakı’nı nasıl bozarız?’ arayışı içindeler” dedi. ler. Ben bu ittifakın bozulacağını sanmıyorum” yanıtını verdi. ‘Kol kola değiliz’ “HDP ile kol kola mısınız” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Hayır efendim, hiçbir partiy le kol kola değiliz. Demokrasi konusunda, kim demokrasiyi savunuyorsa, biz de onlara saygı duyarız, tek adam rejimine kim karşıysa saygı duyarız. Vatandaşın sorunlarını çözme konusunda kim düşünce üretir, yol, yön CHP’nin oran tavrı netCHP’li Özel ‘Tek adam rejimi dışında bir şeyi müzakere edemeyiz’ dedi CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı’nın salt çoğunluk yerine yüzde 40 oranıyla seçilmesinin önerilmesiyle başlayan tartışmaya ilişkin, “Biz tek adam rejimini ortadan kaldırmak dışında bir şeyi müzakere edemeyiz” dedi. Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında iktidarın kendi yazdığı anayasayı kendisinin çiğnediğini belirterek “Erdoğan’a anayasa yaptılar, her doğana uygun yapılacak bir toplumsal mutabakat metni olmadığı için daha 2 yıl önce üzerine diktikleri elbisenin, Erdoğan’a bile bir tarafı uzun, bir tarafı kısa gelmeye başla dı. Tadilat ihtiyacı bir yorlar” dedi. noktada” dedi. AKP Özel, bu tartışmada kurucularından eski CHP’nin tutumuyla ilgili “CHP bakan Faruk Çelik’in olarak tutumumuz soruluyor; “ağızdaki baklayı çı biz öyle çıtanın yeriyle ilgi kardığını” vurgula li değiliz. Biz bu başkanlık sis yan Özel, “Ağızda temini, çakma ve Türkiye ti ki bakla, bir plan da pi dedikleri, ama Türkiye’yi hilinde mi çıktı yok mahcup eden, tek adam re sa kendiliğinden çık Özgür Özel jimini ortadan kaldırmak dı tı da duyanların ho şında bir şeyi müzakere ede şuna mı gitti bilin meyiz. Kuvvetler ayrılığının mez; Çelik, ‘50 artı 1 zor, 40 ar tam olarak tesis edildiği, yar tı 1’e tadil edelim’ dedi. Çıtayı, gı bağımsızlığının sağlandığı, 16 50 artı 1’i biz koymadık. Rejime Nisan’dan kurtulan, 12 Eylül ile kasteden anayasa değişikliğinin hesaplaşan, darbe anayasasının mimarları koydular. Yüksek at tortularından kurtulmuş gerçek lamada 50’yi yakalayamayanlar, bir parlamenter sistem için va ‘Çıtayı 40’a indirir misiniz’ di rız” diye konuştu. l ANKARA Kılıçdaroğlu tem üretirse saygı duyarız. HDP de bu ülkede 6 milyon kişinin oyunu almış bir siyasi parti. Yasadışı işlem varsa bu ülkenin savcısı var, istihbarat örgütü var, mahkemeleri var, gereğini yaparlar” dedi. l İç Politika vekillerin kampı başlıyor MAHMUT LICALI CHP TBMM Grubu, yeni yasama döneminin başlamasıyla birlikte CHP lideri Kılıçdaroğlu başkanlığında kampa giriyor. Kamp, 46 Ekim’de Abant’taki Büyük Abant Oteli yapılacak. Milletvekilleri kampa eşleri ve çocuklarıyla katılabilecek. Kampta, yeni yasama dönemi faaliyetleri, güncel siyasi ve ekonomik gelişmeler görüşülecek. Kamp programı bugün milletvekillerinin otele giriş yapmasının ardından 19.00’da Metin Zakoğlu’nun “standup” gösterisi ile başlayacak. Gösterinin ardından ilk gün sona erecek. ‘Muhalefet getirirse tartışırız’ diyen Erdoğan, MYK’de önerinin saçma olduğunu söyledi AKP’de 50+1 şaşkınlığı EMİNE KAPLAN TBMM’nin yeni yasama yılı programlarında gazetecilere verdiği yanıtlarla “yüzde 40” tartışması başlatan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, partisinin MYK toplantısında “Ne saçma bir şey, nereden çıktı!” dediği öğrenildi. AKP yöneticileri, Erdoğan’ın ilk açıklamaları yorgunlukla yaptığını, net ifade edemediğini belirterek “Bizim gündemimizde böyle bir şey yok, bu konu kapandı” görüşünü dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde barajın yüzde 50+1’den yüzde 40’a düşürülmesi tartışmasında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, gazetecilerin sorularına yanıt olarak art arda yaptığı açıklamalar kafaları karıştırdı. Erdoğan, ilk olarak TBMM’de yeni yasama yılı için düzenlenen özel oturumun ardından gazetecilerin soruları üzerine “Bu konunun konuşma yeri Meclis’tir. Anayasa değişikliği gerektirir. Nerede konuşulur, burada. Biz sadece iktidar olarak ön hazırlığı yaparız. Ön hazırlığımızı buraya getirebiliriz. Onun için de tabii iktidarı ile muhalefeti el ele vererek gerçekleştirebiliriz” açıklamasını yaptı. Erdoğan, 3 saat sonra katıldığı resepsiyonda bu kez topu muhalefete attı. Erdoğan, “Halkımızın büyük bir çoğunluğuyla bu onaylandığına göre, şimdi bunu tekrar revize edip gündeme getirmek siyasetçi ciddi Babacan ve Davutoğlu Cenazede buluştu AKP’den istifa eden ve yeni parti kurma çalışmalarını sürdüren eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile eski Bakan Ali Babacan, eski Hazine Müsteşar Vekili Cavit Dağdaş’ın annesi Nahide Dağdaş’ın Ulus’taki Hacı Bayram Veli Camii’ndeki cenaze töreninde bir araya geldi. Cenaze törenine eski bakanlar Beşir Atalay ve Sadullah Ergin de katıldı. yetiyle yakışmaz. Böyle bir şey olacaksa bu bizim değil, adı üzerinde muhalefetin yapacağı bir iştir, bizim işimiz değil” dedi. Erdoğan, “Muhalefetten gelirse destek verir misiniz” sorusu üzerine “Muhalefetten ne gelirse gelsin hepsini değerlendirmeye, tartışmaya açığız, hazırız” karşılığını verdi. AKP’nin önceki günkü MYK toplantısında da konu gündeme geldi. Erdoğan’ın “Ne saçma bir şey, nereden çıktı bu!” dediği ve gündemlerinde böyle bir konunun olmadığını söylediği öğrenildi. Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, MYK sürerken düzenlediği basın toplantısında “Gündemimizde yok” açıklamasını yaptı. Bir MYK üyesi, Erdoğan’ın açıklamaları arasında çelişkilerin sorul ması üzerine “Yorgunlukla ifadeyi net yapamadı. Kafasındakiyle söylediği başka bir şeydi. Biz iyi bir şey yaptık, çok biliyorsa muhalefet yapsın demek istedi ama ifade edemedi. Bitti bu konu, biz açmadık zaten” yorumunu yaptı. Bir başka parti yöneticisi de, Erdoğan’ın soru üzerine Faruk Çelik’in açıklamasını ilk kez duyduğunu, ilk anda şaşkınlıkla bir değerlendirme yaptığını, Meclis’teki süreçlere dikkat çekmek istediğini savundu. Aynı yönetici, “Yüzde 50+1 Türkiye için olmazsa olmazdır. Türkiye’nin demografik yapısı açısından yüzde 50+1 gereklidir. Çünkü bu oranla kimseyi dışlayamazsın, ama bunun altına düşülürse dışlanan kesimler olur” görüşünü dile getirdi. l ANKARA İmamoğlu’nun ilçe turları sürüyor İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün ilçe belediyelerine yaptığı ziyaretler kapsamında Eyüpsultan’daydı. Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, ilçenin sorunlarıyla ilgili İmamoğlu ve kurmaylarına sunum yaptı. 39 belediye başkanı ile bir araya geldikleri toplantıda alınan karar uyarınca ortak masalar kurulduğunu anımsatan İmamoğlu, “Bütün ilçelerimizi 11.5 ay içerisinde hızlıca gez mek istiyoruz. Belediye olarak kendi kurumsal hafızamız dışında, ilçelerin de kendi içindeki hafızalarını anlamak, not etmek ve bir yol haritası belirlemek istiyoruz” dedi. Sırasıyla Üsküdar, Esenyurt ve Küçükçekmece ilçelerini ziyaret ettiğini söyleyen İmamoğlu, “Umarım bu ilişki, bu diyalog İstanbul adına hep böyle devam etsin. Çünkü, faydasını görecek olan 16 milyon insanımız” diye konuştu. İç Politika Hamidiye bir sudur, iç iç kudur Bundan yaklaşık 120 yıl önce Sultan II. Abdülhamit’in emriyle Kemerburgaz civarındaki membaından çıkarttırılıp İstanbul’un dört bir yanındaki çeşmelere taşıtılan ve bu çeşmelerden seneler boyu akan Hamidiye suyu... Düne kadar sadece bir suydu. Artık siyasi bir sinyal. Bir zamanlar... Birileri badem bıyık bırakırdı, birileri pos. Birileri mehter takımına ritim tutardı, birileri Kızılordu’ya. Birileri Necip Fazıl okurdu, birileri Nâzım Hikmet. Birileri Cumhuriyet gazetesi alırdı, birileri Zaman gazetesi. Birileri Kanal 7 izlerdi, birileri NTV. Birileri Eti ürünleri yerdi, birileri Ülker. İnsanlar ve kurumlar şimdi hızla yeniden ikiye ayrılıyorlar. Hamidiye suyu kullananlar ve kullanmayanlar. HHH İstanbul’da bir zamanlar saraylardan, yoksul mahallelere, okullardan hastanelere tam 148 çeşmeden akan Hamidiye suyu hâlâ var ama bu çeşmelerin çoğu artık yok. Olanların kimi kör, suları akmıyor. Suyu akanların pirinç muslukları çalınmasın diye asma kilitlerle korunuyor. Ayakta kalanların çoğu yüksek binaların ve vahşi ortamların arasında varla yok arası sıkışmış duruyor. Özensizce yapılmış yarım yamalak restorasyonlar... Önlerine hunharca park etmiş arabalar... Artlarına küstahça dikilmiş heyula gibi binalar... Mermer haznelerinde bazen çöpler... Bazen ıslak kartonlara ve kirli battaniyelere sarılmış yatan ve sokakta yaşayan yarı ölü insanlar... Hamidiye suyunun bir zamanlar uzaklardaki kaynaklardan şehre taşıyan bir padişahın hayalinden çıkıp; Cumhuriyet rejimini alt edip padişahlık dönemine özenerek ülkeyi saraylardan yöneten bir iktidarın hayaline varana kadar başına gelenlerin hepsi... Aslında bu ülkenin başına gelenleri simgeliyor. Artık sebillerin çeşmelerinden akmak yerine, damacanalarda ve plastik şişelerde para karşılığı satılan Hamidiye sularının macerasında şekillenen iktidarmuhalefet mücadelesi, ülkenin ve insanın ve hatta suyun politik hikâyesini yeniden yazıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yönetimi ve haliyle bütçesi muhalefetin eline geçince belediyedeki “çeşmelerin” ağzını yıllardır tutan iktidar; 1994 yılında ele geçirdiği “çeşmenin suyu” kesildi diye, başını terk etmek zoruna kaldığı “çeşme”nin suyunu bu kez kendisi keserek iktidarını kaptırdığı muhalefeti zarara uğratmaya çalışıyor... Ve artık Hamidiye suyu satın almayı kesen resmi kurumlar vasıtasıyla, yeni yönetime vereceği maddi zarardan medet umuyor. Kimi doğrulanan kimi yalanlanan karmaşık bir haber trafiğinde hangi kurumun artık belediyeden Hamidiye suyu almayacağı, hangisinin hâlâ almakta olduğu tam olarak anlaşılamasa da... İktidarın aniden siyasi bir silaha dönüştürdüğü bu meseleyle ilgili olarak CHP’li Büyükşehir Belediyesi’ne destek olmak isteyenler birbiri ardına kampanyalar düzenleniyor ve iktidarın ekonomik ambargo çabasını boşa çıkarmaya çalışıyorlar. Görünüşe bakılırsa, Hamidiye suyu bir süre bu ülkede tadına, rengine bakılmaksızın illa tüketilen ya da asla tüketilmeyen ve bu şekilde siyasi rengi belli eden bir turnusol kâğıdı olacak. HHH Ben de bu vesileyle rengimi belli etmek ve kendimce bu destek kampanyasına katkıda bulunmak istiyorum: Düne kadar Hamidiye sularının reklam sloganı: “Hamidiye denince herkes susar”dı. Önerim bu sloganın, “Hamidiye bir sudur, iç iç kudur” diye değiştirilmesi ve iktidara bu vesileyle ince bir ayar verilmesi. Erdoğan, emekli Amiral Kıyat’ı şikâyet etti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, emekli Amiral Atilla Kıyat’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle şikâyetçi oldu. Erdoğan’ın avukatları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği suç duyurusu dilekçesinde Kıyat hakkında 1 Ekim’de Twitter’daki hesabından “Seçim barajını yüzde 10’a çıkaran Kenan Evren ile bugün seçilme barajını yüzde 40’a düşürmeye kalkan kişi arasında hiçbir fark yoktur. Sonları da benzeyebilir...” şikâyet gerekçesi olarak gösterildi. Dilekçede, paylaşımın TCK’nin 106. maddesinde düzenlenen “tehdit” suçunu oluşturduğu iddia edildi. Dilekçede, Erdoğan’ın TBMM açılış resepsiyonundaki sözleri anımsatılarak “Cumhurbaşkanımız seçilme barajını yüzde 50+1’den 40+1’e düşürülmesine yönelik bir görüşü beyan etmemiştir. Şüpheli gerçekdışı bir varsayım üzerinden Cumhurbaşkanımıza son biçmeye çalışmakta, bir darbecinin akıbetiyle tehdit etmektedir” denildi. Dilekçede, “tehdit” suçundan soruşturma başlatılarak kamu davası açılması talep edildi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle