17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 21 EKİM 2019 PAZARTESİ 3 İMAMOĞLU’NDAN İHALE MESAJI: 240/1 0 0 290/1 7 0 200/1 3 0 250/1 5 0 240/1 1 0 180/8 0 150/6 0 200/7 0 310/1 5 0 220/1 2 0 190/1 1 0 270/1 8 0 210/1 0 0 280/1 9 0 150/7 0 180/1 1 0 140/1 1 0 170/4 0 130/1 0 0 240/1 5 0 170/1 1 0 220/1 5 0 23 Haziran’ıHaydarpaşa ve Sirkeci için adalet mücadelesi başlıyor hatırlasınlar KURTULUŞ ARI İBBBaşkanı Ekrem İmamoğlu, İl Danışma Kurulu Toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Haydarpaşa Garı ihalesinde İBB’nin saf dışı bırakılması sonrasında sürecin nasıl işleyeceğine yönelik soruya, “Hukuki süreç başlıyor. Hem hukuk müşavirliğimiz hem danışman arkadaşlarımız hazırlıklarını yaptı. Dışarıdan bize yüzlerce hukuki destek talebi geldi. Bu mesele bir kurumun bir başka kurumdan yer alma meselesi değil. Bu mesele bir millete ait, manevi bir alanın kim olduğunu bilmediğimiz bir insana ya da bir kuruma, arkasında kim olduğunu bilmediğimiz, biraz da dilsiz şeytanlık yapan, süreci bilen ama konuşmayan insanların ülkeyi tehdit eden, manevi değerler üzerinden ‘ne olursa olsun burası benim olacak’ diyen insanlara karşı bir duruş” dedi. Ulaştırma Bakanı’na da seslenen Ekrem İmamoğlu, “Kendisi ile bir arada olan hâlâ tek bir kelime açıklama yapmayan Sayın Bakanı, bakan olmaya davet ediyorum. Benim dilim birilerine sert gelebilir, ama çok yumuşak aslında. Günü geldiğinde devletimizin en üst makamına da bu çağrıyı yapacağım. Diyeceksiniz ki bu kadar mı mühim? Evet, mühim. Burada başlayan yozlaşmalar daha büyük yerlere varıyor. Bu ihaleyi belirli kişilere vermeyi, bu aymazlığı kendisine vazife edenler inanın, 31 Mart’ta seçimi iptal ederek Türkiye’nin demokrasisine ihanet edenlerle aynı bir avuç kişi. Bu süreci sıradan bir şekilde takip edeceğimizi düşünenler gözlerimizdeki inanca baksınlar ve 23 Haziran’ı hatırlasınlar” ifadelerini kullandı. l İç Politika Haydarpaşa Dayanışması ve yurttaşlar, TCDD’nin tarihi Haydarpaşa ve Sirkeci Garı’nın atıl depo sahaları bölgesinin kiralanması için açılan ihalede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) elenerek ihalenin Hezarfen Danışmanlık Limited Şirketi’ne verilmesini protesto etti. İHALEYİ İPTAL ET Haydarpaşa Dayanışması’nın çağrısıyla dün Haydarpaşa Garı’nın yanında bulunan Devlet Demir Yolları Lojistik Müdürlüğü önünde buluşan yurttaşlar, Haydarpaşa ve Sirkeci gar sahalarındaki yapıların adrese teslim ihale edilmesine karşı “İptal et iptal et ihaleyi iptal et” sloganlarıyla Haydarpaşa Garı’na yürüdü. Haydarpaşa Garı’nın yanında bulunan Devlet Demir Yolları Lojistik Müdürlüğü önünde dün düzenlenen eyleme, HDP milletvekilleri Oya Ersoy, Musa Piroğlu, TİP milletvekili Erkan Baş, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı katıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet DESTEK YAĞDI İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Haydar paşa ve Sirkeci garları için yapılan ihaleden belediyenin elenmesi üzerine bugün yargıya başvuruyor. İBB, ihalenin iptali için Bölge İdare Mahkemesi’nin yanı sıra ihalede sorumluluğu bulunanlar hakkında Anadolu Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunacak. İstanbul Baro Başkanı avukat Mehmet Durakoğlu, baro avukatları ile beraber ihalenin iptali için bugün adliyede olacaklarını açıkladı. Oyuncu Berna Laçin ve sanatçı Orhan Aydın destek mesajı paylaştı. CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de “Biz avukatlar bu şehrin iradesini koruduğumuz gibi varlıklarını da koruyacağız! Haydarpaşa halkındır! Saray eşrafına peşkeş çektirmeyeceğiz” paylaşımında bulundu. l İç Politika Ahmet Taner Kışlalı’nın üzerine çarpı atanlar Her zamanki gibi sabah erken kalktı. Masanın başına oturdu. 09.28’de “Kınıyorum!” diye başlayan yazısını gazeteye faksladı. Bir aylık bebeğine son kez baktı, 09.35’te evden çıktı. Eşine, “Ben arabayı ısıtayım, iki üç dakika sonra gelirsiniz” dedi. Titiz bir adamdı. Onu takip edenler de bunu biliyordu. Arabasının üzerinde gazete kâğıdına sarılı bira kutusunu görünce alacağını tahmin ediyorlardı. Öyle de oldu. 09.40’ta bomba patladı. Sol kolu o an koptu. Göğsünden biri 0.8 santim, öbürü 0.2 santim çapında metal parçalar çıktı. Sol koltuk altına 5 santimlik çivi girmişti. 10.25’te öldüğü açıklandı. 20 yıl önce bugün vahşice katledilen Ahmet Taner Kışlalı, son yazısını tam da bu yazıyı okuduğunuz sayfada yayımlansın diye yazmıştı. Kendisinin okuyamayacağını düşünüyor muydu? Evet. Kışlalı’nın katlinin ertesi günü Cumhuriyet’in manşetinde Cavit Orhan Tütengil, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Onat Kutlar’ın fotoğrafları Kışlalı’nın yanında duruyordu. Hepsi, savundukları fikirlerin bedelini ölümle ödemişlerdi. Kışlalı, “Hedef olmuşsanız artık kaçışınız yoktur” sözüyle “ihtimali” açıkça söylüyordu. Önceden “arabayı ısıtmak” aslında ailesini korumak içindi. Ölümünden sadece 5 ay önce Akit gazetesinde üzerine çarpı atılmış bir fotoğrafı basılmıştı. “Yuh pişkin zorba” yazıyordu. “Zorba Kemalist gemi azıya aldı” başlığıyla hedef gösteriliyordu. Kışlalı’dan 4 yıl önce katledilen Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday’ı da ölümünden önce Akit hedef göstermişti. Kışlalı’dan 7 yıl sonra Danıştay üyelerinin fotoğrafı aynı şekilde cinayet öncesinde Akit’te basılmıştı. Cumhuriyet’in başyazısında cinayetin ertesi günü şöyle yazıyordu: “Devletin ve hükümetin gözleri önünde Cumhuriyet yazarları birbiri ardına öldürülüyorlar. Cumhuriyet’te yazarlık yapmak, ölümle sınava girmek anlamı kazanıyor”. Kışlalı’nın katilleri yakalanıp suçlarını itiraf ettiklerinde ortaya çıktı. Bahriye Üçok’u ve Kışlalı’yı öldüren bombaları hazırlayan aynı kişiydi. Onlarla birlikte Uğur Mumcu’yu, Muammer Aksoy’u öldüren ise aynı örgüt, İran bağlantılı “TevhidSelam ve Kudüs Ordusu”ydu. Cinayetleri ellerini kollarını sallayarak işlemişlerdi. Nedense dokunanları olmamıştı. Katillerin defalarca İran’a gidip geldikleri ortaya çıktı. İran’daki bağlantılarını anlattılar. Tetikçileri öğrendik. Ya arkalarındakiler? Fotoğrafa çarpı atan kim çıktı? 20 yıl sonra Akit’teki o çarpılı fotoğrafa bir daha baktım. Hazırlayanın “Abdullah Birisi” olduğu yazıyordu. Tabii ki sahte bir isimdi. Peki, adını saklayan bu “sahteci” kimdi? Sürpriz olmadı: Yılmaz Yalçıner. Kim miydi? 68 gençliği onu devrimcilere karşı saldırı eylemlerinde başı çeken bir ülkücü olarak hatırlıyor. 1974’te ise ülkücülükten tövbe edip yolunu İslamcılığa çevirdi. Bir ara Kadir Mısıroğlu ile birlikte Sebil dergisinde görüldü. 1978’de Şura’yı, ardından Tevhid dergilerini çıkardı. Niyeti İran’daki İslamcı dalgayı Türkiye’ye taşımaktı. Kendisi de “İran devriminin Türkiye’deki sözcüsü” olduklarını söylüyordu. Geçmişte ülkücülere yaptığı gibi, bu kez İslamcı gençleri radikal eylemlere sevk ediyordu. Yalçıner, 14 Ekim 1980 günü bir grup arkadaşıyla silahla uçak kaçırdı. Niyetleri anlattıklarına göre uçağı İran’a götürerek “hicret etmek”ti. Uçakta yaşanan çatışmada iki insan öldü. Yalçıner, 36 yıl hapis cezası aldı. Diyarbakır Cezaevi’nde kaldı. Cezaevi’ni yönetenler Yalçıner’i “pek seviyor” olacaklar, hapiste yatan solculara zorunlu din dersi verdiriyorlardı. Yalçıner, Özal dönemi affıyla 11 yıl 7 ay sonra çıktı. Bir süre sonra Akit’te yazar oldu. AKPFETÖ ortaklığı döneminde Yalçıner, bir kez daha yön değiştirdi. Bu kez İran karşıtı olmuştu. “Yanlışlıkla başarılı olsaydık, mazallah Türkiye’yi de İran misali bir diktatörlüğe sürüklemiş olacaktık” diye geçmişini reddetti, “ılımlı İslamcıdemokrat” maskesi taktı. Bir ara Fethullahçıların Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın toplantılarında göründü. Kumpasları destekledi. Derken, “Keşke hiçbir şey yapmasaydım da Mehdi’yi bekler gibi Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını, AK Parti’yi bekleseydim” diyecek kadar “Reisçi” oldu. Kemalizmin açık düşmanları Katillere parmağıyla Kışlalı’yı gösteren şaibeli şahsın İrancılık’tan bugüne uzanan çizgisi özetle böyle. Tutarsız görünebilir. Ancak son derece tutarlı. Bu da öldürülen aydınların çizgisinde saklı. Zira Cumhuriyetin ve Atatürk’ün düşmanları, kendilerine, döneme göre isim ve kılıf bulmakta zorlu çekmiyor. Aydın cinayetleri beden değil, fikir cinayetidir. Kışlalı “yürüyen Kemalizm”di. Ona kastedenler Kemalizmi öldürmek istemişti. Haliyle, Kışlalı’yı bir fotoğraf olarak değil, bir fikir olarak yaşatmak ancak Cumhuriyet devrimciliğini ayakta tutmakla mümkündür. Kışlalı, düşmanlarına şöyle seslenmişti: “Eğer Türkiye’de bir din devleti kurmak istiyorsanız, Mustafa Kemal’e saldırmanız elbette ki tutarlıdır. Eğer Türkiye’nin bir bölgesini ayırıp ırkçı bir devlet kurmak peşindeyseniz, Mustafa Kemal’e saldırmanın elbette tutarlı bir yanı vardır.” Bu sayfanın mürekkebine karışan kan Ahmet Taner Kışlalı’nındı. 20 yıl önce bir kez öldü. Şimdi ciğerindeki son nefesi bin ciğerde ve hep mücadeleyle yaşatma zamanı.  Giresun’da sel ve heyelan Bir kişi yaşamını yitirdi Giresun’un Eynesil ilçesinde dün akşam saatlerinde başlayan sağanakta bir kişi yaşamını yitirdi. Kemerli köyünde, evinin yanındaki dere yatağının önünü açmaya çalışırken sel sularına kapılan Hasan Zamba, toprak yığını altında kaldı. AFAD ekipleri, Zamba’nın cesedini evine yakın mesafede Zıva Deresi’nde buldu. İlçede hayatı olumsuz etkileyen sağanakta bazı dereler taştı, bazı köy ve mahalle yolları ula şıma kapandı. İl Özel İdaresi ve Eynesil Belediyesi’ne ait iş makineleri kapalı köy ve mahalle yollarını ulaşıma açmak için çalışma başlattı. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada Trabzon ve Giresun’un doğusu için kuvvetli sağanak uyarısı yapılarak tedbirli olunması uyarısında bulunuldu. Öte yandan Muş’un Dilimli köyünde etkili olan sağanak sonucu meydana gelen selde 3 kişi yaralandı. l DHA/AA Eski eşini öldürdü İstanbul Beylikdüzü’nde Sezgin Er, bir hafta önce boşandığı eski eşi Özlem Er’in aracına kurşun yağdırdı. Olayda aracın içinde bulunan Özlem Er ve doktor arkadaşı İbrahim Şilfeler öldü. Sezgin Er, aynı silahla yaşamına son verdi. Ağır yaralanan Özlem Er ve arkadaşı ise yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. l DHA Mühendis ölü bulundu İstanbul Beylikdüzü’nde 27 yaşındaki yazılım mühendisi Mert Eden, gece yakınlarına mesaj attıktan sonra sabah saatlerinde silahla vurulmuş olarak bulundu. Polis, olayın intihar olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. l DHA 4 LASTİK ALANA 4 FİLTRE BEDAVA OPEL’DE DÖRT DÖRTLÜK LASTİK KAMPANYASI! Lastiklerini Opel Yetkili Servisleri’nde değiştiren myOpel üyeleri, periyodik bakımlarda yıl sonuna kadar diledikleri zaman ÜCRETSİZ yağ, yakıt*, polen ve hava filtresi değişimi fırsatından yararlanıyor.** * Dizel araçlarda bir sonraki bakım 30.000 km ve katları ise geçerlidir. ** Mevcut kampanya diğer indirim ve kampanyalarla birleştirilemez. Kampanyaya katılan yetkili servislerde, tüm Opeller için ay sonuna kadar geçerlidir. İşçilik ücreti kampanya kapsamı dışındadır. Kampanya, 4 adet Michelin markalı lastik değişiminde geçerlidir ve stoklarla sınırlıdır. myOpel.com.tr Opel Yetkili Servis ATM Pendik 216 354 73 55 Asal Ayazağa Sarıyer 212 289 89 06 Bostancıoğlu Kartal İstanbul 216 389 00 00 Çetaş Büyükçekmece 212 863 54 54 Çetaş Bağcılar 212 447 30 00 Değer Maltepe 444 48 16 Ekcan İzmit Kocaeli 262 311 70 20 Erdemir Beylikdüzü 212 422 08 04 Gerçek Beşiktaş 212 315 91 00 GTC Global Altunizade 216 428 35 35 Mar Eyüp 212 417 29 29 Odak Bayrampaşa 212 467 13 13 Odak Topkapı 212 449 13 13 Öztek Çekmeköy İstanbul 216 621 05 00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle